26 Ağustos 2011 Cuma
Maç Yazısı: Alania - Beşiktaş
Ülke "90'lara dönme" tehlikesi ile karşı karşıyayken, futbolun da bu endişelerden izole kalması beklenemez tabii, o da dönecek illa. Ne demişti -belki de o leziz öngörüsüyle- futbol işlerinden elini ayağını çok önceden çeken sevgili beautiful freak? "Beşiktaş adının olduğu her yerde acaba vardır." Var işte, ve hep olacak da.
Bu maçtaki sanatsal performansa (sanat dediysek, aklınıza Guernica gelsin mesela) bahane uydurmak kolay. Saha yağmurluydu, ilk maçta avantajlı skor vardı, Quaresma ve Simao yoktu, takım ciddi sarsıntı geçirdi psikolojik olarak daha yeni toparlanıyor vs. vs. Lakin bir gerçek değişmiyor: Türkiye futbolu, tepetaklak halde. Kupaların ön eleme turları bitti, elimizde 2 adet takım var sadece. Bunların birisi direkt katılıyor, diğeri de Alania'ya karşı, bir Valeranga, ve hatta bir Steagal Roşu performansını nüksettiriyor. Bizden kötü İskoçlar var bi'tek.
Geçen sene iddiasız kalınca, bireysel performanslara sarılmış, onlarla teselli bulur olmuştuk. "Takım kötü ama işte Necip var, Fernandes var, Sivok var..." Bakıyoruz, hala aynı, koca maçtan çıkacak sonuç bu. Kalesinde -bana hiçbir zaman- güven vermeyen Rüştü'nün başarılı performansı olmasa, bu takım bugün elenecekti, iki kere iki dört. Mesela ilk yarıda Egemen'in 20 metre boyunca geri geri slalom yapmak suretiyle adamın elini kolunu sallaya sallaya cezasahasına girmesine izin verdiği bir pozisyon vardı, al onu, bir mikroanalizini yap, olur.
Beşiktaş, böyle ruhsuz oynama hakkına ve lüksüne sahip değil. Beşiktaş, sahada ne olursa olsun varlık göstermek zorunda. Beşiktaş, topsuz oyunda aptal aptal bakınmamak zorunda. Alania'nın seri paslarla yaptığı zibilyon tane atak vardı, ki biraz daha yetenekli olsalar bu maçın skoru bu olmazdı. Bütün maçı düşünüyorum, bizim adımıza böyle bir şey gelmiyor aklıma.
İlk maçta İsmail'in şaibeli penaltısıyla aldığımız bir skor var. Orada da tatmin edici oyun yoktu, ama "İlk maç, konsantrasyon eksikliği vs." deyip sineye çekmiştik. Şimdi ikinci maç, eldeki şey daha da beter.
Türkiye Ligi'nde Alania ayarında takım bulmak zor iş değil. Ne olduğunu anlayamayıveririz iki hafta sonra, bakabakadururuz.
Silkinmek şart. Ya da baştan söyleyin de, ekran başında sefil olmayı bırakalım şimdiden.
Not: Fotoğraf NTVSpor'un sitesinden alınmıştır.
Bu maçtaki sanatsal performansa (sanat dediysek, aklınıza Guernica gelsin mesela) bahane uydurmak kolay. Saha yağmurluydu, ilk maçta avantajlı skor vardı, Quaresma ve Simao yoktu, takım ciddi sarsıntı geçirdi psikolojik olarak daha yeni toparlanıyor vs. vs. Lakin bir gerçek değişmiyor: Türkiye futbolu, tepetaklak halde. Kupaların ön eleme turları bitti, elimizde 2 adet takım var sadece. Bunların birisi direkt katılıyor, diğeri de Alania'ya karşı, bir Valeranga, ve hatta bir Steagal Roşu performansını nüksettiriyor. Bizden kötü İskoçlar var bi'tek.
Geçen sene iddiasız kalınca, bireysel performanslara sarılmış, onlarla teselli bulur olmuştuk. "Takım kötü ama işte Necip var, Fernandes var, Sivok var..." Bakıyoruz, hala aynı, koca maçtan çıkacak sonuç bu. Kalesinde -bana hiçbir zaman- güven vermeyen Rüştü'nün başarılı performansı olmasa, bu takım bugün elenecekti, iki kere iki dört. Mesela ilk yarıda Egemen'in 20 metre boyunca geri geri slalom yapmak suretiyle adamın elini kolunu sallaya sallaya cezasahasına girmesine izin verdiği bir pozisyon vardı, al onu, bir mikroanalizini yap, olur.
İlk maçta İsmail'in şaibeli penaltısıyla aldığımız bir skor var. Orada da tatmin edici oyun yoktu, ama "İlk maç, konsantrasyon eksikliği vs." deyip sineye çekmiştik. Şimdi ikinci maç, eldeki şey daha da beter.
Türkiye Ligi'nde Alania ayarında takım bulmak zor iş değil. Ne olduğunu anlayamayıveririz iki hafta sonra, bakabakadururuz.
Silkinmek şart. Ya da baştan söyleyin de, ekran başında sefil olmayı bırakalım şimdiden.
Not: Fotoğraf NTVSpor'un sitesinden alınmıştır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
18 Yorum:
bu maçtan sonra bahsedilmesi gereken konunun ruhsuzluk olması gerektiğini şahsen düşünmüyorum, maçın ilk yarım saatinde sakatlık olacak mı? kim düşecek? düşen kalkar mı? dan başka bişey düşünmedim şahsen. hep bi kötü saha lafı vardır ya, bu saha o kötü saha değildi. berbattı. daha ısınırken kaleye şut atan bi futbolcu(kim olduğunu görmedim) topa vururken düştü eyvah dedim. buz pisti gibi saha, ikili mücadele olupta ayakta kalanı ben hatırlamıyorum. ne futbolu? ne ruhu abi?
ben Carvalhal yerinde olsam yenilirseniz yenilin aman sakatlanmayın derim. ki bence o da öyle yapmış.
bu sahanın pek futbol konuşulabilecek bi saha olduğuna inanmıyorum.
ha endişelerinde haksız değilsin tabi ki ama bence bu maç bunların konuşulabileceği bi maç değildi bence. sakatlık yok 2-0 tertemiz.
bence böyle bir sahada ve böyle bir psikolojide (oynasak da gitsek) futboldan bahsetmek acımasızlık olur. maçın olması gerekenden 1,5 saat sonra başlamasını da unutmamak gerekir elbette. ayrıca ligin başlamasına daha 15 gün olduğunu düşünürsek çok fazla karamsar olmanın gereksiz olduğu düşüncesindeyim..
guti çok kötü.guti,holosko takımda olmaması lazım
guti kötü oynadı ama iyi kötü pas yapıyorduk o varken... çıkınca o da bitti..
futbol olarak bu maçı çok baz almamak lazım, asıl takımın 2. kaptanının sinirlerine hakim olamadığı için takımı 10 kişi bırakması nedir abi?
metin tekin yazmış bugun, tecrübe geçen yıllar değil; o yıllardaki kazanımlarınızdır diye. umarım toraman da okur o yazıyı...
bu maç hakkında futbol olarak konuşmayı doğru bulmuyorum şahsen , son 10 dakikadaki adrenalini haketmedik ama onun haricinde beklentileri iyi futbol olarak belirlemek yanlış olurdu.
berbat zemin , ilk maçtaki 3-0ın rehaveti , normal vaktinden bir buçuk saat daha geç başlaması vs. vs. bizdeki beklentiyi kırmaya yetiyor bence.
kazasız belasız atlatlmamız yeterli ,bu maçın sonraki maçlar için referans olduğunu hiç düşünmüyorum.
Guti 10 numara değil, olamaz diyorlar heh yaşasın gerçek yerinde oynayacak diyoruz, gerçek yerinde oynuyor, bu kez de fizik kapasitesi yetmiyor o bölgeye, ozaman sergen gibi oynasın diyoruz o da olmuyor. e ne olacak ozaman?
Guti 10 numara değil, olamaz diyorlar heh yaşasın gerçek yerinde oynayacak diyoruz, gerçek yerinde oynuyor, bu kez de fizik kapasitesi yetmiyor o bölgeye, ozaman sergen gibi oynasın diyoruz o da olmuyor. e ne olacak ozaman?
rezalet.
sanırsın ki uefadan men edilmiş siniri bozuk istemeyerek oynayan bir takım var sahada
hacı ne demek saha kötü yaw ? bir tek bize mi kötü saha ? adamlar başka çeşit kramponla mı oynuyor ? böyle saçma mazeret olur mu ?
bu takım senelerdir böyle. kişiliksiz , ne oynadığı belli olmayan , istikrarsız , pas yapamayan ,alan parselleyemeyen , fizik kalitesi düşük bir takım.
bir tek schuster direndi,günü kurtarmak için değil mantaliteyi değiştirmek için geldi başarıyordu ama kendi tembelliğinde boğuldu bu seferde.
şimdi yine aynı tas aynı hamam.bu takımdan bir bok olmaz.keşke olsa da biz utansak ...
Oyun moyun herturlu bahane one surulurde. Cok kolay manipule olmak, agzina eline ayagina hakim olamamak, stratejik davranmasi gerekirken beynini sahanin disinda birakmis gibi davranmak bu mactan cikarilmasi gereken derslerdir.
Eger sahada iki takim da rezil bir oyun ortaya koymus olsaydi, anlardim. bu bahaneleri, ki gayet de gecerli bahaneler yazinin ikinci paragrafinda belirttigim uzere.
Ama Ovunc'le ayni sayfadayiz biz bu hususta. Bu takimin oynadigi oyunu ben daha once cok gordum. Bu oyun, bu bosvermislik, bana yakin gecmisten cok fazla seyler animsatiyor.
Sirf saha kotu diye iki adim kosmamak olmaz yahu, ayiptir. Alan parselleme, topsuz alanda yayilma, savunma bilinci falan sacmasapandi.
Benim aklimdaki soru su: Besiktas ilk maci 3-0 yerine 2-0 ya da 3-1 kazansaydi, dun aksamki oyun degisir miydi?
Cevabim hayir. Uzuntum de bundan.
mazeret salt zemin değil , dünkü kötü oyundaki en önemli etken bence ilk maçtaki 3-0'ın verdiği güven + maçın bir buçuk saat sonra zorla oynanması, oynatılması.
carvalhal soyunma odasında hakeme ve yetkililere oynamak istemiyoruz diyor , futbolcular oynamayalım istiyor ama sonra ittire kaktıra maç bi şekilde oynanıyor, bizimkiler de madem oynuyoruz e ilk maç da 3 tane attık eşşek değiliz 3 tane yemeyiz heralde , idare edelim pas yapalım oyunu ortada tutalım diye sahaya çıkıp guti oyundan alınana kadar da ayakta kalabildikleri müddetçe bunu başarıyorlar. 80den sonrası da zaten kaos.
@shelbyl
evet ilk maç 2-1 ya da 1-0 gibi bir skorla bitmiş olsaydı ne koşulda olursa olsun deplasmandaki o berbat oyunu görmezdik, en azından oyunu tutmaya çalışacağımıza skor üretmeye çalışırdık, ilk maçta da kopuk kopuk oynadık ama sonucu alacağımızı hissederek oynadık.
siz ilk maçın skorunun verdiği rahatlığı ve maçın oynandığı atmosferi, geç oynanmasını vs tamamen görmezden gelip bu nasıl oyun yaa diyorsunuz , o noktada katılmıyorum.
beşiktaş'ın 3-0 sonrası bile böylesine kötü oynamaya hakkı yoktur diyorsanız o apayrı bi boyut.
Abi aynen oyle. Ligin bu curcuna havasında, takımın çıkar yolu Avrupa Ligi. Karşımızdaki takım Rusya 2. Lig takımı.
Mesela su olsa, rakip takım macın basında gol bulsa ve biz sonradan yakalasak ve 2-0 mağlup olsak bu kadar kızmam, o zaman bu saydığın psikolojik mazeretler kabulüm. Ama sen git, kaytarıe bicimde oyna, ve mac boyu Rüştü'ye güven, en sonda da turu kaptırır hale gel, bu yakışmaz iste.
"Macı oynamak istemedik ama oynattilar" mazeret degil abi. Senin gorevin, o maca "oyna" talimatı gelince oynamak. Hava kötü diye ise gitmemen lazım, patron gene de çağırıyor, sen kotü performans gösterdin diye mazur görülmezsin hocam, senin gorevin o.
Dogu Avrupa takimlarinin sahip oldugu disiplin ve is ahlaki bizde bir turlu yok. Antrenor veya futbolcu sucu da diyemeyiz artik, sonucta yabanci agirlikli olduk. Bu sorunun nasil oldugu harbiden cozulmesi zor bir olay, ama var iste. Zaten bizim basimizi da bu yakiyor zaten, bkz gecen sene Kiev'den kendi sahamizda yedigimiz 3 korner golu. Tamamen lakayitlik.
spiker diyor ya fizikleriyle oynamayı seviyorlar diye.biz niye sevemiyoruz abi fizik ile oynamayı.
dünya üzerinde "biz çok teknik takımız fiziksel mücadeleye az gireriz" diyen takım mı var ?barcelona bile yeri geldiğinde çatır çatır giriyor. spiker neden sürekli bunu vurguluyor abi ?
fizikse bizim adamlarda neden yok bu ? arada farkı yaratması gereken zaten teknik olarak daha iyi olmamız değil mi ?
yani seneler geçti aynı tip takımlar karşısında hep bozguna uğruyoruz.
metalist,dinamo kiev,alania vs vs hep aynı problem.bunu gören anadolu takımları bile geçen sene bir güzel tecavüz etmediler mi bize ?
bu kadar süreçte buna çözüm bulunamamasına kızıyorum ben.zira sorun sahanın kötü olmasından çok daha derin ki bunu zaten dinamo kiev ve stoke maçları geldiğinde göreceğiz.
bu takım fizik olarak neden bu kadar zayıf aga artık biri bana cevap versin ya ? bu takım neden sahaya yayılamıyor neden 2. lig takımına karşı bile 3-0'ı tutacağından emin olamıyoruz. neden ernst-fernandes-guti 3 lüsü ile pas yapamıyoruz, oyuna hükmedemiyoruz ?
takımın kalite sorunu var diyorduk , artık yok diyorduk ? nedir abi sorun ? disiplin,fizik,kalite ? biz niye çözemiyoruz bu işi ? benim derdim bu.biliyorum çünkü yine gelip yine takacaklar bize .
@övünç
yanlış sistem !
Kiev ve Stoke'un oldugu bir grupta cidden zorlanabiliriz, bakalim, hayirlisi.
Ama yillardir ulke futbolu dususte iken, hala daha "La bir yerde yanlislik var" demeyip kendi sirkinde eglence yaratan mantalitede aramak lazim sorunu. Halt vardi da Fenerbahce Ceyrek Final oynadi, halt vardi da Avrupa Sampiyonasi'nda toplamda maclari 13 dakika onde goturup Yari Final oynadik. Onlar olmasa belki daha iyi silkinmistik simdiye.