.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

25 Şubat 2011 Cuma

Önümüze bakalım

Şundan 1 ay önce Güntekin Onay’ın Liverpool’dan bile iyi olarak tanımladığı, taraftarının ciddi ciddi 17’de 17 yapabileceğini düşündüğü bir takımın bu noktaya gelmesi tabiî ki çok üzücü. Burada “haha.. 4’er 4’er yiyecez demiştim dinlemediniz!!” diyecek kimse de yok. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemiyi kurtaracak kaptanımız yok, kendi kendimizi kurtaracağız.

Ocak ayında Trabzon’la puan farkı 12’yken şampiyonluğun kolay olmadığı zaten ortadaydı. UEFA Kupasında tur atlasak da İngiliz sahillerinde boğulacağımız da az çok tahmin edilir bir şeydi. (Manchester City ne kadar dengesiz olsa da neticede bir İngiliz takımı) Kaldı ki Simao, Fernandes, Almeida’dan sadece birisi UEFA listesine eklenebilecekti. Ocak ayından sonra benim için “somut başarı” lig ikinciliğiydi sadece. Başarısız olduk evet. Ama gene de hedefsizliğin sırası değil. Bu takım, -Schusterli veya Schustersiz- gelecek seneki mücadelesine bugünden başlamalı. Gelecek senenin olası buhranlarını daha şimdiden bertaraf etmek adına takım bir an önce kendini toparlamalı ve UEFA kupasına katılma hakkı kazanmak için varını yoğunu ortaya koymalı. Bu takımın bu seneki tek hedefi Türkiye Kupası’dır. Bu hedef, bu hedef için gerçekten çaba sarfettikten ve futbolcular da kafalarını topladıktan sonra, zor bir hedef değildir.

Ama diyorum ya, hedef buysa, hedef için çalışacaksak, bugün çalışmaya başlayacağız. “1 haftada 12 gol yedik :(“ler çalışmayı engellemesin. Takım bu hedefe sıkı sıkıya sarılmalı. Umarım teknik kadro durumun ciddiyetinin farkındadır.

14 Yorum:

Unknown dedi ki...

teknik kadromu hangi teknik kadro?gs-antep turkiye kupası eşleşmesinden inşallah gs gelirde bir ihtimal final şansımız olur,oda bir ihtimal çok düşük bir ihtimal.seneye bu takım avrupaya gidemeyecek yok ben avrupaya en yakın olimpiyatta bir maçla o havayı yakalarım diyosa yönetim ve taraftar schustere sabır göstersin yaeee.antalya maçına schustersiz çıkmarız umarım.

helldoradotcom dedi ki...

bence schuster gonderilecekse yerine Yilmaz Vural gelsin.. Saka gibi gelebilir herkese ama ben adamin bir kez buyuk bir takimda denenmesini istiyorum. Turk futboluna hayatini vermis birisinin 3 buyuklerden birinde bu rolu hakettigini dusunuyorum. GS ve FB'nin bunu yapmaya gotu yemeyecegi icindir ki biz Besiktas olarak elimizi tasin altina koyabiliriz. Ozellikle boyle bir seneden sonra gelmesi de kendisi icin bir sanstir. Schuster'in gonderilmesini de hic ama hic istemiyorum orasi ayri konu.. Gidecekse Yilmaz gelsin ama.. Yeni birisiyle tanisma, hislerini anlama gibi bir enerjim kalmadi zira...

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Yilmaz Trabzon'u calistirmamis miydi? O da beklentiler ve baski yonunden buyuk takim sayilabilir.

Olay kimin beşiktaş'ı yönettiği değil. Schuster'le de antep/gs'yi eleyebilir ama burda sorun artık biraz psikolojik. İlk kiev maçı ardından fener maçı. bu iki maçta madara olmamızın sebebi schuster'in dizilişi değil futbolcuların psikolojileridir. Bu psikolojide Schuster'in de payı yok değil ama geçmişe takılıp kalmamak da lazım. Gelecek sezon için hala mücadele etmemiz gerekiyor, nasıl bir yöntem izlenir bilmiyorum ama futbolcuların bu bilince kavuşmaları şart.

mit dedi ki...

Schuster'in tek bir şartla gönderilmesine razıyım; yerine Lucescu gelecekse... Yoksa Rafa Benitezmiş, Schustermiş fark etmez.

Pamukk dedi ki...

psikolojik tedavi lazım

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Takimdaki mental cokusun sebebini bulmadan hicbir seyi cozemezler.

Yonetimin federasyonu dusman ilan ettigi gunden beri galibiyetimiz var mi? Beraberligimiz bile yok sanirim. Tepetaklak gitmisiz. 101.yildaki Besiktas'i hatirlayin. Hani su 11 puan onde olan takimin ne hale geldigini. Sifre orada gizli...

Mete dedi ki...

Gercekten ciddi bir travma yasiyoruz. Bence de 101.yildaki travmadan farkli degil. Bu baglamda o zamanda yasananlari Lucescudan kaynakli olarak gormedigim gibi, su anda yasadiklarimizi da Schuster'e baglayamiyorum.

EnisteKolaKoy dedi ki...

"HER hafta 10-15 maç izleyen biri olarak ben bazı şeyleri izah edemiyorum. İzah edecek birini de bulamıyorum. Çok ilginç.. Rakipler Beşiktaş ile oynarken ilk atakları bir şekilde gol ile sonuçlanıyor. Sonra da skoru çevirebilmek için debelenip duran bir takım izliyoruz."

güntekin onay'ın yazısından bir alıntı. gerçekten bunu nasıl çözeceğimizi çok merak ediyorum. yurt dışından bir örnek var mı bununla ilgili onu araştırıyorum şimdi.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

borges'in bahsettiği bir takım vardı, ismini unuttum.

ama ters istatistiği vardı. onlar hep ilk ataklarında gol atıyorlardı.

Ömer Özlü dedi ki...

Beşiktaş Türkiye Kupası'nı - inşallah - kazanacaktır. Ancak bunun takımın geleceği ile ilgili nasıl bir etkisi olur bilemem. Fenerle dalga geçmek için bir fırsat yaratabilir sadece, ya sonra?

bütün bunlardan sonra kupa seremonisinde hoplayıp zıplayan bir demirören ya da birkaç demirören (aile faktörü) görmek hiç de eğlenceli olmayacak...

bir de bu hedefe odaklanacaksak kan değişikliği şart. tayfurla kupayı kazanma ihtimalimiz bile schuster'le bir hedefe yürüme ihtimalinden daha çok şu görünümde.

kkkam dedi ki...

önümüze baka baka arka tarafımız otoban oldu .

tai dedi ki...

türkiye kupasının alınmasını sadece önümüzdeki sezona temmuz ayında başlamamamız için istiyorum. benim için gerisi hikaye şu saatten sonra.

Asi Ruh dedi ki...

Şu andan itibaren takımda Necip, İsmail, Ersan, Cenk gibi gençlerin sürekliliğinin düşünülmesi gerekli. Gelecek yılların temelleri için çalışmaya başlanmalı. Bizde güzel bir genç kuşak yakaladık ve bir takım olmalarını sağlamalıyız.

Yorum Gönder

Ara