şuku

http://www.sporlog.com/yazi/15-yillik-kara-kutu/

Acı, belki fazlasıyla ekşi ama malesef gerçek.. (5.10.2010)

şuku. yürü inönü.

yd'ye başkanlık döneminde en çok pişman olduğunuz şey ne diye sorulduğunda del bosque'nin gönderilmesi demişti. akıllanmış gibi duruyor. umarım bir daha pişman olmak istemez. ha bazı skor taraftarları sabote edecektir. umarım yd geçen sene kendisine siktiri çeken taraftarı dinlemediği gibi bu sene de dinlemez olası bir protestoyu.

ben size olacakları söyliyim.

ilk yarının sonlarına doğru demirören yerli bir td ya da lucescu ile anlaşır. sonra sinan engin her programda başlar şusterden adam olmaz zaten dünyada başka sarı saçlı td mi var. sahada ruh gibi duruyor futbolcunun ruhunu okşucaksın diye

sonra yardımcısı kovulur. sonra reyiz istifa eder.

sonra rıza, ziya, samet üçlüsünden biri ya da lucescu gelir

q7 gönderilir, iyi bi paraya sattık diye. sonra dünya çapında bir forvet alacağız denir ve veysel-murat hacıoğlu takıma kazandırılır.

Buradaki değişkenler :

ruh gibi durmak->kürdanla maç izlemek
sarı saçlı td->siyahi td
şuster->tigana
carew->q7
youla->veysel-murat

1 senesini doldurmadan teknik direktör göndermek yanlış olduğu gibi yapılan her eleştiriyi de adam yeme niyeti olarak görmek de yanlış.

skoru atın çöpe, inanın önemli değil. tekke'nin kafası girseydi belki 1-0 alacaktık, kim bilir... lakin bi tarafta kayserinin oynadığı top, öbür tarafta beşiktaş'ın oynadığı top; hangisinin beşiktaş olmasını tercih ederdiniz?

bu işte bir gariplik yok mu? kayseride de eksik vardı, eksiğimiz var diye boyun mu eğdiler bize? hayır.

İnsanın eleştiresi yoksada şu postdan sonra Schuster'e sallayası geliyor.

@fitneci

yalnız bu bu sezonki en kötü oyunumuz. bundan daha kötüsü olmadı. tüm maçlarda, yenilsek de berabere de kalsak koç küçük detaylar yüzündendi sistem yüzünden değil.

E yeni bir sistem deneyen bir takımın bir maçlık dip performansını da çok görmemek lazım.

@fitneci

skorları çöpe atacak olsak(hakan'ı da birlikte) son kayseri maçı hariç namağlup geliyor olurduk.

@fitneci, ben ilk kez dün kötü gördüm beşiktaş'ı böylesine.

isteyen bu posttan sonra şuster'e sallayabilir, umrumda değil. ben schuster'i her eleştiren için yazmadım tabi ki bunu. orda eleştirenler mi diyor? hayır. akbabalar diyor.
dün schuster maç boyunca kendini yedi, yerinde duramadı. 80. dakika civarı kameraya bi görüntrüsü yansıdı, kulübeye girmiş. bacak bacak üstüne atmış. simplex, thug love, kalash ve ben izliyoduk maçı. dördümüz de, hah dedik, 'yarın bu duruşua sallarlar'. aynen öyle oldu. bu kötü niyettir.
schuster'in beşiktaş'ı umursamadığını söylemek de kötü niyettir.
schuster beşktaş'ın hocası olamaz, kariyeri başarsızılıkla dolu demek kötü niyettir.
ilk 10 hafta geçer geçmez kovulsun demek kötü niyettir. akbabalıktır.

bunları söylemeyen bir insan niye alınırı ki. hah alınan varsa da, bu dediklerimden fazlasını diyerek arkasındayım bu post'un.

yok açık açık da yazdım yani, 'kelle isteyen' diye. niye eleştiriyorsunuz demiş miyim?
@gnyz, sallayasın mı geliyor abi? ya düzgün oku. yok sen de kelle istiyorsan, sen de 2 adım geri bas. bu kadar net.
söyleneni dikkatli okuyun. yeter lan yoruldum artık.

Kimsenin (ne medyada ne de burda) Schuster istifa etsin defolsun gitsin vs dedigi yok, denilenleri abartip carpitmak ne kadar da guzelmis. Keske bu laflari gecen sene M.Denizli elestirilirken de soyleseydiniz.....

evet; ne medyada, ne sözlüklerde, ne forumlarda schuster gitsin diyen yok ve ben lafları çarpıtan bir 'yalancı'yım.

neyi ne zaman söyleyeceğine de herkes kendi karar verir. vardıysa söylemek istediğin bir şey çıkıp söyleseydin.

@cha,

skorları çöpe atacak olsak manisaya trabzona yenilmezdik mi demek istiyosun yenerdik mi ama o iki maçtan alabileceğimiz maksimum 2 puandı. ekle, gene liderle 8 puan fark oluyor. manisa'dan 3 tane nasıl yedik, trabzon'a, eksik kayseriye şanssızlıkla yenildik diyeceğimize biraz oynadığımız futbola bakalım. yoksa ben de biliyorum trabzonun attığı golde faul olduğunu ve hatta golü getiren serbest vuruş pozisyonunda faul bile olmadığını...

schuster kulübede oturamadı, evet... bakıyosun bi hakana, bi rüştüye bi nihata sövüyor... arkadaşım bunlarda ısrar eden kim? bursanın yedeğini banko koyuyosun defansa adamı kafasının üstünden top aşırtıp geçiyolar ve sen hala sövüyosun. ibrahim kaş'ı arar olduk en azından o şekil geçeni indiriyodu aşağı...

ayrıca allah aşkına biriniz çıksın savunsun; desin ki evet arkadaş yenikken defans çıkarıp forvet almak akıllıcadır? ilk bana bunu savunun, hulk'un 3. golünü "talihsizlik" olarak görün, ondan sonra gelin yenilmeyi haketmediklerle... porto, kayseri, manisa ve biraz trabzon. bu 4 maçı kaybetmeyi öyle bir hakettik ki...

@ BJK4EVER
Hocam yeter artık yani, nerdeyse her konu içinde her olayı Denizli'ye bağlıyosun.
Tamam artık teşekkür ettik bitti ve gitti Denizli.
Ayrıca hatırlatma, Denizli şampiyon yaptığı sezonda buna benzer bir durum sözkonusuyken olduğunca destek verilmişti kendisine. Ve şampiyonluk inşa edilmiş bir saray ise herkesin birkaç tuğlası vardır o dönem emin ol.
Bu konunun sonu yok. Bu konu uzar gider Daum,Scala,Ertuğrul,Del Bosque,Tigana vs..

Sanki Beşiktaş kaybedince zevkle "ben demiştim" edasında klavyenin başına geçtiğini görür gibiyim. Değilsen de bırak o izlenimi bizde oluşturma lütfen.

@ Purple purple
Abicim sende maç başlığını açma artık nolur :))

açın bakın sabah gazetesini başlık neymiş de o zaman görün. biz yedirtmeyiz demediğimiz sürece, bunlar her kötü skorda artarak devam edecek.

İyide kardeşim burada bir kişi dışında Schuster gitsin diyen mi olduda celalleniyosun. Yok medyadaki Sergen gibileri felan kastediyorsan onlarında burayı takip ettiklerini pek sanmıyorum.
Bundan sonra yazılarıda daha dikkatli okuruz, gerekirseda basar gideriz merak etme, yorma kendini

hala akıllanmamış insanlar. sistemi taktiği tekniği geçtim hala teknik direktöre sallayarak prim yapabileceğini düşünen, bu yüzden, sadece bu yüzden eleştiren insanlar var piyasada. bu adamları okuyup dinleyip "adam haklı beyler" yorumu yapan herkes şapkasını önüne koyup bir düşünsün. televizyonda gazetede egolarını tatmin etmek için hıncalcılık oynamak millete keyif veriyor, yemeyin şunu artık. schuster'e laf ettiklerine bakmayın. onların alıp veremediği schusterle değil aslında. onlar para kazanmanın en kolay yolunu bulmuşlar. skor tabelacılığı falan bile değil bunların ki, daha berbat daha rezil. art niyetli çünkü. aklı olmayan adam mağlubiyette eleştirir, galibiyette över. bunlar, bu akbabalar öyle akılsız değil. gazetelerin isimsiz maç yazılarında, ara başlıklarda, kimi köşe yazılarında sinsi gibi bekliyorlar. manşetlerden kara haber vermek için ellerini ovuşturuyorlar. beşiktaş tribününün bunlara verecek cevabı her zaman olmuştur, gene olacaktır. dün sım sıkı taş gibi bugün başka bişey, ama mutlaka olacaktır.

Güzel bir yaklaşım. Bir Galatasaraylı olarak gayet de anlıyorum. Fakat umarım 1 ay öncesine kadar bu blogda "Rijkaard dünyanın en overrated (balon) hocasıdır" diyen Lakerda ve "Elindeki o kadroya yeterli değil diyen adam (Rijkaard) futboldan anlamıyordur" diyen Msc.Ekrem gibi arkadaşlar da biraz empati kurabiliyorlardır şimdi. Burası Türkiye, burda kurda kuşa yem ederler böyle adamları, basiretini bağlarlar, bildiğini unuttururlar, yıldırırlar, sonunda da kuyruğuna teneke bağlayıp gönderirler, utanmadan bir de arkalarından konuşurlar. Ama işin acı yanı, herkes kendi takımı söz konusu olduğunda medyaya savaş açıp "çekin elinizi üzerimizden" kampanyaları başlatıyorken söz konusu rakip takımlar olduğunda medyanın her saçmalığına inanılıyor. Sonra ne Rijkaard futboldan anlıyor ne Del Bosque, Schuster, Tigana, Aragones... Ben de bilirim 9 hafta geçmişken "Schuster kim yeeaa, Quaresma'yı çıkar Beşiktaş bitik" diye saçmalamayı. Ama bu işe kafa yoran sağlam taraftarın renklerden bağımsız olarak daha değişik bakış açıları olması gerek.

Bir defa hata yaparsınız, olur insanlık halidir, iki defa olur eywallah, üç defa olur ona da eywallah demeyi biliriz.
Schuster, formsuz oyuncu oynatma konusundaki inadını sürdürür ve 88'de fink'i alıp Holosko'yu oyuna sürmesi gibi saçmalıklarına devam ederse de savunmaya devam edersiniz. Hatta küme düşünce de savunmaya devam. Çünkü o şuster, birden takımı parlatıp 20 galibiyetlik seri yapıp Bursa'ya 10 puan fark atacaz.Avrupa ligi şampiyonluğu garanti. Seneye de Şuster reyiz sayesinde Messi gelecek. Nihat'lı, Nobre'li, Hakan'lı mağlubiyetler bitecek. Nihat 2011'in en iyi oyuncusu seçilecek Nobre 90 gol atacak lig bittiğinde. Bize de kapak olacak. Ne zaman uyanacaksınız bu uykudan bilmiyorum. Kardemir ve Antalya bizim üstümüzde bilmem dikkat ettiniz mi?

Çok güzel bir mesaj olmuş, ben her postta Schuster'i savundum. Başarısız olursa da olur, şansı tutmamıştır deriz. Ama 3 ayda ego mastürbasyonu yapan ve futbol bilgileri lise törenlerindeki sıralar düzeyini aşmayan adamlara Schuster'i yem etmek, ayıptır.

@BJK4EVER

Abi yeter artık cidden. Yakında, affedersiniz, Mustafa Denizli'nin ski Schuster'inkinden daha büyükmüş diyeceğinden korkuyorum. Artık her şeyi Denizli'ye bağlaman öyle ol ya da olma insanların gözünde art niyetli yapmaya başladı seni.

@Kadir ve levent

Uzattiysam kusura bakma ama Mustafa hocayi cok seviyorum ve gecen sene tartisa tartisa dilimde tuy bitti, o yuzden Schuster'in yaptigi her hatanin kilifina uydurulmasi beni asiri derecede irrite ediyor, yoksa keske her maci alsak da Schuster'le sampiyon olsak ben haksiz ciksam.

@gynz

Aynen oyle, medyadaki default (Sergen, Oktay vs) kisiler disinda bu adami asiri elestiren yok. Ama burasi Turkiye, Lucescu bile elestirildiyse bunlara sasirmamak lazim. Ama bu kisiler istedigi kadar konussun, biz de istedigimiz kadar yazalim, yonetim arkasinda durdugu surece kalir bu adam, oyle degil mi? Veya dogrulari yapmaya baslarsa kimse agzini acamaz oyle degil mi? Olay onlarda bitiyor demek ki...

@yapay Yav arkadaşım, anlamıyorum ki bu adam kimi oynatsın? Yedek kulübesinde Ronaldo falan var da biz mi bilmiyoruz?

Maçtan önce herkes istisnasız Holosko'yu kadroya yazar, Schuster oynatınca bu neden oynadı diye çemkirmeye başlarsınız. Yusuf'u oynatsa ve çok büyük ihtimalle kötü bir performans sergilese hepiniz birden bu sefer de, "A2'de oynayan adam böyle maçta ilk 11 başlatılır mı?" diye saldıracaktınız. Onur'u maçları aklında bitirdiğinde oyuna sokuyor diye itiraz ediyordunuz, adam ilk 11 başlattı, hepiniz sevindiniz, Onur'a güveniyoruz dediniz. Kötü oynadı, bu sefer de Onur niye oynadı oldu? Sizin lafınızın arkasında duranınız yok mu anlayamadım hala.

Nihat'ın Beşiktaş'ta durması hata, tamam da, kimi oynatacak abi bi' söyle de ben de göreyim. Nihat'ı veya Holosko'yu veya Nobre'yi oynatması Schuster'in suçu değil, eldeki malzeme bu. Başka adam var da ben mi göremiyorum?

öyle güzel yerlerki hiçbirşey yapamayız onun için kendimizi kandırmayalım.beşiktaşımızda,yurdumuzda ne hocaları yediler schusterimi yemicekler.kötü sonuçlar biraz daha devam etsin önce tribünler başlayacak hocasına futbolcusuna ana avrat küfüre.

@yapay

Evet adam Quaresma'yı sikerler deyip Nihat'ı oynatıyor, hatta Nihat'a yer açsın diye Hilbert'i beke çekti zaten.

sivok, rıdvan şimşek, ferrari, aurelio, nobre, erhan güven, ismail köybaşı, quaresma, guti.

yanına 11'i tamamlayacak adamları koy, 4x4'lük takım.

takım 15 kişilik kadroyla maça çıkıyor, schuster'in kadro tercihi tartışılıyor. merak etmeyin, nihat'ı çok sevdiği için oynatmıyor schuster. elinde şu an için başka adam yok. dün kurtarıcı diye giren 2 adam f.tekke ve guti. biri 3 aydır maç yapmıyor, biri 15 gündür sakat. diğer maçı çevirecek adam yusuf şimşek. aylardır yok ortada.
ayrıca beşiktaş bu sezon ilk defa bu kadar kötü oynadı. trabzon maçında bile bu kadar kötü değildi. burada sorulması gereken bir soru da şu : bu kötü oyunda, schuster'in taktiksel hatalarından daha çok, kadro eksikliği ve kayserispor'un oyununun etkisi yok mu?
hakan arıkan tercihi (-ki sadece porto maçı için söylüyorum) dışında schuster'e kızacak birşey bulamıyorum.
yok defans açık veriyormuş, e geçen sene hiç açık vermiyordu, o zamanda m.denizli çok defansif oynatıyor demiyormuyduk. ayrıca 4 maç ardarda kaybeden Beşiktaş'ın kaybettiği maçlara bakın : trabzon (d), manisa, porto, kayseri (d). yani manisa dışındaki maçların öncesinde beşiktaş kaybeder dese kim şaşırırdı, ya da beşiktaş dışındaki herhangi bir takım kaybetse sürpriz olurdu.
beşiktaş oyuncusu galatasaray oyuncusu gibi sabote etmesin takımı, seyirci hücum futboluna sahip çıksın, q7 ve diğer sakatlar birbir dönsün takıma, schuster'de birazcık olsun türkiye'yi ve türk takımlarını tanısın, 10 puanlık fark ilk yarı sonunda kapanır merak etmeyin..

@leventpolat,

Nihattan bir cacık olmayacağında hemfikiriz sanırım. Dolayısıyla Nihat yerine Holosko oynasa kimsenin hoca Nihat gibi über bir futbolcu yerine Holoşkoyu oynattı diyeceğini sanmıyorum. Muhtemelen Yusuf oynasa böyle maçta A2 oyuncusu oynarmıydı diyecek olanda fazla. Bana batan nokta Nihat ve Rüştü tercihi. Zaten Rüştü'nün o pozisyoan kadar iyi oynadığını kimse iddaa edemez. Zaponun uzaklaştırdığı topu az kalsın yiyordu.
Tekrar ediyorum, FM oynayıp artizlik yapmıyorum ama Nihat-Rüştü tercihi ile zaten oyunun başında limon sıkmıştır Schuster. Bunun üstüne ayakları titreyen Onur ve artık kendisi hakkında birkaç fazla tuşa basmaktan bile üşendiğim Nihat'ı 65 dakika neden tutar bu oyunda. neden 88'de bu kadar saçma bir tercih yapar. Neden bu adamın bir B taktiği yoktur. Neden Ersan'a şans tanınmaz ve formsuz Toraman, Fink, Zapo'da bu kadar ısrar edilir. bizi geren bunlar işte. Aynı şeyi -geçtim MD'yi- herhangi bir Türk TD yapsa itin götüne sokulur. Peki neden Schuster'a bu imtiyaz, bu kredi. Bu sorunun cevabını alamıyoruz. Liderle aramızda 10 puan fark var, yazık günah değil mi bu taraftara.

oynayan oyuncular üzerinden eleştiri yapmak kaleci tercihi haricinde mantıksız evet; (hele ki ilk 11 oyuncusu olsun olmasın toplam 9 sakat varken) ama bunun sonu da 'eldeki malzeme buydu ne yapalım yenilgi normal'e bağlanmasın mümkünse. abi sonuçta kayserinin elindeki malzeme neydi sanki? (bu arada o maçı kafada bitirdikten sonra oyuna alma işini söyleyen bendim. hayatımda kapak yediğime sevdiğim ender anlardandı çıkan 11i gördüğüm an. saygılar schuster)

her kötü sonuçta kelle istenmesi de, her eleştiriye tedirgin yaklaşılması da sağlıklı değil. (gereksiz yanlış anlamalar olmasın buradaki kimseye yönelik olarak yazmadım kelle isteme yada tedirgin yaklaşma işini)

@yapay,

Rüştü'yü unutmuşum, baştan söyleyeyim, kaleci standardını henüz oturtamadı, benim de Schuster'in beğenmediğim yönü burası. Ama şimdi isterseniz birbirimizi kandırmayalım. Holosko'nun Rapid Wien maçındaki halini gördükten sonra 10 kişiden 8'i Holosko'yu bir daha görmek istemediğini söylemişti. Eğer ilk 11 başlayıp yine aynı şekilde bir performans sergilese yine suçlu Schuster olacaktı. Ama diğer tarafa bakıyorsun, evet Nihat. İki ucu boklu değnek.

Ama şimdi 88'deki değişikliği bir kenara koyup (ben de anlayamadım neden öyle bir şey yaptığını) diğer iki değişikliğe bakarsak, Nihat'ın yerine giren oyuncu Fatih Tekke. Kaç aydır futbol oynamıyor. Onur'un yerine giren de Guti, 15 gündür sakat, kendisinin 20 dakikalık oyununda bile hem mental hem de fiziksel olarak hazır olmadığını çok rahat gördük. Zaten hazır olsaydı ilk 11 başlar ya da en azından devre arasında oyuna girerdi.

Schuster'in oyun anlayışı veya planları ile ilgili yorumları Noat Samisa'nın blogundan takip edebilirsiniz, çok bilgilendirici bu konuda. Tavsiye ederim.

Çeşitli varyasyonlar denemesi gerektiğini ben de düşünüyorum, hele ki böyle kısıtlı seçenekler varken. O konuda da Schuster'in olumsuz eleştirilmesi doğrudur bana kalırsa.

Bir de şu Türk TD'ler, yabancı TD'ler karşılaştırması kabak tadı vermeye başladı. Bu ülkedeki spor medyası işine geleni itin götüne sokar, işine geleni kral yapar. Schuster ile ilgili son bir ayda çıkan haberlere bakın, orada burada ekranda süre verileni, gazetede köşe verileni aklına ne gelirse sallıyor. Bırakın artık "Bunu Türk yapsaydı bitirirlerdi" olayını. Rijkaard örneği de var önümüzde.

Liderle 10 puan fark meselesine gelince. Tabii ki kabul edilmesi zor bir durum bu Beşiktaş gibi bir takım için. Ama bu takım 2009'da şampiyon olurken de ilk yarıyı 6 puan geride bitirdi, kimse şampiyon olacağına inanmıyordu, ama olduk. Eğer taraftar 9. haftadan takıma küsecekse, ondan umudu kesecekse biz çoktan bitmişiz zaten.

@tearkan,

Kendin de diyorsun, çok sakat var ve bunların neredeyse hepsi kafadan 11 oyuncusu. Böyle bir durumda Avrupa'daki en önemli maçına 14-15 kişilik kadroyla çıkmak durumunda kalıyorsun, keza dünkü maçta aynı. Bu durumda eldeki malzeme bu oluyor, bunu söylemenin nesi yanlış? Ha ayrıca ben asla eldeki malzeme bu diye mağlubiyet normaldir demedim, sadece söz konusu oyuncuların oynaması normaldir dedim.

Bana söven çok olur sanıyorum ama yine de kendi fitbol görüşüme göre düşündüklerimi yazayım.
benim ölçülerimde sarı melek iyi bir teknik direktör değil.sistem sistem dedik sistem oturtacak dedik aman iyi bir sistemimiz olsun dedik.sene başından beri 4-2-3-1,4-3-3,baklava 4-4-2,tek ön libero,çift ön libero ve son iki maçtır 3 ön libero deneyen ve oturtmaya çalıştığı sistemin sadece defansı çizgi halinde OFSAYT taktiği ile ileriye çıkarmak olduğu bir hocadan behsediyoruz.ki son kayseri maçında defansı ileri çıkarmaktan vazgeçtiği halde yinede arkaya adam kaçırmaya çözüm bulunamadı oynanan resmi en az 15 maçta.lig başlayalı 9 hafta olmuş bu ligin eli yüzü düzgün takımlarından belediyeye içeride trabazona kayseriye dışarıda yenilmişsin.fenerden 1 puanı son anlarda penlatı ile kurtarmışsın.karabük deplasmanında hakem yardımıyla öne geçmişsin ki emenike en az 2 kere korkudan altımıza kaçırtmış ve yine manisaya kendi evinde yenilmişsin belkide son anlarda 5'lenmekten allah korumuş bizi o maçta.4 galibiyet 4 mağlubiyet almışsın ve ligin son 2 haftasında değiliz o yüzden bu mağlubiyetler beni endişelendirmiyor diyorsun.orta sıra takımı değiliz biz beyler.bir ileri 2 geri adımlar atmak şeklinde oynanmıyor bu meret oyun.ben tabelacı adamım tabeleya ve puan durumuna bakarım ve derim ki schuster başarısız hatta kepaze bir sonuç almış ilk 9 hafta itibariyle.ondan sonra yürüyedur schuster efendi.sistem oturtcam ben arkadaş anlık başarılar beni ilgilendirmiyor diyen adamda holoskoya nihata erhan güvene bu kadar sabır göstermez çeker A2 den sistemine uygun iki oyuncu onlarla yenilir.en azından deriz ki haa tamam sistem kuracak.yemişim schusteri ya.kaç gol yemişik kaç gol atmışık birde ona bakın.

Bu yabancı-Türk teknik direktör meselesi bizi tanıyan Türk TD gelsin / futbolu bilen kariyerli yabancı TD gelsin şeklinde Cos(x) olarak gitmeye devam edecek gibi gözüküyor.

Bunun tek çaresi fundamental eğitimini sağlam altyapıda almış Türk futbolcusu gibi kariyerini yurtdışında yapmış Türk TD getirmek olabilir.

Tabii akla gelmesi muhtemel örneklerden Yılmaz Vural ile Ümit Özat klasman dışı kalsın; Muhsin Ertuğral da kötü patladı bizim ligde. Belki Muhsin Ertuğral'ın yaptığını Avrupa'da yapan biri çıkar, tartışmalar biter..

@purple purple
Biz senin kelleni istiyoz kardesim yeter mac postu acma!!!!Saka maka birde mersin macinin postunu acsana ya ne talihsiz adammisin kardesim mersin macinida kaybedersek cok kotu olur ama!!!!Ben ruffun ic karartan yorumlarini pamukun maclara gitmemesini ozledim offf offf...

Ya schusteri yedirmeyelim tamam ama o da bize bu sistemi bjka bu sistemi oturtacaginin bundan sonra bjkin boyle oynayacaginin bir umudunu versin.Mesela gitsin a2ye nasil oynuyo bunlar desin????Bu a2de benim sistemim uygulanacak bundan sonra desin.Ciksin ortaliga yonetim arkamda bjk artik boyle oynayacak alytapi dahil desin!!!Gercekci bakmak gerekirse onumuzdeki 4 haftadan 12 puan alamazsak yar saclarin lule lule schuster sana gule gule olacak.Gercek bu!!!!!!!!!

valla bu sefer kimsenin birsey yaptigi yok, onceki hocalarin aksine Schuster verilen imkana ragmen kendi kendisini bitiriyor gibi bi goruntu var.

@ozz

Rijkaard hakkındaki düşüncelerim hala saklıdır. Bu sene başında bu düşüncem oluştu.

Overrated kelimesi adı üstünde, abartılan anlamındadır ve evet hala abartılan bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. İlk geldiğindeki tantanaları hala unutmadım. Övüldüğü kadar iyi bir teknik adam değil. Performans olarak da galatasaray'ı geriye götürdüğünü düşünüyorum. Gönderilmesine üzüldüm. Merak edersen Gerets ve Skibbe'nin gönderilmesine de sevinmiştim rakibimin zayıflamasını isteyen biri olarak. Bunlar benim kendi görüşlerim.

Schuster'e gelirsek, kendisini olumlu buluyorum, ama son maç ile oyundan ve müdahelelerinden dolayı güvenim sarsıldı. 9. hafta ve şu an asıp kesmek yersiz sonuçta. Biraz işin cılkı çıktı, şu açıdan 1 sene bile şans vermeyecek miyiz kimseye. En azından yıl sonunu görelim diyorum.

Ha kendisi için overrated demem çünkü kimse medya-taraftar bazında kendisini göklere çıkarmadı cv'si ile.

Schuster hakkında burada kimse real madrid'i 11 puan farklı şampiyon yaptı beyler eleştiremezsiniz veya bu yüzden sabır gösterelim demedi. Savunanlar ben de dahil, iyi futbol oynuyoruz,takımın çehresi değişti, zaman vermek gerek dedik, şu an sayısı daha az görünen eleştirenler ise kadroyu doğru seçmiyor, defans çok önde, yanlış hamleleri var vs. diye eleştiriyor.

Bence burada sunun farkina varmak lazim. Bu blog, sadece kendi dinamikleri icinde/hakkinda yazan bir blog degil. Medya, eksisozluk, forumlar, diger bloglar... Hepsi dahil.

purplepurple yedirmeyiz diye baslik aciyorsa, o laf burada adabiyla elestirenlere degildir. Biz burada kendimiz calip kendimiz oynamiyoruz, disaridan da bu blog'u takip eden bir suru insan var.

O yuzden, sakin.

Abdullah dedi ki...
ben şahsen Denizli'nin oynattığı futbolla şampiyon olmak yerine her sene Schuster'in oynattığı futbolu izleyip takımımın 4. 5. sırada ligi bitirmesini yeğlerim.




Iste bu dusunceyi anlamiyorum ben. Tamam, acik oynayip ligi 6. bitirelim, sonuc ne olacak? Seneye ne transfer yapacak butcemiz olur ne oyuncular gelmek ister, camiada 0 moral kalir, elimizdeki 2-3 adam gibi oyuncu da ayrilmak ister ve ayrilir, yine Tabata Holosko'lara kaliriz. Oyle bir konusuyorsunuz ki, sanki hem sonuc almak hem iyi futbol oynamak mumkun degil, sanki iyi futbol oynayanlar hep rezalet basliyor, ama 1 sene sonra acilip muhtesem oynuyor. Yok oyle birsey arkadaslar, bu adam dun gelmedi buraya. Haziran ayindan beri bu takimla birlikte, UEFA on elemesi dahil bircok maca cikti, sezonu erken acti, ama hala yeni seyler deniyoruz, sizce normal mi? Bu adamin maalesef fazla kredisi yok, ben de sabredilmesinden ve belirli onlemlerin alinmasindan (daha aktif bir yerli yardimci, gerekirse bir menajer/sportif direktor ve derin performance evaluation gorusmeleri) yanayim, ama af edersin boyle devam edeceksek de kimse sabredemez bu gidise. Burasi Gaziantep veya Gencerbirligi degil, ki onlar bile sabretmiyor hocaya. R.Madrid gecen sene 96 puan toplamis hocayi kovdu ve yerine Mourinho'yu getirdi, buyuk kulup boyle olur.

@shelby
abi theotheo bile bu bloga geliyorsa ne kadar geniş kitlelere hitap ettigi daha iyi anlaşılıyor :)) hakketen ya onerde theotheo adamı hilbert e yorum yazmamış

iş hayatında başarılı olanlar işini korur, başarısız olanlar koruyamaz, bu doğrudur.

ancaak, yöneticilerin, kendilerine verilen ekiplerin üyelerinin tamamını defedip kısa vadede yerlerine bireysel kapasitesi yüksek olanları koyma şansı yoktur. misal 15-20 kişilik bir ekibi istediğiniz performansa ulaştırmanız için işe, şirkete, v.b. faktörlere göre değişen ancak mutlaka 1-2 yılı aşan sürelere ihtiyaç vardır.

bireysel performansları ve ekip performansını arttırmak için yapılacak çalışmalar türlü türlüdür: eğitimsel, yapısal, insan kaynağının eğitimle de iyileştirilemeyen bölümünün imkanlar ölçüsünde değiştirilmesi, vesaire.

bu çerçevede bakıldığında schuster'in oyun sistemine yönelik hedefini 9 haftada anlamış olmamız bile bu adamın başarısıdır. şahsen tigana'nın, ertuğrul'un ne oynatmak istediğini pek anlayamamıştım.

peki sistemsel çalışma ekip performansını arttırdı mı? hem evet, hem hayır. evet, çünkü takım yüksek yüzdeyle pas yapmayı öğrendi. hayır, çünkü istenen seviyede gol atamıyoruz, istenmeyen seviyede de gol yiyoruz.

o halde sistem için gerekli elemanlar mevcut değil, mevcut olanların bireysel performanslarını arttırmak için de çalışmaya devam etmek ancak gelişme gösteremeyenlerle devre arasında ve sezon sonlarında vedalaşmak gerekiyor demektir. yöneticinin bu performans hedefi için dışarı çıkarılması gereken üyelerin, yönetici aleyhine lobi ve sabotaj çalışmalarına göz yumulursa, sonuç başarısızlık olur (rijkaard örneğindeki gibi).

yönetimden biraz anlayan herkesin kısa vadede faturanın yöneticiye kesilmesine isyanı doğaldır. purplepurple'ı bu bakımdan tebrik ediyor, beşiktaşlılar'dan son 18 yılda mütemadiyen hoca değiştirilmesine rağmen elle tutulur hangi başarıya ulaşıldığını, bu sürede beşiktaş'ın lucescu dönemi hariç belirgin bir oyun felsefesine sahip olup olmadığını, şu 9 haftada ortaya konan sistemin iki sezon içinde, yani 4 transfer döneminde yapılacak 6-7 tane (başta stoper, sağ kanat, santrofor) ekip elemanı değişikliği ile ne kadar daha etkin bir şekilde işleyebileceğini sorgulamalarını istiyorum.

sevgi ve saygılarımla.

geçen sene bile 8 maçlık galibiyet serisiyle 12 puan farktan geri gelmiştik. bu hafta haricinde ben de oynanan oyundan memnunum. rakiplerin tek avantajı avrupa olmaması burası çok net. fenerin trabzonun ilk 11 harici dışarıdan koyabileceği 2-3 tane adam yoktur. bursanın önündeki 6 haftalık fikstürde fener-trabzon-kayseri ve bizle maçı var.. arada içerde manchester ve valencia deplasmanı da var. ilk yarı sonunda 5-6 puan farkla geride olsak bile 2. yarıda avrupadan da elenip içerdeki önemli maçlarımızı kazanıp işi bitiririz.
bizimkisi klasik bir sezonu erken açma sendromu. geçen sene de gs-fb de ilk 10 maç puan farkını açtıktan sonra tepetaklak gittiler o yüzden biraz daha beklemek lazım.

@ shelby
Ajan Jessie açmıyorsa, bundan sonraki maçların topiclerini sen aç başka birşey istemiyorum..

Arkadaşlar sezon basşına 10 milyon Beşiktaşlıya bu sezon kim sakatlanmasanız diye sorsanız herkes quaresma, guti derdi.. Bu adamların ikisinin birden sakatlanması şansızlıktan öte birşeydir. Schusterin sisteminde pasa dayalı adamlar ön plana çıkar, bu sistemde Nihata, holoskoya, nobreye, finke yer yok, fakat sezon başında transfere ayıracak 100 milyon dolarımız olmadığı için Schuster eldekilerle yola çıkmak zorunda kaldı, eğer schusterden Gutisiz, Quaresmasız kadroyla başarılı olmasını bekliyorsanız mucize istiyorsunuz demektir, Schuster bu takımın başında 3 yıl kalırsa ancak o zaman istediği oyuncuları alabilir ve istediği oyunu oynatabilir. O yüzden Schustere mutlak surette destek çıkmamız gerekiyor, kaldıki Beşiktaş zaten her sezon şampiyon olan bir takım değil, ortalama 5 sezonda bir şampiyon oluyoruz, Schustere zaman verin 3 sene üst üste şampiyonluğa oynayalım, şark kafaları değişsin artık.

purplepurple'nin demek istediği gayet net. her şeyi 10ar 20şer cümleyeyle açıklamasına gerek yok. bugün shuster'i bu kadar eleştiren yarın lafı bu adam hoca değil'e getirir ve biz de shuster gibi bi hoca bulmuşken onu yedirmeyiz diyor. sonuna kadar katılıyorum.

böyle bir konu açtığı için de kendisine teşekkür ediyorum.


bu denizli saçmalığından diyeceğim biraz ağır kaçacak ama kurtulun artık. shuster ile denizli arasındaki fark ayan beyan ortada. birisi takıma güzel futbol oynatmak adına kendisini riske atıp riskli bir oyun oynatıyor stoper çıkarıp forvet sokuyor diğeri de sol forvette ya sağ bek ekrem ya da sol bek ismail'i oynatıp günü kurtarıyor. o sene şampiyon olsa da ertesi sene takım daha da kötü bir futbolla devam ediyor. bu sebepten belirli bir futbol anlayışı üzerinde duran(hele ki hoş bir futbolsa) hoca tek sene şampiyon olan hocadan daha 'hayırlı' bir iş yapmış oluyor çünkü ikinci sene üzerine koyarak devam etmiş oluyor. herkesin bildiği şeyler bunlar, yoksa değil mi? :)

artık denizli lafı geçmesin rica ediyorum.

daha evvelde dedim herhangi bir konuda şusterle denizliyi mukayese eden adam bu hafta sayısalda çıkacak 6 sayıyı söylüyorum diyen adamla aynı konumdadır benim için.


şuster'e taraftar kötü sonuçlara rağmen tepki göstermiyor diye sorduklarında, "çünkü onlar iyi bir şey yapmak istediğimizin farkında" diye cevap veriyor. ben o destek verenlerden biriyim.

farklı sistem farklı oyuncular, daha 9. hafta bitmiş, sezonu erken açmış, avrupada iyi giden bir takıma bu kadar haksızlık yapılmamalı. hepimiz dün üzüldük mağlubiyete, hele ki kötü futbol olunca daha da üzüldük ama insaf diyorum.40ıncı kez söylüyorum, devre arasına kadar bu takım kör topal gidicek, takviye ve giden gelen olunca daha iyiye gidicek. bu takım iyi yolda.

Burada yedirmeyize harcayacağımız enerjiyi bence "kayseri maçında neden sezon başından beri üstünde çalıştığımız sistemi uygulamadık"a çevirmeliyiz. Ben bu geri adımı sakatlarla falan açıklayamıyorum umarım kimse schusterin işlerine karışmaya başlamamıştır ve umarım bu maç sadece istisnadır.

Elestirenler arasinda da bir tutarsizlik var. Kimi diyor ki B plani yok, kimi de sezon basindan beri kac farkli dizilisle ciktigini yazip sistemi oturtamadi diyor.

Beyler, su anda Schuster'in B planini izliyoruz zaten. Nedir bu B plani? Quaresma sakatlandigindan beri oynadigimiz kanatsiz, baklava orta sahali cift forvetli 4-3-1-2 sistemi. Fakat bu plan iyi islemiyor, en buyuk sorun bu. Bu planda merkeze sikisan oyunda uretkenlik saglanamadigi gibi, kanat savunmasinda zafiyet olusuyor. Ozellikle cift kanat adami kullanan ve buralarda hizli oyuncular kullanan takimlar (Super ligdeki bircok takim boyle oynuyor) bu zaaftan cok rahat sekilde yararlaniyorlar. Burada Schuster'in hatasi su: Islemedigi acik sekilde belli olan bu B planinda 3 mac ust uste (Porto'yu da sayarsak 4) israr etmesi. Sonucta alinan yenilgilerle geldigimiz durum ortada.

Cozum: Quaresma'nin donmesini beklemeden kanatsiz sistemi birakip, sezon basindaki A planina donus. Yani 4-1-4-1 veya 4-3-3 duzeninde kanatlari kullanmaya calismak, boylece savunmada da bekleri rahatlatmak. Beklere cok yuk bindi kanatsiz sistemde, bakin Ibrahim Uzulmez falan perisan oldu, adam iflas etti resmen.

@ozz

Rijkaard konusunda da soylediklerimin arkasindayim, asla iyi bir teknik direktor oldugunu dusunmuyorum. Ezberi disinda degisik formasyonlar kullanamayan, oyunu okumasi cok zayif bir hocadir. Bu konularda Schuster kat kat ustun. Schuster'le ikisi arasindaki en buyuk farklardan biri, Schuster'in lider karakterli bir hoca olmasidir. Bunu ilerleyen haftalarda -adami rahat birakirsak- hep birlikte gorecegiz. Daha once de soyledigim seyi tekrar edeyim: Ligimizin en iyi iki hocasi Schuster ve Senol Gunes'tir.

kimse eleştirilmez değildir, bak rijkaard olayına taraftar geçen sene adamla yatağa girecek moddaydı ya şimdi haginin kolları arasındalar. onlara çok benzemeye başladınız, bjk nin takımı bu senenin takımıdır gelecekle ve devrimle alakası yoktur bu sebeple övgüde yergide maç maç dozajı aşılmadan yapılacak.

dizilişi geçtim, defanstan adam çıkarıp orta alana kaydırmak ya da ortadan adam çıkarıp forvete koymak bize kaç gole maloldu sayan var mı? zapo çıktı tek stoperle oynarken hulk teke tekte yakaladı. kayseri maçında önlibero çıktı forvet girdi furkan elini kolunu sallaya sallaya stoperlerin arasına girip golünü attı. ha stoperlerin iyi olsa bunları stoper de çözer ama olmuyor.

ilk fener maçından beri 2 kanatlı 4-4-1-1 öneriyorum... ah bi deneyebilsek...

arkadaşlar beni teknik direktör yapın sol açıkta ismail köybaşı aksın aksın dursun :))

@Ekrem M.Sc

Benim B planından kastım oyun içersinde biz geriye düştüğümüzde ya da Kayseri maçındaki gibi oyun sıkıştığında işe yarayacak bir B planı idi.

4-4-2 baklava orta saha planı oyun öncesi 1. şablonumuz mudur yoksa 2., 3. müdür bilemiyorum keza senin bahsettiğin şekilde q7 sakatlandıktan sonra değil Mehmet A. takıma girdikten sonra bu şablonu denemeye başladık. Hatırlarsan Q7 takımdayken de Antalya karşısında bu dizilişle oynamıştık ve Q7 ilerdeki iki santrafordan birisiydi. Maçın detaylı analizi burada http://noatsamisa.blogspot.com/2010/09/schusterden-4312-plan-olur-mu.html.

Q7 sakatlandıktan sonra çoğunlukla bu şablonu kullandık ama bence hocanın kafasındaki "Q7 olmazsa" takdiği değil bu, A planlarından biri...

Bekleyelim gorelim. Ben yine de Q7 dondukten sonra sezon basindaki formasyona donecegini dusunuyorum. Aurelio'nun da ne zaman donecegi belli degil zaten. Bu sartlar altinda baklavada israr etmesi icin bir sebep goremiyorum.

İnsallah sene başındaki 4-3-3 e döneriz biran önce keza bu dizilişle bırakın galibiyeti gol bile atamıyoruz. :(

bence taraftar yeni duruma uyum sağlayamadığından medyanın da işine geliyor böyle davranmak. geçen sene bursa şampiyon oldu, bu sene bursa birinci, trabzon ikinci. hadi schuster boktan diyelim, zaten rijkaard boktan dedik bile... galatasaray'ın 13 puanı var, beşiktaş'ın da... "çok daha iyi" giden fenerbahçe'nin 17 puanı var. trabzon'un 20, bursa'nın 23. bursa'yla fenerbahçe'nin arasında 6 puan fark var. o fark kapanır kapanmaz, o ayrı konu. ama neden kimse "acaba yüz bilmem kaç gollü ya da namağlup şampiyonlukların devri geçmiş olamaz mı?" demiyor? hep daha dengeli bir lig istenmedi mi? daha dengeli lig arada sırada bizim de - galatasaray, beşiktaş, fenerbahçe'nin - kaybetmesi demek değil mi? başka takımların da şampiyon olabilmesi demek değil mi? schuster milne'den, quaresma walsh'tan, guti şifo mehmet'ten bu kadar mı daha kötü yani? bugünkü beşiktaş'ın karşısına bugünkü kayseri değil de, 20 sene önceki adana demirspor çıksa hiç mi yok 10-0 olma ihtimali?

@Masal

kesinlikle haklısın. şuster sisteminden bir parça vazgeçip, e hadi ozaman defansı biraz geriden kuralım ama taktik aynı dedi, sistemi melezleştirdi(Rijkaar gibi) asıl korkunç olay budur. çünkü kayseri maçında ki gibi bir taktikle maç kazanılmaz çok açık ve net. tabi ki eksikler olumsuz etkilemiştir fakat denildiği gibi kayserinin de çok önemli eksiklikleri vardı buna rağmen oyun anlayışlarını korudular. bu arada şu puan farkı 10 ya kapanmaz değil diyorsunuz ama sadece bursa yok ki zirvede? trabzon ve kayseri 20 puanda fb 17. bu takımların hepsi bizim üstümüzde. doğal olarak hepsiyle aramızdaki farkı kapatmak çok daha zor olacak..

Taktik dizlişte rakamlara fazla takılmanın lüzumu yok, önemli olan sistemin felsefesi ve Schuster bunu başından beri değiştirmedi. Savunmada önde baskı yaparak rakibi dengesiz yakalama ve hücumda alanı enlemesine genişletip topla oynama becerisine sahip bir merkez oyuncunun etrafında rakibi dengesiz yakalama üzerine kurulu bu sistem. Forvette Quaresma veya Nobre'nin olması dizilişi değiştirmiyor, merkez santrafor hep Bobo (Brezilya'nın Fabiano - Robinho ikilisi gibi, forvet sayısı iki ama hücum tek forvet düzenine göre şekilleniyor) ve Nobre veya Q7 rakibin bekine pres yaparak 4 kademeli baskıyı başlatıyor. Enlemesine genişlemek için hücuma iki bek birden katılıyor ve defansta orta sahanın önünde oynayan isim kalıyor.(Aurelio, Fink veya Ernst) Bu anlamda 4-2-3-1 veya 4-3-1-2, 4-1-2-1-2 adlandırmaları farklı taktik anlayışları getirmiyor. Guti'nin yokluğunda merkezde oyunu kuracak Tabata ve Onur verimli olmadı, bu çözülebilir bir sorun. Ama Quaresma geldiğinde dahi takımın kalanı hücumda bu kadar hareketsiz kalırsa sonuca gidemeyiz. Hücum hareketsiz olduğu takdirde "Oynamak için pres yapmaya, pres yapmak için oynayan" takım görüntüsü veriyoruz. Taktiği neden 4-2-3-1 olarak gördüğüm (görecek kadar yetkili değilim tabii ki; Champions dergisini referans olarak kullanıyorum) ile ilgili açıklama için alttaki posta yorum bıraktım, bırakmıştım, ilgilenirseniz bakabilirsiniz. Ama dediğim gibi istediğiniz dizilişi yazın, oyun felsefesini değiştiren bir durum yok ve sistemde arıza çıkaran hücumdaki hareketsizlik.

çocuğu koymuş

@ leventpolat

özellikle belirttim parantez içinde buradaki kimseye yönelik olarak yazmıyorum bunları diye. buna rağmen üzerine alınman baya iyi olmuş.

sakatlar olduğu doğru; fakat sonuçta kayseri'nin kadrosu da ortada. dikkat ettiysen porto maçı için değil kayseri maçı için yazdım ben onu. sonuçta eldeki malzeme buydu tama ama kayserinin elindeki malzeme de ortada. biz onur'un oynamasına katlanamadık kayseri 90li furkan, 89lu ömer, 89lu hasan ali, 89lu serdar kesimalla oynadı. bizdeki dokuz sakattan bence kayda değer olanlar guti Kü7 ve ferrariydi. eh kayseride de cangele ve zalayeta sakattı.

demem o ki biz kayseri maçı için elimizdeki malzeme buydu demeye kalkarsak onlar haydi haydi söyler bunu.

Besiktas, Fenerbahce, Galatasaray vs. bugun genclerle sahaya cikamaz. Haa, ciksa, sezon basinda planini ona gore yapsa belki cok daha basarili olur, o ayri. Ama o plani yapma sansina sahip degildir.

Fakat Kayserispor, tam da o sekilde bir yapilanmayi uygulayacak bir takimdir. Cunku Sota'ya denmistir ki "Hoca Tolunay'dan biktik, eklektik bir seyler dene." Sota da, duzeni ona gore olusturmustur.

Besiktas'in "yildiz"lari oldugu icin, o yildizlara endeksli her sey. Oyle A, B, C planlari falan degil olay.

Ve unutmayin ki bu yolu taraftar istedi. Yildiz yildiz diye cildiran taraftardi, istenilen oldu.

O zaman bu yolun dezavantajlarini da cekecek bu taraftar birader, lami cimi yok.

@tearkan

E tamam da, ben eldeki malzemeden bahsederken oynadığımız oyun için veya mağlubiyete kılıf uydurmak için demiyorum ki? Herkes diyor ki, Nobre niye oynuyor, Nihat niye oynuyor, Holosko, Tabata niye oynuyor, diye. Ben de diyorum ki, başka kimi oynatacak, eldeki malzeme bu. Kulübede Ronaldo yok sonuçta.

Niye illa ki bunu dememi Beşiktaş'ın mağlubiyetini normalleştirme çabası olarak algılıyorsun anlayamadım.

@leventpolat

yok diyorum ya ben sen mağlubiyete kılıf uydurmak için öyle diyorsun demedim. bunun kılıf uydurmak için kullanılması yanlış dedim. kimseye yönelik olarak yazmadım bunu yanlış anlaşılmasın diye de onun için belirttim zaten.

sen üstüne alınınca ben de sen öyle düşünüyorsun sandım. karışıklık olmuş özetle. yoksa sen söylemek istediğinde haklısın.

Aşağıdaki satırlar Noat Samisa'dan alıntı. Kaç haftadır izah etmek istediğimi çok güzel anlatmış.

"Denizli döneminin kötü kopyası, dedim Kayseri maçı sonrası. Denizli, bu kadroyla savunmayı derinde kurup, doğrudan rakibin hataları üzerine oynuyordu. Görüyoruz ki şu kadronun mantıklı yolu bu, kendi oyunuyla ya da başka kolay kolay türlü kazanamıyor.

Bunu kıyas için söylemiyorum, önemli olan bu farkın bilincinde olmak. Schuster'in yaptığının ulvi, Denizli'nin yaptığının tü kaka olmadığının farkında olmak, doğru konumu belirlemek için önemli. Herkes elindeki kadarını yükseltmeye çalışıyor futbolda, olmuyorsa da başka yol denenir sonuçta; hayat devam ediyor."

Tamamen oyle.

Ben gecen sene insanlar Denizli zevkinden defansif futbol oynatiyormus gibi dusundugunde de garipsiyordum. Yani Denizli kadrosuna bakmis, o kadroya gore bir kazanma yolu cizmis ve onu uygulamisti.

Simdi Schuster o kadroya bakti, o da benzer bir kazanma yolu cizdi.

Asagida bir yere yazdim: "Denizli'nin gecen seneki sorunu ile Schuster'in bu seneki sorunu ayni. Gorene." diye.

Besiktas'in sorunu kadro planlamasidir. Quaresma ve Guti haricinde kadronun ustune ne koyduk? Defans blogumuz mu degisti, on liberolarimiz mi kalitelendi, hucum gucumuzde alternatif yaratacak adamlar mi oldu? Hayir. Her sey eskisi gibi iste.

Bu malzemeden de bu yemek cikiyor, amaci me olursa olsun "kazanmak" olan bir takimda.

Besiktas once beklentilerini ayarlayacak. Besiktas'in bu seneki yegane amaci "basari" ise, daha cok takviye yapilacak, Schuster mac mac dusunecek, defansi geriye cekecek ya da onune capa koyacak vs. vs.

Quaresma tekrar mı sakatlanmış?

bugünkü beşiktaş'ın amacı ne olursa olsun kazanmak olmadığı için daha bir desteği ve saygıyı hakediyorlar zaten.

Çok sempatik bir adama benziyor.Hep gülümsüyor, bu çok önemli bişey. Yani sanki yüz yıldır Türkiye'deymiş gibi. :)

Medyaya ayar serisine dün başladı diyebiliriz.

Uzatmaya giden maçtan sonra yarın için antrenman programında bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz diye soran gazeteciye rahat uyu 30 yıldır futbolun içindeyim ne yapacağımı çok iyi bilirim dedi.

Medyaya ayar vermeler falan boş işler. Burda taraftarı tatmin eder ama gidişatın kötü olduğuna işaret. Sıkıntılı, kafası rahat olmayan adamların yapacağı işler bunlar.

Tahminim Schuster gelecek senenin ortasını göremez.

schuster giderse Guti ve Q7 de gider