Gelinen son durumda Şeref Yalçın'ı arar olduk...

Arroyo olayı Abdullah Sözerin suçu değil Fikret Ormanın hatır işi şeref yalçını arayanlarda kadın basket maçlarına gitsinler hasret gidersin şerefcikle

arroyo gibi oyuncuyu kadroda tutmayıp rakibe kaptırmak nedir yaa. Oyuncu 800bin euro istiyormuş. Tabii ister o kalite de bir oyuncu. Çok yazık oldu. Eurolig'de 14'de 2-3 ancak yapar bu takım. Ama Top 16'ya kalınca ben zaten başarılı saymıştım bu planlamayla takımı. Seneye de gidemeyeceğimize göre Bir top 16 görmüş olduk deriz.

Hatir isi nedir arkadas. Su GSli pisliklere ne tevazu gosterecegiz? Onlar stat konusunda pustluk yapmadi mi? Bu serefsizlere bizde ne hatiri var ki? Bunlara siktiri cekip 800.000 dolara evet, 1 kurus eksigine hayir diyecektik. Biz boyle ezilip buzuldukce daha cok eziliriz, kimse kusura bakmasin. Futbol takimi ve genel politikaya birsey diyemem, yonetim eyvallah iyi yonetiyor, ancak bu seneki basketbol yonetimi bence tarihimizin en kotu basketbol yonetimidir, hem bayan hem bay takiminda, kimse kusura bakmasin. Butce lafi falan da edilmesin, bu takim 7-7.5 milyon dolar butceyle gecen sene 3 kupa kazandi, bu sene de nerden baksan 4 milyon dolar harcadik takima. Biz simdinin ceyregi butceyle Ayuso, El Amin, Varda'lari izledik arkadas, simdi de Markota, Jerrels'i izliyoruz. Ewing, Jerrels ve Tutku'ya verilen parayla Arroyo gelir miydi gelmez miydi? Arroyo 1, Can 2, Kartal 3 olamazmiydi? Falker, Vidmar ve Cemal'e verilen parayla Bonsu veya o kalibrede bir adam gelmezmiydi? Herseyi gectim ortada 85 tane devsirme opsiyonu varken 1 tane devsirme almayip takima 7 yabanci doldurmak, devsirecegim diye aldigin adami devsirememek nasil bir sacmaliktir biri bana bunu izah etsin?

şunun parasına öküz alırdık muhabbetine katılmıyorum.

erman kunter mal mı hacı arroyo alabiliyoken gidip jerrels'a , christopher'a takım emanet ediyor.

bir kere kunter ve ataman'ın stilleri çok farklı.kunter rotasyon adamı 6 kişi ile yapamaz . keza geçen sene ki gibi kimsenin sakatlanamdığı şanslı bir dönem geçireceğimizin de garantisi yok ki aynı ataman bu sene kaç kişi kullanıyor rotasyonda bi incele bakalım.

sponsor mevzusuna hiç katılmıyorum.sponsor bulmak bir görevdir ama barcelona , thy'ye gelmez aga.thy'ye gider.4 kupalı takım sponsor dilenmez.dileniyorsa orada bir sorun var demektir ki o sorun beşiktaş'ın marka değeridir.

koskoca beşiktaş diyip duruyoruz da çıkan sponsor kalde boru verdiği para 1m tl. fb ülker'den ne alıyor
gs medical park'tan ne alıyor bi ona bakalım.

neyse mevzuyu uzatmayayım.abdullah sözer kesinlikle başarısız bir yönetici ama başarısızlığının sebepleri bu arroyo ve sponsor meselesi değil.

sırbistan'da taraftarları satışı , 2m dolara nba'in en iyisini getireceğim mallıkları , milangaz'ı bekliyorum diye olaylar sıcakken sponsorları kaçırması vs vs gibi uzayan giden bir liste var.

Bu işleri bilen daha önceden yapmış yöneticiler vardı el-aminli final oynanan sezon Cem Bilge idi yanlışş hatırlamıyorsam yönetici, takıma mentor tutmuştu mesela kimsenin yapmadığı şekilde başarıda onun da payı vardı. Şenol Demirağ vardı bu işlerle ilgilenen ne oldu bu adamlar neredeler şimdi bilmiyorum.
Bilmeyen adamlara işi verirsen böyle olur.

@Övünç Kaldenin verdiği para normal, sadece göğüs sponsoru ve yarım sezon.

Bu arada Şeref Yalçın diyen arkadaşlar kulübün hala 2 sene önceki adam ignerskiye borcu var. Geçen sene kupaları alırken gözden kaçtı tabi ama tonla tazminat ödedik ulebden uyarı aldık ödenmeyen maaşlar için. Kola turkanın verdiği paraların futbola gitmesine hiç değinmiyorum zaten ödeme olmayışının sebebi. O zamanki koç eurolig gediklisi forvet qyntel woodsu isterken ve alabilecekken gidip şov için iversonu alan bir adam. (gerçi woods da kafadan sorunluydu ama biz seviyoz böyle adamları)
Al birini vur ötekine derim sözer-yalçın karşılaştırmasında.

Sanırım alternatif olarak Şeref Yalçın'ın yazılmasının sebebi de al birini vur ötekine görüşü :)

Tedarikçileri de Hilmi Amca'dan yana dertli. Yeni bir yol bulmak lazım ama ne, bilmiyorum.

Kunter ve atamanın stilleri çok farklı derken?? geçtiğimiz yıl türkiye kupasını kazanırken beklemediğimiz bir oyuncunun sıradışı performansı dikkat çekmişti hatırlarmısınız?? barış hersek..tamamen hocanın katkısıyla oyuncu performansının ne kadar geliştiğini hatırlayın.. sonra hani bir kartal vardı hatırlayan var mı?? sen eldeki oyuncuların yetişme tarzından şikayet ederken şu çocuğu çoğu maça 1 dk bile oynatmadan kenarda bekletirsen, bir kariyeri başlamadan bitirirsin.. çok mu lazım ewing-jerells ikilisi bir arada? bence biri fazla ama hangisi bilemedim, çünkü bana kalırsa ikisini de tercih etmezdim..

tarzları farklı derken, atamanın aroyyo'yu rotasyona aldığına dikkat çekerim! demek ki parayı verince adamda bayılmıyor 6!!! kişilik rotasyona... sahip oldukları guard rotasyonuna bakar mısın: aroyyo (ilk opsiyon) onu yedekleyenler engin atsür ve tarihin en kötü milli takım guardı ender aslan.. endere bile razıyım jerells'ı izledikten sonra..

ben onu bunu bilmem, basketbol kötü yönetiliyor. bu sezon futbol kombinelerinin yanında çerez niyetine verilen kombineler, geçtiğimiz yılın play off döneminde satılsaydı şu an ki mevcudun en az 3, hatta 5 katı kombine satardık ve böyle boş tribünlere euroleague maçı oynamaz, yarım sezon için 1 milyonluk forma reklamı sponsoruna da eyvallah demek zorunda kalmazdık. sorun marka değeri değildir. sorun vizyon meselesidir. hep aynı şeyi söylüyorum antebin ve antalyanın bütçeleri bizim yarımız kadar yoktur belki ama bizim 7 yabancı oyuncumuz seçtikleri yabancı oyuncuların eline su dökemez.. devşirme olayına hiç girmiyorum zaten..

Muhtemelen gelecek sene onların stadında oynayacak futbol takımı, bu sene buna zemin hazırlandı ki seneye pat diye karar verilince gs taraftarı şok olmasın. Bence bu kadar altlarına yatmalarının sebebi de bu stad meselesi.'Biz sizi stadımızda oynatacağız siz de bir iki kıyak yapmak zorundasınız' gibi. Ya da basit düşünürsek oyuncuların paraları ödenemiyor yine ve bu parayla taksitleri ödeyecekler.

Ne olursa olsun Erman Kunter'i eleştirmek için sene sonuna kadar beklemeliyiz bence.

Bıkmadık gitti, şu ilerde "ben demiştim" i demek için her dakika çaba gösteriyoruz. Her seferinde başladığımız yerden uzaklaşıyoruz. Görece bir başarı geldiğinde de hemen büyük takım taraftarı kompleksine giriyoruz(Büyük takım taraftarı olduğumuz için). Bu adamlar geldiğinde yapamayacakları şeyin sözünü vermeyeceklerini söylemişlerdi. Şu an takımın bulunduğu konum içler acısı değil, geçen sene de ligi birinci sırada bitirip de şampiyon olmadık ya. Tamam maç içi hataları, tercih hatalarını vs. tartışmamız da doğal, teknik meseleler üzerine anlayalım anlamayalım konuşma hakkımız da var. Ama genel durumu göz ardı etmemeliyiz. Ha ayrıca takımda 5 tane kalburüstü guard var, ne var ki hiçbiri de tek bir adam etmiyor o ayrı, ama bugün Arroyo'yu takıma monte edebilecek ne lüksümüz, ne de böyle bir planlamamız var. Ne olursa olsun sezon başındaki plana sadık kalınmalı, 5 oynayabilecek iyi bir adama ihtiyacımız var. Onun da ötesinde bu adam gidecek Gs'ye kaçarı yok, ama bugün ama 5 ay sonra, onu almasalar idare eder bir adam alacaklar illa ki. Bu bizim konumumuzu etkileyecek belki, ama bunları tartışmak anlamsız. Olur ki deplasmanda iki galbiiyet alınır, ki yapmadığımız şey değil, maç atmosferidir, rakip takımın formsuzluğudur vs. sonra Erman Kunter kral olur, döner de deriz, evet sezon başındaki plandan vazgeçmediler ve başarı geldi. Onun da ötesinde önümüzde bir quaresma örneği de var, plana sadık kalındığında, oyuncu faktörü de devre dışı kalabiliyor. He diyeceksiniz ki "ben demiştim" demek için mi söylüyor. Belki?!?

Ayrıca sezon başında plan mı vardı ki diyeceksiniz? Yoktu. Olmadığını da biliyorduk, çünkü kapsamlı bir plan için yeterli zaman, vizyon, para gibi kriterler de yoktu, o yüzden akılları yettiğince "elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışacağız" sözüyle özetlenebilecek bir taslak vardı, öyle de yaptılar, e cumhurbaşkanlığı kupası geldi, top 16 ya kaldık, vs. vs. ilerde varolabilecek daha geniş kapsamlı planlar için bu taslak iyi kötü işledi. Maksimum belki de buydu, daha tabi ilerisini bilemiyoruz. Şimdi, kendi kamuoyumuzu eski oyuncularımızdan birinin rakibimize transferi ve olası şampiyonluk kaybı üzerinden bugünkü savsak yönetime doğru yöneltiyoruz. Ne olursa olsun Erman Kunter'in bu takımda kalması lazım, ve bugüne değin olmuş olan görece iyileştirmelerin de görülmesi. Bence şuan buradaki eksik theo'nun sessizliğ, dinamiklerimizi öyle kurmuşuz ki o boşluk bir türlü dolduruluyor. Şuanki basketbol komitesinin değişmesi belki seneye gündeme gelebilir, Erman Kunter'e daha fazla hareket alanı, ve yardımcılarını belirleme şansı da. Bunları zaten sene sonunda da konuşuruz, olası "felaket" senaryoları içerisinde,

sezon başından beri deplasmanda kazandığımız maçlar:
Aliağa P. 76-72
O. Edirne 83-67
Brose Basket 86-71
Lietuvos Rytas 73-67

Kaybettiğimiz dış saha maçları:
P. Karşıyaka 86-79
Fenerbahçe Ü. 83-74
Bandırma B. 79-69
Galatasaray MP 64-60
Barcelona 72-60
Partizan 87-72
CSKA Moskova 87-72

yendiğimiz takımları yenmeyeni dövüyorlar :) o yüzden deplasmanda maç kazanırız safsatasını kabul etmiyorum.. iyi kötü zaten maç kazanıyoruz, sorun burada değil.. daha iyisi yapılabilecekken yapılan yanlışlar nedeniyle bugün buradayız. siz diyorsunuz ki yapılan yanlışları görmeyiniz.. büyük takım taraftarı kompleksi değil bu, kısaca taraftar kompleksi, her taraftar ne kadar sevinmek için sevmese de takımının başarılı olmasını, onunla gurur duymayı ister, tıpkı her babanın çocuğunun başarılı olması görmek gibi.. yapılan yanlışlar sponsor bulamama beceriksizliğinden başlar, kombine işini eline yüzüne bulaştırmaya, elinde tutamadığın oyunculara, antrenör konusunda dahi yeterli basireti gösteremeyeşine, Erman hocanun istediği teknik ekibi kurmasına uygun ortamı oluşturamayışına, kurulan takımın dengesiz oluşuna, birçok maçta aciz ve yetersiz kalışına kadar uzar gider..

4 tane kalburüstü guard derken hangi kalburdan bahsettiğimizi sormak istiyorum?? yani ölçümüz nedir?? d-will 50kalbursa, aroyyo 25 kalbursa, tutku kaç kalbur çeker?? :) jerrels 10 kalbur gelir mi?? :) ya da bu ikisi için öyle bir kalbur var mıdır??


tüm bunların toplamında Abdullah Sözer beyefendi sorumluluğundaki basketbol şubesi oluşumu başarısızdır. Başarı paraya çevrilememiştir, zamanında adımlar atılamamıştır. Sorun şube zihniyetindedir. Futbolda yapamadığımızı bari daha az ilgi çeken basketbolda yapıp profesyonel oluşuma büründürebilirsek, kalıcı başarılar elde edebiliriz. Hee bana bu da yeter, feda deriz her sezon, Galatasaray MP'nin PAF takımı olmaktan gocunmam ben arkadaş diyorsanız ona diyebileceğim bir şey yok...

bu arada centilmen gs taraftarının bandırma salonundaki olaylarını da umarım basınımız görebilir! maçın durmasına sebep olan, sahaya yabancı madde yağdıran, hatta kendi oyuncularını bile gözetmeyen centilmen taraftarı lütfen artık medya görsün... her salonda sorun çıkartan bunlar çünkü...

@ovunc

Rotasyon basli basina bir sistem degildir. Dunyadaki her basketbol takiminin ilk 5'i vardir, 6. adami vardir, diger oyuncular ilk 5'in yedekligini yapar. Rotasyonun basli basina hedefi zaten ilk 5 oyuncularini dinlendirmek ve faul problemine girmemesini saglamak vs. Ha, bazi hocalar ilk 5 oyuncusuna ortalama 25 dakika sure verir, digeri 35 dakika verir vs, bu fark olabilir.

Ancak bizim takimda elestirdigim nokta, asiri kalabalik bir kadro olmasi ve ilk 5 olmamasi. Simdi Ewing oynasa veya Jerrels oynasa fark ediyor mu? Etmiyor. Cevher oynasa Markota oynasa fark ediyor mu? Etmiyor. Serhat veya Muratcan oynasa fark ediyor mu? Etmiyor. Diyecegim sudur ki, bir takimda ilk 5 vardir, gerisi yedek kadro olur. O yedek kadronun kalitesi, sayisi vs degisebilir. Ama bizde 14 kisilik kadro var ve bana gore biraz Vidmar haric hicbir oyuncu icin direkt ilk 5 diyemezsin. Bu da demek ki kadro dengesiz kurulmus. Rotasyon hocaligi 15 tane birbirinden vasat boktan adam alip surekli sahada vasat bir 5 ile ezilmek degildir, boyle bir mantik yok basketbolda.

@Yani

Ewing, Jerrels, Falker, Dasic. Bu 4 oyuncunun katkisi ne, ne veriyorlar takima, maliyetleri ne? Toplam maliyetleri herhalde 1 milyon dolar vardir. O 1 milyon dolarla Arroyo alinirdi ve bu kadroda onu yedekleyecek Can ve Tutku vardi, 5 numara icin de zaten Vidmar, Cemal ve Baris Hersek var. Bitti gitti, bu kadar basit. Sezon basindan beri 3 tane 5 oynayabilecek adam aldik (Vidmar, Falker, Cemal Nalga), zaten elimizde Baris vardi 5 oynayabilecek, ustelik hoca Markota'yi da oynatiyor. Peki bunlarin hepsini toplasan (5 adam) 1 tane saglam 5 numara oyuncusu cikiyor mu? Hayir. Kim oynarsa oynasin sahada vasat bir 5 numara oynuyor ve rakipler bizi eziyor. Falker cikip Cemal Nalga ciksa ne fark eder, sahadaki kisi yine vasat. Bu rotasyon hocaligi oluyorsa ben almayim, kusura bakma.

oha hacı gs'nin pilot takımlığına kadar gelmiş olay.

yani hala bu sezonun ne kadar özel olduğu idrak edilememiş bence.

bakın bu takım bu sene belki avrupa'dan borçları nedeniyle men edilmedi ama emin olun seneye böyle devam etseydi edilecekti.

bir geçiş dönemi yaşıyoruz.temelden sarsılmış bir binayı yamayarak kurtaramazsınız.

beşiktaş bu sene düşük maliyetle asıl hedefi olmasa bile gayet günü kurtaracak kadar işliyor.

bak abi 2m dolara kuruldu bu takım diyorum.

2 milyon dolara top 16'yı 3 maç önceden garantileyecen bir takım yok hacı.

biraz insafa davet ediyorum.

haklıyız beşiktaş yer aldığı her kulvarda zirveye oynamalı ama bu sene değil abi.bu sene paradan ettiğimiz gibi beklentiden de feda etmeliyiz.

bana gene uğur boral'a , escude'ye verilen paralarla cümleler kurup gelmeyin hacı.

kulüpte hala onlarca adam var bu sene tek kuruş almamış olan.uğur boral 1 senelik sözleşme yapıp parasını 36 taksitte alıyor aga.hiç kimse o paraları cash almıyor şunu bi aklınıza sokun.

2 milyon dolara cumhurbaşkalığı kupası kazanıp , ilk senesinde sponsorsuz şekilde top 16 gören bir takım var abi.

zaten kadromuzda olmayan bir adam , rakibe gitti diye erman kunter gibi bir adam bile eleştirilmeye başlanıyor yaw.

abdullah sözer'in kötü bir yönetici olduğu gerçeği değişmez ama bu senenin beşiktaş için özel bir sene olduğu ve temeli kurarken biraz sabırlı olmamız gerektiği de bir gerçek.

geçen seneki olağan üstü başarı dışında beşiktaş'ın olayı genelde istikrarlı yarı final çeyrek final zaten abi daha sezonun yarısındayız ve büyük ihtimalle playoff ve çeyrek final yapacağımız kesin gibi.top 16 ve cumhurbaşkanlığı kupası var.

henüz bir başarısızlık görmüyorum ben.

takım çok kırılgan ve bu durum mevcut kadroyla çözülemeyecek gibi görünüyor ama yıldız olarak alınan dasiç'i hiç kullanamadık , fark yaratan tutku ve murat can uzun süreler sakatlık sebebi ile uzak kaldılar.bunlar önemli etkenler bence.

evet falker , ewing ,christopher gibi adamlar 2. sınıf oyuncular.ligin en kalitesiz yabancılarından bir kaçına sahip olabiliriz ki bence hiç biri erman kunter'in ilk tercihi olan adamlar değildi.

dandik gaziantep rh bile dorsey'i aldığı ortamda falker ile sahaya çıkmamızın sebebi kimse eleştirilir ama şu adamı kaçırmayalım abi.

sene başında konuşulan o 6 m € verilmiş olsaydı gerçekten şimdi bunları konuşmazdık .eğer o bütçe verilip bu takım bu halde olmuş olsa bende eleştirirdim ama 2m dolardan bahsediyoruz.hadi 1 'de benden 3 milyon olsun 600'de kalde den 3.6 m dolar bütçeli 2 sene öncekş oyuncusuna borcu olan bir takım ...

bence haksızlık ediyorsunuz.

Ayrica Emir Eri butce konusunda da hakli. Karsiyaka, Banvit, gecen sene ve bu seneki Antalya cok mu butceli? Aldiklari yabancilar bizimkilerden kat kat daha ucuz, kat kat daha kaliteli. Sana bir telefon uzaklikta olan Besiktas'li Ahmet Kandemir dururken gidip Markota, Falker, Jerrels gibi boktan oyuncularla dunya para harcarsan elestirilirsin arkadas. Hadi 5 yabanci alirsin, 1'i kotu cikar, 1'i vasat cikar eyvallah, diger 3'u oynar istedigin sekilde, devre arasinda 1 oyuncu gonderip 1 oyuncu alirsin, normaldir. Ancak bir takimda 7 yabancinin 7'si de (hadi Vidmar vasat ustu onu ayirayim, 6 olsun) beklentilerin cok altinda, berbat bir performans sergiliyorsa ben sonuna kadar elestiririm, butce vs de mazeret olamaz, cunku 7 yabanci almissin, butce zaten mazeret olamaz.
Simdi siz Jerrels, Christopher vs demeden ben onu da anlatayim. Bu 2 arkadas o kadar cok top kullaniyor ki, zaten istatistikleri yukseliyor, ozellikle vasat takimlara karsi. Zorlu maclarda da ilk ceyrekte oynuyorlar, son ceyrekte tum toplari kendileri kullanip sicip siviyorlar. Ancak sonuc olarak cok top kullaninca da kendi istatistikleri iyi gozukmus oluyor, pacayi kurtariyorlar. Ama sonuc olarak ligde FB, GS, Efes, Karsiyaka, Banvit maclarinda 0 galibiyet var, bu maclarin cogunu da son ceyrekteki sacmaliklardan dolayi kaybettik, o zaman kimse Jerrels, Christopher demesin bana.

@Ovunc

2 milyon dolar yalanini kimden duydun bilmiyorum, ama oyle birsey yok. Mesut Urgancilarin kendi aciklamasi var basketbol takiminin maliyeti 3.7 milyon dolar diye, ki o donem yanlis hatirlamiyorsam Falker ve Ewing gelmemisti bile, onlari da ekle 4-4.5 milyon dolari arasi bir maliyet var.

http://www.kartalbasket.org/2012/08/26/besiktasta-takim-maliyeti-3-7-milyon-dolar/

Ayrica hem rotasyon takimiyiz diyorsun, hem de Tutku ve Muratcan (!) eksik olunca takim etkilendi diyorsun, soylediklerin birbiriyle celisiyor. Muratcan olmayinca patlayacaksak nasil rotasyon takimi kurmus saygidere hocamiz onu anlat bana bir zahmet.

Butce mazaret olamaz. Karsiyaka'nin butcesi bizden az ama catir catir oynuyorlar, aynisi Banvit icin de gecerli. Bizim gecen seneki butcemiz de cok cok yuksek degildi. Deron ve Semih'in maliyetlerini cikar, muhtemelen 7-7.5 milyon dolar gibi bir butce vardi gecen sene.
Bonsu ve Arroyo toplam 1.3 milyon dolar aliyordu. Hawkins 850 bin dolar aliyordu, etti 2.2. Erceg sanirim 600 bin dolar aliyordu (emin degilim, veya o civarlarda), etti 2.8. Kemp 600.000 dolar aliyordu, etti 3.4 milyon dolar. Gecen seneki yabancilarin maliyeti asagi yukari 3.5 milyon dolar, hadi primleri vs ekle olsun 5 milyon dolar. Kadrodaki 5 yerlinin (Yagmur, Can, Serhat, Dagli, Oren) de ortalama 400.000 dolarlik maliyetini koy, olsun sana 7 milyon dolar. Hadi Arroyo ve Bonsu'nun yarim senelik maliyetlerini tek seneye vur, olsun sana 6 milyon dolar. 6 milyon dolara Turk basketbol tarihinin belki de en iyi yabancilar toplulugunu olusturuyorsun, sadece 6 milyon dolar. Biz demedik gidip 5 tane topclass yabanci alin. Butcemizin 8 milyon dolar olmayacagi belli idi zaten. Ama dedigimiz gibi 2 veya 3 cok iyi yabanci alinirdi, yanina da NCAA'den bulacagin ucuz 2 adam getirirdin, yine tas gibi takim olurdun. Ama sen kalk 7 tane copluk yabanciya dunya para sac, sonra vay efendim butce yok, rotasyon takimi kurduk. Kimse hikaye anlatmasin.

pilot takım mevzusu ne yazık ki hala orada.. göz göre göre ellerinle en iyi oyuncularını rakibine verdin.. yetmedi hocanı, antrenörlerini, hepsini geçtim malzemecini bile vermedin.. vermediğin tek bir şey kaldı onu da söylemeyelim isteseniz.. :)

neyse bunlar için mali durumumuz neden gösterilebilir, o zaman ben de derim arkadaşım oyuncularınla kontrat imzalamak için niçin şampiyon olmayı bekledin?? tam oyuncuların piyasası tavan yapmışken bu kadar beklemek mantıklı mıydı?? 25 mart 2012'de başladın göreve, mart ayında Türkiye kupası dışında (18.02.2012) bir başarımız yoktu.. hadi medya oyuncularımızın bu kadar farkında değildi de senin aklın neredeydi yönetim olarak? ben geçen yıl tüm sezonu trabzonda olmama rağmen izledim, kaçırdığım maç sayısı 3 yada 5tir ki bu maçları da kaçırma sebebim laboratuvarda çalışıyor olmamdır. trabzona geldiğinde takım maça gidip salonda izledim.. ama bizim yönetimdeki arkadaşlar hiç bir maçı izlememiş demek ki..

takımın başarısız olmasını önlemek, huzursuzluk yaratmamak adına, sözleşme işini sezon sonuna bıraktık diyebilirsiniz ama bana pek mantıklı gelmiyor. nisan ayında kontrat yenilemeye niyetli olmayan oyuncuların yerine yeni oyuncular bakmak için 3-4 ay süren olurdu. keza sponsor içinde vakti zamanında görüşmeleri yapsaydın, adam kararını açıklamasa bile başka firmalarla görüşmek için daha fazla süren olurdu.. o dönemde Demirören sıkıştırılmalıydı kararını vermesi için.. kabul edilmesiydi şampiyonluk serisi rüzgarındayken sponsorunu çok da rahat bir şekilde bulurdun, çünkü kamuoyunu o günlerde senin şampiyonluk yürüyüşün meşgul ediyordu.. peki bugün gelecek sezonun planları yapılıyor mu sizce?? gelecek yıl isim sponsorumuz şu veya bu olacak diyebiliyor muyuz?? sanmıyorum.. plansız ve programsız, günlük anlık yaşıyoruz, o yüzden başarılarımız da anlık oluyor, sevinçlerimiz de, kızgınlıklarımız da...

erdemirle oynuyoruz şuan bomboş tribünlere, zorundamıyı acaba ipekçi de oynamaya, akatlarda oynasak bu kadar seyirciye tribün dolu gözükecek ama şu koca salonda kayboluyorlar.. neyse biz çok biliyoruz demek ki.. yada sadece biz düşünüyoruz demek ki.. para ile düşünce bir araya gelmedikten sonra da laf kalabalığı oluyor söylediklerimiz...

Genel taraftar profilinin hoşuna gitmeyecek bir hamle yapıldığında bayılıyoruz sonuna kadar eleştirmeyi. Yönetimsel hatalar kesinlikle var. Hatta planlama konusunda da hem kulübün hem de Erman Kunter'in hataları da var, eyvallah. Yalnız bütçemizin Banvit'ten, Karşıyaka'dan çok daha yüksek olduğu söylenmiş. Buna ihtimal vermiyorum. Bunu söyleyen kişiler kaynak belirtirlerse biz de öğrenmiş, aydınlanmış oluruz.

Ayrıca bu iki takım uzun süredir doğru bir planlamayla hareket eden, bize göre nispeten daha doğru planlamaları olan takımlar. Biz geçen yıl bir şekilde başarılı olup sonrasında bu şubeye önem veren bir kulübüz. Ne kadar önem verdiğimiz de tartışılır tabi ki. Bunu sadece yönetim anlamında düşünmeyelim, taraftar anlamında da burada yazmanın dışında pek önem veriyor gibi görünmüyoruz. Şahsen takımı eleştirebilmem için bir taraftar olarak üzerime düşeni az çok yapıyor olmam lazım, ki bu sezon sadece 3-4 maça gidebildim. Şuanda Erdemir maçı var ve salon neredeyse bomboş.

Takımın başarısız olmasından kasıt tam olarak nedir, onu anlayamıyorum açıkçası. Basketbolda transfer işi futboldan daha farklı çok paraya çok kötü oyuncu almazsınız. Sadece aldığınız oyuncular uyum sağlamazsa onlardan verim alamama ihtimali vardır ki bunun örneği sadece bizde değil. Bo Mccaleb'in performansına bakanlar demek istediğim anlayabilir. Bunun çok fazla örneği mevcut. Efes'in neredeyse tüm yabancıları bu gruba girer. Kısacası transferlerin hiçbiri geçen yılla kıyaslanamaz. Hawkins 850 bin dolar alıyor. Arroyo da 800 bin alacak sanırım. İkisinin toplamı neredeyse bizim bütçemiz kadar. Bizde misal Dasiç'in maliyeti 100 bin dolar'ın altındaydı(Şuanda bulamadım bunu okuduğum yazıyı).

Geçen yıl Erceg geldiğinde kaç kişi öngörebilirdi böyle bir performansı olabileceğini. Aynı şekilde Bonsu ve Arroyo da riskli hamlelerdi ama başarılı oldu. Şuanda Bonsu'nun takımı yok, Arroyo 6 ay takım aradı kendine ve Erceg de uzun süreli sakat. Basketbolda dış etmenler tahminimizden daha etkili bence. Arroyo madem o kadar parayı hakeden bir guard neden 1 tane bile Avrupa takımı kadrosuna katmayı düşünmedi? Bonsu'yu sakatlığını bile bile kadroda tutmak daha büyük bir hata olmaz mıydı?

Bence bu soruları da sormak zorundayız. Ben yönetim başarılıdır demiyorum ama bazı eleştirilerin de fazla olduğunu düşünüyorum. Özellikle kadro konusunda söylenenler.

Ayrıca bazı arkadaşlar neredeyse top 16'yı başarıdan saymayacaklar ki onlara söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bu takıma sene başında EL'nin en zayıf takımı gözüyle bakılıyordu. Ayrıca ilk turda EL'nin en zor grubuna düştük. Bu grubu da Partizan, Brose Basket, Rytas gibi EL'yi göz ucuyla bile takip edenlerin bile bildiği EL'nin gedikli takımlarının üstünde bitirdik.

İlk yılımızda ve müthiş düşük bir bütçeyle bunu yaptık. Şimdi de bu grupta galibiyet bile alamayız diyenler var. Olabilir, alamayabiliriz ama bu takımı başarısız yapmaz. FB ve Efes yıllardır tonla para harcayıp başarılı olamıyor. Biz 1 yılda mı EL'de başarılı olacağız? Hem de bu bütçeyle!

Çok uzadı yorumlar ama söylenecek çok şey var. Bir de 4-5 ay sonra bedelsiz gidebilecek bir adamı neden 800 bin dolara değil de 420 bin dolara bıraktık, GSMP'nin feeder club'ı mı oluyoruz diyenler var. Sahiden anlamak mümkün değil!

Bence optimum çözüm oldu bizim açımızdan. Arroyo'nun bizde oynamak istemediği, Erman Hoca'nın da istemediği belli bir şey. Türkiye içinde Arroyo'yu alabilecek Efes, FBÜ ve GSMP vardı. Efes ve FBÜ'nün alma ihtimali zaten yok. Avrupa'dan ve NBA'den de teklif yok. Zaten Türkiye dışında bir takıma gitse bize bir faydası yoktu. Sonuçta 5 ay sonra gitse yine para alamayacaktık.

populist olmayan yaklaşımların hoşgitmediğini söylüyoruz ya aksine futbol takımının karakteri tam olarak bizi yansıtıyor.. İçimi<den çıkan veya şöhretli olmayan oyuncuların başarılı olması.. diğer taraftan basketbolda böyle bir olguya hiçbir zaman sahip olamadık. bizim oyun karakterimiz budur diyemiyoruz. altyapımızdan son dönemlerde çıkan tek oyuncuyu Kartal'ı bugün erdemir'e karşı üstelik maç 15-20 sayı aralığında önde giderken oy-na-ta-mı-yo-ruz. dahası da ne biliyor musunuz?? erdemir'in 1 numarasında Erbil isimli Fenerbahçe Ülker altyapısından yetişmiş bir oyuncu oynarken.. 1 dakika bile süre almadı bugün Kartal.. yazık oluyor bu çocuğa.. Yazık oluyor altyapıdaki çocuklara, biliyorlar ki ne olursa olsun oynayamayacaklar.. biz jerrels'ı ewing'i onlarla birlikte izliyoruz.. bu nedenledir kadroya olan tepkim, gelecek adına yine sıfır adım atılıyor. aynı mevkiye 4 tane vasat bile olmayan adam dolduruluyor: bkz 4 numara pozisyonu: cevher, markota, dasiç, barış hersek. hatta ve hatta 2.lige giden serkan özver.. hangisi ilk opsiyon olmalı?? diğer taraftan 3 numara da kim var??? nasıl takım kurmaktır bu??? bu takım böyle kurulursa, 3ten bozma 4, 4ten zorlama 3 veya 5 ile oynamaya kalkarsanız, gerçek bir oyun kurucu ile oynmazsanız tabi ki oyununuz bir yerde tıkanır. kaç tane pickandroll oynuyoruz?? uzun oyuncular high posttan kaç sayı üretmişler bugüne kadar?? hangi iki maç üstüste ortalama 10 top kaybı ile oynamışız?? top kayıplarının bu denli çok olması özellikle zorluk derecesi yüksek maçlarda, takım kurgumuzun yanlış olduğuna işaret eder.. yoksa yemişim popülistliğini.. alsınlar 18-23 yaş aralığında 10 tane adam, doya doya izleyelim gelişmelerini.. sonra isterlerse gs'ye satarlar!

Siz sanıyorsunuz ki Ergin Ataman geçen sene Kartal'ın gelişimini düşünerek oynattı. Hiç alakası bile yok. İlk fırsatta arkasını dönüp giden bir adam Kartal'ı mecbur kaldığı için oynattı. Erman Kunter'in elinde istediği şekilde kuramadığı bir kadro var ve maksimum verimi almaya çalışıyor. FBÜ devre arasında Tripkoviç'i alabiliyor, GSÜ Arroyo'yu. Bizim öyle bi şansımız yok. Bunun farkında olup o şekilde değerlendirelim.

Ayrıca merak ediyorum takımdan memnun olmayan arkadaşlar FBÜ'nün Barcelona maçını izlediler mi acaba? 20 milyon euro'yu geçen bir yatırımla kurulan ve senelerdir bu düzeyde paralar harcayan takımı görmüşlerdir umarım. Sizin beğenmediğiniz Vidmar'dan 10 kat kötü pota altı oyuncuları var. Basketbolcudan saymadığınız Jerrels'tan çok daha kötü bir Mccaleb'leri var. Adam serbest atış dışında sayı atamadı. Tüm ortalamaları Jerrels'tan geride bu adamın. Verilen para da kim bilir kaç kat fazladır.

Kimse eleştirilmez değil ama Avrupa'nın en iyi hocalarından birini alıp, en pahalı kadrolarından birini kuran takımı da görüyoruz.

Efes te aynı şekilde. Adamlar artık Avrupa'yı bitirdi NBA'den transfer yapıyorlar. Sonuç? CSKA'dan 20 sayı fark. Farmar ve Vujacic'in ortalamaları ve index rating'leri Jerrels'tan düşük. Hem de ilk grupta rakipleri bizden zayıf olmasına rağmen.

Kim daha başarısız bunu bir sorgulamak lazım.

iyiki theoo basket izlemiyor bu ne ya geçen seneki takım 8 milyon dolarmış da bu senekide 6 ya yakınmış
geçen senekileri tutmaya çalışsan 14 milyon dolar harcamak zorundaydın ERMAN KUNTER NE DİYOR HALEN 3 YIL ÖNCESİNİN BORÇLARINI ÖDÜYORUZ diyor yani sessizce dağılın bence Erman Hocada bukadar çakalla dans nasıl yapacak bakalım

kim daha başarısızı sorgulamıyoruz, diğerlerinden banane? efesin kendi kültürünü inkar ettiğini, volkanlarıni tamerlerin ufukların takımının mirasını çoktan tükettiğini sağır sultan duydu zaten.. eskiden üreten bir takımken şimdi tüketen konumundalar, doğal olarak bu haldeler.. kadrolarında adam akıllı yetiştirdikleri tek oyuncuları yok.. eskiden böyle değillerdi..

konumuza dönersek, kartal geçtiğimiz yıl 17 maçta görev almış, ortalama süre istatistiği sağlıklı tutulmadığı için süresini veremeyeceğim ancak bu sürelerin pek çoğu maç koptuktan sonra. tıpkı bugün olduğu gibi. yani geçtiğimiz yılı pek de iyi analiz etmediğin yada yeterince ilgi göstermediğin ortada.. kartal tecrübe kazanması için sahaya sürüldü, maç kurtarması için değil. sadece, yanlış hatırlıyorsam affınıza sığınırım, efes maçlarında mecburiyetten oynatılmıştı.

partizan ve rytas euroleague'in ne kadar gediklisi gibi görünseler bile yaptıkları yatırımların geçtiğimiz yıllara oranla düşük olduğu defalarca dile getirildi. kaldı ki sahada da ortaya maksimum neler koyabildiklerini gördük.. bu arada partizanın geçtiğimiz yıl ki bütçesi 4-5 milyon Euro civarındaymış, araştırdım bulduğum rakama dayanarak söylüyorum. bu yıl harcadığı rakamlar için bir şey bulamadım. lakin o düzeyde olmadığını düşünüyorum, çünkü yaş ortalaması 20 bile olmayan bir takımdan söz ediyoruz. inanmıyorsanız bkz:

http://www.euroleague.net/competition/teams/showteam?clubcode=PAR

brose basket ise efes beğenilmeyerek tu kaka haline getirilen nachbar'ın omzunda giden bir takım. o takımdan şu haldeki Beşiktaş'a bile alacağım tek bir oyuncu olmazdı..

yani her halükarda bu grupta arkamızda bırakabileceğimiz en az iki takım vardı. biz üçünü de geçtik bu başarıdır ancak format gereği daha güçlü rakiplerle oynayacağız. hayat devam ediyor tarzı açıklamalar duymak istemiyorsak daha ciddi yapılanmalıydık. yaptık mı??

biz az para harcadık diğerleri çok para harcadı. meziyet az para harcayarak başarılı olmakta zaten.. söz gelimi Fenerbahçe'nin bariz şekilde uzun oyuncu problemi var, bugün vidmara hatta gönderdikleri gist'e dahi ihtiyaç duyar durumdalar. çünkü andersen (32) ve batiste (35) gibi iki tane sabunluk adama pota altını emanet etmiş durumdalar.. yedekleri ise kaya peker (32), oğuz savaş (25) ve ilkan (22).. tecrübe iyidir de bu kadarı fazla gibi sanki :) yanlış yapılanarak ülkemizdeki piyasayı da yükselten iki kulüp, aslında ülke basketboluna faydadan çok zarar getiriyor. salary cap sınırlaması getirilerek bu çılgınlığın önüne geçilebilir..

benim söylediklerimden veya BJK4ever'ın kilerden bu sene az para harcadık, daha çok para harcasak daha iyi oyuncular alsaydık mantığını çıkarabildiyseniz o da sizin yeteneğinizdir..

sadece sistemsizliği eleştiriyoruz buradaki, onca transfere, harcanan paraya rağmen yapılan yanlışların üzerine konuşuyoruz.. bütçemiz doğrultusunda çok daha iyi işler yapılabilecekken, yapılmayanlardan konuşuyoruz. yakındır cedevita'dan ayrılan Gelabele'i 4 numara diye bize yutturmaya kalkarlar..

eleştiri olmadan başarı gelmez, sizin bakış açınız farklı benimkisi farklı, sövüp saymadıktan sonra bence sorun yok, doğruyu bulmaya çalışıyoruz...

Kaan Kural, bu Gs'nin son sıralara yakın gezdiği sene gs fb maçı öncesinde ntv'de "Bilimsel veriler Fenerbahçenin bu maçı kazanacağını gösteriyor" demişti. Kimse de birşey dememişti, o maçta Pino biraz akıllı olsa Gs kazanabilirdi. Şurada gördüğüm yorumlarda da benzer eğilimler var. Şu belli spor yorumcularının bize yapıştırdığı "plan", "sistem", "oyun kurgusu", "salonda ne yaptığını bilen oyuncular" gibi kavramlar aslında sporun 8800 etkenden oluştuğu gerçeğinden uzaklaştırıyor. Hepimiz de bu yolda ilerleyip duruyoruz. Bütçeler, oyuncu sınıflandırmaları, önceki maç grafikleri falan. Tamam oyun planlamasında bu veriler, aynı zamanda şirket planlamalarında işler vaziyettedir. Ama kendimize öyle bir dünya kurmuşuz ki, herşeyi bak Gülten'in kızı yapıyor sen niye yapamıyorsun düzeyinden ele alıyoruz. "Bağlam" diye bir şey var, şartlar var. Top 16'yı 3 maç önceden garantilediğimizde burada, tabi ki herkes olmasa da, felaket tellalları susmuş, optimizm konuşuyordu, Erman Kunter'in elindeki yoktan neler var ettiği falan anlatılıyordu. Bugün ise, ordan burdan topladığımız, servis haberleri çerçevesinde takım planlarını, bütçeleri falan konuşuyoruz. Daha önce de dedim, bu teknik analizlerin yapılmasında hiçbir sakınca yok, ama herkes olayları kendi "başarı" kıstaslarına göre değerlendiriyor. Ama, başarı kıstası, ortaya koyulan hedefle bağlantılı ele alınacak birşey. Şuan hiç yokken, anlamsız bir kriz ortamı varmış gibi, takım tepetaklak gidiyormuş gibi bir hava oluşuyor. Olayı bağlamından koparıp, farazi fiyat analizleriyle oyuncu karşılaştırıyoruz. Mesela bir oyuncu her takımda, her taraftarla, her hocayla aynı düzeyde oynayamaz, belli ki Arroyo Erman Kunter'in oyuncusu değil, hem Arroyo geçen seneki takımın oyun kurgusu içerisinde vardı. Bu adamı Boston'da, Miami'de falan da izledik, çoğu koç yetenekleriyle mantalitesi arasındaki uçurum dolayısıyla oynatamadı. Oynadığı takımlardaki yüksek rekabetin de etkisiyle her takımdan bir şekilde uzaklaştı. Geçen senenin şartları içinde koç oyuncu ve oyun tarzı uyumu ile Arroyo yeniden kendini gösterdi. Diyebilirim ki kaos oynayan Ataman dışında ondan bu derece faydalanan da biri olmadı, en iyi koçlar dahi ondan verim alamadı, bir sürü sebep vardır illa ki, ama her oyun sistemine uygun bir oyuncu olmadı, üzerine takım kurulması, parçaların ona göre oluşturulması gerekiyor biraz da. Ama bir tek Arroyo için takımı baştan yapıp bozmanın bir alemi yoktu, ve Erman Kunter de taviz vermedi. Onun dışında, baskeetbol şubesini kulübün genel durumunu bir kenara bırakarak değerlendirmek de anlamsız. Demirören'inden, Galtasarayından, şunundan bunundan, yeri geldi komplo teorilerinden, menejerlerden falan binlerce kez bahsettik. Şuanki durumdan bihaber olunduğunu hiç zannetmiyorum, planlama zaafı olmadığını da söylemiyorum, ama bu dünyanın en köklü, en zengin takımları için de geçerli, hele ki bugün itibariyle daha kaybedilmiş somut bir şey de yokken, bu derece sabırsız olmayı sadece "ben demiştimcilik" le açıklayabiliyorum.

En genel tabiriyle, bugüne kadar o bahsedilen hiçbir takım kadar Beşiktaş şubesine önem vermedi. Şampiyon olduğumuz geçen sene bile 1 yıllık kontratlar yapılmış olması takıma ve koça ne kadar inanılmadığını gösterir nitelikte. Şimdi hiç olmayan bir temeli oluşturmaya çalışıyorlar, ve bunu yaparken "görece" bir başarı gelmişse kusura bakmayın ama değeri bilinmeli, Gülten'in kızına oğluna bakacağına, kendi çocuğunun en küçük yaptığı güzel şeyi öv ki, ümitlensin, yoksa "iki gün sonra sokaklardan toplarsın(sokaklar iyidir :), örnek olsun diye söylüyorum)".

Ama yine diyorum, eleştirilmeli ki hatalar patolojik düzeye gelmesin, seneye Erman Kunter yok yere uzaklaşmasın, gerekirse şubede değişikliğe gidilsin, ama bunu bir kriz gibi göstermenin bana göre bir anlamı yok.

@metin tekin

Hawkins GS'ye 1.2 milyon dolara imza atti, Arroyo'ya da 800.000 dolar odeyecek GS maas olarak, yarim sene oldugu icin, ancak senelik alsak 1.5 milyon dolar tutardi, ki daha pazarlik asamasina girmedim bile. Yani bu 2 oyuncu 2.5 milyon dolar civarinda paraya tutulurdu. Ercegi Bonsuyu falan gectim, sadece bu 2 oyuncu tutulsa bile cebimizden 2.5 milyon dolar cikardi, ki zaten takimin en onemli 2 oyuncusu bu 2 oyuncu idi. Bonsu da sanirim bizden muzakereler esnasinda 1.2 milyon dolar istemisti (aradim gecen sene 360 bin dolara oynuyormus zaten yarim sene icin, Maccabi ile de 950 bin dolara anlasmisti, pazarlik payi ortada). Hadi Arroyo ve Hawkins aldigimiz bonservis ucretlerini opportunity cost olarak ekle, 4-4.5 milyon dolar civari bir para ediyor Bonsu, Arroyo ve Hawkins icin. Bu 3 yabancinin yanina 2 tane vasat yabanci alip 5 milyon dolara yabanci kadronu kurardin. Yanlarina da ortalama 300-400 bin dolardan 7 yerli aldin mi ediyor zaten 7.5-8 milyon dolar civari bir para. Hesap ortada gayet net bir sekilde, 14 milyon dolar gibi abuk rakamlari nerenizden uyduruyorsunuz anlamiyorum.

Bu arada Arroyo bizden sene basinda 1.5 milyon dolar istemisti, Erman Kunter'in kendisinin kelimeleri bunlar. Erman Kunter de bunu duyduktan sonra muzakereleri kapattiklarini belirtmisti, yani pazarliga bile girmemisler. Yani orada yazilan rakamlar, en azindan Bonsu, Arroyo ve Hawkins icin olanlar gayet guvenilir rakamlar, uydurulan veya tahmini rakamlar degil.

Kapono'yu Panathinaikos 300 bin dolara kapatti. Banvit Meija'yi 400 bin dolara aldi. Dorsey Antep takimina geldi yahu. Fenerbahce ve Banvit'in yillardan beri harcadigi sacma paralara bakarak olayi buyutmenin alemi yok. Onlar 55 yasindaki Batiste'ye milyon dolar verecek zekada bir kulup, Efes de gidip Barac'a milyon dolar verecek zekada kulup, bunlar dogru ornek degil. Olympiakos 10 milyon dolara Euroleague'i aliyor arkadas, bu kadar basit bu olay.

onu bunu bilmem de ronaldonun kadıköyde 2 tane çaktığı maçtan öncede favori fenerdi zira bilmem kaç maçtır yenilmiyordu sahasında.. acı bir hatıradan geriye birde japon bayrağı yadigar kaldı fenere :)

spor içerisinde anlık değişkenlere bağlı olarak onlarca etken var, var olmasına var da olayı bu kadar karmaşık hale getirmeye gerek yok. elindeki yetenekler dahilinde sahaya birşeyler koyarsın. ben barış hersekten 1 pozisyonunda oynamasını takımını oynatıp, 30 sayı atmasını istemiyorum :) yapamaz zira.. yetenekleri el vermez. bu oyunu amatörde olsa farklı formalar altında oynamış biri olarak şunu söyleyebilirim ki yeteneğin ne kadarsa o kadar oynarsın.. bazen 5 oyuncunun toplamı 6 yapabiliyor ki bu geçen sene yaşadığımız şeydi.. sinerjiydi.. kadro bütünlüğünüydü. birbirinin götünü kollamaktı! biz birbirimizi böyle motive ederdik sahada.. jerrels gibi biri 18 saniye top sürüp topu potaya savuruyorsa takımı satıyorsun derdik.. maç kağıdında jerrels için yazan 25 sayının inanın ki diğer oyuncular için hiçbir değeri yok.. önemi yok.. çünkü o kadar topu kullanınca insan 20 sayı atar.. ortalamalarına bakmak lazım, şut/isabet istatistiklerine.. öyle yorum yapmak lazım, ancak ekran başından görünen kadarıyla, belki saha kenarından farklı görünüyordur!!!!, jerrels'ın faydası ile zararını altalta üstüste koyunca bence eksi haneye düşüyor.. siz artı diyorsunuz o da sizin optimistliğiniz.. ne diyebilirim ki.. illa ki birşeyleri kaybettikten sonra konuşacaksak o zamana kadar susalım.. o zaman geldiğinde ben demiştimcilik olmaz herhalde ;)

@BJK4EVER
yazıda geçmiş senelerden kalan borçlardan bahsetmemissin:) ergin ataman 700 bin dolar + hawkins 1.2 mlyon arroyo 2.m + pops+1.2 5milyon dolara 4 kişi vay be helal gerçekten opportunity costlara gireceksek haluk yıldırımıda çağıralım çok iyi beceriyor size YD mustahak

O borclari nereden uydurdun bilmiyorum, muhtemelen 14 milyon dolar rakamini uydurdugun yerden olsa gerek.:)
Gecen seneden kalmis olan borclar ile takimin maliyetinin ne alakasi var anlamadim. O borclar zaten her halukarda odenecekti, simdi de odeniyor. Kaldi ki o 'borclar' gecen sene ve bu sene alinan ucretlerin icinde zaten. Primler zaten tas catlasin 1 milyon dolar olsun. Ki Arroyo'ya da 500 milyon dolar borcumuz yok zaten, gecen seneki alacaklarindan 150 bin dolar kalmis.

Senin o begenmedigin 4 kisi de gecen sene 3 kupa aldi, bu camianin tarihi boyunca kazanamadigi kupa sayisini bir sezonda kazandi. Senin o begenmedigin 4 kisi toplam 40 milyon dolar butceli 3 takima yetti, senin su anda elinde olan 4 milyon dolar maliyetli coplukler ise anca sahada ezilip buzuluyor.

Opportunity cost ne demektir, ne zaman kullanilir, benim yaptigim hesapta nasil bir fonksiyonu var, bunlar git biraz ogren, arastir, ondan sonra espri yapmayi dene.

YD konusuna gelirsek, Emir eri zaten bizim anlatmaya calistigimiz seyi gayet net acikladi. Sorun burada cok harcamak, veya borclanmak vs degil, elindeki parayi dogru kullanmak (rakamlarla ortaya koydum iste). Ama daha onu bile idrak edememissin, anca sana X mustahak kalibinda yazarsin zaten.

Jerrels'ın bu takımın geleceği olmadığı açık, bunda hemfikirim. Çok hızlı kararlar alındı, bizim de hiç ummadığımız bir ortam oluştu, şube başarılı mı bence değil, ama bunun tek sebebi şube de değil. Erman Kunter bugün sinekten yağ çıkarmaya çalışıyor. Ne yazık ki önünde çok da vizyonu olan bir şube yok. Ben de amatörde oynadım, formlardı vs. di , bir türlü hazır olmazdı, ordan burdan adamlar bulup takıma monte etmeye çalışırdık. Ben de Kartal gibi, yavaş yavaş formayı alacağım zamanlarda birilerine kurban gitmiştim, hala içimde yaradır :) Sonra bütün hevesim gitti. Yöneticilerimiz iyi mi değiller, ama en azından yapamadıklarını saklamak için popülizme başvurmuyorlar. Yaptıklarını popülizme uyduruyorlar, o ayrı. Ama şubenin vizyonsuzluğu ya da başarısızlığına rağmen takımın şu an idare eder konumu ümit verici. Beklediğimizin çok daha üstünde bir takım var, ve yarış kızıştıkça, taraftarıdır vs. sidir, büyük ihtimalle EL den de elenince tek amaç lig olacağı için daha farklı bir Beşiktaş mümkün olabilir, olur demiyorum, olabilir. Ben şahsen bu sene şampiyonluk beklemiyorum, sene başında da beklemiyordum, furbol takımında olduğu gibi bir duruş ortaya konulmasıydı önemli olan, iyi kötü yapıldı.

Kısaca şunu söyleyeyim Falker'ın aldığının onda biri paraya o işi yapabilecek ncaa'lerde dolu oyuncu varken, biz gidip ona yatırım yapıyorsak bu tabi ki eleştirilir, fenerin yaptığı gibi onlarca milyon doları sokağa atmıyor olabiliriz ama mantıklı yatırım yapmadıktan sonra, daha az para savurarak (ki bu bütçede geçmiş yıllarda izlediğimiz birçok kadromuza göre daha yüksek) ancak kendimizi avuturuz. buradaki savurarak lafının altını çiziyorum çünkü bu güzel sezonu fırsat olarak kullanmıyor, heba ediyoruz.. daha iyi tercihlerle yine bu bütçelere çok daha iyi bir takım kurulabilirdi, bu tarz bir takım kurmak için bu kadar bütçe harcanmasına gerek de yoktu.. 750 000 dolar hawkins için aldığımız, 420 000 dolar aroyyo için alacağımız konşuluyor, resmi değil bu rakamlar, çünkü KAP açıklaması gibi bir takım resmi bildirimler mevcut değil elimizde. diğer taraftan kaldeboru ile göğüs reklamı için 1100 000 lira civarında bir anlaşma söz konusu yani 500 - 600 000 dolar civarında ki yarım sezon için fena olmadığına kanaat getirmek zorunda bırakıldık. tv ve iddia gelirleri, kombine satışları, maç günü gelirleri, saha içi reklam gelirleri (euroleague maçlarını da hesaba katalım) maç günü sponsorlukları (önceki maçlarda farklı göğüs reklamlarının alınması) gibi gelir kalemleri de söz konusu.. yani fena olmayan bir bütçe yaratıldı, kimsenin cebine ihtiyaç duymadan hem de, ancak bu takımın en büyük yıldızının Fenerbahçe Ülker'in kiralık oyuncusu Vidmar'ın olması çelişki değil midir?? adam bize ait bile değil yahu..

Birincisi, bu ankette Seref Yalcin'a ozlem duyulmuyor, Bakkal Hilmi Amca secenegi ile burada verilen mesajin net oldugunu dusunmustum gerci ama olsun.

Benim derdim su: Bir yonetici ne kadar populist aciklamalara basvuruyorsa, o kadar kokan is yapiyordur. Bunu Seref Yalcin da yapiyordu, Abdullah Sozer de yapiyor. Seref Yalcin zamaninda 3 tane oyuncumuzu zorla antrenmana cikariyorduk, Abdullah Sozer zamaninda "GS gelsin taksitle alsin istiyorsa" dedikten 3 gun sonra %50 indirim yapiyoruz. Sorun bu. Yoksa Arroyo gitmis, X yabancisi alinmamis, bu degil illaki. Sportif basarisizlik ayri (ki illa yonetim hatasi degildir bu), yonetim basarisizligi ayri. Sene basindan beri sacmasapan aciklamalar, 5 farkli yone savrulmalar geliyor.

Blogu takip edenler bilir, yeni yonetimi oldukca begeniyorum, yeni maddi ve sportif yapilanmayi destekliyorum, ancak basketbol konusundaki yonetim berbat otesi. Benim sene basindan beri hatirladiklarim:

1 Kupa kazanmis ve basarili bir takim var iken koc ve oyuncularla gorusmeler sezon sonuna birakildi. Milangaz'la gorusup sponsor calismalarina baslanilacagi yerde (ki bu hayati onem tasiyan bir olay, oyle gunluk birsey de degil) Milangaz son gune kadar beklenildi sacma bir sekilde.

2 Medicana gorusmeleri varken Abdullah Sozer "11-12 milyon dolarlik butce olacak, Medicana ile buyuk oranda anlastik, aradaki farki biz kapacatiz bu sekilde bir butce olacak" demisti.

3 Medicana patladiktan sonra haftaya kadar sponsor netlesir, anlasiriz, teklifler var dendi, sonuc sifir.

4 Sponsor bulunamayinca genel butceden 6.5 milyon EURO (=8 milyon dolar) ayiracagiz dendi, 11-12 milyon dolar 8 milyon dolara dustu, o 8 milyon dolari da bir daha goremedik.

5 Arroyo icin 1 kurus indirime gitmeyecegiz, ancak taksit yapariz dendi. Bu dendikten birkac gun sonra 50% gibi bir indirime gidildi ve adami sattik.

Burada konu sadece beceriksizlik degil, ki o da soz konusu ya, neyse. Konu ayni zamanda net olmama, surekli kivirma, soylediklerini gerceklestirememe. Yonetimin basketbol konusundaki beceriksizligi, tutarsizligi gercekten olacak gibi degil.

Bana kalırsa, bu yine kulübün içinde bulunduğu durumdan bağımsız değerlendirilebilecek bir şey değil. Beşiktaş'ın bütün şubelerinde yaptığı şey şuan kumar oynamak, ama kumar oynamak için elinde çok kısıtlı bir imkan var. O yüzden çenelerine vuruyor. Kumar oynadıklarını açığa vurmamak için her seferinde kendilerinden emin açıklama yapmak zorundalar, öbür türlü zaten orda duramazlar. Hele ki her gün herşeyin değiştiği bir ortamda bu fazlaca "olaya hakimiz" tavrı bir yerde patlıyor. Ekonominin bittiği yerde ideoloji başlar, ya da popülizm, her iki yönde de. Devamlı bir şeylerin hızlı bir şekilde yapılmasını bekleyen bir medya ve kamuoyu var, büyükler arasındaki hiyerarşiyi her gün test etme gayreti içerisindeler. Paradoksal bir durum var, hem büyük kulüp olduğunu herkese kabul ettirme testi, hem bunu yaparken imkanlarımız kısıtlı o yüzden realist olacağız demek.. Bugünün şartlarında bu ikisini çorba yapmadan gerçekleştirmek mümkün değil. Evet sportif başarıyla yönetimsel başarı birbirinden farklıdır, ama bugün bu paradokstan çıkmak için her maç dualar edildiğinden eminim, Fikret Orman'ın ramazan programına katılması tesadüf değil. Bunun yanında dış faktörler de ellerini bağlıyor. Ancak, yine de şanslılar ki, Samet Aybaba ve Erman Kunter hiç de fena iş yapmıyorlar. Bugünkü yönetimsel zaafiyeti tek maskeleyebilecek şey de bu, ama en azından bunu sırf Bonsu'yu Arroyo'yu tutup taraftarı sevindirmek yoluyla değil, o dediğim "param yok ulan" duruşuyla olursa bir sportif başarıyı yakalayarak yapmaya çalışmak. Popülizm zaten her zaman tutarsızdır, ama bunu buradaki taraftar grubu için değil, topyekün taraftar profilini düşününce "normal" buluyorum, sindirdiğimden değil, sadece doğal bir sonuç olarak görüyorum. Diyeceksiniz ki, göreli sportif başarı, ekonomide kısmi düzelme, önümüzdeki senelerde planlar yapılmasını mümkün kılar mı? En azından Samet Aybaba ve Erman Kunter burada kalmaya devam ederse, ben bunun yüksek ihtimal olduğunu düşünüyorum. Sorun şu ki, taraftarın çoğunluğu net başarı bekliyor, ve öncelikleri de bu, bu tutarsızlıkları meşrulaştıracak yegane çare de bu. Şuan en çok izlenen iki sporun da tatmin edici(sıralama ve yarışılan kulvarlar açısından)yerde olması tek dayanak noktası.

@ bjk4ever

bak abi ne güzel sıralıyorsun da

arroyo'yu sattık ne yahu ? adam oyn uyor mu senin takımında ? gs'den başka herhangi bir talibi olsa 1 kuruş para alabilecek misin ?

o bütçesiyle galatasaray arroyo kadar katkı verecek 2. bir adam bulamaz mı avrupa'da.

sırf ataman riske girmek istemediği için böyle birşey yapıyorlar.yarım sezonluğuna 1.2 milyon dolara gayet kral bir adam alınır.

tamamiyle yoktan gelen bir para bu . kabul etmemek için manyak olmak lazım şu günki koşullarda.eğer adam gibi bir bütçemiz olsaydı zaten başka şeyler konuşuyor olurduk.

an itibari ile en fazla kazanan yabancımız senelik 300 k $ kontratı ile curtis jerrels.bildiğim kadarı ile diğer elemanların senelik ücretleri 100-250 arası değişiyor.hepsi 200 alsa vidmar-christopher-ewing-falker-markota-jerrels-dasic 1.4 m dolar yapar aga. bu kadar işte.tutku-muratcan-cevher-serhat-nalga'da bir o kadar alsınlar 1 milyon da onlar yapar. 5 - 6 milyon dolar gibi rakamlar biraz uçuk . hesap ortada.

fener'de ömer onan , efes'te kerem gönlüm 1.1'er m € alıyorlar.

bir yerli oyuncu parasına yerli oyuncu rotasyonu var takımın.

ister inan ister inanma bundan daha iyisi yapılabiliyorsa neden şampiyon çıkmıyor hacı banvit'ten , karşıyaka'dan veya türk telekom'un ortalama zamanlarından ? final oynamışlıkları bile yok.

basketbolda 3 kuruşa 5 köfte ancak geçen seneki kıçından ballı olympiakos gibi 100 senede bir olur.var mı 10- bütçe ile f4 yapan ?
türkiye'de var mı şampiyonluk gören ?

şampiyonlar ligi finali görmüşlüğü olan takımlara bak :

monaco
valencia
bayer leverkusen
porto

küçük gördüğüm için değil bütçe sebebi ile yazıyorum.

ama aynı olay basketbolda hemen hemen hiç yok bile denebilir ki bence olympiakos'un ki kadrosu kötü olduğu için değil rakipleri aşırı güçlü olduğu için daha fazla süpriz gibi görülüyor.

onun dışında 2 sene önceki partizan sürprizi ki (onlar da zaten f4'te sonuncu oldular direkt) dışında final four'da düşük büteçli hiç bir takım yok meşhur ayrılmanın yaşandığı 2000'den bu yana .

kısaca özetlersek :

ortada bir yönetim zaafiyeti olduğunda hem fikiriz.

daha iyi bir takım olabilirdi konusunda ayrımdayız.

takımın başarı kriteri konusunda da ayrımdayız.

arroyo'nun gs'ye gidiş biçimi konusunda hemfikir , gidişini etkileri konusunda ayrımdayız.

kısaca budur :)

@yani

bu arada son yazdığın yorumu bir şekilde dile getirebilmeyi çok isterdim ya.

kendimi böyle güzel anlatamadığım için ne fırsatlar teptim.

yorumun doğruluğunu ayrı anlatım şeklini ayrı tebrik ediyorum.

gidip bi bira içeyi 30 yaşına geldik iki kelime yazı yazamıyoruz doğru düzgün.

O değil de Falker'ın aldığı paranın onda biri ne kadar yapar? O paraya NCAA'den hangi süpersonik adamlar getirilir çok merak ediyorum.

Bol keseden atmak ne kadar kolay yahu! Bu kadar kolay bir şey neden kimsenin aklına gelmemiş hayret doğrusu!

Falker sanırım senelik 1 milyon dolar falan alıyor, ki o bile çok az bu hesapla. 10'da biri 100 bin dolar eder?! Ben çıkamadım bu işin içinden.

basketbol şubesini kapatmakta fayda var. herkes atıp tutuyo ama maça giden yok niyeyse. izlenmeyen bir takıma para harcamak neden. giderim küreğe yatırım yaparım dünya şampiyonu olurum o paraya, veya engelliye fln.

takım biraz iyi olduğunda falan playofflarda bi de avrupa maçlarında izleniyo onun dışında tam fiyasko. izlenmeyen takıma kimse sponsor fln da olmaz, olmuyo da görüldüğü gibi.

onun dışında bu atıp tutulan hikayelere katılmıyorum.

@wruce anlamak için fazla zorlama bünyeyi ben yardımcı olurum :) tamam rakamı bilerek ve isteyerek abarttım ama orada anlatılmak istenen, falker gibi bir adamı bulmanın zor olmadığıydı.. başlı başına yanlış bir seçim, hata. daha ötesi yok. şimdi oldu sanırım. o kadar cümlenin içinden sadece bunu çekmen art niyet aradığının gösterir bana başka birşeyi değil.. bundan sonra daha net bir dille anlatmaya çalışırım artık derdimi, bu kadar zor anlaşıldığına göre bir yerde sorun var :)

Erman Kunter'i bizim için şans görüyordum sezon başında, oyunculara katkı yapacağını, oyunlarını geliştirmelerine katkıda bulunacağını, her şeyden önce sert bir savunma takımı kuracağını düşünüyordum, bugün kendi adıma yarattığım fazla beklentinin hayal kırıklığını yaşıyorum. daha farklı bir oyun, daha farklı oyuncular, daha gelişime açık bir takım bekliyordum. pek çoğunun aksine öyle şampiyonluk, f4 gibi hayallerim de yoktu..

esasında rakiplerin geçtiğimiz yıl en çok dalga geçtiğim oyuncularıydı tutku ve jerrels, o denli konuşmuşum ki başımıza geldiler!

kimin ne kadarlık bir kontrata sahip olduğunu ben bilmiyorum açıkçası, görünen o ki bilenlerimiz var, rica edersek bize kaynak gösterirlerse ve bizimde cahil beyinlerimiz aydınlanır en azından..

son mesajlarda bizi eleştiren arkadaşlar Demirören zihniyeti taşıdığımızı, tarnsferle birşeylerin hallolcağına inandığımızı düşünüyorlarsa diyecek bir şey yok. çünkü q7 geldiğinde tribünde yetmez diye bağıran ben değildim! sandığa gidip oyumu Y.D.'ye de kullanmadım.. Bilgili'ye tribünden söven de ben değildim, Seba'yı gönderen de.. Bunlar arasından en çok Seba'nın gönderilişine, sonrasında da kan emicinin başkan seçildiği güne üzülürüm.. lanet ederim o zaman da doğru olduğuna inanmadım ama bazı şeylerin daha iyi olacağına inandığımız için sustuk.. bugün susun denildiği gibi.. tıpkı yetmez diyenlerin homurdananları susturması gibi farklı sesler rahatsız ediyorsa susmasını biliriz..

son olarak aklın olmadığı yerde iş şansa kumara kalır... bugün bunu açıkça görüyoruz... tıpkı y.d. döneminde olduğu gibi..

Benim için de mi yazıldı bilmiyorum ama yazdıklarımdan bu anlamı çıkardıysanız tekrardan okumanızı dilerim, ne burada yazılanlara ne de yapılan eleştirilere karşı olduğumu, susulması gerektiğini söyledim, orada Türkiye'deki genel taraftar profilinden bahsettim, hatta "ama bunu buradaki taraftar grubu için değil" olarak ifade ettim, eleştirilere katılmadığımı da söylemedim, ya da eleştiri yapılmasına karşı olduğuma da(daha önceki yorumlarıma da bakabilirsiniz). "Sabretmekle" susmak arasında fark var. Ya da "beklemekle" birilirenin ağzına zincir vurmak arasında. Ama popülizmi kategorik olarak reddedeceksek en başta "Feda" yı da reddetmemiz gerekiyordu. Ben sadece popülizmin kaynağınının ne olduğunu anlatmaya (dilimin döndüğünce) çalıştım, hiçbir şekilde kişiselleştirmedim, yönetimin tutarsızlığı bugünkü taraftar-kulüp-basın üçgeninde ortaya çıkan bir şey ve takımın içinde bulunduğu çıkmazdan bağımsız değil. İlla kendinizi bir yere koymanıza gerek yok, hepimiz az çok bu çarkın içine girip birilerini destekledik ya da karşı çıktık, sizin biyografiniz değil beni ilgilendiren, fikirleriniz. Ama her seferinde olduğu gibi günah keçileri ilan ediliyor, şimdi asıl günah keçimiz olan Demirören yok, başkalarını arıyoruz, sorun bu.

Akıl süreç ister, sihirli ellerle bir günde yılların çürümüşlüğü süpürülmez, Erman Kunter ne o aklı varedebilecek bir şubeyle ne de imkanlarla çalışıyor, taraftar da ilgisiz, ama başarı bekliyor. Yönetici de taraftarı memnun etmediği sürece orda kalamaz, o yüzden günlük çözümler illa ki üretilecek (Jerrels ve Tutku), mesele bunu sürece yayabilecek akılların bulunması, bu yönetimde yoksa en azından koçlarda olmalı ve bugün Kunter'den daha iyi bunu yapabilecek kimse de yok.

@yani sen alınma, seninle uzunca zaten bu konuyu birbirimizi kırmadan konuşabildik, derdimizi anlatabildik.. yanlış anlaşıldıysam affola..

@emireri,

"tamam rakamı bilerek ve isteyerek abarttım ama orada anlatılmak istenen, falker gibi bir adamı bulmanın zor olmadığıydı.."

Bu ifadeyi anlatmak için Falker'ın aldığının 10'da birine NCAA'den bir sürü adam getirilebilirdi demek mi art niyet, yoksa bunu eleştirmek mi tartışılır. Burada bu tür yazılan şeylerin daha sonra gerçekmiş gibi konuşulduğunu da çok gördük.

İlk defa burada theo'yla aynı düşüncedeyim. Şahsen kendi özeleştirimi de yapmıştım. Bu sezon 3-4 maça gidebildim. O nedenle çok fazla da eleştirme hakkım yok. Adamlar kötü de oynasalar, iyi de oynasalar boş tribüne oynuyorlar.

Dünyanın her yerinde taraftar takımı başarılı oldukça daha fazla destekler, bunda anormal bir durum yok. Ancak hem takımı bu kadar yalnız bırakıp hem de daha ortada ciddi anlamda bir başarısızlık söz konusu değilken bu kadar ağır konuşulması bana tuhaf geliyor.

Bir de rakiplere niye bakalım gibisinden şeyler söylenmiş. Erman Kunter'i göreceli olarak başarılı ya da başarısız olarak değerlendirmemiz için illa şampiyon olup olmamamıza mı bakacağız? Adamların neredeyse 1 oyuncuya verdiği paraya(bknz: Farmar, Mccaleb) kurulan takımın onlardan çok daha iyi olmasını bekliyorsak zaten sıkıntı orada bence.

Abi, ya basketbol şubesi kapatılacak, ya da imkan bu, eldeki malzeme bu denilecek ve sonuçlarına katlanılacak. Basketbol şubesi kendi kendine yetebilen, dönebilen, geliri olan özetle talep gören bir şube değil. Her sene 10bin kombine satsa 2 milyon lira net para girse sadece kombineden falan konuşalım dicem. Theo'ya katılıyorum. Ya kapatalım, ya da milletin 10 katımız bütçeyle yaptıklarına özenip kendimizi üzmeyelim.

Bu arada bunu ben siz millete özeniyosunuz diye anlatmıyorum. Yönetim de aynı şekilde değerlendirsin, şubenin doğru yönetilmediğinin ben de farkındayım. Ha kapatılmasın, bir spor kulübü olarak orada da faaliyet göstermeye devam edelim. Ama uçuk hayaller peşinde olmamak lazım. 3-4 milyon dolar ya ayrıldı ya ayrılmadı, top 16'ya kaldık bu kadarıyla da. Ne bekliyorsunuz ki? Çeyrek final mi?

Basketbol paranın bu kadar konuştuğu tek spor heralde. Bi önceki sene küme düşmemeye uğraşan kulüpler 3-4 ilk beş transferi yapıp kafaya oynuyor, fazla mekanik, futboldan bu şekilde ayrılıyor bu yüzden de futbolun belki binde biri kadar başarı hikayeleri, yürek hikayeleri çıkıyor. Paranın bu kadar konuştuğu ama bizde de bu kadar az olduğu dönemde daha iyisini beklemek bu yüzden abes kaçıyor futbolun aksine.

sanırım bizim anlaşamadığımız nokta bütçenin kullanılış şekli, siz diyorsunuz ki paramız bu, bu kadar paraya bu kadar ekmek! bizde diyoruz ki aynı paraya yanında yumurta alanda var! diyorsunuz ki ama e ama para bu kadar! diyoruz ki araştırmadılar, daha ucuz yollu bu düzeyde malzeme verecek market dolu piyasada.. niye gidipte herşeyin çürüğünü çarığını alıyorsun? yine cevap aynı: e ama para bu kadar, daha çok para verseydin daha iyisi alınırdı.

@Emir Eri,

Bazı oyunculardan Erman Kunter de beklediği verimi alamadı, bu kesin. En iyi örnek Dasiç. Ama bu risk her transferde var. Bu parayla alacağın daha iyi oyuncularda da aynı risk söz konusu. Alabileceğin daha iyi yabancı oyuncuya örnek olarak Dorsey veriliyor genelde. Onu da yanlış bilmiyorsam EL'de oynayan bir takımın transfer etme şansı yoktu. Başka kim olabilirdi örnek olarak? EL seviyesindeki adamların hiç birisi bu paralara Beşiktaş'a gelmez. Maaş ödemesi konusunda sabıkalı bir takımız zaten.

Yerli oyuncularla ilgili de Erman Kunter bir röportajında söylemişti. Biz isteyince oyuncunun rakamı 2 katına çıkıyor diye. Nedim Yücel için söylemişti sanırım bunu.

Sonuçta yerli piyasasında böyle bir durum söz konusu. Yabancılar için de daha iyisi alınabilirdi denilen adamların hemen uyum sağlayıp, müthiş bir performans göstermeleri her zaman görülebilen şeyler değil. Yani sizin daha iyi dediğiniz adamlar da Markota ya da Dasiç gibi oynayabilirdi.

kontratlara dair bilgim feda komünikasyonda çalışan bir arkadaşıma dayanıyor.

iddaa ettiğiniz meblağ var olsa , daha iyisi olabilirdi dediğiniz takım zaten kurulurdu.

erman kunter'de bazı konuları sıkıntısız aşabileceği adamları tercih etti gibi geliyor bana.falker ve christopher'ın olayları bu büyük ihtimalle.

dediğim gibi ortada maksimum 3 milyon dolarlık bir bütçe var.

aldığımız yerliler hep sorunsuz adamlar veya daha önceden bu kulübün sıkıntılarını yaşamış ve bilinçli gelen adamlar.

daha iyi 1-2 parça alınır mıydı ? evet alınırdı . falker çıkıp dorsey girse epey birşey değişir büyük ihtimalle amma velakin daha iyileri lazımdı argümanını gerektirecek bir durum henüz yok. kaybedilmiş bir şey yok.

dorsey olaydı , arroyo olaydı top 16 grubundan çıkardık kimse diyemez , 1-2 galibiyet alırdık en azından dersen eywallah derim ama yapmayın etmeyin yani.

AMK haber yaptı bu anketi :))

bunlar daha iyi günlerimiz: 2014 secimlerinde; ruh hastası, ibne olup olmadıgına takmıs, sizofren bir manyagın Besiktas baskan adayı oldugunu düsünsenize..maalesef böyle bir ihtimal var ve bu kanımı donduruyor

Beşiktaş basketbol takımı hayatımda gördüğüm en kötü basketbol takımı Turabi zamanındaki kadro bie fersah fersah ileride gözümde.

kesinlikle Turabilerin oynadığı takım bu takımdan daha iyiydi! Sahada oynadıklarına basketbol diyebilecek kadar iyimser değilim. bu sene ki masalımız, paramız yok ne yapalım oldu ama maşallah yabancı oyunculardan bir takım çıkartacak hale geldik.. hatta tekrardan transferin konuşulmaya başlandığı da gerçek..