25 Ekim 2010 Pazartesi
Maç Yazısı: Kayserispor - Beşiktaş
Öncelikle Şota'yı tebrik etmek lazım. Kendisi zaten Türkiye'ye gelmiş geçmiş en sempatik ve verimli yabancı oyunculardandı, o yüzden saygım vardı futboluna. Bu saygımı teknik direktörlüğüne de kanalize etmek şartmış. Maç özetlerinden takip ettiğim kadarıyla Kayserispor'un bu sene iyi oynadığı izlenimine sahiptim zaten, ama 90 dakika izleyince fark ettim ki taş gibi takım olmuş Kayserispor. Taktik disiplin süper, nispeten yeni bir kadro olmasına karşın kadroda oturmuşluk havası var, hadlerini bilerek, kazanma formülünü uygulayarak oynuyorlar.
Maçın kısa özeti şu: İlk 15 dakika Kayseri bastırdı, geçen seneki Kayserispor maçını ve Denizli'nin yolunu anımsadık, sonraki 15 dakika biz her zamanki baskımızı ekstrasıyla boca ettik Kayserispor üzerine, gerisinde ise iki takım rol dengesini buldu ve beklendiği gibi bir maç oldu.
Bu maçtan birkaç ders çıkıyor diyeceğim, ama artık ders de değil, ne olup ne bittiğini açıkça biliyoruz zaten. Birincisi kaleci dilemması. Beşiktaş'ın 3 adet kalecisi var, ikisi yan toplara hatalı çıkmayı seviyor, birisi ise yan toplara hiç çıkmıyor. Üçü de karşı karşıya pozisyonlarda ve reflekslerde Türkiye'nin önde gelen kalecilerinden. Schuster'in seçim yapma sıkıntısı anlaşılabilir bu yüzden, ama Cenk konusunda kafalarda ciddi soru işaretleri var. Neden bu 3. kalecinin 1. kaleci olmasına, hele ki şu performanslardan sonra, izin verilmiyor?
İkincisi ise stoper sıkıntısı. Benim daha önce de yazdığım bir stoper anlayışım vardır: Stoperlerin birisi esas oğlan, diğeri ise yancı olacak. Yani birisi yönlendirici, diğeri ise pis işleri yapıcı karakterde. Şimdi Zapo tek hamleli bir stoper. Adama basıp, azamiyetle ön alanda hamlesini yapar, bu özelliği ile ideal bir yancı. Toraman da atılgan ve de tepisel müdahaleleriyle stoperliğini sivrilten bir futbolcu, o da yancı. Yani Beşiktaş'ın savunmasında, Sivok ya da Ferrari gibi bir esas eleman olmadıkça, bu tür anlık hataların yaşanması çok normal oluyor o yüzden.
Üçüncü sıkıntımız Nihat Kahveci. Bakın abartmıyorum, Nobre bile sağ açıkta daha iyi oynuyordu yahu. Bu paragrafa daha fazla cümle yazmaya gerek yok.
Genele dair tespitler bunlar, biraz daha özele gidelim şimdi.
Porto maçından sonra yazınca çarmıha gerildim ama tekrarlayayım: Bobo ilk 3 hafta sonrasında bize gösterdiği patlayıcılık ve bu sezona dair vaat ettiği standardın uzağında oynuyor iki haftadır. Eğer rakip defansların ekstra önlemi esas sebepse, Quaresma dönünce bu sıkıntı geçecektir. Ama eğer başka bir can sıkıntısı varsa onun çözülmesi lazım.
İkinci sıkıntı hücum setlerinde. Hilbert'in bindirmeleri tek hücum alternatifimiz gibi duruyor şu halde, ve de Guti'nin yaratıcılığı ile verdiği ekstra katkı da olmayınca verimsiz hale dönüyoruz. Bu da Quaresma'nın dönüşüyle düzelecek bir durum, ama ileriye dönük ciddi bir sinyal. Patlayıcılık özelliği olan adamlarımız leyla haldeler (Nihat ve Holosko), geri kalan adamlara koşu bandında ben daha üstün çıkabilirim. Şu noktada da kadro planlaması sorunu tekrar ortaya çıkıyor. Gerçekten peşinde koşulup koşulmadığı muamma olan Robinho yerine, pis işleri yapacak bir adam bulmak, daha küçük düşünmek olsaydı transfer stratejimiz belki de bugün kafamız daha rahat olacaktı. Oraya çözüm olması beklenen Hilbert cebren ve hile ile başka bir yaraya merhem olunca, Schuster de en baştaki performanslara kanınca sancılı bir ilk yarı kaderimiz oldu.
Birkaç olumlu şey de söyleyelim: Fatih Tekke'nin ilk performansı vasatın üstüydü, Ernst-Necip-Fink ortasahası dikine yer değiştirmeleri uyumla ve başarıyla yaptı, İbo hala daha standardının üstünde oynuyor.
Neticede artık Schuster ya Quaresma'nın dönüşünü bekleyecek, ya da eldeki kadrodan bir sihir yaratacak. Beşiktaş'ın gol bulamamasının sebebini Nobre'ye, Nihat'a, Tabata'ya bağlıyoruz; ama onlar olmayınca da gol bulamıyorsak burada başka bir sıkıntı olduğunu fark etmek lazım. Bir de bu baskılı futboldan, ne olursa olsun, vazgeçilmemesi lazım; çünkü belli ki Gung Ho dalmadıkça bizden kısa vadede köy ya da kasaba olmayacak.
Not: Fotoğraflar NTVMSNBC'nin sitesinden alınmıştır.
Maçın kısa özeti şu: İlk 15 dakika Kayseri bastırdı, geçen seneki Kayserispor maçını ve Denizli'nin yolunu anımsadık, sonraki 15 dakika biz her zamanki baskımızı ekstrasıyla boca ettik Kayserispor üzerine, gerisinde ise iki takım rol dengesini buldu ve beklendiği gibi bir maç oldu.
Bu maçtan birkaç ders çıkıyor diyeceğim, ama artık ders de değil, ne olup ne bittiğini açıkça biliyoruz zaten. Birincisi kaleci dilemması. Beşiktaş'ın 3 adet kalecisi var, ikisi yan toplara hatalı çıkmayı seviyor, birisi ise yan toplara hiç çıkmıyor. Üçü de karşı karşıya pozisyonlarda ve reflekslerde Türkiye'nin önde gelen kalecilerinden. Schuster'in seçim yapma sıkıntısı anlaşılabilir bu yüzden, ama Cenk konusunda kafalarda ciddi soru işaretleri var. Neden bu 3. kalecinin 1. kaleci olmasına, hele ki şu performanslardan sonra, izin verilmiyor?
İkincisi ise stoper sıkıntısı. Benim daha önce de yazdığım bir stoper anlayışım vardır: Stoperlerin birisi esas oğlan, diğeri ise yancı olacak. Yani birisi yönlendirici, diğeri ise pis işleri yapıcı karakterde. Şimdi Zapo tek hamleli bir stoper. Adama basıp, azamiyetle ön alanda hamlesini yapar, bu özelliği ile ideal bir yancı. Toraman da atılgan ve de tepisel müdahaleleriyle stoperliğini sivrilten bir futbolcu, o da yancı. Yani Beşiktaş'ın savunmasında, Sivok ya da Ferrari gibi bir esas eleman olmadıkça, bu tür anlık hataların yaşanması çok normal oluyor o yüzden.
Üçüncü sıkıntımız Nihat Kahveci. Bakın abartmıyorum, Nobre bile sağ açıkta daha iyi oynuyordu yahu. Bu paragrafa daha fazla cümle yazmaya gerek yok.
Genele dair tespitler bunlar, biraz daha özele gidelim şimdi.
Porto maçından sonra yazınca çarmıha gerildim ama tekrarlayayım: Bobo ilk 3 hafta sonrasında bize gösterdiği patlayıcılık ve bu sezona dair vaat ettiği standardın uzağında oynuyor iki haftadır. Eğer rakip defansların ekstra önlemi esas sebepse, Quaresma dönünce bu sıkıntı geçecektir. Ama eğer başka bir can sıkıntısı varsa onun çözülmesi lazım.
İkinci sıkıntı hücum setlerinde. Hilbert'in bindirmeleri tek hücum alternatifimiz gibi duruyor şu halde, ve de Guti'nin yaratıcılığı ile verdiği ekstra katkı da olmayınca verimsiz hale dönüyoruz. Bu da Quaresma'nın dönüşüyle düzelecek bir durum, ama ileriye dönük ciddi bir sinyal. Patlayıcılık özelliği olan adamlarımız leyla haldeler (Nihat ve Holosko), geri kalan adamlara koşu bandında ben daha üstün çıkabilirim. Şu noktada da kadro planlaması sorunu tekrar ortaya çıkıyor. Gerçekten peşinde koşulup koşulmadığı muamma olan Robinho yerine, pis işleri yapacak bir adam bulmak, daha küçük düşünmek olsaydı transfer stratejimiz belki de bugün kafamız daha rahat olacaktı. Oraya çözüm olması beklenen Hilbert cebren ve hile ile başka bir yaraya merhem olunca, Schuster de en baştaki performanslara kanınca sancılı bir ilk yarı kaderimiz oldu.
Birkaç olumlu şey de söyleyelim: Fatih Tekke'nin ilk performansı vasatın üstüydü, Ernst-Necip-Fink ortasahası dikine yer değiştirmeleri uyumla ve başarıyla yaptı, İbo hala daha standardının üstünde oynuyor.
Neticede artık Schuster ya Quaresma'nın dönüşünü bekleyecek, ya da eldeki kadrodan bir sihir yaratacak. Beşiktaş'ın gol bulamamasının sebebini Nobre'ye, Nihat'a, Tabata'ya bağlıyoruz; ama onlar olmayınca da gol bulamıyorsak burada başka bir sıkıntı olduğunu fark etmek lazım. Bir de bu baskılı futboldan, ne olursa olsun, vazgeçilmemesi lazım; çünkü belli ki Gung Ho dalmadıkça bizden kısa vadede köy ya da kasaba olmayacak.
Not: Fotoğraflar NTVMSNBC'nin sitesinden alınmıştır.
Etiketler:maç yazısı,semioticus,Shelbyl
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
48 Yorum:
gün itibariyle hilbert'in merhem olduğu tek yara kayserispor'un zaman zaman yaşadığı top kazanma sıkıntısıdır. hilbert kendileri adına sayısız top çaldı sağolsun.
"İbo hala daha standardının üstünde oynuyor."
standart üstü buysa zıçtık biz:P
Bizden maçın adamı son 20dk oynayan tekke olur yüksek ihtimal ki o kadar ne yaptığını bilmeyen bi takım vardı sahada.
Ya nedir bu ya arkadasim tamam sen mac sonrasi yazisi yaz eyvallah ama postu sen acacaksin sezon boyunca arkadasim!!!!Buyuk hayal kirikligi yasadim bugun takim en kotu oyununu oynarken ilerde pres baski namina hicbir sey yapamadi.Schuster sistem sistem diyor 10 puan farka yok onemli degil diyor iyide birader ts kayseri 7 puan fb 4 puan onunde ne diyon sen ya dalgami geciyom????Sistem dedin helal olsun dedim bugun tiris tiris geride oynadik ama!!!!!
Bugunku macta pozitif olarak gorunen tek sey, Fatih Tekke'nin takima guc katacagidir. Galatasaray macina kadar fiksturun nispeten daha rahat bir bolumune girdik. Bu surecte toparlaniriz.
guti, quaresma ve samet aybaba'yı transfer etmiş olsaydık bugün yine en kötü bu puanda olurduk.
@natura
Hilbert'in "cebren ve hile ile" merhem oldugu yara derken zaten o sikintidan bahsediyorum. Hilbert sag bek, niye? Cunku daha iyisi yok. Iki kanadi da isleyen, Quaresma'si olan bir takimda Hilbert bu kadar "birincil onemde" orta yapmak zorunda kalmayacak, o yuzden bunlar da goze batmayacak. Adam su an resmen tek hucum setimiz. Sorun orada.
@Batistuta35
Ibo'nun standardinin ustu bu, hep buydu ki? Ibo arada kanat bindirmesi yapacak, ortasini yapacak, kanadindaki adami tutacak iste.
Ibo ile Besiktas bir adim ileriye gidemez, ama Ibo bu performansiyla orayi idare eder. Hala da ediyor iste idare, 2 yil oldu.
-Bu takım Guti vb. olmasa da idare eder de, Quaresma olmadan mümkün değil bu işin olması...skora direk etki eden başka adamımız yok, böylesi var mı ya?
-Nihat kangreninden kurtulmamılıyız, bence Fatih yeterli düzeyde olsaydı ilk 11 başlardı. Bu durumda Holosko bile ilk 11 başlasa daha iyi olurdu...
-Rüştü oynayacaksa Hakan'ı neden kesiyorsun ki, çok mu farklılar? -Onur'un önünde gerçekten uzun bir yol var, bugün sözedilen müthiş pasörlüğünü görmedik ama Necip kadar gayretli ve defansif anlamda da yükü çekebileceğini düşündürttü, yine de bravo.
-Deniz düşüp Fink'e sarıldık, ayıp oldu.
-Zapo ile olmaz, yabancı stoper oynayacaksa ya Ferrari ya Sivok.
-İbo bugün sene başından beri oynadığı futbolun çok altındaydı
-Hilbert alındığında Quaresmaya gerek yok diyenleri düşünüp gülüyorum...Bu takımın tek atımlık barutu var, o da Q7, doğruya doğru...
@berthelemy
Samet Aybaba'yi alsak Guti ve Quaresma burada olmazdi ama :)
Porto macindan sonra da yazdim: Guti ve Quaresma gibi kisa vadeli oyuncu transfer ediyorsan, bu sene mutlak basari beklentisi yaratirsin taraftarda. Ama futbolda oyuncu tek basina mutlak basariyi garanti etmez.
Bu sene kadro yeniden yapilanmaliydi. Biz var olanin uzerine yeniden yama yapip basariya gidecegimize inandik. Bu bir yoldur. Eger sakatlik vs. olmazsa tutar, sakatlik olursa da tutmaz.
Netekim daha hicbir sey bitmis degil , ama Besiktas taraftarinin, gecen seneye kiyasla aslinda bir sey degismis olmadigini anlamasi lazim, ya da bu seneye "yeniden yapilanma" olarak bakmasi.
Su an camia cok sagliksiz bir halde dogal olarak. Cunku beklentiler dogru yonetilmedi.
Ruya takim ruya gibi sezon kabus olmaya basladi!!!!!!!!
Yanlis anlamayin da Q7'siz olmuyor, sakatliklar cok vs bana cok sacma geliyor. Birader bunlar olmayinca kabiz olacaksak antrenore niye yillik 2-3 milyon euro aliyor? Tayfur yonetsin takimi daha iyi. Bursa'nin, Trabzon'un, Kayseri'nin Quaresma'si Guti'si mi var? Kaldi ki bugun kulubemizde Guti, Yusuf, Holosko, F.Tekke vardi, kimde var boyle kulube? Kayserispor'un en onemli 3 hucum silahi yok, ama bugun net pozisyona giriyorlar 3-4 defa. Furkan'in pozisyonundan evvel bagiran Shota'yi duydunuz mi? Ister en basitinden antrenorluk budur, kulubede yayilip oturmak degildir, kimse kusura bakmasin......
@shelbyl
Sağda hilbert solda ibo kabus gibi. İkisi de orta özürlü, ikisi de çoğu topu geri pas yapıyor,tamam mücadele var da yetenek olmayınca çekilmiyor bi süre sonra.
@shelbyl
A.Kocaman'in antrenoru oldugu takima Niang, Yobo geliyorsa, B.Biyiktay'in antrenoru oldugu takima Iverson gelebiliyorsa, Skibbe'nin antrenoru oldugu takima Kewell, Baros geliyorsa onlar da gelir merak etme. Bu is paraya bakar, bastirdin mi hepsi gelir.....
Tırtbert sağ bek niye ? Çünkü Erhan ve Ekrem sakat.Tırtbert 5.haftada Ekrem sakatlandığından beri bu takımda forma giymeye başladı.Ayrıca sağ bekte bile kazmalığına tahammül edilmeyen bir adam orta sahada oynayınca mı hücumdaki sorunlarımız çözülecekmiş.Ben şimdiden ligtv'yi iptal ettiriyorum o zaman.Daha önce söyledim gene söylüyorum Sezon başında bu takımdan Tello'nun gönderilip,yerine Hilbert'in transfer edilmesi son yılların en büyük transfer skandallarından biridir.
Kadroda denge denilen bir unsur var, ve analizlerde bu hep goz ardi ediliyor.
Bugun Kayserispor takiminda yildiz oyuncu var mi? Ya da Trabzon'da?
Besiktas Quaresma yerine Yattara ayari birisi bulsaydi nasil olurdu? Guti yerine Moritz? Iste o yildizlar, Holoskolar, Tabatalar geldi, gorduk hallerini.
Bugun Ekrem Dag'i Kayserispor'a ver, dusunmeden alir. Ya da Mehmet Eren ile Furkan'i koy Besiktas'a, iki mac sonra kufuru yer.
Basarinin formulleri var. Beklentiyi dusurursun, kadronu ona gore yapilandirirsin, olur. Besiktas, FB, GS her seneye "UEFA'da final, 5 kupa" vs. hedefiyle basliyor. O hedefler dogrultusunda transferler yapiyorlar, sonra takim dengesizlesiyor.
Eger sen Quaresma'yi alir oraya koyarsan, ben futbolcu olsam "herif nasil olsa itekler" diye tembellesirim acikcasi. Tek hucum planin Quaresma ise, alternatif set calisir misin ki?
@bobo
Erhan Guven'i Hilbert'e tercih edeceksen hic konusmayalim abi, hakikaten.
Yahu hangi takimda sag bek bu kadar orta yapmak zorunda birakilir ki? Daniel Alves bu kadar orta acmiyor macta yahu?
Besiktas'in Quaresma'siz ve Guti'siz hucum alternatifi yok. O yuzden Hilbert belki 3 orta acip 1'ini tutturacakken, butun inisiyatifi alip 20 tane orta aciyor.
Olay bu.
Yetersiz olup da degismesi gereken isimler:
Rustu
Toraman
Zapo
Uzulmez
Hilbert
NIHAT (EN BUYUK BESIKTAS COCCUGU)
Bobo
Nobre
Holosko
Tabata
kim kaldi derseniz haklisiniz derim :(
schuster insanların güvenini boşa çıkarıyor. milleti rahatsız eden o. schuster'le etkili bir hücum takımı olacaktık güya. sadece quaresmayla gutinin ayağına bakan bir takım olmuşuz. o yüzden samet aybaba da gelse aynısı olurdu. 2. yarı bir pozisyon vardı, zapo almış ileri doğru gidiyor herkes de onu izliyor. ulan bi yerlere deplase olun da adam pas versin. hücum seti, akıcı oyun hak getire. bu adamlarla olmaz derseniz hangi adamlarla olucak? schuster getafe'deyken elinde yıldızlar topluluğu mu vardı? onları nasıl oynatıyordu. ya da bursa'yla kadro takası yapalım demekki bizden daha iyi kadroları var bu kadar iyi gittiklerine göre. ali tandoğan'ı alalım devre arasında:) sen takım olmayı becerebilirsen en kazma adamı bile yüceltirsin. stuttgart'la şampiyon olup hilbert'i alman milli takımının sağ kanadı yaparsın. ya da adını kimsenin bilmediği adamları yıldız olarak piyasaya sunarsın.(bkz:leverkusen-2002, porto-sittin sene) beceremezsen de takımın yarısını göndermeye kalkarsın. hadi daha erken diyelim. ümitli olalım. schuster tek futbolcuya bağımlı olmayan bi hücum takımı yaratamazsa transferle de hiçbirşey değişmez. gelecek adamlar aşağı yukarı aynı kalibrede olucak çünkü. kendisi de rijkaard 2 olur.
yanlız nihat gitsin her türlü. omuzlarını kaldırıp yürümesi bile insanı hasta etmeye yeter. şu golü atmış adam ne hale geldi. http://www.youtube.com/watch?v=BRKWGjhlbbM
O kadar da değil.Hilbert'i Erhan'a tercih ederim tabi ki ama Ekrem varken yabancı hakkını da Hilbert için kullanmazdım.Diğer yazdıklarına katılıyorum.
@shelbyl
Aynen onu diyorum iste abi. Quaresma Guti olmadan gol atamayacaksa bu takim Schuster'in artisi ne? Bu takimin hicbir hucum alternatifi olmaz mi?
@berthelemy
Aynen oyle maalesef. Birkac hafta evvel yazmistim, Quaresma ve Guti'yi gecen seneye koyun kacinci olurduk, Schuster'in elinden de Quaresma ve Guti'yi alin Denizli'den fazla puan alir mi yine sormustum, herkes Q7 ve Guti'nin ayagina bakmadigimizi, Schuster'in felsefeyi degistirdigini ve takim olarak ofansif oynadigimizi falan yazmisti. Bakiyorum, bugun F.Tekke'nin karambolu disinda tek pozisyon yok, Manisa macinda Bobo'nun karambolde rakibe carpip giren golu ve son dakikada duran toptan gol disinda aradaki 70 dakikalik bolumde neredeyse tek pozisyon yok. E hani o ofansif akici futbol ve felsefe? Antrenorun hicbir katkisi olmayacaksa takima, yine Guti ve Q7'nin ayagina bakacaksak niye bu adama dunya para veriyoruz, alalim herhangi bir yerli antrenor o da aynisini yapar.
Bir takimin 22 oyuncusu da A kalitede olamaz. Elestirilecek olan, Besiktas'in kadrosundaki dengesizliktir.
Bakin, 5 yerli sarti var. Bunlardan kaleci ve sol bek sabit zaten. Simdi sag bek rotasyonundaki adam Erhan Guven olunca, mecbur orada Hilbert'i kullaniyorsun. Ortaya Aurelio ve Necip'ten birini koyuyorsun, ikisi ayni anda olmuyor. Ileriye Quaresma, Bobo, Guti'yi koymazsan dovuyorlar, eh bu sefer Nihat'a razi kaliyorsun.
Besiktas'in derdi yerli rotasyonu. 5 adet A kalite, yaninda da rotasyonluk yerli bulundurmamiz lazim. Sorun hep ayniydi.
Yazin transfer doneminde bu sorun israrla es gecildi Robinho cigliklari arasinda. Sonra son anda, sakatlik gecmisleri belli olan Aurelio ve Fatih'e sarildik. A kalite bu adamlar erken patladi, gene gecen seneki rotasyona donduk.
Ya Trabzonspor ve Bursaspor gibi yapacaksin; sablonu belirleyeceksin, bu adamlar ayni sekilde 3 sene oynayacak ve Serkan'daki, Selcuk'taki, Ceyhun'daki, Volkan'daki gibi gelisecekler. Ya da Kayserispor gibi yapacaksin, yontulabilir oyunculari toplayip onlara bir sablon begendireceksin.
Bizim su an yerli kadromuz ne akiyor, ne kokuyor. Dert bu.
Schuster Ibo'ya bu yasindan sonra kontrol futbolu mu ogretecek? Imkansiz. Ismail'i koyacaksin oraya, oynaya oynaya ogrenecek. Ama sen Besiktas'sin, hemen sonuca gitmen lazim, bu sefer Ismail'i de koyamiyorsun.
Denizli'nin gecen sene basindaki sorunu ile Schuster'in simdiki sorunu ayni. Gorene.
Champions dergisinde bu ay bizim de varyasyonlarını oynamaya çalıştığımız 4-2-3-1 masaya yatırılmış ve bu taktik dizilişin mucidi olarak gösterilen Juanma Lillo'nun söylediklerine bakalım:
"Ama (bu sistem için) mutlaka doğru oyunculara sahip olmanız gerekir. Oyucular oldukça hareketli olmak ve topu kazandıkları zaman oynamak zorundalar. Unutmayalım ki oynamak için baskı yapıyorlar, baskı yapmak için oynamıyorlar."
Yaptığımız baskıyla iştahlı bir takım görüntüsü veriyoruz (en azından bu maça kadar veriyorduk); ama topu kazanınca oynamasını bilen bir takıma sahip değiliz gibi görünüyor. Oynamasını bilen yalnızca iki oyuncu olması (Guti, Q7) sistemin işlediğini göstermez. Gol atma konusunda ciddi sıkıntılarımız var ve bunun nedeni büyük oranda yukarıdaki sözde değinildiği gibi hücumdaki hareketsizlikte yatıyor.
FLAŞ...FLAŞ...FLAŞ...
TÜRK FUTBOLUNDA İKİNCİ YANLIŞ ANONS FACİASI...
Beşiktaş taraftarları tarafından takip edilen blog ve sitelerde Nihat Kahveci'nin devre arasında Andora'ya transfer olacağı haberi üzerine camianın önemli bir bölümü sevinçten deliye döndü.
Ancak, Nihat'ın ışık hızıyla yaptığı, "Ben Beşiktaş'ın çocuğuyum. Ölene kadar buradayım. Hiçbir yere gitmiyorum" açıklamasıyla durum tam bir kabusa dönüştü...
Ulan Beşiktaş'ın çocuğu, muhallebi yerken lüfer zokası yutasın inşallah...
Eşcinsel horozlar kafanı gagalasın tez vakitte...
Medyum Keto'lar ayaklarını düğümlesin, açtırmak için de memişlerin eline düşesin inşallah...
Tekke ve zaviyelerdeki gulyabaniler falakaya yatırsın seni
Ya da hiçbiri olmasın ama sen sadece eskiden hatırladığımız lakin çoktan iyi futbolunla birlikte kaybettiğin efendiliğinle ve martılara da daha fazla zarar vermeden düş bu takımın yakasından
Guti, q7 yokta adamlarda da Cangale ile Zaleyeta yok. Kayseri'nin kadrosu daha zengin herhaldeki eksiklerine rağmen daha iyi oynuyorlar.
Kaleci meselemizde şaka gibi.Sen haftalardır Hakan'da ısrar et sonra onu kadroya alma Rüştü'yü oynat Cenk'i yine yedek bırak. Madem birini kazanmaya çalışıyoruz hazır fenada başlamamışken Cenk'i oynatda en azından tutarsa 10-15 sene kaleci sıkıntısı çekmeyiz. Bu saatten sonra Hakan'ı kazansan ne olur kadayıfa dönen Rüştü'yü kazansan ne olur.
Golde Hılbert ofsaytı bozmuşta efsane kaptanımız, büyük mücadeleci insan(herzamanki gibi)daha adam topu atmadan ofsayt diye elini kaldırıyor, herif topu alıyor golü atıyor bizimki hala bir eli belinde, bir eli kalkık bekliyor. Neyse bir on yıl daha beklersek futbol zekasıda gelişir belki.
Nihat'a da ne söylesek boşta ulan en azından artis artis dolaşma sahada.
Alt yapıdaki çocuklarada bi bok öğretmiyorsunuz en azından bol bol kelle paça yedirinde biraz güçlensinler.
Şota ile Moritz'de baya baya Türkçe konuşuyorlar.
yusuf neden oynamıyor diyenler, bobo'yu yetersiz bulanlar. forza'ya da girmedim daha ordan aklımda kalmış diyeceğim ama :)
üzülmez ve rüştü artık emekli olsun dersin ama yusuf maçı kurtarsın diye beklersin.
çok yaşlı takım olduk dersin ama onur oynayınca yusuf'u sorarsın.
onur'a yeni kaka dersin ama kötü oynayınca ne işi var dersin.
hiç bi sikim yapamayan tabata'ya sabır gösteriyosun ama 19 yaşındaki çocuğu 2. maçında yerin dibine sokuyosun.
nihat'ı istemiyosun. tamam güzel ama oraya koyabileceğin holoska'dan başka elinde adam yok. al birini vur ötekine.
sol açıkta tek alternatifin ismail. geçen maçta 5 dakika içinde amatör futbolcunun yakalanmayacağı şekilde 2 kere ofsayta kaldı.
insaf yahu! biraz tutarlılık gösterin.
@Yaz Helvası
Beşiktaş bu sezon hangi maçta 4-2-3-1 oynadı? Ya da çift önliberolu oynadığı bir maç hatırlıyor musun? Ben mi kaçırdım acaba...
Bu sezon q7 varken çoğunlukla 4-3-3 o yokken ve onun olduğu 1-2 maçta 4-4-2 baklava ortasaha ile oynadık. Bu kadroların ortak özelliği tek önlibero ile oynamaktı. Mehmet A. gelene kadar enrst oynadı o bölgede. Mehmet A. sakatlandıktan sonra ise bazı maçlarda Enrst bazılarında Fink oynadı. Ben hiç 4-2-3-1 deki klasik çift ön liberoyu bu sene görmedim Beşiktaşta. Belki ben kaçırmışımdır.
Bugün yine 4-4-2 baklava oynadık. defansın önünde Fink, sağda Ernst, Solda Necip önlerinde Onur. İlerde Nihat -Bobo. Noatsamisa ya da başka arkadaşlar gibi analizler yapamam ama sıradan bir futbol izleyicisi olarak gördüklerim böyle.
İlerisi için tek umutlu olduğum taraf Schuster in gençlere olan tutumu. Yoksa hucüm falan oynadığımızı düşünmüyorum. Sadece topla çok oynuyoruz ama etkinlik sıfır. Hiçbir hucum organizasyonu göremedim geçen yıllara göre fark yaratacak. Q7 kaptırp gidecek, Hz Guti arapası atacak, ikisi de yoksa Hilbertin yaptığı onlarca ortadan birisi şansa bizim oyunculara gelirse gol atacağız.
Şurdaki ve maç başlığındaki yorumların tutarsızlığına bakınca insan ne halde olduğumuzu anlıyor zaten.
35 yaşında, sakatlıktan yeni çıkmış Guti niye oynamadı diyen (ki gutiyle çıkıp yenilsek bu sefer de sakatlıktan yeni çıktı kayseri deplasmanında 11 çıkar mı denilecekti),
her mağlubiyette Denizli'yi anan (ki denizlinin pasif oyununa karşı da ertuğrulun günahı neydi deniliyordu),
bastırırken az biraz sakin oynayalım diyen, bugün de çıkıp ulan bastırsaydık bari yenilsek de seyir zevki oluyodu diyen. (sonuç olumsuz olduğu sürece diğer strateji tercih edilir gayet normal)
Yeniliyoruz, Guti'yi Kü7yi Denizli'ye de verseler hede hödö. Ee sonuç? Ne yapılsın yani kovulsun mu Schuster? Hilbert'e sövüyosun; ama Hilbert geçen sene anlaşılan bir oyuncuydu. Onu niye gözardı ediyorsun?
Ersan oynasın diyoruz, e hani bu yaştaki Onur niye oynuyo demedik mi biraz önce? Ersan kaç yaşında? O yaştaki Ersan niye oynasın?
Abi sürekli şikayet ediyoruz da ne yapılsın bir de çıkıp onu söyleyin bir zahmet yada ne bekliyorsunuz onu söyleyin.
Beşiktaş yine bildiğimiz Beşiktaş işte. İyi oynadığı maçı saçma salak, bireysel hatalarla verebilen Beşiktaş yada dengesiz, nerede ne yapacağı belli olamayan Beşiktaş. Guti-Kü7 geldi, Robinho geliyordu derken transfer döneminde mavi ekran vermiştik bir çoğumuz. Sanırım hala format atıp kendimize gelememişiz.
Schuster'in son 4-5 maçta (Quaresma'nın sakat olmasından ve O'nun dışında iyi kenar/kanat oyuncularının olmayışından,) 4-1-3-2/dizilişini tercih etmesi son dönemdeki başarısız futbolun en önemli nedenlerinden biri bence..
bu dizilişin bana göre önemli 2 açmazı var..
1. çift kenar/kanat oyuncusu kullanan takımlara karşı (ki şu anda neredeyse bütün takımlar) rakip beklerle eşleşme sorunu..
bu durum top rakipteyken, rakip beklerin boşta olmasına ve rahat bir şekilde oynamasına olanak tanıyor..
2. takımın dar bir dizilişle oynaması..
bu durum da hücumda enine oynamayı, kanatları kullanmayı, rakip savunma arasında boş alan yaratmayı zorlaştırıyor.. takım da dar alanda verkaç, ara pas, dripling gibi ekstra yetenek/zeka/çalışma/uyum gerektiren hücum seçeneklerini gerçekleştirmeyi başaramıyor..
sonuç olarak; savunmada alan daraltma, hücumda alan genişletme günümüz futbolunun olmazsa olmaz kuralı haline geldi.. ve bu diziliş bu konuda oldukça sıkıntı yaratıyor..
takımın iyi kanat/kenar oyuncuları olmasa da 4-4-1-1/4-2-3-1 ya da 4-1-4-1/4-3-3 dizilişini kullanması gerektiğini düşünüyorum.. Schuster ilk dönemde 4-1-4-1/4-3-3 dizilişini kullanıyordu.. ama kadro yapısı 4-4-1-1 için daha uygun görünüyor.. Guti ofansif orta saha, Necip/Ernst(biraz da Aurelio/Fink) dengeli/defans orta için ideal isimler..
kenar/kanat oyuncusu sorunu da Quaresma dönünce yarıya inecektir.. diğer kanatta da daha iyisi bulunana kadar Nihat/Holosko/Tabata gibi isimlerden olabildiğince faydalanmak zorunda.. İsmail de Quaresma'nın yokluğunda sol kanatta denenebilir aslında..
tabi ki bunların hepsi teori.. uygulamada herşey farklı.. ama ben takımın potansiyelinin (Guti ve Quaresma yokken bile) şu andaki performansından daha yüksek olduğunu düşünüyorum.. Trabzonspor da, Kayserispor da, Guti ve Quaresma'sız oynuyor..
Schusteri takimin basina getiriyorsan ;
" ya hocam sen iyi hossun, atak matak, oda guzel ama turkiyede bu isler farkli ayagini denk alacan oyle cizgi defans kalabalik forvet hatti burda yemez,bak , riza mustafa ertugrul nasil oynatmis onlar sen bizi dinle onurla monurla macera arama "
DI-YE-MEZ-SIN!!!!!!
Schuster schuster oldugu icin geldi buraya.ve oyle olmayada devam edecek.en azindan ben oyle umut ediyorum.Reykard neyse Schusterde o olacaktir bu mantaliyetle bende soylemesi. Benim icin Schusterin kredisi sozlesmesi bitene kadardir. yorulduk artik o gelsin bu gitsini dusunmekten.Takim top oynasin,oynayabilsin artik. Besiktasin tek engeli kendisi. yillardir boyleydi bu, hala da boyle.balli badem gs yada sikebahce de olmadigimiz icin bir ayagimiz hep cukurda.
iki senedir gozardi edilen gerceklere gelirsek: (goz ardi edildi cunku bazi topculara elveda diyecegine hic bir plan program gozetmeden hepsine kal denildi)
-Bu takimin temeli sampiyon olmadan once curumustu.Sampiyonluk bizi cok geriye goturdu maalesef ki. Bugun hala neden yusuf oynamadi denebiliyorsa bence ortada cok buyuk bir problem vardir. Besiktas Yildizlara kapisini acarken genc gelecek vaadeden topculari da bir sekilde takima yerlestimeyi dusunmeliydi. bu acidan bakarsak Q7 ve Guti transferlerinin goz boymak icin yapilmis hamleler oldugunu goruyoruz.
Acikca soyleme gerekirse Takimin buyuk bir degisime ihtiyaci var. neredeyse 10 oyuncunun suan Besiktasta oynamasi imkansiz????!!!Valla isimiz cok zor.bugun hala nihat oynuyor ilerde yarin holosko donecek.nobre yine tepiniyor.uzulmez yirtiniyor toraman cirpiniyor yaklasik 3-4 senedir ayni hikaye. Kronik bir hastaliga dondu bizim bu halimiz hala delgado diyenler mustafa denizlinin ruhunu cagiranlar var. Besiktasimizin asik oldugumuz renklerinden iste size SIYAH!!!
Anladik ki her an her takima yenilebilecek ve her an her takimi yenebilecek bir takima sahibiz. Mesela Portoyu orada yenerek BEYAZimiza donebiliriz. ben nedense haftalardir yeniliyor olmamiza ragmen hic uzulmuyorum bu duruma. hayirdir insallah???
Bravo SomosTodos!
+1
Ekim ayında s.ctık resmen .. Kara Ekim yaşadık
ben demiştim demeyi çok seven biri olarak ben demiştim ama schuster hoca değil diye.88.dakikada oyuna 0-0 giden bir oyuna holoskoyu sokma mantığını ve o insanın iyi bir hoca olduğunu bana izah edebilecek bir allahın kulu çıkmaz çıkamaz arkadaş.nihata bu kadar sabır gösterip bu tip maçlar için anahtar rolünü üstlenebilecek yusufu klubede unutmak neyin nesidir arkadaş.bir türk yardımcı edinmek bir türkten akıl almak bu kadar mı zor.sene başında sövüyorduk adama tek ön libero ile oynuyor diye .zaman geçti önce 2 ön liberoya sonra 3 ön liberoya çıktı adam a.k. ya.finki aylarca oynatma yüzüne bakma iki maçtır en kritik bölgeyi ona teslim et.
tekrar ediyorum schuster gidecek gitmeli hatta mümkünse gömülmeli.hoca falan değil o arkadaş.sağ elinle sol kulak memesini 90 dakika ovan okşayan bir adamdan ne hayır bekliyoruz anlamıyorum ben onu zaten.belamızı bulmuşuz bulduğumuz kadar ya bu schusterin sonu gelir ya gider.atacaksın bıçağı şimdi.
Benim anlamadigim bir nokta var. Bu adam hic yeni birsey denemiyor yahu! Ayni sistem, ayni oyuncular, ayni gorevler, hicbir degisiklik yok. Degisiklikleri de haftalar sonra anca yapiyor. Burada herkes diyor hep Hakan kaleci falan degil diye, bu adam 5 mac sonra anca anlayip kenara cekti ama 8 puanimiz gitti, Antalya macinda son dakikada atmasak 10 puan olacakti. Erhan yine yetersiz, Ekrem oynamali veya Hilbert denenmeli dedik, adami 5 hafta oynatip sakatlandiktan sonra kesti.
Simdi ben bunu merak ediyorum, niye bu adam yeni birsey denemiyor. Hep ayni sey, Q7 varsa 4-3-3, yoksa baklavali 4-4-2. Tek taktik savunma ciksin, pres yapalim, ama sonra? Top bize gecince bir organizasyon (onliberoyu disa cekip beki sifira indirmek disinda) veya plan yok, sadece pas yap, top beceriksiz forvetlerden birine gelince kaptir ve yine prese. Bu arada rakip 1-2 defa siyrilip etkili geliyor o kadar, biz de sadece pas yapiyoruz, efektiflik 0. Mesela Q7 yok tamam, onun gorevini yapacak, yani adam gecip top tasiyacak kim var nispeten? Bana gore Ismail ve Yusuf, Holosko'yu saymiyorum. Bunlari bir kere o mevkide oynatti mi? Hayir.
Peki Guti meselesi? Bizde Guti derin oyun kurucu, bir Pirlo veya Xavi gibi oynuyor. Takiminda Iniesta ve Ronaldinho varsa guzel, ama bizim gibi tum yaraticiligi Q7 olan bir takimda bu normal mi,hele ki o sakatken? Orada oynamasinin faydalari da var, Sivok ve biraz Zapo disinda top yapamayan defansimiz rahatliyor, orta alandaki pas trafigi daha iyi oluyor ve topa sahip oluyoruz, ama sonuc? Top yine dandik forvetlerden birine gidip heba oluyor. Bu adami mac icerisinde goruyoruz, yasina ve agirligina gore iyi calim atan ve araya muthis toplar atabilen biri, bir kere de adami ileri cikartip dene, ki R.Madrid de forvet oynayip gol krali olmus adam bu. En azindan pozisyon zenginligi olur, oyun kurmayi da Ernst'e birak, 4-2-3-1 dene.
Mesela dusunuyorum, Luce olsa ne yapardi diye. Defansi ve Alman onliberolari bozmazdi, Guti'yi Sergen ve Hagi gibi 2'nci forvet olarak kullanirdi, Quaresma'yi da H.Sas gibi serbest oynatirdi ya da bir kanada koyup diger kanada defansif bir kanat koyardi. Ve adim gibi eminim su an ligin en az gol yiyen takimi olurduk ve lider Bursa ile asagi yukari ayni puanda olurduk.
Hayir, aslinda bunlari konusmamiz bile komik. Yillardir bizim klasik muhabbetimiz ve sikintimiz stoperlerimiz olmustur, sacma sapan goller yerdik hep ve bu bize pahaliya patlardi. M.Denizli tam bunu asmisti, Uzulmez-Ferrari-Sivok-Toraman dortlusu ve onlerinde Ernst-Fink saglam bir blok olusturmustu. Ki bu blok sayesinde biz bir haftada FB-TS-Manchester uclusunu gol yemeden yenebiliyorduk, Ingiltere ve Almanya sampiyonuyla deplasmanda oynayip gol yemeden donebiliyorduk, bu defans sayesinde 8 maclik seri yapabiliyorduk, tabii hucum elemanlarin kalitesizligi pahaliya patladi sonuc olarak, o ayri konu. Simdi o sistem bozuldu, icine edildi, niye tepki gostermiyorsunuz? Schuster olunca sistem kuruyor, felsefe ediniyoruz vs, ama M.Denizli'nin 1.5 yilda yerlestirdigi birseyi 1 saniyede yikmak serbest!
Ayni TA'nin dedigi gibi, modern futbol Schuster'inki degil arkadaslar. Barcelona disinda 1 tane bu kadar defansi ileride kurup pres yapan takim yoktur. Modern futbol defansi siki yapmayi, orta alanda fiziksel olarak ustun olmayi ve ileride usta ayaklarla sonuca gitmeyi gerektirir. Schuster'le oynadigimiz seye anca kaos futbolu denir, modern futbol degil.
Nedir bu modern futbol, cok merak ediyorum ben. Sorsan Fulham da gecen sene modern futbol oynamiyordu, sorsan Sivasspor da, Bursaspor da modern futbol oynamiyor.
Futbol dedigin sporda acilimlar yaparsin, ona gore kral olursun. Herkesin 4-2-3-1 oynadigi ligde senin de o taktikle oynaman cok da anlam ifade etmez, ona antitez gelistirmen lazim icabinda.
Eger bu cagda oynaniyorsa, ve de sonuc uretiyorsa, o futbol, tanimi geregi moderndir, cagdastir.
Gelelim defansa. Dun aksam bizim defansimiz cok mu ileriye kuruluydu yahu? Schuster degil miydi, IBB'den sonra o defans blogunu geriye ceken, ve hatta onlerine capayi (Aurelio - Fink) sabitleyen?
Schuster, eger bir sey yaptiysa o da daha temkinli oynamak oldu.
BJK4Ever'in bir dedigi dogru: Schuster cok cabuk degisiklik yapmiyor fikriyatinda; onu en azindan 2-3 mac denemek istiyor. Ama bu adami sene basinda "cok degisiklik yapiyor, cok rotasyoncu!" diye de elestirdik.
Gecen seneki halini gordugumuz Yusuf Simsek'i oynatmadi diye bugun Schuster'e kiziyorsak, biraz da kendimize bakmamiz lazim. Aylaklik yapiyoruz demektir o cunku.
hucum varyasyonu yoktu kabul de nihatin ilk yarida p.ç ettiği 3 pozisyon vardı.erns e solundaydı vermedi boboya gene solundaydı gene vermedi ..ve en onemlisi o gozden kaçmış tabatanın boboya wien deplasmanındaki asistini hatirlayin yine ilk yarida bobo arapasi bir 5 saniye bekledi ernstin antalya maçında kendisine attigı pasi istedi çok belliydi atamadı atmadi..bir daha lutfen bjk ın çoçuğu nihat demeyin artik azimiza s.çti birakti..yusuf u nie oynatmadi diıorlar arkdas adam belli hazir degil bence ayrica ne yusufu bee..bu arada galiba golde ofsayti hilbert bozmuş ..shuster in en buyuk hatasi suydu bence çok geç mudahele etti bu takima çok kotuydu o açıdan...arti ruştuyi de gorduk hakandan farki yoksa nie cenk degil...
son olarak jessie cidden shuster le bir alıp veremedigin mi var uğurlu gelmiştin neyse yalvarcak halimiz yok ..kadro planlamsı rezalet ulan beşiktaş senin bize yaptiginı ailem veya kız arkdasim bana yapsaydı posta gazetesinin 3.sayfasina çıkardım ...offf offf
şampiyon olacağımıza hala gönülden inanan var mı?
yoksa "belki" mi diyoruz?
ben belki bile diyemiyorum da.
@shelbyl
Modern futbol konusunda sunlari soyleyebilirim. Oncelikle defans yapmak, orta sahada ustunluk kurmak, defansta acik vermemek, belirli bir fiziksel ustunluk kurmak, sonra golu dusunmek.
Bizim bunlardan tek yapabildigimiz orta sahada ustunluk kurmak ideal orta sahamizla, onun disinda yapabildigimiz yok. Defans cok riskli oynayip acik veriyor, fizik kalitemiz ust duzey degil, ki bunlarin cogu gecen sene vardi. Bizim oynadigimiz sey modern futbol degil, kaos futbolu.
Sene başında holosko - tabata dururken tello -delgado gönderilmesi de hata mıydı diye düşünüyorum. Bu arada ben 4 ünü de beğenmiyorum ama madem ikisi kalacaktı bu şampiyon olduğumuz sene ligin asist kralı olan Tello ile bugünkü takımda q7- Guti olmayınca takımın en yaratıcı ismi olabilecek olan Delgado olmalıydı. Ne düşünüyorsunuz?
Kaleye çekilen şut Kayseri 11/4, Beşiktaş 6/2. Sokakta kimse sorsan Beşiktaş için hucum, Kayseri için savunma oynuyor der. Adamların yarısı kadar şut çekmişiz :(
Elbette bir takım yenilgiler, beraberlikler alacaktır, elbette gün gelip kötü de oynayacaktır, ama biz son 4 maçtır istikrarlı bir şekilde kötü oynuyoruz. Daha da ötesinde Porto hariç kaybettiğimiz hiçbir maçta rakipten daha kötü bir kadromuz yoktu. Kadro planlamasında sıkıntı olabilir shelbyl'in dediği gibi, itiraz etmem. Ama bu kadro İBB'den, Trabzon'dan, Manisa'dan, Kayseri'den daha kötü bir kadro değil. Zaten bu takımlara karşı maç kaybetmek onlardan kötü takım olduğumuzu da göstermez. Ancak ortada şöyle bir durum var, bu maçların tümünde Schuster rakip teknik direktöre karşılık veremedi. Tam olarak nasıl anlatacağımı bilemiyorum, o yüzden bu abuk deyimi kullanacağım; Schuster tüm bu maçlarda outcoached oldu. Bu maçların 4'ünde de rakibin oyun planına yenik düştük.
"Schuster'i, Rijkaard'ı, ne bileyim Hiddink'i eleştirmeyin" demek komik. Büyük takım yönetmiş teknik direktörü eleştirmek dogmatik bir hal almış adeta. Çok ciddi söylüyorum peygamber muamelesi görüyorlar. Benim diyeceğim bir şey değil ama çıkıp birisi "Rijkaard teknik direktör değil" dediğinde ona kızma hakkını kendimde görmem şu savunmalardan sonra. Bugün köşedeki berideki ateiste sorsan "İsa, Musa, Muhammed günümüzde kabul göre tıbbi tanımlara göre paranoid şizofreni belirtileri gösteriyorlar, peygamber değiller" diyebilir. Bu adama karşı savunman "kutsal kitapta peygamber oldukları yazıyor"sa eğer bir sorun var demektir. "Rijkaard hoca değil, takımı Neeskens kuruyor, idmanları o yaptırıyor", "olur mu öyle şey? Rijkaard Barcelona'yı çalıştırdı bir kere'" Peki. Kusura bakmayın ama böyle tabuya, böyle analoji!
Schuster büyük hoca olabilir, aksini iddia etmiyorum. Ancak shelbyl'in de layıkıyla dediği gibi bu transferleri yaparken amacın kısa vadede başarıysa, hoca da ligin dinamiklerini o vade içinde öğrenmelidir. Artık eski maç kasetlerini hatim mi eder, stad stad dolaşıp maçları mı izler, yoksa iyice pasifize edilen Tayfur'u mu dinler, orası beni bağlamaz. Ancak bu lig Anelka'nın tutunamadığı bir ligdir, bunu unutmayalım.
Modern futbolun kralı büyükşehir belediyespor.
takim ayni takim, defans ayni defans, tek fark rakipler yakaladiklari pozisyonlari atmaya basladi.
schuster rotasyon olayını çok abarttı kanımca.real madridde ş.liginde oynuyor ama genelde 11 değişmiyor.değişsede 1-2 değişiklik oluyor.
rotasyon takımdaki uyum sorununa yol açıyor.beşiktaşta kimin nerede ne oynadığı belli değil.bu abartılı rotasyonla takım! olmak oldukça zor.
Yukarıdaki yorumlarda okuduğum kadarıyla modern futbol ve diziliş konusunda ciddi kafa karışıklığı var. Bu işten herhangi birinizden daha fazla anladığımı iddia edemem; ama bana yöneltilen bir soru olduğu için biraz açıklamaya çalışayım. Bugün modern futbola ait olduğunu iddia ettiğimiz dizilişler 1990'larda ofsayt kuralında yapılan değişiklerden (pasif ofsayt ve aynı çizgideki oyuncunun ofsayt olmaması)sonra ortaya çıkmıştır. 4'lü defanstan sonra futbolun ikinci miladı ofsayt kuralındaki değişiklikten ötürü genişleyen aktif alanı etkili kullanma ile ilgilidir. Yeni dizilişlerin pek çoğu da 4-4-2 ve 4-3-3'ten türemişlerdir; ancak 4-4-2'nin 90'lar öncesi sabit versiyonunu İngiltere dışında kullanan takım kalmamasının nedeni, alanı daha iyi savunabilmek için sahayı 4'e bölen 4-2-3-1, 4-3-1-2 gibi sistemelerin tercih edilmesidir. Dünyanın en iyi box-to-box orta sahaları Gerrard ve Lampard'a sahip olan İngiltere'nin sistemi, aktif alan oyuncuların kontrol edemeyeceği kadar geniş olduğu için çalışmamaktadır. Dizilişi açıklamaya çalışırken üç veya dört rakam kullanmamızın nedeni çift ön libero, klasik on numara veya santrafor, kanat kullanımından ziyade, savunma bloklarını kaç hatta kurduğunuzla ilgilidir. Beşiktaş'ın önde Quaresma veya Nobre'yle başlayan, ön alanda Ernst ve(ya) Necip'le devam eden, arkaya geçen toplarda ilk olarak Aurelio, Fink (Necip - Ernst- Guti orta sahasında ise Ernst) sonrasında ise stoperlerin tmeelini oluşturduğu diziliş 4 bloktan oluşmaktadır ve bu nedenle sistemi 4-4-2 veya 4-3-3 diye açıklamak biraz yanlış olur. Tamamen yanlış değil, sonuçta bütün dizilişler 4-3-3 ve 4-4-2 türevi; ama modern futbolda dört bloktan bahsetmemizin nedeni bu, ön libero yaratıcı orta saha vs. önemli değil.
Benzer şekilde Nobre ve Bobo'nun yan yana oynaması da hücum hattına her zaman 1 yerine 2 yazmamızı gerektirmez. Eğer Nobre Porto maçında olduğu gibi hücum presi beklere yapıyor, Bobo'da oyun boyunca merkezdeki görevinden ayrılmıyor ve takım onun etrafında diziliyorsa bu yine merkez forvetli sistemdir 4-2-3-1 sonundaki 1'de merkez forvetle oynadığınız anlamına gelir. Kayseri'de şartlar gereği sahaya sürdüğümüz takım dışında Schuster geldiğinden beri (ve hatta Real Madrid'de de) merkez forvetli ve alanı (Rijkaard'dan farklı olarak) 4 savunma hattına bölen dizilişleri tercih ediyor, bu nedenle dizilişi asimetrik 4-2-3-1 olarak adlandırıyorum. Ama birisi dizilişi izah edip 4-1-2-3 veya 4-2-1-3 olarak da adlandırabilir. Bir başka örnek vermek gerekirse Schuster Real'deyken de Raul ve Van Nistelrooy aynı anda sahadaydı; ama sistem merkez forvet etrafında (ve 4 savunma hattı olarak) kurulduğu için gerek İspanya'da gerek (bahsettiğim Champions dergisi gibi) UEFA kaynaklarında diziliş 4-2-3-1 olarak adlandırılıyordu. Barca'nın, Rijkaard'ın ve Hollanda ekolünün 4-3-3'ü ise hücumda oyuncuların pozisyonlarının sabit olmadığı dizilişleri anlatmak için kullanılıyor.
Ofsayt kuralının futbolu nasıl etkilediğine dair bir yazı için:
http://bonlibero.blogspot.com/2009/12/ofsayt-kural-neden-degisti.html
Schuster'in Real Madrid'de oynattığı sistem üzerine notların da yer aldığı bir yazı için:
http://bonlibero.blogspot.com/2010/07/besiktasn-yeni-dizilisi-ve-muhtemel.html
Ya bırak hocam 4-2-3-1'in, 4-4-2'nin 4-3-3'ün derdi sana mı kaldı, bu aralar gidilecek güzel bir film var mı diyenler için:
http://bonlibero.blogspot.com/2010/10/social-network-yeni-cagn.html
rüştü gitsin bence de. hakan zatn yuhlanmaktan oynayamaz. cenkle oynayalım. 2 tane hata yaptı mı onun da üstünden girelim altından çıkalım. kaleye zafer hoca geçer.
delgadoyu yuhlayanlare göndertenlere selam
tello-delgado > holosko-tabata