27 Nisan 2012 Cuma
Biz Verdik, Er'ler Aldı: Beşiktaş Finalde
Çok çok acayip bir maç izledik.
Avrupa basketbolu için detaylı bir istatistik tutan platform olmadığından -ya da varsa da ben bilmiyorum- bu karşılaştırmayı NBA ile yapmak durumundayım: Son 25 senede, bütün NBA maçlarında %31.5 ya da daha az şut yüzdesi ile oynayıp maç kazanan takım sayısı 16. Bu maçlarda rakibin %36.1 ya da daha fazla şut yüzdesiyle oynadıklarını da sayarsak, sayı 7'ye düşüyor. Ve bu maçların hiçbirinde, ama hiçbirinde kazanan takım %13.3 ile üçlük atmamış, en az %25 ile oynamışlar.
Bu maçta, boyalı alan dışındaki şutlarda isabetimiz 5/28 idi. Böyle vahim bir durumda, ancak rakip takımı top kayıplarına zorlayarak ve ribauntlarda bir üstünlük sağlayarak maçı kazanmamız söz konusu olabilirdi, ve biz de onu yaptık, tam 22 tanesi hücum olmak üzere 50 ribaunt çektik, rakibi 14 top kaybına zorladık. Ve bu 11 daha fazla ribaunt ile 7 daha az top kaybı maçı getirdi.
Maçın genelinde bir-iki boş dış şut vermek ve pick and roll kaçırmak haricinde savunmamız oldukça iyiydi, hücumda da 4. çeyreğin önemli bir bölümü haricinde oldukça mantıklı işler yaptık. Ama bu kötü istatistiklerle, ve bu kadar kaçan boş şut ile maçın zora girmesi normaldi.
İki adet kahramanı var bu maçın: Ersin (8s, 13r) ve Erceg (17s, 9r) (başlıktaki iğrenç Fotomaç usülü kelime oyununun kaynağı da bu) Erceg hem kritik anlarda çektiği hücum ribauntlarıyla, hem de aldığı tam 9 faulle skor anlamında dağılan takımın yükünü çekti. Maçın sonlarına doğru yaptığı iki akıllı faulle de Szolnoki'nin momentumla oyun kurmasını engelledi. Ersin de savunmadaki efektifliği, ve yaptığı maçı bitiren blok ile övgüyü hak etti, ki maç sonunda +13 gibi bir değer vardı hanesinde. (Aslında double-double yapan Bonsu'yu da bu listeye dahil edebilirdim, ama üst üste yaptığı saçma iki faul ile 3. çeyrekte faul problemine girmesi göz ardı edilemez bir hata idi. Keza Arroyo da maçın sonlarında çok iyi hücum opsiyonları kullandı, ama bana maçta "Lan kaç tane üçlük attın kariyerinde?" diye azamiyetle sordurmasını hazmedemedim daha.)
Netice itibariyle hücumda azamiyetle saçmaladığımız bir maçı, savunmadaki etkimiz ve panyadaki üstünlüğümüz ile kazandık. Finaldeki rakibimiz henüz belli değil, fakat içeride bu kadar rahat at koşturmamıza izin vermeyecek bir takım gelirse, işimiz zor olacaktır.
Avrupa basketbolu için detaylı bir istatistik tutan platform olmadığından -ya da varsa da ben bilmiyorum- bu karşılaştırmayı NBA ile yapmak durumundayım: Son 25 senede, bütün NBA maçlarında %31.5 ya da daha az şut yüzdesi ile oynayıp maç kazanan takım sayısı 16. Bu maçlarda rakibin %36.1 ya da daha fazla şut yüzdesiyle oynadıklarını da sayarsak, sayı 7'ye düşüyor. Ve bu maçların hiçbirinde, ama hiçbirinde kazanan takım %13.3 ile üçlük atmamış, en az %25 ile oynamışlar.
Bu maçta, boyalı alan dışındaki şutlarda isabetimiz 5/28 idi. Böyle vahim bir durumda, ancak rakip takımı top kayıplarına zorlayarak ve ribauntlarda bir üstünlük sağlayarak maçı kazanmamız söz konusu olabilirdi, ve biz de onu yaptık, tam 22 tanesi hücum olmak üzere 50 ribaunt çektik, rakibi 14 top kaybına zorladık. Ve bu 11 daha fazla ribaunt ile 7 daha az top kaybı maçı getirdi.
Maçın genelinde bir-iki boş dış şut vermek ve pick and roll kaçırmak haricinde savunmamız oldukça iyiydi, hücumda da 4. çeyreğin önemli bir bölümü haricinde oldukça mantıklı işler yaptık. Ama bu kötü istatistiklerle, ve bu kadar kaçan boş şut ile maçın zora girmesi normaldi.
İki adet kahramanı var bu maçın: Ersin (8s, 13r) ve Erceg (17s, 9r) (başlıktaki iğrenç Fotomaç usülü kelime oyununun kaynağı da bu) Erceg hem kritik anlarda çektiği hücum ribauntlarıyla, hem de aldığı tam 9 faulle skor anlamında dağılan takımın yükünü çekti. Maçın sonlarına doğru yaptığı iki akıllı faulle de Szolnoki'nin momentumla oyun kurmasını engelledi. Ersin de savunmadaki efektifliği, ve yaptığı maçı bitiren blok ile övgüyü hak etti, ki maç sonunda +13 gibi bir değer vardı hanesinde. (Aslında double-double yapan Bonsu'yu da bu listeye dahil edebilirdim, ama üst üste yaptığı saçma iki faul ile 3. çeyrekte faul problemine girmesi göz ardı edilemez bir hata idi. Keza Arroyo da maçın sonlarında çok iyi hücum opsiyonları kullandı, ama bana maçta "Lan kaç tane üçlük attın kariyerinde?" diye azamiyetle sordurmasını hazmedemedim daha.)
Netice itibariyle hücumda azamiyetle saçmaladığımız bir maçı, savunmadaki etkimiz ve panyadaki üstünlüğümüz ile kazandık. Finaldeki rakibimiz henüz belli değil, fakat içeride bu kadar rahat at koşturmamıza izin vermeyecek bir takım gelirse, işimiz zor olacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...3 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...3 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...6 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.8 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...8 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...9 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...10 yıl önce
-
-
6 Yorum:
Maçın en güzel anı altyazıda İbrahim Altınsay haberinin geçmesiydi. Bu arada başlık öyle olmayaymış iyiymiş :) yoksa post on numara yanlış anlama olmasın..
Yazı güzel.. Erceg ve Ersin'i tasvir eden iki cümlede de Ersin yazıyo, ilki Erceg olacak sanırım..
Buraya kadar gelmişken almalıyı kupayı..
maça ve oyuna bakış açısının farklılığı ve doğruluğu, aynı zamanda (amiyane tabirle) bakmakla görmek arasındaki fark yazıda cidden çok belirgin.
bir tarafta erceg'in hücum faul alışı ve oradan bulduğu sayılardan, haklı olarak, övgüyle bahsedilirklen maç yorumcuları (sayıları atıyorum) erceg 10 sayı attı; ama 8'i faulden diyorlardı.
takımın skor bulmakta zorlandığı kritik anlarda (ki bizim için maçın geneli böyle geçti) oyunu zorlayan, atamazsam faul alır kolay sayı bulurum diyebilen oyuncuların öneminin ve basketbol zekasının hak ettiği kıymeti bulduğunu görmek güzel. en basitinden paul pierce bu özelliğiyle övgü alır; ancak bizim yorumculuar bunu (aklınca) yerer.
beni finale dair endişelendiren tek nokta takımın poziyson bulmasına rağmen skor üretmekte zorlanması. (ninja kaplumbağamız dg hawkins'in maçın başında kaçırdığı kolay şutlar bunun habercisiydi zaten.) amatör şubelerin kulübe bir getirisi yok, gerekirse kapatılsın diyenlere de selam olsun.
son olarak; bi asist time vardı, o nooldu?
@tearkan
Yorumcular cidden bunu yerdi mi yahu? Ben kacirmisim, yuh yani.
Yalniz son soru isabetli, hakikaten asisttime nerede, ses ver abi :)
başka bir forumda yazdığımı izninizle paste ediyorum.
elan chalon agresif bir ekip. amerikalılarının yanı sıra fransız yapılmış afrikalı oyuncuları da var. beşiktaş'ın oyun yapısı maç içinde zamanla oturan cinsten. bunda coach'un oyun okuma becerisi büyük faktör. ancak bu defa sıkıntı chalon'un ilk dakikalardan itibaren fark yapmaya çalışacak olması. olaj maçında geriden gelmek nispeten zor olmadı ama bu defa kolay olmayabilir. oturduğumuz yerden konuşmak doğru değil, ancak bence ilk dakikalarda yapılacak savunma çok önemli. hoca rakibi inceledik çözdük diyor. inşallah.
Kelime oyunu olmayaydi iyiydi. Bu takima kupa yakisir ama asil onumuzdeki sene onemli. Milangaz veya baska bir sponsor bulunmali ve bu kadronun antrenor dahil muhafaza edilmesi lazim ve 2 3 yerli takviye ile cok iyi oluruz zaten, sureklilik olmadiktan sonra bu seneki basarinin da onemi kalmaz.