.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

5 Şubat 2013 Salı

Kim bu kondisyonerler?

Aşağıdaki post'un yorum kısımlarında, Övünç'ün uyarısıyla biraz kazınca, sakatlık problemimizin mesuliyetini nerede arayabileceğimize dair bir fikrim oluştu.

Beşiktaş bu sene iki adet kondisyoner ile anlaşıyor. Bunlardan birincisinin adı Ersin Aka. Kendisinin 10 yıllık CV'sinde Türkiye futbolunun başarılı kulüpleri var:  Ankaragücü, Nazilli Belediyespor, Adıyamanspor, Beypazarı Şekerspor, Adana Demirspor, Adanaspor, Kocaelispor, Siirtspor. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, kariyerinde bu kulüpler olan birisi, özgeçmişini kulübe yollayıp da bu pozisyona gelemez. Demek ki ya bilmediğimiz bir cevher, ya da iyi bağlantıları var.

Bakıyoruz, kendisi Erzin/Hatay doğumlu, Erzin Osmaniye sınırında bir ilçe. Sonra bakıyoruz, Samet Aybaba Osmaniye doğumlu, ve futbolculuk kariyerine İskenderunspor'da (Hatay takımı) başlamış. Tesadüf mü? Olabilir. Ama Türkiye'de iş arama/bulma mekanizmasının nasıl çalıştığını az çok bilen birisi, Ersin Aka ile Samet Aybaba'nın en fazla 2 derece ayrı olduklarını rahatlıkla savlayabilir.

Bu tesadüfî durumu bir kenara koyup, diğer kondisyonerin kariyerine bakalım. Eren Şafak, 29 yaşında. 2011 yazında (ne ilginç) Tayfur Havutçu'nun isteği üzerine analiz ve performanstan sorumlu olarak ekibe katılmış. Kendisinin kariyeri daha etkileyici: "Gençlerbirliği, Erzurumspor, Siirtspor, Gaziantepspor, Milli Takımlar ve Türkiye Futbol Federasyonu eğitim yönetmeni görevleri"ni üstlenmiş. (her ne kadar eğitim yönetmeni nedir, ne yapar bilmesem de) Orada bir kulüp tanıdık yalnız: Siirtspor. Evet, şaşırmadık, Aka ile Şafak 2009-2010 sezonunda iş arkadaşı imişler.

(Bu arada Siirtspor deyip de geçmemek lazım. Zaten yıllardır Fadıl Akgündüz'ün desteğini alan kulübün şu anki yönetim kurulunda Nihat Özdemir (evet, o Nihat Özdemir) ve Medical Park Hastaneler grubu sahibi Ethem Sancak var. Sıradan bir 3. lig ekibi değil yani)

Şimdi derdimi özetleyeyim:

1. Futbolcular sapır sapır dökülürken bu kişilerin ismi anılmıyor, gündeme gelmiyor. Halbuki Türkiye medyası kondisyonere methiye düzmekten/yüklenmekten imtina etmez. (Fatih Terim'in Amerikalı kondisyonerleri, Roland Koch, Stefano Morreno vs.)

2. Beşiktaş'ın belli ki sağlık konusunda bir sıkıntısı var. Bu konuda kondisyonerinden terapistine bir hesap sorulması gerekmez mi? Bu kondisyoner arkadaşların nasıl bir program güttükleri merak edilmez mi?

3. Tamam, Feda sezonu dedik de, Beşiktaş Koch'dan, Morreno'dan sonra en son Siirtspor'da çalışmış, Erzin'in belediye takımına teknik direktörlük yapan birisinden daha tecrübeli bir kondisyoner bulamaz halde midir?

Vay.

36 Yorum:

Alper dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

http://www.kartalhaber.com/haber/13070568/iste-vizyon-iste-hamza.html

Böyle bir muhabbet var ayrıca.

Neyse adam zaten para almıyor doğru düzgün bu tip şeylere takılmıyorum da milyon dolarlık futbolcularını bu adama nasıl emanet ediyorsun ben onu anlamıyorum ?

Yani ne kadar olabilir ki gerçekten uzman bir adamın orada bulunma bedeli ?

Al bak Aga KAsımpaşa'nın kondisyoneri işte :

Laszlo Jambor, 63 yaşında bir Macar. Basketbol kökenli. Tam 14 yıl Ajax'ta kondisyoner olarak görev yapmış. Ajax'ın Van Gaal döneminde yaşadığı her başarıda o da var. Leo Beenhakker, Morten Olsen, Ronald Koeman dönemlerinde de takımın kondisyoneri. Hollanda'da kondisyon konusunda en önde gelen uzmanlardan birisi. Ayrıca Van Der Lem'in Suudi Arabistan Teknik Direktörlüğü döneminde ekip üyesi.

can dedi ki...

Oncelikle tesekkurler! Eksibesiktas'a ve Shelbyl'in yazilarina neden deger verdigimi bir kere daha hatirlatti bu post. Kulube giren cikan, incigini cincigini bilen bu kadar Besiktas yazari gecinen dinazor veya saklaban ortadayken elestiri yoluyla Besiktas'a yapilabilecek en buyuk iyiligin bir internet blogundan gelmesi de manidar. Kendisini sevmesem de aklima Hincal Uluc'un "Turkiye'de spor gazeteciligi yok" sozunu hatirlatti bu olay.

Turkiye'de butun toplumsal alanlari oldugu gibi futbol kuluplerini de sarmis bu ahbap-cavus, hemsehri, tarikat, politik parti baglantilarindan olusan clientelist iliskilerden kurtulmadan Besiktasliya rahat yok. Butun bu iliskilerin sabah aksam kurumsallasma diye sayiklayan yonetimimizin doneminde tam gaz devam etmesi de Orman yonetiminin gercek karakteri, ya da hic degilse eski duzenle is ortakligi, hakkinda onemli ipuclari barindiriyor. Is gene taraftara dusuyor; bu konunun pesini birakmayip, kulupten sorusturma isteyelim. Kimsenin kariyerini kucumsemek istemem ama Besiktas da Samet Aybaba, Levent Erdogan, ya da baskalarinin ciftligi degil.

can dedi ki...

Bu arada tesekkur ederken onu atlamisim. Ovunc arkadasa da ayrica tesekkurler!

Deniz dedi ki...

Özellikle Türkiye'de teknik ekipler sülale halinde dolaşıyolar. Teknik ekip de sonra gidiyor kondisyoner olarak şunu isterim, malzemeci olarak bunu falan diye isim veriyorlar. Kondisyoner olarak Samet'in istediği, daha önceden beraber çalıştığı adamları almak istemesine şaşırmadım, hatta bunda kötü niyet de aramıyorum.

Eleştirdiğim nokta, yönetimin bu sıkıntılar ayyuka çıkınca hadi naş dememesidir, ya da gerisini araştırmamasıdır. Ha şöyle de bişey var, bu çapraz bağ mevzuları falan bizim iki üç senedir başımızda olan sıkıntı yanılmıyorsam. Daha genel bir fotoğraf çekmek gerekebilir.

Yine de kasımpaşa örneğinde de olduğu gibi, bu tip konularda çok daha profesyonel adamların eline bırakmak gerekiyor futbolcuların geleceğini.

@Deniz

Zaten Eren Safak 2011 yazinda baslamis goreve. :)

Tabii korelasyon nedensellik demek degildir de, yani 29 ve sifir kondisyoner tecrubeli birisinden, ve yahut omrunu 3. lig takimlarinda gecirmis birisinden daha iyisini yapabilir Besiktas. Hele ki bu sakatlik muhabbeti dunya rekoru duzeyine gelmisken.

BesiktaskUlan dedi ki...

Birkaç post önce bir arkadaşın yazdığı yazıyı yerden yere vurmuştum, lakin böyle zeka, araştırma ve farklı bir bakış açısı içeren yazıyı ancak takdir edebilirim.

Hepimizin yakındığı ama dikkat etmediği bir noktaya temas edilmiş. Ayrıca, bu tip sakatlık olaylarında "suçlunun" bulunması imkansız olsa da, ihtimallere ve o görevlerde çalışan insanlara bakınca ortaya kaba taslak bir sonuç çıkıyor.

Herkesin mutabık olduğu "sakatlık olayının sınırı aşması" fikrinden yola çıkmamız durumunda bile, ülkenin her yerine sirayet eden "adamının adamı" anlayışına rast gelmek, tek kelimeyle üzdü beni. Hatta doğrusunu isterseniz, durumun Samet Aybaba ve eleştirdiğim onun "vizyonu" meselesinden bile daha kötü olduğunu anladım. Artık kelimeler bile kifayetsiz kalıyor tabiri caizse.

Bu çark neden hep döner? Niye hep birilerinin tanıdıkları görevlere gelir? Akıl alır gibi değil. Kimsenin ekmeğiyle oynama niyetinde değiliz, ama Beşiktaş seviyesindeki bir takım için yeterli liyakate sahip olmadıkları da aşikar. Bahsedilen kulüpler ile kendimizi bir tutacak değiliz, kimse kusura bakmasın.

Ayrıca sağlık ekibinden "nispeten" bir özür dilemek istiyorum, kendi adıma. Elbette onların da hataları vardır ama asıl büyük hata "torpil" bir kurumda olduğu sürece, o ekip çalışanlarına laf etmek bize düşmez kanaatimce.

Büyük bir noktayı atlamışız.
Yazıyı yazan arkadaşa minnettarım.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Bjk_KnightS dedi ki...

Bu konuya şu açıdan bakabiliriz. Klüpler profesyonel yönetilmiyor Türkiye'de. Niye ve nasıl? İlk olarak yönetenler futboldan tam olarak anlamıyor. Öyle olunca da futboldan anlama işini teknik direktörlere bırakıyolar. Teknik direktörlerde anladığı kadar transfer yapıyor, anlamıyorsa menajerlerin önerdiği bak şunu al süper oyuncu dediği oyuncuları alıyor. Sözü geçecek hocaları getiriyor yanına ki onun dediklerine harfiyen uysun. bu tüm takımlarda böyledir. Kasımpaşa örneği ilginç. Futbolda biraz doğrular var diyecem ama onu da Şota getirtmiş olabilir. Neyse o kısmı geçince sene başında burada ki herkesin tartıştığı Aybaba konusuna gelelim. O zaman çoğu kişi Baba'lara geldik diyordu Aybaba için. Sonra Aybaba'nın takıma kazandırdığı artılar görülünce unutuldu. Aybaba'nın bu hücum futbolu anlayışı herkesin hoşuna gitti. Benim de gitti tabii. 4-3-3'ün ortada ki 3 oyuncusunun da ayağının top yapabilecek bir 11 cesaret ister dedi herkes. Fb 1 tane bile ayağı top yapmayan oyuncuyla kullanıyor aynı taktiği. Ve dedi ki Aybaba Beşiktaş'a uygun taktiği buldu. Ama bilmiyordu ki Aybaba'nın taktiği bu. Buca ile Fb'ye 5-3 yenilirken de bu taktiği kullanıyordu ve o takım sezon sonunda düşüyordu çünkü o takımın kapasitesi bu taktikle ligte kalmaya yetmyrdu. bir takım taraftarın da dediği şey şuydu Aybaba için (bende dahil). Bu sezon sabredelim. Takıma bazı genc oyuncuları kazandırır. Arkasında bir enkaz bırakmaz en azından. Ligte de kacıncı olursak olalım zaten feda sezonu. İlk 2 potasına girince Aybaba'da şaşırdı ve gizli hedefler kurmaya basladı. Tutmazsa diye de söylemeye utanıyor. Aybaba gelirken arkasından gelen teknik ekip kim olacak zannediyordunuz. Ancak bunlar olacaktı. Ama suç Aybaba'da değil yönetimde. Diyemiyor ki Aybaba sen geldin ama kondisyoner senin adamın değil şu kariyeri olan adam olacak ki oyuncuların form durumu daha iyi olsun... Bunu demeli ama onlar da farkında degil belki de. Bu konudan yönetime kendi adamlarını getiriyor dandik bile olsa suclamalarını yapmak cok buyuk yanlıs olur. Sadece acemiler. bilmiyorlar. Ama benim yönetime güvendiğim tek konu var. İyi niyetliler. Demirören gibi kötü niyetle yönetmiyorlar takımı. Ama sadece iyi niyet yönetime girmek için yeterli midir o ayrı bir tartısma konusu.

Adele saktlığı konusuna gelince herkes yeteri kadar acıklamıs ama bildigim ekstra birkac seyi paylasmak isterim. Ön çapraz bağ sakatlanmasını doktora bulmak cok buyuk hatadır (doktorumuz süper demiyorum). Bu baslıkta oldugu gbi suc kondisyonerindir. Neden? İlk olarak saglam kas kolay kopmaz. Ters mi bastın dayanır. Cok mu ters düstün. O zaman kemigi dahi kopartabilir. Bu tür sakatlanmalar fitness yapanlarda görülür. Daha yeni fitness yapan bir yakınım fibulasında (kaval kemigi) kırık oldu. Hemde ters bir basış sonucu. Ama kasta sorun yok. Niye? Sağlam çünkü. Futbolculara da atmam suçu. Teknik kadro futbolcuyu zorla çalıştırtacak. Zeman, Magath mesela bu konuda futbolcular tarafından eleştirilir çok yoruyor bizi diye. Ama hepsinin kariyerlerinde saygılı futbolcularla!!! başarıları vardır. Bazen o futbolcular onu kovdurtur ama orası ayrı. biraz uzun oldu ama bu konuda uzun zamandır dolmustum. Saygılar.

sozcelyk dedi ki...

3 sene önce Galatasaray, sakatlıklara bir türlü engel olamadığı için ve medya baskısından yıprandığı için sağlık ekibini değiştirmişti. Daha sonra bu anormal sakatlıklardan eser kalmadı.

http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-galatasarayin-saglik-ekibi-degisti-1-11-28253.html

Biz de yarın sağlık ekibini komple değiştirsek bile ( ki bu da muamma ) bu sakatlıkların hesabı sorulmalı. Bahsi geçen isimlerin nasıl göreve getirildiği irdelenmeli.

Sahi bi hesap sorma işi vardı, avukatların raporu kulübe gelmek üzereydi, noldu ona ?

Bjk_KnightS dedi ki...

Sağlık ekibi elbet değiştirilmeli ama öncelikle kondisyoner değiştirilmeli. Oyuncu gelince sağlık kontrolleri Acıbadem'de yapılıyor. Ama doktorumuz ismail başöz. Saçma. Madem Acıbadem'le çalışıyoruz sağlık ekibimiz de Acıbadem'den olsun. Fb'in oradan ve herkes söylenen zamandan önce sahada oluyor. geçende bir spor hekimini dinlemiştim. Acıbadem'in aletleri ve doktorları süper demişti. Bizim oyuncularda gidip orada tedavi görsün. Bizim doktor maasallah ancak Haber1903'e röportaj yapmayı biliyor. Başka bir işe de yaramıyor.

Pheaglix dedi ki...

necip de sakat sakat oynuyormuş.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Bjk_KnightS dedi ki...

Bu yazıyı yazarak YD yalakalıgı yapıp Milliyet'te falan iş bulmaya calısıyor heralde. Ya da daha büyük çıkarları var. Neyse böyle kücük adamları tartısmaya gerek yok. Puan durumuna baktım da Beşiktaş'ın 32 puanı var. Maç başına 1.6 puan. yazıkkk...

Alper dedi ki...

Bugünkü Sol Gazetesi'nde bu konuya dair bir haber kaleme aldım, bağlantıları bu yazı sayesinde kurmuştum, hakkınızı helal edin lütfen: http://www.tribundergi.com/haber/besiktas-ta-hamili-kart-sakatliklari

Sevgili Alper,

Burada benim onceligim bu konunun kurcalanmasi, o yuzden ne kadar mecrada yer alirsa o kadar iyidir. Bundan sikayetci olunmaz.

Bununla birlikte, nasil Tribun Dergi "kaynak Sol Gazetesi" dediyse, Sol gazetesinin de bu bloga bir referans vermesini medya etigi acisindan uygun bulurdum. Turkiye gibi referans konusunda ciddi sikintilarin oldugu bir yerde, bu gunahin tekrar tekrar islenmesi can sikici.

"Hakkinizi helal edin" diyecek kadar bir rahatsizlik varsa icinde, en bastan kaynak gostererek bu rahatsizliktan kurtulabilirsin de. Adi "sol" olan bir gazetenin "emek" konusunda daha ciddi olmasi beklenir.

sozcelyk dedi ki...

Dün BJKTV'de konuşmuş Aybaba.

''

Sağlık ekibi sponsorluğa bağlı. Bu ekibin başında Ömer Taşer var. Bir önceki dönemden kalan arkadaşlar ile çalışıyoruz. Ekipte bu sezon büyük çaplı bir değişim yaşanmadı. Sadece doktorumuz değişti İsmail Başöz göreve geldi. Selçuk Erdoğan ve Ersin Aka’yı biz getirdik ve onlarla çalışıyoruz.

Yerli kondisyonerlere güveniyorum. Bizim kondisyonerlerimiz de eğitimli, okullardan mezun ve çok bilgili bir ekip her geçen gün kendilerini geliştiriyorlar.

Ben de yabancı kondisyonerlerle çalıştım. İyiler de var kötüler de var ama bizim spor akademilerinde yetişen kondisyonerleri ne yapacağız? Yetenekli olanlarla çalışıyoruz. Onlardan çok memnunum. Yabancı olunca iyi olacak diye bir şey yok. Tartışmamız gereken konu nasıl daha iyi olabiliriz. Altyapılarda çalışan çok yetenekli hocalarımız var, onlara da sahip çıkmalıyız. '''


"Tartışmamız gereken konu nasıl daha iyi olabiliriz."

Herhalde biz de illa yabanci kondisyoner olsun diye diretecek degiliz de, hoca takim dokuluyor sakatliktan, senin kondisyonerlerin staj yapmasini bekleyecegiz nedir yani?

"her geçen gün kendilerini geliştiriyorlar."

Allah razi olsun be.

Her şirketin bir işe alım politikası vardır.

Mesela bazısı belli başlı üniversite arar , bazısı belli başlı tecrübe arar bazısı kültürel , entellektüel seviyeye bakar, bazısı torpile bakar.

Şimdi Beşiktaş futbol anlamında Türkiye'nin 3 büyük şirketinden biri.En değerli varlıklarını emanet edeceği adamları seçerken hangi kriterlere bakmalı ? En değerli varlıkları birer birer iş görmez hale gelirken , emanet edilen adamların pozisyonlarında kalmaları normal mi ?

Klasik Aybaba cevapları.Tam başbakan gibi gündem değiştirmiş , yerli yabancıya getirmiş konuyu ?

Kim diyor sana yabancı al diye ? Bir Cv'sine bak arkadaş bir geçmişine bak , hangi takıma ne kadar katkı vermiş , sakatlık geçmişi nedir ? en azından 1. lig seviyesi tecrübesi olsun yahu ?

Ben bu cevaplardan sonra Aybaba'nin bu kondisyonerlerle kesin bir tanisikligi olduguna kanaat getirdim. Oyuncularini mactan sonra basinin onune atmaktan cekinmeyen bir adamin boyle kem kum etmesinin bir sebebi olmali.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

nihayet aybabadan bir hamle izledik ilk defa saha içerisinde bir şey yaptı ve onun karşılığını aldık.. orta sahanın dirençsizliği gün gibi ortadayken, toramanı ortaya çekmek için 40 dk bekledi.. çakma barçanın olası puan kaybı bizi yeniden potaya sokar..

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Benim Samet'e ve ekibine inanmam icin 1 (yaziyla bir) tane buyuk mac kazanmasi lazim. Cok sey mi istiyoruz, bir derbi yahu... Derbiyi gectim, Trabzon-Bursa-Eskisehir gibi takimlari bile yenemedik daha, zirveden bahsediyorsan bu takimlari yeneceksin.

Mete dedi ki...

Bir gun yonetici olursam ABD NFL'den senelik 1 milyon dolara bir kondisyoner bir beslenme uzmani getiririm, takim cag atlar.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Pheaglix dedi ki...

oğuzhan'da 3 hafta yok. oynayacak oyuncu kalmadı ama hem sağlık ekibi hem de kondüsyonerler epey tecrübe kazandı. seneye çapraz bağ sakatlıkları 3'e iner bu gidişle.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ekrem Ph.D. dedi ki...

Bu bir skandaldir. Bu kadari tesaduf olamaz. Kimse bu saglik ekibini savunmaya kalkmasin. Soz konusu futbolcu sag;igi oldugunda duygusalliga yer yoktur. Yonetimin bir karar alma zamani geldi artik...

Koch ve ekibi ne yapiyor acaba su an?

Fulya Oktem,

Bu blog Demiroren'i 5 yildir elestiriyor. Bu blog kimse borclari konusmazken finansal tablolari yazdi, uzerine hakaret isitti. Bu blog "yildiz transferi" kafasini yazdi, uzerine hakaret isitti. Geciniz.

Erzin'e hakaretmis. Yok artik.

Konu net: Besiktas 1. lig kulubu. Kondisyonerinin 1. lig tecrubesi yok. Besiktas tarihi sakatliklar yasiyor.

Daha da lafi dolandirmanin manasi yok. Besiktas'a zarari sizin zihniyetiniz veriyor.

BesiktaskUlan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
BesiktaskUlan dedi ki...

Aslına bakarsanız, Fulya Öktem'in yazısı esas sorunlarımızdan birini gösteriyor.

Bizlere, medya tarafından lanse edilen "yabancı kollaması" adı altındaki propagandanın, onların korunmasından ziyade bizim "ırkçılığımızdan" kaynaklandığını gayet güzel anlatıyor.

Yabancılarla işimiz bitince, bir sonraki adım "bölgesel" ayrımcılığa varacak, zaten ülkemizde var ama spora sıçraması da bunlar sayesinde olacak. Hala Erzin ile "Erzinsporlu spor adamı" arasındaki farkı görmemek başka türlü açıklanamaz.

Aslında bir cevabı bile hak etmiyor şu mantık ama dayanamadım. Neyse ki Samet Aybaba'nın CV'sinde Freiburg Gençlik Gücü yazıyor da, bu yüzden Beşiktaş'ta değil mi?

Aynısını, lafı dolandırarak ve milliyetçi duyguları kullanarak, kendi adamını kollayan ve konuyla alakası olmayan saçma sapan bir beyanatta bulunarak Samet Aybaba da yapıyor. Neden? Çünkü ellerindeki tek veri bu. Yoksa hiçbir deneyimi olmayan, üçüncü sınıf antrenörlerini ne ile savunabilir ki?

Anca milletin damarına basacaksın ki, haklı olasın.

Türk antrenörler diye yeri göğü inleten zihniyet, artık tüm ligi neredeyse ele geçirmeyi başardı. Ve herkes salak gibi davranıp, ırkçı sloganları görmezden geldi, çünkü herkes esasında ırkçı bu ülkede.

Ama ne var ki, başarısız olsalar dahi, onlara laf söylenmeyecektir. Tıpkı bizim kondisyonerlerde olduğu gibi. Onlarca yıl beklemek zorundayız çünkü onlar Türk.

Ne günlere kaldık...

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Basar dedi ki...

Bu hafta kim sakatlanır?!!

Pheaglix dedi ki...

cenk de sakatlanmış sanırım (trtspor). diğer oyuncular koştukları için sakatlanıyordu, cenk kaç km koşup sakatlanmış ne açıklama gelecek bakalım. sakat 11'imizde bi kaleci eksikti, o da tamamlandı

Yorum Gönder

Ara