.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

26 Aralık 2011 Pazartesi

Profil: Carlos Arroyo

Porto Riko'lu oyun kurucu Carlos Arroyo ile sezon sonuna kadar anlaşma imzalamışız. Celtics fanatiği bir adam olarak bir takımımdan başka bir takımıma giden oyuncu hakkında daha ayrıntılı bir şeyler karalamak da zorunlu oluyor tabii. Öncelikle kanaatimi söyleyeyim: Takımın o mevkiide ne kadar kısıtlı durumda olduğunu düşünürsek muhakkak ki iyi bir hamle, ki bu koşullarda işin fizibilitesine bakarsak çok iyi dahi denebilir. Önce bir iki negatif yönünden bahsedip sonra neden iyi bir hamle olduğunu açıklayacağım.

Carlos Arroyo, NBA'de her zaman var olmuş ancak hiçbir zaman sınıf atlayamamış bir basketbolcu. (Tabii bu Türkiye Ligi'nde göstereceği performansa dair hiçbir şey söylemiyor.) Kendisinin bir üst seviyeye çıkamamasının bir kaç sebebi var. Birincisi, istikrarsızlık/güvensizlik. Arroyo'yu hiçbir takım "ilk tercih" olarak değerlendiremedi, geçen sene iki adet şampiyonluk kovalayan takımda forma giyip ikisinde de -yeteneğine karşın- tercih edilmez konuma düşmesinin sebebi bu.
Arroyo'nun iki kusuru var: Birincisi, üçlük çizgisinin gerisinden yüksek isabet tutturamaması ve şut mesafesinde de istikrar yakalayamaması. Bir oyun kurucunun şut konusunda bu tür çelişkileri varsa, başka yeteneklerinin üstün olması gerekiyor, ki bu da ikinci kusuru beraberinde getiriyor: Arroyo bazen topu fazla elinde tutuyor. Bir oyun kurucu için bunu demek saçma tabii, lakin oyunu hızlı kuramaması, hem hızlı oynamak isteyen Miami'de, hem de yedek grubun vurucu etki yapmasını arzulayan Celtics'te var olamamasının sebeplerinden oldu.

Gelelim olumlu yanlara. Öncelikle Carlos Arroyo'nun oyun zekası yüksek. Geçen sene Celtics kadrosuna katıldıktan hemen sonra bir maç yapması gerekmişti, ve maç sonrası Doc Rivers'ın "Antrenmanda çalışmadığımız bir oyun kurdu, tamamen hafızasından" mealinde övgü almıştı. Bu zekasını asist sayısına da yansıtabiliyor, kariyer asist/top kaybı ortalaması 2.5 civarı. İstatistik olarak baktığımızda da fena bir skorer değil, kariyer ortalaması 12.7 sayı/36 dakika. Tabii bir sıkıntı, kendisinin ortalamalarının 2005-06 sezonundan beri istikrarlı olarak düşmesi, ama takımdaki rolünün önemi artınca ve özgüvenini yakalarsa bu çok bir sıkıntı oluşturmayacaktır, ki Türkiye Ligi bunun için ideal bir ortam.

Netice itibariyle en başta dediğim gibi, içinde bulunduğumuz kouillara bakarsak iyi bir transfer, ve de oyun zekasının yüksek olması adaptasyon sürecinin hızlı olmasını sağlayacaktır. asisttime en son maçları izlemiyordu ama vazgeçtiyse Beşiktaş kadro yapısına uygunluğunu o çok daha iyi değerlendirecektir.

Arroyo'nun bir başka özelliğine de değinip yazıyı noktalayalım. Kendisi reggaeton icra eden bir müzisyen aynı zamanda, ama şaka olarak değil, gayet profesyonel klipleri var. Kendisinin "Se Va Conmigo" (Benimle Gel diye çevirebiliriz kabaca) isimli klibi şudur:



Memleketlisi Ayuso'nun bıraktığı iyi izlenimleri devam ettirmesi dileğiyle.

9 Yorum:

Adsız dedi ki...

"Hem hızlı oynamak isteyen Miami'de, hem de yedek grubun vurucu etki yapmasını arzulayan Celtics'te var olamamasının sebeplerinden oldu."

Miami'nin as takımı hızlı oynamayı hedefler, benchi ise oyunu yavavşlatıp skoru korumaya çalışır. Celtics'te de Miami kadar olmasa da bu geçerlidir. Bu takımlarda var olamama nedenleri bu bahsettiğiniz konu ile bağdaştırılamaz. Arroyo kariyeri boyunca bir takım oyuncusu olmamıştır diye genellenebilir en nihayetinde. Ancak demek değildir ki Beşiktaş'ta başarılı olamaz, gayet tabii olabilir. Kemp gibi bireysel bir oyuncudan nasıl katkı alınabiliyorsa Arroyo'dan da alınabilir.

Arroyo Miami'nin as takimiyla oynuyordu zaten, bu rolde dusunulmustu. Celtics'in bench'inin fonksiyonu da, as kadronun yapisi itibariyle diger takimlardan farklidir: 2008 Celtics'indeki bench katkisi ve bu seneki bench'in olusturulus bicimi bunun en iyi gostergesidir.

Oyunu hizli kuramamasi derken illa "fast break"ten bahsetmiyorum zaten, yanlis anlasilmasin, ondan bir onceki cumlede "topu elinde fazla tutmasi" diye bir tabir kullandim.

QuaresmA dedi ki...

Arroyo'nun gelişine çok sevindim, bu adam basketbolun Quaresma'sı. Taraftar bağrına basarsa, özgüveni yerinde olursa inanılmaz şeyler yapabilir. Neler yapabileceğini görmek için Porto Riko milli takımının ABD ile oynadıkları maçlarına bakmanızı öneririm.

Maccabi ile Avrupa tecrübesi de var birkaç yıl öncesinde. Ligde 15.3 sayı ortalaması yapmış. Bizde daha fazla top kullanabileceği, yüksek tempo Ergin Ataman basketbolunda aşağı yukarı 19-20 sayı ortalama yapabilir.

BJK4EVER dedi ki...

Dengesiz bir takim olduk harbiden. Hem yerli-yabanci anlaminda, hem defans-ofans anlaminda. Gunumuzde olursak herkesi yenebiliriz, ama ayni sekilde Hacettepe ve Erdemir'e de yenilebiliriz. Yerli bir 5 numara alinmadigi surece (Nedim Yucel, Umit Sonkol?) playoff yari finalden otesi zor bence.

Adsız dedi ki...

bir eurolig takımını daha eli boş gönderdik ,hadi hayırlısı, uzun zaman olmuştu fbü,gsmp,efes üçünü birden yenmeyeli.

can dedi ki...

Site terk mi edildi? Gunlerdir haftalardir yazi girmeyen site devre arasi tatili de bittikten sonra da isler duruma gecmedi. Arkadaslar nerdesiniz?

e.t. dedi ki...

arada maçların, olayların atlandığı oluyordu da bu kadar unutulduğunu ben de ilk de defa görüyorum.

Yilbasinda fazla kacirmisim da, ancak toparladim ben :P

20. hafta itibariyle ben geri geliyorum, diger arkadaslar da buralarda bir yerlerdedirler zaten, seslenirsek cikarlar ehehe.

Adsız dedi ki...

Uzun süredir basket maçı görmediğimizden dolayı :

http://fromalltoall.wordpress.com/2012/01/24/fuenlabrada-besiktas/

Yorum Gönder

Ara