.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

25 Aralık 2012 Salı

Devre Arası Transferi Üzerine - 1


Her oyuncusu daimi savunma yardımı yapan, prese katılan bir takımımız var ama buna rağmen sol bekte bir karadelik var. Takım bir şeyleri iyi ya da kötü yapsın, oradaki problemin varlığı değişmiyor. Net olarak oyuncu niteliğinden kaynaklanan bir sıkıntı, Uğur Boral’dan yedek kulübesinde yararlanmak gerek. Burada ilginç olan, sol bekin kadro içerisinden halledilebilecek bir pozisyon olmasına karşın krizin giderek büyümesi. Genelde forma bulamayanlar ve mevkisiz oyuncular beke evrilirler. Galasataray’ın Riera’yla yaptığı iyi bir örnek, açıkçası benim genç oyunculardan beklentim bir şekilde bu fırsatı değerlendirmeleriydi. Yeterli özveriyi gösterseler, sanıyorum hocadan karşılık görürlerdi yahut hocanın böyle bir talebi olmadı. (Tanju konusunu ayrı turuyorum)

Alternatiflerin sınırlılığı herkesin malumu. Gökhan Süzen nispeten bir iyileştirme sayılır, şu noktada bu transferi destekliyorum. Yahut bir piyango vuracak, gözü keskin birileri Anadolu’dan bir acayip adam fısıldayacaklar. Diğer çözüm ihtimali yabancı transferi ki, o halde takımın tüm dengesi bozulur. Kaleye Cenk’in geçmesi ve Sivok’un kesilmesi bu vakitten sonra anlamlı değil.

Eğer sözü geçen bu hücum oyuncusu Nene ise, Beşiktaş’ın böyle bir oyuncuya sahip olması ligi sarsabilir. Böyle bir potansiyeli var Nene’nin, her ne kadar aynı şekilde soyunma odasını karıştırma potansiyeli olsa da. Aksi halde yüksek maaşlı bir transfer gereksiz olur. Olcay ve Holosko’yu yedekleyecek ekstra bir adam, yüksek potansiyelli bir genç oyuncu da takıma birkaç puan fazla kazandırabilir. Zira Samet Hoca neredeyse ideal bileşimi buldu, bu kadro galiba maksimumunu oynuyor ve kazanıyor. Planı değiştirecek işler yapmaktansa arada bir arıza çıkaran parçalara yama yapmak daha mantıklı. Çünkü takım 12.5 kişiyle oynadı ilk devreyi, Veli ve biraz Batuhan kulübüden katkı gelmedi. 

Bana göre, takımın üç transfere ihtiyacı var. Biri sol beki iyileştirecek bir yerli oyuncu, böylece Uğur Boral artık Olcay’ı yedekleyebilir. Diğeri ekstra hücum oyuncusu, maksimum 2 milyon euro verilerek bu tip oyunculardan bi’ dolu bulunan Hollanda, Belçika ve Fransa’dan ekleme yapılabilir. Holosko ve Almeida yedeklenir, kulübede umut verici olarak oturur. Diğeri de skor elde edildiğinde takımı rahatlatacak, oyunun temposunu düşürecek bir savunma önü oyuncusu. Takımın daha çok top kazanabilmesi gerek. Bu doğrultuda Eiffel Kulesi’nin altında “önlibero lazım” diye bağırsanız, çağrıya ilk cevap vereni almak bile bu sorunu çözebilir.
  

 İlk yarıda 30 puan toplayan Beşiktaş, sezonun ilk bölümünü ikinci sırada tamamladı. Antalyaspor’un maç eksiği sebebiyle, ikincilik elden gidebilir ama kesin olan bir şey var ki lider Galatasaray’ın 3 puan gerisinde ilk yarı tamamlandı.

İlk yarıda herkesi şaşırtan bir Beşiktaş vardı. Daha doğrusu bilinmezliklerle başlayan bir sezondu ve kimse sezon sonu için net bir hedef koyamıyordu. “FEDA” denilen kapalı kutunun içine yerleştirilmişti her şey. Tüm bilinmezlikler de buna bağlanmıştı. İlk yarı, tahminlerin üzerinde bir performans gösterdi takım. 30 puan aman aman bir puan değil ancak diğer takımlarla kıyaslandığında ve ligdeki konuma bakıldığında hiç de fena değil. Yeni kurulan (!) bir takım için iyi sonuç. Bu sonuca ulaşılırken aslan payı, sezon başında soru işaretlerinin en büyüğünü uyandıran Samet Aybaba’ya ait. İlk yarıda muazzam kısıtlı bir kadro ile iyi iş çıkardı. Fiyat/performans indeksinde ligin en iyi 2-3 takımından biri diyebiliriz. Peki, bu kadro şampiyon olur mu? Bunda Beşiktaş’ın performansı kadar, rakiplerinin performansı da etken.  Bırakalım diğerlerini, Beşiktaş’ın neye ihtiyacı var?

Bugün Beşiktaş’ın ilk 11’ini bir çırpıda sayabiliyoruz. 10 kişi Beşiktaş ideal kadrosunu yazsa, 1-2 oyuncu dışında herkes aynı isimleri yazar. McGregor, Hilbert, Sivok, Ersan, Uğur, Necip, Oğuzhan, Fernandes, Olcay, Holosko, Almeida. Bu 11 oyuncunun dışında Toraman bir şekilde kadroya giriyor. Diğerleri yedek. Diğerleri dediysek de 3-5 kişi işte.

Beşiktaş’ın ilk yarıdaki en büyük sıkıntısı savunma. Genelde çok gol yeme problemi takım savunmasına bağlanır ancak Beşiktaş için bu doğru bir önerme değil, zira hücum oyuncularının savunmaya desteği iyi. Sıkıntı daha çok savunma kurgusunda ve sol bekte. Savunma kurgusu hocanın alanına giriyor. Burada Samet Hoca’ya iş düşüyor. Gol konusunda bir başka sıkıntı da kosantrasyon. Bu sezon en az 5 golü aylak aylak etrafa bakarken ya da hakeme itiraz ederken yemişizdir. Hızlı başlayan oyunlarda savunma henüz yerleşememişken, kaleci topu ağlardan çıkarıyor.

Devre arasında transfere ihtiyaç var. Sol bekte İsmail artık beklenmediğine göre buraya oyuncu lazım. Uğur yetersiz. Ne savunması ne de hücumu yeterli değil. Bu bölgeye bir Türk lazım. Aksi takdirde yabancı sıkıntısı yaşanacak. Gökhan Süzen ilk akla gelen isim. Süzen’in büyük maç performansları fena değildi. Uğur’dan daha iyi iş yapacağını düşünüyorum.

İkinci ihtiyaç forvete. Öncelik kanat forvet olmalı. Yani Holosko ya da Olcay’ı yedeğe itebilecek ya da en az onlar kadar iyi bir isim. İsmi anılan oyunculardan Nene, takıma bambaşka bir hava katar. Ancak bu oyuncunun maliyeti soru işareti. Bu konu problemsiz bir şekilde halledilirse Nene iyi transfer olur.
Nene’nin yanı sıra adı geçen bir başka isim de Artem Milevskyi. Milevskyi bundan 1-2 sene önce büyük potansiyeliyle adını duyurmuştu. Beşiktaş karşısında da UEFA Avrupa liginde iyi futbol oynadı. Gole yakın bir isim. Geçen 1-2 yıl neyi değiştirdi bilmiyorum ama okuduklarım disiplin problemi olduğu yönünde. Takıma disiplin sorunu yaşayan birini dahil etmek riskli olabilir. Adı sezon başına Beşiktaş ile anılan Drenthe için de benzer şeyler geçerli. Yetenekli bir isim, hızlı, şutu var ancak disiplin problemi de var. Everton formasıyla iyi bir yarı geçirmişti, İngiltere performansına bakarak Beşiktaş için faydalı olur diyebilirim ancak disiplin soru işareti.

Gereken bir başka transfer de ortasahaya. Oğuzhan ve Fernandes dışında kreatif oyuncu yok. İkisinin birlikte olduğu maçlarda takım çok daha iyi. Biri olmadığında bir çıt düşüyor. İkisi de yoksa takım dağınık kalıyor. Bu isimlere alternatif bir oyuncu lazım. Yerli olması tercih sebebi. Olası isim Erman Kılıç olabilir ama onu da takımından koparmak maliyetli olur. Bir diğer opsiyon da gurbetçi pazarı.

Diğer taraftan Tanju ve Burak Kaplan neden takımda değiller bilmiyorum. Burak, top tekniği iyi bir isim ve iyi bir Burak bu takımda ilk 11’i zorlar. En azından Oğuzhan, Fernandes alternatifi olur. Tanju ise sol bekte oynadı geçen sezon ve Uğur’dan daha kötü değildi. Bu iki ismin oynamama sebebi farklı olsa gerek.

14 Yorum:

Bjk_KnightS dedi ki...

2 yazıda benzer noktalara değinmiş. 2 değerli Beşiktaş merkezli bloger aynı noktalara değindikten sonra o noktalara değil farklı noktalara değinmek isterim.
İlk olarak Necip Fernandes Oğuzhan orta sahası bence gayet ideal. Bunları yedekleyen Hasan türk, Veli, Toraman 3lüsü var. Bu 6 oyuncudan herhangi biri gitmeden bu ekonomik durumda ve başka eksikler varken oraya bir transfer yapılması bence yanlış olur. Oradan gidebilecek potansiyelde tek fernandes var ki iyi bir paraya (10m euro üzeri) onun gitmesi bence yanlış olmaz. Çünkü sözleşmesinin bitmesine 1.5 sene kaldı. Ama sözleşme yenilenebilirse süper olur orası ayrı.
Defansı düşünürsek Sol bek eksiği malum zaten. Stoper mevkisinde ise Escude'nin sezon arasında gitmesi bence muhtemel. Ama yine de sezon ortasında stoper için mali yüke girmeye bana göre gerek yok. Sezon sonunda zaten kiralık verilen Berat orayı yedekleyebilir ya da bana göre alınabilecek en iyi türk stoperlerden biri olan Aykut Demir oraya alınabilir.
Sağ bekte hilbertin savunma performansını çok beğensem de hiçbir zaman açtığı ortalar tatmin edici olmadı. Sezon sonunda sözleşmesinin sona ermesi ve borçları için klübe ihtar da yollaması düşünülünce bence oraya sezon sonuna kadar hilberti yedekleyecek sezon sonu ise formayı alabilecek biri transfer edilirse bence güzel olur.
Forvet konusuna gelince bence Holosko bu performanstayken sağ açığa holosko'yu yedek oturtacak bir forvet alınması yanlış olur. Almeida'nın her ne kadar 9 golü olsa da sezon başında gitmek istemesi ve kaçırdığı goller düşünülünce bence herhangi bir teklif gelirse (5m euro civarı) direk yollamak lazım. Çünkü 9 gol çok gibi gözükse de bizim forvette orta sıra bir forveti koysan bu kadar beslendikten sonra o gol sayısına çok rahat ulaşırdı. Almeida'nın gitmesi ve oraya takviye gelmesi mantıklı olur bence. Ama talibi olur mu orası ayrı.
Sol açığa ise gelecek bir takviye bence çok güzel olur. Öyle bir durumda Olcay sağ açığı da yedekleyebilir. Ve sol bek transferi ile Uğur boral'da sol açığın yedeği olur.
Hasan Türk kiralık giderse iyi olabilir ama o zaman bir tane orta saha transferi gerekir.
Erkan'da oynayabileceği takıma kiralık verilmeli bence.
Mehmet Akyüz devamlı yedek klubesinde bekletilmesindense kiralık ya takasta kullanılabilir. Batuhan bu performanstan sonra yeni alınan Sinan'ın yedeği durumuna düşmeli bence. En azından Sinan'dan bir beklenti içinde olabiliriz.

bLAck_eAgle dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
bLAck_eAgle dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
blogun ağası dedi ki...

Burak ve Tanju'nun durumu nedir bilen yok mu ya? yazıdaki görüşe katılıyorum tanju ideal olmasa da uğurdan kötü değildir. keza burakta transfer istenen hücuma dönük onliberoya alternatif olabilir. Samet hoca gördüğümüz kadarıyla hatasından dönen, inat etmeyen bir hoca bu çocuklara neden böyle muamele ediyor bilen varsa açıklasın lütfen.

helldoradotcom dedi ki...

Yazida deginilmemis fakat Besiktas icin en faydali transfer zor gibi gorunse de gerekli tavizler verilerek Ibrahim Altinsay'in transfer komitesine geri kazandirilmasidir. Sirf Oguzhan gibi bir degeri kazandiridigi icin bile kulup seviyesinde bir tesekkuru hakediyor bence. Bugune kadar yonetimden bir kisi cikip da I. Altinsay'a tesekkur etmedi. Bence bu yonetimin bir ayibidir. Her ne kadar iyi isler yapiyorlarsa da takiminin yaptigi son cikista en onemli pay sahibi Oguzhan'i bedavaya transfer etmek buyuk basaridir. Sirf bu yuzden I. Altinsay'i devre arasi geri kazanabilirse bu yonetim gerekli tum transferler layiki ile yapilacaktir. Buna inancim tam.

bLAck_eAgle dedi ki...

Bir futbolcu 32 yaşında ve brezilyalı ise yıllıkda 2-3 milyon euro dan 2-3 yıllılk sözleşme imzlamışsa işin çok zordur bence Nene büyük risk.

Herkes gibi bende önceliğin solbek olması görüşündeyim birde holosko ve olcay ı yedekleyecek bı transfere ihtiyacımız var ama Bence işimiz gerçekten çok zor yerli bek Yok , para Yok, çok zor bi transfer dönemi olacak BEŞİKTAŞ için..

Allah dan sadece Ligde varız bu bizim avantaj.

bLAck_eAgle dedi ki...

Ordusporun solbeki atila 2-3 maç izledim iyi futbolcuya benziyor keşke gündemimizde olsa.

theotheo dedi ki...

yazı saçma. takıma bi sol bek alınsa takım gol de yemicek. e o zaman şampiyonlar ligi şampiyonu oluruz lan var mı böyle hikaye.

ugur boral gayet güzel idare etti o bölgeyi. bu takım yapabileceğinin maksimumunu yaptı. böyle gidecek sene sonuna kadar.

ama bu takımla şampiyonlar ligine gidersen, 2000 yılının cl beşiktaşına dönersin deplasmanda rekor gol yeme sayısı 15.

bLAck_eAgle dedi ki...

@theotheo Sen bu yazıdan solbek alınırsa hiç gol yemicez,ŞL sampiyonu olucaz anlamı nasıl çıkardın alskşjsfaklhj

BJK4EVER dedi ki...

Solbek ihtiyacinin o kadar buyuk oldugunu dusunmuyorum acikcasi. Solbek icin hem defansif (Escude, Ersan, Emre), hem de ofansif (Ugur, Erkan) secenekler var. Kalite olarak da lig icin yeterli olduklarini dusunuyorum. Solbeke kontenjan nedeniyle yabanci olmaz, ki olursa baska bir yerde delik acilacak, yerli olarak da elimizdekinden iyi oyuncu alacagimizi sanmam, aklima gelen tek olur diyecegim alternatif Hakan Balta. Ayrica Ugur Boral'in defansinin begenilmemesinden dolayi solbek isteyenlerin de alternatif olarak IBB'de sol acik oynayan teknigi ve hucum gucu yuksek defansif gucu zayif Gokhan Suzen'i onermesi de komik geliyor bana. Gokhan'in Ugur'dan hicbir artisi yok defansif anlamda, ofansif anlamda da cok fazla farklari yok bana gore.

Nene mali sartlar uygunsa cok faydali olur, obur turlu buyuk paralara ve uzun vadeli sozlesmeyle gelecekse bence gelmesin daha iyi, o sekilde bir adam alacaksak Quaresma'yi niye kullanmadik diye sorarim acikcasi.

Ki Atinc affedildigine gore Ridvan, Tanju ve Buragin da affedilip alternatif sayisini arttirma ihtimali de aklima gelmiyor degil.

Unknown dedi ki...

http://herbokubilenadam.blogspot.com/2012/11/woodkid-iron.html

Mete dedi ki...

Ligde iyi bir Türk solbek oyuncu olmadığını dolayısıyla o bölgeye yabancı bir oyuncu alınması gerektiğini düşünüyorum. Kontenjana takılacak oyuncu ise açıkçası vasat olarak dahi değerlendiremeyeceğim McGregor'dur. Onunla kaybedilen puanları Cenk ile de kaybederdik. Onun kazandırdığı puanları Cenk de kazandırırdı diyemeyeceğim, çünkü öyle bir maç olmadı. Sol beke isim olarak aklıma ilk gelen kişi ise RAT. Kanımca böyle bir transfer cuk oturur.
Diğer olması gereken transfer bölgesi ise forvet. Batuhandan hiçbirşey olmayacağını artık herkesin görmüş olduğunu zannediyorum. Bence oyun sistemine ve takım yapısına pırpır bir forvet uygun düşer.
Nene transferi bence çok saçma olur. O bölgeye acil bir ihtiyaç olmadığından hem de yabancı bir oyuncu gerçekten bir anlam ifade etmiyor. O tarz bir oyuncu ihtiyacının var olduğunu düşünüp Quaresmayı antrenmana dahi çıkarmadan göndermek benim anlayabileceğim birşey değil. Orta sahayı zenginleştirmek açısından da (sakatlık-kart cezası-yedek klubesi hamlesi vs)Sivastan Kadir Bekmezci transferi çok iyi olur.

CDiS dedi ki...

defans hattında 4 tane sol ayaklı futbolcusu (ersan,escude,emre özkan,uğur boral) olan beşiktaş 'ın solbek sıkıntısı çekmesi ironik.

Maxim Tsigalko dedi ki...

Defans hattındaki oyuncu sayısının fazla olması ile iyi bir sol bekimizin olmaması çok alakalı konular değil bence.

Escude Sivok'un gitme ihtimali arttığında biraz da apar topar yapılmış bir transferdi. O şartlar altında da doğru bir transferdi bence ama Sivok takımda kalınca pek ihtiyaç kalmadı. Solbek oynayabilecek birisi bence hiç değil. Ofansif bir katkısı olmaz ve bir bek için son derece durağan bir oyuncu.

Uğur Boral'ı uzun uzun konuşmaya gerek yok. Adam her maç daha da kötü oynarak "Benden solbek olmaz" mesajını yeterince verdi. Hoca hala inat ediyor, o da bambaşka bi olay.

Emre Özkan ise üzerinde durulursa ortalama bir solbek olabilir ama hocanın pek tuttuğu bir oyuncu değil bence. Yoksa Uğur'a bu kadar tahammül etmezdi. Ama sadece İsmail geri dönene kadar idare edebilirdi bana kalırsa.

Ersan'ı solbekte bir kaç maç izlemek isterdim ben de ama onu da çok düşünmüyor hoca sanırım. Zaten Ersan'a stoperde ihtiyacımız var.

Erkan Kaş diyenlere ise sormak istiyorum; Erkan'ı defansif bir rolde kaç kere izlediniz? Sol açık olarak oynadığı maçlarda izlediğim Erkan Kaş'ı savunmanın solunda oynatmak cidden cesaret isteyen bir iş.

Yukarıdaki futbolcuların hepsini toplarsak ancak 1 tane iyi bir sol bek oluyor. Hoca Emre'yi oynatmayı planlıyorsa transfer yapılmasın ama eğer Uğur Boral oynayacaksa transfer şart. Yukarıda birisi bahsetmiş Atilla Turan'dan. Bence çok ideal bir seçim olur. Fransa'da büyümüş bir futbolcu ve şuanda Ordu'da kiralık. Bonservisini alsak bile Ordu'da mı oynayacak, şartları nasıldır bilmiyorum ama bence hem genç olması hem de Avrupa'da altyapı eğitimini tamamlaması bizim için tercih edilme sebebi olabilir.

Yorum Gönder

Ara