2 Aralık 2010 Perşembe
Francesco Manassero
Ekşibeşiktaş olarak bomba bir dosya daha açıyoruz. 17 sene evvelinde Beşiktaş forması, vatandaşı Del Solar'la beraber tarihimizin 2 Perulu'sundan birini, büyük umutlarla o dönem için hatırı sayılı bir miktarla; $ 500,000'a transfer etmiştik. İlk geldiğinde, orta sahadan golleri var, tipik bir 10 numara, patlıcanlı kebabı şahane yapar gibi bizi heyecanlandıran umut dolu cümleler duymuştuk. Mcdonaldlar, Wilsonlar, Zeyerler'i görmüş, Mitar Mrkela'yla şaşırmış ancak Balkanlar'ın kan ağlamasıyla ona da doyamamış bünyeler olarak kendisini ve vatandaşı Osvaldo Nartallo'ya epey bel bağlamış, 3 sezon üst üste şampiyon olan, 4. sezonda averajla şampiyonluğu kaçıran, ancak Avrupa'da bir tur dahi atamayan takımın bu 2 takviyeyle, Avrupa Kupaları'ndan finale giden yolun en kısa olduğu Kupa Galipleri Kupası'ndan yer almamız bu sefer olacak dedirtiyordu.
Francesco'nun Türkiye kariyerindan bahsedecek olursak, biri Fenerbahçe'ye karşı penaltı kaçırdığı iki TSYD kupası maçı, kendisi form tutsun diye oynanan birkaç hazırlık maçı ve 2 lig maçı ile sınırlıdır.
Eylül ayının sonuna doğru kaçarcasına ayrıldı Türkiye'den. Hakkında pembe dizi tadında bir dolu şey söylendi. O kadar ki, Türkiye'de 6 yılı deviren Gordon Milne, transferindeki sorunlar ve tabi o sezonki başarısızlıktan dolayı ayrıldı. Milne ayrılmaya karar verdiğinde, takım liderden 6-7 puan gerideydi ve Kupa Galipleri Kupası'nda yıllar sonra ilk kez tur atlayarak 2. tura çıkmıştı; yani durum o kadar da içler acısı değildi. Net olan tek bilgi, Francesco'nun menajerinin bir şeyler karıştırdığıydı. Milne duruma dahil miydi; bunun cevabı netleşmedi, ama apar topar ayrılması şüpheleri daha da artırdı.
Francesco'yla olayın üstünden 17 yıl sonra röportaj yaptık. Binbir emekle kontak bilgisine ulaşıp randevu aldıktan sonra Lima'da bir İspanyol barında söyleştik der gibi röportaj yaptık diye kolpa bir laf ettim ya kendimden tiksindim. Tahmin edeceğiniz üzere Facebook'ta buldum işte. Aslına bakarsanız 2-3 ayda bir sık sık adamı aratıyordum, 2 ay önce buldum sonunda. Postu, yoğunluktan ötürü ancak atabiliyorum, bu sürede account'unu kapatmış, kapatmasa güncel fotoğraflarından da koyacaktım buraya.
Selamla başladığım mesajlaşmamız, aslında Francesco'yu memnun etti ve unutulmadığından ötürü mutlu olduğunu söyledi, hatta ekledi; "lalalalala hooo Besiktas". Şaka değil birebir olarak böyle yazdı. Ben, bir ara Peru'da futbolcu sendikası başkanlığı yaptığını bildiğimi söyleyip, şu an kaç yaşında ve neler yaptığını sorunca, kendisi biraz nem kapıp benim ne işle meşgul olduğumu sordu. Günde ortalama 13 saat çalışan bir denetçi olduğumu ve salt bir taraftar olduğumu söyledim. O da yaşı hakkında dedikoduların çıktığını söyleyip şu an 43 yaşında olduğunu, Beşiktaş'a 26'sında transfer olduğunu söyledi. Hatırlayan hatırlar, yaşının 33 olduğu bile iddia edilmişti. Kendisinin menajerinin ünlü Juan Figer olduğundan şüphe ettim ancak değilmiş. Zira kendisini Beşiktaş'a pazarlayan menajeri, bonservisi elinde olan Francesco'yu önce bir takıma bedelsiz transfer etmiş, sonrasında Beşiktaş'a geçiş yaparken kazanılan bonservisi de cebine atmış. Takımın adının Rentistas olup olmadığını merak ettim ancak soramadım. Bu olaydan sonra Türkiye'de kalmasının mümkünatının kalmadığını ekledi.
Defalarca kez U-21 ve 15 kez de Milli Takım'da forma giydiğini söyledi, araştırmadım ama yalan olduğunu sanmıyorum. Fotoğraflarını incelediğimde, stat ve tribün büyüklüklerine göre önemli takımlarda forma giydiğini fark ettim. Ve ekleyecek olursam, oynadığı takımların hepsinde #10 giymekteydi.
Son olarak Milne'nin menajerin yaptığından haberi olup olmadığını sordum ki Milne'nin durumdan bihaber olduğunu söyledi.
Beşiktaş'ta, Mourinho ve Maldarasanu ile birlikte en kısa süre forma giymiş olan Francesco'ya yine de teşekkürlerimizle...
Etiketler:Francesco Manassero,Threepoint
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
14 Yorum:
Maldarasanuyuda hatirlarim ama mourinho ne zaman forma giydi, cikaramadim...
o brezilyalı stoper sanırım dediği marinho diye hatırlıyorum ben ama...
tek bir maç, samsun'a karşı sadece 20 dakika oynamıştı.
okuduğum okulda perulu biri vardı. klasiktir ya futbol diyince o ülkenin topçularından laf açılır, perulu futbolcular muhabbeti açılmıştı. ben francesco'nun ismini hatırlamaya çalışınca herif hemen bilmişti ben afallamıştım. hani bunda pek garip bir şey yok belki ama sonuçta adamlardan bir sürü topçu çıkıyor ve kendisinin oldukça dandik bir topçu olduğu izlenimi vardı bende. mesela bugün nartallo desen kaç arjantinli bilir muamma. bizim chemo del solar'ı da biliyodu ama buna şaşırmamıştım herif 10 metreyi 100 saniyede koşsa da celta'da falan oynamıştı. neyse meğerse bu francesco bayağı ünlü adammış orada. bana sanki federasyonda görevli demişti diye hatırlıyorum ama dediğin gibi futbolcu sendikası başkanıdır heralde. şimdiki görevi de önemli bir işmiş orada. hani futbolculuğundan mı ünlü yoksa şu anki görevinden mi tam bilmiyorum ama şu anki görevinden olması daha büyük ihtimal.
Ben de Marinho diye hatırlıyorum. Maçı hatırlamıyorum ama 2. devrede oyuna girmiş ve bir kafa vuruşu da üstten auta çıkmıştı herhalde galiba sanırsam. Bir de sanki yeşil bir krampon mu ne giymişti.
@ Seykooooah
Doğru hatırlamışsın.Tribünde o gün byüük hayal kırıklığı yaşamıştım. O maçı hiç unutmam. Berabere kalmıştık ne yazık ki. İkinci yarı oyuna girdi. Siyahi iri bir adam ve yeşil ayakkabıları ile tuhaf görünüyordu.
Maçın sonlarına doğru sol taç çizgisinde topu ayağında tutamayarak yaptığı basit hatayla dışarı çıkan topla tribünlerden ilk küfürünü o anda yemişti.
valaa ben dil eğitimi için peru'ya gittiğimde 2 ay kadar francesco'larda kaldım..
bir gün yine sofradaydık ve geyik olsun diye fener maçında kaçırdığı penaltı üzerine sitemlerimi ilettiğim bir anda sandalyesinden kalktı ve bana "lütfen eşyalarını topla ve git" dedi..
valizim küçüktü zaten, topladım kapıyı açtım tam gidecekken koştu sarıldı ve beni tekrar içeri çekti.. gitme dedi..
ağladık.. eski günlerin travması kalmış iliklerimizde.. güzel günlerdi dedik yine de..
marinho'ydu evet, okunuşu doğru hatırlasam da yazılışı yanlış yazmışım :)
kendisini hatırlamadım ama iyi topcuydu :)
Nartallo yu da bul getir threepoint..
Kesinlikle bir Alex değildi...
Del Solar'in mermi gibi sutlari hala aklimda, direge topla sekil veriyodu..
bu manassero olayı ile ilgili "kartalın pençesi" adlı kitapta şöyle anlatılıyordu, güya adam aslında yaşlıymış ve futbolu çoktan bırakmış.. ayrıca asıl değeri 40bin dolarmış ama menajerler çok fena kazıklamış Beşiktaş'ı.. milne de transferi isteyen kişi olduğu için yönetimle arası açılmış bu olaydan sonra..
ama bu postta yazılanlar doğruysa kitaptaki yaşıyla ilgili yer verilmiş iddialar da gerçeğe dayanmıyor..
bence dayanmıyor. 93'te çoktan futbolu bırakan adam, 99'da futbol oynama ihtimali nedir, sıfırdır.
ama bonservisine yalandan yere para verdiğimizi kendi de söyledi.
zaten kitap 95te yazılmıştı demekki yeterince araştırılmamış..