16 Aralık 2010 Perşembe
Ekşi Beşiktaş Forum Değildir
Son dönemde yaşananları ve önümüzdeki süreçteki yol haritamızı belirlemesi ve tekrar bir başlangıç olması açısından bu yazıyı yazmayı uygun gördüm.
Öncelikle belirtelim, blogda yaşanan ayrılışların pek azının nedeni blogun yorum kısmıyla ilintiliydi. Bu blog, temelde fikir ayrılıklarından beslenen ve yaşayan bir blog. Ekşi Beşiktaş'ın çok temel bazı konular dışında tüm yazarlarının aynı fikirde olduğu bir konu bulunmamaktaydı. Farklı coğrafyalar, farklı yaşam tarzları, farklı düşünceler kendi taraftarlığımızı da farklılaştırmış idi. Tıpkı yorumcularımızda olduğu gibi. Ayrışmanın sebebi, bu fikir ayrılıklarına gösterilebilen tahammül sınırlarının kabul edilebilir seviyelerin altında düşmesiydi. Bu kişiseldir, blogun problemi değildir lakin bedeli blog ödedi. Bunun okuyucularımız ve yorumcularımızla pek ilintisi yok.
Ekşi Beşiktaş blogunu takip eden bir çok okurumuz, kendi dostlarımız bize aynı şeyi söylüyorlar; Ekşi Beşiktaş daha çok forum tarzına yakınsıyor. Öncelikle bunun ayrımının iyi yapılması lazım. Burası bir blog ve kendisini, okuyucu ve yorumcusuyla var eden bir "blog". Yazar kadrosunun temel işlevi okuyucuda bir soru işareti, bir fikir alanı açıp o konuda tartışılmasını sağlamak. Rodrigo Tabata'nın teknik kapasitesini tartışırken, bir yorumcunun gelip Bernd Schuster eleştirisi yapması hiç birimizin hoşuna gitmiyor, çünkü o yorum, blogun o konuyla ilgili çizdiği tartışma alanını başka yere kaydırmış oluyor.
Bir sonraki maç ile ilgili başlığımız maç gününe 3-4 gün kala açılmış oluyor. Güncel haberleri, gelişmeleri o başlık altında yapıyoruz. Lakin spesifik konulu bir yazı yazıldığında, o başlık altındaki tüm tartışmanın o yazıyı ve o yazı altında yapılan yorumları temel almasını istiyoruz.
Üslup, blogumuzun başından beri üzerinde durduğu ve hatta üzerine titrediği, çözümü de yine Ekşi Beşiktaş ailesine bıraktığı bir alan. Başından beri, eğer biz ortaya bir tartışma konusu atacak ve o konu hakkında yapılan yorumlardan yeni fikirler edinip yeni tartışma konularına yol açacaksak, "yazı denetimi" denen, yapılan yorumların denetimden geçtikten sonra yayınlanması konusunda net bir karşı duruş sergiledik. Ekşi Beşiktaş, fikirlerden öte, tartışılma biçimleriyle de fark yaratsın istedik.
Şüphesiz, popülerleşmenin veya kalabalıklaşmanın blog yorumcuları arasında üslup sorunu yaşayan bazı kişilerin çoğalmalarına sebebiyet verecekti. Bu, tahmin edilen bir durumdu. Lakin, biz bunun da çözümünü okuyucularımıza, yorumcularımıza bırakmayı seçtik. Bunun gerekçesi, bu tip üslup sorunlarının Ekşi Beşiktaş algısı içerisinde kotarılabileceğine olan inancımızdandı...
Ekşi Beşiktaş blogunun, forum olarak algılanması blogun değerini düşürmez. Biz en başından beri bu blogu, tek kişinin gösteri yaptığı, diğerlerinin de "eline sağlık abi" dediği bir platform olarak kurgulamadık. Sizler de bu blogun birer parçasısınız ve belki de Türkiye'de bir çok blogda olmadığı kadar parçasısınız. Blogla ilgili öneri ve düşüncelerinizi eksibesiktas@gmail.com adresinden bize ulaştırabileceğiniz gibi, seviye, üslup, fikir konusundaki çizgilerinizi de "bireysel" olarak ortaya koyup blogun genel konseptine katkıda bulunabilirsiniz.
Bu blog Beşiktaş blogudur. Lakin başarısı, kendisini Trabzonlulara, Bursalılara, Galatasaray ve Fenerbahçelilere de okutmasından kaynaklanır. Burada kendini "Beşiktaşlı" olarak tanımlayıp yazan her yorumcu, blogun baş tacıdır. Fikirleri ciddiye alınır ve okunur. Yorumun ihtiva ettiği fikir ne olursa olsun, saygı gösterilir.
Ekşi Beşiktaş fikirlerin kötülüğünden dolayı değer kaybetmez. Kaybedecekse, zıt fikirlere gösterilmeyen tahammülden dolayı kaybeder. Ekşi Beşiktaş kaybedecekse, üsluptan kaybeder...
Blogu takip eden, seven, kendisini buranın bir parçası kabul eden herkese tekrar hatırlatmak isterim...
Öncelikle belirtelim, blogda yaşanan ayrılışların pek azının nedeni blogun yorum kısmıyla ilintiliydi. Bu blog, temelde fikir ayrılıklarından beslenen ve yaşayan bir blog. Ekşi Beşiktaş'ın çok temel bazı konular dışında tüm yazarlarının aynı fikirde olduğu bir konu bulunmamaktaydı. Farklı coğrafyalar, farklı yaşam tarzları, farklı düşünceler kendi taraftarlığımızı da farklılaştırmış idi. Tıpkı yorumcularımızda olduğu gibi. Ayrışmanın sebebi, bu fikir ayrılıklarına gösterilebilen tahammül sınırlarının kabul edilebilir seviyelerin altında düşmesiydi. Bu kişiseldir, blogun problemi değildir lakin bedeli blog ödedi. Bunun okuyucularımız ve yorumcularımızla pek ilintisi yok.
Ekşi Beşiktaş blogunu takip eden bir çok okurumuz, kendi dostlarımız bize aynı şeyi söylüyorlar; Ekşi Beşiktaş daha çok forum tarzına yakınsıyor. Öncelikle bunun ayrımının iyi yapılması lazım. Burası bir blog ve kendisini, okuyucu ve yorumcusuyla var eden bir "blog". Yazar kadrosunun temel işlevi okuyucuda bir soru işareti, bir fikir alanı açıp o konuda tartışılmasını sağlamak. Rodrigo Tabata'nın teknik kapasitesini tartışırken, bir yorumcunun gelip Bernd Schuster eleştirisi yapması hiç birimizin hoşuna gitmiyor, çünkü o yorum, blogun o konuyla ilgili çizdiği tartışma alanını başka yere kaydırmış oluyor.
Bir sonraki maç ile ilgili başlığımız maç gününe 3-4 gün kala açılmış oluyor. Güncel haberleri, gelişmeleri o başlık altında yapıyoruz. Lakin spesifik konulu bir yazı yazıldığında, o başlık altındaki tüm tartışmanın o yazıyı ve o yazı altında yapılan yorumları temel almasını istiyoruz.
Üslup, blogumuzun başından beri üzerinde durduğu ve hatta üzerine titrediği, çözümü de yine Ekşi Beşiktaş ailesine bıraktığı bir alan. Başından beri, eğer biz ortaya bir tartışma konusu atacak ve o konu hakkında yapılan yorumlardan yeni fikirler edinip yeni tartışma konularına yol açacaksak, "yazı denetimi" denen, yapılan yorumların denetimden geçtikten sonra yayınlanması konusunda net bir karşı duruş sergiledik. Ekşi Beşiktaş, fikirlerden öte, tartışılma biçimleriyle de fark yaratsın istedik.
Şüphesiz, popülerleşmenin veya kalabalıklaşmanın blog yorumcuları arasında üslup sorunu yaşayan bazı kişilerin çoğalmalarına sebebiyet verecekti. Bu, tahmin edilen bir durumdu. Lakin, biz bunun da çözümünü okuyucularımıza, yorumcularımıza bırakmayı seçtik. Bunun gerekçesi, bu tip üslup sorunlarının Ekşi Beşiktaş algısı içerisinde kotarılabileceğine olan inancımızdandı...
Ekşi Beşiktaş blogunun, forum olarak algılanması blogun değerini düşürmez. Biz en başından beri bu blogu, tek kişinin gösteri yaptığı, diğerlerinin de "eline sağlık abi" dediği bir platform olarak kurgulamadık. Sizler de bu blogun birer parçasısınız ve belki de Türkiye'de bir çok blogda olmadığı kadar parçasısınız. Blogla ilgili öneri ve düşüncelerinizi eksibesiktas@gmail.com adresinden bize ulaştırabileceğiniz gibi, seviye, üslup, fikir konusundaki çizgilerinizi de "bireysel" olarak ortaya koyup blogun genel konseptine katkıda bulunabilirsiniz.
Bu blog Beşiktaş blogudur. Lakin başarısı, kendisini Trabzonlulara, Bursalılara, Galatasaray ve Fenerbahçelilere de okutmasından kaynaklanır. Burada kendini "Beşiktaşlı" olarak tanımlayıp yazan her yorumcu, blogun baş tacıdır. Fikirleri ciddiye alınır ve okunur. Yorumun ihtiva ettiği fikir ne olursa olsun, saygı gösterilir.
Ekşi Beşiktaş fikirlerin kötülüğünden dolayı değer kaybetmez. Kaybedecekse, zıt fikirlere gösterilmeyen tahammülden dolayı kaybeder. Ekşi Beşiktaş kaybedecekse, üsluptan kaybeder...
Blogu takip eden, seven, kendisini buranın bir parçası kabul eden herkese tekrar hatırlatmak isterim...
Etiketler:Ekşi Beşiktaş,Gürcan Ulusoy
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
51 Yorum:
Ellerine saglik, cok guzel ve dogru bir yazi olmus. Baska fikirlere saygisi olmayan insanlar insallah feyz alirlar bu yazidan. Ben de eksibesiktas'in bu ozelligini sevdim, tartismaya acik bir platform olmasi, Forza gibi baskana elestiri veya taraftara elestiri getirdigin anda banlandigin bir yer olmamasi. Insanlar boyle platformlarin kiymetini bilmeli. Fikir ayriligindan tartisma dogar, tartismadan yeni fikirler cikar ve yeni fikirler optimum care ve dogru olani gosterir. Tabii bunu genelde anlamda soyluyorum, yoksa bizim burada konustuklarimiz real dunyaya yansimiyor elbette....
-başkasının yorumundan bir kısmını alıp, "isim belirtmeden" alaycı yorumlar yapmak
-karşısındaki kişinin söylediklerini değil o kişinin kişiliğini tartışmak.
-her türlü küfür. yarısı s.ns.rlenmiş olsa bile. küfür olmayan ama saldırgan ve aşağılayıcı ifadeler.
-tartışmayı gereğinden fazla uzatmak, başka postların altına taşımak, kavga haline sokmak.
bu davranışların hiç biri buraya fayda getirmeyen, yorumcuların kişisel egolarına çalışmaktan başka hiç bir işe sağlamayan hareketler.
bu uyarılar yorumları yazdığınız pencerenin üzerinde duruyor. bunlara rağmen yapmaya devam edenler hem bize hem de diğer yorumculara saygısızlık edenler.
bu işlerin sona ermesi gerekiyor artık. bu kadar açık rica edildikten sonra devam ettirenler burayı hak etmeyen insanlardır benim gözümde.
eline sağlık abi
@bjk4ever, sen de her yazdığımıza "süper, bravo" diyorsun ama bu schuster kavgasını ısrarla da her postun altında sürdürüyorsun.
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
hem son olayları özetlemesi, hem de ilerisi için iyi bir değerlendirme olmuş ki postun amacı da böyle tanımlanmış.
yazar ayrılıkları gerçekten blog için büyük kayıp bence ve umarım artık daha fazla sürmez. yine de yazarların kendi aralarında bu noktaya nasıl vardıklarını dışarıdan bakınca anlamak zor geliyor. yani fikir ayrılıkları ne kadar keskin olursa olsun, bunun neden blogu terk etmek için bir sebep haline gelmesi bana çok mantıklı gelmiyor ama dediğim gibi sonuçta burada yorum yazanlar olayların içeriğini tam olarak bilemiyor.
burası blog mu forum mu sorusunun cevabı açık. burası elbette bir blog ama tıpkı ekşi sözlükdeki durum burada da söz konusu. sözlüğün çıkış amacı "bilgi kaynağı" olmaktı ama bugün gelinen nokta nick altlarında olsun, başlıklarda olsun, bazen düzeyli, bazen küfürleşmeye varan tartışmalarla dolu. eğer bir şekilde insanların birbirleri ile tartışmasına imkan veren her platformda bu kaçınılmazdır zaten ve sorun bu tartışmalar değil, postta belirtildiği üzere "üslup"tur. son zamanlardaki en büyük tartışma; şusterciler ve anti-şusterciler. maalesef ilgili ilgisiz her postun altında zaman zaman benim de dahil olduğum bu tartışmada, bazı arkadaşlar direkt hakaret olarak tanımlanabilecek kelimeler kullanıyorlar ve kimseyi suçlamak istemsem de bu söz konusu iki gruptan biri tarafında yapılıyor. karşısındaki kişinin düşünceleri onlara o kadar saçma geliyor ki bu kişinin ancak ezik, salak, liseli olduğu için böyle düşünebildiğini düşünüyorlar sanırım.
özeleştiri yapmak gerekirse, ben de bazen agresif davranıp, dostane olmayan bir tarzda şeyler yazdım ama asla kimseye direk olarak hakaret etmedim çünkü gerçekten önemli bir eşik ve bu aşılırsa burası mahalle kahvehanesinden beter olur.
bazı arkadaşlar özellikle genç yaşta olanlar bazen çok heyecanlı olabiliyorlar. bu yüzden her ne kadar buranın özelliklerinden birisi moderasyonsuzluk bile olsa, arada bir ufak müdahalelerde bulunmak kaçınılmaz gibi görünüyor. ekşi sözlükteki gibi keyfi ve saçma bir moderasyonan bahsetmiyorum elbette. zaten burada yorum yazan kişi sayısı göz önüne alındığında moderatörlerin işi çok yoğun olmayacaktır.
herşeye rağmen, ekşibeşiktaş hala en kalite beşiktaş blogu olmaya devam ediyor ve hem yazarların hem yorumcuların biraz daha anlayışlı ve gayretli olması durumunda umarım uzun süre böyle devam edecek.
Vay be blogun eli en sağlam kalem tutan adamı Yuki The Zorba ayrılmış blogdan. Bu yazı vesile oldu öğrenmeme.
Blog kalitesi ilk açıldığı zamanla kıyaslanmayacak kadar kötü durumda.
gerekiyodu böyle bir yazı; iyi oldu..
yuki demişken, şu an yazdığı bir blog var mı? çok takdir ettiğim bir arkadaştı, takip etmek istiyorum
Yuki elini ayagini blog islerinden gecici olarak komple cekmis halde. Juan Figer'in kancayi atmasina firsat vermeden biz onunla temaslarimizi surdurecegiz.
Başkasının fikrine saygı duymayan adam zaten blog, forum gibi ortamlarda bulunmaz. Çünkü bu tip oluşumlar yazıda da belirtildiği üzere fikir ayrılıklarından beslenir ve böyle gelişirler.
Şimdi buradaki olaylar, en azından benim dahil olduğum olaylar, Schuster özelinden doğdu. Bunu lafın gelişi değil, gerçek anlamda ellinci kez yazıyor olabilirim ama tekrar yazacağım ki belki bu sefer anlaşılırım. Ben ve benim gibi düşünenler Schuster'i eleştirmeyin, eleştiremezsiniz gibi bir şey demedik. Çok net yahu, ben bile eleştirdim, yorumlar duruyor. Açın bakın. Ben böyle dedikçe her cevapta "Schuster Tanrı olmuş artık" minvalinde laflar temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze kondu. Ben o zaman sinirlenip cevap veriyordum. Artık kendimi ifade edemediğimi düşünmeye başladım ve bu tartışmalardan uzak duruyorum. Ama görüyorum ki şu son on beş, yirmi günde yaşanan tartışmalar, kavgalar ve ayrılmalara rağmen Schuster kavgası devam ediyor. Maçtan sonra yazılan yirmi yorumdan sadece bir tanesi Schuster'e oynattığı oyundan dolayı teşekkür eden bir yorumken (bu kavgalarla alakasız yani) altta "Schuster reyis oluyor tabi, hahahaha" tarzı bir yorum gelmişti BJK4EVER'dan. Ha, bunu ifşa etmek veya eleştirmek için demiyorum. Az önce baktım ve en güncel örnek bu olduğu için söylüyorum. "Schusterci"lerden de böyle yorumlar gelmiş olabilir.
Ben bu kavgalardan bir sonuç çıkmayacağını anladım. Derdim kendi fikrimi empoze etmek olmasa bile, altı aydır aynı basit şeyi yazmama rağmen kendimi ifade edemedim ve pes ettim. Bence herkes böyle yapsa, yorumlarında Schuster hakkında veyahut başka konular hakkında alaycı tavırdan uzak bir dil kullansa bu kavgalar da azalarak bitecektir. Tabii, birazdan bu konu hiç yokmuş gibi bir Schuster kavgası çıkarsa şaşırmam.
rapid postuna bakın ve gerçekleri görün..
nacizane gruptan tarihimizde ilk defa çıkışımızın hatrına ve porto ile rapid maçlarında vesile olduğuna inandığım zevkli futbol adına Bernd Schuster'i öven ve medyayı kendimce ti'ye alan bir yazı yazmışım..
çok içimden gelerek yazdım..bakın isterseniz, anlayacaksınız.. insan duygulanır ya hani, e şair yeteneği falan da yoktur, odundur, yazar bi nazım işte o benim yazdığım şiir bozması ucube teşekkür yazısı gibi, bir şey çıkar ortaya işte dökmüş olur içini..
hatta yaşanan bu ilk'in (gruptan çıkma) bizim için çok komik bir ilk olduğunu, ve "daha nice ilklerin", "gerçek ilklerin" bizi beklediğini, buna inandığımı yazmışım..
neyse, sonra bi kaç yorum aşağıyı okuyun ve görün. Ben hala ısrarla iddia ediyorum, ki beyfendi çıkmış (BJK4EVER nickli şahıs) yok amsterdamda çalışıyorum gel çayyımı iç vesaire yazmış sonra, ki ulan ben de doktoralıyım, öğretim görevlisiyim bunu deme ihtiyacı bile duymuyorum (demiş oldum, ama gelip çayımı falan içme), beyfendi cv'sini çaktırmadan döktükten sonra (bi de memura hakeret etmişim, hani Şusteri de tanrı yaptık ya, sakız çiğner gibi cakcakladığı kelam)çıkmış bi kaç yorum aşağıda şu yorumu yapıştırmış;
"..yaw schuster'i tanrı olar..... bıdı bıdı bıdı"
allah aşkına :)), yeminle gülüyorum, bu beşiktaşlıysa ben değilim..
ömrümüzü verdik a.q.. karşımda olsa dizlerinin bağı çözülecek belki adamın, amsterdamdan buraya otu fazla kaçırmış gibi yorumlar yapıyor..
ben de yazmıyorum artık burda.. bakmayacağım bile yorumlara..
leventpolat, ernst, yılmaz, aslı ve şimdi adını nickini hatırlamadığım beşiktaşı gerçekten özümsemiş, mekanik olarak takımın ve teknik ekibin içinde bulunduğu duruma değil, diyalektik olarak içinde bulunacağı duruma dair değerli yorumları olan, öngörebilen, zeki kardeşlerime selam olsun.. hoşçakalın..
ne blogmuş be..
Forza'ya gelin adımızla tc kimlik numaramızla yazıyoruz orda..
eskiden güzeldi burlar..
hasan hüseyin karal
leventpolat ve sergen'in posta yolladığı şu son iki yorum bence herşeyi özetlemiş.
Yakinda bizler de gideriz, rahat rahat, muhalif muhalif devam eder, kendinizi tatmin edersiniz.
ben genelde yorum yazmadan bloğu 9-10 aydır takip eden birisi olarak şunu yazayım, ben de bundan sonra yazmayacağım demiyorum ama pek yazacağımız zannetmiyorum yorum;
Shuster mevzusu, zeka seviyesi düşük bir takım çevrelerden -umumiyetle medya- gelen hocayı aklınca aşağılama durumundan sonra ortaya çıktı..
bizler de eleştiriyorken hocayı, medyanın ve düşük zeka ve futbol bilgilerinin kurbanı olan bazı sözde beşiktaşlı kişiler oltaya gelip hocaya sallamaya başladılar..
bundan sonra ben kendimce karar alıp, bu kişilere kendi düz mantık ve seviyesiz yorum ve üsluplarıyla karşılık verme kararı aldım.
bunu da söyledim. onun dışında ciddi yorumlar yapılmaya da devam edildi.
ancak bu konuda yanlış yaptığımı belirtiyor ve gerçek beşiktaşlılardan özür diliyorum (yok postu fenerlisi de cimbomlusu da takip ediyor edebiyatına girmeyeceğim hiç.beşiktaşlılardan özür diliyorum)
onları hiç kale almamalıydık.
hoşçakalın.
-yorumsuz-
rapid galibiyeti sonrası sergen nickli arkadaşımızın güzel duygularını ve teşekkürlerini yazdığı şiirinin ardından sanırım 8-10 yorum sonraki yorum;
.......................
BJK4EVER dedi ki...
@Sergen
Alt tarafi R.Wien'i yendik, ki yenerken 3-4 net pozisyon da verdik, cok cok iyi falan da oynamadik, neredeyse siir yazacaksin bu sacma sapan inat yuzunden. Keske bu methiyeyi gecen hafta Eskisehir macindan sonra yazsaydin ya. Ha, sahi unuttum, o macta Quaresma yoktu o yuzden sistem iflas etmisti. Forza Schuster'in sistemi!
...........................
-yorumsuz-
Ortaligi karistiran ve kavgalara sebep olan BJK4EVER adli sahsin bu tip kiskirtici ve tahrik edici yorumlaridir. Bakalim blog yoneticileri bunun farkina ne zaman varacak? Su an blogda yazanlarin yarisi yazmayi birakip gittigi zaman belki farkina varirsiniz.
Ister 21 yasinda olsun, ister 40 yasinda olsun, onun yazdigi uslup ortaokul veya lise siralarinda devamli kavga cikarmaya calisan, laftan anlamayan tiplerin uslubudur.
Ama yok, siz bizim yorumlari silmeye devam edin, belki blog duzelir o zaman...
Bu durumun haklisi haksizi yok, oncelikle onu bir kenara koyalim. Benim sahsen bu tartismada tuttugum bir taraf da yok. Iki tarafa da esit derecede mesafeliyim, ve de bu inadin kaynagini anlamiyorum, gercekten ugrasiyorum ama anlamiyorum.
X bir olgudur. X olgusunu elestirmek icin, X olgusuna laf atilir. X olgusunu elestirmek icin X olgusunu savunan ya da savunmayanlara laf atilmaz. Yapilirsa mantiksal bir hata yapilir, ona da ad hominem denir.
Su post'un altinda "biz hakliydik" demeye ihtiyac yok, cunku tartismaya mudahil olmayanlarin gozunde "hakli" ya da "haksiz" yok. Sadece gereksiz bir durum var.
Lutfen gecmisi birakip onumuze bakalim, cunku kimse ak kasik degil ve olamaz da. Onu desmenin artik anlami yok.
Tesekkurler.
@ shelbyl
dostum bloğu kurtarmaya çalışıyorsun, tanımasam da çok saygı duyduğum bir beşiktaşlısın, ama bence bu Schuster konusunda hocayı ısrarla savunanların argümanlarını ve bu ısrarlarını anlamış olmalısın, ki içlerinden bir çoğu medyanın ve bazı sözde bilirkişilerin ("hıncal tarzı") hocamıza sallamaya başladığı ve şayet türkiyeye her daim özgü olan bu iğrenç dalga baskın çıkarsa sonumuzun (beşiktaşın sonunun) hiç de iyi olmayacağını öngördüğü andan itibaren hocaya eleştiriyi (bazı yumuşak üsluplu fikirler hariç) kesip, olabildiğince sahip çıkmak ve gerekirse tam zıt etki yaratıp medyayı aşağılayıp Schuster'i yüceltmek tavrına döndüler.döndük.forza da bu doğru tavrı çok doğru zamanda aldı.
burada taraf olmalıydık..
ancak üslup konusunda haklısın
ben de kendimi eleştirdim.
hoca cenk'i oynatmaz diye çevreme haftalarca eleştirdim hocayı. ama Schuster gibi bir hocamız olduğu için de hep gurur duydum, söyledim.işte bu iki durumun yanyana olabileceğini algılayamayan zihniyet buradaki kirliliğe neden oldu bence....
bence Schuster çok örtüştü bizimle, çok kendini veriyor ve çok çalışkan olduğu da belli...
guti'yi de menejer-oyuncu gibi değerlendrip aynı kefeye koyuyuroum.....
ya aslında mesela Schuster meselesi de değil burda, üslup meselesi.. birisi içinden geldiği şekilde Schuster'i övüyor veya sevgisini gösteriyor mesela, öbürü hemen altına koşup dalga geçen alay eden yorumlar yazıyor.. bir maç kazanıyoruz mesela, insanlar moralli, eleştirimizi gene yapıyoruz ama güzel şeyleri de yazıyoruz, hemen aynı durum, hazırda bekleyen biri çıkıp yazar arkadaşların da şikayetçi olduğu alaycı aşağılayıcı üslubu kullanarak insanların hevesini kaçırıyor.. insanlar da dayanamayıp bazen ağzını bozuyorlar, ama o alaycı arkadaşın ağzında hakaret çıkmadı ya, bir anda o haklı oluveriyor!!
ben isim vermekten hep kaçındım ama zaten anlayan anlıyordu, burda arkadaşlar açıkça isim de vermişler zaten..
ben blog yazarlarının bunun farkında olmadığına ihtimal vermiyorum, görüyorlar ama burası forum değil işte atıyoruz seni arkadaşım diyemiyorlar, blog bütünlüğünü korumaya çalışıyolar haklı olarak.. ama bu arada pire yüzünden yorgan yanıyor, çok insan kaybediliyor, ben de ona yanıyorum..
hadi şimdi "pire" lafını da hakaret sayıp seviyesiz olduğumu iddia edebilirsiniz! :)
Ekşi Beşiktaş Bloğundan ayrılan arkadaşlar son derece haklılar.
Yazı yazmayan ancak emek verilmiş bir yazıdan bir cümle alıp yazarla dalga geçen,yazara hakaret eden arkadaşlar bir gün oturup yazmayı deneyin.
En azından yazamadığınızı görür ve yazan arkadaşlara belki biraz daha saygı gösterirsiniz.
son demiştim, ancak dayanamadım son (bu kez gerçekten son bir yorum)
bloğu kurulduğundan beridir takip ederim.
ara ara yazardım. bi seneye yakın yazmadım. son bir kaç aydır yazıyordum. yazmaya başlama nedenim de şudur;
tamamiyle zevk alarak beşiktaşımı izlediğim maçlardan sonra keyifle forza'ya, ekşibeşiktaş'a, ne bileyim haber1903'e, ntvspor.com'a, vesaireye, vesaireye göz gezdirip sevincimi yaşamak iken, bir daha söylüyorum; "keyifle izlediğim", "çok keyifle izlediğim" maçlardan sonra zevkle takımımın haberini, taraftarımın yorumlarını okumak iken tüm maksadım, burada peydah olmuş bazı haysiyetsizlerin sevinçleri kursaklarda bırakma gayretindeki zorlama "Hoca Eleştrileri"ydi. gözümde direkt Hıncal imgelemi beliriyordu. nefret ettim..
Beşiktaşlı olduğunu "zannetmek", yarattığın basit bir aidiyet. beşiktaşlılık ise bambaşka.
bu gerçekten son yorumumdur. şimdi birileri gelip ""@ sergen"" yazıp; "birader hangi maçmış senin o keyifle izlediğin, söyle de bilelim, Tanrı'nız geldi geleli kaç maç keyifli olduki" diyebilir. hazırlıklı olun..
yukarıda verdiğim isim benimdir, ancak soyismi yarıda kestim, nickinin ardına gizlenip ortamı anaokuluna çeviren zihniyetlere bir de full adımı bahşedecek değilim.
"@sergen"
Eğer soyadının tamamı yukarıda yazdığın olsa idi şu haberdeki kişi olurdun değil mi: http://haber.mynet.com/detay/guncel/ilk-bayraminda-sokakta-kaldi/290016
Neyse ki tam değil :)
@Kalten
:))))))))))))))))))))))))
son yorum diyip diyip iyice döneklik eder oldum ama çok güldüm:))
başta o bebek sandım kendimi :P
@ sergen
ben de bi kaç aydır denk geldim yorumlarına ve zevkle okudum seni.
nickin hariç herşeyine katıldım :P
kendi adıma teşekkür ediyorum, ama carlito'nun da dediği gibi ortamı çapulculara bırakacak değiliz. umarım yazarsın. her platformda ağızlarına emziği kapatmalıyız şunların.
Blogun 6 ay onceki yorumcu tayfasina bakip suankiyle karsilastirdiginizda zaten her sey belli oluyor, bir cok kaliteli yorumcu blogu takip etmesine ragmen belkide icinden gelmedigi icin yazmiyor artik buraya..
Surada 2-3 tane adam resmen koskoca eksibesiktas'in tekerine comak sokuyor ya helal olsun!
Bir sitemde yazar kadrosuna, eskiden gozlerimizi dolduran, bizleri sevindiren, dusunduren, bilgilendiren, heyecanlandiran, huzulendiren, bir seyler hissetmemizi saglayan postlar atilirdi, artik yogun mac trafiginden dolayı haftada 3 mac postu, arada bir fotograf atilip altindaki yorumlardan medet umuluyor, eksibesiktas yorumdan cok eskisi gibi kaliteli postlarla ayakta kalmali.
tabi bu sadece benim gorusum.
Bir kere BJK4EVER buraya yeni yazmaya başlayan bir arkadaş değil.Bugüne kadar gözlemlediğim kadarıyla hiçbir insana hakaret ettiğini de görmedim ama siz sırf şu postta bile kendisine "gerizekalı","bu","haysiyetsiz" gibi hitaplarla hakaretlerde bulunmuşsunuz.Gelip ondan sonra seviyeden,üsluptan bahsedip ekşibeşiktaş çok bozuldu geyiği yapıyorsunuz ve ne garip ki bunu söyleyenler ekşibeşiktaş'a yeni yorum yapmaya başlayan nikler.
Yapmak zorunda olduğunuz şey çok basit aslında.Burdaki insanlarla tartışırken,o an dünyanın en sapıkça tezini iddia ettiği düşünseniz bile tartıştığınız insana hakaret etmeyeceksiniz.Bunu becermekten bile acizseniz buraya yazmayın zaten.Blogu bırakmanız isabet olmuş.
@Sergen
benden de teşekkürler sana hasan hüseyin
:(
@ rogerio da silva bobo
aferin sana eski nick.
ben kişneyen at, sana saygılarını sunuyor.
Adamlar tartışma bitsin diye post açmışlar ama hala o onu dediydi deyip duruyorsunuz. Yok dinime küfür eden müslüman olsa bari.
Herkes herşeyden şikayet etsinde
şurada millete demediğini bırakmayanlar kalkıpta o şunu yazdıydı bu şunu yazdıydı demesinler.
Sürekli aynı şeyleri söyleyip, alakalı alakasız her postta birilerine laf sokanlar şimdi küçük emrah triplerine girmesinler bir zahmet.
@ gnyz @ bobo
adam gittim diyor zaten.
gidenin arkasından konuşulmaz.
klavye işlerinde delikanlı olun lan bari.
adam özeleştirisini de yaptı çekti gitti, hala arkasından emrah yazan mı dersin, isabet olmuş diyen mi dersin. yazıklar olsun siz beşiktaşlıysanız ben değilim !!!!
Eve şimdi geldim dolayısıyla da yazılanları yeni gördüm ve birşeyler yazma ihtiyacı hissettim artı sergen'e özel bir cevap da yazmadım delikanlılıkla ne alakası var şimdi bunun ? İyice saçmalıyorsunuz.
@bobo
okuduğunu anlamamışsın o zaman.
haysiyetsiz lafını birine yönelttiğini falan görmedim ben sergen'in.belli bir kesim kastediliyor.
dikkatli oku derim. keşke eve gelir gelmez yatıp uyusaymışın :)
@aslı
Ne yapmış peki o belli bir kesim de haysiyetsiz demiş acaba.
Ben de Schuster'i savunan insanlara yabancı kıçı yalayan futbol laleleri diyeyim o zaman.Ne gibi bir fikir olur bu lafın altında ?
Bu üslup burdaki yorumculara ne katabilir ?
yılmaz dedi ki
"ancak üslup konusunda haklısın
ben de kendimi eleştirdim."
yılmaz dedi ki
"klavye işlerinde delikanlı olun lan bari."
analar ne delikanlılar doğuruyor be kardeşim iki saat önce yazdığını unutan.
Valla güzel iş burada millete demediğini bırakma(sadece bu başlıktan bahsetmiyorum) ondan sonra zeytinyağı gibi üste çık o onu dedi bu bunu dedi de blog bu hale geldi de ondan sonra biz yazınca arkadan konuşmuş olalım. Sanki adam ölmüşte biz helvasını yerken adama atıp tutuyoruz.
adam gittim dedikten sonra iki tanede yazı yazmış ne gitmesinden bahsediyorsunuz siz.
Bence kalite "Filiz sevişelim mi"ye gelmeden bu Hulusi-Mahmut döngüsü azalarak bitsin
Hayir daha ne diyeyim bilmiyorum ama benim icin bardak tasmistir.
Bundan sonra -gecici bir sureligine-bir insana direkt olarak laf sokma girisiminde bulunan bir yorumu sorgusuz sualsiz silecegim.
Arada yorumu kaynayan olursa ozur dilerim, ama gercekten tadi kaciyor butun bu isin.
@Kempes
Haklisin, kafalar gereksiz yere cok dagildi, toparlanacak. Yeni yil tatili iyi gelecektir.
Uzun zamandır ilk defa katıldığım bir ex-jessie Gürcan Ulusoy postu oldu bu. Yalnız kendisine bir tavsiyem olacak naçizane, yazarlar arası sıkıntılarınızı bir mail grubu gibi bir yerde çözmenizi rica ederim. Zira çeşitlilik azaldıkça olmuyor buralar.
Şusterci vs. Anti-Şusterci savaşı içerisinde yer alan biri olarak, silah arkadaşlarımın buradan ayrılmasına üzüldüm, zira "sen onu dedin yok ben bunu dedim" çatışmaları zekayla değil sayıyla devam eder bir hale geldiğinden, kendi saflarımın azalması gücüme gidiyor.
Niyetim laf sokmak değil, bugüne kadar burada kimseye hakaret ettiğimi de hatırlamıyorum, ettiysem affola. Amma velakin iş "kara ayna-kara ayna" tadında bir tartışmaya gidince insanların neden sinirlendiğini anlayabiliyorum. Biri kinayeyle, üslupla adamı döverken, diğeri direkt olarak 11 kusurlu kelimeyi dillendiriyor. Hangisi daha anlamlı bilemem.
Bir Şusterci olarak yoldaşlarıma önerim, içinde Şuster geçen cümleleri özenle okuyup eleyelim. Şusterin parası bol, kendine avukatta tutar, klavye başında buralara laf yetiştircek birinide tutar. Dilerse buraları komple alaşağı eder. He adamında çok umrundaydı amk.
Kimseler gitmesin, kırılmasın. Güzel olsun buralar. Sevgili John Lennon'ın dediği gibi "give peace a chance" - barışa şans verelim. Beşiktaşla sevinip üzülelim. Kişilerle değil.
not: nüktedan yazmak geldi içimden, laf sokmak olarak algılanmaz umarım
not 2: artık nasıl bi tedirginlik olduysa, dibe not düşüyoruz amk
sorunun tartışma değil uslüp olduğunu söylüyoruz ama hala kullanılan kelimeler, "zeka seviyesi düşük", "haysiyetsizler"
bravo valla...
Baya tartismalar donmus, ben de olayin icinde yer aldigim icin cevap hakkimi kullanmak istiyorum.
Simdi R.Wien macindan alinti yapmissiniz. Guzel, ama keske laf soktuktan sonraki alintilarimi degil de ilk yazdiklarimi da kopyalasaydiniz, eksik information vermekle olmuyor maalesef.
Ilk mesajlarim:
Bugun kimin kalmasi, kimin gitmesi gerektigini net olarak gorduk, isim vermeye gerek yok herhalde. Quaresma'nin donusu iyi oldu, insallah sakatligi ciddi degildir ve Antep macina yansimaz. Almeida bu takima ilac gibi gelecek, keza Simao da oyle, Fernandes de tempoyu kaldiramayacak Guti ve Ernst icin iyi bir alternatif olacaktir. Insallah Antep macini 3 puanla kapatiriz, Trabzon da bir puan kaybi yasarsa (mumkun bence) devreye biraz daha umutlu bir sekilde girebilecegiz.
Bu sansla kesin Liverpool, City veya Zenith'i cekeriz. Hollanda takimlarinda Ajax ve Twente'yi isterim, PSV'nin oyun stili bize cok ters gelir. Sporting, PSG, Dinamo Kiev'e kesinlikle hayir demem. Villarreal, Spartak, Braga, Stuttgart, Leverkusen zor takimlar, ozellikle ilk 3unu kesinlikle istemem.
Burada herhangi bir provokasyon var mi? Hakaret var mi? Laf sokma var mi? Ancak sonra sen gayet normal bir mactan sonra, ki cok iyi de oynamamistik, antrenore methiyeler duzersen, alttan alttan giydirirsen bir tepki alirsin. Ha, sizin provokatif olarak gordugunuz tepkidme bile bir fikir var, basit bir mac oldugunu ve cok pozisyon verdigimizi, iyi oynamadigimizi yazdim, ama icerikli cevap yazan yine olmamis, hic sasirmadim.
Gelelik cv kismina. Ben kimsenin ozel hayatina dair birseyler soylemedim. Bu tartismayi kimin baslattigi belli. Sonra ben cevap yazinca da o cevabin uzerinden tekrar laf sokmak olmuyor guzel kardesim, olmuyor, gayet komik duruyor. Ya ozel hayati isin icine karistirmayacaksin, karistirinca da dalga gecmeyeceksin. O Besiktas'liligina inanmadigin kisi de Besiktas'in Turk orf ve adetlerine paralelligine yakisir sekilde seni bir caya davet ediyor, sen etmiyorsun, bu konuyu guzelce bir dusun bence.
Ayrica doktorani tamamladigin gercekten cok inandirici. Daha Sergen'i bas harflerle yazmayan, hakaret (hakeret) kelimesini dogru yazamayan, cayimi (cayyimi) kelimesini dogru yazamayan, surekli aq, gerizekali gibi kelimeler kullanan birinin akademik seviyede olmasi gercekten inandiri, onu da belirtmek isterim.
Daha fazla da uzatmak istemiyorum. Bobo'nun da dedigi gibi, uzun suredir buradayiz. Ben secimlerden evvel gelmistim, yani asagi yukari 1.5 sene oluyor, Bobo da uzun suredir burada (kendisi teyit edebilir), ancak bu tartismanin icerisindeki diger sahislar birkac aydir burada. Ve ne gariptir ki 1-1.5 senedir cok buyuk tartismalar ve gergin bir ortam yokken bir anda aq, liseli, memur, haysiyetsiz, gerizekali laflari ortalikta ucusmaya basladi ve bu kelimelerin kimlerden geldigi de belli. Burada sucun buyuk kisminin kimde oldugu gayet net bir sekilde ortada bence.
Ben EksiBesiktas'i seviyorum, uzun zamandir yorum yapiyorum. Yazarlarin tamamini seviyorum, bir kismina katilmasam bile. Herkesin dedigi gibi, EksiBesiktas'in diger forumlara nazaran artisi elestirel bakis acisinin serbest olmasi ve fikir ayriliklarinin birlestigi bir ortam olmasi, ama bazi arkadaslar bunu kaldiracak duzeyde degil maalesef. Belki baskalari Schuster'e seviyesiz elestiride bulunmus olabilir, etmemesi gereken laflar etmis olabilir (burada cok haklisiniz), ama ben bugune kadar futbol disina cikmadim, hakaret de etmedim. Ancak bu futbol icerisindeki elestirinin bile kaldirilamamasi, hemen kufur ve hakaret ile cevaplandirilmasi dusundurucu. Bu arkadaslarin blog'tan ayrilmasi buyuk isabet olur bence. Ben yine de en azindan futbol icerisinde kalabilecek, seviyeli sekilde yazabilecek 'Schuster'ci' arkadaslarin kalmasini ve yazmasini isterim (bkz AQ47, Sarper), cunku bu EksiBesiktas'in tarzidir ve degismemelidir. Gidene kal, kalana da git denmemeli.
@BJK4EVER
senin sorunun nedir biliyor musun? niyetini Allah bilir, ama ben de dahil burdaki birçok kişi senin iyi niyetli olduğuna inanmıyor kardeşim..
istediğin görüşte olursan ol, fikirlerine kimse karışamaz elbet.. ama senle zıt görüşte olanlara gelip inceden laf sokmadan rahat edemeyen bir yapın var! adam Schuster'e olan sevgisini dökmek istiyor, şiir benzeri bir şeyler karalıyor, sen gelip dalga geçiyorsun, hiç yakışıyor mu? son günlerde bunu ne çok yaptığının ve ne kadar göze battığının farkında olmadığını düşünüyorum..
demişsin ki, "basit bir maçta çok da iyi oynamadığımız halde hocayı övüyorsan elbet tepki alırsın" Bu ne demek yahu? ne hakla tepki veriyorsun ki? bu yaptığın karşındakine fikirlerini zorla empoze etmek demek değil mi? senin kendi görüşlerini yazma hakkın var ama başkasına görüşlerinden dolayı tepki verme hakkın yok, bunu iyi ayırt et lütfen..
1,5 yıldır burdaymışsın, ben de ilk zamanlar pek yazmasam da 2 senedir burayı takip ediyorum, o kadar zaman olmayan hakaretlerin şimdi türemesinin de bir sebebi vardır değil mi? işin burasını iyi düşünmeni tavsiye ediyorum, bir değil birden fazla insan kendilerini tutamayıp kötü kelimeler kullanıyorsa -haklı değiller elbet- bunda biraz da suçu karşısındakiler de yani kendinde aramalısın..
senin ağzından hakaret olarak kabul edilebilecek bir kelime çıkmıyor olması senin ortalığı daha az karıştırdığın anlamına gelmiyor..
lütfen bu meseleyi de bu post altında konuşup kapatalım, zira ben de taraf olarak görünsem de alakasız yerlerde Schuster'ci-Anti Schuster'ci bölünmelerinden ve sidik yarıştırmalarından çok sıkıldım.. bunu sürdürürsek Shelbyl de istediği kadar yorumu silmekte haklıdır...
En ufak elestiride ortaligi yangin yerine cevirenlerin fikire karsi tepkiden bahsetmesi harbiden komik.
Laf sokmadan bahsediyorsan her mactan evvel 'insallah yenilmeyiz de bazilari saylarini akitarak mac sonrasi tatmin olmaz bidibidibidi' diyenlere de tepki gosterecek kadar objektif olabilsen keske.
Sayi ile olculuyorsan, birden fazla kisi de Schuster'i elestiriyor, sizleri de elestiriyor (BJK4EVER, Bobo, Alper, Gnyz, Theotheo, Enorton). Siz bu oz elestiriyi yapiyor musunuz? Merheminiz varsa once kendi basiniza surun.
Ha, kotu bir niyetle gelsem foruma ve ortaligi karistirmak gibi sacma sapan bir hedefim olsa bunu 1.5 senede coktan yapmistim, emin olabilirsin.
her neyse, cevap vermek istemiyorum artık, mecalim kalmadı..
tek isteğim artık Schuster üzerinden kavgaların sona ermesi.. bunun için de herkesin elini taşın altına koyması gerektiği aşikar..
@ BJK4EVER
seviyesizsin,
adamın akademik kariyerine inanmayıp; "bak şu şu türkçe kelimeleri de yanlış yazmışsın nihohahahah" diye böğürdüğün yorumunda bile tonla türkçe hatası dolu.
kusura bakma ama adamın (sergen nickiyle burada yazan arkadaşımız, ki artık yazmıyor) üslubu ve akıcılığı bile kültürlü ve samimi bir şahıs olduğuna işaret ediyor. isterse kariyeri sallamasyon olsun. ki kelimeleri hızlı yazdığı ve o hataların klavye hatası olduğu aşikarkan. ki öyle bile olsa adam makale yazmıyor. ki makale bile yazıyor olsa adam belki de genetik mühendisi? yazım kurallarını düşünerek mi geçiyor adamın dünyası.
bu durum tabi senin yaptığın gibi aynı cümleler ve dar kapsamlı görüşlerle aynı yorumları sürekli aynı fırına sürmene benzemiyor.
bu yorumla ben kendi adıma bu şahıslarla muhatap olma durumuma bir son seviyorum. ne yazarlarsa yazsınlar.
bugüne kadar, bu şahısların seviyesine inen tavırlarımdan dolayı özür diliyorum.
ben de bu sorunu böylelikle kapatıyorum.
tek bir şey söyleyerek, böyle beşiktaşlılar gerçekten varsa yazıklar olsun..
hoca bize yakışıyor, sonuna kadar sahip çıkacağım.
bi de şuna çok güldüm ya;))
...................................
BJK4EVER dedi ki
"beşiktaş'lılığına"
...................................
garibim kastırmış bi de doğru yazacam diye.
bak ben hiç "kastırıyomuyum?"
bu arkadaş Beşiktaş'la Beşiktaşlı'lığın ayrı iki mefhum olduğundan salt yazın olarak değil, hissiyat olarak da bihaber.
bütün problem buradan doğmaktaydı.
şimdi bana söz hakkı doğdu der gelir.
ben ise, size, bir daha bu ve bunun gibi herhangi şahsı muhatap almayacağıma yemin ediyorum..
o değil de bir theotheo vardı lan? 3-4 ay bloga girmedik, eleman kaybolmuş.
BJK4EVER'ın yorumlarını çok hatırlamıyorum ama neden tek sorunlu -sorunlu mu değil mi bilmiyorum- oymuş gibi davranıyorsunuz anlamıyorum açıkçası. Hepiniz çok düzgün yorumcularsınız zaten, blogtaki bazı yazarların çok düzgün, kaliteli yazarlar olduğu gibi. Burada eleştirilecek kesim sadece yorumcular değildir, yazarlar da bir o kadar eleştirilmelidir. Alaycı üslupla yorum yapanlar kadar alaycı üslupla yazı yazanlarda var blogta. Bırakın birbirinizi suçlamayı da kendinizi düzeltmeye çalışın.