2 Temmuz 2012 Pazartesi
Şike Davası Sonlandı
Türkiye'deki her olayda mutlaka insanların etrafında siyah ve beyaz olarak kümelendiği bir gri alan mevcut oluyor aslında da, bu şike davası kadar her kanaatin 3-5 ama ile desteklenmesi gereken bir vakaya uzun zamandır şahit olmamıştım ben.
Öncelikle şunu belirtmek şart: Türkiye'de hiçbir zaman bu tür siyasi olan/algılanan davalarda yargı mekanizması doğru dürüst işlemedi. Şike davası ne ilk, ne de son. 12 Eylül'den sonra oluşturulmuş kurumsal yapıda, DGM'lerle, TMK'larla, ÖYM'lerle, Anayasa Mahkemeleriyle binbir garipliğe tanık olduk. O yüzden, herhangi bir dava sonucuna itibar etmemeyi seçen herkesi anlayışla karşılarım.
Şike davası da yürütülüş açısından şaibeliydi. Telefon konuşmaları haricinde doğru düzgün bir delil sunulamadı. Para transferi gibi konularda bir iz bulunamadı. Savcının iddianamesi olduka teorik düzeyde kaldı. Sanki esas yargılamayı kamu gözünde yapmak misyonu varmışçasına, basın yoluyla bir itibarsızlaştırma yoluna gidildi (diğer davalarda da yer yer olduğu gibi) Beşiktaş açısından baktığımızda, ben Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun şike yaptığına dair ciddi bir emare de göremedim, bulan varsa yorumlara eklesin.
Tabii hukuki yargılama ile vicdani yargılama bambaşka mevzular. Tayfur Havutçu'nun bütün bu süreçteki vurdumduymazlığı -Serdal Adalı'nın tam tersine- beni yeterince sinir etmiş ve Beşiktaş'ın Hiçbir Şeyi Tayfur Havutçu başlığıyla da özetlemiştim zaten bu rahatsızlığımı.
Şimdi ne olacak, bilinmez. Ama çok üzücü bir netice var ki, Beşiktaş'ın adı tamamen menajer-yönetici işgüzarlığından ötürü bir şike skandalıyla anılacak, hüküm verildi. Yargıtay da onaylarsa -ki bu süreç uzun sürecektir-, böyle bir kara sayfamız olacak. Ben rahatlamak için bunu Sinan Engin - Alaattin Çakıcı - Sedat Peker üçgeninde dönen işlerin diyeti olarak görüyorum mesela.
İşin en üzücü yanı ise, bütün bu süreç sonunda "evet, Türk futbolu daha temiz artık" diyemememiz. Tıpkı Ergenekon sürecinde olduğu gibi, iyi bir çıkış noktasından alakasız yerlere gelindi şüphesi, kimi aktörlerin tutarsız biçimde ceza alması/cezasız kalması vs. beni rahatlatmaktan öte futboldan daha da soğuttu.
Hakkımızda hayırlısı.
Öncelikle şunu belirtmek şart: Türkiye'de hiçbir zaman bu tür siyasi olan/algılanan davalarda yargı mekanizması doğru dürüst işlemedi. Şike davası ne ilk, ne de son. 12 Eylül'den sonra oluşturulmuş kurumsal yapıda, DGM'lerle, TMK'larla, ÖYM'lerle, Anayasa Mahkemeleriyle binbir garipliğe tanık olduk. O yüzden, herhangi bir dava sonucuna itibar etmemeyi seçen herkesi anlayışla karşılarım.
Şike davası da yürütülüş açısından şaibeliydi. Telefon konuşmaları haricinde doğru düzgün bir delil sunulamadı. Para transferi gibi konularda bir iz bulunamadı. Savcının iddianamesi olduka teorik düzeyde kaldı. Sanki esas yargılamayı kamu gözünde yapmak misyonu varmışçasına, basın yoluyla bir itibarsızlaştırma yoluna gidildi (diğer davalarda da yer yer olduğu gibi) Beşiktaş açısından baktığımızda, ben Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun şike yaptığına dair ciddi bir emare de göremedim, bulan varsa yorumlara eklesin.
Tabii hukuki yargılama ile vicdani yargılama bambaşka mevzular. Tayfur Havutçu'nun bütün bu süreçteki vurdumduymazlığı -Serdal Adalı'nın tam tersine- beni yeterince sinir etmiş ve Beşiktaş'ın Hiçbir Şeyi Tayfur Havutçu başlığıyla da özetlemiştim zaten bu rahatsızlığımı.
Şimdi ne olacak, bilinmez. Ama çok üzücü bir netice var ki, Beşiktaş'ın adı tamamen menajer-yönetici işgüzarlığından ötürü bir şike skandalıyla anılacak, hüküm verildi. Yargıtay da onaylarsa -ki bu süreç uzun sürecektir-, böyle bir kara sayfamız olacak. Ben rahatlamak için bunu Sinan Engin - Alaattin Çakıcı - Sedat Peker üçgeninde dönen işlerin diyeti olarak görüyorum mesela.
İşin en üzücü yanı ise, bütün bu süreç sonunda "evet, Türk futbolu daha temiz artık" diyemememiz. Tıpkı Ergenekon sürecinde olduğu gibi, iyi bir çıkış noktasından alakasız yerlere gelindi şüphesi, kimi aktörlerin tutarsız biçimde ceza alması/cezasız kalması vs. beni rahatlatmaktan öte futboldan daha da soğuttu.
Hakkımızda hayırlısı.
Etiketler:semioticus,serdal adalı,Shelbyl,Şike,Tayfur Havutçu
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...5 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...6 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...7 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...8 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...10 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...10 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...11 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...11 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avu...11 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189512 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...12 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...12 yıl önce
-
-
1 Yorum:
Yasadıgımız cevrede sizin gibi insanların da oldugunu bilmek mutluluk verici; gürcan ulusoy, shelbyl ve borges. tek anlayamadıgım sey var sizlerle ilgili, o da anlasılacak bisey degil sanırım, gönül işi. bu igrenc ulkede takım tutma isini hala nasıl beceriyorsunuz? ustune bi de bunlarla ilgili yazmak, aman aman. ben o kadar sevemedim herhalde galatasarayı, 1.5 sene once bıraktım desteklemeyi. aslında daha once yapmam gerekirdi, sami yende hasan sas ın ıslıklandıgı gun. sakatlıktan cıkmıs, 90. dakikada sahaya girmis galatasaray efsanesini ilk pas hatasında ıslıklayan insanlarla hicbir yerde, hicbir sekilde ortak paydam yok diye dusunmeliydim.