.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

15 Eylül 2011 Perşembe

Maç Yazısı: Beşiktaş - Maccabi Tel Aviv



Skora bakınca her şey mükemmel gözüküyor aslında. 5-1. Zafer sarhoşu olmak lazım. Gelgelelim maçın ayrıntısına baktığımızda, skorun anlattığı kadar parlak olmayan bir tablo var karşımızda.

Mezkûr ayrıntılar şunlar:

I. Dersini Çalışmayan Rakip


Tel Aviv, sabır denen mefhumdan bihaber çıkmış maça. Bunu "tecrübesizlik" olarak da niteleyebiliriz belki. Şöyle ki, Beşiktaş hala daha alan paylaşımı konusunda Orduspor'un dahi gerisinde bir halde. Oturmuş bir pas kurgusuyla bizi sersemletebilecek haldelerken (bkz: deplasmandaki Alania maçı) onlar daha ilk dakikadan sanki maçın son dakikasıymış gibi saldırmayı tercih ettiler. Beşiktaş'ın da zaten en iyi yaptığı şey, skor üstünlüğünü ele geçirince kolay bırakmamak ve kontrataklarla etkili olmak.

II. Defansif Kurgunun Zayıflığı


Skor üstünlüğünü iyiden iyiye ele geçirdikten sonra iki dörtlü kademe halinde savunma yapmaya başladığımız andaki kurgu iyiydi, ona değil bu tenkit. Fakat özellikle ilk yarıda geri dörtlünün kopukluğu yeterince endişe uyandırıcıydı benim adıma. Özellikle beklerin pozisyon alamayışı ciddi sıkıntılara yol açtı (tabii bu salt beklerin suçu değil, açıkların da büyük katkısı var bu soruna)

Beşiktaş gol oldu Maccabi'ye yağdı


III. Bireysel Patlamalar


Böyle maç almak güzel tabii, arcade oyunu tadında, ya da PES'te güçlü takım almışçasına 2-3 adamın ayağına bakmak, lakin uzun vadede başarı getirmiyor işte bu. Alania'yı yeniyoruz, sonra 2 maç kaybediyoruz, sonra bir güzel galibiyet ve 2 maç daha kaybediyoruz şeklinde bir kısır döngüye girersek olmaz.

Quaresma'nın ikinci golde attığı pas akıl almaz bir iş. Ama işte Quaresma o pası atmak için, karşısında Maccabi gibi o alanı bırakmış bir rakibe ihtiyaç duyacaksa, süreklilik sağlamaz bu model.



IV. 5-1'in Günahı Az Olur

Yani sırf olumsuzlara odaklanmak olmaz böyle bir maçtan sonra, güzel/nötr şeylere de bakalım.

Takımın boyu, Eskişehir maçına kıyasla daha kısaydı. Tabii bu, birz da skorun ve Maccabi'nin oyun tarzının getirdiği bir reaksiyon olarak da değerlendirilebilir, ama gene de buradan ders çıkarırsak sonuçları olumlu olacaktır.

Bu akşam Aurelio, Necip ve Fernandes gerçekten çok iyi işler çıkardılar, Necip koşularıyla, Aurelio pasları ve müdahaleleri ile, Fernandes ise zaten bir standart tuturmuş halde. Lakin Aurelio'nun bu performansı, geçtiğimiz seneler bir şey gösteriyorsa, negatif eğimli olarak devam edecek. Umarız Koch'un elinin değimesi, onu eski günlerine kalıcı olarak döndürür.

Beşiktaş gol oldu Maccabi'ye yağdı

İkinci yarıda da gördüğümüz üzere, bu takım motive olabildiği sürece ekstra işler çıkarma potansiyeline sahip. Zaten "kalite" denen olgunun yansıması da böyle oluyor. Bunu zaten biliyoruz, ama işte o kalite ile aklı birleştirebildiğimiz anda çok iyi işler çıkacak.

Egemen'in kafa vuruşu güzeldi o motivasyon denen kalem adına. Ekrem'in 360'ını özlememişim, 64. dakika civarı yaptı gene dayanamadı. Veli yarı-mamül. Edu golünü attı, ama en başta bana çok acayip bir Nobre titreşimi yolladı, hayırlara vesile olsun. Maç sonucu itibariyle Rüştü'nün yediği golü konuşmayacak olmamız büyük bir şans.

Ayrıca attığımız 3. golde, Aurelio'nun o derece boş kalmasının sebebini anlamadım. İsrail'de de duran top savunması gelişmemiş galiba, kültürel bir olgu mu acaba bu?

V. Fark Taraftara Yaramıyor


Buna da değinmek lazım. Fark atınca tribünlerin keyiflenmesi ve uydurdukları doğaçlama tezahüratlar/futbolcu övgüleri keyif veriyor. Lakin bu akşam, hiç gereği yokken Aziz Yıldırım'a, Bursaspor'a, Ankaragücü'ne sardırılması, küfür edilmesi hiç hoş olmadı.

Bunu "Ay küfür mü, yivrenç" tadında söylemiyorum. Eğer bu gereksiz münakaşalar bitecekse, bizim tribün "ağır abi" olarak yaklaşmalı olaya, daha doğrusu ben kendi tribünümden bunu bekliyorum. Bu hafta Bursa ile Ankaragücü bize sardırırsa "Ya işte bunlar da takmış kafaya" deme hakkımız olmaz yoksa.

VI. Özet Geç Lan


Bu akşam Maccabi'nin, Beşiktaş'ın aksayan yönlerinden faydalanacak zamanı ve mental seviyeyi bulamaması büyük şans idi. Lakin her zaman bu kadar hızlı goller bulup da panik halinden çıkma fırsatımız olmayacaktır.

Kiev ve Stoke bizi hala da yener bu statik oyunla. O yüzden, yetmez ama evet bile dememek lazım. Yetmez diyelim, öğrenerek geçelim.

Not: Fotoğraflar Milliyet'in internet sitesinden alınmıştır.

18 Yorum:

CDiS dedi ki...

en rahat galibiyette bile almeida 'yı 3 hafta kaybetmek ancak beşiktaş 'a has birşey olsa gerek.. hakikaten acıların takımıyız, hep bir burukluk var..

ufuk dedi ki...

5-1 güzel sonuç ama bizi aldatmasın, maccabi tehlikeli takım. 2-1'den sonraki ani reaksiyonumuz rakibi oyundan düşürdü, yoksa yine fıtık olacaktık. Çok çabuk çıkıyorlar, rövanş maçı zorlu olacak. Neyse keyfi yaşama vaktidir :)

tearkan dedi ki...

sanırım 17. dakikada maccabi atağında oyuncu top sürerek üstüne gelirken arkasını dönüp defansa doğru koşan bir beşiktaş oyuncusu vardı. (sanırım egemen) bizimkinin arkayı dönüp koşmasıyla adamın topu ayağından açıp süratlenmesi bir oldu. defansta adam karşılamaktan bu kadar aciz miyiz gerçekten?

ilk yarının sonundaki frikikte simao dururken o frikiği kullanan fernandes'e üç gün katık vermemek lazım aslında. kullandığı top döndü ve ceza sahasının dışına geldi. o pozisyonda frikiği kullanan değil, seken topu alan adam olmalıydı fernandes.

arka direkte kafa golünü yediren aurelio cevaben üçüncü golü kafayla atarak ne anlatmaya çalıştı acaba.

simao yerine pektemek'in ilk yarı sonunda girmesini beklerdim ben. en azından skor 4-1e geldiğinde girseydi oyuna keşke. ön tarafta forvet kimlikli iki oyuncuyla 4-3-3 oynasaydık skor rahatlığını da elde etmişken.

aziz yıldırım için yapılan tezahürat yapıldığı anda (beşiktaş'ın çocuğu tezahüratının hemen arkasından gelmesi nedeniyle)
yalan olmasın güldürdü; fakat çok gereksizdi. aynı şekilde bursa ve ankaragücü aleyhine yapılanlar da gereksizdi. bursayla ankaragücü kim abi avrupa ligi maçında tutup muhatap alıyosun adamları.

tezahürat demişken; maçın en güzel tezahüratı da 'happy birthday sivok' oldu. iyi ki doğdun sivok.

beşiktaş'ın 'resmi' twitter hesabının edu'nun eskişehir'de oynadığından bi haber oluşu baya iyi olmuş.

http://imageshack.us/photo/my-images/99/adszzhp.png/

edu demişken, gelişi önyargılı oldu, oyuna girişi önyargılı oldu, özellikle simao'ya atmaya çalıştığı pastan sonra homurdanmalar oldu; fakat gol atması da bi o kadar iyi oldu. attığı gol de gayet güzeldi. hareketlenişi, topu çekmesi, kafayı kaldırıp kalecinin pozisyonuna göre vuruş yapması.

ayrıca önyargı demişken, bu adam iki sezondur dilimizden düşürmediğimiz 'yıldız'
sıfatıyla gelmedi. çevresinde anadiliyle konuşabildiği üç adamdan ikisi (fernandes, q7) pas vermek yerine iki kişinin arasına dalabilen adamlar. diğeri simao ise halen sakatlığın etkisindeydi. az biraz sakin olsak? sonra da bizden giden coşuyo, bize gelen duruluyo diye dert yanıyoruz.

ortaya çıkan skorsa yanıltıcı olmasın. ben de shelbyl'nin dediği gibi bizim iyi oynumuzdan çok rakibin hataları ve dersini çalışmamış oluşu 5-1 i getirdi. yine de kiev maçının berabere bitmesiyle, güzel bir sonuç oldu. (kiev'in uzatmalarda golünü atan eleman bize de yazmıştı sanırım)

son olarak ertem'in heron muhabbetini de yeni öğrendim. tribünler devre arası hariç gıkını çıkarmamışken, bu nasıl bir saçmalamaktır yahu?

Adsız dedi ki...

Ya o değil de şu siyah şort beyaz formaya bayılıyom be bilader!

Adsız dedi ki...

Ekşici Bir Kartal Olarak Yazıyı Çok Beğendim noktasına kadar katılıyorum

Mayor dedi ki...

Almeida bence bu takimin en sorumluluk sahibi oyuncularindan biri.Daha onceki maclardada bunu yapiyordu ama sakatlandigi pozisyonda en az 40 metre depar atti Bolt gibi sag geriye ve lifleri yirtti. Onunla beraber bolgeye kosan diger adamda Ismail'di. Savunmada nasil bir kurgu varda boyle bir sahne ortaya cikti bilemiyorum.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Neyse ki sans yanimizdaydi bugun, goller cok iyi dakikalarda geldi. Takim biraz moral kazandi en azindan...

Arcadio__ dedi ki...

Maç analizinden çok takımda ki eksiklikleri görüp yazmanı seviyorum.

Takım adına söyleyecek bir kaç sözüm var.
Öncelikle takımda ki bu derece cabuk sakatlanmaların sebebine inilmeli, her maçtan sonra bir futbolcuyu kaybediyoruz, takım bir türlü fiziki olarak hazır olamıyor. Bence acıların takımı olmamızı sağlayan etkenler içerde, sorunun ana kaynağına inmeliyiz.

Rakip ikinci yarı başlangıcında 3 dakika içerisinde 3 pozisyon bulup birini gol yaptı. Özellikle yan top konusunda her zaman ki gibi hastalığımız sürüyor.

Necip ve fernandes gerçekten çok iyi oynadı, Necip ekstra iyiydi fakat rakibin bu kadar açık alan bırakmasınında bunda çok etkisi var.

Son olarak Temizleninde Gelin diye başlatılan kampanyaya uymayan tezahüratlar geldi taraftardan tabi bunda Fenerbahçe taraftarının ısrarla Aziz Yıldırım için desteğinden etkilenmemiz söz konusu değil Adamı resmen ilahlaştırdılar...

He galibiyete çok sevindim, Güzel günler görmek istiyorum güneşli günler :)

makavel dedi ki...

Kocaman yazının için bir defa bile simaonun adının geçmemesi çok enteresan.Hayırlısıyla katara arabistana falan bir yollarsak kendisini takım rahatlıycak.Adam hiç bir şey yapmıyor kendiside farkında kötü oynadığının yüz ifadesi berbat bizim seyirci ayakta alkışlıyor oyundan çıkarken...Yıllardır bukadar korkak titrek savunmacı futbolcuları(sivok G.ZAN mercimek ) izledikten sonra Egemen İlaç gibi geliyor.Ersan bir düzelse Sivokdanda kurtuluruz ihşallah!
Yenilmek için baştan kendisini şartlamış BU takım karşısında takım yapması gerekeni yaptı.Hocadan ötürü hala ümitsizim..

Adsız dedi ki...

ankaragücü bursa için dediklerine katılıyorum, ama önümüzdeki maçlar onlarla ya ondan böyle bişey yapıldı sanırım. yoksa yapmazlardı sanki. aziz yıldırım olayı her zaman ki gibiydi. yani değişen bişey yok aslında. sadece fazla ilahlaştırıldığı için febe liler tarafından tepki çekti. konu hassaslaştı. tabi ki küfür yanlış, ama kimse yanında olduğumuzu falan sanmasın, demirören kendi istekleri onlar.

p.s:kapalıda terminalli dolmabahçeli bişey söylediler bi ara 2.yarı. bilen var mı ?

BJK4EVER dedi ki...

Sivok'tan kurtulmak mi?!?!?!?!

siyahBeyaz dedi ki...

Sivok'tan kurtulmayı istemek için ciddi bir alkol problemi olması gerekir insanın. Egemen kadar cesaretli oynamasa da, Egemen'den iyi kullanıyor ayağını ve Egemen'in pozisyon alması biraz daha eksik Sivok'tan. Bence iyi bir ikili oldu Sivok-Egemen. Bozmamak lazım.

Simao sakatlığın etkilerini atamamış tam olarak. Ben Quaresma'nın yerine kesinlikle sağlam bir Simao'yu tercih ederim. Takım oyununa daha yatkın, havası daha pozitif bir oyuncu. Maç oynadıkça daha iyi olacaktır.

makavel dedi ki...

Tam tersi sivoğu beyenmek için insanın baya bir kafasının güzel olması lazım..kötü futbolcu yoktur az votka vardır gibi..
ErsAn gelince zaten oynayamıyacak. Beşiktaşdan gittiği zaman bende onu hep geri kaçan üzerine gelen tüm topları sektiren bir futbolcu olarak hatırlıyacağım.Şu geçen seneki karabük maçında Emenikenin attığı golü ne çabuk unutuyorsunuz Allah aşkına..

"Dez" Ligado dedi ki...

Adoro esportes, boa matéria

You made it on the blogs of note! Congratulations!

~Poseidon~ dedi ki...

Ödül için tebrikler beyler :)

Zafer sarhoşluğuyla maç başlığını unuttunuz mu?

Batistuta35 dedi ki...

almışınız gene bi ödül tebrikler:) Bİr de maç postu açılsa

Monica dedi ki...

Nice blog, hi friend, i found that there is one website offering free puzzle games. Just take one minute to sign up and you will get one free puzzle game. Its URL is http://www.684899.com/en/CosmicCreature/project_1.htm Click the below button of the page to get in. I've done it and now i am enjoying it.

Yorum Gönder

Ara