.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Bir Başka Beşiktaş İmtihanı

Galatasaray sahaya 4-4-2 şeklinde dizilip, hücumda kenar hücumcularını merkeze sokarak oynayan bir takım. 4-2-2-2'ye benzer bir ofansif formasyon kullanıyorlar. Galatasaray'ın rakibi olarak vereceğiniz iki reaksiyon var. Ya içeri kaçan kenar hücumcularını beklerinizle takip edeceksiniz ya da bırakacaksınız onların dizilişini, siz kendi diziliminizi dikte ettirmeye çalışacaksınız. Eğer takım organizsyonunuza ve kalitenize güveniyorsanız Galatasaray'ın kenar hücumcuları umurunuzda olmaz. Örneğin Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde bu kadar rahat davranmayacak. Zira karşılarında topla hızlı çıkan iki bek olduğunda, Galatasaray'ın 4-2-2-2 benzeri dizilimi büyük açıklar verecek.

Beşiktaş kendine güvenmediği için Hilbert ve Uğur'a, Emre ve Hamit'i takip etme görevi verdi. Galatasaraylılar içe kaçtıkça, Beşiktaş bekleri de onlarla birlikte içe kaçtı. Galatasaray hemen asıl kozunu sahaya sürdü ve Eboue - Hakan ikilisiyle savunmanın kenarlarında büyük boşluklar buldu. Orta sahada dört orta saha tipli, pas yüzdesi yüksek oyuncular oynatmalarının sonucu olarak, devamlı Beşiktaş'ın kenarlarından kaleye inmeye çalıştılar. Eboue yetenek bakımından Hakan'dan daha önde olduğu için, o etkili oldu, Hakan olamadı. Galatasaray yine o dört merkez orta sahanın savunma arkasına attığı toplarla etkili oldu. Bunda Hilbert-Sivok-Escude-Uğur dörtlüsünün ilk defa bir arada oynamalarının yanı sıra, Beşiktaş'ın takım olarak saha yerleşimindeki hataların da payı büyüktü.

Buraya kadar hep Galatasaray'ı anlattık çünkü ilk 30 dakikada sadece Galatasaray'ın planı vardı. Kör topal ilk yarıyı bitirdik. Savunma yerleşiminde bir kaç çözüm olabilirdi. Hilbert ve Uğur'un alanlarını savunması gibi... Oysa Beşiktaş farklı bir tercih yaptı. Pası, atıldığı yerde kesme kararı aldı. Beşiktaş artık biraz daha önde, o ters topları atacak kişilere basıp tüm o kurguyu bozmaya çalışıyordu. Kenarlara atılan o ters toplar gelmeyince, Galatasaray merkezdeki dört oyuncusuyla sıkışmaya başladı. Terinin son damlasına kadar koşan, basan Beşiktaş, rakibin pas oyununu sıkıştırıp hataya zorlayamazken, daha önde başlanılan pres, hatları zorlamaya başladı. Beşiktaş da o dakikadan sonra verimli koşmaya başladı.

Tam da o noktada Fatih Terim bir karar verdi. Ortaya sıkışan oyunu kenarlara, kenar hücumcularına açmak adına, orta saha tipli iki oyuncuyu çıkarıp, kanat tipli iki oyuncu soktu; Melo - Hamit / Amrabat - Aydın. Artık geride kalan maçın, geçmişteki maç gibi olmayacağı açıktı. 4-2-2-2 düzeninde beklerini aktif olarak kullanmaya çalışan Galatasaray gitmiş, 4-4-2 düzeninde Aydın ve Amrabat'ın bireysel yetenekleri ve adam eksiltmeleri üzerinden sonuç almaya çalışacak bir Galatasaray vardı. Lakin kabul etmek gerekir ki, bu 2 değişiklikle Galatasaray'ın sahadaki duruşu, rahatlığı da törpülenmiş oldu. Ondan sonra kora kor maç oldu. Ondan sonraki süreçte Beşiktaş Galatasaray'dan zayıf takım izlenimi vermedi. Burak Yılmaz olmasaydı da maç en kötü 3-2'ye doğru gidiyordu.

Beşiktaş emekleme döneminde bir futbol takımı. Mücadelesi sadece rakiple değil, kendiyle de. Kendince futbol oynayabilmenin mücadelesini veriyor. Bir başka Beşiktaş mümkün'ün mücadelesi. Futbol denilen oyun, dün ortaya konulan değerler üzerine inşa ediliyor, dün bunu bir kez daha anladık. Guti de, Quaresma da dünkü değerlerin üzerindeki kremaysa anlamlılar. Onlar yokken de, Beşiktaş'ın söyleyecek sözü olmalıydı. O söz de söylendi.

Hırsızın yüzüne bakıp "sen hırsızsın oğlum" diyebildikten sonra, neyi çaldığının pek önemi yok.

103 Yorum:

Adsız dedi ki...

Şu maçı kazansanız ne değişecekti ki? En fazla 10. haftaya kadar kör topal gidip daha sonra Samet'e teneke bağlayıp kovacaksınız. Fark eden bir şey olmayacak yani.

Kadrosunda Batuhan'ı barındıran şikeci heriflere hep böyle goller atsak keşke. Beter olun.

onderizo dedi ki...

Uefa kupacılar haksız olduklarını anlayınca karşı saldırıya geçmiş ne kadar beter olursak olalım sizin kadar düşemeyiz çok şükür. Hadi aslanım git Facebook Galatasaray sayfalarına, Burak profesyonel oyuncu muhabbeti yap

Maxim Tsigalko dedi ki...

Adsız arkadaşım, şu yazıdan anladığın "bu maçı kazansaydık herşey çok süper olacaktı, hakkımız yendi" ise keşke hiç okuyup zaman kaybetmeseymişsin. Sizin de kimlere teneke bağlayıp gönderdiğinizi, sonra büyük imparator dediğinizi biliyoruz.

"Tarihi fark" olmayınca kendi forumlarınız sıkıcı gelmeye başladı herhalde.

hylozoic soil dedi ki...

1) pozisyonun penalti olmasi icin, ceza sahasi icinde olmasi gerekir

2) pozisyon'da temas yok! Burak kendini yere birakiyor

3) Burak'in hakemi aldatmaya yonelik hareketten gormesi gereken sari kart var

4) penalti oncesi Batuhan'in gole giderken haksiz sekilde hakem tarafindan durdurulmasi var

5) hakemin 5 metre onunde vuku bulan penalti(!) ve gorus acisinin netligine ragmen yardimci hakeme basvurulmasi var

6) Fatih Terim'in gormedim ayagina yatmasi var

Ve tum bu ibretlik tablo karsisinda, Besiktasimin alin teri var. Bu kadar adaletsizligin icinde ne Samet hocami ne de futbolculari elestirebilirim. Yurekten mucadelesine helal olsun Besiktasimin.

TA dedi ki...

soil

pozisyonda temas olup olmadığı net değil.

escude düşüyor. neden?temas olmasa dengesi bozulmazdı değil mi?

bakınız...
http://s1.directupload.net/images/120826/5okphipx.swf

BJK4EVER dedi ki...

Bende takima ve hocaya soyleyecek birsey bulamiyorum. Boyle bir emek hirsizligindan sonra onlar icin uzuluyorum. O oyuncular ter akitiyor herseyden evvel. Yillardir GS'ye karsi emeklerimizin gasp edilmesinden biktim ve nefretle doldum.

TA dedi ki...

tabi batuhan ve diğerleri zaman çalarken profesyonel davranıyorlardı değil mi?

emireri dedi ki...

burak yılmaz S.1. E.1

her zamanki gibi, gs camiası gerçekleri söyleme cürretini gösteremedi.. kendileri ezelden beri aynı samimiyetsizliğin içinde, ardan, hayadan, dürüstlükten ve şereften söz ederler, ancak kendi kirli formalarını ve o formayı terleten emek hırsızı oyuncularını asla görmezler, görmezden gelirler.. arif erdem, kubilay türkyılmaz ile başlayan bu zincirin burak yılmaz olsa olsa çileği olurdu ve çok yakıştı, ne diyelim..!

neyse size laf anlatmaya çalışmayalım, burak yılmaz'ın pozisyonu kati suretle penaltı değildir, hatta birkaç dakika önce ceza sahası dışında göz göre göre kendini yere atması da faul değildir. tekrarları izleyin burağın gözünün topta olmadığı her pozisyonda direkt adamın üstüne koştuğunu göreceksiniz. bizim takımımızdan gönderilmesine ve yoğun taraftar tepkisi almasının nedenleri de böyle aksiyonları siyah beyazlı forma ile denemiş olmasıdır. velhasıl kelam kendisinin bu onurlu, şerefli forma!!!! altında takımına kazandıracağı penaltılardan ilkidir bu.. to be continued!

Adsız dedi ki...

@gurcan ulusoy

geneline katilmakla beraber bir seye katilmiyorum. gsnin 4-2-2-2 oynadigini ve sl de hizli cikan beklere karsi sorun yasayacagini soylemissiniz. 4-2-2-2 gsnin hucum plani sadece. defansta net bir sekilde 4-4-2 diziliyorlar. hamitle emre colak hucumda eboue ve hakana yol acarken defansta beklerin onunde konumlaniyorlar.

o dediginiz hizli bekler 4-3-3 tarzi onde yetenekli ama defansa gelmeyen on aciklarin oldugu takimlara karsi etkili olur. hamit ve emre ise o alani kapatmaya yetecek kadar defansif oynuyor ve konumlaniyorlar. gsnin yasayacagi sorun baska olur. merkezde 3e 2 kalma hatta melonun ice gomuldugundeki 3e 1ler gibi mesela.

adettendir galatasaryliyim

Gürcan Ulusoy dedi ki...

şüphesiz savunmada pozisyonlarına dönüyorlar ama cl temposu başka bir tempo. hücumda forvet arkası - merkez, savunmada kenar savunması dediğin 2 ciğer ister. veya oyuncuların bir orada, bir burada olmaları lazım :) kolay değil.

gs tüm takımlara ters gelen bir formasyonla oynuyor ve zaten en güçlüsü. kendinden daha güçlü birini bulduğunda, o da başlayacak rakip bekleri kovalasam mı, kovalamasam mı diye rakip analizine...

AddNone dedi ki...

@TA

Escude Burak terbiyesizine dokunup faul yaptırmamak icin deparini yarıda kesiyor ve düşüyor. Bunu görmemek icin kor olmak lazım ama hala gelmiş, daha pozisyonun içeride olup olmadıgı bile net degilken penaltı olup olmadıgı net değil diyorsun.

Ayrıca Batuhan veya bir baskası zaman geçiriyorsa bırak da ona da tepkimizi biz verelim. Hala daha kendi terbiyesizligini karsı atakla örtmeye çalışıyorsunuz yahu. El insaf.

Bu ülkenin sadece futbolundan değil topundan bir bok olmaz. Niye mi? Çünkü o kadar körü körüne baglisiniz ki bir seylere, bağlı olduğunuz seyin hatalarını anlamak yerine karşı tezlerle savunulacak yeri olmayan seyleri savunuyorsunuz. Sizlerle bizim farkımız da burada ortaya çıkıyor iste bağnaz kardesim benim...

BJK4EVER dedi ki...

Batuhan zaman gecirdi de, ona darbe vardi o pozisyonda, dirsek yedi herif. Tabii o kadar uzun sure yatmasi normal degil, ancak en azindan pozisyon geregi hakki var diyebilirsin. Gecen sene kendisine dokunulmadan kendini yere atip kivranan Eboue'ye laf soyletmeyen andavallar kalkmis dirsek yemis Batuhan yatti diye laf atiyor, ustelik boylece serefsizce bir penaltiyla beraberlik aldiklari macta. Nefretimsin Galatasaray. Insallah Sampiyonlar Liginde en kazik gruba dusersiniz, gelen giden tecavuz eder, fark atar.

Adsız dedi ki...

hadi gelin itiraf edelim, burak ya da bir baskasi uzerinden olayi siz boylesiniz biz boyleyize getirmek sacma. bunu yapan adama tepki gostermeyin demiyorum , tepkinin allahini gosterin. ama ortada bir gercek var o da sudur: bu ya da o sekilde sahtekar hareketlerle futbol sahasinda siklikla karsilasiliyor. farkli takimlarda farkli zamanlarda farkli ya da ayni oyuncularla.

dunun farki suydu; besiktas tarafi icin bu mac kendini kanitlama maciydi ve skor olarak cok da yakindi. duygusallik dozu da hat safhada oldugu icin takimlarin sosyolojik analizine kadar gitti is.

Adsız dedi ki...

demek istedigim sudur, bu olaya tepki verilmesi normal. ama macin geri kalanini birakip bu olaya asiri odaklanirsaniz kafayi siyirirsiniz. cunku bu olay sik sik oluyor. ve dunku olay pek tartismali olmasa bile, ister kabul edin ister etmeyin genelde sizin yanlisligina cok inandiginiz pozisyonlar tartismali.
bu olaya gerektiginden fazla reaksiyon gosterirseniz bir sure sonra sahada izlediginizden degil kavgadan zevk almaya baslarsiniz, ki bu da ruh sagliginza zararli.

alper dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
QuaresmA dedi ki...

Batuhan'ın geçirdiği zaman duraklama dakikalarına eklendi. Hak yenmesi söz konusu değil.

Renkleriyle, yöneticisiyle, taraftarıyla, cemaatiyle; Galatasaray'dan daha mide bulandırıcı birşey olmaz bu dünyada.

Adsız dedi ki...

@Adsız

Öncelikle bir GS taraftarının burada yorum yapması mutlu olduğum bir olay.

Yorumun kendisine ise maalesef katılamayacağım.

1) Beşiktaş bu maçı kazansaydı da şöyle olurdu böyle olurdu diyerek, amiyane tabirle doğmamış çocuğa don biçmek ne kadar akılcı. Üstelik sezonun her maçını kaybedebilirsiniz ama bir maçta hakkınız yeniyorsa bu haksızlık şekil değiştirmez.

2) Üstelik medyadaki istisnasız herkesin, buna GS'li yazarların hepsi de dahil, Burak'ın bir emek hırsızı olduğunu yazması da tesadüf değil. Benim kafamı asıl kurcalayan silsile şu:

- Penaltı kararını kesinlikle orta hakem verir.
- Yan hakem böyle bir kararda sadece danışılacak kesimdir.
- Penaltı ceza alanının içinde olur. Dışındaysa fauldür.
- Hakem pozisyona 10 metre kadar yakın, önü tamamen açık ve izliyor. Buna rağmen pozisyon olduktan sonra geçen 5 saniyede hiçbir refleks göstermiyor. Diyelim yan hakem ceza alanı içi diye uyardı da düdüğünü çaldı. Bundan önce dışarda faul olduğunu düşünüyorsa yine maçı durdurup faul verirdi. Üstelik Escude de kırmızı yerdi.
- Penaltı oldu ama Escude kırmızı kart yemedi? Sarı kart bile yemedi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Yani pozisyon içindeki Burak'tan yan hakeme ve orta hakeme kadar herşeyde şaibe var.

3) Bu maç ve sonucu sadece BJK ve GS'yi de ilgilendirmiyor ki, zaten bana göre mantıklı olmayan "kazansanız ne olacaktı" sözü bir zemin kazanabilsin. Neticede lig mücadelesi. Her takımın kazanıp kaybettiği maçlar sonucu belirliyor. Bahsettiğin geçerli bir düşünce olsa her zaman söylenebilir halde olmalı. Aynı şey gelecek hafta Bursa maçında olsa onlara da bunu mu söyleyeceksin. O zaman 34 haftanın hepsinde olsun, nasılsa ligin şampiyonu belli mi?

Kusura bakma ama bu zaten GS için hep böyle oldu. O kadar ki, "bu değilse bile Hilbert'in koluna gelen penaltı" diyorlar. Komik olan, Hilbert o hızla gelen top karşısında kolunu kesemeyeceği için, yana çevirmeyip tersine açıkta tutsa yine top çarpacak ve aslında o zaman penaltı olacak.

Pragmatizm böyle bir şeydir. Bununla düşünenler ellerinde hiçbir argüman kalmasa bile en başa dönüp ilk söylediklerini tekrar etmeye başlar.

GS yöneticilerinin ve teknik ekibinin bu olay karşısındaki tutumları göz ardı edilemez ve bana göre bu şekilde Burak'a sahip çıkıp tamamen sınıfta kaldılar. Bundan sonra söyledikleri ve yaptıkları her zaman şüphe doğuracak.

Adsız dedi ki...

Pozisyonla ilgili bir de ekleme. Eğer yan hakemin böyle bir yetkisi var ise: yan hakem faul diye bayrağını bile kaldırmıyor.

AQ-47 dedi ki...

gassaray adnan'i, ergun'u, arif erdem'i ve nice ahlaksizi ile buyuk kitlelere mal olmus bir camiamizdir, elestirirken dikkatli olalim...

AQ-47 dedi ki...

gassaray adnan'i, ergun'u, arif erdem'i ve nice ahlaksizi ile buyuk kitlelere mal olmus bir camiamizdir, elestirirken dikkatli olalim...

Adsız dedi ki...

Bursa'yı küme düşürürken nerdeydniz?
BJK Rizeye,Akçabata maç satarken nerdeydniz?

Adsız dedi ki...

Sözü edilen sezonun 18. haftasında yaşanan Samsun maçı hakem faciasından sonra asıl tek sezon mağduru olan Beşiktaş'ın tepetaklak giderken oynadığı maçların 29. haftadan itibaren dökümü:

29. hafta: BJK-G.Birliği: 2-2
30. hafta: Konyaspor-BJK:2-2
31.hafta: BJK-FB: 1-3
32. hafta: Adanaspor-BJK: 1-0
33. hafta: BJK-A.Sebatspor: 1-3
34. hafta: Ç.Rizespor-BJK: 1-0

Yani zaten son 2 haftadan önce 4 haftada 2 puan almış ve ligin ilk yarısında en yakın takipçisine attığı 11 puan farkın etkisiyle puan durumuna göre o zamanki UEFA kupasına gitmeyi her halukarda garantilemiş BJK ilave son 2 hafta kaybedince sürpriz mi oluyor. İddialar açısından komik olan, BJK'nin bu periyotta kaybettiği takımlardan biri olan Adanaspor'un haftalar önce düşmeyi garantilemesi. Belki bizi yenince düşmezler diye amaçlı mı yapıldı ki(!).

Bu arada Bursa'nın düşme hattından bir üstteki takım olan İ.B.B. ile olan 27. hafta maçında (A.Sebat veya Rize değil bu takım, en yakın düşme mücadelesi verdiği İ.B.B.) kendi evinde aldığı skor: 1-1. Bursa o haftadan çok öncesinden İ.B.B. ile halihazırda düşme potasında mücadele ediyor. Laf edenler önce kendi göbek bağını kendisi kessin.

O dönem gaz alma adına icat edilen senaryo ile biz şikeci takım oluyoruz ama aşağıdakilerle GS pür-i-pak oluyor öyle mi?

http://www.youtube.com/watch?v=jkP34Wnkpi4

http://www.youtube.com/watch?v=Vo19Ak9qTXw

http://www.youtube.com/watch?v=xPWxzfUe3zI

http://www.youtube.com/watch?v=ovCnTFUmZ6U

http://www.haber7.com/haber/20070219/Kemalettinden-itiraf-Para-aldim.php?id=220892

Not: Son link içeriğinde o dönem G.Birliği'nde oynamadığı iddia edilen Kemalettin wikipedia verilerine göre de 1991-1993 yılları arası G.Birliği oyuncusu.

Şaibesaray ismi değişmez. Çünkü lig tarihinde birden fazla bunu yapan ve ilk ve son defa diğer takım futbolcularının canlı itiraflarlarıyla belgelenen başka takım yoktur.

Adsız dedi ki...

2003-2004 18. hafta Samsun maçı abukluğu sonrasında bazı spor yazarlarının maç sonu yazılarında "Aferin, Avrupa maçı tadında yönetim böyle olur" nidaları attığı bu maçın hakeminin 5 yıl daha faal hakemlik hakkı bulunmasına rağmen olaydan 2 yıl sonra hakemliği bırakmasının da ötesinde, Beşiktaş taraftarı Samsun'un 1989 yılındaki kaza faciasını her sene unutmamaya ve unutturmamaya devam ediyor:

http://forum.memurlar.net/konu/1455203/

Büyük camia böyle bir şeydir kardeşim.

AQ-47 dedi ki...

lube ayar gazı almış ergenler sneijder'in mesajından sonra toz olmuşlar

Adsız dedi ki...

Pragmatizm lafını kullanırken aslında bunun herkes için olmasını diledim. Benim için ilginç olan bir şeyi yazayım: Böyle bir dönemde bile radikallik taraftarın çoğunun asabını bozuyor. Yıllarca bunca saçmalığı yaşadıktan sonra yeni gelenlere bu kadar rahat sallamayı açıkçası garip buluyorum.

Her daim sevdiğim bir enstantanedir, aşağıdaki linkte paylaşayım:

http://www.youtube.com/watch?v=yLOUltYDxms

Orada dediği gibi altyapı/özkaynak dedim diye bana rüyacı diyebilirsiniz. Ama değişmeyecek tek şey, fark yaratanların ancak bir rüya peşinde koşacak olmasıdır. Kadrosuna verdiği yıllık ücret 100 milyon TL olarak yansıyanların nasıl da eski usül emek hırsızlığına mahkum olduklarını dün Olcay, Veli ve takım arkadaşları çok güzel gösterdi. Yok son enerjimizi tüketmişiz (2 hafta sonunda nasıl da görebildik hayret) ya da kadro kalitemiz düşükmüş (attığımız 3. goldeki çaba birilerinin dediği gibi rakibin hediyesinden daha fazla çaba mı içeriyor yoksa) vs. Aslında hep arzuladığımız yürek vardı sahada. Bu bile sizi heyecanlandırmaya yetmiyor çünkü beynimizin kıvrımlarında yerleşmiş klişeler bizi rahat bırakmıyor.

Ben hala “formanızı böyle terletin ve şişirilmiş balonları böyle patlatın, canımızı yiyin” diyorum. Neymiş ilk yarı 5 olurmuş. Madem öyle maça çıkmadan berabere bitirmeye ant içmişler bıraksaydı da Batuhan kaleciyle karşı karşıya kalsaydı.

Çok daha iyi olacak. Görmek istemeyenler görmeyebilir ama gerçek balçıkla sıvanamaz.

Adsız dedi ki...

Bir galatasarayli olarak bu sekilde alinan bir beraberlige uzuldum; keske yenilseydik. Ben Burak'in yapmis oldugu hareketten utaniyorum, keske en azindan bir GS'li yonetici cikip da ayiplasaydi Burak'i.

Hasmet Babaoglu'nun yazisindan devam edelim:
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2012/08/27/spor-bitti-ruhu-falan-yok-uyanin

Maalesef genel olarak spor ve ozelde futbol oldukca cirkinlesti. Sporcusu, yoneticisi ve dahi taraftari gitgide hirslarinin esiri olup hakperestlikten uzaklasiyor. Ortada donen paranin cogalmasi bence isi daha da zorlastiriyor. Besiktaslilarin uzgun olmasini anlayabilirim fakat kategorik olarak bir camiayi(GS) kotu gosterip diger bir camiayi(BJK) ak-pak gostermeyi de anlamlandiramiyorum. Nedir yani; Galatasaray'i secenler hep kotu mudur, ya da kotuler hep GS'nin oyuncusu, tarfatari... mi olur ve besiktaslilarin hic kotu yoneticisi, oyuncusu olmamis midir? mesela besiktasli bir oyuncu hic kendini yere atmamis midir, ya da hakemi aldatmaya kalkmamis midir? Eger bu sorulara net bir hayir diyemiyorsaniz tartisma ancak "biz de hirsizlik yapiyoruz, siz de yapiyorsunuz fakat siz bizden daha cok caliyorsunuz, biz kiskaniyoruz" minvalinde surdurulebilir.

H

Wruce Bills dedi ki...

Benim takım açısından umudum var ama taraftar açısından maalesef pek yok. Neredeyse kaybetmediğimiz için üzülecek Beşiktaş taraftarları var. Sırf kendilerini haklı çıkartmak, ben demiştim kadro çok kötü, 10. bile olamayız diyebilmek için.

Defalarca yazdık. İyi kadro=iyi sonuç demek değil. Ayrıca iyi kadro da bir yerde göreceli bir kavram. Gol nasıl atacak denilen takım dün 3 gol attı. Daha da atabilirdi. Gs'nin hatasıyla attık diyenleri de İspanya ligine davet ediyorum. Barcelona'nın en çok rakip defans top çıkarırken yaptığı hatalardan yararlanıp gol attığını görmemek için kör olmak lazım. Bunu da rakiplerin beceriksizliği değil topun olduğu bölgeye yapılan presle sağladıkları açık. Geçen sene Simao veya Quaresma'nın bu şekilde bir top kazanıp gol veya asist yaptığı bir pozisyon söyleyebilir misiniz? Varsa bile takım arkadaşlarının yaptığı baskı sonucu kazanılmış toplardır.

Kazanmanın tek bir yolu yok. Aynı şekilde tek bir yolla iyi futbol oynanmıyor. Bizim yapmamız gereken kadro kalitemizin farkında olup ona göre oynamak.

Adsız dedi ki...

@Wruce Bills ibb maçında ilk yarıda kaleyi bulan şutumuz yoktu farkında mısın ? dün 3 tane organize gelişen atağımız var mıydı ? kazanmanın tek bi yolu yok evet ama her zaman böyle goller de atamayız..

theotheo dedi ki...

aşağıda yazdıkta tekrar aynı şeyleri söyleyelim anlamayanlara.

kimse kadro kalitesi = mükemmel takım oyun demedi zaten, ama bu olay en büyük faktördür ve önkoşuldur. kötü bir futbolcu kadrosuyla iyi futbol oynayamazsınız bırak iyi futbolu bir hedefe koşamazsınız çünkü performansınızda bir istikrar olmaz.

hemen örnek verelim. dün holosko 2 gol attı hadi göklere çıkartalım. önümüzdeki 10 maçta 1 gol atacak. demek istediğimiz şey bu.

bu takım ancak ve ancak.

drenthe, drenthe ayarında yabancı forvet, almeida, fernandes, quaresma önderliğinde birleşirse birşeyler bekleyebiliriz. şu anda çok yetersiz bir kadromuz var bunu kabul edelim.

Narcos44 dedi ki...

Drenthe olayı bitti. Samet Hoca istemedi.

emireri dedi ki...

dün ilk yarıda oynadığımız futbol her ne kadar umut kırıcı olsa da, ikinci yarı gelecek adına daha güzel düşünmek için bir ışık yaktı gibi. toplam kadro kalitesi olarak rakiplerimizin ardında kalsak da, umutsuz olmamızı gerektirecek birşey olmadığı apaşık ortada. ibb gibi diri takımlar karşısında zorlansak da, kondisyon üstünlüğü kurduğumuz her maçı ikinci yarısında sürklase edebiliriz. önce kondisyon olarak rakibe ezilmemek önemli, daha sonra oyunu bilerek oynamak ve en sonunda yetenek geliyor bence. ilkini bir şekilde sağlarız, iki maçlık performans bu anlamda önemli, her iki maçta da oyunu son dakikalara kadar taşıdık, kazanamadık o ayrı.. diğer taraftan, ikinci madde birliktelikle, beraber oynayarak kazanılacak bir özellik.. üçüncüsü de olursa zaten barca, real ayarında bir takım ortaya çıkar.. neyse akılcı yatırımlar ile geliştirilebilir bir takım kurgusu elde edebilecek gibiyiz. örneğin trabzonla sorunlar yaşayan colman bu anlamda ciddi bir yatırım olabilir... gerekirse q7 ile bir yıl karşılıklı takasta kullanır orta sahayı bir adım ileri taşıyabiliriz..

Deniz dedi ki...

Colmani alalim cok acil. Adam gidici hazir.

kkkam dedi ki...

gese taraftarı ne yüzsüzmüş biz tonla argüman sunarken adamlar sadece Yasin Sülün örneğini verebiliyorlar sosyal medyada yazanlar daha beter neyse gözünüz açılmıştır imşallah Beşiktaşlılar tarih tekrardan gerçek düşmanımızla bizi yüzleştirdi .

TA dedi ki...

yasin sülün mü ahmed hassan mı? bakınız neler oluyor memlekette.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=bzMHJNNnl0g

kkkam dedi ki...

olm bak git

Alpay dokunmadan kendini yere atan Hakan Şükür, Bülent Yavuz'un kendini atan Kubilay Türkyılmaz çaldığı penaltı,geçen sene Almeida'nın attığı nizamin golün sayılmaması,Melo'nun ofsayttan attığı gol daha sayalım mı ?

BJK4EVER dedi ki...

Bunlara guluyorum arkadas. Son 15 senede zaten birtek Ali Aydin'in yonettigi macta lehimize duduk calindi, temcit pilavi gibi onu tekrarlayip duruyorlar. Ki o macta da hicbir iddialari yoktu, zaten mactan sonra da Ali Aydin dudugunu asti. Ama son 1 seneye baktigimda bile;

- Burak'in penaltisi
- Almeida'nin gecen sene sayilmayan golu
- Almeida'nin golunun sayilmamasina karsin benzer pozisyonda Elmander'in son dakika golunun verilmesi
- Melo'nun 2 metre ofsayttan attigi gol

Dahasi hakemin genelde kotu yonetimlerini gectim zaten. Son macta yan hakem 2 metre geride olmasina ragmen penalti veriyor, gecen seneki playoff macinda 4. hakem yirtik dondan cikar gibi rakip kirmizi gorecekken pozisyona dahil olup ortaligi karistiriyor. O macta zaten hakemin yonetimi facia'ydi resmen. Bu son macta Batuhan'in kaptigi ve 1'e 1 gittigi pozisyonda calan duduk de bildigin komik yani, kimse konusmadi nedense. Boyle serefsizce haksiz puanlar alip sevinmek, televizyon onunde gevrek gevrek mudahale vardi net penalti demek, emek hirsizligi yapmak GS'ye yakisir.

Mete dedi ki...

Boşverin arkadaşlar bu cinconu. Bunlar bu penalti pozisyonuna rağmen pişkin pişkin çıkıp konuşurlar. İlk kim söyledi bilmiyorum ama çok güzel söylemiş "evlat olsan sevilmezsin gs" diye. Dikkat edin 100 kusur yıllık kulupte metin oktaydan başka sayacak kimse var mi?
O bu değil de "Colman" ilaç olur,ilaç...

alper dedi ki...

Bir gün hepiniz Gs hakkında benim dediklerime geleceksiniz.Umarım çok geç olmaz.Bu blogun daimi okuyucuları da o konuda ki fikirlerimi bilir.

Adsız dedi ki...

Küçülmekten aklınızı oynatmışsınız siz. Gidin FEDA diye falan bağırın, dilencilik yapın.

Tipik bir anadolu takımından farkınız kalmadığını öğrenince ağlamaktan başka bir şey yapmayacaksınız çünkü. Artık eski Galatasaray yok. Ambargo koyacağız.

Şikeci pislikler.

BJK4EVER dedi ki...

Allah'a sukur ki stat icin basbakanin kicini yalamadik. Gidip 20 milyon taraftarimiz AKP'ye oy vermedi. Baskanimiz en azindan kombine alin t-shirt alin diyor, banka hesabina para yatirin diye dilenmiyor. Biri dilenci mi dedi?

http://www.youtube.com/watch?v=l4Dfx3N1wL0

Sike konusuna girmiyorum zaten. Ergun Gursoy, Zalad, Malatyaspor, Dogan marka araba, 8-0, Song, Haluk Ulusoy, Arif Erdem, Istanbulspor ve 35 metreden verilen penalyi, Denizlispor, baska birsey demeye gerek yok zaten.

Hadi siz gidin hakem sayesinde aldiginiz beraberligi doyasina kutlayin, kendinizi Avrupa devi sanmaya devam edin. Ronaldo 18'lik civiyi arkadasn sokunca ve sizi kurtaracak Gocek veya Yildirim olmayinca gorecegim sizi ben.

Mayor dedi ki...

Su Drenthe'yi alsalardi ya. Senelerdir kanadi kirik bu kartalin, forvet zaten var, zaten bulunur, 1.5 milyon para degil.

Adsız dedi ki...

@BJK4EVER

Tanıdım seni. Her ortamda ''Amaa Zalad yeaaa'' diye çıngar çıkaran elemansın sen. Al kardeşim, Hasan Kabze kapağı.

Bozdur bozdur harca.

http://www.youtube.com/watch?v=GXExLwGQ_GY

bu şaibesaray ve şaibesaraylılar kadar andaval yok bu memlekette..o kadar şaibeye karşın bize şikeci pislikler diyebiliyo adam:)

Maxim Tsigalko dedi ki...

Şu adamlar nereden türüyor, anlamıyorum. Normal bi zamanda da gelip burada yorum falan yaptıklarını görmedim. Hep bizim maçlardan sonra bi sıkıntıları oluyor belli ki buraya gelip "zaten şike yaptınız, Anadolu takımı oldunuz" vs. diye zırvalıyorlar. Hep de aynı şeyler.

Büyük takım gs ise zaten Anadolu takımı olalım bence. Sizin gibi büyük olmak isteyen yok.

2 günde blogun tadını kaçırdınız yemin ediyorum. Girip yorumlara bakasım gelmiyor.

onderizo dedi ki...

Şu günlerde Galatasaraylılar ikiye ayrılıyor benim için
1-)Burakın kendini yere attığını kabul edip(allah razı olsun)ama Hilbertinde eline çarptı yæææ diyenler ki bunlara o kısa mesafeden sert gelen topa el daha güzel nasıl saklanabilir diye sormak lazım bu grup aynı zamanda Burakın çok profesyonel oyuncu olduğunu düşünüyorlar o yüzden Allahlıklar zaten
2-)Yüzsüzlüğün sınırlarını zorlayıp Burakın pozisyonuna %100 penaltı diyenler var ki Allah onun gibilerden uzak etsin çünkü duyduğum anda çıldırıyorum bunların izlediği futbolsa benimki ne diye düşünüyorum kan beynime sıçrıyo.

Bide son olarak yukarda bir arkadaş '' Nedir yani; Galatasaray'i secenler hep kotu mudur, ya da kotuler hep GS'nin oyuncusu, tarfatari... mi olur ve besiktaslilarin hic kotu yoneticisi, oyuncusu olmamis midir? mesela besiktasli bir oyuncu hic kendini yere atmamis midir, ya da hakemi aldatmaya kalkmamis midir?'' demiş. Eğer Beşiktaşlı bir futbolcu kendini yere atıyorsa o futbolcu asla bağrına basılmaz arada ki fark bu.

Not: Galatasaray Kakayıda alırsa Uefa Galatasarayı Uefa kupasının üstüne çok güzel bir kadro kurduğu için 5 yıl koşulsuz CL'ye davet etmeyi düşünüyormuş.Ballon d'or ödülünün aday listesindende İniesta çıkartılıp Selçuk eklenmiş

Adsız dedi ki...

gs sikecilerin onde gidenidir, her besiktas-gs maci size en az 2 tane skora etki eden aleyhimize hata gosteririm. bu sene de gorduk abartilmis takimlarini, balon takiminizi ezerken, mac tam planlarimiza uygun giderken biz pozisyonlari harcarken burak denen hirsiz bozmasi ve bulent yildirim degistirdi her seyi.

bakin gecen senenin hatalarini cikarsak simdi saymayayim ama en az 20 puan fazladan aldilar. hatta biz o kotu halimizle gecerdik bakin cok iddialiyim bu konuda.

ondan onceki sezon gorduk zaten hakemle olmayinca kume dusuyordu neredeyse sikeciler. hatta bu sene de ilk hafta kasimpasa macinda attiklari 2. golden once faul olmasa ve ilk goldeki sacma faul dudugu olmasa yeniliyorlardi kasimpasaya. biz bugun 6 puan onundeydik sikecilerin. hatta iddia ediyorum hakem hatasi olmasin gs cok gerilere duser.

bir gun degisecek her sey, besiktasimin guzel futbolu karsiligini alacak o zaman sizi hirsizliklariniz da kurtaramayacak.

sampiyon besiktas ulan!!!

Taner

Adsız dedi ki...

gorecez sampiyonlar liginde sifir cekince sikeciler gulmekten yerlere yatacam. siz bu futbolla en gucsuz takimdan bile puan alamazsiniz, avrupada hirsizliga da musaade etmez, onlarin hakemleri turkiyedeki gibi stailmis degil cunku.

Taner

Adsız dedi ki...

Söz edilen maçın hangi sezonda olduğuna dikkat etmeyen, ilk yarıyı 8 puan önde kapatan BJK'nin nasıl ekarte edildiğini düşünmeyen güruhla tartışmayınız beyler.

İlla ki konuşmak gerekirse: asıl o maçta GS'nin ilk golü kaleciye faul. İlk penaltıda Ahmed Hassan'a yapılan çekmeyi yavaş çekimde göremeyenler dürbünle baksın. Bu maç birkaç sene önce bir spor programında tartışıldı zaten.

Bunlarla Ali Aydın'a düdük astırmışlarmış. İstifa ettiği basın toplantısında yanında gülümseyen federasyon başkanı kimdi ki o sezon.

Bir de FEDA işine laf etmişler. Yaslantepe ile borcun bir kısmını kapamak olur da, bu sezon çuvallayınca futbolcu paraları çakılla mı ödenecek göreceğiz.

Adsız dedi ki...

Yasin Sulunun dustugu pozisyon da 100% penaltidir. dikkatle izlenirse mudaheleyi gorebilirsiniz. yasin biraz abartmis olsa da her futbolcu yapar onu.

siz bize 1 tane bile mac gosteremezsiniz besiktasin sikeyle kazandigi. en azindan derbi maclarin da bu boyle.

birakin beyler siz de su gslilerle tartismayi. nasil olsa sezon sonu slde 0 cekip balonlari patladiginda iflas edecekler, yildiz sandiklarini da gondermek zorunda kalacaklar artik 2. lige mi 5.lige mi duserler goruruz. o zaman seneye cok dalga gececez sizinle.

Adsız dedi ki...

@Mayor forvet zaten var mı ? hani nerde biz niye görmüyoruz ? sadece kafayla gol atabilen ayağına top gelince bomba sanan almeida mı golcü ? yoksa tosun gibi dolaşan batuhan mı ?

Adsız dedi ki...

Onderizo,

Tam da kategorik olarak ayrim yapmanin yanlis oldugunu soyledigim yorumumdan sonra bir kategorik ayrimda bulunmussun, ironik olmus biraz. Galatasaraylilardan bu yaptiginda dolayi Burak'i bagrina basmayan oldugu gibi Besiktaslilardan da kendini yere atan Besiktasli futbolcuyu bagrina basan vardir. En fazla bu konuda bir takim istatistikler verilebilir, ki ben ortalamada bir takim taraftarinin diger takim taraftarindan daha durust oldugunu dusunmuyorum. Kimse "ben kendi takimimdaki durust davranmayan oyuncuyu severim" demiyor lakin boyle birsey basa geldiginde bircok kisi kendi oyuncusunu savunmaya geciyor. Hatta ekseriyetle bu, diger takim taraftarina 'sen kendi oyuncuna bak, su tarihte boyle de birsey olmustu' demek suretiyle oluyor. Boylelikle kendi oyuncumuzun yapmis oldugu hareketin pek de cirkin birsey olmadigini, daha kotulerinin yapildigini ve hatta bizim oyuncumuzun masum oldugunu filan dusunuyoruz. Eger butun bu soylediklerin bana pek bir yabanci diyorsaniz eyvallah, ben baska bir evrende yasiyorum demektir
Neticede hepimiz ayni mahallenin cocuguyuz ve takim secerken genel itibari ile etik degerlere gore hareket temiyoruz. Ne bileyim, Besiktasli doguyoruz(?), abimiz, babamiz, dedemiz GS'li oluyor filan. Takim secimleri ahlaki degerlere gore olmazkan ahlak dagiliminda bir taraftar grubunun digerinden daha ustun oldugunu dusunduren nedir sana? Geriye "ben eskiden pek durust biri degildim, Besiktasli olduktan sonra daha durust bir insan oldum" diyen insanlar kaliyor ki ben onlardan gormedim daha; vardir belki, fakat varsa da az vardir.

Huseyin

Adsız dedi ki...

biz boyle oynamaya devam edelim, balon gsnin onunde bitiririz ligi cok net. 2 top yapmayan barca cakmasi takim hahaha

tek sorun bu sikeci hakemler. neyse seneye battiklarinda zaten ne buraka kendini yere atmasi icin verecekleri para kalacak, ne de hakemlere sike parasi.

Adsız dedi ki...

@Huseyin

Bugün Nuri Özgül'ün pozisyonla ilgili bir yazısı vardı. Ondan bir bölüm alıntılıyorum:

"Dört sezon önce, İnönü'de bir Trabzon maçı oynadık, hakem İbrahim Toraman'ı oyundan attı. Daha sonra çalım ve paslarıyla bir kişi eksik Beşiktaş'ı zorlayan Trabzonsporlu Barış'a yok yere ikinci sarıdan kırmızı kart gösterdi. Taraftar ne yaptı peki, Beşiktaş'ı en çok zorlayan oyuncunun atıldığına sevindi mi sence? Hayır, Barış hırsından ağlayarak oyundan çıkarken Beşiktaş tribünleri hep bir ağızdan "eyyamcı hakem!" diyerek mesajı veriyordu.

O hakem kimdi biliyor musun? Bülent Yıldırım!"

Ekleme yapayım, taraftar takımında yeni oynamaya başlayan genç Barış'a yapılan için tam olarak şöyle bağırmıştı: "eyyamcı hakem pozisyon faul değil".

Tıpkı, düzenli takip edersen göreceksin, Beşiktaşlı'nın, mesela inanmadığı bir ofsayt golüyle maçı almasından sonra taraftar forumlarında neredeyse her iki mesajın birinde "keşke bu olmasaydı da maçı almasaydık" yazması gibi.

"Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz" derler. O hesap.

Adsız dedi ki...

Konu hakkında yazdığım güzelim mesaj medyada çıkan "javanın son güncellemelerini yapanlar aman dikkat" uyarısından sonra değiştirdiğim setting lerle badem olmuş gözüküyor.Bu yüzden hem önceki mesajım, hem de onu taklit eden bu mesaj bir arada çıkarsa mesuliyet kabul etmem :) Bu arada Microsoft'un yok etmek için deli gibi uğraştığı, edemeyince dahi "bükemediğin bileği öpeceksin" demeyip önce mahallenin kötü kocakarısı gibi tonla dava açtığı, ama neredeyse hepsini kaybetmeyi bırakın, sinsice arayüz yazıp entegre ettiği Sun ve Java IBM'nin iç ettiği Xing gibi gerçek kahramanlardandır. Bunu da belirteyim.

Badem olan mesaja gelir isem (aynısını yazmaya çalışayım bari):

Barça'nın bir mottosu vardır: "Mes Que Un Club" Katalanca-Türkçe çevirisi ise "bir kulüpten fazlası" anlamına gelir. Barselona'da orada burada yığınla iki dilli yazı görünce "aslında bunların birbirinden fazlaca farkı yokmuş" demişken bu motto ile farkı olduğunu anladım.

Olay şu:

http://webtv.hurriyet.com.tr/4/36056/0/1/ayaklari-yok-ama-ruhu-var.aspx

http://www.youtube.com/watch?v=-xqLAnpiBFs

Biri hala Barça-Real rekabetinden bahsederse gülün geçin. Bu bir kulüpse diğerleri ne?

Adsız dedi ki...

@huseuyin
sneijder hakli,

benim de simdiye kadar gordugum en durust en serefli taraftar besiktasa aittir. elle gol atan burak in taraftar baskisiyla takimdan sutlanmasi ya da noumanin gonderilmesi gibi bircok ornegi vardir bunun.

biz diger takim taraftari gibi kendini yere atan futbolcumuza helal kocum helal aslanim demeyiz. hakeme tukuren futbolcumuzu bas taci yapmayiz. ben kendimi bildim bileli galatasaray en cirkef en sikeci takim olmustur, hakemin her kararina itiraz edenler mi, kufredenler mi ararsin ama hicbir zaman ceza almazlar.

Hakan

alper dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
blackeyes82 dedi ki...

bir çok beşiktaşlı dostum Batuhanın yaptığı ayıp doğru değil vs.. gibi şeyler söylüyor. Bırakın yerde yatsın kardeşim... 3-2 galibiz yahu. alem yatıyor.birazda bizimkiler yatsın.

biz şerefli ikincilikler diyoruz ama geçmiş unutuluyor. (ankaragücü malatya, Arif erdem.)

hem şampiyonluğumuzu çalmışlar.
biz şu kadar şampiyon olduk büyüğüz diyip geziyorlar arkadaş.

yapanın yanına kâr kalıyor...

2003-2004 de resmen şampiyonluğumuzun içine s..tılar.


Engin baytarıdır, Burağıdır nasıl sahip çıkıyolar.Emre belözoğlu gibi bir futbolcuyu baş tacı yapıyolar. hala noumayı gönderdiğimizle övünen arkadaşlar var. anlamıyorum..

Yapanın yanına kar kalıyor. gs dahil bütün takımlar yatıyorsa sende galipken yatacaksın. Arkadaşının kafasını gözünü yaran kiralık meloyu koruduğu gibi sende 11 senelik ibrahimini takımdan kovmayıp sahip çıkacaksın.

Bjk_KnightS dedi ki...

Mustafa Pektemek olmaktır, Beşiktaş. Ataktayken rakip oyuncu yerde yatarken önce onu kaldırıp sonra pozisyona devam etmektir (holosko'nun ilk golünde dikkat edin). O pozisyon onun yüzünden gol olmasaydı çoğu kişi küfredecekti belki ama orada onu kaldırmasını kimse takdir etmedi. İşte bizim asıl yanlışımız bu. Diğer takım taraftarları rakip oyuncu yerdeyken gol atar unutturulur, bizim oyuncu böyle bir hareket yapar ve hiç lafını bile etmez unuttururuz. Yazık bize...
Gs ve Fb tabii basında daha güçlü olup küçücük şeyleri kocaman yapar bu şekilde. Biz hala şöyle taraftarız, böyle taraftarız demeye devam edelim...

Adsız dedi ki...

batuhan herhalde kalkmayacak yerden, herkes yapiyor bunu bizim takim enayi mi de yapmayacak?

en serefli takimin besiktas oldugu gercegini degistirmez bu. baksinlar bakalim bir tane mac kazanmis miyiz yere atarak kendimizi. burak gibi cirkef futbolcu barinabilir mi besiktasta? yasatmaz bu taraftar, nitekim bizim cirkef diye kicina tekmeyi bastigimiz adam copculer tarafindan toplanip bas taci ediliyor iste. bu da bizim buyuklugumuz.

blackeyes82 dedi ki...

pozisyonu hatirlamitorum ama mustafanin kaldirdigi rakibi hic sevinmemistir penalti golundan sonra .

tuh ayibettik mustafaya yaa demistir mesela... uzulmustur

yav adamlar basari icin hersey mubah deyip pislik yapiyo. biz gol kacirma pahasina yerden adam kaldiriyoruz.

sen evini soyan hirsizi yerden kaldirip gonderirmisin yoksa yakalayip polisemi teslim edersin.

hirsizlik degilmi bu. galibiyetimizi caldilar. bide gelmis yasin sulun ornegini verip cemkiriyolar..

blackeyes82 dedi ki...

pozisyonu hatirlamitorum ama mustafanin kaldirdigi rakibi hic sevinmemistir penalti golundan sonra .

tuh ayibettik mustafaya yaa demistir mesela... uzulmustur

yav adamlar basari icin hersey mubah deyip pislik yapiyo. biz gol kacirma pahasina yerden adam kaldiriyoruz.

sen evini soyan hirsizi yerden kaldirip gonderirmisin yoksa yakalayip polisemi teslim edersin.

hirsizlik degilmi bu. galibiyetimizi caldilar. bide gelmis yasin sulun ornegini verip cemkiriyolar..

Wruce Bills dedi ki...

Basketbol takımımızla ilgili post atılmıyor uzun zamandır. O yüzden bu başlıkla alakasız ama burada da olsa konuşulsun istiyorum en azından.

Curtis Jerrels'ı aldık bugün. 3 numara pozisyonuna da Vladimir Dasic'i alacaklar galiba.
1: Jerrels, Tutku, Kartal
2: Christopher, Muratcan, Can Akın
3: Serhat, Dasic(eğer gelirse)
4: Cevher Özer, Markota, Barış
5: Vidmar,(alternatif Barış)

5 numaraya kesin birisi lazım. Kısa rotasyonumuz oldukça iyi. Can da 1 numara oynayabilir. 1-2 numarada sıkıntı yaşanmaz sanırım. 3 numarada Serhat'ın yeri garanti. Onun için bu sene de büyük şans. Milli takımda da iyi işler yapıyor. Bu sene umarım sakatlık geçirmez. Ancak o bölgede Hawkins'in boşluğu dolmayacak o bir gerçek. Dasiç'i pek bilmiyorum.

Esas sıkıntı uzun rotasyonumuzda. 4-5 numarada geçen seneye kıyasla özellikle hücum anlamında çok yetersiz görünüyor. Vidmar değişik bi adam. Savunma yönü iyi ama her an faul sorunu yaşama ihtimali var. Cevher dış şut tehdidi var ama içeriden iyi değil. Barış'ın da potansiyeli bellii, o da içeriye pek girmeyip orta mesafeli şut atabilen bir uzun. Markota'dan da çok fazla bir beklentim yok. Kısacası uzun transferi şart. Hem de sıradan bir uzun değil. Çok kolay değil ama Erman Hoca eminim düşünüyordur birisini.

Burada söylemem gereken bir şey var. 3 tane kupa almış takım dağıldı, en önemli oyuncularının hepsi gitti. Şu bir gerçek ki içlerinden kalmak isteyen olsaydı bir şekilde anlaşılabilirdi. Geri dönüp o kadroyla kıyaslama yapmak artık anlamsız. Bence sponsorsuz bir takım olduğumuzu ve mali krizde olduğumuzu düşünürsek çok iyi bir kadro kurulduğunu söyleyebiliriz.

Bir pivot transferiyle taş gibi bir takım olabiliriz. Bence Erman Kunter'i tebrik etmek lazım. Adeta mevcut şartlara meydan okudu. Hiç bir oyuncuya hak ettiğinden fazlasını vermeyeceğiz dedi ve bunu gerçekleştirdi. Mevcut şartlarda kurulabilecek en iyi kadrolardan birisini kurdu. Kendi açısından da büyük bir risk aldı. Umarım çok başarılı olurlar. Gurur duyacağımız tamamen bize ait bir takım.

Adsız dedi ki...

Etrafımda anti-fener olarak tanınırım. Ama bu Makeev denen futbol dallamasını gördükten sonra Spartak'ın elenmesi için dua ediyorum.

Yani, büyük konuşmayacaksın bunu anladım.

strwind dedi ki...

@Wruce Bills
Christopher benim bildiğim geçen yıl çoğunlukla 3 numarada oynadı serhatla ikisini hem 2 hem 3de kullanabiliriz, dasic de kariyerinin ilk yıllarında 3de oynuyodu sonralar 4 oynadı milli takımda eurobasketde 3te de oynatıyolardı galiba erman hoca ne yapar bilemem ama iyi adamdır dasic.
Markotadan niye pek beklentin yok anlamadım şu an elemelerde iyi oynuyor cevherden de barıştan da iyidir.Zamanında nba yapmıştı ki bence bucks gibi ne idüğü belirsiz bir takıma gitmese onun için daha iyi olabilirdi. Biraz kafadan arızalı ama bu bizim için iyi bir özellik mi bilemedim şimdi:)
Pivot olarak cemal nalga banvitten ayrılacakmış o alınır belki ama alınmayabilir de.
Ayrıca barışı pivota yazmışın yapma gözünü seveyim ergin barışı 3 oynatırdı bazen:).
Gelecek yıl çift oyun kuruculu , hücümda çok hareketli ve agresif bir takım izleyeceğiz gibi geliyor bana. Son olarak umarım bu yıl bu takım 500 kişiye oynamaz gs ile aynı salonu paylaşcaz her türlü onlardan fazla olmamız lazım:)

Wruce Bills dedi ki...

@strwind
Takımın geneli kısa olacak gibi göründüğü için Christopher'ı direk 2 olarak düşünmüştüm ama dediğin gibi sezon boyunca zaman zaman 3 oynayacaktır.

Markota ile ilgili biraz önyargılı olabilirim, haklısın. Arızalı olduğu imajı yüzünden. Geçen sene arızalı kontenjanında Morisson vardı. O da NBA patentli hatta 2. sıradan draft edilmişti. Potansiyeli olduğu kesin ama soru işareti de var bir miktar.

Barış'ı pivota mecburiyetten yazdım. Şuanda Vidmar dışında kimse yok. Oraya transfer şart zaten yorumumda da belirttiğim gibi.

Adsız dedi ki...

ahaha beyler fener elendi, gs zaten balon. bu sene sampiyonuz buyuk ihtimal. onumuzdeki tek engem hakemlerdir su saatten sonra. yasin sulun gibi olsa herkes. atlayin abi oburu atliyorsa siz de atlayin. oburu satiyorsa siz de satin tabi

Adsız dedi ki...

Temposu ve stresi yüksek herhangi bir bir maçın gösterdikleri çerçevesinde (bu sefer FB-Spartak oldu) 3 takviye ile eldeki kadro iyi oynayabilir.

Bir sağbek, her iki tarafta da oynayabilen bir kanat oyuncusu ve bir golcü ile bence eksik kalmaz. Yıllık 1,6 milyon lafı edilen Drenthe bence bu kanat olayına çözüm. Golcü için gurbetçi oyunculara bakılmalı. Ama ligimizde zaten bir Cenk Tosun var. Bir futbolcu verilip üstüne 2-3 milyona anlaşmak zor değil. Zaten yönetimden açıklama yapılmış, golcü yerli olursa Drenthe gelir diye. Sorun, ligimizde de az bulunan bek sorunu. Acilen geçen yıl Erdem Ulus'un önerdiği Erdem Özgenç gibi Süper Lig, Bank Asya hatta daha düşük seviyedeki liglerdeki isimleri tarayıp yerli bir bek bulmak durumundayız.

Liglerimizdeki bek sorununun temeli anlaşılmaz değil. Halihazırda sezgi+yetenek+fundamental gerektiren defans bölgesi ciddi eğitim de gerekiyor. Eğitim için de önce birikim. Bunlar bir arada olmadığı için stoper bölgesi dahil yerli defans oyuncusu sıkıntısı çekiliyor. Söz konusu bekler olunca artı bir özellik de gerekiyor: hücum.

Bu aşamada benim yıllardır düşündüğüm ve ciddi şekilde değerlendirilebilecek bir model var. Stoper eğitimi mi lazım, getir mesela Bergomi'yi anlatsın. Bek çalışması mı lazım, gelsin Maldini göstersin. Tabii bunun için öncelikle bu bölgelerde yetenekli oyuncuların seçilmesi gerekiyor. Bunun için de bu gibi isimlere yönelebiliriz. Neden mi? Birincisi böyle futbolu bıraktıktan sonra bile aktif olup para kazanan ve bölgesinin ismi olmuş, yığınla kariyerini noktalamış oyuncu var. Bu iki isim gibi.

İkincisi, bu adamların sürekli takım eğitmen kadrosunda olması gerekmiyor. Mesela Maldini için bir aylık 50bin avro gayet makul bir para. Nelere neler vermiyoruz ki bu olmasın. Maldini gelsin 150bin avroya 3 ay çalışsın. Altyapıdaki bek oyuncuları açısından yüzde 100 fark yaratacağı kesin. Hatta Emre Özkan gibi A takımdaki gençler için bile.

Yoksa böyle Q7, Alex, Egemen, vs. diye yıllarca kendi çöplüğümüzde takılırken aynı zaman tonla para harcayıp dururuz. Bahsettiğim Nijerya futbol okullarından daha önemli. Çünkü bir genç Afrikalı ve ciğerli diye değerli olması yetmez ama bu şekilde çok daha ötede performans sergileyebilir. Yeter ki akılcı işler yapalım.

Not: Bu işin patenti bana ait vs de değil. Barça'nın futbol okulu La Masia yıllardır bunu yapıyor. Apartta "bizde olmaz" demeyi bekleyenler için: Niye? bir oyuncu için yılda 5 milyon avro sözleşme bedeli verirken sürüyle oyuncunun yetişmesi için aynı sürede aynı bedeli vermek gereksiz midir?

"Hayalci" kelimesine de hastayım bu arada. Evde takılırken sigara paketi bittiğinde yan sokaktaki markete gitmeyi düşünmek bile bir hayali takip etmektir. Al takke ver külah felsefesi ile Makyavelist olmayı deneyecek ne lüksümüz ne de zamanımız var.

BJK4EVER dedi ki...

O kadar transfere gerek yok bence, dahasi 2-3 milyon verecek gucumuz yok zaten, olsa Lazovic coktan gelmisti. Bence yaratici bir yabanci transferi ile kadro tamam olur. Forvet ihtiyacimiz bence yok, Almeida Batuhan Holosko Akyuz ile ligi goturebiliriz rahatlikla. Zaten yerli olarak kim gelecek ki? Gokhan Unal mi fark yaratacak? Yerli olarak aklima gelen 3 oyuncu var, biri Muhammet Demir, digeri Necati Ates, digeri Adem Buyuk. Bu 3unden biri olursa tamam da baska bir yerli golcu gereksiz olur. Ki zaten tek forvet oynayacagiz/oynuyoruz. Almeida ve Batuhan'in ikisini birden kulubeye koymak luks olur. Drenthe transferi ile kapatiriz bence bu transfer donemini.

----------Cenk------------

Hilbert--Sivok--Escude--U.Boral

--------Toraman---Veli-----------

Olcay-------Ferdi--------Drenthe

-----------Almeida--------------

Adsız dedi ki...

@BJK4EVER

Sağ tarafta alternatifimiz yok. Sadece Hilbert-Olcay var. Üstelik Olcay asli olarak forvet arkası ama sağ kanatta da oynayabildiği için de bu şekilde görev alıyor. Hilbert'in alternatifinin olmamasının yanı sıra (Toraman ya da Mehmet Akgün olmaz o bölgede) bek görevi de dört dörtlük değil. 2 yıldır bu şekilde oynuyor ama ciddi maçlarda sorun. Başka faktörler de söz konusu. Fernandes gidebilir ve Olcay orta alana kaydırılabilir.

Bu arada ben ihtiyaç yazmadım ama: Uğur Boral FB'de de, Samsun'da da bek bölgesinde hep sorun yaşadı. Ya pozisyon alamıyor ya da ağır kalıyor. Asıl yeri sağ kanat, ki orada gayet iyi. İsmail gelene kadar Emre Özkan çok daha doğru bir tercih bence.

Olaylar gösteriyor ki Mendes oyuncularını tek bir blok olarak yürütüyor. Quaresma'daki sorunu çok vakit kaybetmeden Almeida'ya taşıdı. Kulübün sağlık ekibinin ciddi bir sorunu yok dediği adam kendi kendine 2 hafta yokum diyorsa bilin ki bunun anlamı ben artık yokum demek. Zaten de facto bir şekilde GS maçında yoktu. Mehmet Akyüz ise gayretli ama duruma yani maça göre oynayabilecek bir oyuncu. Batuhan benim tahmin ettiğim gibi çok gayretli ve pozitif oynasa bile lig maratonu için yetmez. Gökhan Ünal alternatif değil, Muhammet Demir halen Cenk'in önünde oynuyor ve Antep onun için muhtemelen 6-7 den kapıyı açar. Adem Büyük Kasımpaşa'nın demirbaşı oldu. Ayrıca Uche haricinde onun ayarında golcüleri de yok. Onlar da farklı davranmaz. Cenk fizibilite açısından da iyi bir isim bence.

Adsız dedi ki...

Uğur hakkında defaten "asıl yeri sağ kanat" yazmışım ama aslında "asıl yeri sol kanat" olacak, düzeltir özür dileriz.

Adsız dedi ki...

@james sneijder,
Bahsini ettigin maci izlemedim, bilmiyorum fakat orada haksizliga tepki gosteren besiktaslilari tebrik ediyorum. Soru: Bu tepkiyi stattaki butun besiktaslilar mi gostermis? Bir de sunu sorayim: Gercekten butun GS'lilerin Burak'in(Arif'in, Kubilay'in...) yaptigini savundugunu mu dusunuyorsun? Baska biri: Sinan Engin, Pascal Nouma, Yildirim Demiroren... hangi kulubun taraftaridir? Bir hakem bir yanlis yaptiginda onu sikeci olmakla suclayan besiktaslilar var midir, bu suclama ahlaki midir veya butun GS'lileri bir torbaya atip "bunlar boyle pis mahluklar" demek hangi besiktasli degere matuftur? Sorularin listesi uzar fakat burada keseyim ve sizi bir daha biraz daha insafli olarak sadece yukarida yazilanlari okumaya davet edeyim.

Biz kimiz, siz kimsiniz? Kendinizi 'ahlakli besiktaslilar' kumesine koyup 'biz' soyle erdemli insanlariz demek ve benzer sekilde bir 'ahlaksiz GS'liler kumesi' olusturup siz soylesiniz demek ancak totolojiye isaret eder. Ben farkli bir yerde yasadigimi dusunmuyorum, benim besiktasli, GS'li,FB'li bircok arkadasim var, herbir grup icinde cok durustu var, az durustu var. Mesela mac icindeki bir pozisyonda hakemin yanis duduk caldigini dusunup hakeme kufreden, sonrasinda asinda yanlisin hakeme ait olmayip kendisine ait oldugunu goren ve fakat yine de soyledigi sey icin ozur dilemeyip hala kufrunde israr edenler var. Belki baziniz icin hayal kirikligi olacak ama evet, besiktaslilardan da var bunlar.

Ben soylediklerimi ozetleyip tartismayi kendi acimdan bitireyim: Durust besiktaslilar oldugu gibi, durust olmayanlar da vardir. Ayni cumlede besiktaslilar kismini galatasaraylilar kelimesi ile degistirip ayni cumleyi bir daha soyleyeyim. Bunlar soyle kotu biz soyle iyiyiz demek cozum icin maalesef ki birsey sunmuyor bize. Cevabini istemiyorum elbette ama soru basit: "Ben besiktasli olduktan sonra daha iyi bir insan olmaya karar verdim, besiktasli olmasaydim iyi insan olmazdim" diyebiliyor musunuz?

Not: 'Ahlakli', 'durust', 'iyi' kelimeleri ayni anlama sahip olmasa da bazen birbirlerinin yerine kullandim, isterseniz uygun sekilde degistirirsiniz.

Huseyin

Adsız dedi ki...

@Huseyin

Öncelikle mantıklı yanıtların için teşekkür ederim. Bunu art niyetle söylemedim, yani bir GS'li mantıklı yazabiliyormuş, anlamında. Detaylıca düşünüp detaylıca yazmışsın ve ben de çoğu zaman bunu başaramıyorum.

O maç hakkında, evet stadın hepsi bağırmıştı. Aslında İnönü'de işler biraz şöyle işliyor: -genellikle kapalının başlattığı şekilde- taraftarın bir kısmı bir söylem başlatıyor, diğerleri bunu beğenirse destekliyor, beğenmezse yaklaşık 30 saniye sonra kapalıdaki “abiler” bunu sonlandırıyor. Stad bu şekilde harmoni oluşturmaya çalışıyor. GS'lilerin hepsinin Burak'ı veya Arif'i desteklemediğini bizzati biliyorum çünkü 2 kuzenim GS'li. Olay şu: 1) BJK'li taraftarın kendisi lehine olmasa bile tepki refleksi var. 2) BJK yönetimi yanlış iş yapan futbolcusunu tarihi boyunca affetmedi ve bu berbat ötesi YD zamanında dahi böyle oldu. Ayrıca Sinan Engin ve YD konusunda forza dahil Beşiktaş sitelerine bakarsan veya dışarıdan yazmaya açık olanlara taraftar gibi bu yönde bir post atarsan neler düşündüklerini öğrenebilirsin. Ki bu uzun yıllar sonra artık neredeyse yüzde 100 olmuş olsa da, kulüpte yer aldıkları ilk yılda bile en az yüzde 40 idi. Pascal hakkında ise 2 şey söylenebilir: 1) Etik ve ahlaki olma bazen birleşse de iki ayrı konu. Mesela Avrupa'da tribüne şortunu indirmek ceza konusu olsa da asla bir futbol sahtekarlığı gibi değerlendirilmez. Pascal hiçbir maçta rakibin emeği konusunda haksızlık yapmadı. Üstüne üstlük ben dahil BJK taraftarının önemli bir bölümü gönderildiğinde ah vah etmesine rağmen kulübü doğrudan suçlamadı.

İlaveten dikkat edersen yazılarımda hiçbir zaman “ben” ve dahi “buradaki taraftar” söylemini kullanmadım ve taraftarın geneli hakkında söz söyledim. Çünkü uzun bir sürece varan bir şekilde BJK taraftar forumlarını hem takip ettim, hem de oralarda görüş yazdım, buna yazdığım görüşlere verilen yanıtları dikkate almam dahil.

Sonuçta bazı kavramların yanlış kullanıldığını da düşünüyorum. Premier Lig'de, La Liga'da ve Bundesliga'da maç izleme şansım oldu. Öncelikle dünya üzerinde rakibe, hakeme ve hatta kendi takım oyuncularına küfür etmeyen taraftar yok. Doğru mu? Değil ama bu böyle. Fakat bir performans için küfür etmekle (ki bu haklı veya haksız da olabilir) bir hak ihlaline tepki göstermek arasında bir penguenin Brezilya'daki yağmur ormanlarında yaşama şansı arasındaki kadar fark var. Elbette her oyuncudan yanlış çalınan penaltıyı dışarı atma şeklinde davranan Robbie Fowler erdemi beklemeyebilirsiniz (ilave bilgi: boşa çıktığında BJK taraftarı çok istedi kendisini fakat kokain sorunu vardı) ama bariz bir emek hırsızlığını da bu kadar kolay yapmamalısınız. Taraftarını da geçtim, GS yönetimi ve teknik ekibi maçtan sonra çıkıp sadece ve sadece evet doğru değildi ama maç içinde bunlar oluyor, diyerek olayı bu şekilde sahiplenmeseydi emin ol kimse buradaki ve her yerdeki platformlarda olduğu gibi konuyu GS camiasına mal etmeyecekti. Buna karşın ne oldu malumunuz: “Ben de olsam o pozisyona penaltı çalardım” dedi hazretin birisi.

Adsız dedi ki...

Bunadım iyice herhalde.

"Pascal hiçbir maçta rakibin emeği konusunda haksızlık yapmadı."

"2) Pascal hiçbir maçta rakibin emeği konusunda haksızlık yapmadı."

olacak.

Özür.

Adsız dedi ki...

Ekleme: Huseyin bu forumda admin değilim ama görüşlerini yazmanın ben dahil birçok BJK'li taraftarı mutlu ettiğine ve edeceğine inanıyorum.

Bu post'umun görüşlerindeki berraklığa engel olmaması dileğiyle.

Adsız dedi ki...

@huseyin

kardesim neyin tartismasini yapiyorsun yahu hala. besiktaslilarin hepsi akli basinda serefli adamlardir. gslilerin de eminim 95%i burakin yaptigini savunuyordur, he kocum he diyordur. benim tanidiklarimin hepsi boyle. bu bile kim serefli kim degil gosteriyor. hadi bas git simdi kendi bloguna.

Hakan

Adsız dedi ki...

@Hakan

Kendi bloğu diye birşey yok diye biliyor-dum. Blogspot herkese açık.

Katılır veya katılmazsınız, Huseyin'in sürekli yazması gayet önemli.

Yani dedi ki...

Özet olsun diye söylüyorum bazı maçlarda bir statta maç izlendiğinde sahada yuvarlanan küçük bir beyaz bez top arar gibi bakan miyop gözlerime rağmen görmeye çalıştığım pozisyonlarda-kapalı üstte- ne zaman "buna faul verilir mi?" serzenişinde bulunsam "ne verilir mi lan bizimki ayı gibi daldı işte" tepkilerini hiç de az duymuşluğum yoktur. Taraftar özellikle stattaki taraftar oyuncunun pozisyon haricindeki durumunu da çok rahat izleyebildiği için özellikle Nouma gibi çabuk sinirlenen oyuncularla ne kadar uğraşıldığını da gözlemleyebiliyor. O yüzden çoğu zaman taraftar sahadaki oyunun "hakkının verilmiş" olup olmamasını incelerken bunu yalnızca hakemden değil kendi oyuncusundan da bekler. Örneğin 2-0 yenildiğimiz Tottenham maçında 90. dakikada Gündoğdu'yu okumasının sebebi sahadakilerin gayret ettiklerini takdir ettiğindendir. Belki de orada kötü oynayıp 1-0 kazansa dahi bu denli bir destek verilmeyebilirdi. Önceki konuya dönecek olursak: Her ne kadar Nouma'ya gördüğü kırmızı kart dolayısıyla kızsa da onu o hale getiren kurnaz heriflere de kızdığı için maç dışında Noumaya yine hakkını teslim eder. Ama Burak eliyle topu alıp gol attığında sonrasında "o pozisyonun sıcaklığıyla hakem görmemiş ben olsam ben de gol derdim" de denmez. "Yine eliyle attı it" duyulabilecek bir tepkidir, ama gidip savunmanın anlamı var mıdır? Yoktur. Burak Yılmaz geçen seneki Trabzon Beşiktaş maçında kendi eline değen top için hakeme dönüp penaltı için koşmuş mudur? Koşmuştur. Evet gözleri miyop olsa da bir futbolcunun profil olarak nerede olduğu saha dışından hele ki kameralar yalnızca topu göstermiyorken daha iyi görülür.

Yani dedi ki...

Ayrıca basketbol takımının az çok belli bir kadrosu oluştu ve takım üç tane turnuvaya katılacak.
http://www.ligtv.com.tr/haber/kartal-3-turnuvaya-katiliyor

Rixos Cup'ta Efes, GS ve Banvit de var. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı kupası öncesinde takımı iyice bir görme fırsatını yakalayacağız. 12 Eylüldeki turnuva yayınlanacakmış da. 30 Eylül'de üstüste 4. kupayı(Cumhurbaşkanlığı) alma fırsatı var. Efes her ne kadar oldukça iyi bir kadro kurmuş olsa da rüzgarı kaybetmemek için önemli bir müsabaka, bu bir ay takım için çok kritik.

Hentbol takımının Şampiyonlar ligi ön elemesi için 8-9 eylülde Dinamo Minsk'le oynayacağı iki maç var. Türkiye'de çifte kupa almış hentbol takımımız umarım Şampiyonlar ligine katılamama talihsizliğini kıracak, tek olumsuzluk rakibimizin evinde oynayacak olmamız. Bir de tabii ki Oğuzhan Büyük 6 hafta takımdan uzak kalacak. Televizyonda gösterilecek mi bilmiyorum ama maçlar Misnk'te oynanacakmış.

(Bu iki konudan herhangi birisi sıkışmış gündemi açmak için adminlere de göz kırpar.)

Bir de voleybolda gençler avrupa şampiyonu olan milli takımın smaçörlerinden Şeyma Ercan'ı da bu vesileyle hatırlatmış olayım. Saygılarımla

Adsız dedi ki...

@Yani

Kapalı hakkında çok güzel bir post. Tebrikler.

Mete dedi ki...

Turk Medyasinin gs-fb uzerinden sanal buyukluk yarattigi bir kez daha ortaya cikmistir.Son 5 sezondur Sampiyonlar Liginde isimleri dahi gecmeyen mustakbel takimlarimiz. Gecen sene basit,tu-kaka Uefa kupasinda eledigimiz Dinamo Kiev ve Braga Sampiyonlar Liginde.

Adsız dedi ki...

Bizim tek sorunumuz ozguven ve hakem desteginin olmayisi. ozguven sorununu da atlattik gibi sikecilerle macimizdan sonra. su son bir haftada rakipleri gorunce sampiyonluga inancim bir kat daha artti.

BJK4EVER dedi ki...

@james sneijder

Sagbekte Hilbert var, yedegi Akgun ve Toraman. Oraya yabanci alirsak Hilbert'i yedek birakacak birisi olmali, bizim durumumuzda bu luks kacar. Yerli yedek sagbek olarak ise ortalikta alternatif yok, en azindan Akgun veya Toraman'dan bariz daha iyi olacak. Dusuk profilli genc sagbek alacaksak kendi Ridvan'imiz orada duruyor hala.

Solbek'e de transfere gerek yok bence. Ugur Boral orayi en azindan Turkiye icerisinde kotaracak bir adam. Daha saglam defansif birini istiyorsak Ersan ve Emre Ozkan duruyor, Escude de oraya kayabilir. Tabii aslinda Tanju var her iki bolge icin, ancak onun tamamen kadro disi kaldigini var sayiyorum.

Sag acik icin ise Olcay ve Holosko var. Turkiye ligi sartlari icin yeterli bence.

Forvet icin Cenk Tosun gelecekse gereksiz olur. Tek forvet oynayan bir takimiz, elimizde Batuhan ve Almeida var, Akyuz ve Holosko daha kanat oyuncusu oldugu icin saymiyorum. Cenk Tosun Batuhan ve Almeida'danm bariz ustun mu? Bence degil? Hem kalite hem derinlik anlaminda gereksiz olur bence.

Benim gorebildigim kadariyla takimin tek ciddi sikintisi orta sahadaki yaraticilik eksikligi. Yani top tasiyip iyi bir orta kesecek, uzaktan iyi bir sut atacak, mukemmel bir ara pasi verecek oyuncu yok. Olcay eh iste, Fernandes iyi ama o da tam bir 'Attacking Midfielder' degil, Holosko ise kalite anlaminda vasat ve her macta kullanilamaz. Bence Drenthe transferi ideal olur bizim icin, onu alip transferi kapatirsak sampiyonlugu son haftaya kadar kovalayacak bir takimimiz olur bence. Tabii 4-3-3/4-2-3-1 oynayacagimizi var sayarak soyluyorum bunlari, cift forvete gecersek durum degisir.

Adsız dedi ki...

@BJK4EVER

Drentheye gerek yok. gsnin gecen sene kadrosunda yaratici adam mi vardi? bu sene onlar avruapa ayagina takilacak biz devam edecez. kadro yeterli, yeter ki hakemler onumuze tas koymasin.

Murat

BJK4EVER dedi ki...

Nasil yoktu? Engin Baytar, Necati Ates, Emre Colak. Bu 3 oyuncu genel kalite olarak cok ust duzey oyuncular degil, ama kotu giden bir maci gerek orta mesafe bir sutla, gerek ara pasiyla, gerek adam eksilterek cevirecek oyuncular. Mesela Necati'nin gecen sene Ordu ve Sivas'a attigi golu bizde atacak 1 tane adam yok. Gecen sene Mersin deplasmaninda Engin'in Necati'ye attirdigi golu 1 kisi attiramaz bizde. Emre Colak kadar etkili sut ceken oyuncumuz yok maalesef Fernandes haric. Bu oyuncular ekstra katki saglayan oyunculardi ve sikisan maci cevirecek hareketleri yapabilen oyuncular oyuncu profili olarak
.
Bizdeki oyuncular kalite anlaminda bunlardan eksik degil, ama oyuncu tarzi olarak daha defansif, mucadeleci oyuncular, forvetlerimiz de safkan ceza alani golcusu Holosko haric.

Bizde 25 metreden guzel bir sutla gol atacak adam var mi? 2 oyuncu eksiltip mukemmel bir orta yapacak 1 tane oyuncu taniyormusun? Veya ilk 2 macimizda bunu yapan 1 tane oyuncu varmiydi? Ben goremedim. Holosko ve biraz Olcay ve Fernandes o profile giriyor, ancak Holosko istikrarsiz ve bos alan bulunca anca yapiyor bunlari, Olcay genel itibariyle kalite olarak yetersiz, Fernandes de anca duran toplarla.

Arti olarak GS'de Melo-Selcuk ikilisi asagi yukari 15 gol-15 asist gibi bir katki sagladi. Bizdeki 6 orta saha oyuncusunu toplasan anca oyle bir istatistik ortaya cikar, bu da fark yaratir.

Kalite anlaminda GS'den cok daha dusuk oldugumuzu dusunmuyorum, ama yaraticilik anlaminda bariz eksikligimiz var. Allah korusun yarin Fernandes ciddi bir sakatlik gecirse ve en az 1 ay sahalardan uzak kalsa lige 4 hafta sonra havlu atariz, bu bir gercek.

BJK4EVER dedi ki...

Vay arkadas. Adamlar 2 takimin elenmesiyle 3. torbadaki son takim oldu ite kaka, ustelik gidip 2. torbadan Braga 4. torbadan Cluj'u cektiler, ki Dortmund'un gelme sansi 1/2 idi. Biz olsak garanti 4. torbadan Dortmund, 2. torbadan Valencia veya City'i cekerdik Akaminko.

mh dedi ki...

gecmis olsun.cok iyi kura cektiler.hem maddi hem de prestij acisindan devir onlarin devri artik.maclar oynanmadan belli olmaz diyebilirsiniz ama oncesinde kime sorsan bu grubu seve seve kabul eder valla.uefa gruplarindan hallice bi grup..sans da yanlarinda adamlarin.bragayi cluju gectim fiksture gore manu maclari bile fergusonun rotasyonuna denk gelebilir.
bu arada ajaxin kura cekimine giden kafilesine yanlislikla bizim yonetimden biri karismis galiba ;)

Adsız dedi ki...

neyse en azindan bizim pektemeki sakatlamalari yanlarina kalmamis, ujfalusinin de bagi kopmus. 3 gune stoper alamazlarsa su gruptan bile 0 cekerler

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Gerçekten vay anasına sayın seyirciler. Son senelerde Avrupa'da hiçbişey yapmadan 3. torbaya dahil ol sonra git bu kurayı çek. FB çıksa G grubunda olacak, onda da 2 maçı saymazsak diğer gruplara göre ballı börek sayılır. Beşiktaş kesin D grubunda olurdu.

Kuralar, sakatlıklar, işler güçler, kesinlikle Hacıhüsrev'den ya da Esenler'den nefesi kuvvetli bir hoca bulmamız lazım.

Yan bilgi: 3 günde iyi bir defans bulmaları zor. İçerden farklı bölgelerden atama yapacaklar artık. Gökhan Zan hala kadroda gerçi :)

Adsız dedi ki...

Ya da Egemen FB yönetimine rest çekip ben de gavurum verin paramı filan diyebilir :)

emireri dedi ki...

torbaları ilk gördüğümde real, city ve dortmund çıkacak penaltıcılara dedim ama çıkmadı :) olan dortmund'a oldu.. :))

Adsız dedi ki...

@Galatasaray'a şikeci yazan adsız kardeş: Sanırım takımları karıştırdın. Bir futbolcusunun haksız bir penaltı alması takımı şikeci yapmaz azıcık akıllı ol.

@Yavşak diyen arkadaş: Yavşaklığın lüzümu yok.

@Pektemek'i sakatlamışlardı Ujfa da sakatlanmış iyi olmuş yazan adsız kardeş: Pektemek çimlere takılıp kendi kendine sakatlandı. İnsan sağlığının bile değerini ayırt edemeyecek kadar körleştiysen sana diyecek bişeyim yok.

Selçuk

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Marsilya
Fenerbahçe
Mönchengladbach
Ael Limassol

Fener'in grubu Gassaray'ın grubundan kat kat daha zor olmuş valla Uefa olmasına rağmen. Bariz dengesizlik var bu ŞL ve EL torbaları arasında bu kesin. Fener çıkabilir mi hiç kestiremiyorum açıkçası. Bayağı zor bir grup gibi gözüktü gözüme. Gerçi Meireles'i bitirdikleri söyleniyor,o zaman işler değişir. Bakalım göreceğiz.

Nedim

Adsız dedi ki...

Quaresma'yı isteyen tek takım bile yokmuş,bu saatten sonra da olmaz zaten. Yani ya yönetim tükürdüğünü yalayacak,affedecek ve Samet Aybaba takıma alıp mecburen oynatacak. Ya da bir sezon boyunca afedersiniz taşaklarını yaya yaya yatacak ve 3.7 milyon euro'sunun keyfini çıkartacak. Bakalım göreceğiz ne olacağını. Benim fikrim ne olursa olsun artık takıma alınmaması yönünde. Bu konuya gerçekten çok ciddi bakıyorum. Zaten yönetim şimdiye kadar dağlar kadar tutarsızlık örneği sergiledi,bari bu konuda 25 gr. kadar tutarlı olsunlar,razıyım.
Almeida'nın durumu bugün içinde netlik kazanacakmış. Gitmek istediği hepimizce malum. Eğer iyi bir bonservis gelirse satılacak,gelmezse kiralık gönderilecek. Zaragoza,Deportivo ve Espanyol çok ciddi ilgileniyormuş diyolar. Bakalım ne olacak onun akıbeti,bugün belli olur. Açıkçası ben gitmesine hiç mi hiç üzülmem,beğenmediğim bir forvet.
Fernandes'inde mutsuz olduğu ve gitmek istediğini biliyoruz fakat istenen bonservis haklı olarak 15 milyon euro dolaylarında ve şimdiye kadar bu yaz boyunca onunla yakından ilgilenen Tottenham ve Liverpool onun yerine adam aldılar Nuri ve Dembele'yi. Başka bir takıma gidecek mi bilemiyorum. Fakat ben ne olursa olsun takımda kalması ve bir şekilde tekrar mutlu edilmesi,motivasyon aşısı yapılması taraftarıyım nasıl olacaksa. Çünkü Eğer Fernandes giderse en iyi hemde açık ara en iyi oyuncumuzu kaybedeceğiz,hemde bu kalan kısa sürede onun gibi bir oyuncuyu bulmak çok çok zor olacaktır. Korkum şu ki Fernandes bugün-yarın ayrılsın ve o çığırtkan taraftarında baskısıyla geri adım atılıp Quaresma takıma alınsın. Bu tüm dengeleri bozar bence,hiç istemem böyle birşey olmasını.
Şuanda görüştüğümüz forvetler Chamakh,Mevlüt ve Carlton Cole'muş. Açıkçası ben Chamakh'ı hiç istemediğimi belirtmek istiyorum. Maliyet filan değil huzursuzlandığım konu. Bende, gelirse bile Türkiye ligini hiç takmayacak ve akabinde hiç başarılı olamayacakmış gibi bir hava uyandırıyor Chamakh,umarım Malaga ile anlaşır bugün. Mevlüt'ü yabancı kontenjanını zorlamaması nedeniyle isterim,beğendiğim de bir forvet. Fakat Türk olmasına rağmen Türkiye liginde hiç oynamadı ve Nihat gibi bir sıkıntı yaşayıp harcanmasından korkuyorum. Belki kötü,antipatik bir teori bu fakat gerçekleşme ihtimali kuvvetle muhtemel olabilir. Carlton Cole ise bu 3 isim arasında en çok istediğim forvet. Gerçekten çok beğeniyorum Cole'u ve Ertuğrul Sağlam zamanında adı bizle anıldığında da çok heyecanlanmıştım fakat olmamıştı sağolsun Ertuğrul hocamız yüzünden. Kendise Cole'dansa çakma Higuain'i getirmeyi yeğlemişti. Umarım alırız yani Carlton Cole'u. Bize çok büyük değer katar bence,gol yollarında Almeida'dan çok çok daha alternatif barındıran bir oyuncu fizikleri hemen hemen aynı olmasına rağmen. Tek numarası ortalara gelen kafa vurmak değil yani. Bakalım hayırlısı.
Aurelio'nun klübü iflas için şikayet etmesi olayına girmek bile istemiyorum. Tamam paranı hukuki yollardan isteyebilirsin ama klübün iflasını istemekte sana kalmadı yani. Ayıp.

Nedim

Adsız dedi ki...

C: Gasper Vidmar-Transfer-Transfer
PF: Damir Markota-Cevher Özer-Barış Hersek
SF: Vladimir Dasic-Serhat Çetin
SG: Patrick Christopher-Muratcan Güler-M.Ali Yatağan
PG: Curtis Jerrells-Tutku Açık-Can Akın-Kartal Özmızrak

Bundan yaklaşık 20 gün önce de bir değerlendirme yapmış ve yukardaki gibi bir saha içi dizilişi yapmıştım tüm mevkiilere göre. O zamanla bu zaman arasında PG'de bir değişiklik olmadı,şu doluluğa göre olamazda zaten. Bu yüzden PG hakkında düşündüklerimi tekrar etmeye gerek yok. SG'de ise aslında isim,sayı,transfer olarak bir değişiklik yaşanmadı fakat daha Bismillah ilk antremanda Mehmet Ali bileğini kırıp devre dışı kaldı. Bu canımı sıktı biraz. Orada şuan oynayabilecek 2 oyuncu Christopher ve Muratcan var. Bu çapta bir yönetimin ve bu çapsızlıkta sınır tanımayan basketbol yöneticimizin bunu akıl edebileceğini pek sanmıyorum fakat eğer olurda bir yerden eserse uzun sezon için rotasyona katılabilecek,maliyeti düşük genç bir SG alabilirlerse gayet güzel olabilir takım adına. Tabi bu sadece bir temenni.SF olarak bundan 20 gün civarı önceki değerlendirmemde Transfer-Serhat Çetin-Gerekirse Transfer yazdığımı hatırlıyorum eğer hafızam beni yanıltmıyorsa. Gerekirse transfer yani 3. alternatifin alınmayacağı artık gün gibi ortada. Bu yüzden Dasic'i değerlendirirsem şöyle, ben Serhat Çetin'in bu sezon özellikle Euroleague'de ilk 5 çıkacak seviyede bir oyuncu olduğuna inanmıyordum bu yüzden oraya transfer yapılması gerektiğini belirtmiştim. Bu kesinlikle Serhat'ın kötü oyuncu olduğu,veya şuan milli takımda yaptıklarını göz ardı ettiğim anlamına gelmemeli. Euroleague çok farklı bir olay. Serhat çok iyi bir alternatif sunacaktır orada. Dasic'i Roma'da pek izlemedim fakat Real Madrid döneminden biliyorum kendisini sıkı bir ACB takipçisi olmamdan dolayı. normalde PF oyuncusudur fakat takım yapısından dolayı orda da çoğunlukla oynadı ve bizdede büyük ihtimalle PF'de Markota olduğu için SF oynayacak. Skorer bir oyuncu öncelikle. Şutör forvet rolünün hakkını sonuna kadar verecektir diye inanıyorum,iyi bir oyuncu. Önceki değerlendirmemde Gelabale tarzı daha Euroleague çapı bir oyuncu tercih ederdim fakat mevcut şartlarda alınabileceklerden en iyisi bence.PF bölgesinde bir değişiklik olmadı o zamandan bu zamana -ki bu dolulukta olmazda zaten PG için söylediğim gibi. Markota güvenilmesi gereken,iyi bir oyuncu.
Gelelim en can sıkıcı mevkii olan Center'a. Vidmar'ın sözleşme şartları bir yana geçen 20 günlük sürede önceki yazımda ısrarla söylediğim Euroleague kalitesinde bir C alınmadı. Üstüne üstlük şuanda Vidmar ilk C durumuna gelmiş aldığım bilgilere göre. Çok yazık gerçekten. Bundan sonra bırakalım çok kaliteli centerı,alınabilirse 1-2 tane 'Vidmar alternatifi' Türk yada yabancı center alınacak ve transfer kapatılacak tahminimce. Ne bileyim kısa pozisyonlar (PG-SG-SF) hiç fena olmadı,hatta yeterli bile diyebiliriz (O zamanda söylemiştim,Jerrells'ı içime sindiremiyorum.Keşke Solomon'la anlaşılabilseydi. ) Fakat geçen sezonki Erceg-Ersin-Bonsu uzunlarından sonra Vidmar ve henüz alınmayan 1-2 gereksiz uzun insanın canını sıkıyor.
Yinede Euroleague'i,öncesinde de katılacağımız hazırlık turnuvalarını ve cumhurbaşkanlığı kupasını çok merak ediyorum. Saha içinde nasıl bir takım olacağımızı merak ediyorum. Herşeyden önce ne olursa olsun Erman Kunter çok heyecanlandırıyor beni. Şu 'mütevazı' kadroyla maalesef ki maalesef Euroleague'de en fazla içeride 1-2 maç koparabiliriz (o da Erman Kunter'in üstün koçluk bilgisiyle) fakat ben gerek cumhurbaşkanlığı kupası olsun,gerek Türkiye kupası olsun,gerekse de Ligde final oynayabilmek olsun umutluyum. Lig için Fenerbahçe gerçekten herşeyiyle çok alternatifli ve mükemmel bir kadro kurdular ve bence bu sezon ligde şampiyon olup,Euroleague'de cidden F4 yapabilirler. Fakat GS ve özellikle Efes'in abartılmaması gerektiğini düşünüyorum. Eğer Fener'le çeyrek yada yarı finalde eşleşmezsek bu kadroyla da gayet tabii final oynayabiliriz Erman Kunter ile birlikte.

Nedim

Adsız dedi ki...

'C: Gasper Vidmar-Transfer-Transfer
PF: Damir Markota-Cevher Özer-Barış Hersek
SF: Vladimir Dasic-Serhat Çetin
SG: Patrick Christopher-Muratcan Güler-M.Ali Yatağan
PG: Curtis Jerrells-Tutku Açık-Can Akın-Kartal Özmızrak' tabii bu kadro Euroleague için. Malum ligdeki yabancı sınırı 3+2. Ona göre başlangıç 5'leri için kombinasyonları oluşturacaktır Erman Kunter,fakat Euroleague'de bu 5'le başlayacağımızı düşünüyorum maçlara.

Nedim

Maxim Tsigalko dedi ki...

@Nedim,

Can Akın 2 numara oynayabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle oraya transfer yapılmadı büyük ihtimal zaten.

Ben de daha önce yazmıştım pivot pozisyonumuzda çok ciddi bir sıkıntı var. Kim kaldı şuanda bilmiyorum ama yukarda Cemal Nalga'nın Banvit'ten ayrıldığını söylemişti bi arkadaş. Ama o da ancak 3. pivot olur. Oraya ne yapacaklar çok merak ediyorum.

Adsız dedi ki...

@Wruce Bills

Evet normalde Can Akın'ın normalde SG'de oynayabilmesi lazım fakat çok ciddi bir sakatlık geçirdi ve geçirdiği sakatlık onu hız,fizik olarak baya geriye götürecek cinsten olduğunu okumuştum bir yerde. bu yüzden sırf PG için yazdım Can Akın'ı,yoksa haklısın yani abi PG-SG rahatlıkla çıkarabilecek bir oyuncu.

Aynen. Cemal Nalga ancak ve ancak 2.-3. pivot olabilir şu aşamada. Cidden sınıfta kaldığımız tek mevkii pivot,kısmende oyun kurucu. Özellikle daha önce de belirttiğim gibi benim bir takımda en iyi gördüğüm,en önemsediğim mevkii Center. Bu konuda büyük hayalkırıklığına uğradım yani. Vidmar 1. pivotumuz konumuna geldi şuan ve öyle devam edecek gibi. Euroleague için çok yetersiz bir durum.

Nedim

Adsız dedi ki...

'Evet normalde Can Akın'ın normalde'

Bazen böyle hatalarım olabiliyor aynı kelimeyi kullandığımı unutup gereksiz şekilde bir daha kullanmak gibi. Özür dilerim bu ve bundan sonrakiler için.

Nedim

BJK4EVER dedi ki...

Rotasyon olarak genis ama kalite olarak dusuk takimin mevcut hali, hele Vidmar yerli olamazsa isimiz cok cok zor olur. Bilmiyorum, ama guard cok cok onemli ve su an oradaki 3 adami da toplasan bir Arroyo, Mccallebb, Farmar, Gordon etmez bence. Jerrels yerine daha kaliteli bir adam tercih edilebilirdi. SG eksikligine katilmiyorum, Serhat ve Can da orada oynayabilecegi icin sikinti olmaz, zaten Mehmet Ali'nin alacagi sure cok kisitli olacakti, onun sakatligi pek onemli de degil.
Su an olabilecek en iyi sey Vidmar'in yerli olup iyi bir yabanci 5 numara gelmesi. Ama bu sampiyonluk mucadelesi icin yeterli olur mu? Emin degilim
Bayan basketbol takimi da ligden cekilmis. Dogrusunu yapmis yonetim, kimsenin ilgilenmedigi ve Besiktas'a sportif veya ekonomik getirisi olamayacak bir bransti zaten, kapatilmasi isabet olmus.

Adsız dedi ki...

'Rotasyon olarak genis ama kalite olarak dusuk takimin mevcut hali'

Geçen sene;

C: Pops Mensah-Bonsu
PF: Zoran Erceg
SF: Serhat Çetin
SG: David Hawkins
PG: Carlos Arroyo

Şuan;

C: Gasper Vidmar
PF: Damir Markota
SF: Vladimir Dasic
SG: Patrick Christopher
PG: Curtis Jerrells

@Bora

Gerçekten şuanki kadro ile geçen seneki kadroyu karşılaştırdığımızda arada değil dağlar; gezegenler,güneşler,galaksiler kadar fark var. Ama maalesef senin söylediğin gibi yönetim 6.5 milyon euro konusunda alenen yalan söylemiş ve tahmin edilen bütçe aşağı yukarı 3.5 milyon euro. E bu bütçeylede ancak yukarıdaki gibi bir kadro oluşturulabilir ancak. Maalesef.
'Bilmiyorum, ama guard cok cok onemli ve su an oradaki 3 adami da toplasan bir Arroyo, Mccallebb, Farmar, Gordon etmez bence. Jerrels yerine daha kaliteli bir adam tercih edilebilirdi.'
Guard konusuna katılıyorum. Tamam bu kısıtlı bütçeyle Arroyo çapında bir adam getiremezsin fakat senin Euroleague guard'ın Jerrells olmamalı. Önceden belirttiğim gibi keşke en azından Solomon'u alsaydık,o da heralde aşırı abuk bir maaş istemiş olmasa gerek. McCalebb Avrupa'nın en iyi 2-3 guard'ından biri,zaten biz ve bizim gibi takımlardan kimseyle karşılaştırmak ona hakaret olur. Farmar konusunda hep söylüyorum abi,bu adamı kesinlikle gözünde büyütme. Ha tamam Jerrells'tan fersah fersah üstün bir PG'dir fakat Bo ile aynı metinde Farmar'ı yazmak ona ayıp olur sadece :) Gordon'ı ise göreceğiz. Bence GS öyle bir PG tercih ederek hata yaptı fakat bakalım. Şimdiden 'kıskanıyor' vs. gibi sinir bozucu yorumları görmenin lüzumu yok buraya giren bazı gs'li arkadaşlardan :)
SG konusunda kesin gerekli demedim zaten transfer abi. Mehmet Ali'nin de sakatlanmasıyla belki geleceğe yatırım olarak genç,yetenekli,maliyeti düşük bir SG alınırsa yararımıza olur demiştim. Yanlış anlaşıldıysa özür dilerim.
Bence şampiyonluk mücadelesi vereceğiz ne olursa olsun eğer ki Fener çeyrek yada yarı finalde karşımıza çıkmazsa eşleşmelere göre. Dediğim gibi GS iyi fakat çok çok iyi değil FB kadar. Efes ise herzamanki rutin transfer dönemini geçirdi parayı çarçur ederek. Oktay Mahmuti sistem koçu filan tamam ama elinde onun sistemine göre bir yapı oluşmadı bence. GS ve Efes'i fazlaca gözümüzde büyütmemek lazım.
Bayan Basketbol takımının kapatılması da beklenen birşeydi. Açıkçası benimde pek takip etmediğim,yine açıkçası pek takip etmek içimden gelmediği bir branşımız,beni de pek etkilemedi bu olay.

Nedim

strwind dedi ki...

Az biraz resmi siteye bakın arkadaşlar mesut urgancılar bu yıl basketbolda transfre harcanan paranın 3.7 milyon dolar olduğunu söyledi 3-4 gün oluyo.Geçen senenin yarısı kadar yani.Geçen seneki adamlara tutmaya çalışsak 10 milyonu geçik harcamamız lazımdı oyuncular 1 yıllık anlaşılınca böyle oluyor işte.

Yorum Gönder

Ara