4 Kasım 2010 Perşembe
Kurtuluş...
İzleyen izlemiştir zaten, yine de buraya koyacağım... Kenara bir yere yazmış olalım. 1 Milyar dolarlık ligimiz neden sahada eziliyor, neden Azerbaycan'a yeniliyoruz, bir de bu tarafından anlayalım... Batuhan Karadeniz Lig TV ropörtajı...
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=81443
Bu kafadaki topçulara benim gibi ümit bağlamak zorunda kaldığımız sürece, Inter'i, Milan'ı, Manchester United'ı, Barcelona'yı en konforlu en güzel stadyumlarda izlemek için verilen paraların on katını gözümüzü kırpmadan her maça verdiğimiz sürece, futboldaki kapalı piyasa ekonomisini kırmadığımız sürece bu iş düzelmeyecektir... Batuhan'un bugün dünya futbolunda ederi sıfırdır. Bakın 1 milyon değil, sıfır... Türkiye'de ederi 18 yaşında bir Ferrari aldıracak kadar vardır... Suçu öven, medeniyet göstergesi trafik ışığını - eminim o ışıkların yerine medeniyetsizliğin simgesi üst geçit koymamalarına şaşmıştır - eleştiren, 63 saniye beklememek için başkalarının canını tehlikeye attığını gerine gerine anlatan bir genç adam...
Türk futbolunun kurtuluşu yabancı sınırını kaldırmaktan geçiyor. Futbolda bu kapalı piyasa ekonomisi kafası devam ettiği sürece ileri doğru tek bir adım atamayacağız. Yetenekli çocuklar sadece iki kuruşluk yetenekle değil, yaşam kültürüyle bir yerlere gelebileceklerini öğrenene kadar türk futbolu bugünden öteye gidemeyecek... Bugün buradan ekmek yiyenler futbolu da yönettiklerinden, bu söylediğimin gerçekleşmesi bir ütopya! Sergen Yalçın'ların ve hatta efsaneleşmesi için sahaya çıktığı 100 maç yeterli olan Rıdvan Dilmen'lerin değil, kariyerleri boyunca sahada olmak için hayatlarını düzenleyen, planlayan Mehmet Özdilek, Tugay Kerimoğlu'ların örnek olduğu futbolu görmenin birinci yolu rekabettir... Bugünün ekonomisinde her yere rekabeti sokarken, futbola yapılan bu ayrıcalık, bu gümrük memuru zihniyeti fazladır...
Bir de futbol takımlarındaki Türk sayısıyla rekabetin, formaya bağlılığın doğru orantılı olduğunu düşünenler var... Son yirmi yılda bunun böyle olmadığını yüz kere gördük zaten... Soralım o zaman, Ernst mi, Nihat mı? Ferrari mi, Ekrem mi? Sivok mu, Nobre mi? Bak Guti, Bobo, Quaresma demiyorum... Tümer gibilerin yerli futbolcu bağlılığını ne yapayım ben?
100 bin euro edecek topçular 100 bin euro kazandıkları gün; Türk futbolcularının akıllarının başlarına geldiği gün, eğer ki ayağa kalkacağı varsa, Türk futbolu ayağa kalkacak... Aksi durumda kulüplerimiz ve dolayısıyla futbolumuz sonsuz güce sahip yerli oyuncuların oynarken de futbolu bıraktıktan sonra da oyuncağı olacaklar...
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=81443
Bu kafadaki topçulara benim gibi ümit bağlamak zorunda kaldığımız sürece, Inter'i, Milan'ı, Manchester United'ı, Barcelona'yı en konforlu en güzel stadyumlarda izlemek için verilen paraların on katını gözümüzü kırpmadan her maça verdiğimiz sürece, futboldaki kapalı piyasa ekonomisini kırmadığımız sürece bu iş düzelmeyecektir... Batuhan'un bugün dünya futbolunda ederi sıfırdır. Bakın 1 milyon değil, sıfır... Türkiye'de ederi 18 yaşında bir Ferrari aldıracak kadar vardır... Suçu öven, medeniyet göstergesi trafik ışığını - eminim o ışıkların yerine medeniyetsizliğin simgesi üst geçit koymamalarına şaşmıştır - eleştiren, 63 saniye beklememek için başkalarının canını tehlikeye attığını gerine gerine anlatan bir genç adam...
Türk futbolunun kurtuluşu yabancı sınırını kaldırmaktan geçiyor. Futbolda bu kapalı piyasa ekonomisi kafası devam ettiği sürece ileri doğru tek bir adım atamayacağız. Yetenekli çocuklar sadece iki kuruşluk yetenekle değil, yaşam kültürüyle bir yerlere gelebileceklerini öğrenene kadar türk futbolu bugünden öteye gidemeyecek... Bugün buradan ekmek yiyenler futbolu da yönettiklerinden, bu söylediğimin gerçekleşmesi bir ütopya! Sergen Yalçın'ların ve hatta efsaneleşmesi için sahaya çıktığı 100 maç yeterli olan Rıdvan Dilmen'lerin değil, kariyerleri boyunca sahada olmak için hayatlarını düzenleyen, planlayan Mehmet Özdilek, Tugay Kerimoğlu'ların örnek olduğu futbolu görmenin birinci yolu rekabettir... Bugünün ekonomisinde her yere rekabeti sokarken, futbola yapılan bu ayrıcalık, bu gümrük memuru zihniyeti fazladır...
Bir de futbol takımlarındaki Türk sayısıyla rekabetin, formaya bağlılığın doğru orantılı olduğunu düşünenler var... Son yirmi yılda bunun böyle olmadığını yüz kere gördük zaten... Soralım o zaman, Ernst mi, Nihat mı? Ferrari mi, Ekrem mi? Sivok mu, Nobre mi? Bak Guti, Bobo, Quaresma demiyorum... Tümer gibilerin yerli futbolcu bağlılığını ne yapayım ben?
100 bin euro edecek topçular 100 bin euro kazandıkları gün; Türk futbolcularının akıllarının başlarına geldiği gün, eğer ki ayağa kalkacağı varsa, Türk futbolu ayağa kalkacak... Aksi durumda kulüplerimiz ve dolayısıyla futbolumuz sonsuz güce sahip yerli oyuncuların oynarken de futbolu bıraktıktan sonra da oyuncağı olacaklar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
6 Yorum:
dogru söze ne denir...capulcu guney amerikalilardan korunmak icin AB pasaportu olmayanlar icin 4 yabanci kisitlamasi yapilip, sercan, volkan vb. arkadaslarin fiyatlari reel boyutlara cekilebilir bence
şu aralar medyada inanılmaz bir kafatasçılık hakim .kimse bu sistemin degişmesini istemez eski tas eski hamam olsun derler.ki ufukta boyle bir şeyin olması imkansız gibi ama olsun ki neyin ne olduğunu gorelim. 2 gol atıp kuçuk koyun buyuk ağası olanları aslında gozumuzde buyutuğumuzu anlarlar..koyunun olmadığı yerde keçinin abdurrahman çelebi olduğunu anlarlar artık veya bildikklerinden boyle bu kadar rahatlar
Batuhan tam bir kutukmus yahu. Su ana kadar cok futbolcu roportaji izledim; ama her roportajda beni biraz daha sasirtabilenine rastlamamistim. Sergen'in, Alpay'in, Hakan Sukur'un bile pabucunu dama atar bu herif, benden soylemesi.
Yuki'nin yazdiklarinin da altina ustune imzami atiyorum.
Eksi Sozluk'e yazdim buraya da yazayim:
Kirmizi isik, 330 km, kilic vs. dallamaliklari gectim, soyle bir laf ediyor bir ara: "Gunde 2 saat idmanim var, saatleri belli degil."
Yahu bu nasil sistem? Bu nasil futbolculuk? Bu nasil rahatlik?
Eger batuhan lafin gelisi oyle diyorsa iki olasilik var: Ya kafa olarak sifir, ya da berbat bir ironi anlayisi var.
Yok eger bu adamin ciddi yaptigi idman cidden gunde 2 saat ise, o zaman gecmis olsun birader.
%100 katılıyorum.Bence Türk futbolun önünün açılması için yabancı sınırı serbest bırakılmalı zira bizim futbolcular ne oldum delisi hep.Ne olacağım diyenler bir elin parmaklarını geçmez.Corvette'i,Ferrari'yi görünce tamam diyor adam daha başka birşeye ihtiyacı yokki napıcak Barca'ya gidip dünya kupasında oynayıp ...
Artık futbolcular 3 maç şanslı bir şekilde iyi oynayınca milyon dolarlara adı anılmamalı.Gerçekten ekmeğin aslanın ağzında olduğunu anlamaları gerekiyor.Bugün Ferrari'ye binen 100lerce futbolcu var ama bu zihniyetteki 2. bir adam bulamayız heralde.
İngiltere gibi AB dışı için milli takımda oynama zorunluluğu
konulur en azından Afrika'dan filan bile milli futbolcu alınır :)
süper bi yazı olmuş ayrıca röportajı tarif edemeyeceğim bir yüz tipiyle izledim.Salaklığına gülemedim,sığlığına acıyamadım arada derede kaldım kötü çok kötü..