.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Hangi Beşiktaş?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyerek yazıma başlamak istiyorum. Robinho bu takıma gelsin, canı gönülden onu Beşiktaş formasıyla izlemek istiyorum. Sponsorla gelsin, krediyle gelsin, borçla gelsin ama gelsin. Kulüp batarmış, Demirören kulübün anahtarını alırmış bunlar boş hikayeler. Dünya üzerinde borcu bulunmayan, transfere deli gibi para akıtmayan, planlı programlı transfer yapan kaç kulüp var ki bugün şimdi Robinho'nun maliyetini masaya yatırıyoruz?

Gerek Türkiye gerekse Avrupa olsun futbolcu transferi hiçbir zaman bir ticaret öğesi olmamıştır. Futbolcuyu alayım iki yıl sonra fazlasına satayım mantığıyla transfer yapılmaz. Transfer bir gövde gösterisidir, kulübün prestij kaynağıdır. Piyasada iyi oynayan kim varsa, büyük isim kim varsa -ama en önemlisi ahlaklı ve düzgün bir adamsa- Beşiktaş'a gelsin. Büyük isim geldi diye Beşiktaş'a bir şey olmaz artık bu garip korkulardan kurtulalım.

Bugünlerde Beşiktaş'ın transfer politikası üzerinden yürütülen nostaljik Beşiktaş hezeyanlarını üzülerek izliyorum. Hani duyan da Beşiktaş hiç hayatında futbolcu transfer etmemiş sanacak. Bu takımın formasını giyen Ferdinand yıldız değil miydi? Kuntz nasıl bir özgeçmişle bu ülkeye gelmişti? Delgado Basel formasıyla son sezonunda UEFA kupasında fırtına gibi esip dikkatleri çekmemiş miydi? Kleberson, Ricardinho gibi adamlar Şerefgazispor milli takımı forması mı giydi?

Beşiktaş'a bundan önce de yıldız gelmiştir bundan sonra da gelecektir. Bugün için bu takıma Quaresma, Guti, Robinho geldi diye karalar bağlamak abesle iştigaldir. Diyorum ya, daha öncesinde de geldi şimdi de geliyor ve ileride de gelecek. Ferdinand geldiğinde nasıl kulüp şahısların eline geçmediyse, Beşiktaş değerlerinden bir şey kaybetmediyse bugün de Beşiktaş aynı değerlerini korumaya devam edecektir. Bu başkana ve bu kongre zihniyetine rağmen Beşiktaş'ın asıl sahibi hala taraftardır. Değerleri oluşturan da bu mahalli kültürdür ve ona sahip çıkmaya da bu mahalli ruh devam edecektir.

Nedir o değerler? Örneğin, Baki Mercimek'in bu şanlı formayı iki yıl boyunca giyebilmesidir. Müsaade edin izah edeyim. Şimdi doğruya doğru, açıkça yazalım. Baki Mercimek, bugünün şartlarında futbol yeteneği olarak değil Beşiktaş'ta sıradan bir ikinci lig takımında bile oynayabilecek bir futbolcu değildir. Çünkü adamda o yetenek yok, doğuştan bir şeyler gelmemiş. Fenerbahçe'nin bir ayda, Galatasaray'ın hazırlık kampında doğrudan kapı dışarı edeceği adamın iki yıl boyunca Beşiktaş'ta oynaması manidardır. Taraftarın bu kadar yeteneksiz bir adama beste bile yapması, bağrına basması çok anlamlıdır. Zira Baki o bütün yetenekten yoksun futbolculuğuna rağmen oynadığı bütün maçlarda canını dişine takmıştır, formasını terden sırılsıklam etmeden sahayı terk etmemiştir. Mücadelenin, hırsın en üst seviyesini defalarca ortaya koymuştur.

Fenerbahçe'de ağzıyla kuş tutsa yaranamayan Semih'in sendromu da burada yatıyor. Kendi altyapılarından yetişen, her girdiği maçta kritik gollere imza atan, forması için her şeyini ortaya koyan Semih bugün bile müzmin yedek, iyi alternatif olmaktan öteye gidemiyor. Takıma yeni gelen Niang bir anda baş tacı ediliyor, Semih yine arka planda. Galatasaray'dan örnek verelim. Takımı Ağustos sıcağında eşek gibi antreman yaparken Brezilya'da keyfine keyif katan Lincoln, haftalar sonra takıma lütfen katıldıktan sonra ilk maçta ortaya koyduğu sıradan performans sonrasında tribünlerin her birine gidip yumruk şov yapmadı mı? Berbat oynadığı maçlardan sonra bile Galatasaray taraftarı Lincoln tezahüratlarıyla kendinden geçmedi mi?

Beşiktaş'a kim gelirse gelsin, bu taraftarın kemikleşmiş bir yapısı var anlayın artık. Mücadele etmeyen, topa kafasını sokmayan, formasını terletmeyen adam isterse Messi olsun bu tribündne kabul görmez. Beşiktaş'a gelen isimlerin Beşiktaş'ı değiştirmeye gücü yetmez. Şampiyonluk kaybedildikten sonra bu takım Sivas maçı öncesi semtinde meşalelerle adeta şampiyon gibi karşılandı. Oradaki Beşiktaş taraftarı kaçan şampiyonluğu bir kenara bırakıp takımının asli mücadelesine, çabasına sahip çıkmadı mı?

"Bu Beşiktaş benim tuttuğum takım değil"

Hangi Beşiktaş'tan bahsediyorsun sen arkadaşım? Necip'i ilk 11'de görünce yüreği pırpırlanan da bu taraftar, Quaresma'nın çalımında, Guti'nin şahane ara pasında yüreğini coşturan da bu taraftar. Robinho gelsin, antremana çıkmasın, taraftara artistik yapsın, laubali futbol oynasın bak bu taraftar havalimanındaki coşkusuyla kalıyor mu? Beşiktaş mücadeledir efendiler, Beşiktaş formanın teridir. İki yıldız futbolcuyla kimse karakterini değiştirmez. Bu kapıdan giren herkese eller açılır, hak etmeyene eller de kapanmasını bilir.

66 Yorum:

Valla diyecegim tek sey var: Amin.

Adsız dedi ki...

Bizim lafımız Robinho'ya değil, kendini Robinho üzerinden pazarlayanlara.

Jokond dedi ki...

Biz derken kimi söylüyorsun? Bir de bu pazarlama sözünü biraz açabilir misin?

Massaro dedi ki...

İnsanlar garip bir şaşkınlık içine girmiş. Robinho gelirse en pahalı transfer olacakmış Türkiye tarihinde ve Beşiktaş için ilk olacakmış.

Beyler, çok değil 16 yıl önce Beşiktaş Samsun'dan bir golcüyü 68 milyara bağladığında da bir rekoru kırmıştı.

Yazıya gelecek olursak, ben o 'tekmeye kafa sokan' futbolcu romantikliğine oldum olası hiç inanmam, Beşiktaş'lıyım. Tekmeye kafa koyan futbolcuya saygım vardır, ancak her zaman güzel futbolun teknik, akıllı oyuncularla oynandığını düşünürüm, Schuster gibi, ki Schuster'in Robinho'yu istemesindeki neden budur. Schuster orta-kötü futbolcularla çok başarısız bir hocadır. Bu konuda detaylıca blogumda yazmıştım, uzatmayayım.

Öyle birşeye inansaydı Beşiktaş taraftarının büyük bir kısmı 10 yıldır tekmeye kafa sokan, terinin son damlasına kadar mücadele eden Üzülmezi aralıksız her sene eleştirmezdi ve Munch'u güzel anmazdı.

Laftır o ancak, Ronaldo-Ali Eren için de aynıları denebilir.

Adsız dedi ki...

Robinho konusunda eleştiride bulunanlardan bahsediyorum, yoksa her türlü uygun şart oluştuğunda Robinho'ya kimsenin hayır demeyeceğini sanmıyorum. Pazarlamaktan kastım çok açık, bu transferlere dökülen bunca para tek bir adam ve onun şirketlerinden gelecek. Bu adam kendini büyük isimler üzerinden pazarlayarak göz boyamaya çalıştığı çok açık. Monarşiye doğru gidiyoruz diye ağlıyoruz biz burda, yıldız futbolcu istemiyoruz diye kaç manyak ağlar bilmiyorum.

Jokond dedi ki...

Bu ülkede yerlisinden yabancısına nice futbolculara ne paralar ödendi. Yıldırım Demirören de geçicidir hiç merak etmeyiniz.

Adsız dedi ki...

Ayrıca Quaresma ve Guti transferlerine en çok sevinenlerden biri de benim. Fiyat/Performans olarak ikisi de mükemmel transferler, ama eğer Robinho başarısız olursa büyükçe bir paradan olacağız. Yıldırım Demirören geçiciyse zaten boşuna tantana ediyorum burda, verdiğim rahatsızlık için herkesten özür dilerim.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

mesele robinho'nun gelmesi gelmemesi değil ki.

mesele kısa ve öz fenerbahçeleşmek...

fenerbahçe robinho'ları alamadığında fenerbahçe'li kimliğinden sıyrılmıyor ki. bunun o isimle bire bir ilişkisi yok. o bir duruş.

robinho da gelse. gelmese önemli değil. biz bize özgü olan o duruşu kaybediyoruz.

robinho'yu bir büyüklük ispatı olarak görürseniz fenerbahçeleşmiş olursunuz.

fenerbahçeleşme tanımını biz yaptık en kötüsü de o.

robinho hangi gerekçeyle isteniyor onu irdelemek lazım.

transfer sükse için de yapılır diyorsanız. guti, quaresma gelmişken buna ihtiyaç var mı yine tartışırım. sportif olarak dersen gereklilik midir, robinho gelirse hedefler değişir mi...

Jokond dedi ki...

ertuğrul sağlam'ı samsun'dan alırken neyin peşindeydik Jessie? Ferdinand kiralanırken on yıllık plan mı kurduk? Robinho gelince Fenerbahçeleşeceğiz fobisi kadar absürd bir şey olamaz. Aramızda hala dağlar kadar fark var diyorum anlatamıyorum. Robinho gelsin fenere üç ay boyunca yatsın yine 50 bin kiişi alkış manyağı yapar adamı. Bizde ise zerre futbolcu yeteneği olmayan adama bile 2 sene sabredildi, besteler yapıldı diyorum niye anlatamıyorum yahu?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

baki mercimek beşiktaşından bugüne hiç mi bir şey değişmedi?

3 ay önceki beşiktaştan bugüne bile çok şeyin değiştiğini görüyorum ben.

robinho gelince fenerbahçeleşeceğiz demiyorum. fenerbahçeleştik diyorum. gelmese de fenerbahçeleştik.

fenerbahçeleşmek ne demek? bunu fenerbahçeliler icat etmediler ki, biz ettik.

ne kastettik?

işin enteresanı, aykut kocaman çıktı fenerbahçe kültürüne savaş açtı. başarılı olur, olmaz bilemem. büyük ihtimalle başarılı olamaz. kolay değildir o yerleşik kültürü değiştirmek.

bizde de kolay olmadı. ama bence gerçekleşti.

Adsız dedi ki...

ertuğrul 'un transferi kesinlikle bir gövde gösterisiydi. beşiktaş'a büyük bir sükse yaşatmıştı. ancak bu robinho hadisesi ve plansız yıldız transferi olayında jessie 'nin tarafındayım ben. evet beşiktaş taraftarı sahada mücadele etmeyen adama yüz vermez , yaldızla yıldızı birbirinden ayırır ama hangi beşiktaş taraftarı bunu yapar. daha doğrusu artık hangi tür beşiktaşlı çoğunlukta. jessi'nin faşizm postunu açma sebebi de bu sanırım. giderek çakma fenerbahçe oluyoruz. robinho tarzı plansız transferler de bu süreci hızlandıran etmenler. şu ana kadar sadece bu yaz yapılan transferde kısmen doğruları yapan yönetime ben açıkcası güvenmiyorum hala. bu kulüpten çok sayıda kişi gelip geçti ama artık bu adamın karşısına gececek kişi kalmadı sevgili jokond. tehlike burada.

Jokond dedi ki...

yani sen fenerlileştik deyince biz direktman fenerlileşmiş oluyoruz öyle mi?

nedir bunun açılımı gerçekten çok merak ediyorum.

Jokond dedi ki...

yd robinho'yu beşiktaşa getirerek elini güçlendirmiyor bunu anlamamız lazım. robinho gelecek beşiktaşı güçlendirecek. bu adamı iki sene önce de başkanlıktan alamadılar bugün de alamıyorlar. sadece borç hanesindeki boktan rakamda artış oluyor. yeni yetme bir grup o aptal pankartı açıp şımartılmak istendi diye herkesi aynı çuvala sokmayalım. transferin gazı iki ayda geçer, biz hala çoğunluğuz.

Massaro dedi ki...

Jessie açıkçası kendini iyi ifade edebilmen adına kafandaki 'Fenerbahçelileşmek' kavramını detaylarıyla ortaya koymanı istiyorum.

Schuster forvet istiyorum diyor, hocan bu adam senin. Bizim yönetim akıllanmış, gidip Henry ile Ronaldinho ile ilgilenmediler, olay sırf gövde gösterisi değil.

Schuster tanıyor, ediyor bu adamı ve gelmesi de muhtemel. Pili bittikten sonra gelen Roberto Carlos değil ki bu adam gövde gösterisi olsun, bir şey iddia ediyorsanız dayanağını da koyun.

Adsız dedi ki...

Robinho Beşiktaş'ı güçlendirir doğrudur, ama o borç hanesindeki boktan rakam YD ve sponsonlarına ödenecek, ve bu adam gün gelip seçilmediğinde bunu geri isteyecek. Benim korkum budur, ya bunca transfere rağmen çok kötü giderse herşey, YD istifa diye bağırmaya başlarlarsa yine? Adam da derse verin paramı gidiyorum, kim çıkartıp verecek bu parayı? Sen mi? Ben mi? Birkaç ay önce sen vurmadın mı bu adamı yerden yere?

http://eksibesiktas.blogspot.com/2010/01/yazklar-olsun.html

Jokond dedi ki...

bak işte Brother Ali, o kadar yanlış bir şey yapıyorsun ki. Benim yazımda yönetim ve kongre üyelerine yönelik bir destek mesajı var mı? Niye böyle yapıyorsunuz sevgili kardeşim? O yazının burayla ne alakası var?

Adsız dedi ki...

Yanıl yaptığım nedir, bak ne kadar döneksin demiyorum ki ben sana. Destek mesajı yok, çok da güzel yazmışsın, o yüzden koydum. Şimdi de biz bazı şeylerden neden şikayet ediyoruz onu anlıyorsundur diye koydum o yazıyı, zira sen tek tek açıklamışsın gerekçelerimizi.

Adsız dedi ki...

İstersen kaldırayım da, kötü bir niyetim yoktu yani.

Jokond dedi ki...

Mümkün olduğunca kısa ve öz yazmak istiyorum Brother Ali. Robinho Beşiktaş'ın ilk transferi değildir son transfer de olmayacaktir. Yıldırım Demirören'den önce de Beşiktaş vardı sonra da olmaya devam edecek. Çünkü bu kültürü devam ettirecek olan yegane güç taraftardır. Yarın istifa etsin bütün parasını da anında istesin mesela. İflas bayrağı çekelim çok çok, kulübün bütün maddi gelirlerine el konulsun, küme düşelim hatta. Beşiktaşlılık dediğimiz şeyde en ufak bir değişim oluyor mu? Bizim Beşiktaşlılığımızı Demirören belirleyemez. Onlar gidicidir biz kalıcıyız bu kadar basit. Bu kulübün içinde şu an var olan kim varsa gelsin katkısını versin yeter.

Adsız dedi ki...

Yok ya ben seni anlamadın, ya ben seni. Ben demiyorum ki zaten YD benim Beşiktaş'lılığımı belirliyor veya Robinho'yu istemiyorum. Gelsin Robinho, ama katakulli olmadan gelsin, tarafsız sponsor desteğiyle gelsin. Kulübün tapusunu herife vereceğiz yakında, tamam varsın küme düşsün Beşiktaş. Doğrudur destekleriz yine, ama bir tane dominant kalantor'a borçlanmak, bu yüzden seçimlerde karşısına doğru dürüst aday çıkaramamak üzüyor beni. Bu seçim ortamı demokratik midir? Bunun adı adalet midir? Benim gocuntum budur, yoksa uygun koşullarda Robinho da gelsin Adebayor da Amunike de Babayaro da, batan o değil.

Unknown dedi ki...

ertugrul transferini iyi hatırlıyorum vehbi koc un hediyesiydi beşiktaşa.. hatta beşiktaşlı buyuklerim o zaman demişlerdi ki beşiktaş istedigini alır.. biz de baya etkilenmiştik yaw beşiktaşın da bole gizil gucleri var diye ...
fenerbahceleşmek ne demek? beşiktaş bu ligdeki benim hatırladıgım ilk yıkdız transferini yapan takımdır ferdinand.. ilk defa lig macında gogsuyle gol atan adam gormustuk.. alan walsh'ı da unutmamak lazım.. bugun ku stoch ayarında bi futbolcuydu.. sonra ronny johnsen geldi milne cok begenirdi ama Turkiye' de o zaman daha bu futbolcular anlasılmıyordu.. bu futbolculara yıldız olamyan futbolcu, silik futbolcu yada takım oyuncusu deniliyordu.. sonra gitti manchester united'a ..
bazen dusunuyorumda belki 93 ten beri beşiktaş gercekten yok ama benim gib ondan onceki donemi gormus arkdaslar bilir ki karsınızda fenerliler el pence dururdu.. rıdvan dilmen'in dedigi gibi..o zamanlar beiktaş her mac bizi resmen doverdi... bi nazımız galatasaray'a gecmmezdi.. ama inonu'deki macları biz alırdık..
kısacası fenerbahceleşmekten kasıt kaliteli yabancıysa bunu ismi başka birşey olur.. yanlıs isim koymak bunca sene bu transferleri yapmıs Sn. Süleyman Seba' ya hakıslık olur..

gnyz dedi ki...

Abi gözünü seveyim Kızılay postunu buraya açan sen değil misin? Şimdi Robinho nasıl gelirse gelsin diyorsun anlamadım valla.

Adsız dedi ki...

İşte benim kafamdaki Beşiktaş mevzusu o değil. Bu Robinho'ya verilecek parayla ilk önce stadyum büyütülür, gerekirse sponsor desteği de alınır. Gerekirse uzmanlardan destek alınır, gelir giderler dengelenir, kulübün devamlı ve sağlam gelir kaynakları olur, ondan sonra M-Oil'e hadi kardeşim yoluna dersin. Sırtına da babalar gibi "Türk Kızılayı" yazdırırsın, tüylerimiz diken diken olur. Ama şu maddi koşularda ben Robinho istemiyorum, yaşasın Kızılay dersem ağzımda diş bırakmazlar. Doğruya doğru, öldürürler beni.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

mesele transfer meselesi değil. mesele o transferi senin nasıl algıladığın meselesi.

fener anelkayı alır. fener roberto carlos'u alır. ama bu sporcuları hangi nedenle alır ve taraftar nasıl algılar. mesele bu. mesele sadece transfer meselesi de değil.

bugünkü robinho meselesi bir güç gösterisi. yıldırım demirören'in kişisel gösterisi.

yeter demirören tezahüratına tepkisini ortaya koyduğu bir kişisel gösteri.

parayı veriyor, biz de oynuyoruz.

yıldırım demirören rakiplere değil, kendi taraftarına gösteri yapıyor.

taraftar da kendi takımına bakarak değil, rakiplere bakarak transferi yorumluyor.


robinho, guti, quaresma'ya sahip olabilirsiniz lakin bu oyuncuları fener ve galatasaraylılara nazire yapmak için kullanırsanız işin tadı kaçar.

sizde quaresma vardır, onlarda hagi, anelka, ortega olmuştur. o sorun değil. yarın krasic te gelir, rosicky de gelir.

mesele o değil.

mesele o oyuncuları nasıl sindirdiğinizde.

ben beşiktaşlıyım. quaresma ve guti var takımda. ne güzel, iyi oyuncular işte diyorum. quaresma üzerinden fenerli arkadaşımla dalga da geçiyorum ama adı üstünde dalga.

büyüklük taslamıyorum.

taslandığı noktada beşiktaş beşiktaş olmaktan çıkıyor işte.

quaresma dendiğinde "gelin yıldız görün" demek yerine "oynuyor kerata vallahi" demek inanın hem sizi hem beşiktaşınızı büyütecektir.

yoksa fenerbahçe de nefret imparatorluğunu "beşiktaş taraftarı gelsin de, yıldız oyuncularımızı izlesin" diye resmi site açıklaması yaparak kurdu...

aynı hatalara düşmemek lazım.

Schumy dedi ki...

Azılı bir Galatasaraylı olarak Robinho'nun Beşiktaş'a gelmesini can-ı gönülden istiyorum.

Taraftar işin maddi boyutuyla ilgilenmemeli, fakat bu bizim ülkemizde son dönemlerde popüler hale gelen bir konu. Herkes hesap kitap peşinde. Robinho'yu getirebilecek şartların varsa alır gelirsin, bu kadar basit. Yutamayacağın lokmayı ağzına sokmazsın yani.

Fakat karakter, ruh muh derken Lincoln'e sallayıp arkasından Robinho'yu melek gibi göstermen olmamış. Hani bana sorarsan Lincoln neyse Robinho en az bir Lincoln kadar vardır, zaten olmasa geçen sene Brezilya'ya bu sene de Beşiktaş'a gelmezdi. Hani CL'de falan olursun adam tercih sebebi olur ama o durum bile yok.

Forma terletecek, topa kafa sokacak adam derken belki bu senein Brezilya milli takımındaki en disiplinsiz oyuncusunu bağrına basman garip.

Robinho büyük oyuncu, umarım Beşiktaş'a gelir, sorun çıkarmaz da kupalar aldırır Beşiktaş'a ama yazdığın çelişkili.

Saygılar.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

taraftar işin maddi boyutuyla ilgilenmediği için yıllardır diatta'lar, higuain'ler, gordon'lar, holosko'lar gelip gidiyor.

taraftar işin maddi boyutuyla ilgilenmediği için üç büyükler her yıl milyonlarca doları çarçur edip bursaspor'u şampiyon yapıp, sivasspor'u başa oynatıyor...

occasion dedi ki...

jokond

çok güzel bir yazı. eline sağlık. zamanında ayhan akmana seba dünyalar kadar para vermişti. keza ertuğrul da rekor ücretle geldi. çok oyuncu alıp israf yapılacağına az ama öz oyuncu alınmalı.

mesele transfer meselesi değil, şu mesele değil, bu mesele değil, o mesele değil peki mesele ne? konuyu yuvarlamaktır bu. somut bir şey yok söylenen. queresma gelmeden önce de "alın size kü7" gibi küçümseyen ifadelerle az dalga geçmedi aynı kişiler. şimdi ise kü7! şahane goller atınca seviniyorlar. bu golleri ancak yıldızlar atar. nobre, tabata atamaz mesela. eğer futbolun içindeysen, varolma ve konumunu koruma mücadelesi veriyorsan, para akıtacaksın, yıldız da alacaksın. beşiktaşın türkiyenin büyük takımlarından biri konumundadır. çoğu kişiye göre üçüncüsüdür, ki öyledir. milyonlarca taraftarı olan bir takımı yerel zihniyele, kasaba takımı zihniyetiyle bakamazsın. "young boys hem düşük maliyetli hem de çok güzel oynuyor ama" argümanı zayıf bir argümandır. young boys kasab takımdır. beşiktaşın yurt içi ve dışında yüksek bir potasniyeli vardır. o enerjiyi açığa çıkarmak gerekir.


ya seneler önce nerden buldurlar bu ohenler, stavrumları diyen de bizdik.

uefada çeyrek final oynadık ama giunti, zago,nouma, ilhan, sergen falan vardı.

durup dururken olmuyor şampiyonluklar, başarılar.

nostalji fena bir hastalıktır ve insanı ileri götürmez, yerinde saydırır. ben de 90 ların başındaki o formayı, nartolloyu falan özlerim. ama sadece özlerim. orhan ayhanın gündüz 2 de maç anlatmasını da özlerim. nitekim algida max dondrumayı özelemek gibi.

ama devir değişti. adidas bile logosunu değiştirdi. futbol başka bir şey oldu artık. on yaşında anne-babamızı algılama biçimizi farklıydı, şimdi farklı. on yaşında beşiktaşı algılama biçimi farklıdyı şimdi farklı.

beşiktaş hatasından dönmüştür. bugün siyah beyaz forma içinde organize goller izliyoruz. q7 ortalıyor, guti kafa vuruyor. bunlar güzel şeyler.

romantizm ve nostalji lütfen tadında kalsın.

occasion dedi ki...

organize gol dediğim hilbertin golüydü ama kü7 sayesinde olmuştu. kü7 işte nolcak.

burada konu robinho'nun gelmesi değil. robinho tabi ki gelsin. ama iki tane "yıldız" gelsin diye iki senedir tantana yapan bir kitle var ortada. ve bu kitle gittikçe büyüyor. baştaki de bunu gördükçe veriyor gazı. o gaz verdikçe bu kitle büyüyor. bunun sonu illa ki gelecek. ama önemli olan bunun geç olmaması.
beşiktaş taraftarı, şampiyonluk kutlamasında transfer söylentisi dışında takımla bir alakası olmayan kuarejma için tezahürat yapıyorsa bu taraftar değişmiştir. ve bu iyi yönde bir değişim değildir.

sozcelyk dedi ki...

ahahaha

arada fener'e de amma giydirdiniz ha fenerlileşmek filan, şu başlığı gidip antu'ya yazsam hepinize hitler mesafesnde olacak adamlar :D

(gerçi ordakiler yazılanları anlamaz da neyse)

arkadaşlar neden böyle yapıosunuz ,fenerbahçe de bizim ülkeminizin güizide bir kulübü değil mi :D

occasion dedi ki...

canım best of yabancı kadrosu yapmak istedi. ve kurduğum kadroya şimdinin kadrosundan robi varsayımıyla beraber 5 oyuncu girdi. bir de yedek var. korktum birden. gerçekten başarının şart olduğuna inandım. bu da ağır bir yük futbolcular ve tarafatar için. ferrari, ernst, guti, q7, robinho aynı anda takımdaysa eğer, o zaman korkmak gerek başarısızlıktan. bu da kötü bir şey değil aslında. "bu kadroyla zaten verem olursun, şampiyon değil, sahada futbola benzer bir şey yok" seviyesinden "uefada en az yarı final oynarız, diyelim olmadı, o zaman da iyi futbol yanımıza kar kalır" seviyesine gelmişiz. biz bir tek noumalı kadroya bile şampiyon olamayınca kızardık. karhan, klestov da yıldız olsaydı beklenti kimbilir ne olurdu. beklenti büyük, risk büyük ama heyecan da büyük.
yerli kalitesizliği de yabancıları görünce çıkıyor ortaya. yabancılar 1. sınıf, yerliler vasat.gerçi bu sorun beşiktaşın değil, türkiyenin sorunu artık.


cordoba

madida zago ferrari walsh
(sivok) (ronaldo) (münch)

giunti ernst guti

robinho ferdinand Q7
(pancu) (nouma)

diattaya yer kalmadı :=

monochrome dedi ki...

temelde jokond un söylemek istediklerine hak veriyorum kendi bakış açımla.

şöyle açıklayayım;

3 büyük klübün de yıllardır elde etmeye çalıştığı en büyük şey pazar payının büyük çoğunluğunu ele geçirmek değilmiydi? pazar payından kastım taraftar. genel felsefe ne kadar çok taraftar o kadar çok ticari büyüme değilmiydi? yani forma satmakta değil olay, ne kadar büyük kitleye hitap edersek o kadar godamanımız olur, cumhurbaşkanı bizim takımlı olur belki, aradan bi mafya lideri sıyrılır uefayı alırız belki değilmiydi bakış açısı? hep uğraştıkları bunlar değilmi yönetimlerin?

şu toplumda! taraftar sayısı artmakta olan bir klüp olarak beşiktaşın "fenerbahçelileşme" sürecine giriyor olmasından, daha doğrusu giriyor gözükmesinden daha doğal bir sonuç doğamaz. popüler kültüre gırtlağına kadar batmış şu toplumda internette türeyen klavye delikanlılarının ağzına bakarak "vaaay efendim biz fenerbahçelileştik" feryadı abesle iştigal etmeden başka birşey değil de nedir?

jessie sen haksız değilsin ibne, ama aynı şeyleri de düşünmüyoruz bir yerde. sana sözler hazırlamadım. çünkü değişmemen mutlu eder beni. robinho da gelse, fenerlilerle büyüklük taslamadan dalga geçmemiz gerektiğini
hatırlatacak, jokond gibi baki yi seven beşiktaş taraftarını hatırlatacak yazılar yazacak adamlara ihtyacımız olacak ruhumuz da komple fenerbahçelileşmeye başladığında. mühendis oktay okuduk, 8-0 lık ankaragücünü okuduk, metin-ali-feyyazı okuduk, sebanın, baba hakkının babalığını okuduk biz hep. beşiktaşa bi gırtlağına çökülmüş insan hissiyatıyla yaklaştığımız için böyle değil mi bugün fenerbahçelileşmesini istemediğimiz ruhumuz.

robinho gelir başarılı olur, belki uefa finali oynarız, belki iki üç kupa alırız asimilasyonunu tamamlamamış şu taraftarın gözüyle, gösterdikleriyle. ha başarısız oluruz belki ilk turda elenir geçen seneki galatasaray a döneriz. o zaman daha bi sarılırız belki takımımıza, daha bi beşiktaş olar doğar belki küllerinden bu takım, ama sistemi eleştirirken sisteme 4 kolla sarılmak niye? az eğrilsin bükülsün bakalım bi görelim...

herkezin gönlünde yatan tabi ki metinler aliler feyyazlar çıksın alt yapıdan, ama şu dönemde alabiliyorsa robinhoyu istemem tabata falan yanlışta yapıyor olsalar tabata değil robinhoyu alsınlar.

sozcelyk dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
sozcelyk dedi ki...

benzeyeceksek de fenere benzeyelim ya :D mazallah galatasaraylılaşıyoruz dense iyi mi olurdu ?

polaklar pinolar canalar sıraya girerdi mazalllah.

robinho alan battı da mustafa sarpı alan batmadı mı , batacaksak batışımız robinho ile olsun,rakı içen öldü de su içen ölmedi mi.

beyler farkında değil misiniz izleyeceksek bu 2 yıl izleyeceğiz beşiktaşı nasıl olsa ondan sonraki yılda skybet beşiktaş ne zaman batacak diye bahis açacak.

gününüzü gün edin bi geceniz q7 ile diğer geceniz robi ile olsun derim parasını nasıl olsa demirören ödüyor:D

mj23 dedi ki...

"bu sene beşiktaş para saçtı" zırvasını cidden anlamıyorum.

geçen sene yapılan transferler+yıllık ücretleri+kontratı yenilenen oyuncuların yıllık ücretleri+bonus olarak delgado'nun 1 sene uzayan kontratı (diğerini katıp da bunları katmamak olmaz), eğer robinho transferi gerçekleşirse bu sene yapılan harcamaya eşit oluyor.

e geçen sene bu harcamalar yapılırken "o oyuncuların maliyeti bizi aşar"cılar neredeydi?yahu guti+quaresma nın maliyeti nihat+tabata'dan daha az.düşünün bu "kulübün ekonomisinin sınırlarını zorlayan" oyunculara 20m euro bonservisli 4.5m euro yıllık ücretli robinho eklenirse geçen senenin harcama ile hemen hemen aynı harcama yapılmış olacak.

not:her ne kadar takıma verebileceği potansiyel katkı kendisine yapılacak harcamadan daha fazla olsa da robinho'nun gelmemesi taraftarıyım.çok büyük bir kumar.takıma uyum sağlayıp önümüzdeki sene şl'de gruplardan çıkmamıza, hatta çeyrek finale gitmemize yardımcı olabilecek olsa da bu sene ilk 3'e, belki de ilk 5'e giremeyip mali olarak kilitlenmemize sebep te olabilir.ayrıca tsl'de ciddi anlamda sakatlanma riski var (q7'de bu risk daha az, sertliğe daha dayanıklı bir oyuncu).

sozcelyk dedi ki...

@mj23

nihat nobre delgado gibi oyuncuların şişkin ücretleri üzerinden robinho aslında daha ucuza geliyo lan diye bu transferi olumlayamayız.

o da yanlış bu da yanlış.

Adsız dedi ki...

@mj23
Her konuda haklısın aslında, @sozcelykk de haklı. Öyle büyük hatalar yapmışız ki vaktinde, Robinho tatlı bir hata olarak gözüküyor artık bize. Nobre ve Delgado'nun maaşları skandaldır, Tabata'nın bonservisi rezalettir, Nihat'ın bu futbolla aldığı kepazeliktir. Ama bu Robinho transferini haklı çıkarmaz, ne zamanki onca herifin külfetinden kurtulursun, işte o zaman Robinho riskine girersin, maaşını da paşa paşa ödersin. Ama şu anki durum resmen "ya batarız ya çıkar", badem gözlerimiz hatrına vermiyecek adam paraları, borç yazıyor cayır cayır.

Cipher dedi ki...

şimdi Robinho'yu alırsak önümüzde iki senaryo olacak, ya uefa'da ilerleyeceğiz, ligde çok rahat hiç tökezlemeden şampiyon olacağız. taraftar formadır, kombinedir yüklenecek uefa'dan ve şampiyonluktan gelen gelirlerle klüp bi nebze toparlanacak, borçlar ödenmeye başlayacak.

ama diğer senaryo korkutuyor hepimizi robinho'yu da aldığımızda hiç bir başarısızlık şansımız olmayacak, takım kötü gittikçe hepimizin tadı kaçacak, hem schuster'e hem guti'ye hem quaresma'ya yazık olacak. taraftarın bi kısmı yine demirörene yüklenecek bir kısmı demirören ne yapsın daha diyecek, taraftar da bölünecek kendi içerisinde, borç seneye daha da katlanacak, elimizdeki yıldızları satmak zorunda kalacağız.

Taraftar şimdiden bu durumdayken, doğru 2 transfer yapmışken, bunların sonuçlarını görüp getirilerine göre robinho'yu ya da başka bi yıldızı almak varken şimdi bunu yapmak çok riskli bi hamle. hem taraftarın hem klübün kimyası zayıfladı, ufak bir şeyde bozulacak, umarım iyi senaryoyu yaşarız.

Bir de geçen sene Nihat'la Tabata gelmeseydi, Delgado'nun sponsor olayından kazık yemeseydik, kimse robinho'ya laf etmezdi, ki quaresma ya da guti transferlerine maliyet bakımından laf eden görmedim ben, ama yanlış yapa yapa çok ince bi noktaya geldik, sonra hafif toparladık, daha da toparlama şansımız var, uefa kaçmıyo bu sene ligi götürelim, seneye de uefa şampiyonu oluruz, piyasada sorunlu yıldız da çok yine buluruz ama şimdi bu kadar büyük riski niye alıyoruz. takımı uçurumun kıyısına getirip hadi atla karşıdaki uefa şampiyonluğu dağına, atlayamazsan da çakılırsın biz yine severiz nasılsa diyoruz ne gerek var bu kadar büyük riske.

Adsız dedi ki...

@Cipher
Aynen abi, budur.

mj23 dedi ki...

@sozcelykk

söylediğim gibi robinho bence de lükse kaçar ve çok riskli.ama tepem atıyor yahu, o kadar yazıldı çizildi basında (robinho öncesi) beşiktaş para saçıyor diye.yahu lig 4.sü olarak lig 2.si fenerbahçe'den daha az para harcayıp, onların aldığı oyunculardan 2 kat daha kaliteli oyuncular aldık, hala daha beşiktaş'ın transfer politikası yanlış.işin daha da vahimi bunu okuyan/dinleyen herkes fotomaç haberine inanır gibi inanıyor.

arkadaslar önce şu konuya bir açıklık getirelim, hiç bir allahın kulu bir futbolcu için sponsor olup daha sonra başkan seçilemedikten sonra parasını geri isteyemez. bu işlerinde sözleşmesi anlaşması var, Demirörene borcumuz var doğrudur fakat oradaki ödemelerin hangi şartlarda, hangi süreç içerisinde ödeneceği belirlenmiştir o kontrat kişinin keyfine göre değişemez! Birde bu borçlar yüzünden Yıldım demirörenin kaşısına çıkmaya korkan adam Beşiktaşlı değil sadece kendi şovunu yapmak isityen iş adamıdır, o adamaları ilah yapmayın başımıza..Beşitas bizim mahalledeki dikilitaş kasabı değil.. Robinho gelsinmi? keinlikle hayır.

Temelde Fenerbahçelileşmemek için küçük mü düşünmemiz lazım ?

Her sene meşe odunu transfer ediyoruz bu sene futbolcu aldık diye Fenerbahçelileşiyoruz diye kategorize etmek gerçekten pek mantıklı değil.

Bizim bu adamları alacak bütçemiz varmış.Biz uzunca süre 5 tl'mi bile emanet etmeyeceğim adamlar tarafından yönetilmişiz.Biz kandırılmışız abi bu takımın parası Diatta'ya,Higuain'e,Baya'ya,Zeyer'e yetiyor diye.

Arkasında 10 milyon taraftarı olan,Guti'nin dediğine göre Real MAdridle karşılaştırılacak tesislere sahip bir takım için , 2 süpersonik futbol fakirinin Dinamo Zagrep maçı izlemeye gidip izledikleri futbolcunun ahlaksız olduğuna hüküm verip yanındaki diğer kör stoperi transfer etmesi normal birşey mi ?Bunu yapmayıpta Q7'yi almak neden Fenerbahçelik olsun aga. Biz büyük takım değilmiyiz ?

kma dedi ki...

mucadeleye prim veren taraftar yapısı sadece bizim takımda mı var?
veya yıldız diye kredisi yüksek oyuncuya musama gösteren taraftar?
hala tabatayı fink'ten öte tutan bi dolu beşiktaşlı yok mu?

çok tutarsız bi yazı.

hamaset dolu bir metin. seçime mi giriyoruz?

cha dedi ki...

fenerbahçelileşmek nedir? bjk taraftarının birkaç semt adamı dışında ne farkı war fenerlilerden? başka haayı mı soluduk? bjk'li olunca aile terbiyesini farklı mı aldık? küçükken bjk'li babanın oğluna nasihatı yıldız transferine değil, saaşan oyuncuya prim wer demek mi oldu?

Tuco Salamanca dedi ki...

hala "bize özgü beşiktaşlı duruşu" diye bir hayali kavrama sarılan arkadaşlar var.

gerçekten ne demek bu? biz nasıl duruyoruz, diğer takım taraftarları nasıl duruyor? aradaki fark tam olarak ne?

çok para harcayınca, yıldız oyunu alınca mı bozuluyor bu duruş? bozulmaması için yine şerefli ikinciliklerle avunup, "gönüllerin şampiyonu" diye kendimizi kandırmamız mı gerekiyor?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

o zaman hakkı yetenlerin, süleyman sebaların ne önemi var? hepsi fasa fiso...

hepimiz aynıymışız.

Tuco Salamanca dedi ki...

her kulübün kendine göre efsaneleri, değerleri vardır. biz beşiktaşlı olarak bizimkileri önemsiyoruz tabi.

yine de popülerleşmenin, para harcamaının, yıldız transferlerinin beşiktaş'ı neden diğerleri gibi yapacağını bir mantıklı açıklması yok ortada çünkü olamaz.

konuyla alakalı en doğru yazıyı övünç yazmış.

occasion dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
occasion dedi ki...

yine benim düşünceme göre;

faşizm kendini üstün görmek,diğerini ötekileştirmekse en basit yoldan, "fenerbahçelileşmek" tabiri de aleni küçümseme içerdiğinden faşizm kokusu veriyor. şahsen fenerbahçeden nefret ederim. dünyanın hangi takımıyla oynasalar, rakip takımın kazanmasını isterim. bu beşiktaşlılığımdan kaynaklanan bir nefret değil. beşiktaş olmasa da böyle olurdu. belki italyan olsaydım ineterden nefret ederdim, bilemiyorum. şartlar bunu gerektirmiş. bana göre yanlış olan fenerbahçelileşmek tabirini kulanmak. ne demek fenerbahçelileşmek. onlar bu yolu seçmişler. kazanmak hep konuşulmak, büyüklük üzerine bir kültür kurmuşlar ve ben admaların bu kültürünü küçüm göremem. beğenmeyebilirim ama küçümseme hakkım yok. hasbelkader beşiktaşlı olmuşum, seçerek, koklayarak değil. fenerli de olabilirdim. o zaman onların efsaneleri benim de efsanem olacaktı. baba hakkı, seba falan tamam da, lefter az adam mıymış. metin oktayın ahlaki duruşu kaç futbolcuda varmış?

bugün taraftar tabanını oluşturan kitle, "ezik, 8taş, 6s" gibi argümanlarla küçümserler rakibini. bundan zevk alırlar. zira futbolun diyalektiği bunu getirir. kazanan sevinecek, üzülen hırsalanacaktır.

yalnız mürekkep yalamış! kitlenin küçümseme argümanları da ilginç

"biz de baba hakkı varmış"
"bizm lfeterimiz başka"
"sizi aptal romantikler"
"sizi başarıya endeksli müşteri tarfatarlar."

bu böyle.

ben fenerbahçelileşmek tabirini bu yüzden benimsemiyorum. tıpkı arsenalleşmek, interleşmek, fulhamlaşmak tabirlerini kabul etmediğim gibi.

benim beşiktaşım bana, onun fulhamı ona.

EnisteKolaKoy dedi ki...

şu anda öyle bir durumdayız ki, robinho gelmezse taraftarın yarısı takıma küsecekmiş gibi bir hava var. yönetimin yalanlamasına rağmen forza'daki girişi ve başlığı da anlamıyorum. yani neyi kanıtlamaya çalışıyorlar? "bütün basın traş forzabeşiktaş" ı mı? o zaman şöyle değiştirelim artık "resmi site de traş, forza beşiktaş"

bu adam artık gelmediği an, şu anda türkiye'nin en iyi futbolunu oynadığı takım gündemden düşecek, beşiktaş 2-3 gün robinho'yu aldığını sanması gündeme çıkacak. es kaza bir belediye mağlubiyeti ve bu durum skor taraftarlarının kızgın yüz smiley sayısını artırmaya yetecek olaylar.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

fenerbahçeleşmek tabiri yıldız oyuncu transfer etmeyi değil, sadece yıldız oyuncu transfer etmeyi vurgular.

fenerbahçe gerekli oyuncuyu değil, forma sattıracak oyuncuyu tercih eder.

fenerbahçe tarihin her döneminde yıldızlar topluluğu olmuştur ve bir istisna dışında young boyslara elenmiştir...

AQ-47 dedi ki...

@ cha ve tuco salamanca

bravo, daha önce de antidoto diye bir arkadaşın yazısının altında bu konuyu tartışmıştık, ben de sizin gibi düşünüyorum.

bu arada shelbyl ve jessie'nin domine ettiği bu blogda yukardaki yazıyı görünce de hem şaşırdığımı hem sevindiğimi belirtnek isterim. Robinho konusunda da ne düşündüğümü bilmek isterseniz: Robinho'nun sahte okey tarzı futbolunu Delgad'ya benzetiyorum ve zaten elimizde 1 tane var diyorum. Kalite olarak daha iyisi de olsa sahte okey sahte okeydir. Jokond'un yazısındaki bir çelişki de burda zaten taraftarın beğendiği tip futbolcu mücadeleci, tekme-kafa tipiyse maalesef bu adam o tip değil, ha mevki gereği olması da gerekmez...Sergen de tekme-kafa tipinde değildi, şifo da, ama onlarda da yetenek vardı, birşeyler yapıp oyunu lehimize çevireceklerini biliyorduk. Şahsen ben bu duyguyu en son Q7de yaşadım ve Robinho'yu hangi maçta izlersem izleyeyim o yönde bir his uyanmadı. Tabii Şusterle olan ilişkisi motivasyonunu etkileyebilir ama bence kimse Nouma tarzı (taraftar yalakalığı değil) efektif oyun beklemesin...

Levent dedi ki...

@Jessie

Peki Quaresma ve Guti, gelirse de Robinho, sadece forma sattıracak oyuncular mıdır? Bunun yanında geçen sene kabızdan farksız olan takımın eksiklerini kapatmaya yönelik tarafları yok mudur?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

robinhonun futbolcu kalitesini tartışmam. ama elimizde delgado, tabata,holosko, hilbert, nihat gibi tam da o bölgede oynayan oyuncular var.

ve bunlar hala varlar.

holosko, tabata, delgadoyu 15 milyon euroya satabileceksek buyursun robinho gelsin.

ama biliyoruz ki robinho gelecek ve diğerleri serbest bırakılacak.

Levent dedi ki...

Geçen sene de Tabata, Holosko, Nihat vardı ve yine tam da o bölgede oynayan oyunculardı.

Holosko, Tabata ve Delgado'ya 15 milyon Euro verebilecek bir takım olur mu peki onu da düşünmek lazım.

Tuco Salamanca dedi ki...

zararın neresinden dönülse kardır diye bir laf var.

zamanında hata yapılmış, bu adamlar(delgado, tabata,holosko) alınmış.

robinho gelsin, bu adamlar da serbest bırakılsın ki en azından maaşlarını ödemeyelim artık.

bu saatten sonra bu adamları iyi para satabilir misiniz? satamazsınız, elinizde tutmak da bu durumu değiştirmez ve serbest bırakmamaktan daha çok zarar verir bize.

delgado dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
delgado dedi ki...

robinho gelirse tabi ki takımın eksiklerini fazlasıyla kapatır. yorumlarda bu da tartışıldı.

ama sen beşiktaş olarak, robinho'ya talip olacak dünya kulüplerinin yanında ekonomik olarak "çok küçük" bir takımsın.

beşiktaş yıldız transfer yapmıştır tabi ama benden büyükler daha iyi bilir. ertuğrullara ayhanlara o kadar para sayıldığı dönemki tabloyla bugünkü tablo aynı mıdır? veya ferdinand'ın gelmiş olmasıyla robinho'nun başkanın babasının parasıyla alınmasının ne alakası vardır, burda itirazlar "büyük bir ismin" gelmesinde değil ki. gelen o büyük ismin kulfet olacak olması. sanki robinho bonservisi elinde senelik 2 milyon euro'ya geliyor da itiraz ediyoruz üzerine.

robinho transferine "vizyon" diyen arkadaşların da gerekçelerini açıklamasını bekliyorum. bir adamı parasını basıp almanın nesi vizyondur? bir şekilde para sağlayan herkes yapamaz mı bunu? bu transfer hamlesinin aklı nerede, vizyonu nerede? forma mı satacaksın. evet, türkiye çapında ve azerbaycan'da baya bi forma satarsın. o yüzden diyoruz ya robinho transferi beşiktaş gibi bir kulübe fazla. city alırsa, atıyorum celtic alırsa, roma alırsa tabi onlar için vizyon olacak. adamların dünya çapında ünü var, boynerde bile celtic forması satıyor ak.

o yüzden diyorum ki, önce kulüp ekonomik olarak yönetim olarak imaj olarak bir ADAM olsun, ondan sonra bu sosları yemeğe katarız.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

babacım ben 3 senedir holosko, tello, delgado ve bobo bu takımın oyunucu değil dediğimde söylemediğiniz laf kalmıyordu ama :)

Levent dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Levent dedi ki...

@Jessie Ben daha yeni geldim ağabey, bana vurma. :) Ayrıca Bobo'yu ayrı severiz.

hacı delgado toparlıcak yaa lütfen onu kötülemeyin :))

Adsız dedi ki...

Bir de Bobo demişken konuyla çok alakasız olacak ama, Quaresma ve Bobo arasında sanki bir hoşnutsuzluk var gibi. Bobo pek sevmedi sanki çocuğu, bir tek ben mi kuruntuyum bu konuda merak ettim sadece.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

hücum hattı çok kendine oynuyor. nihat özellikle boboya hiç pas vermiyor. alması gereken normal pasları almış olsaydı 3-4 gol fazla atmış olurduk.

Adsız dedi ki...

Nihat tam bir hayal kırıklığı cidden, bakalım bugün neler yapacak cidden merak içerisindeyim.

Yorum Gönder

Ara