.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

16 Ekim 2012 Salı

Euroleague D2 / Brose Baskets (0-1) - Beşiktaş (1-0)



Perşembe / 20.00 / Stechert Arena / NTV Spor / Radovic (HIR) - Perez (İSP) - Javor (SVN)

Rakibimiz Brose Baskets, ilk maçında Barcelona'ya 72-60 mağlup olurken (skor aldatıcı olmasın, fark 20 sayıyken Barcelona yedeklerini sahaya sürmüş) takımın yükünü tanıdık bir sima olan Bostjan Nachbar (20 sayı, 4 ribaunt, 3 asist) çekmiş. İstatistiklere bakıldığında, Brose ribaunt konusunda sıkıntı yaşatacak bir takım gibi durmuyor, fakat tam da bu sebepten bu konudaki performansımız için belirleyici olabilir. Gene kağıt üzerinde çok etkin bir skor gücü yok gibi gözüken Brose'ye karşı geçen maçtaki savunmayı gösterebilirsek (7 blok, 7 top çalma), maçı kazanmamız normal olacak gibi gözüküyor. Tabii haftasonu oynanan maçta kendini gösteren yorgunluk belirtilerini bu maçta göstermememiz de önemli bir kıstas.

44 Yorum:

112211 dedi ki...

Bu maç bu sezonun kırılma anlarından birine sahne olacak, henüz 2. haftada olmamıza rağmen. Euroleaguede deplasman galibiyeti almak getirdiği prestijin yanında son haftalarda averaj hesaplarından da uzak kalmamızı sağlayacaktır. Geçen sezon gs'nin top 16da iç sahada tüm maçları kazanmasına karşın gruptan çıkamadığını hatırlarsak bir deplasman galibiyetinin bile ne kadar kıymetli olduğu anlaşılır.

bunun yanında barça ve cska maçları öncesi 2. galibiyeti de cebimize koymamız rövanş haftaları açısından bize 1 maçlık kaybetme kredisini de beraberinde getirebilir. Peki bu neden gerekli? Çünkü takımın yorgunluğu oyunumuzu doğrudan etkiliyor, ligdeki kritik bir maç öncesi euroleague stresini de taşımak bizi zorlayacaktır. Hoş, lig maçlarının her zaman playoff'u var ama sıralamanın hayati olduğunu geçen sezon gördük sanıyorum, fbnin altında 5. bitirsek muhtemelen arroyo o son 2 üçlüğü atamayacaktı deplasmanda.

Takıma dönersek, dasiçten hala faydalanamadığımız bir gerçek. Takımın 2 skor opsiyonundan biri olması beklenen bir oyuncudan bu kadar az katkı alırsak daha üst seviye maçlarda ister istemez sorun yaşayacağız. Dasiç'i bir an önce 13-15 sayı civarına çekmemiz gerekiyor. Can Akın sanırım henüz hazır değil, Tutku ve Jerrels ise partizan performanslarını her maçta gösterirler mi orası muamma.

Son olarak, Partizan maçındaki savunmamızı yaparsak ben de almanyadan galibiyetle döneceğimizi düşünüyorum.

Maxim Tsigalko dedi ki...

Rakip hakkında tek bildiğim son 2 sezondur önemli oyuncularını kaybediyorlar genelde ve bu sene en önemli oyuncuları Nachbar ve Ogilvy. Ogilvy'in sakatlığı vardı, iyileşti mi bilmiyorum.

Onlar dışında benim bildiğim pek bir oyuncuları yok. Partizan'a yakın bir takım sanırım.

Bizim takımdan ise Telekom maçındaki gibi bir performans beklemiyorum bu maç için. Telekom maçında yorgunluktan çok konsantrasyon sorunu vardı. İlk kez EL maçına çıkan bir takım ve galibiyetle ayrıldık. Sanırım biraz rehavet oldu. Yorgunluk bahanesi için çok erken.

Telekom maçındaki gibi neredeyse bütün oyuncuların kötü oynadığı maç çok nadir olur. Brose maçı için kazanırız, kaybederiz gibi bir yorum yapamam ama Partizan maçındakine benzer bir performans bekliyorum takımdan.

Bay Kerahet dedi ki...

telekom maçındaki oyunu euroleague sonrası konsantrasyon sorunu diye değerlendirsek en iyisi. umarım da öyledir. gerçi yardımçı koç prat maçtan önceki gün twitterda "focusing" mevzusuna parmak bastı ama sahada çok büyük sıkıntı vardı.

partizan maçını kıyas alırarak konuşursak; deplasman olması dışında hiçbir konuda geri değilizdir herhalde rakipten.

deplasman galibiyeti mükemmel olur. bunun yanında grupta 2'de 2 yaparak başlamak önemli. sonraki iki maçımız barcelona deplasmanı ve ardından içeride CKSA. eğer kaybedersek muhtemelen üst üste üç maç kaybederiz ki büyük sıkıntı yaratır.

ferrari mevzusu elimizde patladı.

7.5 m €1 ay içerisin de keşh olarak ödenecekmiş.

geçmiş olsun ...

Adsız dedi ki...

Beyler reklam işinden giren 11 milyon dolardan sonra şimdi de Ferrari davasından 7,5 milyon avro bir tarafımıza girdi. Helal Yıldo. Nasıl mayın bıraktıysan artık sen kendini sağlama aldıktan sonra bile bir bir patlıyor.

Benim için mesele futbol-basketbol meselesi değil artık. Her zaman arka çıktığım F.Orman yönetimi bu hesap sorma işinde bizi tatlısu sazanı yapıp olayın üstünü kapatacaksa bir Beşiktaşlı olarak hakkımı helal etmiyorum. Bunu yap(a)mayan bir Beşiktaş yönetimi de istifa etmelidir.

Bu aşamada yönetim içinde Berk Hacıgüzeller'in tepkisini bekliyorum. Kendisini şahsen tanımam. Ama 2009'daki konuşmasının arkasındaysa bu işin de arkasında olmalı.

Ohannes artık. Kemirdötüm kombi yanıyor hem de cayır cayır.

BJK4EVER dedi ki...

Burada 45 defa acikladik hala insanlar kotu yonetim dolayisiyla hesap sorulmasini vs bekliyor. Artik uganda diliyle mi anlatalim bilmiyorum.

Yiyebilecegimiz son golu yedik gecmis olsun. Bundan sonraki durak ydnin senedin karsiligini isteyip kulubun iflasi icin muracaat etmesi ki o kadarina inanmiyorum zaten.

theotheo dedi ki...

bu haberlerin doğruluğuna inanmıyorum. o ne lan 1 ay içinde 8 milyon euro ödemek var mı öle bişey.

abi adam o senetleri boşuna mı yaptı alla aşkına ?

103 milyonluk senet var elinde sırf bu hesaplar sorulamasın diye var o senetler.

ucundan gösteriyor senetleri bütün olay bitiyor.

beşiktaş borçlarını bitirir , demirören'e de 103 milyonu öder ondan sonra soracağı hesabı sorar ancak.

devlete bile haksız borcunu ödüyorsun , araştırıldıktan sonra haklı olduğun ortaya çıkarsa sana geri ödem yapıyorlar.

bu giden paralarda 3 kuruş hakkım varsa ne demirören'e , ne onun döneminde yöneticilik yapmış ve bu olaylara seyirci kalmış kimselere ne de ferrari gibi hiç bir emek vermeden benim alın terime konanlara helal etmiyorum.

Resmi karar henuz yayinlanmadi, fakat kulup dogruladiysa olay bitmistir.

"30 gun icinde odeme" kosulu, tahminimce "odenmezse faiz isletilecektir" falan gibi bir maddeye bagli olabilir.

Gecmis olsun, Demiroren'in ittirdikleri devam ediyor. Burada her sene 50 tane sportif dava listeliyorduk, ya ne olacagidi? Serdar Ozkan haciz gonderdi la bu kulube, otesi var mi?

Adsız dedi ki...

forza'ya bakıyorum ve şunu görüyorum:

http://www.youtube.com/watch?v=pw3e64sosEg

theotheo dedi ki...

durun bakalım beyler. hemen atlamayalım bunun temyizi falan vardır muhtemelen bir şekilde çözülür. bu şerefsiz herifleri aldıranlar dan da hesap sormak lazım ya her neyse (teknik direktör bozuntularından bahsediyorum)

eğer beşiktaş başarılı olmak niyetindeyse bütün başında bu davaları atmalı. bakın bu seneyi feda edicez tamamen arkadaşlar. bunu herkes kafasına yazsın.

seneye bütün çöpleri gönderip bu takımı sıfırdan yapılandırıcaz.

1 SENE FEDA DİYORUZ. ama seneye hilbert escude ersan sivok holosko vs gibi isimlerin gitmesi şartıyla.

okka dedi ki...

CAS'dan sonra neyinz temyizi? CAS son nokta. ilerisi yok.

Maxim Tsigalko dedi ki...

Bu tip davalarda karar genelde kulüpler aleyhine oluyor. Bir çok örneği var. Burada zaten adam sözleşmesinde yazan hakkını aradı. Yani yapılabilecek hiçbir şey yok. Ya o sözleşmeyi yapmayacaksın ya da sözleşmenin şartlarını yerine getireceksin.

Bunun futbolla falan da alakası yok. Milyon dolarlık şirketlerin sahibi adamlar sözleşme nedir, nasıl feshedilir bilmiyorlar mı? Sözleşmenin şartlarını yerine getirmezsen ne olur bilmiyorlar mı?

Koray dedi ki...

"seneye hilbert escude ersan sivok holosko gitsin" diyebilenler var hala:) feda ama şartlı feda ! çıktı bir de!! gitsin güzel kardeşim de daha yeni 8 mio eurcuk kaçmış bir tarafımıza, mali tablo zaten ortada,yerine alacağın adamı öpücükle mi alacaksın ? bu zihniyet yüzünden bu durumda değil miyiz zaten, o gitsin bu gelsin yok olmadı o gelsin..BJK taraftar profiline bak, buralara evrilmek ciddi tez konusu ..

anuka dedi ki...

@Koray
Belli ki Theoyu daha tanımıyosun. Onu ciddiye alıp sinir bozmaya gerek yok boşver.

Sözleşmeli alacağını tahsil eden futbolcu şerefsiz, onu aldıran td ler iş bilmez. Ama "o" adam çok masum.
Hey yavrum:)

Bu arada merak etmeyin, bizimle ayni yoldan gecen Galatasaray'i da yavas yavas yanimiza alacagiz nasip olursa :)

http://ekonomi.haberturk.com/finans-borsa/haber/785873-galatasaraya-dava

~Poseidon~ dedi ki...

İpi çekildi deniyor beyler! :)

http://cuneytyalinkilic.blogspot.com/2012/10/armutlar-olgunlast.html

Maxim Tsigalko dedi ki...

Şika davası, Fenerbahçe'nin ve TFF'nin konuyla ilgili tutumu; Beşiktaş'ın Demirören'le yaşadığı korkunç dönem ve UEFA'dan men cezası; GS'nin müthiş paralar harcayarak yaptığı transferler ve durmadan sermaye artırımı, hisse satışı; hükümet desteğiyle TFF'nin başına geçen adamlar ve milli takımın geldiği nokta.

Bunların arka arkaya gelmesi kesinlikle tesadüf değil. Futbolun altını oya oya bu hale getirdiler. Daha da kötü olacaktır. Bir dönem sırf transferle, gösterişli işlerle işler iyi gidiyormuş gibi bir illüzyon oluşmuştu. Bundan ilk uyanan mecburiyetten de olsa Beşiktaş oldu ama malum şahsın sayesinde de en büyük zararı biz gördük, görmeye devam ediyoruz. Üstelik bu duruma gelmemizden sorumlu kişiye 100 küsür milyon TL borcumuz var.

Ben bir çıkış yolu göremiyorum. Aslında olmamız gereken noktaya doğru hızla ilerliyoruz.

Futbolun dışında ülke olarak da aynı şekilde bir süreç bekliyorum şahsen. Yunanistan'da, İspanya'da falan kriz var diyoruz sanki kendi halimiz çok iyiymiş gibi. Onların kriz dediği şey bizim günlük hayatımız olmuş haberimiz yok.

theotheo dedi ki...

@shelbyl

bedelli sermaye artırımı ne zamandan beri suç oldu :D

emireri dedi ki...

theo adamlar yapılan hareketlerin spekülatif değer taşıdığını iddia ediyorlar, tam olarak konuya vakıf olmamakla birlikte bende aynı fikirdeyim, çünkü senin malın bir ediyorsa ve sen sermayey arttırmak adına onun değerini daha yüksek bir seviyeye taşıyorsan eninde sonunda bu iş patlak verir.. abd'deki mortgage hesabı, malı değerinden yüksek olarak pazarlarsan, bir şekilde gün gelir o balon patlar ve birçok kişi bu balonun altında kalır, hee olan yine küçük yatırımcıya olur o ayrı :)

@theo

Bedelli sermaye arttirimi suc degil, usulu suc:

http://t24.com.tr/haber/galatasaray-yoneticilerine-nitelikli-dolandiricilik-sorusturmasi/215265

Burada davanin ayrintilari var.

theotheo dedi ki...

ne var bunda anlamadım yani. bu iş böyle yapılır zaten herif bedelli sermaye arttırımı yapma kararını herkese sormak zorunda değil ki. mali kurul mu her neyse orda kararını alır ve yapar nitekim de öyle oldu. 3 tane salak eğer istemiyosa hisselerini satıp çıkacaktı bu kadar basit lan.

borçları nasıl azaltmayı düşünüyolardı acaba. koskoca spk var, spktan onay almadan bedelli sermaye arttırımı nasıl yapılıyo acaba.

Mete dedi ki...

@theo
Habertürk gazetesinden Yavuz Semerci, Galatasaray Kulübü'nün borsa işlemleri dikkat çekmişti. Semerci şöyle yazdı: "Dünya üzerinde sermayesini neredeyse yüzde 10 bin artıran bir borsa şirketi var mıdır? Yeni duydum. Galatasaray Sportif AŞ böyle bir sermaye artırımı yapıyor. 2 milyon 788 bin TL olan ödenmiş sermayesini yüzde 9 bin 900 artırarak 278 milyon 808 bin TL'ye çıkarıyor. Sermaye Piyasası Kurulu'nun bu işe nasıl baktığını bilmiyorum. Ama bu şirketin küçük yatırımcılarının başına gelen galiba pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Önce kârlı bir şirkete ortaktılar. Sonra bu şirket, zararlı bir şirketle birleştirildi. Şimdi de yatırımcıdan elinde bulundurduğu Galatasaray hissesinin nominal değerinin bin katı daha para isteniyor.
Bu tip operasyonların mimarları mutlaka ekonomik bazı gerekçelerle hareket ediyordur. Ancak halka açık bir şirketin attığı her adıma gazetecilerin küçük yatırımcı gözüyle bakması gerekiyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde küçüklerin "sürekli mağdur" edilen bir kesim olduğunu söylemeliyim. Elbette SPK da böyle bakmalı. Ama bu empatiyi gösterdiklerinden emin değilim.”

Mete dedi ki...

http://www.gazeteport.com.tr/yazar/2/yavuz_semerci/2014

Mete dedi ki...

Bu arada Yargıtay Adnan Polatı geçen hafta haklı bulmuş. Mali ve İdari ibranın ayrı olarak yapılamayacağına dikkat çekmiş. Hukukçuların bir bölümü yargıtayın bu kararıyla Ünal Aysal ın başkanlığının da düşmesi gerektiğini söylüyorlar. İşin garip tarafı davayı kazanan Adnan Polattan henüz bir ses çıkmamış olması da ilginç.

theotheo dedi ki...

@mete

ya kardeşim. spkdan onay almadan bedelli sermaye arttırımı gerçekleştiremiyorlar. eğer burdan onay alındıysa demek ki ortada bir usulsüzlük yok demektir. genelde zaten küçük yatırımcı sermaye arttırımlarından rahatsız olur, yani buna yapıcak birşey yok. biri para kazanıcak biri para kaybedicek.

o zaman ben bi hisse aldım diyelim atıyorum x bank yarın bir gün banka kötü bir evlilik gerçekleştirdi hisseler yüzde 50 değer kaybetti, ben dava mı açıcam şimdi aq. o zaman öngörseydin de satsaydın derler adama. ki buradaki olay tam tersine şirketin menfaatine olan bir olay.

yani beyler bu işler bizi bu kadar niye ilgilendiriyo yani. herifler fatih terim gibi bir ustanın eline vermiş takımı iyi kötü hedef koymuşlar kendilerine o yolda doğrudur yanlıştır transfer yapıolar ekonomik politikalarını düzenliyolar falan. bundan bize ne.

herkes kendi işine baksın.

@theo

1. Dava hem SPK yoneticilerine, hem de Galatasaray Kulubu yoneticilerine aciliyor zaten. SPK'dan izin alinmasi ya da alinmamasina dair bir ifade yok, onu nereden buldun?

2. Bedelli sermaye arttirimi yapilir ama boylesi yapilmaz. Yuzde 10 bin ne yahu?

3. Olayin oncesinde hem hisse senedi fiyati, hem gelirler konusunda celiskili aciklamalari var yoneticilerin. Hepsine bir arada bakinca olay ortada.

4. Bu gozler ortada bir kurus para olmadan 550 milyon dolara gerceklesen Caglar-Karamehmet alisverisleri gordu. (Caglar paravan sirketler kurup Karamehmet'in bankasindan kredi aliyor, sonra bu krediler ile gidip o bankayi satn aliyor ve Interbank'in borclari siliniyor) Bunun 10 yil golgede kaldigi bir ulkede yasiyoruz. Galatasaray kalibina uydurup manipulasyon mu yapamayacak?

Uzerine gidilirse oradan iyi bir seyler cikar. Hele o sermaye arttiriminda kimlerin opsiyonu kullandigina ve onceki hisse hareketlerine falan bakilsin bir.

theotheo dedi ki...

ben o dönemde etibanktaydım yıl sanırım 97 falandı. orda dönen dolapları hepimiz biliyoruz.

bırak 10 yıl gölgede kalmayı cavit şimdi çift uçakla geziyo. mükafatı oldu yani.

şimdi durum farklı, bu herifler yüzünden akp geldi zaten. bütün bankalar götünü sağlam kazığa bağladı artık. herkes başbakana yalakalık yapıyo, yapmadımı da ruslara fln çakıyolar bankaları o iş bitti.

gsnin işinde senin dediğinle alakalı bi durum yok, o dediğinde alınan mevduatlarla istediğin işlemi yapabiliyoduk. demirbank gibi hazine bonosuna mevduat çakıyodu. tutuyodu bi de sikko krediler veriyodu. bono bi çakıldı demirbank patladı. artık o işler yok. olan ordaki yatırımcıya oldu tabi bu lavuklar yalılarda hala.

herneyse bu konunun bunlarla ilgisi yok. teknik olarak ben bir aksaklık göremiyorum istediği kadar bedelli artırımı yapar. usülde bir hata yok. bilirkişi raporu inceler hata varsa çıkar ortaya.



Tabii ki durumlar birebir ayni degil, fakat ben SPK denen kuruma niye itimat edeyim ki? SPK kamusal alanda ne zaman kredibilite sagladi ki?

Spor sirketi hisseleri masallah asansor oldu donem donem, SPK'nin umurunda degil :)

Ha, yanlis anlasilmasin, SPK'yi salt Turkiye ozelinde suclamiyorum. Muadili SEC'nin de ABD'de karizmasi pek hos degil mesela. Son kriz sonrasi duzenleme konusunda atmasi gereken adimlarin cok azini attiklari ortaya cikti mesela.

theotheo dedi ki...

zaten kimse spk ya itimat edelim demiyo moruk. yargı yolu açık adam gitti mahkemeye verdi. şimdi olaydan kaç ay geçtiyse hareketleri incelerler, eger ima ettiğiniz gibi bir manipulasyon varsa ortaya çıkar.

şimdi millet bilmiyo bu konuyu. eğer sermaye artırımında bir manipulasyon demek, direk büyük hissedarların cebine büyük paralar girmesi demek. bu çok büyük bi suç yani öyle böyle değil. o sebepten bu kadar aleni bir şekilde bir spor kulübü üzerinden bunu yapacağını düşünmüyorum aysal'ın. zaten böyle bir hırsızlığa ihtiyacı yok.

Koray dedi ki...

bu suç eğer işlendiyse Aysal kendi para kazanmak için yapmadı tabiki.. (zamanında AIG in elinden Özhan Canaydın ın ricası ile aldıgı GS hisseleri ile ciddi para kazanmışlığı da var ayrıca) .. Aysal GS ı içinde bulunduğu mali krizden kurtarmak için kendi en iyi bildiği yolu seçti, BORSA ..şimdi top yargıda kararı o verir ama özellikle hisse satışı ve Riva arazisi ile ilgili medyaya yaptığı açıklamalar başını agrıtacak cinstendi..

theotheo dedi ki...

gs forumundayız sanki beyler. bırakın bu işleri haftasonu trabzon maçına gelen var mı?

tomates dedi ki...

Hepimiz Bekir'iz...
Bizim Beşiktaş a olan aşkımızı anlattı sanki Zeki abi (Demirkubuz) Masumiyette.... Başka türlü bir aşk olsa çekilir mi bu dert. O meşhur tiradın sonu şöyle biter ya hani ; "o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını,usul usul yürü şimdi.
o gün bugün usul usul yürüyorum işte."

CDiS dedi ki...

Titanic 'e de batmaz demişlerdi.

Bu kulüp batıyor, Beşiktaş batıyor. Derin ekonomi bilgim yoktur, borsa-morsa anlamam. Sadece şunu biliyorum, gelirin borcundan az olursa, borcunu ödeyemezsin, borcunu ödeyemezsen de batarsın. Borcunu ödemek için, elinde paraya çevirebileceğin birşeylerin olmalı ki satmalısın.

Beşiktaş 'ın en büyük gideri/geliri futbol şubesi. En büyük gideri de, futbolcu/menejer ücretleri. Bu yönetim ne yaptı/yapmak istedi; ben elimdeki maliyetli oyuncuları satayım, göndereyim, hem satıştan para kazanırım, hem de yıllık ücretlerden kurtulurum. 2-3 yüksek maliyetli futbolcudan (egemen, ernst, simao) kurtuldu yönetim, ancak hiç futbolcu satamadı. en büyük gider kapısı olan quaresma gönderilemedi, gönderilememekle kalınmadı, oynatılamadı, bir acayip tiyatroyu aylardır izliyoruz.
avrupa 'da açılan davalardan sonra avrupa kupalarından men edildi (-ki en büyük utanç budur bence), en son ferrari 'ye 7,5 milyon euro gibi bir tazminat ödemeye mahkum oldu beşiktaş. ferrari konusunda, ben ferrari 'ye kızmıyorum, sen adama belli bir miktar para ödemeyi taahhüt et, sonra ödeme o parayı, adam da mahkemeye gidip, kazansın, sonra yok ferrari sahtekar, düzenbaz. geçiniz, hanginiz, çalıştığınız yerde paranız kaldığında huzursuz olmuyorsunuz, hanginiz çalıştığınız yerde paranızı vermediler mi yasal yollara başvurmazsınız? sonuç, 3'ün 5 'in hesabını yapan yönetimin eline bir bomba daha geldi. burada, hala fernandes, almeida, samet aybaba falan demeye gerek yok.
aylar önce beşiktaş kongresi olacağında, beşiktaşlı bir kongre üyesiyle tanışmıştım tesadüfen, bana, beşiktaş 'ın mali durumu çok kötü, basında bahsedilenden çok daha kötü, normal şartlarda, kulübün (şirketin) iflasını açıklaması gerekir, kayyuma gidilmesi gerekir, ancak araya hatırı sayılır kişiler giriyorlar, ancak sadece süreyi uzatıyorlar gibi birşey söylemişti. dediğim gibi ekonomi bilmem, ama şu an içinde bulunduğumuz durum, beşiktaş 'ın halinin içler acısı olduğunu gösteriyor.
bugün, güntekin onay gayrimenkullerin satılmasını önermiş, ne kadar gayrimenkulü var beşiktaş 'ın ya da ne kadar eder bilmiyorum, ama bana mantıklı geldi.
Sonuç olarak benim gördüğüm, beşiktaş 'ın şu durumda sene sonunu görmesinin zor olduğu.

Guntekin Onay son zamanlarda kredibilitesini kosar adim yitirmekle mesgul, o yuzden eskisi kadar ciddiye almiyorum kendisini.

Besiktas'in finansallarinin son durumunu bilmiyorum, ama gayrimenkul (ne var ki?) satmaktan ziyade cozumler vardir eminim. Eger o kadar sikisiksak gayrimenkulleri rehin birakip kredi kullanabiliriz, su durumda satmaktan daha iyi olacaktir. Ayrica gelirleri giderlerin ustune cikardigimiz takdirde borclari yapilandirmak suretiyle de is gorebiliriz, ki bu sene yonetim oncelikle bunu yapmaya calisti.

cakmaktas dedi ki...

yahu arkadaslar ortada bir erman kunter mucizesi yasaniyor birakin SPK yi fln..:) helal olsun bu takima diyorum baska dicek bir sey yok

emireri dedi ki...

muratcan kazması içine sinan kaçmış gibi oynadı :)

glorfindel dedi ki...

Harika bir maçtı, müthiş oynadık başta Jerrels olmak üzere bütün oyuncular çok iyilerdi. Tarihimizde ilk defa katıldığımız Euroleague'de 2 de 2 ile başladık. Umarım bütün sezon böyle gideriz de yine geçen seneki gibi mutlu oluruz sezon sonunda.

Maxim Tsigalko dedi ki...

Brose'ye maçın büyük bölümünde potayı göstermedik. Neredeyse hiç fast-break sayısı atamadılar. Boş şut ancak 3-4 tane atabilmişlerdir. Bu sezon böyle savunma yaparsak hücumda atacak oyuncuyu mutlaka buluruz. Bu maç Jerrels oldu başka maçlarda Christopher olur, Dasiç olur, Cevher olur...

Daha yeni kurulan bir takım için çok büyük başarı bence böyle savunma yapabilmek. Birbirine alıştıkça oyuncular daha da iyi olacaktır.

Adsız dedi ki...

Öncelikle basket takımını kutluyorum. Bu kadar yeni oyuncuyla 2'de 2 yapmak, hem de 2. maçı Almanya şampiyonuna karşı 15 sayılık farkla kazanmak Erman Kunter mucizesi demek. Ergen giderken ağlamayalım demiştim.

Diğer konu olan mali işler için de shelbyl'e katıldığımı belirtmek istiyorum. Bakınız GS stadyumundaki locaları 16 yıllığına Denizbank'a devretti ve 125 milyon dolar aldı. Hemen "bizde stad mı var" diyebilirsiniz. Ama gayrımenkuller stadyumdan daha değerlidir. Önemli olan, devrettiğiniz vatandaşların yaptığını iş bitince yıkmayacağınıza göre sözleşme bitince de akar yapacak şekilde anlaşmak. Sadece bildiğim Akatlarda çok değerli bir arsa var. Daha başka olduğu da söyleniyor.

Haydi bunları da geçtim, halihazırda zararına kırdırıldığı iddia edilen Fulya gelirlerinin hali bu şekilde doğruysa, kırdırma borcunu kapatıp başka birileriyle yeni bir sözleşme yapılabilir (ve gerekirse daha uzun süreli). Gerçi, eğer kulüp her doğal uzun vadeli sözleşmede olması gereken bu kırdırmayı kapatmanın önünü engelleyecek maddelere göz yumduysa bu konuda ağzım açık kalır ki, geçtiğimiz 8 yılda ne kadar apışma durumuna düştüğümüzü düşünürsek sürpriz olan bu değil benim halim olur herhalde.

Güntekin Onay benim için de artık sıradan bir yazar. Hani ligde birileri önümüzdeki 10 yılı hem de sağlam mali pozisyonlarla garanti altına alacak hale gelir de, böyle Denizli gibi sezonluk adamlar gelsin, eldeki gayrımenkuller satılsın vb öneriler getirirsin. Görünen köy hiç de öyle olmadığı. Aslında ve zaten ligimizdeki kulüplerin mentalitesi değişmedikçe (hiç de değişecek gibi durmuyor) gömü bulsalar da bu yönde bir şey olmaz. Bu arada: Denizli ile sezonluk başarı beklentisi de bana göre hikaye zaten.

emireri dedi ki...

hedefi en başından doğru koyalım, önümüzde barcelona maçı var, sonra büyük hayal kırıklıkları yaşamayalım, gidebileceğimiz yer hakkında daha net bir fikir verecektir bizlere bu ve bir sonraki maç. sezon başı itibariyle rakibimizin cska ya da barcelona olmadığını biliyorduk, orası kesin, bu takımları içerde zorlarız belki ama dış sahada bazı gerçekleri kabul etmek lazım, kendimizi bilerek oynayalım, mücadele edelim, o gün şanslı da olursak kafa kafaya oynarız ki bu bile ilk defa euroleague tecrübesi yaşayan, bizim gibi takımlar için önemlidir.. bugün oynanan güzel oyun için takıma ve erman hocaya teşekkürler..

ömer ayna dedi ki...

savunmada markotanın varlığı x-factor oldu bana kalırsa.adam potayı koruyan vidmarın koruyucusu pozisyonunda resmen.jerrels'a gelince onla kunter arasında sergen-lucescu ilişkisine benzer bi ilişki gelişiyor sanki.naçizane görüşlerimin özeti bunlar,tamamını da yine naçizane blogumuzda topladım.
http://sendahacocuksun.blogspot.com/2012/10/besiktas-feels-devotionhem-de.html

JimmyLue dedi ki...

daima oradayiz teo, no panic,no skandal..

Yorum Gönder

Ara