.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

6 Eylül 2012 Perşembe

Transferde Yönetim, Medya ve Taraftar

Beşiktaş taraftarı bir transfer dönemini daha hayal kırıklığıyla kapattı. Transferin son gününde "bir transfer yapmak istiyoruz" diye başlayan süreçte Drenthe, Nene, Chamakh, Zarate isimleri geçti ama hepsi olumsuzlukla sonuçlandı.

İsimlere tek tek bakalım.

Royston Drenthe
Drenthe bir sol kenar oyuncusu. Temelde 4-4-2'nin sol önünde oynayan bir profili var. Bu bağlamda Beşiktaş'ın oyun sistemine uyan bir oyuncuydu. Şu şartlarda Drenthe'den iyisini bulamazdınız, olmadı.

Nene
4-3-3'ün kenar hücumcusu. Gol ve asist rakamları çok yüksek. PSG takımının bir önceki oyuncu topluluğunun yıldızlarından. PSG çağ atlayınca unutulanlardan. Çok iyi bir maaşı var ve geçen senenin en formda oyuncularından biri. Bu oyuncunun söylenen maaş şartlarında ve bonservissiz gelme ihtimalini sizin takdirinize bırakıyorum.

Zarate
Forvet tamamlayıcısı olarak kullanabileceğiniz bir oyuncu tipi. 1.76 boyunda bir oyuncu.

Marouane Chamakh
Hedef santrafor. Ayak becerisi düşük, fizik kalitesi yüksek, hava toplarına hakim, Batuhan-Almeida ekolünün daha kaliteli versiyonu.

Uzak forvet arıyorsanız; Chamakh, Drenthe doğru oyuncular değil
Kenar hücumcusu arıyorsanız Nene, Chamakh, Zarate doğru oyuncular değil
Hedef santrafor arıyorsanız Drenthe, Zarate, Chamakh doğru oyuncular değil
Hedef santraforun tamamlayıcısını arıyorsanız; Chamakh, Drenthe doğru oyuncular değil.

4 ayrı tip futbolcu. 1.76'dan 1.88'e geniş bir yelpaze.

Bu dört oyuncunun birbirlerinden ne kadar uzak oyuncular olduğunu, birilerinin bizi yiyip yemediklerini şimdi bir kenara bırakalım.


Beşiktaş yönetimi Samet Aybaba'dan aldığı transfer listesi için görüşmelere başlar. Hepimizin kim olduğunu bildiği bir takım muhabirler yöneticilerden bilgi almak için sıraya girerler.

Tam da o noktada başlar muhabirlerin kedi fare oyunu;

Büyük beş ligde oynayan bir oyuncu, daha önce adı hiç geçmedi... Retweet Retweet Retweet
Gece şu saatte bu ismi açıklayacağım... Retweet Retweet Retweet

1- Yönetim neden ve hangi haklı gerekçeyle Beşiktaş'ın yaptığı transfer görüşmelerini basına sızdırır?
2- Mesleği halka bilgi vermek olan (twitter özerinden değil şüphesiz) muhabirler, benim hakkım olan bilgiyi nasıl bana karşı koz olarak kullanır, yönetim buna nasıl izin verir?

Beşiktaş kulübünün orada resmi sitesi vardır. Bir açıklama yapılacaksa oradan yapılır. Beşiktaş camiası 3 muhabire muhtaç edilmez.

Size soruyorum  "Avrupa'nın 5 büyük liginde oynayan bir oyuncu" demek kime ne kazandırıyor? İçinde bilgi mi var? Ne söylemiş oldu bu mesajıyla? Kimmiş yeni transfer? Kime faydası oldu?
A- Beşiktaş
B- Taraftar
C- Kendisi

Burada işaretlenecek cevap çok açık. Benim eleştirim, buna çanak tutan yöneticileredir.

Taraftarın, yönetimin ve en nihayetinde Beşiktaş'ın kaybettiği, muhabirlerin kazandığı düzene karşı çıkmalıyız.

Alın işte, gelinen nokta ortada. Chamakh, Drenthe, Nene, Zarate ve hatta Ospina isimlerini biliyor olmak bize bir şey mi kattı?  Bugün taraftar hiç gereği yokken umut etti, hayal kırıklığına uğradı. Şimdi takımın sabır süresi 10 haftaysa, 2 haftaya indi. Bu mu yönetim? Bunu mu yönettiler? Bir dolu ismi basına sızdırdılar, hiç birini alamadılar, Beşiktaş'lıyı mahçup ettiler. Ne pahasına?

Beşiktaş başkanı yönetim kuruluna gelir ve der ki; Beşiktaş'ın hiç bir transfer görüşmesi basına sızmayacak. Oyuncunun menajerine döner ve der ki; Bu görüşmeyi basından takip edersek transferi yapamayız, istersen sızdır...

Beşiktaş yönetiminin, sokaktaki vatandaşın kulağına giden transferi yapma zorunluluğu vardır. Ya sızdırmayacaksınız, ya doğru iletişim kurarak kendinizi doğru anlatacaksınız... Bunları da yapamıyorsanız, ben yapamadım diyip 2 milyon euro için elinizi cebinize atacaksınız. Beşiktaş deneme yanılma yeri değil. Ospina'dan başlayan süreçte bir elin parmakları kadar aynı hata yapıldı. Bunun bir hata olarak algıladıklarına da emin değilim.

2 hafta sonraki Quaresma tezahüratlarına hazırlanan zemin nedeniyle yönetimimi tebrik ediyorum...

8 Yorum:

Deniz dedi ki...

Kendi kendilerini zor durumda bıraktılar. İyi kötü toplanan beş puanla mücadele eden takım, arkadaşlık ortamı, biraz olsun susan quaresma sesleri falan vardı. Şimdi dediğin gibi en ufak olumsuz ortamda yine başlayacaklar.

Ayrıca, Nene ile ilgileniyorsan, bunu da transferin son gününe bıraktıysan AHL'de buluşursun kaç kişi gideceksen, checkinini yaparsın atlarsın tarifeli THY uçağına, gidersin alıp gelirsin ya da alamayıp dönersin. Ama her adımını sansarlara tilkilere duyurmazsın.

Seyit Ateş dün radyospor'a şey diyodu ya Nene ya Zarate ikisinden biri akşama İstanbul'da. Ya bırak adam geldikten sonra görelim, al işte hangisi geldi? Zaten taraftar profili itibarıyle sıkıntılıyız.

Antalyaspor'un Genel Müdür'üyle muhabbet ediyoduk, ben "ben inanmıyorum şu edilgen fiil çatısıyla yazılan haberlere, çok kolay değil mi öyle haber yazmak?" dedim. "%90'ı boş değildir, ben çok bilirim yönetim kurulu toplantısı esnasında bir eli masanın altında sms atanları, gazeteciler genelde kendi kafalarına iş yapmazlar" dedi. İnandırıcı gelmemişti, niye öyle yapsınlar demiştim. Sağolsun bu yönetim kurulu, adam haklıymış.

Fikret Orman'ın bugünden tezi yok kuruldaki herkese konuşma yasağı koyması lazım. Ağzına sıçtılar kulübün şu ana kadar.

Dün hala Ahmet Nur Çebi Aurelio'nun avukatlarıyla aramızdaki muhabbetleri anlatıyo en ince detayına kadar. Ya arkadaşım niye anlatıyosun? Sorduk mu? Kıçı boklu bi oyuncuyla avukatlarının bu kulübü bu kadar aciz duruma düşürebildiklerini cihana ilan etmenin bize ne faydası oldu?

Fikret Orman'a hala inanıyorum ama etrafındaki elemanlar beş para etmez malesef.

box2boxMC dedi ki...

ben şu yaşanan sürece çok olumsuz bakmıyorum hatta kendimce olumlu şeylerde çıkarıyorum kendimce.

Eğer yönetim tüpçü zihniyetinde olsaydı dün ne yapar ne eder klübü yine borca sokup Nene'yi alırlardı, olmadı bahsettiğin gibi Nene yerine onunla aynı işi yapmayan Zarate ya da Drenthe'yi alır getirirdi ve şımart bizi başkan, çıkart bizi baştancıları havalimanlarına dökerlerdi.

Belli ki oyuncuları incelemişler ve şu an ki takım içinde eksik olan bölge için Nene'yi seçmişler (ki doğru) daha sonra kendilerine bi bütçe belirlemişler ve yola çıkmışlar. Futbolcuyla anlaşmalarına rağmen bütçelerini aşmasından dolayı klüple anlaşamamışlar. Bence olması gerekende buydu. Sırf taraftarı tatmin etmek için hareket etmediler, benden +1 daha yönetime ve Samet Aybaba'ya...

Muhtemelen Ocak ayına kadar takımı izleyip ya sezon ortası ya da sezon sonu için free den 1-2 adam alacağız bu şekilde...

Maxim Tsigalko dedi ki...

Ben de box2box'a büyük oranda katılıyorum. Rakiplerin hepsi yıldız aldı, taraftar transfer bekliyor mantığıyla yanlış bir hareket yapmadılar.

Öte yandan Gürcan'ın bahsetmiş olduğu en ufak haberin bile basına sızması olayı çok mide bulandırmaya başladı sahiden. Fikret Orman bunun farkındadır ve bi önlem almayı planlıyordur diye iyi niyetli bir düşüncem var. Aksi halde sandığımızdan büyük zarar vereceği kesin bu durumun.

Ayrıca şimdi düşünüyorum da bizim şuan için gerçekçi hedefimiz ne acaba? Ligin en genç kadrosuymuşuz dün Aybaba röportajında öğrendim. Bu takımla ilk 2'ye girmek başarıdır bence. İlk yarı bittiğinde duruma göre transfer yapılabilir ama şuanda ciddi bir sakatlık olmadığı müddetçe transfer olmasa da olur diye düşünüyorum. Almeida'nın da kalacağı kesinleşti. Eğer Almeida gitseydi ve transfer yapılmasaydı hata olurdu ama şuan çok sorun olacağını sanmıyorum.

Adsız dedi ki...

Ben şu yukarıdaki yapılamayan transferlerden ziyade bu yaz geçirdiğimiz (somut) transfer sezonunu değerlendirmek istiyorum öncelikle. Yapılamayanlara da sonra bakarım belki.

Gelenler:

Berat Çetinkaya
Allan McGregor
Julien Escude
Olcay Şahan
Uğur Boral
Oğuzhan Özyakup
Mehmet Akgün
Batuhan Karadeniz (kiralık)
Emre Özkan (kiralık dönüş)
Rıdvan Şimşek (kiralık dönüş)

A2'den yükselenler:

Emre Metin
Erkan Kaş
Hasan Türk
Kadir Ari

Gidenler:

Mehmet Aurelio
Rüştü Reçber
Korcan Çelikay
Ekrem Dağ
Egemen Korkmaz
Cumali Bişi
Umut Kaya (kiralık)
Simao
Berat Çetinkaya (kiralık)
Sezer Özmen
Fabian Ernst
Julio Alves (kiralık)
Sidne,Bebe,Edu (kiralık dönüş)
-----------------------------------
A2'den çıkan oyunculardan başlarsam:
Erkan Kaş'ın bence takımda kalması çok çok isabetli bir karar. Kanat sıkıntısı (yaratıcılık ve nispeten dinamizm) çektiğimiz şu kadroda gerek sol bekte gerekse sol kanatta oynadığı vakit epeyce verimli olacaktır. Düz,sırf koşan kanat oyuncusu değil,zaman zaman skora da etki edebilecek bir isim.
Hasan Türk benim şuanki takımda A2'den çıkan gençler arasında en çok gelişme beklediğim oyuncu Muhammed'le birlikte. Tabii ki bu sezon henüz A takımdaki ilk sezonu,yavaş yavaş kullanılmaya başlayacak fakat gelecek sezonlarda Samet Aybaba'da kalırsa oyununun üzerine çok ekleyip direkt vazgeçilmez orta sahamız olacağı inancındayım.
Kadir Ari de yetenekli bir forvet. Fakat net bir şekilde görülüyor ki fizik olarak Süper Lig, A takım seviyesi için çok çok aşağı seviye. Bu yüzden ben bu sezon sadece kadroda kalıp,A takımla antreman havası,alışma süreci dönemi olacağını tahmin ediyorum onun adına. Umarım fiziğini iyi seviyeye çeker ve gelecekte Beşiktaş'ın yararlandığı,en azından rotasyonda güvenebileceği bir forvet oyuncusu olur.

Gelenler hakkında birkaç kelamım:

Allan McGregor'un alınması benim nazarımda çok olumlu bir hamle. Çok istikrarlı bir kaleci,fazla birşeyde söylemeye gerek yok aslında Karabük maçına baksak yeterli Cenk'le arasındaki fark için. 'Güven veriyor'.
Julien Escude bence bu sezon yaptığımız en akıllıca transfer. Kesinlikle bizim defans hattının bir akla ihtiyacı vardı şimdiye kadar ve o akıl Escude'de mevcut. Klasik,bodoslama dalan değil,aklıyla oynayan bir stoper. Egemen'in taraftar üzerinde yaptığı etkiyi yapıp kendini o kadar sevdirebilir mi bilmiyorum ama genel olarak ondan çok daha iyi bir stoper olduğu kesin.
Olcay Şahan. Belki bu blogda, geldiğinden beri kendisinden bahsettiğim bir isim. Kaiserslautern'de de kendisini hatrı sayılır seviyede izleyebildiğim için önemli bir fikir edinebildiğimi düşünüyorum. Tamam gerçekten çok koşuyor,çok mücadele ediyor,bu saygı duyulası bir durum fakat bu adam ofansif orta saha yahu. Bir ofansif orta saha için gerçekten çok yetersiz yaratıcılığa sahip. Bu yüzden hep söylüyorum 2 aydır Olcay'ın Beşiktaş'a sezonluk vereceği katkı 1-2 gol,4-5 asisttir diye.
Uğur Boral aslında benim pek beğenmediğim bir sol bek -ki orjini sol bek değil o da ayrı mesele- fakat İsmail'in 6 ay sakat olduğu ortamda hele de free transferken ondan daha iyi yerli alternatif bulamazdık heralde. Bu yüzden şu aşamada iyi gözüküyor. Karabük maçında çok beğendim onuda söyleyim :)
Oğuzhan Özyakup... Bu sezon yaptığımız transferler içinde beni en çok heyecanlandıran ve İbrahim Altınsay'ın istifa etmesinden sonra beni üzüntüye sevkeden transfer. Keşke Altınsay gitmeseydi,Oğuzhan gibileri daha bize lazım. Eğer oynatıldığı takdirde -ki oynatılacaktır.- Bu sezon ve gelecek sezonlarda orta sahanın dinamosu olacaktır Fernandes'le birlikte. Sezon başı yaptığım kadrolarda bu 2'sini birbirinin alternatifi olarak düşünüyordum fakat kesinlikle değil,rahatlıkla birlikte oynayıp domine edebilirler. Çok yetenekli oyuncu çok :)
Mehmet Akgün: Tek kelime,boş transfer.
Batuhan Karadeniz: Riskli ama bir o kadar iyi transfer. Sapıtmazsa sezonda 10-15 golün altına düşmez.
Emre Özkan,Rıdvan Şimşek,Berat Çetinkaya: Görünüşe göre Beşiktaş kariyerleri bitmiş oyuncular.

Gidenler,daha sonra... :)

Nedim

Bjk_KnightS dedi ki...

taraftara sızmasa haberler ve sadece transfer bittiginde haberimiz olsa hic sorun kalmayacak. Eger su haberler sızmasa bizim butcemiz buna yetiyor. Baska oyuncu almaya butcemiz yetmiyor, borclar ortada seklinde acıklansa hicbir sorun kalmayacaktı. Ama sunu alacaz olmazsa bunu alacaz dediler. sonra beceremediler. Ayrıca forvet alacaz diye drenthe'den vazgectiler. Forvet alamadılar bari onu getirselerdi. gerektiginde saga olcay gecerdi, solda drenthe oynardı ve sorun kalmazdı. Onu da beceremediler. Elleri kolları baglı ama yine de cok acemiler.

Adsız dedi ki...

Nene'nin olmamasına şaşırmadım ama bir gün önce borsaya bildirilen Gökhan'ın, ertesi gün anlaşamadık diye haberinin sıkması çok canımı sıktı!

Bu kadarda değil artık! Resmen Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olduk!

Ayrıca arkadaşlarım gibi ben de her gelişmenin basında haber olarak çıkmasından çok rahatsızım.

Yönetmek bu kadar zor olmamalı!

aynısını ekşi'de yazdım.

olmayan bir beklentiyi yaratarak kendi topuklarına sıktı yönetim.

genel görüş bir forvet alırsak iyi olurdu iken birden bire zarate'yi alıyoruz , nene'yi bitiriyoruza geldi.

aynı anda seyit ateş ,ahmet çebi , ahmet kavalcı ve fikret orman açıklama yaptı.

sadece fikret orman makul bir şekilde " nene beşiktaş'a gelmek istiyor" dedi.

diğerleri %95 bu iş bitti şeklinde konuştular.

sonuç ortada.fikret orman'ın bu adamları artık susturması gerekiyor.hem yönetimine hem takımına ciddi şekilde zarar veriyorlar.

aynen dediğin gibi üst üste gol atamadığımız 2 maç olursa fikret istifa sesleri başlayacak çok net ...

Unknown dedi ki...

Bu yönetim göreve geldiği günden beri hep destekledim.Yapılan ufak tefek hatalarla ilgili hep pozitif oldum fakat bu yönetimin transfer yönetimi YD döneminkinden bile kötü

Bu kadar amatör transfer yönetimini ben uzun zamandır görmedim.Daha hiçbirşey belli değilken, anlaştığını söylediğin oyununun klübü ile görüşmeden ,yani kısaca işi kesinleştirmeden 2-3 yöneticinin çıkı "Bu iş bitti" demesi tek kelimeyle basiretsizliktir.

Klübün ilgilendiği tüm oyuncuların basına sızması tatamiyle bir yönetimsel eksikliktir.FB Meirelesi kimsenin ruhu bile duymadan İstanbula getirdi.Bir tane yöneticinin çıkıp Meireles işi bitti diye konuştuğunu gördünüz mü?

Şu son olaylarla yönetim kendi kuyusunu kazmaya başladı.En kısa sürede transfer komitesindeki kişilerin kulağının çekilmesi gerekiyor.Her yönde Beşiktaşı profesyonelleştireceğiz diyorsanız bu kadar amatör kişilerle çalışamazsınız.

Yorum Gönder

Ara