iyi çocuklar olmalarından da öte "karakterli" adamlar hepsi ve ben bu durumdan olabildiğine mutluyum.

daha önce de yazmıştım, bunu da kulube getiren mustafa denizli oldu. onun gelmesinden sonra eski saçmalıklar bıçak gibi kesildi. sahada abuk subuk hareketler yapan, sorumsuzca oynayan, takımda düzeni bozan, arkadaşlarına saygısızlık yapan, aptal saptal kartlar gören oyuncularımız yok bir süredir.

artık hepimiz görüyoruz ki ümraniye'de huzur var. takımdaki adamlar maçlara kafaları rahat çıkıyorlar. niyetleri futbol oynamak ve yenilseler bile hep ellerinden geleni yapıyorlar.

quaresma ve guti bu kadar kısa sürede uyum sağladıysa içine girdikleri grubun uyumlu, huzurlu ve birbirleri ile iyi geçinen adamlar olmasındandır. sonuçta hep böyledi bu işler, yeni bir şirkette çalışmaya başladığında veya bir gruba dahil olduğunda bile bir bakarsın ortam nasıl, o ortam senin adaptasyonunu da etkiler.

futbolcuların hepsinin kulubü sevip benimsediğini işine ve taraftara saygılı olduğunu görmek beni de acaip mutlu ediyor.

hatta öyle ki artık sevmediğim adam yok takımda. futbolunu beğenmediğim adam var ama misal erhan güven'i, nobre'yi veya kayıp giden delgado'yu bile sevmez ya da en azından saygı göstermez değilim. çünkü iyi oynamasalar bile iyi niyetli olduklarını görebiliyorum.

yıllarca hep dile getirilen bir klişe vardı "sahada her şeyini versinler ama gerekirse kötü oynasınlar". son 2-3 senede olan budur.

bunu görünce ve bilince işte daha ligin ikinci maçında oyundan çıkan futbolcuyu ıslıklayan taraftara daha da bir sinirleniyorum. yıllarca verilen emekle oluşturulan vefalı ve hakkaniyetli davranan taraftar profilini bu tarz çiğliklerle bozanları da hiç bir şekilde hoş göremiyorum.

takımın geçen sene son maçlarda alkışlanmasının sebebi hep buydu. şampiyon olduğumuz evvelsi sezon dahil en sevdiğim futbol takımı 2009-2010 beşiktaş futbol takımı oldu. karakteriyle ruhuyla mücadelesiyle. iyi niyetiyle.

nobrenin kaptanlık bandını takmaması, holoskonun golünde sevinir gibi görünmemesi
bana mı battı ya da bana mı öyle geldi?

Nihat varken takmasın zaten o bandı nobre.

ikinci yarıyı izleyemedim dün. daha doğrusu yarı gözle izledim ts maçından dolayı. bobo'dan sonra nihat mı taktı bandı?

Bobo çıktı Nobre girdi, bandı nobreye verdi bobo o da gitti nihata verdi.

nobre sevmem bant taksın demiyorum zaten. ama hep o takıyodu sıralamaya baktığımızda. garip geldi. gitmek istiyo heralde yada mutsuz.

nihat kaptanlık bandını taksin tabi daha iyi yuhlanır.

@pamukk
Benim de aynı şey gözüme battı. Hatta Holosko golü atınca ilk önce Nobre'ye döndü, baktı ki Nobre'de tık yok arkasını döndü başkasına koştu, sevinici paylaşamadı. Nobre'ye bak yahu bir de surat yapıyor, biz sanki çok mutluyuz onun performansından, ayar oluyorum böylesine de.

jessie nobre'yi övme fırsatını kaçırmamış :)

nobrenin eşi de brezilyaya dönmek istiyormuş, takasta falan kullanılamaz mı bu adam ya.. üstüne para da verilir ne gerekiyorsa.. en güzeli bu olur valla..

bu takima gecen sene kadikoyde yapilanlari hatirladikca soyle agresif bir oyuncu hasretim depresiyor, Sabri, Emre gibi degil Ilhan yada Tumer gibi...