.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

31 Ağustos 2012 Cuma

Normale Dönüş (İyi mi Kötü mü?)

Galatasaray maçı esnasında yaşananlar (Pektemek'in sakatlığı, Burak'ın artistik 9/teknik 10 atlayışı, üç defa öne geçip üç defa üstünlüğü yitirme), ve hatta sonrasında Galatasaray'ın ŞL için çektiği kura, Beşiktaşlı halet-i ruhiyesini normale döndüren gelişmeler oldu. Zaten daha önce anlattığım gibi sıradan taraftarı olduğum Beşiktaş'a bağlanma sebeplerimden birisi de buydu zamanında, bu talihsizlikler, bu mağduriyet vs. threepoint demişti sanırım bir can sıkıcı gelişmeden sonra "benim Beşiktaş'a böyle zamanlarda daha sıkı sarılasım geliyor" diye.

Beşiktaş ile birlikte taraftarı da Demirören yönetiminin son zamanlarında "gazetelerin 3. sayfasından 1. sayfasına geçiş" havasına girmiş, olmayan paralarla yapılan transferler ile kulüpten beklentileri gerçeklerden kopmuş bir taraftar kitlesi oluşmuştu. Bu konuyu bu blogda her açıdan irdeledik zaten, aynı yemeği bir daha ısıtmaya gerek yok. Bu mantaliteden çıkış nasıl olurdu diye düşünüyorum, herhalde geçen haftasonu oynanan GS maçında yaşananlardan daha uygun reçete pek azdır.

Tabii ki bir el şıklatınca olacak iş değil bu, ama bu sene bu tür gelişmeler devam ederse Beşiktaş taraftarı kendisine empoze edilmeye çalışılan "3. büyük" kimliği ile yeniden barışıp, o kimliğin redd-i istihzası etrafına toplanarak güçlenme yoluna girebilir, girecektir. Yakın geçmişte yaşananlar açısından bu iyi midir, kötü müdür; olması gereken bu mudur, o tartışılır. Ama arada kalmışlıktan kurtulmak açısından iki türlüsü de hayırlıdır zannımca.

PS: Bu postu yazmayı birkaç gün önce kafaya koymuştum da, hayat gailesi bugüne öteledi. "Şimdi mi aklına geldi GS maçı?" demeyin yani.

68 Yorum:

Adsız dedi ki...

Bence iyiye doğru bir normale dönüş mevcut şuanda. Yeterki Demirören döneminde bayağı bir zehirlenmiş taraftar kendine gelsin,yeterki Quaresmaa Quaresmaaa oley oley oleeeyyy diye bağıracağına özüne dönsün. Yeterki Quaresma bizim yıldızımız deyip,senede 8 trilyon kazanıp hiçbirşey yapmayan adam yerine yetenekleri oldukça sınırlı olmasına rağmen sahada terinin son demlesine kadar savaşan Hilbert,Veli gibi oyuncular bağırlara basılsın. Beşiktaş budur. Quaresma değil. Hilbert'tir Beşiktaş. Kimi zaman Veli'dir. Ama asla ve asla Quaresma vs. gibiler değildir. Maalesef bizim taraftarımızın çoğu geçtiğimiz 8 yılda bu yetiyi kaybetti. Dediğim gibi özümüze dönebilsek yeterlidir. Kolay olmayacak belki ama sağduyulu %30 kesimin baskın gelmesi dileğiyle. (Tamamen kendi tahminim %70 zehirlenmiş,Quaresmacı,yıldızcı,goygoycu kısım. %30 aklı başında,bilinçli klübü düşünen kısım. )
*Hilbert 'ayısı' :) diyen şahsa selam olsun burdan.

Nedim

BJK4EVER dedi ki...

Bizim taraftarimiz mal arkadas. Mal degil hatta, gerizekali, aptal, beyinsiz, mongol, ne dersen de.

http://www.haber1903.com/Besiktas-3892-2_milyon_dolar_kasamizda_kaldi.html

Suradaki yorumlara bak arkadas. Adam diyor ki yonetim istifa, siz bizi batirmaya mi geldiniz, 2 milyona muhtac mi Besiktas.
Biri de diyor ki basketbol ve voleybolun toplam masrafi Quaresma'nin maasindan az, yonetim istifa.

Simdi bu gerizekalilara ne diyeceksin arkadas? Ne yazacaksin? Ve boyle 1-2 yorum yok, yorumlarin 80%-90%'i boyle. Koca sayfada mantikli 2-3 yorum zor bulursun. Hepsi beyinsizler toplulugu. Solo test oynasalar 15 birakir bunlar. Harbiden beyinsizler, aptallar ordusu. Bu taraftar profiliyle bu yonetimin isi zor arkadas, cekilecek gibi degil. Bilmiyorum sizin dusunceniz nedir....

Adsız dedi ki...

@Bora

O tür sitelerdeki yorum bölümlerine fazla takılma zira kafayı yersin abi. Ama özellikle şu var ki işin kötüsü,maalesef ki maalesef bizim yönetimimizdeki bazı isimlerde otorite site olarak şu ne idüğü belirsiz,çapsız haber1903 sitesine talim. Böyle bir haber çıktı geçenlerde ve yalanlanmadı da. Futbol şube komitesi sorumlumuz Tamer Kıran Haber1903'teki yorumları dikkate alıp üzülüyormuş. Arkadaş sen koskoca Beşiktaş klübünün yöneticisisin. Böyle boktan bi siteyi kaale alırsan kusura bakma da sende beynini 'FEDA' etmişsin demektir. Benim görüşüm budur o tür sitelerle ilgili. Fazla takılmayacaksın. Açıkçası benim internette Beşiktaş'la ilgili aklı başında bulduğum,otorite kabul ettiğim ve çoğu zaman girdiğim bir burası,bir Cartalete,bir de Burası Kapalı var. Onun dışındakiler fasa fiso bokta. Yok haber1903'müş,yok forzabeşiktaşmış,yok kartalbakışıymış filan geçiniz,gerek yok.

Nedim

strwind dedi ki...

Az biraz resmi siteye bakın arkadaşlar mesut urgancılar bu yıl basketbolda transfre harcanan paranın 3.7 milyon dolar olduğunu söyledi 3-4 gün oluyo.Geçen senenin yarısı kadar yani.Geçen seneki adamlara tutmaya çalışsak 10 milyonu geçik harcamamız lazımdı oyuncular 1 yıllık anlaşılınca böyle oluyor işte.

Saygılıyız. dedi ki...

Öncelikle selamlar,bir GS taraftarı olarak yazıyorum bu kelamlarımı.İlkokul hocam Bjk'lı idi ve beni kendi safına çekmek için az uğraşmamıştı,daha 8 9 yaşlarında Gs'li olduğumu vurgulayıp sevdiğim değer verdiğim 2.takımımın Beşiktaş olduğunu söylemiştim sevgili hocama.Geçen yıllar sonrasında fikrim de pek bi değişime uğramadı hala BJK'ya olan sevgim devam ediyor tabi GS'ye de.Maçları izlerken genelde sakinimdir hata da yapılsa (hakem,oyuncu veya teknik adam) küfretmeden söylerim fikrimi en fazla geri zekalı derim hatanın sahibine.Bunları yazmamın sebebi az sonra yazacağım şeylerin gerçekten iyi niyetle yazıldığını gösterebilme çabasıdır ki isteyen istediği gibi düşünüp cevap yazabilme özgürlüğüne sahiptir doğal olarak.

1)Burak'ın artistik düşüşü: Evet bence de kendini yere atmıştır,haksız bir penaltı golüyle beraberliğin sağlanmasına sebep olmuştur GS adına.En azından ben böyle düşünüyorum.Anlayamadığım sanki ülkemizde ilk kez yaşanan bir olay olmuşçasına gösterilen tepki ve saygısızca eleştiriler.Ligin daha 2. haftasındayız önümüzdeki maçlarda buna benzer bir sürü pozisyon yaşanacağından hiç şüphem yok ve de bu pozisyonlarda farklı takımların avantaj sağlayacağıdır.Lig tarihi boyunca GS, FB,BJK veya Xspor'un sağladığı gibi.

2)Sanırsın Şamp.Ligi Finali:Sevgili BJK yöneticilerinin yapmış olduğu açıklamaların şaşkınlığı içerisindeyim,zorla kendilerini haklıyken haksız pozisyona düşürüyorlar.Yok 2 puanımızı çaldılar yok takımımız mükemmel oynadı şampiyonluk yolunda önümüzü kesemezler falan filan.Kendilerine çalınan haksız pozisyonlarda da aynı şiddette kınamalarını beklemek hayalcilikten öte olmaz tabiiki (Tüm yöneticiler benzer kafada bunu inkar edemeyiz GS,FB de aynı şekilde saçmalayacaktır zamanı geldiğinde.)
Öncelikle BJK ilk yarı iyi oynamadı 5 pas üst üste yapıp ciddi bir pozisyonu bile yok iyi bir organizasyon diyebileceğim kendi oyun düşünce çerçevemde tabi başkalarına göre ezmişte olabilir BJK.(aklımda kalan fernandes'in ofsayta düştüğü pozisyon var güzel paslaşma ve arapası vs)

ikinci yarı ise gayet iyi mücadele etti BJK. Melo'nun çıkması ile orta sahayı boş bırakan GS'ye ciddi bir ders verdiği düşüncesindeyim şamp. ligi öncesi akıllı defans yapamazsa neler olacağını gösterircesine.

3)Demirören meselesi: Zamanında Seba'ya bile (haketmediğini düşünüyorum) gereksizce tepki gösteren taraftarın Demirören karşısında çok pasif kaldığı kanısındayım. Belli bir zaman diliiminde yeter diye bağırırken 3 5oyuncu alınca yetmez diye bağırtılabiliyorsa zaten, taraftarın BJK'nın gerçekten iyiliğini isteyen Şov amaçlı tribünde bulunmadığını söylemek bence pek doğru değil.

4)BJK taraftarının demagoji yapması:Hep bir ezilmişlik,hep bir halkın takımı,GS ve FB'nin zengin züppe takımı gibi gösterme çabası var anlayamadığım bir şekilde.

5,6,7... gider tabi bunlar. Bu maddelerin çok daha fazlasını GS VE FB içinde yapılabileceği çok bariz. Türkiye'de iyi yöneticinin nadir bulunduğu bir ortamda iyi taraftarın da bulunması pek kolay değil ama bence biraz sakin olup mantıklı düşünmek belki iyi bir başlangıç olur düşüncesindeyim.İnşallah Beşiktaş çok başarılı bir takım olurda Avrupa'da Kıbrıs,İsrail vs gibi ülkelerin takımlarının bizden fazlaca bulunmasının önüne geçip olmamız gereken yere hep beraberce ulaşırız diyorum.


soner...

BJK4EVER dedi ki...

@Nedim

Bilmiyorum usta ya. Sonucta bunlari insanlar yaziyor, bilgisayar degil. Stada giden kitlede bunlardan var, 10 milyon Besiktasli icerisinde nereden baksan 3-5 milyon bunlardan var. Bilmiyorum yani, insanin morali bozuluyor, umitsizlik cokuyor ustune. Forza'da durum da berbat, koskoca herifler transfer nobetindeler, ac kurtlar gidi transfer bekliyorlar, duyumculuk oynuyorlar falan, bilmiyorum yani. Bir yanim Demiroren mustehak diyor, diger yanim baska turlu dusunuyor. Bu arada ben de burayi takip ediyorum, Cartalete bir de Hollanda futbol forumu var o kadar, baska yok. Normal insanlar nispeten buralarda var zaten....

@strwind

Evet, ve maalesef yine oyuncularin tamami ile 1 yillik anlasildi, sadece Christopher'da sanirim opsiyon var. Sonra da yapilanma vs hikayelerine giriyorlar, anlayamiyorum vallahi. Keske erkek basketbol bransi da kapansaydi demiyorum degil, simdi 5-6 milyon dolar para harcayacagiz ve seneye bir bok yapamayacagiz, o kadar belli ki, bu para da cope gitmis olacak cunku sponsor yok. Sponsor bulup 2-3 birsey kendimiz koysak ve gecen seneki takimi kismen koruyabilsek eyvallah da, simdiki erkek basketbol takimindaki yapilanma hic icime sinmiyor benim/

Adsız dedi ki...

@Saygılıyız

Öncelikle detaylı yorumlar için çok teşekkürler. Daha önce de yazdım. GS'li FB'li veya değil, başka takım taraftarlarının görüşlerini yazması kadar beni mutlu eden bir konu yok. Zira haklı da haksız da olsan tek taraflı kalmanın zararları tarihle birlikte sabittir. Şimdi görüşlere yanıt.

1) Burak'ın yaptığı aynen söylediğin gibi sadece bizim ligimizde değil birçok ligde olan bir olay. Ancak Beşiktaş taraftarının gözünde geçmişteki olaylar ve hatta Burak'ın eski bir Beşiktaş oyuncusu olması (1 ay önce bir gazeteye hala Beşiktaş taraftarı olduğunu da söylemişti hatta) bir araya gelince tepki normal. Neden normal? Kimse cam çerçeve kırıp parçalamadı. Önce İnönü'deki heklı tepki, sonra da sosyal medyada yazılanlar. Takdir edersin ki Beşiktaş haricindeki takımlar çok daha farklı tepkiler verebiliyor. Pozisyonun oluşumunda hakemlerin yanlışları da olayın doğallığını (ya da doğal çakallığını) zedeliyor haliyle. Çünkü penaltı konusunda FIFA-UEFA talimatları ilk maddede aynen şunu diyor: penaltıya orta hakem karar verir. Eh, söz konusu olan 3-5 FIFA kokartlı hakemlerimizden birisi.

2) Tepkinin boyutu bu maçın CL finali olmasıyla ilgili değil, Beşiktaş'ın yeniden yapılanması, yeni yönetimi ve Beşiktaşlıların çoğunluğu dışındaki herkesin maç skoru hakkındaki beklentisi ile ilgiliydi. İlave olarak, her derbide beklenti büyük olur zaten. Uzun yıllar sonra 2. haftada bir derbi olması belki “Lig daha yeni başlıyor nedir bu” havası yaratmış olsa da neticede maç BJK-GS arasında. İlk yarı konusunda haklısın. Belki 0-3 şeklinde de olabilirdi. Fakat şahsi düşüncem, nasıl ki 85 dakika iyi oynadığın bir maçta 5 dakikalık konsantrasyon eksikliği sonucu herşeyi tersyüz edebiliyorsan, takım defansının da etkisiyle ilk yarıyı böyle kayıpsız atlatan Beşiktaş'ın ikinci yarısı için ilk yarının bir ölçü olamayacağı gerçeği var önümüzde. Ve emin ol Beşiktaş bu 5 dakikalık hataların sonucunu çokça çektiği için bunu gayet iyi bilir. İlaveten bence tek neden Melo'nun çıkması değildi. GS takımı bunu elbette iyi değerlendirmeli ama bana göre değerlendirmesi gereken başka bir konu daha var. Bazen 90 dakika kondisyonun bitmez. Ama bir de mental kondisyon vardır. Bir taraftan bir sürü yeni oyuncuya rağmen bunları az çok oynatabilen Terim mücizesi denirken diğer taraftan bu mental kounuyu es geçmek büyük yanılgı olabilir. Mesela bir örnek mi: Futbolun yarısı yanındaki takım arkadaşına güvenmek derler. Oyundan düşmediği sürece.

3) Bu konuya çoğunlukla katıldığım için detay yazmaya gerek görmüyorum.

4) BJK taraftarı demagoji konusunu gerçekten hiç sevmez. Uzun yıllar içinde o kadar izole bir şekilde yapılandı ki (bunda Seba'nın kişiliği ile getirdiği etkilerin rolü büyüktür) diğer konular maç içindeki pozisyonlar dışında pek umrunda değildir. Çoğu kişi GS-FB rekabetinde BJK'nin bu kadar yer almamasını şampiyonluk sayılarına bağlar. Ama asıl nedeni budur. Daha önceki mesajlarımda da yazdığım gibi, BJK'nin aynı puanla ama averajla kaybettiği şampiyonluklar hakkında yıllar sonra itirafta bulunan 3. takım oyuncularının söylediklerini daha olaylar yaşanırken gözleriyle gören BJK taraftarının başka şekilde düşünmesi de zor aslında. Düşündüğü ise asla ezilmişlik duygusu değil. Olay orta yerde bunlar olurken, hatta itirafta bulunmak için zaman aşımını bekleyen 3. takımların oyuncuları bir bir konuşurken hiçbir şey olmamış gibi davrananlara tepkidir. Çünkü biz gördüysek yöneticisinden hakemine, futbolcusuna hepsi görmüştür. Nitekim söylediğim gibi teyit de edilmiştir. Ama hala bazıları 3 maymun modundaysa tepki doğal sonuç olarak kaçınılmazdır.

Sürekli yazman dileğiyle. Saygılar.

strwind dedi ki...

Bolu’da oynanan hazırlık maçında Beşiktaş, Hacettepe Üniversitesi’ni 85-78 yendi.
Maçın ilk yarısını 47-42 geride bitiren Beşiktaş ikinci yarıda daha iyi savunma yaparak maçı 7 sayı farkla kazandı. Karşılaşmada Beşiktaş alt yapıdan 3 oyuncuya da süre verdi.

BEŞİKTAŞ: Muratcan Güler 17, Patrick Christopher 23, Cevher Özer 9, Tutku Açık 12, Kartal Özmızrak 3, Gasper Vidmar 16, Sabahattin Cangöndüz 1, Serkan Özver 2, İlker Tunalı 2


HACETTEPE: Özgür Adıgüzel 4, Courtney Eldridgre 9, Onur Altımakas 2, Önder Külçebaş 9, Polat Kaya 3, Ali Işık 15, Michael Glover 25, Cameron Bennerman 5, Ogün Sevinç 6

Basketfaul.com

Adsız dedi ki...

Şimdi siyah-beyaz şapkamı takarak ekleme yapayım.

Beşiktaş 2004-2005 sezonunda Rıza Çalımbay yönetiminde lig mücadelesi verirken Nisan ayında Kadıköy deplasmanına gitti. Maçtan önce Rıza'nın bazı FB'lilerin saçma sapan kişisel sözlü saldırılarına maruz kalmasının da etkisiyle KA-FA 1500 olarak seyrettiğim maçın, üstelik de berbat ötesi bir hakem yönetimine rağmen 3-4 şeklinde bitmesiyle yanımdaki arkadaşların "abi seni tanıyamadık" tepkisine mazhar olacak kadar kendimden geçmiştim. Çünkü herşeyin üstüne hardal hesabı saçma bir kırmızı kart sonunda kaleye geçip kurtarışlar yapan bir Pancu gerçeği de vardı.

Aradan birkaç yıl geçtikten sonra maçla ilgili videoları izlerken Beşiktaş taraftarının maç sonu muhteşem Bağdat Caddesi yürüyüşünde üzerlerinde kendi takım formaları balkonlara çıkarak geçen Beşiktaşlıları ayakta alkışlayan FB'lileri gördüm. Bunları yaşayan bir Beşiktaş taraftarının önce şike dosyaları sürecinde kendi "tertemiz geçmişlerinden" bahseden diğer bir kulübün yöneticilerine ya da "ben de olsam o penaltıyı verirdim" diyenlere çok sempati ile bakmasını beklemeyin.

BJK taraftarı olanı biteni taşkınlığa vurmayarak haklı performansı ile aldığı "şerefli ikincilikler"i bağrına bastı. Büyük taraftardır. "Vitamin iğneleri"ni bilmesine rağmen vakurluğunu koruyarak. Rahmetli Sadri Alışık diyor ya hani "bu da mı gol değil" diye. Aslında bu şekilde gerçekleri dile getirmek eziklik değildir. Ezik olan, herşey ortadayken hala pişkinlik yapabilmektir (sözüm bireysel GS'lilerden dışarı).

Yoksa resmi kayıtlara geçtiği gibi, hakemin ne işi olduğu muamma şekilde Beşiktaş altıpasında bulunmasıyla sırtına çarpan golle giden şampiyonluklar, yıllar sonra teşvik primi aldıklarını itiraf edenlerin "iğneli" performanslarıyla kaçan ligler, daha sonra FB forması giyecek kadar yükselen bir lig oyuncusunun "hepimize para geldi" demesiyle son adan kaybedilen puanlar, 8 tane gol yediği maçta kendi takım oyuncusunun yıllar sonra "ben Boşnak asıllıyım, serbest vuruşun atılacağı köşe Sırpça söylendi" demesiyle çalınan kupalar, bu büyük taraftarı çoktan bozardı.

Beşiktaş taraftarı hakkında herşeyi söyleyin. ama "ezik" kelimesi biraz ağır, kabul edin.

Adsız dedi ki...

yani kısacası: diğer takımların ve taraftarının bu seviyeye yetişmesi için bayağı çaba sarf etmesi lazım.

Adsız dedi ki...

diyemedim ya la.

emireri dedi ki...

@bjk4ever
kardeşim yazdıklarına itirazım var. :)

bu yıl sponsor sorunu yaşamaya devam edeceğiz gibi görünüyor. şu an için bir sponsorumuz yok ve ben açıkçası şu an kadromuza kattığımız yabancıların 'b' planı olduğu kanısındayım. geçtiğimiz yılda sezon başında bu tarz bir yapılanmamız vardı, deron ve semih'li kadronun eninde sonunda dağılacağı konusuna hepimiz hem fikirdik. lock-out'un biteceği tarihi önceden kestirmek zor olsa da, en azından lock-out kalkana kadar idare edebileceğimiz bir kadro, bir yapılanma edinmiş ve özellikle yabancı oyuncu transferi için sezonun ilerleyen haftalarına kadar zaman kazanmıştık. zaten bu sürecin sonunda da mensah-bonsu ve aroyyo'yu getirmiştik. adam morisson kumarı ise tutmamıştı. şu an izlenen strateji bu açıdan doğru bence. aceleye gerek yok, basketbolda sonuçta transfer sezonu mart/nisan ayına kadar açık ve sonuçta şampiyonu play-off'lar belirliyor. normal sezon yeni prosedürle beraber en fazla iç/dış saha avantajını belirliyor ki geçtiğimiz sezon iyi kurulmuş/seçilmiş bir takım için bunun saha avantajının yada dezavantajının çok da önemli olmadığını gördük. o nedenle, bir süre bu yabancıları sahada görelim, bakalım, içlerinde elle tutulur, işe yarar bir adam bulursak, sezon bitmeden sözleşme yenileyebiliriz (tabi geçtiğimiz sezon sonundaki kadar basiretsiz davranılmazsa.

istediğimiz faydayı bu oyunculardan alamazsak şayet 1 yıllık sözleşmeleri olduğu için göndermek kolay olur (aslında doğru olanı hepsiyle christopher'la yapılan sözleşme gibi opsiyonlu imzalamak gerekiyordu ama neyse). açıkçası bu tarz deneme yanılma sürecinde de kaybımızın çok büyük olacağını düşünmüyorum (euroleague dışında, bizim hedefimiz zaten ilk katılışımızda gruptan çıkmaksa şayet, ki böyle olduğuna inanıyorum, bence elimizdeki kadro ile bunu başarabiliriz, daha fazla yatırım şu aşamada gereksiz). bunu şimdi bir kenara koyalım.

yerli oyuncularımıza bakalım, cevher, tutku, muratcan, barış hersek, serkan özver gibi oyuncular elimizde, hiçbiri bulunmaz hint kumaşı değil. gelecek sezon daha iyileri takıma dahil edilebildiği sürece, sezon bitmeden yeni yerli oyuncularla anlaşma imkanı olduğu sürece bu oyuncularla uzun vadeli kontrat yapmaya gerek yok görüşündeyim. kaldı ki asıl önemi altyapıdaki oyunculara göstermeliyiz. bu konuda hepimizin tek güvencesi koç erman kunter. iyi bir eğitmen, iyi bir antrenör. örneğin kartal'ı kazandırabilmek bile başlı başına bir olay olur çünkü malum ülkemiz orhun ene emekli oldu olalı guard sıkıntısı çekiyor.

son olarak geçen seneki oyuncular ve koç tercihlerini yaptılar, gelecek kaygısına düşüp, arkalarına bakmadan üç kuruşa gittiler, bonsu dahil dinleri imanları paraymış bunu gördük, o yüzden yasalarını tutmaya değmez..


BJK4EVER dedi ki...

Son 10 sene Serhat, Kemp ve Cevher haric (ki onlarin da taliplisi cikmadi) Besiktas'ta iyi bir performans sergileyip 2. sene kalan bir oyuncu var mi? El Amin, Ayuso, Ffriend, Michael Wright, Kerem Tunceri, Kaya Peker, Sinan Guler, Shumpert, Nicevic, Ogilvy, Newley, Serkan Erdogan ve son olarak Arroyo, Hawkins, Erceg, Dudley, Bonsu, hepsi ayrildi. Gecen seneki takimdan Serhat haric kimi tutabildik, ki Serhat'i da GS, FB veya Efes istese o da giderdi bence. Yani yabancilar tutarsa kalirlar diye birsey yok, tam tersine rakiplere adam hediye ediyorsun, en azindan opsiyonu kontrata koyacaksin aga.

Bilmiyorum, ama gecen sene Bonsu ve Arroyo buyuk bir sansti, her zaman bu kadar iyi oyuncular bosta olmuyor ve her zaman BJK olarak alamiyorsun. Rakipler o kaliteli transferleri simdiden yapti bile, sen diyorsun ki biz 5-6 ay idare edelim duruma gore ayarlariz birseyler, ama bu boyle olmamali iste. Ligler icin ayarlarsin da Euroleague ne olacak peki? Beyler biz transferi bastan tam yapamadik, olmamis bu, takimin potasyumu eksik, sen bizim 3-5 maci mart ayina ertele de transferi yapmis sekilde cikalim mi diyeceksin?

Bizim kadro gecen seneki GS'ye benzedi. Birsuru vasat ve vasat ustu adam, gereksiz derecede genis bir kadro ve kaliteli/winner 1 tane bile oyuncu yok. Oysa cok degil, Jerrels yerine iyi bir guard ve 5 numaraya cok saglam atletik bir adam ile cok cok iyi kadromuz olabilirdi, Arroyo ve Bonsu sadece kalsa yetecekti bile bana gore.

BJK4EVER dedi ki...

Ha, tabii soyle birsey de var. 5 numara transferi hala yapilmadi ve Vidmar Turk olursa 6. yabanci alma sansi var. Yonetim Jerrels'i B plani olarak dusunup fiyatlarin dusmesiyle saglam bir guard ve 5 numara alacaksa bu kadro mukemmel otesi olur, onu da soyleyim. Ama o butce ve vizyon var midir acaba? Sanmam.

Bu arada sag taraftaki ziyaretci paneli simdi gozume carpti. Eksibesiktas'i ziyaret eden tek gurbetci ben degilmisim ya la, Isvicre'deki renktasa da selamlar buradan.:)

Adsız dedi ki...

@Saygılıyız
"İnşallah Beşiktaş çok başarılı bir takım olurda Avrupa'da Kıbrıs,İsrail vs gibi ülkelerin takımlarının bizden fazlaca bulunmasının önüne geçip olmamız gereken yere hep beraberce ulaşırız diyorum"

Arkadaşların gözünden kaçmış bu kısma da ben cevap vereyim dedim;

Saygılıyız'ın iyiniyetli olduğu düşüncesindeyim ama bu ifadene bir de şu yönden bakmanı temenni ediyorum.

İnşallah
1) Bu sene GS ve FB Avrupa'da geçmiş 3-4 senede yaptıkları gibi rezil olarak tabir edebileceğimiz performanslar sergilemezler.
2)Beşiktaş'ın geçen senelerde Avrupa Liginde geçtiği turların ve topladığı puanların FB dünkü Bursa ve TS'Yİ de gördükten sonra ne kadar büyük bir olay olduğu taraflı ve tarafsız herkes tarafından kabul edilir.
Sözün özü, GS ve FB bu sene sorumluluğunun farkına varsın da bahsedilen Kıbrıs ve İsrail takımlarının ülke puanında önümüze geçmesini engellesin. Zira bu engelleme görevini 3-4 yıldır layıkıyla yapan BJK bu yıl Maalesef ülkemizi temsil edemiyor.

emireri dedi ki...

istikrar konusunda kesinlikle haklısın kardeşim, ona diyecek lafım yok, bende geçen senekilerin elden kaçırılmasından şikayetçiyim ama karalar bağlayacak durumda değiliz ya. saydığın isimlere sadece chatman'ı ilave edebilirim, oglivy ve newley gibi iki adamı bulup kaybedeşimize ise halen tepkiliyim ama sisteme göre oyuncu bulmak da çok zor değil. hocanın bu konudaki repertuarına güveniyorum.

geçen yıl şanslıydık oynadığımız kumarın 2/3'ü mükemmel bir şekilde tuttu, müthiş bir doku uyuşması yaşadık yabancılarda ve sezonu göz kamaştıran bir başarıyla kapadık (bunu tek kuruşa çeviremediler ya, en başından beri deli oluyorum). bu sene o kumar tutar mı göreceğiz ama elde avuçta birşey yokken aurelio kulübün iflasını istemişken daha gerçekçi bir politika da düşünemiyorum. aralığa kadar böyle idare etmek zorundayız, o tarihlerde oyuncular genelde ikinci transferlerini yapıp, sıkça takım değiştiriyorlar, keza olympiakosta geçen yıl ocak ayında yaptığı transferlerle birlikte, daha bir takım olmayı başarmıştı. biraz sabredelim diyorum. en azından koça..

geçen gün sanırım sneijder'in çok güzel bir yazısı vardı, yurtdışından emekli oyuncuları getirip özellikle genç oyuncuların pozisyon bilgilerinin gelişmesini sağlanması üstüne. basketbolda işte tam da bu şansa sahibiz. gerçek bir eğitmenle çalışacak genç oyuncularımız, ben hala aynı fikirdeyim, keşke yabancı transferi yerine, yerli genç oyunculara (kenan sipahi, birkan batuk, samet geyik, dusan cantekin, ilkan karaman, şafak edge, ibrahim yıldırım gibi) yönelebilseydik..

emireri dedi ki...

adsız kardeşim,

bugün şöyle kabaca bir baktım, son yıllarda gerçekten çok az puan toplamış bizim dışımızdaki takımlar. bu yıl sonunda uefa katsayı listesinden 2008-2009 sezonunda topladığımız puanlar çıkacak ve üç ülke daha (kıbrıs, isviçre ve israil) eğer sezonu bu şekilde bitirir veya aynı puanı toplarsak üstümüze çıkıyorlar.. bu açıdan baktığımızda uefa asıl cezayı ülkemize vermiş gibi..

takımların topladığı puanlara bakınca (http://www.uefa.com/memberassociations/uefarankings/club/index.html) özellikle son iki yılda bizim baya baya bir mesafe katettiğimizi görüyoruz.. neyse artık top diğer kulüplerde, son iki yıldır tek başımıza biz sırtlanmıştık yükü, sıra sıfırcılarda..

emireri dedi ki...

bir de ben jerrels'tan çok umutsuz değilim. partizan'da adriyatik liginde 4 asist, 12,1 sayı; euroleague'te ise 3,8 asist, 9,7 sayı ortalamaları tutturmuş.

spahija ile yaşadığı felaket sezonun ardından sezonu ispanyada sakatlanarak tamamlamak zorunda kalmıştı lakin kolej ligi istatistikleri ve sonrasındaki partizan kariyeri çok da yabana atılacak cinsten değil.. bir aroyyo mudur, değil ancak zamanla daha iyi bir performans göstermesi olası. zaten genelde aubrey reese dışında guard konusunda pek de sorun yaşadığımızı hatılamıyorum. kaldı ki reese geldiği yıl tekelin önemli oyuncularından biriydi..

Adsız dedi ki...

Bursa'yı küme düşürürken,sebata,rizeye maç satarken nerdeydin Çarşı?
Bursa'nın vebali boynunuzda..

Wruce Bills dedi ki...

@emireri,

O saydığın genç oyuncular kapıyı Avrupa yıldızlarının aldığı paralardan açıyorlar. Ne yazık ki hepsi menajerlerin elinde ve yerli oldukları için bu ücretleri verecek Efes, Fb gibi takımlar da her zaman var.

Erman Hoca bi röportajında Kenan'ı istediğini ama kapıyı 800 bin dolar (rakamdan emin değilim) gibi bir rakamdan açtığını söylemişti. Bu yabancı sınırlaması futbolda olduğu gibi basketbolda da yerli piyasasını katlanılmaz hale getirdi.

Yine aynı röportajda hiç bir oyuncuya ederinden fazla para vermek istemiyoruz demişti. Bu nedenle biraz geç kaldılar. Transfer sezonu bitmeye yaklaştıkça talibi azalan oyuncular fiyatlarını düşürüyor ister istemez.

Ben kendi adıma bu duruşu takdir ediyorum. Daha önce de söylemiştim. Efes, Fb gibi parayı bastırıp istediğini alan bir takım olmaktansa, genç oyunculara inanıp onların gelişmesine tanık olmayı tercih eden biriyim. Futbolda bu artık çok zor. Sadece başarıya endeksli bir taraftar profilimiz var. Basketbolda biraz da Erman Kunter'in etkisiyle bunun olabileceğine inancım var. O yüzden herkesin keşke yerine Solomon alınsaydı dediği Jerrels'ın bizde patlama yapma ihtimali beni daha çok heyecanlandırıyor.

Wruce Bills dedi ki...

Bu arada yorumun tamamı emireri'ne cevap gibi olmuş. Bi yerden sonra genel olarak düşüncelerimi yazdım.

Bursalı arkadaşa akıl fikir, sevenlerine de sabır diliyorum. Hala şu muhabbeti yapan insan var.

emireri dedi ki...

yok kardeşim yaptığımız zaten zihin açmak burada, fazlası değil.. sonuçta aynı renklerin yücelmesi her ikimizin de istediği..

bahsettiğin röportajı bende okumuştum, kenanın biraz uçuk bir ücret talep ettiğini söylemişti koç, sanırım eurosport'un röportajıydı "meydan okuma" temalı.. aklımda fazlaca yer ettiğinden kenan, koçun söyledikleri çıkıyor aklımdan lakin kenan gibi bir adamı 5 yıllık bir kontratla bağladıktan sonra o ücretlerde verilebilir kanaatindeyim. çünkü yaş grubunun en iyi oyuncularından biri olduğu aşikar.. tabi direkt rekabete girecek bir takım istiyorsak..

beni de kartal'ın, mehmet ali'nin gelişimini görmek fazlasıyla tatmin eder. keza jerrels'ın fener'de başaramadıklarını bizde başarması, bir üst seviyeye atlayabilmesi hoş olurdu lakin bu durumda da oyuncunun kontratının kısa vadeli olması, opsiyon seçeneğinin bulunmaması benim canımı sıkıyor.. hoş kontrat detaylarını bilmiyorum ama öyle bir opsiyon olduğunu okuduğumu da söyleyemem..

emireri dedi ki...

ayrıca bursalı arkadaş konusunda hayatın devam ettiğini hatırlatır, esenlikler dilerim.. bazı taraftarların hollandadan dönmedikleri, niyetlerinin ciddi olduğu konusunda duyumlarımız var, tam da toprağınızı bulmuşken, orada kalmanızı diler, ömür boyu saadetler dilerim...

Wruce Bills dedi ki...

Bu takım 3.7 milyon euro'ya kurulmuş. Ben onu daha yeni öğreniyorum. Yönetimi eleştirsek de bu bi yerde yönetimin başarısıdır. Hakkını vermek lazım.

Geçen seneki kadroyla çok fazla kıyaslanıyor. O kadro da ilk kurulduğunda rakiplerine göre zayıf görünüyordu. Bonsu ve Dudley'den kim böyle bir performans bekliyordu. Arroyo'dan bile bir çok kişi emin değildi(itiraf edeyim ben de bu gruba dahilim).

Takım sporlarında şu bir gerçek isimleri alt alta yazınca çıkan sonuç her zaman doğru olmuyor. Çok klişe oldu belki ama böyle düşünüyorum. Bir çok örneği de mevcut.

Ama ben demiyorum ki bu takımda çok başarılı olacak. Herşeyden önce rakipler geçen seneki gibi değil. Özellikle Fb müthiş bi kadro kurdu. Bizim biraz sabırlı olmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Yeni kurulan, maddi zorluklarla kurulan bi kadro bunu hak ediyor.

Wruce Bills dedi ki...

Bir de kadın basketbol takımının kapatılmasını doğru bulmuyorum. Maçların izlenmemesi, kulübe maddi anlamda katkısı olmaması falan sebep değil sonuçtur. Maçların izlenmemesini bu şubeyi kapatarak çözemezsiniz.

Kaldı ki 2 milyon dolarlık tasarruf da yalan. Beşiktaş kadın basket takımı için ne zaman 2 milyon dolarlık bir bütçe ayırmış?

Güre gibi 5-6 bin nüfuslu bir beldenin takımı bile yıllardır bu ligde mücadele ediyor. Sözü edilen paralarla çok üst düzey kadrolar kurulabilir. Erkek basket takımını 3.7 milyona kuracaksın, kadın basket takımını da 2 milyon dolara.

emireri dedi ki...

kısaca aynı fikirdeyiz, zamana ihtiyacımız var, lig başlasın, tartalım ölçelim kendimizi. hatta lig başlamadan, rixos cup, beko cup ve cumhurbaşkanlığı kupaları bize ne olduğumuzu rahatlıkla söyleyecektir.. ona göre zaman içerisinde daha makul fiyatlarla takviye yapılabilir.. akıl yönünden yönetimin yaptıkları onca yanlışa rağmen bu konuda (sözleşme tutarları) doğru yolda olduklarına hemfikirim..

emireri dedi ki...

kadın basketbol takımında salak saçma oyunculara dünya paralar saçıp, sezon boyunca beş kere takım kurarsan olacağı bu.. geçtiğimiz yıl ki bütçeler üzerinden konuşulan rakamdır bu sanırım..

yalnız güre'nin benim bildiğim 13 senelik bir mazisi vardır, hatta edremit körfezi kadın baskebolu açısından büyük bir potansiyeli barındırıyor. yanlış hatırlamıyorsam edremit belediyesi de geçen yıl yine bir körfez takımını yenerek bayanlar liginde küme yükselmişti. toplasan 50 bin nüfusu bulunmayan körfezden 3 takım çıkması daha büyük bir ironidir :)

ammavelakin ben bunca yıldır kendi yağında kavrulan hentbol takımına sahip çıkılmasını, mümkünse bayan basketbolundan kıstığın meblağnın buraya aktarılması fikrindeyim.. bayan basketbolunda ise ligden çekilmek yerine genç takımla mücadele edilip, bu oyuncuların tecrübe kazanması sağlanabilir. duruma göre yıl içerisinde bir yabancı takviyesi bile iş görecektir.

tearkan dedi ki...

Jerrells-Tutku-Can-Kartal
Christopher-Muratcan
Serhat-Dasic(?)
Markota-Cevher-Barış
Vidmar

vidmar'ın türk olma durumuna göre 1 uzun transferi daha yapılma ihtimali varmış. tabi dasic'in transferi de henüz kesinleşmiş değil. kemp'in sakatlık sonrası istenildiği gibi dönememesi sonucu geçen sene safkan bir şutör-skorer eksikliği çekmiştik. bu durum alan savunmasına karşı zorlanmamıza neden olmuştu. benzer bir durum bu seneki kadroda da mevcut.

1 numarada savruk tutku haricindeki iki oyuncumuzun da son durumu soru işareti. özellikle jerrels tercihi çok ilginç geldi bana. geçen sene sakatlıkları vardı. fener macerası da iyi geçmemişti. hani başka adam mı kalmadı dedirtiyor insana. umarım yanılan ben olurum.

2 numarada ise 1'den kaydırmalar olacak mecburen. sık sık çift oyun kurucuyla sahada oluruz bana göre.

3 numara dasic transferi kesinleşirse 2 numarayı da rahatlatır. serhat o bölgeye kaydırılabilir. zaten kadrodaki kısa oyuncuların çoğunu net olarak mevkilere ayırmak zor gözüküyor.

uzun pozisyonunda ise her şey vidmar'ın türk olmasına bakıyor gibi. o iş olmazsa ciddi sıkıntı var demektir. çünkü net bir şekilde o bölgeye bir transfer daha lazım. bu transfer de söylenene göre vidmar'ın yerli statüsüne geçmesine bağlı. aksi takdirde dudley'in gsye gidişi, vidmar tercihi, zamanında 'sponsor olmasa da erkek basketbola yönetim olarak 6 milyon euro ayırdık' söylemleri çok konuşulur. 6 milyon euro ayrılan takımın oyun kurucusu jerrels, pivotu yerli statüsüne geçip geçemeyeceği net olmayan vidmar olmaz kimse kusura bakmasın.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Alintidir: "Bu seneki yönetimi ilk defa şaka, ironi yapmadan Yıldırım Demirören’i aratan konuma gelmiştir. Sezonun başında sen ne akla, ne vicdana, ne insanlığa sığacak bir karar alıp transfer dönemi kapandıktan sonra o oyuncuları gidecek bir yeri yokken Beşiktaş Basketbol Kadınlar Şubesi’ni kapatırsın? Kızlar antremandan çıktıktan sonra şok olmuş bir şekilde ligden çekildik demek hangi haysiyete sığar? Ben demiştim demek istemiyorum ama, önceden görülüyordu ipin ucu ama bu kadar batacağını tahmin edemedim."

Ozellikle "Sezonun başında sen ne akla, ne vicdana, ne insanlığa sığacak bir karar alıp transfer dönemi kapandıktan sonra o oyuncuları gidecek bir yeri yokken Beşiktaş Basketbol Kadınlar Şubesi’ni kapatırsın?" kismina katilmamak mumkun degil...

Adsız dedi ki...

'O yüzden herkesin keşke yerine Solomon alınsaydı dediği Jerrels'ın bizde patlama yapma ihtimali beni daha çok heyecanlandırıyor.'

@Wruce Bills

Bu sözün bana sanırım abi. Değilse de fazla alınganlık etmişimdir özür dilerim şimdiden.
Solomon-Jerrells konusuna gelirsek. Abi orada benim demek istediğim bu sezon ne olursa olsun Euroleague'e katılacağız. Geçen sene Fener'de birazda koçla kavgasının etkisiyle tutunamamış,Murcia'da ise sakatlıktan oynayamamış yani koca sezonu boş geçiren bir guard'dansa (kesinlikle Jerrells kötü oyuncu filan demek değil amacım,sakatlık yüzünden ne olacağı belirsiz form durumundan bahsettim) geçen sezonu her ne kadar Ukrayna Ligi'nin tanınmamış bir takımında geçirse de en azından hep oynayabilmiş ve o takımda üst düzey performans vermiş Solomon'u tercih ederdim Euroleague için demek istedim. Tecrübesi de cabası. En azından bu sezonluk Euroleague PG'miz Jerrells olmamalıydı bence.
*Ha bizi sürükleyen adam olur,cidden müthiş bir performans sergiler,o zaman bende gelip burada özür dilerim. Zaten o potansiyeli olan bir oyuncu ama beni şüpheye sevk eden geçen sezonu tamamen boş geçirmesi. Umarım tatmin edici bir açıklama olmuştur :)

Nedim

Adsız dedi ki...

'transfer dönemi kapandıktan sonra o oyuncuları gidecek bir yeri yokken Beşiktaş Basketbol Kadınlar Şubesi’ni kapatırsın?'

Dün bayan basketbol takımının kapatılmasıyla ilgili pekte olumsuz bakmadığımı söylemiştim ama bunu bilmiyordum,yazıklar olsun.

Nedim

Adsız dedi ki...

http://www.uefa.com/memberassociations/uefarankings/club/index.html
Şuradan baktımda özellikle son 2 sezonu rezil puanlarla geçirmiş Fener ve Galatasaray. Eğer bu sezon her ikiside kulvarlarında en az bi çeyrek final yapmazlarsa işimiz iş. Önümüzdeki seneden itibaren şampiyonumuz bile şampiyonlar liginde ön eleme oynayabilecek durumda olacak eğer bu sezonda birşey yapılmazsa. Madem süper über kadro kurdun,madem o kadar ballı gruba düştün, o zaman sende çıkacaksın o gruptan. Ondan sonra gelip bana müthiş kadrom var masalını anlatma.

Nedim

strwind dedi ki...

@Nedim
Hocam geçen sene jerrels ukiçin olmadığı maçlarda iyi oynuyordu, oly ve bilbao maçlarını hatırla EL performansı daha iyiydi zaten bi de 30 sayı attığı efes maçı var o kadar boş beleş bi oyuncu değil ama bana sorsan ben de almazdım yani :).

Bu arada beşiktaşta aksiyon bitmez arkadaşlar kadın takımı sabah geri dönmüş :).

http://www.basketdergisi.com/son-dakika-besiktas-cekilmekten-vazgeciyor.html

strwind dedi ki...

Tabii yerli transferi dün bittiği için transfer yapamayacağız altyapıda iyi isimler vardı zaten bu yıl oynasın gençler. Yanlarına 3 amerikalı aldık mı tamam işte.
Bayan basketbolunda iki yıl öceki takmımızın fiyatı 900 bin dolardı misal, çok büyük paralara gerek yok yani.

Aslında taraftar desteği olsa çok şey değişir ama salona gelen 50 kişi filan oluyor genelde.Gs ve fbden çok azız bu konuda.

Wruce Bills dedi ki...

@Nedim,

Abi kesinlikle sana hitaben yazmadım, zaten birisine cevaben yazdığımda ismini/nickini yazıyorum. Benim genel olarak gözlemlediğim bir konuydu bu, salsabasket'te de taraftarda bi hayal kırıklığı fark ediyorum.

Jerrels'ı geçen seneki Fb performansı ile değerlendirmek doğru olmaz, şans tanımak lazım diye düşünüyorum. Ben canlı olarak da izlemiştim kendisini. Gerçekten çok kendine güvensiz, stresli oynuyordu. Bunu atlatınca farklı olabilir. Jerrels fanı falan olduğum düşünülmesin. Hatta keşke ikisi de olmasaydı da Arroyo kalsaydı ama şartlar ortada. Böyle bir ihtimal yok.

Bu arada güzel bir haberi paylaşayım: adın basketbol takımına sponsor bulunmuş ve devam kararı alınmış. http://www.salsabasket.net/tkbl/sponsor-bulundu-besiktas-devam-ediyor.html

tearkan dedi ki...

kadın basketbolun kapatılması değil de düşük profilli bir takımla ikinci ligde oynaması düşünülüyordu. bu yönde federasyona başvuru yapıldığını söylemişti hatta abdullah sözer.

bu arada sponsor olan firmayı da tebrik etmek lazım. her alanda gündemi iyi takip ediyorlarmış. direk kurtarıcı rolünde geliyorlar. normalden çok daha etkili bir sponsorluk olacak onlar adına.

strwind dedi ki...

@Tearkan
Normalde yönetmelik en alt lige düşer diyor beşiktaşın durumunda çünkü 1.lige katılmak için gerekli parayı yatırmıştık sonradan katılmayacaz falan dersen bunun bir cezası oluyor. Türkiye'de bayan basketbolda en alt lig 2.lig olduğu için 2.lige düşecektik.

Batistuta35 dedi ki...

O değil de maç postu yok mu?

AQ-47 dedi ki...

tipik ugur boral golü

AQ-47 dedi ki...

tipik ugur boral golü

AQ-47 dedi ki...

takim komple kosunca karabuk gibi zayif defansa sahip takimlar limi tutacagini bilemiyor, 3 oldu

YSY dedi ki...

Antreman macina döndü iş. Bu arada olcay'ın boş iş olduğunu tekrarlıyorum. Boyle bir macta bile ortada yok.

AQ-47 dedi ki...

batuhanin asisti beklenmedikti

mh dedi ki...

o bu degil de her golden sonra 10 kisi yumak oluyor ya; iste ben bu tabloyu cok ozlemisim arkadas..

cemekici dedi ki...

necip diyorum.

ilk golde çok iyiydi. basit hatası var 2 tane, biri kritikti hatta ama varsın hata yapsın. ama hatanın yanında, inisiyatif alsın. gerekiyorsa adam geçsin, şut çeksin, topla oynasın.

Adsız dedi ki...

Beşiktaş olmayınca Olcay'a laf atılmaya başlanmış az sabredin bir harektiyle sizin de belinizi kırmasın.

YSY dedi ki...

Hayirdir arkadaşım niye bu kadar alındın ? Hep beraber izliyoruz olcayı. Akrabasımısın ?

Adsız dedi ki...

Olayı kişisele çevirme BJK taraftarıyım

YSY dedi ki...

Kişisele çevirmiyorum. Yukarıda olcay ile ilgili yorum yapan kişi benim onun üzerine cevap vermissin. Herneyse olcay hakkında istediğini düşünmekte serbestsin.

BJK4EVER dedi ki...

Olcay'daki 3 sikinti;

1 Fazla pres yapip kosuyor, onlibero kadar kosuyor hatta. Sol acik dedigin biraz eli belinde gezmeli sahada.

2 Fazla takim oyununa yatkin, hic bencil degil, top ezmiyor. Daha fazla topu ayagina fazla tutup ezmesi gerekir, kisisel oynamasi gerekir.

3 Uc mac oldugu daha bir trivela goremedik.:)

Ironi'yi kenara birakirsak, salt yetenek acisindan eksikligi var Olcay'in belki, ancak muthis kosuyor, pres yapiyor, yapabileceginin daha fazlasini denemiyor. Ve en onemlisi bence fundamentali cok iyi, top kontrolu, kosulari, paslari vs oldukca iyi, Almanya'da yetistigini belli ediyor. O yuzden Besiktas'in hucum adina 1. bayrak adami degil, olamaz belki ama rotasyonda veya kadroda tamamlayici adam olarak kullanmak icin ideal Olcay. Keske tek sorunumuz/eksigimiz Olcay olsa.
Olcay disinda Batuhan'i da oldukca begendim. Almeida kadar uzun boylu ama hareketlilik ve teknik anlaminda ondan cok cok ustun, donusleri, verkaclari vs cok cok daha iyi ve bu takimin oyununa da yansidir bence. Veli ve Necip 2 yonu de iyi oynadi, ozellikle Necip'in ofansif yonu uzun zamandir bu kadar iyi olmamisti, bu oldukca sevindirici bence, Fernandes de malum. Bu maca bakarsak tek sikinti bence defanstaki 'akil' eksikligi. Cok fazla pata kute seklinde oynadi defans, bu macta 1-2 pozisyon haric sikinti olmadi, ancak daha kaliteli hucum oyuncularina sahip takimlari karsi sikinti olabilir. Escude'nin oynamasi gerektigini hala israrla dusunuyorum. McGregor'a da parantez acmak gerekir; cok cok iyi kaleci degil, ama net iyi kaleci, kesinlikle hata yapmayan cok tecrubeli kaleci oldugunu belli ediyor. Senede 5 mac kurtaracak kaleci degil, ama hatalariyla da 1 maci verecek kaleci olmadigi kesin, ki bu Cenk'e gore onemli bir arti.

Adsız dedi ki...

Bugün takımı izlerken aklıma inönü de oynadığımız Avrupa maçları geldi. Avrupa maçlarında mesela CSKA maçında, A Madrid maçında rakip takımlar böyle oynamışlardı. O maçlarda fark yememize rağmen çok ezilmiş görünmemiştik belki ama pozisyon üretememiştik onlarda buldukları 5-6 pozisyonun 3-4 ünü gol yapmıştı. Biz de bugün CSKA gibiydik. Çünkü 11 kişi de takım halinde düşünmeye ve hareket etmeye çalışıyor. Dikkat edin kaybedilen toplarda 11 kişi topun arkasına geçti. Aynısını Karabük yapamadığı için orta saha da battılar. Sırf şu mantaliteyi devam ettirirsek kadro kalitemiz fazla olmamasına rağmen sonucuna gideriz ve oyuncular da üstüne koymaya başlar.
Ya bugün Veli kaleciye aşırtma gol atmaya çalıştı. Milli maçtaki gibi. Velinin şu hareketi üzerine 3 gün konuşmamız lazım nerede geçen sene dan dun vuran Veli nerede şimdiki düşünerek oynayan Veli. Takım yeni sürprizlere gebe ve bu da heyecan verici.
Olcay'a gelince verilen bonservis ve yıllık ücreti açısından çok ama çok mantıklı bir transfer, onun için yorum yapmak için de erken olduğunu düşünüyorum. En az 4-5 hafta beklemek lazım, ama takımın oynamaya çalıştığı oyunda çok önemli bir katkısı var, Uğur ileri de yakalandığında hemen geri koşup onun alanını savunmaya çalışıyor.
Bilmeyen arkadaşlar için Borges'in Olcayla ilgili yazdığı bir yazının linkini veriyorum. Borges Hilbert de olduğu gibi Olcayda da bugünleri az çok ifade etmiş.
http://devrimderki.blogspot.com/2012/05/olcay-sahan.html

Emrah
Emrah

Adsız dedi ki...

dedigim gibi sampiyonlugun en buyuk adayiyiz bu sene. hele toto ligimizdeki cakma barca-reallerin dustugu halleri gordukten sonra.

QuaresmA dedi ki...

Olcay bence kendine biçilen rolü iyi uyguluyor. Sevin veya sevmeyin 4-3-3 oynuyoruz yine bu sene ve Olcay kanat forvet rolünü kötü yapmıyor. Ayrıca 3 tane safkan forvet + arkadan gelen birazcık destek sayesinde ceza sahasında çoğalmakta da sıkıntı yaşamıyoruz. Fernandes akıllı bi adam, ne zaman ileride ne zaman geride durması gerektiğini iyi biliyor. 40-50 gol atarız deniyordu ama şimdiden 3 maçta 7 gol oldu.

emireri dedi ki...

benimde sezona dair ön görülerim pek olumlu değildi, hatta 8-10 hafta içerisinde td değişikliğine gideceğimizi düşünüyordum, ancak şu ana kadar bazı konularda yanıldım. örneğin fernandes'in bu kadar üst düzey oynayacağını düşünmüyordum, sahada tek başına takıma yöneten bir süperstar gibi oynuyor. QuaresmA'nın dediği nerede ne yapacağını çok iyi biliyor. bazı olumsuzluklarda (almeida ve pektemek sakatlıkları) takıma pozitif yönde etki etti. örneğin ilk maçta almeida ve pektemek ile çok statik oynuyorduk, şimdi o hava biraz daha zorunlu olarak dağıldı. daha hareketli ve mücadeleci bir takım var sahada. özellikle almeida/batuhan kıyaslaması yapacaksak, batuhanın takım oyununa daha faydalı olduğu/ olacağı görüşündeyim şuan..

40-50 golü geçermiyiz bilemiyorum, ancak savunmaya çözüm bulmamız şart, toraman inadından vazgeçse de hoca biraz da sivok ersan ikilisini görsek göbekte. çünkü takım zaten olduğu yerde basıyor, ersan gibi hamleli bir stoper özellikle mehmet yıldız gibi güçlü forvetlerin olduğu takımlara karşı iş yapabilecek bir oyuncu.. toraman daha önce burada çokça yazılıp çizildiği gibi ortasahada kesici rolünde çok daha faydalı oluyor.

son olarak bazı yerlerde, bazı yazarların forvet konusunda ısrarcı olduklarını görüyorum, ancak yersiz bir istek, batuhan ve almeida bu ligi rahatlıkla götürür. çıktığı zaman forvette holosko veya mehmet akyüzü görürüz.. varsın pektemeğin dönmesini bekleyelim. takım böyle takım gibi oynamaya alışır ve bundan zevk alırlarsa, yapılacak transferler düzene çomak sokmaktan başka birşey ifade etmez.

AQ-47 dedi ki...

Olcay da Veli gibi, olayı güzel bir yere taşıyor ama üzerine krema olacak hareketi, mesela güzel bir şutu ya da son pası yapamıyor. Oyun tarzları tam alman futbolu olan bu iki adama necip de uyarsa zaten orta sahada makine düzeni kurulmuş olur. yanlarına da fernandesi koydun mu zaten ortada oyunu 2 yönlü oynayabilen ve gole dönük polarak da yabana atılmayacak modern bir orta saha çıkar. Ancak 2 forvette ısrar edilmeli ve kesinlikle almeida ve batuhanla gitmez..almeidayı hiç saymayın, batuhan ondan çok daha yetenekli, adam olsa Jan Koller tarzında oyuna müthiş ağırlık koyabilen bir futbolcu olabilirdi, bu adamın yanına leblebici bir adam şart...akyüz de ilk 11 oynayamaz...şu şartlarda ve taraftarın gönlünde almeida asla batuhanı kesecek adam değil, bir balon sadece

Daha onceden mac postunu ayarladigimi zannediyordum bugun bilgisayar basinda olamayacagim icin, hafizam beni kandirmis, beser sasar. Onumuzdeki maclara bakacagiz artik, pardon arkadaslar.

emireri dedi ki...

bu akşam oynadıkları oyundan zevk aldıkları kanısındayım, rakibin zayıflığı da tabi ki tartışılmazdı ancak son yıllarda ligin ilk haftalarında aldığımız kötü sonuçlar sonrasında toparlaması zor oluyordu. o vesileyle bu ilk haftaları göreceli olarak kolay rakipler karşısında galibiyetle kapatmak önemli. bir haftalık aranın ardından ligin 4. haftasında elazığ ile oynuyoruz, henüz takım olmayı başaramamış elazığ ilerleyen haftalarla birlikte can yakabilecek düzeye gelebilir ancak şu an o seviyede değiller. bu bizim için bir avantaj olası üç puanla, kafayı çıkarıp nefes alabilecek düzeye geliriz. 5. hafta antep deplasmanı ve eylül ayını inönüdeki sivas maçıyla bitiriyoruz. eylül ayını maksimum puanla kapatıp, ekim ayındaki derbilere rahat girmeli takım..

hocanın bugünkü açıklamalarında "ortasahaya oyunun iki yönünüde oynayabilen bir takviye ve bir forvet oyuncusu almak istiyoruz" gibi bir ibare var. bu haliyle bile daha rekabetçi, geliştirilebilir bir takım için umutlu olmamak adına birşey göremiyorum. olası transferlerin takımı bozmaması dileğiyle...

Adsız dedi ki...

Efenim Beşiktaş'ın bu son 3 haftalık performansı içinde bulunduğu durumu dikkate alıp veya almayıp sezon başlarken inter-toto sonuçlarını doğrudan yazanlar için şaşırtıcı, benim gibi “en azından iyi yoldayız” diyenler için güzel bir sonuç.

Aslında yıldız da yıldız diye tutturan cenah için umut hala bitmedi, çok değil 2 hafta üst üste kötü sonuç alınması onlar için yeterli olacak. Bense yine ufuklara bakıyor olacağım ama düşünün ki bir blogda bile, bile diyorum sanal dünyalar sonuçta, bir gün içinde bile görüş belirtilebildiği için pragmatizm yine de romantizmin hatta realizmin önüne geçebilir. Radiohead'in gelmiş geçmiş tüm performansı için ölçü olabilecek son şarkısı olmasına karşın en popüler olanından bir bölüm çok şey anlatıyor olabilir bu yıldız işleri için:

I don't care if it hurts 
Acıtmasını umursamıyorum 

I want to have control. 
Kontrole sahip olmak istiyorum. 

I want a perfect body 
Mükemmel bir beden istiyorum 

I want a perfect soul 
Mükemmel bir ruh istiyorum. 

Buradaki “I don't care if it hurts” kısmı über ötesi bir tanımlamadır. Elalemin çoğunluğu için zaten en başa yazılacak seçeneklerin creep eden, sürünen kahramanımızı acıtması ademoğlunun geldiği nokta açısından ayrı bir vakadır, ama söz konusu kahramanımız şarkıyı yazdığı güzel ve özel dişi varlık için bu acıya da katlanmaya razıdır. Elbette burada söz edilen acı, mesela gideceği fitness salonlarında harcayacağı enerjiden veya geçirebileceği estetik ameliyatlardan dolayı değildir. Zaten bizzati ve isteyerek bu yalan ortamlara girmemiş olduğundan, “senin için yalanı da içerim” moduna girmekteki acıdan bahsetmektedir.

Yıldız merakı ise son dizelerde kendini açığa vurmakta.

Whatever makes you happy, 
Seni her ne mutlu ederse 

Whatever you want. 
Her ne istiyorsan.

Konunun aşksal kısmına girip “aşk aşık olunandan daha değerlidir” moduna girmeyeceğim tabii. Amma velakin 12 maçtır deplasmanda kazanamayan bir takımın, hem de ilk yarıda attığı goller sonrası diğer 45 dakika oyunu bilerek ve isteyerek rolantiye alması ve “muhtemel bir 0-5 lik skorda gözüm yok, mutlu olsam yeter gayrı” diyecek rahatlıkta bulunmasına karşın hala “size Uğur Borallar lazım” diye yorum yazabilen bir ztar fetişizmini başka nasıl açıklayabiliriz bunu da bilmiyorum.

Takımın önümüzdeki günlerde geriye doğru gitmekten daha fazla ileriye gitme potansiyelinin olmasından bahsetmedim bile. Çünkü transfer olabilir, sakatlar iyileşebilir, kenarda hırsla bekleyen gençler ilk 11 için çağ atlayabilir, bazıları futbol oynamanın sadece Mendes'le mümkün olmadığını keşfedebilir, vs (egosal neden yapıp Fernandes'in bu son olayın içindeki grupta yer almamasını benim gibi bir Aquarius olmasına bile bağladım).

Herbişeyden ötesi, Beşiktaş ve Beşiktaşılıkla tanımlanan her ne varsa az biraz o şekilde oynamaya başladığımız için mutluyum.

Aferin takım.
Saol. Saol. Saol.

Mayor dedi ki...

Samet hocanin oyuncularin tek tek eksiklikleri ile ilgilendigi cok acik belli oluyor.
Necipe bitti gozuyle bakmistim, dun resmen geri donuyorum dedi, cok begendim oyununu.
Sezon basinda Samet, Hilbert icin tam istedigim kanat oyuncusu demisti, eyvah dedim, dun Hilbert adam gecip oyle bir orta yaptiki noluyoruz dedim.
Biraz Ugur Boralin defansif yonu ile ilgili calismalari lazim.
Sivok ve ozellikle Toraman takim ileride kurulmus iken gereksiz sekilde kaleciye veya kendi aralarinda pas yapip risk aliyor veya zaman kaybediyor.
Oynadikca her oyuncunun eksikleri ortaya ciktikca kapatma sansida dogacak gun gectikce iyi olacagina inaniyorum.

Radyo Dinle dedi ki...

Beşiktaş özüne dönüyor bence yeni teknik adamda işini bilen bir kişi futbolcularda inanıyor bence başiktaş kimsenin ummadığı yerde olacak bu sezon..

Wruce Bills dedi ki...

Dün özellikle ortasahamızı çok beğendim. Herkes zaten belirtmiş, Necip uzun zamandır böyle oynamamıştı. Ne yaptığını, ne yapması gerektiğini biliyordu. Özgüveni yerindeydi. Ben de umudumu kaybediyordum kendisi ile ilgili ama umarım bu sezon çok iyi olacak.

Tek forvet oynayacağımız artık kesin gibi. İyi giden bir düzeni bozabileceğini sanmıyorum hocanın. Pektemek iyileşene kadar sağ açıkta oynayan Holosko/M.Akyüz den birisi forveti ikileyecek ve zaman zaman içeri girecek belli ki.

Uğur dün fena değildi ama oraya İsmail'in gelmesi bizi özellikle savunma anlamında çok rahatlatacaktır.

Forvet gerekir mi? Tek forvet oyanayacağımızı düşünürsek ve Almeida da takımda kalacaksa bence de gerekli değil. Umarım Almeida gider ve yerine daha bitirici bir forvet alınabilir.

Sonuç olarak sahada görmekten çok keyif aldığım, gururlandığım bir takım vardı. Gayet te iyi oynadılar, umarım böyle devam ederiz.

Unknown dedi ki...

Takım nihayet istediğimiz doğrultuda oynamaya başladı.Q7 nin neden affedilmemesi gerektiğine de güzel bir örnek oldu dünkü takım.
Hep beraber koşan,her adama iki kişi basan ve mücadele gücü hiç düşmeyen bi takım izledik.
Bu takıma taraftar baskısıyla Q7 yi monte etmeye çalışırlarsa takımın kimyası bozulacak.
2 metre yanındaki adam pas vermeyen, her aldığını kaleye vuran ve savunmaya hiç yardım etmeyen bir Q7 ye bu takımın ihtiyacı yok.

Necip hakkında da bir iki şey söylemek istiyorum.Twitterda Ozan-Necip takas haberleri yapılırken herkes bu takasa olumlu gözle bakıyordu.Taraftar olarak hiç sabredemiyoruz.Bir ortasaha oyuncusunun en verimli olduğu yaş 28 ve üzeriyken A milli seviyesindeki daha 21 yaşındaki ortasaha oyuncumuzu takasa vermeyi düşünüyoruz.

Necip son 2 yılda çok fazla kendini geliştiremedi.Oyunun ofansını oynamaması ile ilgili eleştirilere zamanında bende katıldım fakat bu çocuk daha 21 yaşında.Bundan sonra da kendini geliştiremeyeceği gibi bir durum yok.Son eleştirilerden olumlu yönde etkilnmişki Karabük maçının görünmez kahramanıydı.Taraftar olarak bize düşen oyunculara sahip çıkmak, kötü oynadığında takasa yollamak değil.

QuaresmA dedi ki...

Ligimizin Real Madrid'i kendilerine yatmaya meyilli Mecnun'un takımına karşı zor anlar yaşıyor :/

Bizim takım birazcık inansa var ya..

Adsız dedi ki...

#beylersampiyonlukgeliyor demedi demeyin. balonlar teker teker patlayacak, sonra da iflas edip bizden beter olucaklar. biz bunlari dedik, sezon sonunu bile beklememeize gerek kalmadi.

SAMPIYOOOON

Adsız dedi ki...

@QuaresmA

Bursa da siz atamazsanız biz atarız demiş gibi oldu. Hepsine atar yaparız bunların. Hele ki sağlam bir golcü ve kanat gelsin yeter. İlki kesin yalan haberdir de Milevsky ile Drenthe olursa dadından yenmez.

emireri dedi ki...

@sneijder

milevsky mi?? kaynak var mı hocam?? drentheyi biliyoruz da, zaten yöneticilerde söylüyor, ama milevsky'nin gelmesi için hugo almeida'nın gitmesi lazım sanki..

Adsız dedi ki...

http://www.maraton.com.tr/Besktasa-surpriz-golcu_175226.html#.UEPCgtYaPyA

http://yenisafak.com.tr/Spor/?t=02.09.2012&i=406442&k=d6

Ama büyük ihtimal kolpa haberdir.

YSY dedi ki...

Yukarıda şampiyonluğu ilan eden arkadaş acaba gaza getirmeye mi çalışıyor ? Hala başkalarına bakarak iyi yada kötü olduğumuzu söylüyoruz. İsterse hem fb hem gs amatör küme futbolu oynasın biz kendi oyunumuzdan tatmin olabiliyormuyuz ? Önemli olan bu. Bu yarın avrupa'da başarıyıda yakalamamızı sağlayacak.

Yorum Gönder

Ara