.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

26 Mart 2012 Pazartesi

Maç Yazısı: İBB - Beşiktaş

Uzun zamandır, sebebini blogda da anlattığım üzere, lig maçı izlemiyordum. Haftasonu gerçekleşen seçimin ve resmen başlayan dönemin yüzü suyu hürmetine açtım maçı, başından sonuna izledim. İyi de yaptım, özlemişim.

Öncelikle geçmişe dair bir itirazım olacak. Pektemek hep böyle oynuyorduysa ve de buna karşın Almeida denen ağaca ısrarla forma verildiyse, Almeida'yı bu takıma musallat edene kaç bela varsa okuyayım. Oh.

İşin taktiğini tekniğini benden daha iyi yazanlar var, ben zaten genelde istikrar ve kıyas üzerinden yazdığım için elimde yeterince veri de yok, o yüzden gördüklerimi/düşündüklerimi madde madde yazayım.


- Egemen sol bekte sırıttı, pozisyonunu yadırgadığı belliydi. Bu takımın Hilbert - Egemen - Sivok - İsmail dörtlüsü orada değilse insanlar ayak ve el tırnaklarını yiyecektir, şüphesiz. Toraman formsuzdu, ikinci golde bileti sadce ona kesmek istemiyorum ama biraz daha uyanık olsa belki 1.5 puan bizimdi.

- Fernandes. Son 10 dakika düştü, ama onun haricinde mükemmeldi. Hatta heceleyerek yazayım: mü-kem-mel. İlk golde çaldığı top, ikinci golde defansın belini kırması, Rızvan'ı kaç metreden gelip geçmesi, attıkları, çaldıkları, koştukları... Of of of. Rajon Rondo'yu izliyormuşçasına zevk aldım.

- Fernandes demişken, şunun altını çizelim. Koşan olmayınca, atılan pasın kıymeti yok. Bugün Fernandes'in paslarına koşan Hilbert, Pektemek vs. vardı mesela.

- Burak Kaplan ve Mehmet Akyüz'ü bir maçla yargılayamam, ama şu an hiçbir ışık almadım. Bebe bu güçsüz haliyle bile fiziksel bir varlık hissettiriyor, ama sahalardan çok uzak kaldığı belli.

- Carvalhal'ın oyuna müdahalesi gene geç kaldı. Özellikle 2. golü attıktan sonra belli bir süre fiziken ezildik resmen. Ne zamanki Türkiye Ligi'nde maç anlatan spikerler "çok zevkli maç!!!" diye kendinden geçse bilirim ki ortasahalar çökmüş, bugün de öyle oldu. Hoş, yedek kulübesine bakınca Carvalhal'ın çok da opsiyonu olduğu söylenemezmiş.

Kırılma Anı: Bu maç için bunu seçmek kolay. Veli'nin kaçırdığı gol, döndü kalemizde gol oldu.

Maçın Oyunu: Çok var da, golle sonuçlandığı için Fernandes'in topu çalışı ve Pektemek ile verkaçı buraya yazılır.

Maçın Adamı: Taraftarın da tezahürat ettiği üzere, Manuel Fernandes.

Maçın Enstantanesi: Topa dokunmasına karşın hem faul, hem de sarı kartla cezalandırılan Hilbert'in isyanı.

Not: Fotoğraf Milliyet Gazetesi internet sitesinden alınmıştır.


20 Yorum:

BJK4EVER dedi ki...

Necip ve ALves kadroda degilmiydi?

enorton dedi ki...

Adam play-off a kalmakla övünüyor şuanda, deliricem yemin olsun. Schusteri hiç beğenmezdim çok eleştirdim ama adam büyük düşünen birisiydi. Sözleşme yapılırken prim maddelerini okumuş ve UEFA kupasını alırsak prim ne kadar yazmamışsınız demiş. Diğer tarafta da geçen seneden çok puan topladık, playoffa kaldık diye övünen bir adam. Şampiyonluk sonrası takımı 4. yaptı Denizli'yi kovduk, şimdi 4. olmakla övünen adamlar var başımızda. Akşam akşam çok sinirim bozuldu...

BJK4EVER dedi ki...

Olsun. Kadromuz yetersiz. Istikrar sart. Carlos guzel seviniyor. Yola devam.....

Mayor dedi ki...

Almeida yorumu disindaki tum yorumlarina katiliyorum. Almeida'ya agac demen icin hicbir sebep olmadigi gibi Pektemek'de bu macta kendisinden bekleneni yapti daha fazlasini degil.
Almeida hemen hemen her mac asist yapip golde atiyor ama nedense onun yaptiklarini herkes yapardi canim deniliyor bunu anlamiyorum.

~Poseidon~ dedi ki...

Ben Ernst'e takmis durumdayim bugun. Sahada cok sican adam vardi. Evet ama bugun sahada sadece 1 tane vurdum duymaz adam vardi o da Ernst efendiydi. Quaresmadan en ufak farkini goremedim.

Artik kalan maclarda gozum sadece onun uzerinde. Cok kurdum adama cook.

Mustafa Pektemek Turkiyedeki en kaliteli forvettir. Ama yanina adam sart. Tek basina bir yere kadar mucadele edebiliyor. Cift forvet oynatilirsa uzun seneler sonra bir gol krali cikartabilecegimizi dusunuyorum.

Hilbert bugün nerede ceza sahasına koşu yapmış.Yerinden ayrılmadı neredeyse.2.golde adamına diziyle gol attıran da kendisi.İhale Toraman'a kalmış.Biz farklı maçlar izledik herhalde.

Bebe'nin fiziksel durumu zamanla düzelir ama hiç gol olmayacak bir açıdan vurduğu kafa ve plase vurması gereken yerde,ayağının ucuyla abandığı şut oyun zekasının düşük olduğunu gösteriyor.İlk izlenimime göre Beşiktaş oyuncusu olamaz ama korkunç bir fiziği var.Bir daha izlemek lazım.

Burak Kaplan'dan rotasyon oyuncusu olur ama pek savunma yapmasını bilmiyor gibi geldi bana.Canlı izlemeden birşey söylemek zor.Off the ball'u televizyondan çok net göremiyorsun.Seneye 4-4-2'li bir orta sahada defansif zaafiyetleri daha da göze batabilir.

Mehmet Akyüz transfer dönemi için takas birimi olur.Tayfur'un transfer dönemindeki tek hatası maalesef. :(

Son olarak,seneye üçlü orta saha oynayacak Yiğit İncedemir,ikili orta saha oynayacaksak Mehmet Güven kaçırılmamalı.

Adsız dedi ki...

@bobo
hocam şu bebe tespitini bi ara Alex Ferguson a da iletmek lazim 25 dk. da çozdün olayi :))
Taraftarimizdaki ozgüven takimda olsa dünya klübü oluruz valla :)) Güldüm gece gece allahta seni güldürsün ama FM oynamayi azalt biraz durum iyi gorünmüyor.

Adsız dedi ki...

Şu taraftarın yorumlarına fm tarzı yorum bildirenler de hiç bitmiyor maalesef. Öyle ya biz futbolunu düniyaya tanıtmış bir neslin insanlarıyız nereden çıkıyor böyle aykırı laflar felan. Gerçi önümüzde Villas-Boas'ın hayat hikayesi var, yani Robson'a yazdığı mektuplar sonucunda aşık olduğu kulübe katılması filan. Ama neyimize gerek sütlü börek öyle değil mi. Malum fıkra dahi der ki Türk'e cehennemde zebani ne gerek, bırakın onlar birbirlerini dibe çeker zaten.

Gerçi bu şekilde "forum" kelimesinin anlamını dahi çözemeyenlere neyi anlatıyorum ki. Özetle: 80 den sona doğmuş kuşak gerçekten hiç çekilmiyor. Öyle gaza basmış zamankileri izleyin siz efenim. Hem neyinize gerek forum filan. Çarpılmayın birden.

Lem bi de bunların 40-50 yaş versiyonlarını düşünsenize bir. Yani full ahkam kesen hallerini. Harbiden moka batmışız da haberimiz yok.

Adsız dedi ki...

İsmail Köybaşı'nı iyi ve yeterli bir sol kanat oyuncusu olarak görmesemde, şu anki kadroda alternatifinin olmadığını bir kez daha gördük. Dün iki gol ve bir dolu pozisyon, Egemenin savunmaya çalıştığı sol kanadımızdan geldi, Allahtan İBBnin sağ kanat oyuncu Doka yoktu dün. Malesef Egemen madara oldu bu kanatta daha önce Ersan'ın, Velinin (Atletica Madrid Maçında) ve en son Ekremin (Bolu kupa maçı) madara olması gibi.

Velhasili kelam, İsmailin yokluğunda sol bekte yaşadığımız sıkıntı bize epey pahalıya mal oldu. Hal böyleyken, acaba İbrahim üzülmez namı diğer Delinho takımda kalsaydı, bu durumlara düşermiydik diye sormadan edemiyor insan?

Lafı dünkü maçta malesef pek kimsenin umursamadığı bir olaya getirmek istiyorum. Başrolde gene İbrahim toraman.

Delinhoyu yaptığı kulislerle takımdan gönderen İbrahim toraman,
amatör kümede bile bir futbolcu takım arkadaşına küfretmez. Sen ne Beşiktaşın kaptanı olursun, ne de adam olursun. Bu kadar aleni bir şekilde önce Q7 ye dün de Edu ya ana avrat küfrettin ya, sana diyecek bir şey bulamıyorum. Ama kabahat sende değil delinhoda, zamanında senin bacaklarını kırmadığı için, ve basiretsiz yönetimde delinho yerine seni göndermediği için, tabi kafayı Q7 ye takmış taraftarda.

Ben yaşım itibariyle Samet Aybaba'nın kaptanlık yaptığı dönemleri hatırlarım, sametin yaptığı kulislerle Ziya doğanın, Fikretin Beşiktaştan koparılışını, ama ben Sametin takım arkadaşlarına bırak küfürü, serzenişte bulunduğuna bile tanık olmadım. İşin doğrusu ben Beşiktaşta bir futbolcunun diğerine ana avrat sövmesine hiç tanık olmadım Toramana kadar.

Ey yeni yönetim kurulu, eğer kulupte bir şeyleri değiştimek düzeltmek istiyorsanız, biz farklıyız diyorsanız, işte size fırsat, işe İbrahim Toramanı göndermekle başlayabilirsiniz, her ne kadar taraftarımızın önceliği portekiz çetesi ve Carvalhal olsada.

Kadir

Pamukk dedi ki...

yok ol ibb

cengo dedi ki...

ama carlos çok sempatik : ))

hylozoic soil dedi ki...

Dun macta ''milan-liverpool finalinden sonra izledigim en iyi mac'' diyen Lig tv spikerinin yasadigi Freudian slip disinda, su macin herhangi bir semptakligi yoktu benim gozumde.

Carvalhal'in profili belli. Onun icin fazla kizmiyorum ona. Neticede yardimci antrenor titriyle gelmis bir kisiden bundan fazlasini beklemek hayalcilik olur.

Ama bence esas nokta Tayfur Havutcu'dur. Bize kazandirdigi avrupali Turk oyuncularin faydasi tartisilir. Daha da onemlisi, ciktiktan sonra tam olarak ne yapti? Ne gibi bir faydasi oldu? Sene basinda bek ihtiyaci olmadigini iddiaa ederken hangi futbol bilgisine dayandiriyordu bunu? Carvalahl'in ust konumunda olan kisi, neden cikip su durumu izah etmez?!

Futbol takimi bazinda problemin odak noktasi bence Tafur Havutcu'dur.

Arcadio__ dedi ki...

Öncelikle Hilbert'e ayrı bir parantez açılmalı her zamanki gibi, oynana oyunun akıcılığını resmen sağlamıştır. onun önünde oynayan her kim olursa bambaşka görünecektir. önünde oynayan oyuncuya bu derece geniş alanda destek veren çok oyuncu görmediğimiz için hilbert takımın büyük tarafındadır.
Fernandes için hala yorum yapamıyorum...
İzledikçe insanın içi açılıyor kardeşimmm...
sonuç olarak ulan baykuşlar hep böylemi olacak lan...

@r.d.s.bobo

Kosu sadece ceza sahasina yapilmiyor yahu, kanatlardan da bindirme yapilabiliyor, kanatlara da oyun acan pas atilabiliyor.

Toraman konusuna gelince, golde butun bileti ona kesmedigimi soyledim. Yer tutamayan ve Efe Inanc'in feykini yiyen Egemen ve kademeye iyi gelememis Hilbert de var da, Toraman hem adamini tutamadi, hem yerden 5 cm ziplayarak kafayi vuramadi, hem de Cenk'i kapatti (bkz: kas yaparken goz cikarmak), o yuzden daha buyuk payi ona cikardim.

Adsız dedi ki...

Ohannes. Tabi bol vodkalanmış halde yazarsan olacağı budur.

Efenim "Şu taraftarın yorumlarına fm tarzı yorum bildirenler de hiç bitmiyor maalesef" diye başlayan mesacımda asıl yapmak istediğim, güzel insan olan "rogerio da silva bobo" nun yorumuna aktif olaraktan aikido yapmaya çalışan arkadaşımıza yanıt vermekti. Ayık kafaylan okuyunca sanki aksen bobo'ya yanıt gibi olmuş. Öyle değildir efenim. Yannış anlaşılmasın.

Yoksa daha iki kelime etmeden "önce forma alın hayt laf çok içrat yok lem" diyenlerden harbiden gına geldi. Bu vatandaşlara 2 forma+1'er bere ve atkı+2 çakmak+4 İnönü maç bileti fatura ve belge fotokopisini noterden onaylı paste ederek yazmak lazım heralde. Kaldı ki parası olmayanın 2 çift laf etmeye hakkı nolacak.

Adsız dedi ki...

Altyapı-Küçülme.

Bu laflara alercisi olanlara bir Beşiktaş taraftar sitesinden bulduğum link. Efenim burada 11 yaş altı Barça ve Arsenal veletleri oynuyor. Oyundaki teknik, zeka ve efor beni benden aldığı gibi, detaylar da çok ama çok önemli. Mesela 10:30 anındaki Barçalı veletin elini kaldırıp hakeme neden avantaj oynatmadın diye tepki göstermesi gibi.

Bence söze gerek dahi yok. Kimse bizde altyapı şöyle böyle demesin. Yıllarca tonla para verip aldıklarımız bir işe yaramamasına rağmen sadece cebi şişkinlere dayalı nakitle iş yapmaya devam etmeyi haklı görüyorsunuz da, altyapının kötü yönetilmesi yüzünden böyle bir kavramı nasıl hemen tukaka edebiliyorsunuz. Sorun bunu iyi uygulayabilmekte.

http://www.youtube.com/watch?v=DThjb_XyyoU&feature=player_embedded

Adsız dedi ki...

Not: Bir daha izleyince, o hareket avantaj için değil rakip lehine verilen faul içinmiş.

2 günde 2. defa kadı kızı durumuna düştüm. Umarım libidomu etkilemez.

Adsız dedi ki...

Toramanla servetin tek farkı toramanın imajdan kurtarması.. hiç bir bjk ve milli takım hocası ilk tercih olraka görmedi,hep 2.planda kaldı..
oynadğı tüm maçlarda kalede görülen posizyonların haddi hesabı yok..
siz kafanızı kuma gömmeye devam edin..
egemen de öle büyük bi stoper değil,göznüzde büyütmeyin..

Adsız dedi ki...

hoca. duruma bakıp vaziyeti "eyes wide shut" filmindeki olaylarla eşdeğer görme halimle kendimi bayağı bir yanlız hissediyorum.

sakın kelime anlamı ile "gözü tamamen kapalı" şeklinde kolaya indirgemeyelim lütfen. filmi izleyenler her bir detayı ile eşdeğer anlamında ne demek istediğimi anlayacaktır sanırsam. hele ki o son sahnedeki kabullenme yok mu.

gerçi nicole'üm canım ciğerim benim. senin dibine kadarki o makyavelizmin bile güzel yeminlen.

QuaresmA dedi ki...

Yapmayın, Toraman ve Egemen en iyi yerli 2 stoperdir.

Toraman'ın sıkıntısı mental, yoksa tamamen futbolcu olmak için yaratılmış. Hızlı, güçlü, kısa olsa bile aslında sıçrama yeteneği iyi. Sağ bek ve ortasahada da idare eder performans gösterebiliyor. Yani şu takımda o kadar eksik, aksak, sıkıntı varken ihale sonunda Toraman'a çıktı ha ?

Ama kaptanlığı kaldırabildiğini ben de düşünmüyorum. Zaten rotasyon oyuncusundan kaptan olmaz, kaptan her maç ismi kadroya ilk yazılan adam olmalıdır. (Bu arada bizim takımın kaptanı kim yahu ?) Ayrıca takım kötü gidiyorsa Toraman da kötüdür. Takım iyiyse Toraman iyidir. Belki de tam tersi :)

Ama bu takımda en kötü 3. stoperdir, sağ bek ve ön libero alternatifidir. Mutlaka uzun yıllar kalmalı, futbolu burada bırakmalı.

Yorum Gönder

Ara