.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

3 Aralık 2010 Cuma

İyi Polis Kötü Polis: Sofya Deplasmanı

İYİ POLİS
-İkinci yarıda kaptanlık pazubandını takan Guti'nin oyuna daha başka bir şevkle sarıldığını fark ettiniz mi? Türkiye'ye çok yıldız oyuncu geldi, ama böylesi hiç gelmedi. Mütevazi, çalışkan, hırslı, iyi niyetli ve mükemmel bir oyuncu. Zerre kompleksi yok Guti'nin, kimseye derebeylik tasladığı da yok. İşini sadece işini yapıyor ve onu da gözümüzün pasını silerek yapıyor. Helal olsun, yüz kere bin kere helal olsun.
-Ali Küçik için şimdiden çok umutlu şeyler söylemek yanlış olur. Yakın dönemde Necip dışında Beşiktaş çok fazla altyapı faciası yaşadı. Batuhan, Serdar Özkan, İbrahim Kaş gibi isimler Beşiktaş tribünlerini umutlandırıp utandıran isimler olarak arkalarından gelecek genç futbolculara da büyük zararlar verdiler. Ali Küçik, tek maçlık performansıyla göz doldurdu. Ağabeyi Nobre'nin 45 dakika boyunca başarıyla yürüttüğü defansif forvet görevini tekrar ofansife çevirmesi bile yeterli geldi. Kaçırdığı gol ise hem 100. gol olabilme şansı hem de Beşiktaş'ın çocuğundan gelebilme fetişi açısından zevksiz ve heyecansız izlenen maçta çok kişiyi koltuğunda zıplatmıştır muhtemelen.
-Hilbert, sağ açık/kanat oyuncusu olarak göz doldurmak için geldiği Beşiktaş'ta mecburi sağ bek görevini başka bir form haline getirmeye başladı. Maç boyunca, müthiş bir fizik gücü ortaya koyarak 90 metrelik sağ parkurda adeta ciğerlerini parçalıyor. Dünkü maçta çoğu atakta ve savunmada rakibi geren, zorlayan oyun anlayışıyla takdiri hak etti.
-Kalede çok sağlam bir Cenk var, uzun zamandır gözler böyle bir kaleci görmedi. Müthiş çevik, önsezileri çok gelişmiş, pozisyonları birkaç saniye öncesinden adeta kokluyor ve ona göre konumunu alıyor. Topu oyuna sokmak ve savunmacılarla aynı dili konuşmak konularında çabasını artırması gerekiyor.
-Star TV spor spikeri Cem Yılmaz, sakin ve duru anlatımıyla bizi Ertem Şener, İlker Yasin gibi facialardan en azından bir maçlığına da olsa uzak tuttu. Sağolsun varolsun...
KÖTÜ POLİS
-Hakan Arıkan'ın defalarca aynı golü yemesi şanssızlık, formsuzluk, konsantre kaybı gibi geçici sebeplerle açıklanabilir mi? Dün bir kez daha şahit olduk, Hakan topa çıkmayı bilmiyor. Topun ritmini bilmeyen kaleciden medet ummamak lazım. Sezon başında Hakan'ı Galatasaray'ın transfer etmek istemesinden bazı şeyleri anlamamız gerekiyordu ama kısmet değilmiş.
-"Nobre neden böyle" diye abes bir soruyla bu paragrafa başlamak yanlış olur. Galatasaray maçının son 30 dakikalık kısmında -Hagi'nin de taktiksel ikramıyla- göz dolduran, golünü de atan Nobre, oyunda kaldığı süre boyunca Beşiktaş'ın ataklarını piç etmek için büyük bir emek ortaya koydu. Her zamanki gibi orta sahaya kadar geldiği zamanlarda Nobre'nin ayağına gelen her top ayarsız, düzensiz bir şekilde rakibe geçti. Sakatlanması Beşiktaş'ın hayrına mı olacak şerrine mi olacak önümüzdeki üç haftada çok net bir şekilde bunu test edebileceğiz.
-Kötü polis kısmında Schuster de var. Oynattığı futbol, saha içi taktikler veya dizilişler değil burada olmasının sebebi. Beşiktaş kafilesi Sofya'ya Fatih Tekke olmadan gitti. 18 kişilik kadronun içinde oynaması imkansız olan Quaresma da vardı. Schuster'in yapmış olduğu bu hareketin mantığı yok. Sürekli A takımla antremana çıkan, sakatlığı bulunmayan, iyi bir alternatif olması muhtemel Fatih kadroda yok, canımızın ciğerimizin bir parçası olsa da maçta oynaması imkansız olan Quaresma kadroda var. Fatih eğer bu takımda bir daha oynamayacaksa neden A takımla idmana çıkıyor? Eğer ileride oynama ihtimali varsa neden 18 kişilk kadroya sakat adam konarak adeta taşak geçiliyor? Schuster'in belirsizliği bir an önce sonlandırması gerekiyor.
-Cska rejisi ve kamera ekibi berbat ötesi yayıncılık anlayışlarıyla bizi çok eskilere götürürken sağolsun taraftarlarının ses bombalı, meşaleli görgüsüzlüğü de uzun bir süre daha mazide kalmamızı sağladı.

23 Yorum:

Pamukk dedi ki...

iyi polis Guti
kötü polis Hakan

Gürcan Ulusoy dedi ki...

şu maçta kötü olarak nitelendireceğimiz tek isim nobre miydi?

tel tel dökülen bi yazı jokondcum...

Jokond dedi ki...

bu yazı tam kötüler ve iyiler listesi olmadığı gibi, kötüler kısmında Nobre'nin yanında Hakan ve Schuster de nacizane fikrim olarak belirtildi.Fakat sende muazzam bir Nobre fetişizmi ve körlüğü olduğu için gözün sadece onu görüyor. Senin tel tel dökülen diye nitelendirdiğin yazı benim gözümde dört dörtlüktür, senden bu onayın gelmesi iyi oldu, teşekkürler.

Pamukk dedi ki...

schuster: türkçe'yi hemen öğrenmek istiyorum. hele ki bütün kelimelerinizi değiştiren bir tercümanınız varsa.


bu ne demek?

carlito dedi ki...

iyi poliste ersan gülüm için de bir paragraf açmak gerekirdi diye düşünüyorum..
adam resmen topu alıp, hücumlarla verkaçlarla takımı hücuma çıkarıyor yahu! bu gözler alışık değil böyle şeyleri Beşiktaş'ta görmeye, insan garipsiyor haliyle! :) nazar değmesin diyelim..

nobre'ye gelince, bobo varken yokluğu handikap yaratmazdı ama şu an yaratır diyorum.. elde tek forvet holosko kaldı, o da tek forvet olarak bursa maçında oynayacak muhtemelen.. alışık olduğu bir şey değil, muhtemelen hem gol atıp hem fıtık edecek taraftarı her zamanki gibi..

bu arada fatih tekke konusunda görüşlere katılmıyorum, belli ki bu adam Schuster'e detayını bilmediğimiz ağır bir davranışta bulunmuş ve adam bunu silmiş.. yoksa koskoca Schuster kompleks yapacak değil ya.. hal böyleyken ya fatih çıkacak medyada açık açık özür dileyecek af dileyecek ve affedilecek, 2. devre faydalanılacak.. ya da bu iş takıma daha fazla zarar vermeden devre arası gönderilecek, başka bir seçenek yok.. (aslında iyi ki olay bu noktaya gelmiş yoksa ali kuçik'i biraz zor görürdük!)

Jokond dedi ki...

@carlito

burada problem Schuster'in Fatih Tekke'yi oynatıp oynatmaması değil. Eğer tamamen sildiyse A takım kadrosundan ve idman programından Fatih'i çıkarması gerekiyor. Bunu yapmayıp da adamı 18 kişilik kadroya almayınca, üstünde de sakat oyuncuyu kadroya dahil edince hoş olmuyor.

bence ersan ın pas yapma sevdasını biraz da olsa törpülemesi daha garanti oynaması lazım. sonuçta stoper adamın pas hatası çok ciddi sonuçlar doğurabiliyor. tabi ki danduna yönelsin demek değil bu sadece biraz daha sade ve basit.

valla nobre için artık ne desem bilemiyorum. bu adamı kafamda hiç bir yere oturtamıyorum.sadece çok baskılı oyunlarda rakibi boğabilen hücum varvasyonları gerçekleştirip rakip ceza alanında oynanan oyunlarda etkinliği olur gibime geliyor. özellikle kanat akınlarının çok yoğunluklu olması lazım. bize bakarsak bir maçta yaptığımız orta sayısı nedir acaba?

jokond yanlış anlamzsan senin için de bir eleştirim olacak. yazmaya başladığından beri takip ediyorum, özellikle iyi polis kötü polis yazıları, bilhassa tabata için hemen hemen hiç yorumun yok. sanıyorum ki anteplisin veya antep te yaşıyorsun bu nedenle g.antep te oynarken tabata yı çok takip ettin ve gene yanlış aklımda kalmadıysa 8 milyon euro tartışmaları yapılırken paranın evet çok olduğunu ama futbolcunun beşitaş için çok yararlı olacağını söylemişin. en azından bir kaç yorum duymak isterim senden. çünkü adamın öncesini iyi biliyorsun. neydi ne oldu gibisinden.çünkü ben yıldım bu tabata nın kuru kuruya koşmalarından keçi boynuzu misali performanslarından.sonuçta bir sene oldu geleli...

Jokond dedi ki...

@ aye aye captain

öncelikle tabata konusunda objektif olamayacak bir insanım onu söyleyeyim:) kendisi benim çok sevdiğim ve tuttuğum bir futbolcudur. Antep döneminde şahane maçlarını izledim. Kesinlikle çok zeki, oyunu okuyabilen, yerini yadırgamadığında çok şeyler başarabilecek bir adam. Ama nedense Beşiktaş'ta bir türlü dikiş tutturamadı. Fiziksel eksikliklerden ziyade psikolojik açıdan bir türlü rahatlayamadı gibi geliyor bana. Çünkü yine tekrarlıyorum Tabata bundan çok daha iyisini defalarca oynadı gözlerimle şahit oldum.

Abi oyunun adı üstünde football -- ayak topu.Ama Nobre sadece kafasıyla oynayabiliyor bu oyunu.Adamın ayakları bu işe uygun değil , ayarı yok.İsterse 40 km koşsun,dünyanın en iyi defansif forveti olsun.Her kontr atak girişiminde topu bizim oyunucunun 3 metre gerisine atıyor adam özenle.Adam eksiltemiyor.5 sn'den fazla top tutamıyor.Böyle bir adama Türk kontenjanında bile yer yok ..

Tabata'ya zaten artık diyecek laf yok.

Bence Ersan'ı fazla abartmamak lazım.İyi futbolcu geleceği var, kesinlikle Servet,Toraman ve Zan'dan çok daha iyi bir teknik ve zamanlamaya sahip ama maç içerisinde bile büyük iniş çıkışları oluyor.Bir bakıyorsun adamın ayağından tereyağından kıl çeker gibi top alıyor bir bakıyorsun top istop edemeyip ,ofsayt bozuyor.Kısmen konsantrosyon problemi gibi.Düzelir büyük ihtimalle ve takımın yerli kontenjanı açısından büyük kazanç ama daha dikkatli olması şart.

Söylediğin konuda kesinlikle katılıyorum.İstemiyorsan kadro dışı bırakırsın ama burda yönetiminde işe karıştığını düşünüyorum biraz.

Manuel Fernandes büyük kazanç olur.Orta sahada adam eksiltebilen,topu ileri taşıyabilen,sorumluluk alabilen bir adama çok ihtiyacımız var.Necip'in neden bu rol için tercih edilmediğini sorgulamak gerek ama Fernandes yine de takıma çok şey katacak gibi.

BJK4EVER dedi ki...

Tabata konusundaki yorumlarina katiliyorum. Bir de soyle bir fark da var, ondan maksimum yarar almak icin de dogru ortam olusturulmali. Antep'te tek forvetin arkasinda serbest oynuyordu, takimin lideri idi, bizde ise gecen sene orta sahanin ortasinda, bu sene de sahte sag acik olarak oynuyor ve takimin lideri de degil ve hic olamadi zaten. Antep'te 1 numara iken bizde siradan bir futbolcu olarak rol aliyor, ki mesela M.Topuz bu rolunu FB'de benimsedi, ama Tabata benimseyemiyor, olmuyor maalesef. Olmuyorsa da fazla zorlamamak lazim, ayni Tello'da, Delgado'da oldugu gibi.

Jokond dedi ki...

Mustafa Denizli'ye en kızgın olduğum konulardan birisi Tabata'yı oynatmayışıdır. Birçok maçta ihtiyacı olduğu halde Tabata'yı yedek kulübesinde oturttu, adeta turşusunu kurdu. Kasımpaşa maçı da çok dramatiktir. Oyuna sonradan girdi, girer girmez şahane bir pasla gol attırdı ardından gelen golde de faul aldırarak etkili olmuştu. İlk golden sonra göğsüne vura vura taraftara koşması hala içimi acıtır. Bakın ben burdayım ne zamandır oynatılmıyorum tarzı bir isyandı o hareketi. Bak şimdi o maçı hatırlayınca İbrahim Kaş'ın bize şampiyonluğu kaybettiren amatörlüğünü de hatırladım. Hey Allahım ya, nasıl döndürdün sen o adamı? Bak sinirlerim bozuldu yine...

Pamukk dedi ki...

@jokond
kasımpaşa maçını hatırlattın ii halt ettin
ilk deplasman maçımdı benim fatura bana yazıldı tabi senin yüzünden yenemedik die.
hele o son dkda kaçan pozisyon ah tello ah.

Sertug Ozgur dedi ki...

Dünkü maçta ismail'i beğendim ben. Bu çocuğa biraz haksızlık yapılıyor, okuyorum sağda solda sol bek değil, olamaz filan deniliyor. Evet ideal bir savunmacı yönü yok fakat bu durumun çok abartıldığını düşünüyorum. Mesela bir caner kadar rakip için maden değil o bölge.

Hep klasikleşen ismail'in sol açık oynatılmaması mevzusu var. Açıkçası denizli de sol önde nadir oynatmıştır onun için nasıl oynar bilemiyoruz. Ben kendisinin sol önde oynatılırsa beklenildiği gibi hücum yönünden etkili olacağını düşünmüyorum. Çünkü hücum yönünden çok fazla opsiyonu olan biri değil. Kafamdaki simulasyonda aldığı topları hep geriye verir ve top kaybı yüksek olur diye düşünüyorum. patlayıcı özelliği olan bir oyuncu, geride oynarken markajda olmamasının avantajını ileride iken kullanamaz.

Bu bakımdan eskisi kadar da fazla pozisyon hatası yapmıyorken ve açığını daha rahat kapatabilecek ersan da varken bursa maçında da 11'de başlaması gerektiğini düşünüyorum.

Hautain dedi ki...

@Jokond

Fatih sanırım uefa listesinde olmadığı için kadroya alınamıyor. Hatta içerdeki porto maçında da sadece 3 yedek+1 kaleciyle çıktığımızda da fatih yoktu diye hatırlıyorum yanlışsa düzeltin lütfen.

enorton dedi ki...

Fatih UEFA listesinde var, Onur - Fink ve Yusuf yok. Fatih konusu bir garip, en başta dense ki bu adam kadro dışı, herkes susacak. Ama öyle denmedi, sorun yok dendi. Hatta daha da ilerisi hoca Fatih'den özür diledi dendi. Bir gariplik var burada...

Fatih'i hiç sevmem, mafya işlerine bulaşmış, karanlık birisi. Beşiktaş'a da geldiğinde sevinmemiştim. yıllarca herkes Terim'i suçladı en iyi döneminde Milli Takıma almadı diye demekki sorunlu bir adam. Ama benim kızdığım açıklama yok bu konuda. Devre arası gönderilse de kurtulsak.

Bu arada Jokond yazını beğendim. Nobre - Tabata sahanın en kötüleriydi. Holosko bile bu ikiliden daha iyiydi. Ali Kuçik çölde açan çiçek gibiydi... Ali, İsmail, Cenk, Ersan, Necip, Onur vs bunlar hep oynasın. İstekleri, arzuları bile yeter...

carlito dedi ki...

fatih'in kadroya alınmamasında övünç'ün de dediği gibi yönetimin isteği olabilir, hocaya kalsa belki tesislere de sokmayacak!

tabata'yı aynı delgado'ya benzetiyorum ben.. o da çok iyi niyetli, ister istemez sevdiriyor kendisini, bir türlü ortaya koyamadığı bir yeteneği olduğunu da biliyorsun ama olmuyor işte bir türlü olamıyor.. açıkçası büyük bir patlama yapacağını hiç sanmam ama takımda kaldığı müddetçe tello kadar bile katkı sağlasa çok işe yarar.. zaten yapılan baş döndürücü transferlere bakılırsa devre arası veya en geç sezon sonunda ne tabata, ne fink, ne ferrari ne de holosko takımda kalabilecektir.. her birinin yerine fernandes kalitesinde transferlerin yapılacağını hayal ediyorum da.. işte o gün başka bir alem görülecektir :)

o zaman şöyle söyliyim, şimdi bizim takımda nihat,nobre,holosko,tabata diye bir dörtlü oluştu. bunlar takımın hücumunun yüzde 60 ı civarı olması gereken adamlar ve bunların hepsi şu anda performans açısından yerlerde sürünüyor(nobre yi saymayabilirim oluru ve oynayabileceği sistemi daha önce yazmıştım).e quaresma yokken de guti ye kalıyor bütün işler(bobo olsa da olmasa da)
şimdi burada nihattan hiç bir beklentim yok benim, onu geçeyim(iyi oynarsa ekstra olur benim için)
holosko yu ise genel kanının aksine baştan beri beğenmem ama geçen sene ki defans öncelikli oyun anlayışında rakip yarı sahada nispeten boş alan bulunca uygun fiziğiyle beraber iş yapabiliyordu onun dışında 1 metre etrafında rakip oyuncu görünce resmen heyecanlanan bir forvet ya da kanat oyuncusu olarak talip bulunduğu takdirde kendisine teşekkür edilerek gönderilmeli(çok temiz efendi bi adam, damat olur bundan hala manisa da meduna nın yere yığılışdan sonra ağlayışını hatırlarım) ali kuçik bence o bölgede iş yapabilir ya da transfer gelebilir.

tabata ise 8 milyonun euro muhabbetinin aksine çok büyük umut beslediğim bi transferdi. bi kere diğer üçlü ye göre top tutabilen yapısıyla bile bende kredisi vardı(en azından öyle umdum)evet geçen sezon oynamaması handikaptı ve denizili nin hatası tamam ama bu sezon hücumu ön planda tutan yeni bir hocayla sezona iyi hazırlanarak iyi işler yapabileceğini ummuştum. bu açıdan benim için en büyük hayal kırıklığıdır kendisi. hele delgado gittikten sonra psikolojik açıdan daha nası rahatlatacaz kendisini bilemiyorum.ki taraftar nihat holosko temelli baskı kurarken kendisi gene iyi durumdadır bence. kimse yuhalanmasa keşke.
yahu bi şut dahi atılmaz mı 4 aydır ya defansa çarptırıyor ya aut a gidiyor ya da geri pası kıvamında oluyor. ara pasları dersen hemen dünden örnekleyeyim. ilk yarı nobre ye bir ara pası attı, nobre tam ceza sahasına girerken vurdu auta çıktı ki zor bi toptu neyse işte o pasta iki savunmacının arasından geçiremedi topu.top savunmacılara da çarpıp yavaşlayarak nobre ye gitti. yani hiç çarpmasa zaten çok hızlı bi pas olacaktı.şimdi açıkcası ben özellikle dikkat ettiğimden sezon içinde böyle daha örnekler de verebilirim.
sonuç olarak bunları gördükçe diyorum ki tabata alex gibi oynamak isteyen oyuncu ki jokond ve bjk4ever da yazmış bunu.
ama klasik olacak ama bi alex değil

deniz dedi ki...

Bence de İsmail oynadıkça eksik olduğu yönlerini geliştirip kıvama gelecek. Ayrıca Schuster'in ideal oyunu için hücumcu bekler çok mühim. Dün beğendim ben de kendisini.
Tekke konusunda da transfer olsa bile şu an başka bi takımla gidip çalışması mümkün değil, o yüzden takımla çalışması(hele ki sakatlıktan yeni çıkmış bir oyuncu için) onun için de iyi bence. Ama maçtan bi gün önce antrenmanda ilk 11 oynatıp ertesi gün kadroya almamak kafa bulur gibi oluyor, hoş değil tabi. Lakin madem bu noktaya geldi işler, kadroya almamalı Schuster.
En önemlisi ise, kadronun geleceği yok, günü kurtarır ancak deniyordu. Dün maçta aynı anda sahada Necip, Ersan, İsmail, Ali (ve hatta sakatlanmasını saymazsak Cenk) vardı. Ve bu maç ZTK maçı değil dikkatinizi çekerim. Evet eksikleri var ama gün geçtikçe gelişiyorlar, gelişecekler. Buna şahit olmak bile çok mutluluk verici.

enorton dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
enorton dedi ki...

Reytinglerde 4. olmuşuz :)

Program Adı Tipoloji Kanal Saat RT SH
1 FATMAGUL'UN SUCU NE Serials Turkish KAND 20:18 15,2 35,5
2 KURTLAR VADISI PUSU Serials Turkish ATV 20:52 12,1 29,5
3 FATMAGUL'UN SUCU NE (OZET) Serials Turkish KAND 20:03 8,1 20,1
4 CSKA SOFYA-BESIKTAS Sporting Events STAR 20:00 7,5 17,7

tearkan dedi ki...

Bu yazıları görmeyeli uzun zaman olmuştu. Blogda yeniden bunları görmek çok güzel. Eline sağlık jokond, teşekkürler.

Fatih ile Tabata da son dakikada yapilan transferler. Baslarina gelen de ayni.

Acaba ne bunun sebebi?

Bunu yazinca "Hep ayni seyi yaziyorsun yea" diyorsunuz, yazmayinca da "Acaba neden oynatilmiyor?" diye fikir yurutuyorsunuz, ben anlamadim bu isi birader.

Unknown dedi ki...

sofya taraftarı pankartları almış ?

Yorum Gönder

Ara