.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Şubat 2011 Perşembe

Hilbert Vs Q7

Biri birebirde çok rahat adam eksiltiyor, diğeri yapamıyor. Biri topla çok hızlı, diğeri o kadar değil. Biri cezasahası dışından da toplara iyi vuruyor, diğeri genelde dağlara taşlara gönderebiliyor. Biri seyirciyi coşturan spektaküler hareketler yapıyor, diğeri düz oynuyor. Ama gelgelelim dün oynanan Gaziantep Belediye maçında hangisi daha faydalıydı derseniz, diğerinin yapabildiklerini yapamayan adam derim. Yani Roberto Hilbert.

Yetenek olarak çok daha üstün olduğu bir adamdan neden daha az katkı verir bir futbolcu? Nedenini dün Hilbert de Quaresma da gösterdi. Hilbert bu oyunun bir takım oyunu olduğunun ve yeteneklerinin farkında. Quaresma ise topu her ayağına aldığında mahalle maçındaki yetenekli ama bencil çocuklar gibi. Maç esnasında defalarca top isteyip alamayan Bobo bi ara aşka gelip üstüne yürüyecek sandım (aldığı topların çoğunu heba ettiğinin de farkındayım bunu söylerken).

Ne zaman ki Quaresma kendisi için değil takım için oynamaya başlarsa o zaman gerçekten seveceğim bu adamı. Taraftar çok seviyor olabilir şu anda ama futbolun biraz basit ve takım arkadaşlarıyla oynanan bir oyun olduğunun farkına varırsa taraftar çok sevmekle kalmaz, tapar bu adama...

82 Yorum:

Bogac dedi ki...

Hilbert'e hayranım. Müthiş işine saygılı, karakteri düzgün, disiplinli. Bu adam futbolu burada bırakmalı ve altyapı da Fabian Ernst ile beraber hoca olmalı ve ne istiyorsa verilmeli. Bir insanın kısıtlı yeteneği ve üstün zekası ile nasıl verimli olabileceğinin kanlı canlı kanıtıdır bu adam. Sayesinde İsmail de adam oluyor, darısı Rıdvan'ın başına. Rıdvan sakatlıktan yeni çıktım diye sebep aramasın ve Hilbert'i kendine rakip görmesin. Hilbert'e çek git diyorduk sene başında yalan mı? Adam yürüyemiyordu bile.

RuFF dedi ki...

Güzel yazı.
Sezon başında yeteneksiz diye çok sövülmüştü buradan Hilbert e.
Dünkü maçın en iyi oyuncusu Hİlbert ti.Bunun en büyük nedeni ise bu maçta gerçek yerinde açıkta oynaması ve arkasında Ekrem in oynaması idi.Eğer arkasında Erhan başlasaydı şuan bu konuyu konuşuyor olmazdık.

cagatay dedi ki...

yalnız kaçırdığın bir nokta var. hilbert açık alan topçusu. bunu şu ana kadarki performansı ile gösterdi. dünkü maçtaki etkinliği büyük oranda buna bağlı. veya ilk yarıda önünde oynayan tabatanın boşalttığı alanlardaki etkinliği. quaresma açık alanda etkili olabileceği gibi kapalı oynayan takımlara karşıda etkili olabilen bir oyuncu maalesef hilbertin bu yönü çok zayıf. quaresma dün attığı müthiş serbest vuruş dışında iyi değildi ama yetenekleri gerçekten bizim ligin de beşiktaşın da çok üzerinde. bencilliğine hiç bir itirazım yok gerçekten deli ediyor bazen. bobo da dün en az onun kadar bencildi hem karşı karşıya kaldığı pozisyonda ki bala gol oldu hem de 10 dakika sonra sol kantta girdiği sağda hilbertin boş olduğu pozisyonda. o yüzden o konuşmasın.

Adsız dedi ki...

sebep açık. birisi alman, birisi portekizli. takımın işçileri vardır. en ideal millet almanlar. ama farkı yaratacak olanlar başkaları. biz de bunu portekizlilerden kurduk. bunlar normal.

zaten quaresma takım oyununu da oynasa real madrid 70 milyon euroya almırdı onu daha Portodayken. bizde olmasının sebebi "takım oyunu" eksikliği.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

şimdi biri gelip, "ne yani, porto takım oyunu oynamıyor mu?" diyecek.

şu yazıyı ben yazmış olsam, bi annem kalırdı...

ki sezon başında çokça yazdım ve neticesinde beşiktaş'ın kötülüğünü isteyen dış mihrak statüsü elde ettim.

quaresma ikinci yarının başından beri problemli bir hal aldı. beden dili vs hoş şeyler anlatmıyor.

portekizlilerin gelişi onun farklı bir psikolojiye girmesini sağladı.

hilbert ise candır.

bize hilbert'ler diatta'lar layıktır :)

gürcan yazdıklarına aşırı tepkiler verildiğinin farkındayım ama hilbertle diattayı aynı kefeye koymak biraz garip olmadı mı?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

yok, sezon başında hilbert çok iyi topçu dediğimizde bize "size hilbertler, diattalar layık. beşiktaş dünyæ takımı oldu" diyorlardı da ona gönderme yaptım :)

ok haklısın o geyiği unutmuşum ben :))

İyide hocam onu yapsa bizim takımda oynamaz zaten , gider Di Maria'nın yerine Real'de oynar ...

Hilbert için "çok iyi topçu" ibaresi biraz ağır kaçıyor.Koca bir paragraf yazılmış adamın yapamadıklarıyla ilgili ama " çok iyi bir topçu" diyorsun.Evet iyi adam iyi oynuyorda , ben demiştim ayakları için abaratmaya gerek yok :)

O iyi oynasında biz tükürdüğümüzü yalamaya dünden razıyız ...

övünç ben bu tarz yorumları anlayamıyorum. ibrahim üzülmez diyo ki "orta yapabilsem madridde oynardım" ama yapamaz. fakat quaresmanın sorunu yetenekle alakalı değil mental. yetenek sonradan kazanılmaz ama düşünce yapısı değişebilir. bunları yapsın sonra gitsin beşiktaşta oynamak istemiyosa iyi bi bonservis karşılığında nerde oynarsa oynasın.

Jig§aW dedi ki...

hakikaten dünkü gecenin en göze batan kötü tarafı quaresma nın yeter dedirten oyunuydu. pası verse adam gol pozisyonuna girecek ama vermiyor. bunu yapmak zor olmamalı. yapsa şurada burada oynar demeyin. zamanında pas verecek alt tarafı bu yeaa :)

Hocam o mental bozukluğu en kolay değiştiren Mourinho bile adam edemedi bu herifi.Kim adam edecek.

Çocuk gibi herif, ilgi istiyor.İlgiyi üzerine çekmek için olmadık şeyler yapıyor.Evi yakan çocuklar gibi.27 yaşında karakter değişimi yaşayacağını hiç sanmıyorum.Bence İbrahim Üzülmez'in kazmalığından hiç farkı yok durumun o bakımdan.

Quaresma'dan tek bir beklentim var: Rotasyona girmeyi sorun etmesin.

Taktiksel cesitlilik ve yabanci kontenjani acisindan Simao-Hilbert-Quaresma'nin donusumlu kullanilabilmesi kilit onemde. Sivok ve Hilbert'ten ayni anda feragat etmemek icin Ekrem'in dahil olmasi lazim dun aksamki gibi.

Bakalim neler olacak. Denklemin bilinmeyenleri artti, halbuki ilk 3 hafta kafa rahatti ne guzel :)

BJK4EVER dedi ki...

Quaresma bencil de, Holosko, Bobo degil mi? Ikisini de oldugu gibi kabul etmek lazim, ikisi de faydali olabilir, iki tipten de oyuncuya ihtiyacimiz var. Neden bu kadar tek tarafli bakiyoruz veya bakmaya calisiyoruz anlamiyorum. Yarin oburgun Avrupa kupasinda oyun sikisinca Hilbert'ten medet umulmaz, ama Quaresma'nin yeteneklerinden umulur. O zaman Hilbert kotu orta yapinca kufuru yer, Quaresma 0-0 giden macta uzaktan sutla maci belirleyince kahraman olur.
Quaresma soyle olsaydi boyle olsaydi demenin anlami yok, oyle olsa zaten bize gelmezdi. Bu adamin boyle oldugunu bile bile aldik, bunlari yapsin ve bizlere gostersin diye aldik, bunun yuzunden bu adami tribunler sevdi ve istedi. Daha fazla kurcalamanin anlami yok.

değişmezse, değişime ayak uyduramazsa beşiktaşta bile 1-2 sezondan fazla kalamaz. çünkü futbol değişiyor, takımın bir parçası gibi hareket etmeyen oyunculara artık büyük takımlarda yer yok. türkiye liginde bile bu anlayış sonunda yerleşicek.

Hocam bu söylediklerin genel itibari ile geçerli ama mesela Schuster ne diyor " Ben de sorunlu oyuncuydum , sorunlu adamları severim ".Yılmaz Vural diyor "ben Türk futbolcuyla oynamayı tercih ederim ." Yani bu bir tercih meselesi bakış açısı ile alakalı.Cristiano Ronaldo çok mu takım oyunu oynuyor sanki.Aldığı sorumluluğun hakkını veriyor.Bizim ki veremiyor :)

Skora bu kadar kolay etki edebilecek adamlara tolerans gösterecek birileri her zaman bulunur .Mesela sağlıklı bir Ronaldinho Avrupa'ya dönse hayır diyecek kaç takım var.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

işte, mesele quaresma'nın olmayan pozisyondan gol üretebilmesine kalıyor.

ki futbol takımları buna her zaman ihtiyaç duyar.

o yüzden, quaresma kötü oynadığı belediye maçının 2. yarısında oyundan alınamıyor.

orta sahadan vurur da atar diye.

bu da quaresma'nın açmazı.

ama q7 rotasyona falan girmez, sanmıyorum.

borasahin dedi ki...

Hilbert onemli bir oyuncudur. Muthis bir atlettir ama G. Belediye macina bakip Hilbert aradigimiz on alan oyuncusudur ya da uzak forvettir demek icin erken. Bir iki macla bu islere karar verilmez diye dusunuyorum. Belediye o kadar kapali bir oyun oynamadi, tam Hilbert'in is yapabilecegi tarzdalardi. Rakip kapandigi zaman ne olacak veya kapanmasa da acik alanda seninle bas edebilecek oyunculara sahipse? Konya'dan Hakan Aslantas Hilbert mucadelesi aklima geliyor. Belediye'nin en buyuk sikintisi fiziksel olarak bizim takimla match edememesi idi.

Buna mukabil Hilbert Q7'den daha verimli idi, zaten Q7'nin genel anlamda verimliliginde sikinti var. Simao da gelmisken Porto'daki kadar oynasa ya da en azindan yaklassa da en kisa zamanda satabilsek diyorum :)

Q7'nin mental anlamda degisebilmesi icin ne yapmak gerek, cevabini bulmak zor, simdiye kadar bir suru kalibreli teknik adamla calisip bunu yapamadiysa bu saatten sonra yapmasi ne kadar olasi tartisilir ama olmayacak birsey de degil, yine de bel baglamamak en iyisi.

Pamukk dedi ki...

Q7 dün portekizli kankilerinin hepsi oyunda deil diye oynamak istemez gibiydi

Pamukk dedi ki...

Hilbert gitsin ciler çıksın ortaya

BJK4EVER dedi ki...

Abi yetenekli diye dokunulmaz da olmamali. IBB macinda dokuluyordu, istahsizdi, sikintiliydi, o zaman alacaksin kenara abi. 90 dakikada 1 sut atabilir diye 10 kisi oynamak dogru degil. Salt duz istikrarli mucadeleci oyuncularla oynanmaz bu oyun, her takimda 1, maksimum 2 Quaresma olmali.

Bogac dedi ki...

Hilbert iyi oyuncu demiyor kimse. Doğrudur. Hilbert iyi ise Iniesta'ya ne diyeceyiz. İyinin bir sınırı da olmalı tabi. Hilbert'in kredisinin yükselmesindeki etken karakteri ve işine duyduğu saygıdır. Yoksa ön alan, arka dörtlü, açık, kapalı sınırlamasına girmeyelim. Proje takımı hayal ediyorsak, gençleri bir sistem adı altında yetiştiriyorsak, geleceğe dönük planlı bir organizasyona gidiyorsak bunun ön şartı baştaki adamların iyi ahlak ve sporculuğunun alt yaş gruplarınca örnek alınmasıdır. Batuhan desem herkes de bir fikir oluşur sanırım.

esperanza dedi ki...

Quaresma bu zaten, takım oyunu oynamayı seven ya da en azından benimseyebilen bi adam olsa gittiği klüplerde rahatca tutunabilrdi.

Biz, takımdaki kurguya, oyun anlayışına vs. ye bakıp hani dedik acaba bu çarkın içine Quaresma da girer mi dedik kendi kendimize ama öyle birşey olamayacağını gösterdi 100 defa.

adam kendine oynuyor yapacak birşey yok

Yaz Helvası dedi ki...

Quaresma'nın Porto'dayken verdiği bir röportajda "çok fazla topla oynadığım için ıslıklandığımı fark ettim" diye bir açıklaması var. 5 yıl sonra Beşiktaş'ta aynı noktaya yeniden gelmeye başlaması pek de öğrenmeye hevesli olmadığının ispatı gibi. Atina'ya gidip Jesualdo Ferreria'ya sormak lazım "Bunu nasıl adam ettin kardeş?" diye.

Diğer taraftan bizim Quaresma'dan ne beklediğimiz sorusu da önemli; çünkü baktığınız zaman istatistiklerdeki 7 gol 8 asist (toplam 21 maç) hiç de kötü durmuyor.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

yine arsenal'den örnek vereceğim; arsavin bırakın arsenal'in asist lideri olmasını, ligin asist kralıyken son 2 aydır kesik yedi.

tabi bu, quaresma kesik yesin anlamında değil ama bilgi işte.

esperanza dedi ki...

o istatisklere rağmen şimdi bi "reyis" değil ..

borasahin dedi ki...

Bence Hilbert iyi bir oyuncu ve profesyoneldir. Kanaatimce, Sivok ve Simao ile birlikte tahtaya adi ilk yazilacak yabancilardandir ama on alana gelinirse iki kere dusunulmesi gerek diyorum, elde yeterli done olmadigi icin...

kma dedi ki...

güzel yazı.

ya cidden sezon başı, 2-3 ay önce hilbert devre arası gönderilsin diyenler nerde yahu? :)

Adsız dedi ki...

Kenimizi çok şişirdik bence. "Hilbert de iyi topçuysa iniesta nedir", "ronaldo oyunun hakkını veriyor, Quaresma neden veremiyor" gibi görüşler görüyorum, çok ilginç :/

Arkadaşlar unutmayın ki 1 yıl önce Holosko ve tello'ya takımın yıldızı gözüyle bakıyorduk. Hedefleri büyütmeyelim demiyorum. Elbette vizyonumuz gelişti ancak, iniestalar ronaldolar biraz abartı oluyor.

@andrea pirlo

Hocam bence sen olayın özünü kaçırmışsın.Quaresma'nın neden Beşiktaş'ta olduğunu ve neden takım oyunu oynayamayacağını ve Hilbert'in neden çok iyi topçu olarak övülemeyeceğini tartışıyoruz.

Quaresma'yı gönderip Ronaldo'yu alalım diyen birisini mi gördün ? Quaresma yeteneğinin hakkını veriyor,ona sununlan serbestliği çok iyi kullanıyor diyorsan katılmamakla birlikte saygı duyarım.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Gorunen o ki bugunku mac biraz da Gaziantep'in oyun sekli nedeniyle yaniltici olmus.

Sakatlik, ceza vs zorunluluk olmadigi surece Hilbert'i Quaresma ile rotasyona sokacak bi teknik direktor tanimiyorum ben. Rotasyon denilen sey, birbirinin yerini doldurabilecek, tarz olarak iyi kotu birbirine yakin tipte oyuncular arasinda yapilir. Quaresma ve Hilbert ikili rotasyona giremez, birbirinin yedegi olarak dusunulemez, cunku siyah ve beyaz gibi farkli tipte oyuncular.

Kapanan takimlara karsi Hilbert gibi adam eksiltme ozelligi olmayan bir adamla sag onde etkili olamazsiniz. Geriden hizli cikislariyla, yaptigi bindirmelerle etkili olabilirsiniz. Oynadiginiz takimlarin %90'i bu tur takimlarsa boyle bir rotasyondan soz edilemez. Hilbert'in rotasyona girecegi adam Ekrem Hayyam Dag'dir.

Bir tek Avrupa Ligi'nde Simao'nun yerine mecburen onde kullanilacak. Zaten dikkat edersiniz Avrupa'da rakiplerimiz kapanmadiklari icin Hilbert'in on alanda etkili/basarili gozuktugu maclar genelde Avrupa maclaridir.

Adsız dedi ki...

"Hilbert iyi oyuncu demiyor kimse. Doğrudur. Hilbert iyi ise Iniesta'ya ne diyeceyiz. İyinin bir sınırı da olmalı tabi."

düşüncesini eleştiriyorum. Ana konudan ayrı birşey benim demek istediğim. Hilbert Beşiktaş için çok iyi bir futbolcu. İster top kontrolü yapamasın, ,ister ortaları dağa taşa olsun. takıma katkısı en fazla olan oyuncuların başında gelir. Gidip barça kadrosuyla karşılaştırıp, bu adam kötü demek saçmalık.

Quaresma konusuna gelirsek beşiktaş'la adı geçtiği andan itibaren, gelirse büyük bir serbestlik içinde olacağını hepimiz biliyorduk. heralde kimse görev adamı bir Quaresma beklemiyordu. o da bu serbestliği kullanıyor. iyi ya da kötü.

RuFF dedi ki...

Şu Quaresmayı eleştirmeyi bırkın artık bu adamın böyle oynayacağı belliydi zaten en başından.
Takıma katkı sağlayıp sağlamadığı önemli.Kaç tane Avrupa maçında gol attı.Trabzona 25 metreden çivi çaktı.
Biraz daha böyle bencil oynarsa Simao adam edecek onu yakın zamanda merak etmeyin :)

Adsız dedi ki...

RuFF a katılıyorum. Adam takıma verebileceğini veriyor, ona tanınacak serbestliği de geldiği ilk günden beri biliyorduk. çok rahatsız olursanız bir telefon açarız Simao ya adam eder ;)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

beşiktaş kazandığı sürece hiçbiri problem olmaz.

ancak kaybetmeye başladığında siz değil, önce takım içinde başlayacak quaresma muhabbeti.

belki de başlamıştır.

benim saha dışında çok sevdiğim arkadaşlarım var ama saha içine girince kıl oluyorum. çünkü abuk subuk işler yapıyor.

bu bağlamda, quaresma'nın sempatik kişiliği, ona bu hareketleri yapma özgürlüğü vermez.

neticede para kazanıyor bunlar.

quaresma golünü atar takıma gol kazandırırsa tüm arkadaşları quaresma'ya koşarlar..

çünkü onun attığı gol kendilerine prim demektir.

aynı şekilde atmadığı basit bir pas da, sivok'un cebinden çıkmış para anlamına gelir.

1 olur, 2 olur, 3 nasıl olur bilemeyiz.


"quaresma'yı eleştirmeyi bırakın. böyle bir adam olduğu belliydi" kabulünü ben kabul etmiyorum.

ben etsem takım arkadaşları etmeyecektir.

her konu, dönüp dolaşıp aynı yere gelmeye mecbur, beşiktaş kazamaya mecbur...

Adsız dedi ki...

Böyle üstün yeteneklere sahip bir futbolcunun fark yaratmasını istiyorsan biraz serbestlik şart.

Onu sistemin bir parçası haline getirceksen fark yaratmasını da beklememelisin. o zaman da yeteneklerini anlamsızlaştırırsın.

Ben sözlerimin hala arkasındayım.Hilbert=Ekrem Dağ'ın Alman pasaportlu olanı.Orta sahadaki Hilbert,Ekrem'den biraz daha etkin olabilir hatta ama Beşiktaş gibi bir takımın orta sahası için net bir şekilde yetersiz ve şu andaki yabancılarımız içerisindeki en zayıf halka.Azmine,hırsına,rotasyondaki rolüne bir diyeceğim yok ama eğer yabancı sınırını işgal ediyorsa daha fazlasını yapmalı.

ceyhun dedi ki...

"Ne zaman ki Quaresma kendisi için değil takım için oynamaya başlarsa o zaman gerçekten seveceğim bu adamı."

ama bu haliyle de seviyorsun sanırım. işte meselenin en önemli parametrelerinden birisi bu. quaresma bu abi, transfer yaparken sen gelme hilbert gibiler gelsin diyemiyorsun.

bir diğer durum da eğer quaresma gibilere gelme diyemeyeceksen sonradan aslında bize farklı adamlar lazım dememek.

simao da bir zamanların çakma quaresma'sıydı. bugün oynadığı futbolsa çok farklı, bu değişimi de göz önüne almak lazım meseleye bakarken.

ayrıca vikingur maçından sonra en bencil oynadığı oyundu bu belediye maçı. bu huyunu ilerletmedikçe sorun yok şimdilik bence.

şuna açıklık getireyim. quarema transfer edilince sevindim. onu sahada görmeyi de seviyorum ama "keşke" diyorum kendisi ve beşiktaş için, keşke biraz takım oyunu oynasa. yoksa şu an takımda en yetenekli adam elbette q7dir.

sozcelyk dedi ki...

quaresma'nın rabonası tribünlere gitsin de bencillikle eleştireyim diye kenarda bekleyenleri görmek üzücü.


quaresma'yı bencillikle suçlayacağımız tek maç manisaspor maçıydı orda bütün portekizlilerin arasında en iyi benim telaşıyla ne yaptığını bilmeyen bir quaresma izledik katılıyorum.

ama o günden sonraki buca,ibb,antep belediye maçlarında quaresma'yı bencillikle suçlamak bence art niyet içeriyor , objektif olarak bakarsanız KARİYERİNDE HIÇ öRNEĞİ OLMAMASINA RAĞMEN kişisel oyununu takım yönünde kullanmaya dahaa çok çaba gösterdiğini gözlemlersiniz.

bugün quaresma'yı 4 kişiyi çalımlayıp kendine pozisyon yarattıktan sonra kaleye vurmasıyla eleştiriyorsanız boş kaleye gol atacak arkadaşı varken kaleye vurmayı tercih eden,kornerden dönen topu daha müsait arkadaşı varken kendi pozisyonunu kovalayan bobo'yu da eleştirin , neticede ikisi de aynı takımın futbolcusu ikisi de pozisyonları itibariyle aynı argümanla eleştirilebilir ne hikmetse bobo diyen çıkmamış.

ayrıca hilbert üzerinden quaresma'ya vurmak hoş değil.

hilbert odaklı quaresma eleştirisi yaparak hilbertten bizi soğutmayın.

lütfen.

Bogac dedi ki...

Quaresma'nın iyi niyetinden kimse şüphe etmemeli bence. Adam sonuçta kendi ekolü çerçevesinde işi sahipleniyor. Herkesin yansıması farklıdır. Quaresma'yı da Hilbert kadar takdir ediyorum. Adam iyi bir amaç uğuruna ne yapıyorsa yapıyor, herhangi bir hinlik durumu da sezmiyorum. Penaltı olduktan sonra birisine gel de penaltıyı at gibilerinden bir şeyler yaptı mimikleriyle. Şayet bu Bobo ise ki bence Bobo ikisinin arasında da bir problem ben görmüyorum. Karakteri iyi sevimli bir arkadaş bence Quaresma.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ben bir futbolcuya delicesine bağlanmayı bırakalı sanırım 8-10 sene oluyor.

ne sevdiğimiz adamlar geldiler, gittiler...

hiç bir futbolcuyu eleştirilmez görmedim. messi elle gol attığında "yaa atmışsa atmış, bu adam dünyanın en iyisi" diye savunmaya benziyor.

bu adam bencil. dün de böyleydi, yarın da böyle olacak.

seveni de olacak sevmeyeni de.

hilbert / quaresma mukayesesi de güzel.

quaresma'nın hilbert'le mukayese edilmesi acı...

hayat böyle işte.

benim için hilberlerin kazıya kazıya formayı kapması her zaman hoşluk olmuştur. benim için...

RuFF dedi ki...

Gürcan sen en başından beri ön yargılıydın Quaresma gibi oyunculara.Quaresmanın şu bencil performansını görünce gözlerin parıldıyordur muhtemelen :)

Bir takımda Hilbert gibi savaşan oyunculara da ihtiyaç var Quaresma gibi yetenekli oyunculara da.
Beşiktaş çok çok uzun zamandır sadece Hilbert tarzı oyuncularla oynadı ve artık taraftarı bıkmıştı.
Bırakta biraz keyfini çıkartalım Quaresmanın.
Ben Hilbert i de çok beğeniyorum dün en fazla alkışladığım oyucu Hilbertti stadta.
Her ikisini de beğenebilirsin.Şu "yıldız oyuncu" kötüdür ön yargısını bırak artık.

kma dedi ki...

gürcan +1

hilbert gerçekten kazıya kazıya aldı o formayı. tabata kalsın hilbert gitsincilerin düşüncelerini, "bu adam futbolcu değil" noktasından "ekremden iyiymiş" seviyesine getirdi. düşünceleri değişti ama değişmemiş gibi yaptılar. onlara kalsa hiç oynatmadan göndereceklerdi.

q7 için sezon başı düşünülen olumlu havada eksilme olurken, hilbertteki olumsuz hava olumlu hale geldi.

bu post o açıdan önemlidir.

sozcelyk dedi ki...

gürcan abi quaresma ile ilgili çok uç şeyler söylediğini hatırlıyorum şimdi burda açık etmeyeyim.

o yüzden quaresma konusunda pek objektif olabileceğine inanmıyorum

o iyi oynasa da kötü oynasa da senin için beşiktaş forması giymemesi gereken oyuncu :)

sozcelyk dedi ki...

hiç de iyi olmadı bence bu kıyas.

taraftarı direkt olarak diattacılar quaresmacılar olarak ikiye bölebilir , tehlikeli buluyorum bu tarz vs'leri :)

oysa hilbert ve simao, quaresma ve ismail gayet de uyumlu oynayabilirler gördüğümüz üzere ama quaresma'nın ayağını kaydırıp simao'yu postalayıp beşiktaş holosko'dur mentalitesine dönüş yaparsak sıkıntı var.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

quaresma benim sevdiğim bir oyuncu tipi değil. çok net.

inter'de oynarken de aynı şeyi söylerdim. bunun bize gelmesiyle alakası yok.

ben teknik direktör olsam, başkan olsam o fiyata quaresma'yı alır mıyım; alırım!

ama sevmiyorum. karakterini değil, oyunculuğunu... yoksa sempatik çocuk, iyi niyetli falan.

fernandes'le sezon sonunda takas edilse sevinirim. daha dengeli, daha kıçı başı belli bi takım oluruz.

kenarlarda simao patron olur, hilbert işçi...

simao-quaresma biraz fazla yetenekli kalıyor :)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

yıldız adama karşı değilim.

fernandes de yıldız, simao da yıldız.

öyle yıldıza can kurban.

ayrıca benim yıldızım fabian...

beşiktaş tarihinin gördüğü en iyi oyuncu;guti.

bunların hiçbiri bende quaresma değil.

sırf yıldız diye karşı olsam simao'ya karşı olurdum.

kma dedi ki...

@sozcelykk

abicim bi fikrin karşıtı varmış gibi düşünüyorsun. "q7 bencil diyorsunuz ama bobo ya neden kimse bişi demiyor" dediğin anda q7'yi destekleyen ama boboyu sevmeyen biri oluyorsun. q7'nin karşıt tezi bobo değil ki? hilbert de değil. hepsinin takım olgusuna dair bi eksikliği varsa onu söylemek gerek. bunu söylemek söylenmeyen üzerinden birilerine bişilere karşı olmak demek değil.

ben hucum ve pozitif futbolu desteklerken hilbertin oyunu q7'den daha yararlı olduğunu gördüğüm oluyor. hilbert'i desteklemek sağlamcı oyunu desteklemek değil demekki.

guti-aurelio tercihini destekliyorum. ama bu ernst ve fernandese karşı olduğumu da göstermiyor. td'nin tercihlerini anlamaya çalışmak ile "schusterci" olmak arasında fark var.
ayrıca bu tercihi desteklemek, m. denizli'nin karşısında olmak demek de değil.

anlatamadım da neyse.. :)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ayrıca quaresma da iyi oynasın, atsın / attırsın başımızın üzerinde yeri var. 3 kişiye attığı çalım, bi sonuca ulaşmıyorsa benim için çok önemli değil.

markar dedi ki...

Abi bu Hilbert'i beğenmeyenler var ya, heh, adamlar haklı. Çünkü bu şekilde başarılı olmak için elinde Hilbertgillerden bikaç tane, mümkünse çok çok, olması şart. Ama bu memlekette ise böyle adam çok yok. Senlen ben de dahil, herkes kendini Quaresmagilden sanıyo, öyle olma hayaliyle yaşıyo, insanlar ondan öyle olmasını bekliyo. Kimsenin kafası daha iyi bi Hilbertgil olabilir miyim diye işlemiyo. E, böyle olunca da Müller, Klose (hatta Semih) falan düz topçu oluyo.
Bence bu düşünceler çocuklukta, bilemedin ergenlikte aşılması gereken şeyler. Artık kendini, insanları tanıman ve yargılama kriterlerini uzaydan yer yüzü seviyesine indirmen gerekir. Ancak, bu memlekette- ve belki başka çoğu yerde- erkekler, adamlar (her neyse o kişiler, biz) 17 yaşından daha ileriye çok fazla gidemiyoruz. Kafa kalıyo orda.

@kma

Dolaylı dolaylı laf sokmaya bırak artık.Düşüncem falan değişmedi.Şu takıma gelecek sene bir yabancı gelecekse ilk gidecek oyuncu Hilbert'tir.Ayrıca ben de bundan sonra Hilbert'in berbat oynadığı maçlardan sonra gelip ne oldu Hilbertinize mi diyeyim.Futbolcular üzerinden kamplaşma yaratıp kendi takımdaşlarına laf sokan senin gibi adamlardan net bir şekilde iğreniyorum.

CDiS dedi ki...

ne kadar skor meraklısı yazarlar var burada. inanamıyorum, sanki buralara yazan beşiktaş taraftarı değil ya da daha geçen sene maç izlemeye başlamış birileri. neden mi?

1- biz beşiktaş'lıyız, kanımca, dünyanın en bahtsız takımı.

2- quaresma, beşiktaş'a gelmiş en iyi yabancılardan biridir.

3- bundan çok değil 3-4 yıl önce, posası çıkmış ailton ve ricardinho 'yu yıldız diye hayallerimizde düşlerken, 7-8 sene önce stavrum, youla gibi adamları izlerken, futbolunun en iyi dönemlerinde bir dünya yıldızı gelmiş, biz de diyoruz ki, aman ne çok topla oynuyor, aman çok çabuk küsüyor, aman çok bencil, aman çok şımarık, aman rotasyona girmeli vs. vs. ya adam zaten bencil olmasa, gol yetenekleri daha bir üst düzeyde olsa, messi 'den ronaldo'dan ne farkı kalır ve o zaman da 27 yaşında beşiktaş'a mı gelir ya da türkiye'ye.

4- sizler neden 'maç' izliyorsunuz? ben eğlenmek için, çalım görmek için, güzel bir pas görmek için, güzel bir orta görmek için. lucescu futbolu izlemeyi sevmiyorum ben, geçen senenin beşiktaş'ını, hatta şampiyon olan beşiktaş'ı da izlemek büyük keyif vermiyordu bana. bunları yapacak adamlardan biri hatta birincisi de bu takımda quaresma'dır. varsın kötü orta yapsın, varsın pas hatası yapsın, evet kızarız maç esnasında ama bu önemli değil. neden yapamadıklarıyla değil de yaptıklarıyla değerlendirmiyorsunuz adamı.

5- anelka 'da bana müthiş keyif veren bir adamdı. o da q7 gibiydi. onun farkı gamsız oluşuydu. fenerden giderken kimseler üzülmedi, şimdi adam chelsea 'nin birinci forveti. anelka ile q7 'nin kariyerleri de benzerlik gösterir nedense..

6- hilbert çok iyi bir futbolcu değil, sadece futbolu biliyor ve fiziği çok kuvvetli. bunun dışında, mesela ekrem 'den teknik anlamda bir fazlası yok.

7- son olarak, bir futbolcumuzun yüksek formundan dolayı onu överken, neden diğer futbolcumuzu onunla mukayese ederek yeriyoruz, bu beşiktaşlılığa has birşey mi? hiç sanmıyorum..

ne dersiniz??

Sertug Ozgur dedi ki...

kusura bakmayın ama alex vs x. tarzı postlara benzemiş.

Bence her iki oyuncu da her takımda olması gereken oyuncu.

Quaresma'yı ise bencil olarak görmüyorum. Sadece doğru tercihler yapma konusunda sıkıntısı var.

Hakikaten okuduklarımdan sonra insanı hilbert'ten de soğutacaksınız.

assortique dedi ki...

Bence CDİS noktayı koymuş.

Beyler bırakın da futbol izleyelim.


Quaresma için söylediklerinize bakıyorum da gülüyorum.

Adam milli takıma çağrıldı bi susun ya :)))

BJK4EVER dedi ki...

Hilbert niye gitsin ki? 10 tane ust duzey yabanci olmak zorunda mi? Ki planlama hatasi oldugu dogru, Gurcan bunu yazdiginda dalga gecilmisti (ben dahil), ama hakliligi simdi ortaya cikiyor.
10 yabanci hakki var 6+2+2 seklinde. Peki bu yabanci hakki nasil kullanilir?
Benim mantigima gore 6 tane ust duzey yabanci alinir, bunlar A kalite olur ve oynar. 2 tane yedek alinir, bunlar A takimda cabuk sakatlanacak veya senede 25-30 mac istikrarli sekilde oynayamayacak oyunculardan secilir, hatta yerlilerin kalitesi de belirleyici olur. Son 2 yabanci da yedegin yedegi olur, genc veya yedekligi sorun etmeyecek adamlar olur, A takimda geride kalan 5 mevkiide de yerliler olur.
Bu acidan bakarsak Hilbert gitmeli evet. Cunku bu adam ne Quaresma'nin gercek anlamda alternatifidir, ne de sagbekte kendisine yer vardir. Bizim A kalitede adamlarimiz: Sivok Ferrari Ernst Fernandes Guti Simao Q7 Almeida Bobo, hadi bunlardan stoper, orta saha ve forvet alternatif, normalde Hilbert disarida kaliyor. Bu yabanci kadro yapisina bakildigi zaman bizim 10. yabancimiz Q7/Simao tarzinda yedekligi sorun etmeyecek genc bir winger olmali, hatta diger ihtiyac da Guti'nin oyun tarzi anlaminda alternatifi olabilecek bir oyuncu.
Hilbert tamamen farkli bir mevkide farkli bir alternatif oldugu icin bu sikintilar oluyor zaten.

sozcelyk dedi ki...

@kma

senin eleştirilerine karşı birşey söylemedim ben.

bobo'yu sevmeyip quaresma'ya tapan birisi değilim sadece quaresma eleştirisi getirenlerin objektif olduklarına inanmıyorum adam açıkça söylüyor zaten quaresma'yı hiç sevmediğini varlığından rahatsız olduğunu , ben hilbert'i övmek isterken sevmedikleri için quaresma'ya vurmalarına karşıyım.

çünkü mutluyum onun oyunundan,diğerlerinin yeteneksizliği nedeniye fizana attığı top ya da rakibe kaptırdğı top yerine quaresma'nın kişisel tercihleriyle dışarı vurduğu top bana daha cazip geliyor.

hepimiz biliyoruz ki quaresma yerine hilbert ya da holosko oynuyor olsa topu ya dışarı ya rakibin kaval kemiğine ya da beline vuracaklar ben bunu tercih etmiyorum.

bırakın quaresma'yı da hilbert'i de bobo'yu da ekrem'i de ayrı ayrı kendi oyunlarıyla sevelim , birisini seviyor tercih ediyor olmamız diğerinin tükaka ilan edilmesine sebep değil hem hilbert'e hem de quaresma'ya ihtiyacımız var.

tüm sözüm sana değil yanlış anlama :)

Hilbert'i tek basina degerlendirirsek, 2 mac sonra da kufrederiz.

Hilbert'i parlatan arkasindaki Ekrem'dir. Hilbert'in arkasina Erhan'i, Toraman'i falan koy, olmaz.

Hilbert'i parlatan soldaki Quaresma ya da Simao'dur. Hilbert'in ters kanadina Holosko koy, bir halt yiyemez.

Hilbert, takim oyuncusudur. Ama oyle tiriska tabirle takim oyuncusu degil. Sistemle yukselir, onundeki arkasindakiyle yukselir.

Hilbert Quaresma'dan iyi futbolcu mu? Hayir. Ama bana ne ki Quaresma ile Hilbert'in tek basina karsilastirilmasindan? Yetenek sovu ya da ucluk yarismasi falan yapmiyoruz burada, Besiktas takimi futbol oynuyor.

Oyuncularin bireysellikleriyle degil de takim icindeki gorevleriyle tanimlamazsak futbolu yanlis okuruz.

Zira ben "scout" degilim, Besiktas taraftariyim.

@BJK4EVER

Ben de onu diyorum işte.6 tane as oyuncun olur.Diğer 4'ünü de Bobostyle'inde gelcek vaad eden genç oyunculardan seçersin.Ama bu oyuncuların sisteme uyumları da önemli.Q7 ve Simao'nun işlettiği bir sistemde Hilbert bu futbolcuları yedekleyemez.Oyun karakterleri farklı bir kere.Mesela Tello,Simpson gibi oyuncular bunu yapabilir ama Hilbert yapamaz.Q7 çıkacak yerine Hilbert girecek ve o sistem işlemeye devam edecek(?).İki oyuncu arasındaki kalite farkından bahsetmiyorum.Oyun karakterleri açısından mümkün değil bu.Esasında teknik kapasitesi bu kadar düşük olup,sadece fizik gücüyle oynayan bir oyuncunun Beşiktaş gibi her maçını rakip yarı sahada oynayan bir takım için ön alan oyuncusu olduğu bir sistem de olmaz.

BJK4EVER dedi ki...

Ridvan'i kazanabilsek cok rahatlayacagiz hakikaten.

kma dedi ki...

@sozcelykk

"hilbert odaklı quaresma eleştirisi yaparak hilbertten bizi soğutmayın."

bu cümleye takıldım o yüzden sana yazdıydım. başkaları da bu fikri benimsemiş.

bu posttaki ana fikri hilbert üzerinden anlatmak o fikri anlatmayı kolaylaştırıyor.

q7'nin iyi oyuncu olduğunu herkes kabul ediyor. sorun ise, o ölçüde verim alınamamasında. hilbert beklentiyi aşan, kendi kalitesinin de önüne geçen bir takım oyuncusu profili çizince, q7'nin daha verimli olması için ne yapması gerekir fikrini hilbert üzerinden anlatmak kadar normal ve güzel bişi olamaz ki? burda hilbert q7 den iyidir denmiyor ki.

q7'nin yanlış seçimleri var. ayağında çok top tutuyor. kötü niyetli olmayabilir. ama q7 10 üzerinden 9 luk oyuncu iken takıma katkısı 6-7 oluyor. hilbert 6'lık oyuncuyken katkısı 7-8 lik olabiliyor.

yıldız dediğin guti gibi olmalı. yanındakilerinin de kalitesini arttırmalı. q7'de bunu yapabilir.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

@sozcelykk nerede vuruyoruz quaresma'ya oglum? ayrıca çarptırma, varlığından rahatsız olduğum falan yok.

ama sorarsan sene sonu fernandes takasına hayır demem.

siz hilbert'ten soğuyacaksınız diye quaresma hakkındaki fikirlerimizi yazmayacak mıyız yahu? :)

quaresma'yı sevmek zorunda mıyız? veya kim kimi sevmek zorunda? ben beni bağlarım...

quaresma'nın karşısına, sevdiğim oyuncu tipi olarak, yine bu takımdan simao'yu koyuyorum. quaresma'ya neden özel garezim olsun, paramı mı çaldı?

10 kere yazdım. quaresma'yı da sevmem. ribery de, robben de, anelka da sevdiğim adamlar değiller...

bunlar dünyanın en iyi topçularından kabul. ama sevmem. zaten hepsinin 3 aşağı 5 yukarı benzer yönleri var. neyi sevdiğimi neyi sevmediğimi ortaya koymuş oluyorum. quaresma da o adamlardan biri.

ayrıca quaresma'nın beşiktaş taraftarının taptığı adamlar için -oyun anlayışı bakımından- doğru model olmadığını düşünüyorum.

ve hepsinden sonra ayrıca;

quaresma'yı portekiz milli takımında izleyeceğiz. beşiktaş'tan çok çok daha iyi, daha paylaşımcı oynayacak.

çünkü bu seneki en iyi oyununu yine bir portekiz maçnda oynamıştı.

BJK4EVER dedi ki...

Paylasimci dedigin Kibris macinda da 10 kisiyi calimlayip 2 kisi bosken kalecinin ustune vurmustu.:)
Quaresma da olmasin da nasil olacak? Sag acik Hilbert mi?
Ribery, Robben, Messi, Ronaldo, Nani dunyanin en pahali oyunculari, istenilen ve mac ceviren oyunculari. Futbolun tamamen fiziksel bir taktik savas oldugu donemde bu tur oyuncularin onemi de artiyor. Allah adama yetenek vermisse sonuna kadar kullansin abicim....

Jessie'yi ben anlıyorum.Saf yetenek izlemek yerine,zeki oyuncu izlemek daha çok ruhunu okşuyor.Benim bir arkadaşım da böyle.Mesut Özil'i,Robben'e tercih edebiliyor mesela ama ben de yetenekçiyim.Robben>M.Özil tartışmasız benim için.

Sertug Ozgur dedi ki...

shelbyl noktanın noktasını koymuş bana göre.

sozcelyk dedi ki...

@gurcanulusoy

adam geldiğinden beridir attığına attırdığına değil de rabonasına trvileasına taktın kafayı abi , hatta adam gelmeden dahi bunları konuşuyordun takıma katkısından çok demirören'in inönü'ye giriş bileti olduğunun altını çizdin ki haklısın bu sebeple onun attığı gole sevinmeyeceğim diye bir demecin oldu tabi saygı duyuyorum ister seversin ister sevmezsin ister sevinirsin ister sevinmezsin,elbette ki kendi fikirlerini yazacaksın edeceksin

ben hem hilbert'i hem de quaresma'yı ayrı ayrı seven birisi olarak ikisi karşılaştırıldığında üzülüyorum stoch vs quaresma olsa neyse de hilbert diyince ikisinden birini seçmek zorundaymışım gibi oluyor fazla romantiğim ben gelemiyorum öyle karşılaştırmalara :)

quaresmayı seviyorum çünkü porto'dan beri takip ettiğim adamın bu denli hırslı mücadelesini görmemiştim fener taraftarına karşı filan armayı öpmesi ya da ne bileyim gücüne güç katmaya geldik marşını söylemeye çalışması filan samimi geliyor bana, inanıyorum yani adama


onun dışında saha içerisinde boş adama vermedi diye vuramıyorum ,aynı bobo dün iki kere boş kaleye atacak adama vermediğinde kızamadığım gibi.

hilbert ayrı bir adam , 10 şutundan sekizini bayburt'a atsa da yaptığı ortalar hep rakibe çarpsa da onun beceremediğindeki üzüntüsü ,tavırları filan bana samimi geliyo, allahın belası yine kaçırdı diyemiyorum.

illa tercih etmemiz gerekiyorsa robben arkası lahm, quaresma arkası ismail simao arkası hilbert bana daha hoş geliyor.

ama holosko arkası ekrem dağ dendi mi orda dur derim sbt.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ben quaresma'ya takmadım. transfer edilirken eleştirdim o günkü şartlarda.

ondan sonra da bıraktım kendi haline.

bu postu da ben açmadım zaten.

quaresma üzerine hiçbir post açmadım 5 aydan beri.

noatsamisa simao = 5 X quaresma demişti.

benim oran da o civarlarda...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

sevdiğim adamlar rui costa'dır, bergkamp'tır, veron'dur, javier zanetti'dir, seedorf'tur, cambiasso'dur falan filan...

beşiktaştan kuntzdur, noumadır, giuntidir, pancudur, ahmet yıldırımdır, zagodur.

hiç sevmediklerim ibrahim akındır, ali güneştir, ahmed hassandır, carewdir falan filan...

hiçbiri quaresma değil bak :) o yüzden rahat olalım :)

assortique dedi ki...

Sayın herkes,

Ve şaşırdığım birçok kişi siz şaka mı yapıyorsunuz?

Bjk futbol takımı Quaresma'dan verim alamıyor mu? Cidden bu fikri savunuyor musunuz?

Cidden aklım almıyor. Cidden...

O eleştirdiğiniz Quaresma:

1. Kaç maç kazandırdırdı?
2. Kaç forma sattırdı?
3. Kaç futbolcu getirtti.
4. Kaç futbolcunun, malzemecinin vs. yanına koşup moral verdi.
5. Şu an futbol oynamak isteyen ve ruhunu sahaya koyan kaç futbolcumuz var? (Cidden sayın)
6. Kaç farklı medya bizi takip ediyor.
7. Kaç takımda en korkulan oyuncu olarak kendisine bakılıyor.
8. Verim verim diye konuşanlar. Quaresma'nın karşısında oynayan adamın psikolojisi nasıldır sizce?

Offf uzatılabilir de daha gaza gelmeden ben susayım MADEM.

(Bazen karşındakinin suyuna gitmek gerekir. Onun için herkes içsin MADEM suyundan)

Selamlar...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

quaresma'nın futbolu tartışılıyor burada.

yoksa kaç forma sattırdı, kaç futbolcu getirdi, malzemeci süreyya ile ilişkisi ne durumda, portekiz basını burayı takip ediyor mu vs konumuz değil.

onlar da konumuz olabilir ama bu konu o konu değil.

1. maddeniz tartışılabilir evet.

kaç maç kazandırdı sorusu güzel soru.

maç kazandırma açısından bakarsak, sanırım ernst daha fazla maç kazandırmıştır.

oysa ernst forma sattırmadı. futbolcu getirtmedi. malzemeciye koşmadı. sahaya ruhunu koyuyor vs...

quaresma eleştirisi buna benzer şekilde yapılır ama savunması buna benzer olmamalı bence.

futboluna dair kriterler üzerinden savunmalısınız.

deseniz ki, ulan oğlum bu takımda bugün satmak istesen en yüksek parayı alacağın adam kimdir... cevabı quaresma.

bu adam, 20 hilbert parasına gitmiş inter'e... bu denli bir kalite farkı var deseniz ona da tamam.

ama kaç maç aldı sorusu bile quaresma savunması için yanlış soru.

kaç maç aldı diye sorarım size.

avrupa kupasında 1,5 maç oynadı.

ligde 14 puan fark yedik.

kaç maç aldı hakkaten?

guti aldı mı aldı
ernst aldı mı aldı
ona bakarsan porto'da nihat da aldı :)

quaresma işvesi kadar skora etki etmiyor kabul edelim. veya etmeyelim konuşalım :)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

quaresma'nın ligde 1 golü 2 asisti var.

aynı ligde holosko'nun 2, simao'nun 2 maçta 2, nobre'nin 6, ismail'in 1, ali kuçik'in 1, toraman'ın da 1 golü var...

asistlere bakalım;

tabata 6, guti 4, ismail 2, ernst 2...

quaresma da 2.


şimdi buna bakıp quaresma savunması yapabilir miyiz?

---

quaresma'yı istatistik kağıdından savunan hata eder.

o çalım atacak vs... attığı çalım da gole veya asiste dönüşmeyecek. malesef quaresma gerçeği budur.

istatistikleri burada adamın...

assortique dedi ki...

Abi yazıktır, günahtır. Vallâ diyorum günahtır.

Futbolda ilk golü atan ya da galibiyet golünü atan maçı kazandırmıyor.

Bu olay "Bardağı taşıran ilk damla mı, son damla mı? sorusuna dönmeden ben şunu demek istiyorum.

O 1,5 maç oynadığı maçları kazandırmıştır bize..


Quaresma gol attığı her maça damgasını vurmuştur ya da her maçı kazandırmıştır. Ötesi yok!

Siz Rapid Wien ve CSKA teknik direktörlerini duymadınız mı? Adamlar "her takımda Quaresma ve Guti yok ki yapacak bir şeyimiz yok." Demediler mi?

Koca Beşiktaş taraftarı Quaresma'nın hayranıysa, Nouma ile aynı kefeye koyuyorsa bildiği bir şey vardır derim.

Ha siz Quaresma niye Messi olmuyor derseniz ondan bir futbol tanrılığı beklerseniz ki çok beklersiniz derim ben size...

tartışma nerelere gitmiş abi ya. öncelikle şunu sööliyim postu gürcan değil ben açtım. adama niye yükleniliyo anlamadım. sonra yorumlardan sonra yazdığımı bi daha okudum. belki de yetersiz bi yazı olmuş. bu yazıyı gaziantep belediye maçı özelinde yazdım. genel bi şey değil. yoksa hilbertin de çok kötü oynadığı maçlar oldu olacaktır da. sadece şu maçta gördüğüm şey biri sağ açıkta diğeri sol açıkta oynayan iki adam ve birisi yardımlaşarak oynadığı için daha başarılı oluyor. yoksa quaresma yine yapsın çalımını yine yapsın trivelasını. ben coşarım yine tribünde. ama biraz olsun yardımlaşmasını beklemek ve bunu dile getirmek suç mu?

RuFF dedi ki...

Yeniden doğuşun hikayesi!



Inter ve Chelsea'de geçen ıstırap dolu iki sezonda sadece 1 bir gol atıp 3 asist yapabilen Portekizli yıldız, Kartal'da yarım sezonda 9 gol ve 12 asiste ulaştı

Cristiano Ronaldo yokken Ricardo Quaresma vardı. Ancak Q7, Portekiz dışında oynadığı hiçbir takımda başarılı olamadı. Sporting'den 6 milyon euro bonservis bedeliyle gittiği Barcelona'da 21 maçta sahaya çıkabildi. 'Rijkaard'ın olduğu yerde oynamam' diyerek Porto'ya döndü ve altın çağını yaşadı. Inter'de Mourinho, Chelsea'de de Hiddink, Quaresma'nın dilinden anlamadı. Son iki sezonu yedek kulübelerinde geçirdi. Golü, asisti, ters makas hareketi rabonayı, ayak dışıyla kesme şutu trivelayı unuttu.

KARTAL'IN 21 GOLÜNDE KATKISI VAR
QUARESMA, futbolsuz geçen iki sezonun acısını çıkardığı Beşiktaş'a gelince küllerinden doğdu. Yarım sezonda futbol adına yapmadığı şey kalmadı. 30 maçta forma giydi ki bu Inter ve Chelsea'de iki sezonda aldığı süreden fazla.

Beşiktaş'ın 21 golüne doğrudan katkı sağladı. 9 gol attı, 12 asist yaptı. Quaresma'nın Beşiktaş'ın vizyonuna, marka değerine, Almeida, Simao ve Fernandes transferlerine katkısını ise istatistiklerle anlatmak mümkün değil.

AKŞAM


:P

Gürcan Ulusoy dedi ki...

:) gazetede çalışsam her gün quaresma'yı öven yazılar yazardım. rating meselesi...

sonkartallar blog istatistiklerine göre 7 gol 8 asist.

muhtemelen bizim çocuklar değil, akşam gazetesi yanlış yazmıştır.

Jesper dedi ki...

"quaresma'nın ligde 1 golü 2 asisti var.
aynı ligde holosko'nun 2, simao'nun 2 maçta 2, nobre'nin 6, ismail'in 1, ali kuçik'in 1, toraman'ın da 1 golü var"
***

Burda şark kurnazlığı var yalnız.
Aslında Gürcan bir bakıma haklı. Fakat verdiği örnekler tepki topluyor biraz.
Aslında bu konu ile ilgili en güzel yorumu Shelby yapmış bizlere.

Birde eklemek istediğim birşey var, tek maçlık performansları o kadar gündeme taşıyoruz ki sonra zihnimizi hep onlar meşgul ediyor.
Mesela ben Hilbert'in son performansına rağmen yine de arkada oynaması taraftarıyım. Çünkü çarşamba oynadığı gibi oynamayacak çoğu maç. Ogün onu değerli kılan sadece kendi performansıdır dersek burda da yanlış yapmış oluruz.
Çünkü gerek rakip, gerek bizim oyun şeklimiz yardımlaşmamız hepsi bunda etkendir.
Herşeye rağmen dağlara taşlara attığı bir kaç şut var ve "ne yapalım bunlara vuramıyor" diyemeyiz, dememeliyiz. Vurmalı.
Bunlar hiç konuşulmadı çünkü Hilbert'in skora etki yapmasına gerek yoktu.
Yarın maç 0-0 giderken yada 0-0 bittiğinde Hilbert'in süper şutları yok yada öldürücü pasları ama çok süper yardımlaşır takım oyunu oynar da demez kimse.

Futbol ve futbolcular sahada tek başlarına değerlendirilmemeliler.
Ayrıca bir takımın yapısı ne kadar homojen olursa o kadar daha başarılı olur.
Bu ne demektir dersek, Quaresmagiller de lazımdır bu takıma Hilbertgillerde Ernstgillerde.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

aslında konu bir yerde "11 hilbert" yazıma bağlanıyor.

orada temel soru şuydu; birbirinin ne yapacağını bilen 11 adet futbolcu, hilbertlerden bile oluşsa iyi futbol oynayıp başarı kazanabilir mi?

benim cevabım evet.

10 hilbert bulur, 11.yi quaresma yaparsınız.

çünkü 10 quaresma bulmak daha zordur.

biz kulüp olarak 10 quaresma bulma tarafındayız.

ersan sakatlanınca hemen bi transfer ihtiyacımız doğuyor mesela.

Jesper dedi ki...

" aslında konu bir yerde "11 hilbert" yazıma bağlanıyor "

***

Bir bakıma katılabilirim. 11 tane yıldız adamı takıma toplayınca takım olamıyorsun malesef. Benim homojen yapıdan kast ettiğim de buydu aslında.
Yani 10 hilbert olmaz da 7 Hilbert olur. Önemli olan dengeyi sağlamak, korumak.
Ersan olayında bişey diyemem çünkü 2 kişilik mevkii için 4 aday vardı hali hazırda. Bunlardan ikisi yerli ikisi yabancıydı.
Zaten sakatlık,ceza vn durumlar olduğu için 2 alternatif var.
Burda şanssızlık Ersan'ın sezonu kapaması.

sozcelyk dedi ki...

http://sonkartallar.blogspot.com/2011/02/quaresma-bekleneni-verebildi-mi.html

Yaz Helvası dedi ki...

Konu daha çok Quaresma üzerine yoğunlaştı ister istemez; yine de Hilbert demişken Fifa.com'da yayınlanan röportajının linkini de verelim:

http://www.fifa.com/worldfootball/clubfootball/news/newsid=1377165.html

İlk yorumumda "Q7'den ne bekliyoruz" diye sormuştum, Esperanza'nın "bi reyis değil" cevabını çok beğendim. Ama şunu da not düşmek lazım: Ricky en iyi zamanında Porto'da oynarken de takımın reyisi Lucho Gonzalez'di.

İstatistikleri ilk gündeme getiren de bendim; ama benim amacım daha çok katkısını biraz da fark ettirmeden yaptığını düşünmemdi. Sezona dönüp bakınca Q7 7 gol 8 asistlik katkı vermiş gibi gelmiyor. Basketbolda da vardır böyle adamlar, hatta kanımca en başta İspanyol Navarro gelir. "Bu maçta ne yaptı ki bu adam?" diye düşünürken istatistik kağıdına bir bakarsın adamın yanında "20 sayı, 8 asist, 5 ribaund" yazar. Q7'nin istatistik kağıdı da bana benzer bir his verdi.

Yorum Gönder

Ara