halihazırda ligin en fazla gol atan takımıyız. (maç başına 2,1) yine de forvet hattına bir alternatif alınması gerektiği malumdu. tabi işleyen üçlüyü bozacak değil onlara alternatif olacak bir oyuncu olması gerektiğini düşünüyordum ben. aklımdan geçen genç bir yerli de olsa malum şartlarda niang da günü kurtarma adına fena bir hamle değil. almeida'nın sakatlığı halinde cidden ne yapacağını şaşırıyordu takım. tabi 33 yaşında ve son hali nedir bilmiyoruz; ama bedelsiz kiralandı ve sezonun kalanında el altında bulunsun dendi büyük ihtimalle. beklentilerin düşük tutulduğu sezon başı söylemlerini düşününce gerekli miydi tartışılır; fakat beklentiler düşük de olsa bu takımın ilk ikiye girmesi ve şampiyonlar ligi bileti alması cidden çok önemli.

benim asıl kafama takılan samet hoca'nın batuhan konusundaki açıklaması ve ardından gelişen süreç. batuhan defteri kapandı demeye kalmadı herif deportivo'ya gitti ve biz de niang'ı aldık. adeta fm'de editörden yapılan transferler hızında bir süreç yaşadık. tabi bunu hiç basına yansımadığı için bir anda oldu diye yorumluyorum. yok önceden girişimler ve gelişmeler vardı da basına hiç sızmadıysa ne ala.

asıl sorunumuz malum oyunu tutma konusunda. bursa, antep, eskişehir, ibb gibi öne geçtiğinde bunu koruyabileceği takımlara karşı üstünlüğünü koruyamadı beşiktaş. bunu sağlayacak, orta sahaya direnç katacak; eski deyimle bir 6 numara eksik beşiktaş'ta. tabi hedef şampiyonlar ligiyse. yoksa kupadan elenmiş, avrupa'dan demirörenin elediği sadece ligde mücadele eden beşiktaş yok niang, yok dentinho, yok sol bek, yok ön libero demeden de yine buralarda olurdu zaten.

Bence bu transferler iyi kötü potada kaldığımız için yapıldı. Çok fazla mali yük bindirmemesi de bir artı. Batuhan olayı ise tam bir muamma. Bu çocuktan bir cacık olamayacağı belli iken boşu boşuna kiraladık ve feda dediğimiz bir sezonda boşa giden bir para oldu. Bunu ne yönetimin nede samet hocanın görememesi enteresan. İşin daha da enteresanı bu adam deportivo'ya nasıl gitti hangi akıl bunu almak istedi orasıda ayrı bir olay. Her neyse bence kurtulmuş olduk ve bı defter kapandı. Niang'ın ben kesinlikle oynatılması taraftarıyım. Almeida'nın bezgin bekir halleri bazen hiç çekilmiyor ve o zaman gerçekten sıkıntı yaşıyoruz. Hocanın sene başında dediği çift forvet oynama imkanımız doğdu. Dentinho için birşey söyleyemiyorum, henüz göremedik adamı.

Bana kalsa gelecek senenin kadrosu için şimdiden çalışmalara başlanılmalı. Mesela bence hilbert'in yerine daha iyi bir sağ bek ile başlanılabilir.

Batuhan'ı Samet Aybaba kendi getirdi. Ben bu adamdan faydalanırım dedi. Faydalanmak için de pek çabalamadı, sürekli basın önünde adamı eleştirdi, en son da GS mağlubiyetinin faturasını ona çıkartıp gönderdi. Gönderme şekli hoş olmadı ama kalsaydı da takıma bir şey verebileceğine ihtimal vermiyordum.

Niang eğer hazırsa ve kısa sürede uyum sağlayacaksa bence doğru bir devre arası transferi. Ceza sahası içinde topla buluştuğunda gol atabilecek bir forvetimiz oldu sonunda.

Ama şimdi de Dentinho transferi biraz anlamsız görünmeye başladı.

Niang, Almeida tam anlamıyla iyileşene kadar forvet oynayacaktır. Bu sırada Dentinho da Olcay ve Holosko'nun alternatifi olacaktır. Ancak Almeida iyileştikten sonra nasıl olur onu bilemiyorum. Niang iyi devam ederse bir anda kesemeyebilir Samet Aybaba. Sonuçta hücum yönünde daha fazla alternatifimiz oldu. Ancak esas sıkıntılı bölge defansif orta saha idi. Oraya kimsenin düşünülmemiş olması da ayrıca ilginç.

On alanda büyük bir bollugumuz oldugu dogru ama bu oyunculardan ilk yarıda aldıgımız gibi max verimi alabilmemiz lazım.Olcay gobektede alternatif olabilir fernandes yokken. Ön libero ve yerli bir sag bek alternatif onemli.Umarım gelecek sene bu bolgelere transfer yapılır.Ben bu sene sonunda eger ön alana yapılan transferler tutar ise belki Almeida ve fernandes iyi teklifler gelir ise(iyi teklif totalde takıma min 25m euronun kalacagı tutar) satılabilir diye düşünüyorum.

Fernandes'in yerini doldurabilecek bence oğuzhan'dır ama oda çok tecrübesiz. Ondan da önemlisi fiziği çok zayıf.

Transferler, maliyetleri ve takımın ihtiyaçları bakımından ele alındığında, son derece başarılı bana göre, bunun üzerine konuşmak manasız.

Bence doğru bir tartışma olması açısından, kadrolar üzerinden görüş belirtmek daha çok fayda sağlar bize.

Mesela, bana göre tüm yabancı oyunculardan yararlanmak adına, sistemde değil ama birkaç bölgede değişiklik yapmak farz oldu.

Biraz riskli gözükebilir ve İ. Toraman konusunda çoğunuzla aynı fikirdeyim lakin yeni transferlerin "hazır" oldukları göz önüne alınarak şöyle bir on bir kurulabilir;

Mc Gregor - G. Süzen - Ersan - İ. Toraman - Hilbert - Necip - Oğuzhan - Fernandes - Dentinho - Niang - Almedia.

Niang'ın Fener'deki performansı dikkate alınır ve Dentinho da defansa katkı sağlamak için çabalar ise, bence bu kadro basında lansedildiği gibi "hurra hücuma" gibi bir sonuç çıkartmaz ortaya. Hatta daha takım halinde savunmaya dönülür. Takımın ikiye bölünmesi, hücumcu/savunmacı anlayışı olmayacaktır benim görüşüme göre. Keza, bir Beşiktaş taraftarı en çok bu tehlikeden korkar, çünkü yıllarca yaşadık bunu maalesef.

Dentinho'dan vazgeçilirse, şüphesiz daha akıl karı bir kadro çıkar ortaya. O zaman Toraman savunma önüne çekilir ve Sivok gelir.

Yalnız bu durumda da başka bir sıkıntı çıkıyor ortaya. Niang, Holosko kadar savunma anlamında başarılı olabilir mi? Bu, ligin sonuna kadar cevabını bulamayacağımız bir soru.

Fakat bana göre bu transferlerin kritik noktası, Serdar Kurtuluş'un alınmasıydı. Muhtemelen yönetim ve teknik kadro, o transferde bir sorun olmayacağını/bittiğini gözeterek hareket etti. Yoksa Hilbert'in alternatifi yok iken, sahaya sürülemeyecek 2 yabancı alınmazdı.

Şahsi fikrim, bu tartışmaların sona ermeyeceği yönünde. Hatta gelen transferler, umarım o kolej havasına zarar vermezler. Çünkü her ne kadar yetenekleri kısıtlı olsa da, Olcay mevcut başarının/havanın yaratıcılarından biridir.

Lakin Dentinho da bir o kadar kaliteli ve umut verici, kadro dışı kalması benim adıma üzücü olur.

Bir Serdar Kurtuluş hatası nelere mal olacak hep beraber göreceğiz.

Sezer Öztürk için ise yorum bile yapamıyorum. Son derece gereksiz bir hareket olduğu aşikar.

Bende Sezer Ozturk'un tam tersine cok faydali olacagini dusunuyorum. Kendisi cok begendigim bir oyuncu, Manisa'da iken cok isterdim, Eskisehir'de iken kismet olmasi, simdi gelir insallah. Fenerbahce'nin bu tur oyunculari kullanamadigini, sans vermedigini biliyoruz zaten. Ki Sezer forma sansi buldugu tum maclarda cok iyi oynadi, bize gelirse de katki saglar. Ne kadar gerekli tartisilir, bonservis bedeli vereceksek deger mi tartisilir, ama mesela bonservissiz Ozer'e 1-1.5 maliyet ile Sezer'i tercih ederim. Bence her halukarda kulubeden gelip katki saglayacak oyuncu Sezer, hem ortada hem 10'da hem solacikta oynar.

Serdar Kurtulus'ta faydali olur, sagbek olarak hucum etkinligi gostermez, ancak Hakan Balta gibi o bolgeyi savunma olarak toplar, senede 30 mac ayni seviyede istikrarli bir bicimde oynar. Her halukarda Hilbert'e tercih ederim ben kendisini. Hilbert'in de cunku senede ileri cikip tesadufen attigi 2 gol disinda hicbir ofansif etkinligi yok. Serdar hem daha ucuz, hem yerli, hem daha genc.

Insallah bu hamleler sene sonunda gelir, bonservissiz Sinan Bolat ve bonservissiz Holmen ile birlikte. Omer Sismanoglu ve Musa Nizam bos transferler olur kanimca.

Ayrica bugunki ilk 11'i gordum. Hocanin asiri Toraman sevgisini ve Escude dusmanligina hicbir anlam veremiyorum. Toraman bu macta mutlaka orta sahada oynamaliydi. Dinamik orta saha istiyorsan da Toraman yedek oturur Escude oynar, yabanci kontenjani sorunu zaten yok. Dentinho-Olcay hamlesi icin yapiyorsa bunu hata yapiyor S.Aybaba bence.

karı gibi top oynarsan, ayakta duramazsan, her türlü ikili mücadeleden kaçarsan böyle salak salak goller yersin..

samet buyuk yakim teknik direktoru degil, olamaz, bu cok net ortada artik.

acik alanda etkili olacak adami 70 dakika kenarda oturtup, beraberlik golunu yiyince oyuna aliyor.

10 kişi kalan anadolu kulübünden 2-0 öndeyken 7 dakikada 2 gol yedik. ötesi var mı?

Lua lua'nin faulunu gectim ama ersanin oradaki laubaliligi tam hiyarlik

tam zamanında escude girdi, skoru tutmak lazım tabi.

Bi de Ersani cikarip seyircinin onune atiyor iqsu kac bu Sametin. Icine etti takimin rezil herif.

lets kick Aybaba out of the football kısaca...

lets kick idiot referees out of football da diyelim. nizami gol yine verilmedi

Bu takim one gecince skoru tutmaya yarayacak bir kazma almadikca (ki artik o sans yok) daha cok boyle maclar yasariz. Sunu gorecek bir tane futbol akli yok koca heyette, rezalet.

Bu 10. mac herhalde. Artik bahis sirketleri "Besiktas 2 farkli one gecip gol yer"e 1.05 verecek.

yemişim nizami golünü, 2-0 öndesin, sözüm ona büyük takımsın(bu sezon hiçbir derbiyi ve/veya averaj üstü takıma karşı oynanan maçları kazanamamışsın), rakibin 10 kişi kalmış, orta sahada top tutamıyorsun ve sığır antrenörün bunu ekran başındaki seyirciler gibi izliyor. hala lig kaybedilmemişken samet gitmeli.. gram umudum kalmadı ona karşı, hali hazırda en makul adam da şenol güneş...

İşte geleceğin Beşiktaş'ı ve teknik direktörü.

Bir takımın , bir arkadaşlığın , bir sistemin içine ancak bu kadar güzel sıçılabilir.

Sinan'ı zaten başlamadan kaybetti , Ersan'ı kaybetti ve Ferdi zaten bitse de gitsem modunda takılıyor onu hepten kaybetti ve bizim de sezonumuzu kaybetti.

Tebrikler Samet Aybaba.

böyle abuk subuk oynadıkları maçlarda son dakikalarda attığı gollerle özellikle fb epey puan kurtarıyor, ne olursa olsun o nizami golün verilmesi lazımdı.

ha bu samet'in dehasına(!) bi bahane değil. sen tut 2-0 önce geçtikten sonra maçı seyret, rakip gelsin 2-2 yapsın ondan sonra dentinho'yu al oyuna. hatta son dakikalarda ersan'ı taraftarın önüne at tek sorumluymuş gibi, kurtarıcı olarak sene başından beri doğru dürüst oynatmamakta direttiğin escude'yi sok oyuna. ondan sonra "takım durmayı, sabretmeyi bilmiyor".

Geçen hafta niye sinan'ı oynatmıyorsun diyen arkadaşlar vardı. Karabük maçından da daha iyi bir maç olamazdı denemek için. Sonuçta keyfiyetten almadı oyuna, mecburiyetten aldı. Tahminimce maçı seyreden herkes gibi maçın buralara gelebileceğini düşünemedi. Yoksa baştan dentinho yu alırdı diye düşünüyorum.

Bu arada bu takkmın sağlık ekibini Allah bildiği gibi yapsın. Bitmedi tükenmedi sakatlık...

Açıkçası öfke ve maç sonu siniriyle yorum yapmamak lazım.

Ama birkaç nokta aşikar. Samet Hoca ile ilgili bir önceki postta yazdığım fikirlerim hala geçerli. Fakat onlardan bağımsız olarak belirtmeliyim ki, hocanın bazı hareketlerini anlamak mümkün değil.

Escude'nin oyuna girişi, "defans çıkarttı, defans aldı - beraberlik/yenilgi sırasında defansa adam mı alınır?" laflarından öte bir durum bence. Buradaki daha kötü olan vaziyet, hocanın Ersan'a karşı takındığı tavırdır esasında. Hoca da biliyor elbet maçın gidişatını ve şimdi muhtemelen "geriden top kurma" bahanesini kullanacaktır bu değişiklik ile ilgili, keza biri de çıkıp, "Maçın başında geriden top kurmak lazım değil mi?" diye sormayacak tabii.
Hatırlarsanız, Kayseri maçında da hoca, hatalarından dolayı Ersan'ı oyundan almıştı. O zaman maçı kazanmıştık ve bu yüzden kimse buradaki art niyeti görmemişti. Evet, Ersan muazzam hatalar yaptı ama böyle seyircinin önüne 2. kez atılması akıl alır gibi değil. Samet Hoca'nın bunu kasten yaptığına inanıyorum. İlk hedefi Ersan oluyor ve ceza muhakkak ona kesiliyor.

Oysa sevgili Hocam, ne bahane bulursan bul, hazır olmasa dahi sahadaki varlığıyla korku salan Fernandes'i değiştirerek zaten saçmaladığını cümle aleme göstermiş oldun.

"Öne geçince top tutamıyoruz" lafına da katılamıyorum. Kişisel hatalardan gol yeme rekoru kıran bir takımda, topu tutsan ne fark eder? Ersan'ın yaptığı laubali hareketten evvel, Beşiktaş on beş dakika topu tutsa ne değişecekti?

Almedia sakatlanmasaydı skor muhakkak lehimize olurdu. Bu da bir bahane değil ama tespit olarak dursun kenarda.

Sinan dört beş gol kaçırdı fakat umut verdi. Daha ilk maçı, bunu unutmayalım.

Hakem muazzam bir maç yönetirken, bariz bir golümüzü göz göre göre yedi. Bazı arkadaşlar bunu bahane olarak görecektir ama günümüz futbolunda kimse kimseye 4-5 atmıyor artık. Bu gerçeği ve golün kıymetini bilmemiz gerektiğine inanıyorum. Gol goldür ve eğer sayılmıyorsa, hayati öneme sahiptir. Barça değiliz ki onun acısını çıkartalım, ayrıca Barça bile hatalı goller atıyor sürüsüyle.

Dentinho konusunda fikrim değişmedi ama ne yapacaksa acele etmesi şart.

Taraftar da biraz takıma sırt dönmeye başladı. Keza bunun için haklı gerekçeleri var. Herkes iyi niyetlerine inanıyor ama saçma sapan hareketlere de tahammül etmek zorunda değiliz.

Değil on, sekiz kişi kalsa rakip bireysel hata yaparsanız yenilirsiniz, ben buna takılmıyorum.

Son olarak da Lua Lua'nın ne kadar iyi topçu olduğunu söyleyenler olacaktır, maçın sonunda İ. Toraman'a attığı kafayı da unutmasınlar. Tek kelimeyle rezalet. İyi ki Beşiktaşımıza gelmemiş böyle bir soytarı.

Neyse... Bu maçtaki puan kaybına değil ama basının yapacağı saçma sapan haberlere ve onlara inanacak taraftarlarımıza üzülüyorum.

Gerisi fasa fiso.

@BesiktaskUlan
ersan - escude değişikliğinde olay sadece defans çıkartıp defans sokması, veya ersan'ı taraftarın önüne atması değil. kimse kusura bakmasın, resmen taraftarla dalga geçmek bu. 85. dakikada geriden ne oyunu kurup ne golü atmayı planladı ki? üstelik kötü oynasa da zaten kısıtlı yaratıcı ayaklara sahip takımda fernandes'i çıkartmışken?

hakemin gol hariç muhteşem bir maç yönettiğine de katılmıyorum. yiğit incedemir'in atılmak için bi hakemin suratına "puta" diye bağırmadığı kaldı, onu da yapsa atarmıydı bilinmez.

ayrıca bireysel hata vs farketmez. evinde kendinden zayıf bi rakibe karşı 2-0 öndeysen ve rakibin 1 kişi eksikse, o maçı ka-za-na-cak-sın.

bence geçen maç arena'da şampiyonluğu bıraktık, bu maç şampiyonlar ligini bıraktık. henüz erken vs denebilir, ama tam seri yakalayıp tepeye oturması gerekirken 6 haftadır 1 maç kazanan bi takımdan bahsediyoruz.

Almeida 1.5 ay yok. Kacinci sakatlik skandali bu anlamadim ben. Sakat denilen adam ilk macta oynuyor, 15. dakika dolmadan ayni bolgeden sakatlaniyor ve mactan sonra 1.5 ay yok deniyor. Sirf bu neden bile saglik ekibini kovmak icin yeterli sebeptir. Bizim icin en buyuk transfer bu beceriksiz saglik ekibini gondermek olur.

@ Pheaglix

İyi de, ben de aynı şeyi söyledim zaten. Onun da bir bahane olamayacağını vesaire...

Hatta Mesut Bakkal'ın açıklaması her şeyi özetliyor; "Fernandes çıkınca sevindim." Sadece Samet Hoca bizimle değil, Mesut Bakkal da onunla dalga geçiyor. Vaziyetimiz budur.

Ayrıca hakikaten bu sağlık ekibi benim babamın oğulları olsalar, gözümü kırpmadan kovardım. Dünya üzerinde bu kadar çok ve ciddi sakatlık yaşayan başka bir takım yok. Bakın, "yoktur" demiyorum, "yok" diyorum. Ve buna rağmen görevdeler.

Muhtemelen Samet Hoca'nın "vizyoner" karakterinin eseridir onlar da.

Vay halimize...

Eğer bu akşam sinan'ın yerine niang olsaydı ilk yarı işi bitirmiştik. Yinede çocuğun üstüne gitmemek lazım, ilk maçı ve çok stresli geçti. Hoca yine fırsat olunca oyuna sokacaktır. Şu sakatlık olayından sonra çift forvet oynama hayali yine suya düştü. Ben bu akşam fernandes'in çıkmasının haricinde hocanın başka hatasını görmedim.

sneijder eldeki malzeme yorumuna katılmıyorum, eldeki malzemenin ne oynayabildiğin hep birlikte bu sezon içinde defalarca gördük ama ne zaman gördük?? denyo hatalarından vazgeçtiği vakit gördük.. Oğuzhan gibi adamı kulübeye hapsetmekten vazgeçtiği zaman takım top oynamaya başladı, yoksa sezon başında bu sezonu komple doldur boşalt geriden şişirmeyle oynatmaya çalışacağı gün gibi ortadaydı.. adam oturup bir dakika bile bu takımı nasıl daha iyi hale getirebilirim diye düşünmüyor.. ersan hata yaptı ancak, ilk golde bariz bir şekilde basmayan ortasaha oyuncularının ve toraman ile Mehmet akgün ortaklığının hatası vardı.. ortasahadakiler basmadığı için adam elini kolunu sallaya sallaya top attı, defanstaki pimi çekilmiş bombalar da uyuduğu için adam ceza sahamızda kol gezerek golünü attı.. büyük takımın orta sahasında iki tane yaratıcı orta saha oyuncusu varsa illa ki arkalarını toplayacak ernst gibi cisse gibi Mehmet topal gibi daha bilindik tabiriyle patrick vieira gibi bir adam olmak zorundadır. bizim orta sahamız çok yumuşak kalıyor.. madem değişiklik yapacaktı defansta 2-0dan sonra toramanı öne çekseydi ya! ama diyorum ya adam bizim yorduğumuzun yarısı kadar kafa yormuyor.. hoş kendisinden olmayacak birşeyi istiyoruz.. acilen sametten kurtulmamız lazım, oyuncuları eğitecek onlardan maksimumu alabilecek, sahada adamı satmayacak, taraftara sövdürmeyecek bir adam lazım takımın başına!

Karabuk Deplasmanda yarim saatte 10 kisiyle sadece duran toptan 1 pozisyon verip skoru koruyorsa birakin da bjk kendi sahasinda bari 2 farkli ustunlugu korusun arkadas. Biz 4 5 defa one gecop goz gore gore skoru koruyamiyorsak ve buna karsi hicbirsey denemiyorsak hocada suc ararim. One gecince oguzhan ve fernandesten birini cikarip toramani one at. Olcayin yetine hasan turku al takim pas yapsin arkadas. Orta sahanda fernandes ve oguzhan gibi topla fazla oynayan adam var necip gibi bol bol pozisyonunu kaybeden heyecanli adam var olcay keza oyle, defansin zaten kisisel hataya meyilli oyunculardan kurulu. Mudahale etmiyorsan ve seyrici gobi seyrediyorsan o kulubede isin yok birader.

abi bırkaın kadro yetersizliğini filan yaw nerede yetersiz kadro.

Karabük'ün kadrosu daha mı iyi bizden ?

Al işte sana tıpatıp aynı tip futbol oynayan iki takım.Bir tanesi kendi yarı sahasında top yaptırmıyor , kapamasa bile faul yapıyor bir şekilde tutuyor , bir tanesi altıya bir pozisyonda tek adam tarafından en az 30 saniye oyalanabiliyor.

Bir tanesi sağdan soldan doğru düzgün pozisyon vermeden beklerini ileri çıkarıyor , bir tanesi bekleri yerindeyken bile arkasına atılan toptan gol yiyor.

Ulan türkiye futbol tarihinde 10 kişiyken 2-0'dan maç çeviren anadolu takımı var mı acaba ?

yani şimdi senin trollüğünle uğraşamayacam ki şu lafı ederek zaten kendinle çelişen bir trollsün.

ama basit mantık olarak öyle olması gerekiyor mesela psg gibi ,real madrid gibi , barcelona gibi , man utd gibi , man city gibi , chelsea gibi , bayern gibi , dortmund gibi , porto gibi , benfica gibi , shaktar gibi , juventus gibi kadron iyi olunca genelde üst sıralarda oluyorsun ve kadrosu senden kötü takımları yeniyorsun ?

Besiktask Ulan'ın söylediklerine ekleme yapacağım nokta Samet Aybaba'nın Schuster'e benzemeye başlaması, her maç sonunda, her röportajda "Oyunun kaderini değiştirecek az oyuncumuz var" tarzına yakın açıklamalarak yaparak sene başından beri iddia edilen ve lanse edilen "küçültücü" nidayı içselleştirmiş görünüyor. Halbuki elindeki gerçekler ne olursa olsun takımının güçlü ve sağlam olduğunu savunmak zorunda, ne olursa olsun. Zaten geri kalanları biz biliyoruz, onları tekrar tekrar söyleyip olayı determinizm haline getirmek anlamsız, eğer bir TD bunu söylüyorsa zaten her an bize düşündürülmek istenene "eyvallah" demek zorunda kalacağız, ve bu fikir kemikleşecek.

Öbür türlü gitmek zorunda kalır, çünkü elindeki malzemeden şikayet eden birinden bir şeyler üretmesini beklemek abes olur. Zaten bunların hepsini bilen ve bilerek gelen biri olarak bu tarz ifadelerde bulunması en kolay yol.

Ancak daha kolay bir yolu daha var. Hiç sevmesem de hakem hatalarını konuşan TD leri, tepkileri üzerine çekmek için fazla çaba harcıyor. Basın toplantısının yüzde 80'inde hakem hatalarını konuşsa, her TD nin yaptığı gibi taraftarı da takımın üzerine salmayacak. Çünkü en basitinden nizami gol sayılsa maçı kazanacaktık demesi bile yeterli. Çünkü kilit kelime bu, çok matematiksel, çok sıradan bir şekilde skor bekleyen taraftar için "teselli" olacak. Türkiye'de uzun süreler çalışan bir teknik direktörün, hatta bütün dünya'daki teknik direktörlerin kullandığı psikolojik yöntemleri de göz önüne alırsak şiddetle takımını medyadan savunması gerekirken, onları medyanın önüne atmaya başladı ki, bu durumda ilk gidecek kişi kendisi olur, istediğimden değil, ister istemez kendini buna hazırlıyor. Gönül ister ki bu tarz yöntemleri kullanmaya lüzum olmadan çılgın hatalar yapmadan maçın sonunu getirebilse, ama Dünya'nın en "doğrucu" TD'leri bile bu yöntemleri kullanıyor. Kişisel görüşüm hiç bir teknik direktörün bu şekilde davranmaması, ama "tecrübelerimiz bize gösteriyor ki", futbol Dünya'sındaki etik standartlar bu noktada ve "günah keçisi" yaratmayı seven biricik halklar da rüzgarın estiği tarafa savrulacaklar. Çünkü, "cidden" eleştirenle, fikirsizce eleştiren arasındaki farkı hiçbir zaman ayırt edemeyeceğiz.

Samet Aybaba "cidden" eleştirenle onu "tutar" aramak için savunanın arasındaki çizgi kaybolmaya başlıyor. Onu "cidden" eleştirenle "ezbere" konuşanın arasındakiyle. Aynı şey gibi, 80 darbesine herkes sallasa da 82 Anayasa'sına Hayır diyen yüzde "8" dir, ve biz onları hiç bir zaman bilemeyeceğiz, ya da 1. Dünya Savaşı sonrasında "ben girmeyelim demiştim" diyen sayısızca "entellektüel"in nedense bunları kaleme döktükleri bir kağıt parçası bile bulamamamız gibi.

Muhabir:Senol hocam istifa ettiniz ama siz değerli bir futbol adamısınız ts'nin ve bu ligin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz??
Senol Güneş:Ben başarısız bir hocayım.Takımım 24 puanda ben başarılı olsaydım bu durumda olmazdık.Ligde neler olacağını ben nerden bileyim!!!
Adam 3 senedir takım yapıyo ts yöneticileri elinde tutamıyor.Samet hoca takım yapıyor(Futbolculardaki takımdaşlık ve performans artışı)sezonun ortasında kendi kendini dinamitliyor!!!!Lütfen samet hoca artık daha fazla konuşma!!!Takımda ilk yarıdaki coşkunun yarısı yol olsa biz bu 3 maçtan minimum 7 puanla çıkardık şimdi 2 puanla çıktık!!!!Ama herşeyden önemlisi bu maçtan sonra gelecek karanlık!!!!

hocanın her maç sonunda oyuncularım yetersiz demesini kabullenmiyorum.birazda aynaya bakıp bu takım hocası yetersiz demesini bekliyorum.
ve artık başkanımızın ingiliz centilmeni gibi davranmasını istemiyorum.burası türkiye yunus yıldırım ın yüz ifadesine bakarmısınız.düşman resmen.bu inönüde hakem hatalarından verdiğimiz kaçıncı maç samet ne kadar hata yaparsa yapsın,futbolcular ne kadar yetersiz olursa olsun,sonuçta beşiktaş galip gelip 3 puanı alcaktı.yönetimin birşeyler yapması,takımın hakkını savunması lazım şamar oğlanına çevirdi hakemler beşiktaş ı biz hala fair play hakemlere güvenden bahsediyoruz.
bakın g.saray a melo gibi manyağın bile arkasında duruyor asbaşkanı çıkıp hayır küfretmedi,tükürmedi diyor,çıkarken kendi hocasına bile yaptıklarını görmezden gelebiliyor.
çünkü burası türkiye oyunu kuralına göre oynuyor.melo beşiktaş forması altında bunları yapsaydı şu anda brezilya da bulmuştu kendini çoktan.biz bundan kaybediyoruz bjk olarak tüm fotoğraf nettir.

fener gs ligden kopmadıkları sürece kendi oyunuclarını eleştirmezler onlara toz bile kondurmazlar medyadaki güçleri sayesinde manipule edip illa ki bir suçlu(hakem,federasyon,basın) bulup tüm suçu onların üzerine yıkarlar. Dünkü maç kadıköyde veya arenada oynanasaydı çok merak ediyroum 24 saat o şerefsiz hkem konuşulur muydu? konuşulmaz mıydı?

Direk olarak mevzuya gireyim. Başımızda şark kurnazı bir hoca var. Yazık oluyor takımın akıttığı tere ve yönetimin harcadığı mesaiye.
İşte en sonunda dünkü demeci de takımın yetersiz oluşu hakkındaydı ve ben ne yapayım, malzeme bu modunda söylemler başladı.
E zaten bizde feda sezonunda değil miyiz?
E zaten takımdan bu yıl bir beklentimiz yoktu değil mi?
Malzeme de bu kadar olunca...
Şimdi sezonun yarısı olmuş ve durum değerlendirmesi yapmak gerekirse
- Derbi maçı kazanmadan kaç kez liderlik şansını elimizin tersi ile ittiğimizin sayısını ben artık hatırlayamıyorum. Dolayısıyla bu ligin kalitesi bellidir ve abartmaya gerek yok. Aksini söyleyenler ancak yetersizliklerine kılıf arayanlardır.
- 2.yarı başlarken TS ve Bursa'nın hocaları istifa edip yarıştan kopmuşken, sene sonunu 3.olarak tamamlarsak başarı mıdır?
- Hiç uzağa gitmeden başımızda bu yıl Hector Cuper ve aynı kadro olsaydı sizce bu takım hakkında ne konuşuyor olurduk?

hoca haklı elimizdeki malzeme bu: samet Aybaba!

bence yönetime üstü kapalı mesaj vermiş, eldeki malzemeden cacık olmaz diye.. ulan sen yapamıyorsan bas git işte, yapacak biri illa ki çıkar...

Hayatımda ilk defa bir teknik direktörün açıklamalarından dolayı midem bulanıyor.

O sifatin adresi sen degilsin, malum.