.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Altınsay Der Ki

Özellikle Getafe’den bildiğimiz kadarıyla Schuster’in akışkan oynayan ve sürekli yer değiştiren bir takım anlayışı var. Ancak şu ana kadar seyrettiğim Beşiktaş yavaş ve durağan oynuyor. Kırmıza karta kadar İstanbul’da Çek takımına bir şey yapamadılar.

Sağaçıkla solaçığın zaman zaman yer değiştirmesi çağdaş futbolda ‘Hareketlilik’ falan değil. Önemli olan dikine yer değiştirmek. Beşiktaş savunma önünde defansif Ernst’le ve ileride top bekleyen 4 forvetiyle zaten boyu uzun bir takım. Ya gereksiz bir sürü pasla ya da gelişigüzel uzun toplarla atağa çıkmaya çalışıyorlar. Bir tek genç Necip atak-savunma bağını kurabilir mi? Çağdaş takımların en az 3 orta alan oyuncusuyla yaptığı işi tek başına yapabilir mi? Üstelik takım, Zapo ve Ferrari gibi hep geriye kaçan iki stopere mahkûm kalmışken.

Quaresma üst düzey Avrupa futbolunun hızına ulaşamadı. Orada ona ayrı bir top vermek gerekiyordu. Beşiktaş’ta da marifetlerini göstermesi için oyunun iyice yavaşlaması ya da rakibin 10 kişi kalması ya da onsekizinin önüne yığılması gerek.

Guti de sakatlıklardan sonra La Liga hızına göre yavaş kaldı. Chelsea, Brezilya milli takımındaki tek iki yönlü orta saha oyuncusu Ramires’i alırken biz jübile öncesindeki Guti’yi ‘asrın transferi’ sayıyoruz... “Ayıp olur” diye Tabata’nın kadroda tutulmasını, çok yönlü Tello’nun bedelsiz yollanmasını, karşılığı olmayan borçların 300 milyon liraya dayanmasını bir yana bırakıyorum.

Schuster’in istediği hız ve takım oyunu bu kadrodan nasıl çıkacak? Kapanan takımlar tamam da, hızlı ve sert oynayan rakiplere karşı Guti’li orta saha nasıl cevap verecek? Buna da bakacak ve göreceğiz.

http://www.sporyazarlari.com/FFutbol/futbol-genel/ibrahim-altinsay/11-08-2010/uc-buyuk-ilk-uce-giremez/255993.aspx

77 Yorum:

neo_494 dedi ki...

Beşiktaşın oyununu ne zaman beğenecekler bende bunu merak ediyorum
Herkes bir Barcelona beklentisinde

Gürcan Ulusoy dedi ki...

yoo. bence öyle değil. young boys gibi oynayabilelim yeter...

kalashnikov dedi ki...

acı gerçeklerle yüzleşmek kimsenin hoşuna gitmez. şu an tek umut schuster' in bu yazılanları görüp çözümler üretecek kalibrede biri olması.

nuwanda dedi ki...

sayın altınsaya saygım ve sevgim sonsuz.ama guti gibi oyuncuyu şu performansa sahip halinin 5 10 sene gencini 20 m € dan aşağı alınamaz.guti gibi oyuncuya laf söyleyeni delgado çarpar.

Peki sence ne yapması lazım bu takımın Young Boys gibi oynaması için ?

Teknik Direktörlerini getisek iş çözülür mü ? Şimdi koşmayan , nerede duracağını bilmeyen adamlar bir anda başkalaşım geçirebilir mi?

Young Boys'un sitemindeki temel oyuncuların getirsek iş düzelir mi ?

Yani merak ettiğim nokta sorun sistem mi ? Oyuncular mı? Teknik direktör mü? Mali sıkıntı mı ? neden Young Boys gibi oynayamıyoruzun cevabını merak ediyorum bende ?

kalashnikov dedi ki...

övünç : bana sormamışsın ama; young boys gibi oynamak için önce "büyüklük" kompleksinden sıyrılmak ve idealist davranmak gerekiyor. uzun vadede, bir futbol felsefesi olan iyi bir teknik adam yönetimine verilmiş ve zırt pırt transferlerle bozulmak yerine kalıcı olması sağlanabilmiş bir kadro bence ilk şart. bunu türkiye' de önümüzdeki 10 yıl hiçbir "büyük" sıfatı biçilmiş takım yapamayacaktır. umudum kayseri, eskişehir gibi "küçük" takımlar. "proje takımı" olmayı kaldırabilecek takımlar.

populizmin ve günü kurtarma anlayışının dibine vurulduğu türkiye futbol ortamında maalesef daha çok su dövülür havanda.

BJK4EVER dedi ki...

Kicimla gulerim bu yaziya, su elestirel bakis acisi yok mu hele. Kirmizi karta kadar diyorlar da, kirmizi kart havadan dusmedi herhalde. Baski yapa yapa yildirdik adamlari ve kirmizi kartlar o sekilde geldi. Ama illa bardagin bos tarafini gorecegiz biz. Ha, Young Boys gibi oynayalim demis birisi, Young Boys gibi oynamis olsak ne derdi I.Altinsay soyleyim:

1 Takimin boyu cok uzun, stoperler geride kaliyor.
2 Orta sahada tek adam var, ilerideki 5 kisi geri gelmiyor, rakip orta sahayi kolay geciyor.
3 Cift forvet ve 3 ofansif orta saha cagdisi sistem, orta sahayi tutamiyoruz, kaos futbolu oynuyoruz.
4 Tum hucumlar sag taraftan geliyor, sol kanat cok etkisiz kaliyor. Modern futbolda tek yonlu hucum olmaz, baska turlu yollar da denenmeli.
5 Takim defansif olarak cok acik veriyor, son dakikalarda 10 kisilik FB bile pozisyonlar yakaladi, iyi bir kontra takimi bizi perisan eder.

Yalan mi????

Gürcan Ulusoy dedi ki...

young boys kadrosu itibariyle fenerbahçe'yle dalga geçmiştir. sürklase etmiştir.

beklentimiz beşiktaş'ın da aynı şeyi yapması.

yapabilir mi? sanmıyorum.

kma dedi ki...

yazıdaki "300 milyon karşılıksık borç" konusu asıl irdelenmesi gereken şey.

barcelona'nın yarısı kadar borcumuz var, onlar batıyoruz diyerek tasarruf politikası izliyor bizde gözler kapalı.

bzs dedi ki...

"chelsea'ye transfer olan brezilya milli takımındaki tek iki yönlü orta saha oyuncusu ramires."

evet ya, neden biz almadık ki bu adamı! hem "başkanım beni al" diye mesaj da yolladıydı...

ederlezi12 dedi ki...

Benim de beklentim Altınsayın kulübün başına geçmesi.. Daha çok var malesef .. Ne takımın organizasyon sorunu , ne vasat yerli kalitesi , tek acı gerçek 2.5 sene daha Demirörene katlanmak ..

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ramires borsaya bildirilse taraftardan ne tepkiler gelirdi, bir de onu düşünelim...

bize ramires'ler değil, quaresma'lar, adebayor'lar gerek.

bi de zenci forvet gerek.

zubi dedi ki...

duyan da young boys'u şampiyonlar liginde çeyrek final yapmış zanneder. adamların ligdeki durumu belli, getirip tsl'ye koysak uzun vadede eskişehirden hallice olurlar diye düşünüyorum.

karşılarındaki rakibin saçmalıklarından dolayı süpriz bi tur atladılar o kadar.

yazıda önemli gerçekler var, kabul. ama yeni sezona bu kadar umutsuz başlamayı benim aklım almıyor.

transferde ya da herhangi bir karşılaştırmada epl örneği vermek de artık kabak tadı verdi.

eleştirinin karşılığında bunları söyleyince zenci forvetçilerden olduğumuz sanılmasın. onların yaptığı ne kadar mantıksızsa körü körüne bu takım iş yapmaz demek de o kadar mantıksız.

bzs dedi ki...

ramires dediğiniz adam 22 milyon euro bonservisle gitmedi mi? ben mi yanlış biliyorum yoksa?

işte bizim elimizde de necip var. hepinizi heyecanlandırmıyor mu bu çocuk? guti'yle iki yıl oynasa, ondan çok şey öğrense, ramires'i transfer etmiş kadar olmaz mıyız?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

adam körü körüne değil ki, kendince nedenlerini ortaya koyarak açılıyor.

sadece necip'le orta göbeğe hakim olunabilir mi diyor.

bunu temellendirdiği yer de; ernst'in fazla defansif ve tek yönlü oyunu.

ernst savunmanın önünde değil de, rakip orta sahayı kendi cezasahasına itecek şekilde oynasa bu eleştiri yapılmayacak sanırım.

hani 2 sene önce sivok savunmanın içine giriyor diyorduk ya.

ernst için aynısını söylüyor.

kendince temellendiriyor.

beşiktaş guti'yi getirdi. güzel. olabileceği maksimum seviye ne olabilir? tsl şampiyonluğu. çünkü uefa hayal. peki, beşiktaş daha bir önceki sene şampiyon olmamış mıydı?

o zaman bu tantana nedir? sanki beşiktaş 30 yıldır şampiyon olmuyordu da bu sene çok yaklaştı...

guti'nin vereceği göz zevkine en ufak bir laf etmem. ama mevcut beşiktaş kadrosunun kapasitesi belli. takımınızda guti, quaresma var. sağ bek erhan güven. ki o erhan güven de geçen sene alınmış, sonra antalyaspor'a kiralanmış. bu sene de geri gelmiş bi oyuncu.

bundan bahsediyoruz işte...

@kalashnikov

Abi iyi güzel demişsin de Young Boys'un karşısında ki takımın hiç mi suçu yok ?Tottenham karşısında göreceğiz aynı Young Boys bakalım ne yapacak?

Ayrıca yine Young Boys'dan örnek verecek olursak Petkovic 2 senedir takımın başında mesela ve geçtiğimiz sene en iyi 2 oyuncuda aralarında olmak üzere 12 futbolcu gitmiş takımdan ve 9 yeni oyuncu gelmiş.Ligi en son 86'da kazanmışlar.110 senede 11 kez şampiyon olmuş yani takım İsviçre için büyükte diyebiliriz.Çokta istikrarlı olduklarını söylemek zor.

Neden 10 m € luk YB kadar koşamıyor,onlar kadar takım halinde hareket edemiyor,futbolu ciddiye alamıyor,mücadele etmiyor,pas yapamıyor,neden statik oynuyoruz ?Futbolun temel doğrularını neden yapamadığımızı merak ediyorum?

Bu sorunun cevabı çok uzun ama bunun üzerine mantık yürüttüğümde temel sorunun futbolcuda olduğunu anlıyorum ben.Neden futbolcularımız yurt dışında oynayamıyorsa o yüzden Young Boys gibi oynayamıyoruz bizde gibi geliyor bana.




@ Jessie

sence neden yapamaz ?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

young boys'u getirip tsl'ye koysan, maçlarını da izmir'de oynatsan. burada bakkala gitseler, burada idman alsalar, burada yaşasalar eskişehirden hallice olacakları çok net.

ama isviçrede yaşayıp, orada, o kültür içinde var olup uçakla her hafta türkiyeye gelip gitse de şampiyonluğun ciddi favorisi olacağı net.

o mütevazi kadrolarıyla..

zubi dedi ki...

transferde her takım hata yapıyor. biz bu hataların bokunu çıkarıyoruz o ayrı konu. geçen sene yönetim berbat bi transfer politikası izledi. takımı bi iki takviyeyle sınıf atlatma şansı yakalamışken bunu berbat etti.

şimdi diyoruz ki takımın kanadı yok, sağ beki yok, topu ileri taşıyacak adamı yok, bobo bu takımın santraforu değil. e tamam da bunların hepsini bi defada değiştiremiyorsunuz. değiştirince de vay efendim yapboz tahtası olduk deniyor. iş öyle bi hale gelmiş ki hiçbir türlü işin içinden çıkılamıyor.

tabata-delgadonun olduğu yere gutiyi aldık ama bu adamlar hiç iş görmüyorlardı ki! katkıları 0 dı. mecburduk bu hamleye bence. evet şişirdik o bölgeyi belki ama bi yerde de mecburduk.

takımda mutlaka eksik yönler olacak. real madridin bile bir sürü eksiğini bulursunuz. orta sahasında kaka-ronaldo olan takımın sol beki drenthe mi olur diyebilrisiniz.

yönetim bu sene iyi işler yaptı. ben bunu yd den nefret eden bir insan olarak söyleyebiliyorum. ama geçtiğimiz senelerdeki hataları o kadar büyük ki hala onların sıkıntısını çekiyoruz.

baris dedi ki...

kuzey kore gibi olmalıyız bence de. takım halinde oynuyorlar, bloklar arası kopukluk yok. orta sahayı da kalabalık tutuyorlar. keşke kuzey kore gibi olabilsek ):

Gürcan Ulusoy dedi ki...

holosko geldiğinde ilahtı şimdi geçmişin hatası oldu,

tello geldiğinde müthiş transferdi, ilk o feda edildi,

tabata 8 milyon etmez ama iyi oyuncu deniyordu, gitsin diye üste para vereceğiz,

fink geçen seneki takımın en önemli yapı taşıydı, 1 ay dondurduk, bilmemne diyorsunuz

sivok takım savunmasının çok önemli oyuncusu, yönetimin sivok sakatlandı diye sevindiğine eminim.

ferrari takımın savunma blokunun en kariyerli oyuncusu. 2 oyuncu sakatlandı diye ona sarılıyorsunuz. schuster açıklama yapıyor, benden önce oynuyor olabilir ama her teknik direktörün tarzı farklıdır diye. elde adam kalmayınca "lütfen" oynatılıyor. sonra bakıyorsunuz yine savunmanın en iyi oyuncusu yine ferrari.

bir teknik direktör geliyor zapoyu kiralayıp ferrariyi transfer ettiriyor. öbürü geliyor, zapoyu tutup ferrariyi satıyor.

chelsea'de o kadar teknik direktör değişti. neden oyuncular temelde aynı? neden iskeletlerini bozmuyorlar?

çünkü iyi bir iskeletleri var.

senin de var işte, kendi çapında...

cisse kötü diye finki getirdin. o kötü diye onu gönderiyorsun bu sene de.

2 sene sonra schuster gidince fink'i almaya çalışırsın.

bu mesele teknik direktör meselesi değil. kulüp meselesi.

2 sene sonra quaresma için "şerefsizmiş" diye söylenmeyeceğinin garantisi yok.

çünkü hep aynısı oldu. ricardinho'lar, kleberson'lar geldiğinde ne dendi, giderken ne dendi.

quaresma'nın farkı nerede?

ben başarısız olunacak demiyorum. ama başarısız olunursa quaresma'nın da ardından küfredilecek diyorum.

o zaman mesele quaresma, guti değil. mesele futbol kültürü ve planı...

o planınız olmadığında guti bugün var 2 sene sonra yok.

BJK4EVER dedi ki...

@Jessie

Surklase etti diyorsun da son 5. dakikada Semih girdigi 2 pozisyondan 1'ini atsa 10 kisilik rakibe elenmis olacaklardi, nasil surklase etmek bu?

Sagbek ornegini vermissin de, guzel. Ama o zaman cozum de ver bir zahmet, G.Gonul'u alamayiz, onun disinda kim var? Orhan Sam ve Koray Arslan Ekrem ve Erhan'dan cok cok mu daha iyi, veya en azindan o maliyete degecek kadar?

Kaldi ki Ridvan donecek 6 ay sonra ve Toraman da var. Yabanci kisitlamasi kalkmadigi surece bu dengesizlik olacaktir. Ya Sercan, Topuz gibi adamlara 10 milyon euro vereceksin ya da yerli kismini idare edeceksin, ki herseye ragmen iyi yerli kalecilerimiz+Nihat+Toraman var, hatta Necip ve Uzulmez de sayilabilir.

Bir de zubi'nin dedigi gibi, bir senede 7-8 transfer yapisla ve O.Sam gibi bir oyuncuya 3 milyon euro bonservis verilse yine baslarsin yazmaya. Demiroren geldiginden beri 5 senede 60 oyuncu gelmis 40 oyuncu gitmis, toplamda 100 milyon euro harcanmis diye, her yerde okuruz. O zaman elestiriyorsun ama???

Ozellikle son 2 yildaki politikamiz dogru. Az transfer, oz transfer ve rotasyon oyuncularini bonservissiz veya dusuk bonservisle almak (Hilbert, Fink, Cisse). Son 2 yilda zaten Tabata ve Zapo disinda yanlis transfer de yok bana gore, hepsi dogru oyuncular, fiyatlar da ozellikle bu sene cok makul.

Bu sekilde devam etmemiz lazim. Seneye Hakan, Cenk, Ersan, Ismail, Ridvan, Necip kendini gelistirir ve daha iyi olur, belki 2 tanesi milli takimin vazgecilmezi olur. Seneye Ernst'in yanina onu 1-2 seneye kadar unutturacak orta yasli kaliteli bir adam alinir, paramiz varsa oyuncularin performansi dogrultusunda 1 tane back alinir, Holosko ve Bobo satilabilirse onlarin yerine daha iyisi alinir. Butce elverirse 1 tane kaliteli yerli aliriz, ama her halukarda transfer maksimum 3 ya da 4 tane olur, dogrusu da budur.

başkan kendince çok doğru işler yaptı. quaresma transferiyle taraftarla arasını düzeltti, guti ile neredeyse taraftarın sevgilisi oldu. mevcut kadro ile avrupada başarı falan gelmez ama türkiye liginde şampiyonluk şansı en fazla olan takım beşiktaştır. bu transferlerle de şampiyonluk gelirse de demirören iyice rahatlar. günü kurtarmak adına doğru hamlelerdir yapılanlar ama gelecek pek de aydınlık görünmüyor...

zubi dedi ki...

Bu plan hangi takımda olmuş ki? Tamam biz de olsun diyoruz da yok işte. Zamanında az mı Sayın Altınsay'ın peşinde dolandı bu taraftar? Rica minnet etti mail yağdırdı gel kurtar bizi, kurtaramasan da aday ol en azından karşılarında dur diye.

Beşiktaş camiasının içerisinde bu işi yapacak tek aday Altınsay, o da işe hiç bulaşmamayı dışardan sallamayı tercih ediyor. Sebebi çok net: Beni seçmezler, seçilsem de bu kültürün içinde barındırmazlar.

Rüyalarında kursun aklındaki Beşiktaş'ı, reelde pek uğraşmak istemedi herhalde.

Zaten dedikleri çıkarsa bu kadar ümitsizliğe de gerek yok. Eskişehir'in, İBB'nin, Kayseri'nin bizim önümüzde bitirmesi demek onların modern futbola ve planlamaya ayak uydurduğu anlamına gelir. Bu da bizim yönetimin başarısızlığı anlamına gelir. Yani Altınsay'ın dediklerine inanıyorsak planlı ve kültürlü bir lig çok da uzak değil...

BJK4EVER dedi ki...

3 sene evvelki kadro ile simdiki kadroyu 1 tutman komik. Holosko geldiginde sag acigimiz S.Ozkan'di, simdi Quaresma veya Hilbert.

Cisse kotu diye gitmedi, kendisi Fransa'ya esinin yanina donmek istedigini coktan belirtmisti ve bunun uzerine hemen erkenden Fink alindi, ki iyi de oldu, yoksa Cisse'den herkes cok memnundu.

Ricardinho ve Kleberson sportif hatadir. Kleberson'u alip ondan Gattuso performansi bekledik, halbuki o Pirlo'dur. Ricardinho'yu da sol acik diye aldik, ustelik Delgado varken.

Su anda takimimizin iskeleti var. En azindan 4-5 sene evvel 10 transfer yapiyorken ve her kafadan ayri bir ses cikiyorken simdi az transfer yapiyoruz ve herkes eksikler konusunda hem fikir. Burada anket yapsak nereye transfer gerekir diye, buyuk bir kisim santrfor der, ufak bir kisim sagbek der, ufak bir kisim da transfere gerek yok der (ben mesela). Yani en azindan 20% solbek 20% onlibero 20% sag acik demez, ki bu da iskelet tamamdir demektir bence. Ozellikle son 2 senedir transfer politikamizi kimse elestiremez, hersey plan ve program dahilinde gidiyor bence......

albayrak dedi ki...

İbrahim Altınsay'ın her dediğine katılıyorum. Guti, Q7 ile sadece Türkiye şampiyonu olursunuz. Belki UEFA'yı alırsınız bir iki takviye ile. Ama büyük kulüp olamazsınız. UEFA şampiyonu olan GS'ı hatırlayan var mı. Tesadüfen geldi başarılar. Antrenör milli takımda çalıştırdığı genç oyuncuları bir takımda topladı. Yanına iki üç doğru yabancı takviyesi yapıldı.4 sene sonra anca gelebildi başarı. Oyuncular yaşlandı başarı kalmadı ortada.Çünkü sistem yoktu ortada. Aynı antrenör tekrar geldi kulübün başına kovuldu. Siz hangisini tercih ederdiniz. 1 UEFa şampiyonluğu ardından 10 senede 3. tura bile cıkamayan bir camia.Yoksa Lyon, Porto, Psv gibi
belli bir sistem, istikrarlı bir yapı, ortalama Çeyrek final Avrupa'da. Guti, Q7 ve birkaç takviyeyle en fazla Gs gibi olursunuz. 2 sene sonra daha kötüye dönersiniz.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

2 sene sonra guti jübile yaptığında biz yine burada başbaşa kalacağız. ben bundan bahsediyorum.

yoksa o hayali beşiktaş vs... ayrı konular.

beşiktaş'ın bu sene şampiyon olması lazım. ondan öte modern futbol oynaması lazım. o yola girmesi lazım. bozulmaması lazım.

kadronun her sene baştan yapılmaması lazım.

gelen hocanın takımın temel direklerine dokunmaması lazım.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bu seneyi milat kabul edeceksek, başlangıç kabul edeceksek yönetim kuruluna da teknik direktöre de söz söyleyemeyiz.

ama bir her sene yeniden başlıyoruz her şeye.

hatırlayalım arkadaşlar.

beşiktaş tigana'da da yeniden yapılanmıştı.

ertuğrul'la artık modern futbol oynayacaktı.

vs

hep başa döndük

albayrak dedi ki...

Bana sorarsınız futbolun bu kadar hızlandığı, sahadaki 10 oyuncunun da çift taraflı oynadığı (ki Young Boys da dahi bu mevcut)ortamda senin İsmail, Necip biraz da Ernst dışında bu tarz oyuncuların yoksa neyin başarısından bahsediyoruz. Ve bu oyuncuların üçü de yılda 50 maç üzerinden 30'dan fazlasını kaldıramaz. Beşiktaş'ın Avrupa'nın sayılı takımlarından birisi olması için bütün yabancılarını değiştirmesi lazım. O zaman o kadroya sadece 1-2adet Guti veya Q7 gibi yetenekli oyuncu ilave edilebilir.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bence de.

biz bugün bu adamları getirerek yamalı kadromuza monte etmeye çalışıyoruz.

vasat bi yemek. müthiş soslar döküyoruz üzerine. olmuyorlar tabi.

sos ta heba oluyor.

Ehehhe benim dediğime geliyorsunuz ,sistem ,futbol kültürü filan hikaye bütün sorun futbolcularda.Çok sevilen İbrahim Üzülmez bir kazma,Tabata kazma,Erhan kazma,Delgado yetersiz,Bobo anca Fransa'da orta sınıf bir takımda oynar,Holosko kaç senedir 1 arpa ilerlemedi,Nobre başlıbaşına bir şaka,Fink düz adam :) Yabancularımız fark yaratamıyor yerliler zaten sınırlı.Geçen sene Güntekin Onay çok söylemişti bunları.Beşiktaş büyük takım olma farkını sahaya yansıtamıyor,sıradan bir Anadolu takımı gibi kalıyor diye ...

Mustafa Sarp,Barış Özbek,Ali Bilgin,Baroni gibi adamlar top oynuyor bu ligde hemde en üst seviyede bu adamları Young Boys'a koysan oynayamaz walla :)

ederlezi12 dedi ki...

Bir de '' Hanımı Dedi ki '' versiyonu var :

http://bit.ly/aijNij

Gürcan Ulusoy dedi ki...

o çok öyle değil işte.

çağdaş atan basel'de oynuyor mesela...

olay tam da futbol kültürü ve sisteminde.

holosko'yu "are you" player yapan da bu sistemsizlik zaten.

young boys'un degen'i türkiyede 6 ay oynadıktan sonra sıradanlaşır.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Serdal Adalı "Ferrari ve Hilbert'i göndermeyi hiç düşünmedik" demiş. Yerseniz: http://bit.ly/be7NpK

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bu saate kadar da kimin gönderileceği belli olmamış... yine yerseniz.

ederlezi12 dedi ki...

İkisini de yedim gitti ..

Adsız dedi ki...

Beyler sakin olun, panik yok. Büyük başkan bize yol göstermiş, en yakışıklı çıktığı resmiyle hem de:

http://bit.ly/9BeJ6R

Adsız dedi ki...

Büyük başkan bizim yerimize karar bile vermiş: "Tribünlerdeki yerinizi alacak, takımınızın güzel oyununu izleyecek ve böyle bir takıma sahip olduğunuz için kendinizi şanslı hissedeceksiniz". Peki başkanım, kendimi çok şanslı hissediyorum artık.

alper dedi ki...

ibrahim altınsay yazıları bana yılmaz özdil yazılarını hatırlatır.okurum gülerim ve bu zeka ile nasıl yazı yazıp para kazanıyorlar diye düşünürüm.

öncelikle şunu net kabul edin bence.bu yazı takım oyunu,boyu işlevi nasıl daha iyi olunabileceği yazısı değildir.bu yazı Q7,guti ve bunlardan hareketle direk ismini yazmaya cesaret etmediği yüreği yetmediği için beşiktaşın bu yılki transfer komitesi ve yıldırım demirören eleştirisidir.alem kör ve ahmak değil.çıkıp bu yazı üzerine futbol konuşup young boys konuşup uzun uzun çetrefilli laflar etmeye değmez.çünkü metin altında yatan ve verilmek istenen mesaj nettir.
ben kahvede lig tv de maç izleyen biri olarak anı yaşarım.duruş vuruş borç harç çeteler pislik vs vs beni ilgilendirmez.ben takımın o an kazanmasını isterim ve o an yıldız ise yıldız zenci forvetse zenci forvet gelsin isterim.gerisini düşünmem bile.batacakmış beşiktaşmış ben batmayımda isterse dünya tersine dönsün yav.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

o da bi bakış açısı tabi.

kahvedeki adam yıldız ister, bugün hepsi alınır. bi kaç yıl sonra klübe hiçbir gelir kapısı yaratılmadığı için yıldızlar birer birer elden kaçar. hatta vasat yerliler bile durmaz artık klupte. sonra yönetimde yavaştan kaçar. kahvedeki adam da "eeeyh yeter be. zevk vermiyo artık bu takım" der okeye döner. benim gibi tribüne gelen, beşiktaşı yıldız oyuncu transferleri için değil beşiktaş olduğu için sevenler de maziyi düşünüp hayıflanıp takımı bu duruma getirenlere sövse de beşiktaşı desteklemeye devam eder. bu da başka bi taraftar profilidir.

cha dedi ki...

altınsay çok değer verdiğim biri ancak;

yazının başında chelsea, ramires örnekleri verip sonunda 300 milyonluk borçtan bahsetmesi biraz abes kaçmış.

guti'yi yavaş bulmuş yaşlı bulmuş, messi geldi de biz guti'yi mi istiyoruz dedik? quaresma'yı eksik bulmuş, yeteneklerini yansıtamaz demiş, serdar özkan vardı geçen sene yerinde bunu da düşündü mü? yoksa salt muhalif durumu gerçekleştirmek mi istedi?

Onurlu dedi ki...

Ben sahsen Besiktas batar mi diye kara kara dusunurum de, Alper'in de vurguladigi gibi Altinsay'in bu yazisindaki samimiyeti de sorgularim...

Oncelikle bu yazidan bagimsiz olarak Besiktas yonetimlerine populizmi ilk getiren zihniyetin parcalarindan biri oldugu icin. 2000 ve 2001 sezonlarindaki transfer fiyaskolarinda aktif rol almis birinin o gunlere sunger cekip borclanmadan bahsetmesi cok samimi degil. Dunya yildizi olacak Marinholar'in devamini yasiyoruz su anda, isimler ve gelirler daha buyudugu icin tutarlar da daha buyudu sadece. Zihniyette bir fark yok ama...

Bu bolumun alindigi tum yaziya ozel takildigim birkac noktanin basinda ise, Altinsay gibi kendisine verilen degerin overrated oldugunu dusunsem de futbolu iyi bildigini ve takip ettigini dusundugum bir yazarin Fener'in CL'de ceyrek final oynamasini Appiahli ve Tuncayli orta sahaya baglamasi geliyor. Tuncay o sene kadroda yok, Appiah ise garibim sakatligindan ya 3 mac oynamistir ya da 5. Bunlar ufak detaylar gibi gorunebilir, ama futbola hakimiyet gerektirecek detayda yazilar yazarken savundugun tezleri boyle havada kalacak orneklere dayandirmamak gerek...

Galatasaray uzerinden gidersek de sezon basina ortalama 30 mactan asagi oynamamis Cana gibi bir adami rehabilitasyon futbolcusu olarak nitelendirmek cok da mantikli gelmiyor. Bana bu, daha asagida yapacagi Besiktas elestirilerinin altyapisini yapma hazirligi gibi geliyor. Besiktas'in Guti ve Quaresma gibi transferlerini elestirirken en garantili transferi Cana gozuken Galatasaray'i alkislamasi pek dogal durmayacagindan Cana'yi da rehabilitasyon futbolcusu yapma geregi duymus bana kalirsa...

Sahsen ben de Quaresma'nin transferini elestirdim ve Quaresma su ana kadar bekledigimden cok daha iyi performans verse de elestirmeye devam edecegim gibi duruyor. Lakin bunu yaparken Tuncay-Appiahli orta saha, Cana rehabilitasyon oyuncusu veya Real gibi bir kadroda La Liga gibi bir ligin asist kralliginda hala sozu gecen bir adam La Liga hizina gore yavas kaliyor gibi argumanlar kullanmamak gerek...

"'Üç büyük' ilk üçe giremez" gibi iddiali bir baslik atmakla sansasyon yaratilabilir de, bunun arkasinda durabilmek lazim. Bu yazidaki argumanlarla bu mumkun degil...

Unknown dedi ki...

Şimdi yorumların hepsini okudum.Öncelikle geçen sene Denizli'nin yanlışta olsa on numara yapmaya çalıştığı Ernst'in asıl mevkisi stoper olan Sivok gibi takımı geriye çekeği sölenmiş.Ernst tam bir orta saha oyuncusudur. hatta bana göre ernst ve sivok un oynadıkları orta saha tarzlarının bir bir biriyle alakası yoktur.Ve ernst gibi sağlam defansı olan ve necip ve guti gibi iki yönlü oynayabilen ortasaharı bana çok umut vermetedir üçlü orta saha adına,ordaki tek sorun alternatiftir fink gitmemelidir.

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

Birde Bobo'nun yerine birinin alınmaması kimin adına yanlıştır bence yanlış değil,Shuster'e görede yanlış olmasa gerekki yollayıp yerine birini almıyor(Bobo'ya birşey olursa nobreyi izlemek istemiyorum o ayrı alternatif lazım).Shusterinde bu hakkı vardır heralde.Birde Young boys burda yaşasa falan kalitesi düşer şeklinde bir şey sölenmiş bu mantığa göre ordaki takımların bizim takımlardan iyi olması gerekmiyormu?Yani benim bildiğim Türkiye ligi İsviçre liginden kaliteli.

Unknown dedi ki...

ben bu yazidan pek birsey anlamadim.hatta farkli maclari ve takimlarimi izliyoruz diye de dusunmeden edemedim.Bence bu yazi da digerleri gibi altinsayin butun hafta premier lig - la liga ne varsa izleyip sonra besiktasimiza soyle guzel bi yazi doseneyim hem tehlike sinyallerini caldirayim hem de kotu sonuclarda elim guclensin populisminin en acik ornegidir. bu her cumlesi tartismali yazi bende Besiktas adina degil ama ALtinsay adina bir soru isareti de olusturdu acikcasi.hep geriye kacan Ferrari-Zapo ne demek mesela?ya da onemli olan dikine yer degistirmektir denirken Quaresmanin sag-sol kanat hareketliligini dikine olmadigini,Bobo ve Nihatin yer degistirmelerinin de dikine olmadigini nasil soyluyor?"Ya gereksiz bir sürü pasla ya da gelişi güzel uzun toplarla atağa çıkmaya çalışıyorlar".Daha hazirlik maclarini oynayan,hocasiyla birlikte oyun felsefesini tamamen tersine degistirmeye calisan bir takim icin bu cok haksiz bir gorus,son maclara bakarsan sahada gereksiz olan hic birsey olmuyor bence hepsi calisilmis ve calisilmakta. elestirecem diye futbolu komplike-sofistike hale getirip gercekleri carpitmayalim lutfen.......ve mesela "Quaresma üst düzey Avrupa futbolunun hızına ulaşamadı. Orada ona ayrı bir top vermek gerekiyordu. Beşiktaş’ta da marifetlerini göstermesi için oyunun iyice yavaşlaması ya da rakibin 10 kişi kalması ya da onsekizinin önüne yığılması gerek".o kadar sallama keyfi bir degerlendirme ki neresinden tutsaniz dokuluyor.Avrupa futbolu diye ingiltere ispanya dan baska birsey bilmeyen altinsay,Q7nin de Gutininde kariyerlerine ve istatistiklerine bir daha baksin. Hic bir kelimesini katilmadigim bu paragrafla altinsay niyetini ortaya koyuyor zaten.o macta eksikler vardi tamam ancak kirmizilar falan olmasa da gol geliyordu.....Peki ya telasla ortaya dokulen bu cumleler : “Ayıp olur” diye Tabata’nın kadroda tutulmasını, çok yönlü Tello’nun bedelsiz yollanmasını, karşılığı olmayan borçların 300 milyon liraya dayanmasını bir yana bırakıyorum." diyerek yazinin temelinde yatan olumsuz havayi pekistiriyor...Sonuc: hic dikkate alinmamasi gereken bir yazi.Ibrahim Altinsay schuster kadar bildigini saniyor ancak bilmedigini bilmiyor. hadi bakalim ve gorelim gelecek gunler bize ne getirecek sayin altinsay.

Unknown dedi ki...

pardon arkadaslar onumdeki bilgisayar surekli internetten dustugu icin butun yorum gonderme tesebbuslerim yarida kaldi.ancak simdi goruyorum ki hicbiri yarida kalmamis.birden fazla mesaj icin ozur dilerim.comezligime verin lutfen,sevgiler saygilar

matiasemilio dedi ki...

çok fazla sevdiğim bi insan ama bu her düşüncesine katılmam gerektiği anlamına gelmiyor tabii; katılmamakla birlikte saçma da buluyorum..karşılaştırıldığımız takıma ve tartışılan fubolculara bakar mısınız..

Adsız dedi ki...

Alakasız olacak ama Sivok'un ameliyat olması kesinleşmiş, ancak sahalardan "2 ay" uzak kalacak deniyor. E 6 ay dondurdunuz adamın sözleşmesini, her allahım çorba oldu herşey.

geloraptor dedi ki...

Altınsay'ı sevsem de bu yazı da ona pek uymamış. Yönetim hakkındaki eleştirilerinde ne söylese az ama saha içi için getirdiği eleştiriler de haksız. Quaresma, Guti gibi oyuncuların çeşitli nedenlerden bir defosu meydana gelmesi yolları türkiye'ye düşmez. Guti gençliğinde gelmez. quaresma da taktik disipline sahip olmadığı için ancak bu yaşında gelir. takım da sezon başı için yeterli umudu veriyor. rıdvan'a uyuyp topal kazmasıyla cana'yı bir tutmasına hiç değinmiyorum.

saha içinda young boys tarzı takımlar gibi sistematik bir takıma sahip olmak için ülkeye yerleşmiş bu kültürün en başta değişmesi lazım. daha senin elinde bu oyuncuları altyapıda eğitebilecek hocalar yok. mevcutların kalitesi bu kadar düşükken ellerinden çıkan yetenekler hep defolu oluyor. sistemden bu kadar bihaber yetişen oyunculardan birkaçı ancak kendini kurtarabilip kendini üst seviye oyuncusu haline getirebilirken bu oyunculardan sahada sistematik bir oyun beklemek abesle iştigal oluyor.

Kalten dedi ki...

Ben de ilk defa Altınsay'a katılmıyorum sanırım.

Bu şekilde Premier Lig, La Liga örnekleri vererek eleştirmenin kolay tarafı işler kötü gittiğinde haklı çıkacak olmak, ve işlerin kötü gitme ihtimalinin oldukça yüksek olması. Zaten 5 senede bir şampiyon olan Beşiktaş'a transfer edilen adamların "yaramaz" olduğunu söylemek kolay, bu sene de şampiyon olamaz isek haklı çıkarsınız, olursak da kimse sizin eleştirinizi hatırlayıp "patlasın" demez.

Demirören'e günahımı vermem, ama yukarıdaki arkadaşların da dediği gibi bu seneki transferlerin (Adalı etkisi?) oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. 10/11 Tabata parasına Quaresma ve 11/10 Delgado maaşına Guti'nin alınması bile yapılan upgrade'in bir göstergesi bence. Bu tabii ki "büyük başkan" diye rererölenip geçmişteki trajedilerin üstüne sünger çekmeyi gerektirmez, ama sınıfın başarısız öğrencisi üç sözlüden üst üste başarılı not alırsa bir "aferin"i de hak eder kanımca.

En basitinden şöyle düşünün. Son iki seneki upgrade'lerimiz:

Gökhan Zan --> Ferrari
Serdar Özkan --> Quaresma
Tello --> Guti

Şu giden üç oyuncu geçmişteki 2-3 sezonda fırsat buldukça hep ilk 11 oynayan futbolcular idi (Serdar Özkan belki %60 diyelim, Denizli-öncesi iken ise belki %80), şimdi ise yerlerine gelenlere bir bakın! Tabii ki yukarıdaki giden üçlüden ikisi Türk olduğu için ve yerlerine 2 yabancı kondurduğumuz için nurtopu gibi bir yabancı problemimiz var ve şu anda kadro planlamasındaki en büyük sorunumuz bu, ama hadi filmi geri alıp şu 3'lüyü geri koyalım desek tamam der miydiniz? Benim bundan sonra beklediğim doğru hamle Tabata --> Murat Ceylan takası ve yabancı sayısının 10'a çekilerek Fink'e rotasyonda yer açılması ve Necip'in ortada Murat Ceylan ile yedeklenmesi. Bu yukarıdaki yabancı sıkıntısını da büyük ölçüde çözmüş olur, Antep'in de bunu şiddetle reddedeceğini sanmam.

Kalten dedi ki...

Serdar Özkan, Gökhan Zan upgrade'leri bu açıdan bakıldığında sürreel kalıyor. Bunlarla tek eşdeğer olabilecek şey Baros'un sakatlığı ile forvet sıkıntısı çeken Galatasaray'a Nobre'nin gönderilmesi ve yerine Roque Santa Cruz'un alınması meselâ. O zaman da eleştiriler gelecek, misâl İbrahim Altınsay diyecek ki "Dünya Kupası'nda vasat oyunculardan kurulu Paraguay'da bile doğru-dürüst şans bulamamış bir oyuncuyu 3 milyon EUR maaş ile getirmek nasıl bir mantıktır? Paraguay Santa Cruz'suz kadro ile İspanya'ya kafa tutup neredeyse eliyordu, ama siz gidip o takımda artık şans bulamayan modası geçmiş pivot santrforu transfer ediyorsunuz, üstelik de yabancı hakkını kullanarak!"

Ki bu eleştirilerde de haklılık payı çok yüksek, kesinlikle abzürd eleştiriler değil.

Hâlihazırda Beşiktaş'ın Lyon, Porto, PSV olmasını istemek "BEŞİKTAŞ REAL MADRİD OLACAK" demekten tabii ki daha mantıklı - ama kendi başına bakıldığında kesinlikle olası değil --keşke olsa! Buna ne bizim futbol kültürümüz müsait, ne de ülkedeki mevcut iki buçuk başlı (evet buçuk biziz) futbol yapısı.

Beşiktaş eğer bu kurduğu kadroyla iki sene üst üste TSL şampiyonu olsa ve önümüzdeki sene UEFA'da (bir sonraki sene Şampiyonlar Ligi'nden üçüncü olarak elendiği düşünülerek) çeyrek finale çıksa müthiş bir iş başarır - tarihindeki en büyük Avrupa başarısını tekrarlamış ve TSL başarısına (üç şampiyonluk) çok yaklaşmış olur.

Bence bu kadro bir iki takviye ile bu başarıyı yakalayabilecek güçte.

Şahsen Rijkaard ve Aykut Kocaman'ın Mart ayını görebileceklerini düşünmüyorum, eğer Abdullah Avcı Galatasaray'a Ocak ayından sonra gelirse bu sene üç büyükler içinde şampiyonluk şansı en yüksek olan biziz. Eğer Bursa Ertuğrul Sağlam ile Madrid'de bir 9-0 faciası yaşamazsa onlar da iddialı olabilir.

Çok dağıttım konuyu ama, tek cümlede toparlarsak, Beşiktaş'ın 2 senelik hedef koyması 10 senelik hedef koyup tutturamamasından daha iyi bence. Guti'den kimse Hagi gibi 5 sene kalıp Beşiktaş'ı uçurmasını beklemiyor, ama 2 sene kalıp 2 şampiyonlukta payı olsa aldığı parayı çıkarmış olur. Q7 de öyle.

Siyah da güzel ama en azından bu senelik enseyi aydınlık tutalım, durmuş saat bile iki senedir doğruyu gösteriyor çünkü.

Kalten dedi ki...

Bu arada blogger comments kutusunun da karakter limiti olduğunu öğrenmiş oldum, yorumu ikiye bölüp atmam gerekti :)

CDiS dedi ki...

içimizdeki irlandalılar..

Beni bu yazida Altinsay'in temel elestirisi yerine yaptigi verisel hatalar ve orneklerinin uygunsuzlugu rahatsiz etti. Boyle olunca da, fikirlere katilmak istesem de, katilmam mumkun degil.

Ozensiz yazilmis, ve de boyle yazilinca da art niyet soyleminin gundeme gelmesi cok normal.

Hep bize denir, bu sefer de biz diyelim: Yakismamis.

young boysun tum futbolcularini ve teknik heyetini besiktasinkiyle takas edelim, o eski besiktas isvicrede her sene sampiyon olur, buradaki eski youn boys oyunculari 10 sene sampiyonluk goremez net.

Altinsayi bende begenerek okurum fakat, guti ve quaresmaya birer kulp takmasi komik olmus, onun doneminde alinan Zago Romadan 23 yasinda alinmadi, Hatta ileriye donuk hamlelerin yapilmasi icin suan ogut veren kendisi bizzat devre arasinda 33 luk Giuntiyi takima kazandirmis o Giunti gelecegi degilde sezonu kurtarmistir, diger marinho, niculescu, maldurasanulara girmiyeyim..

akn dedi ki...

altınsay'a olan saygımı bir kez daha sorgulamama neden oldu bu yazı. ilk sorgulayışım malum son başkanlık seçiminde olmuştu.

demirören'i sevmek elbet mümkün değil ama, benim gözümde demirören ibrahim üzülmez ise, altınsay da malesef bir türlü bekleneni veremeyen ama çok beklenen delgado'dur. birisi kısıtlı zekası ve yetenekleriyle takımı için bişeyler yapmaya çalışırken, diğerinin sorumluluktan kaçması... ve benim gözümde ibrahim üzülmez her zaman delgado'dan daha büyük futbolcudur.

bekara karı boşamanın kolay olduğu gibi, altınsay2a da takım yönetmek kolaymış. ama uzaktan uzaktan, sorumluluktan kaçarak. gazete köşelerinde sistem kurmak, altyapıyı şahlandırmak, 22 m euroluk genç transferler yapmak elbet kolaydır. ama onun gibi gençleri pistlerde görmek isteriz. demirören kadar çabalasın yeter.

sozcelyk dedi ki...

önceden yönetim için konuşurdu yapılan hamlelerin yanlışlığından ve kulübün transfer politkasının saçmalığından dem vururdu şimdi nedense bir anda saha içi parselizasyona girmiş , hayret

körü körüne bu yazıyı da savunacak halim yok , guti'nin la liga'ya yavaş kalması quaresma'nın üst düzey avrupa futbolunun hızına ulaşamaması filan yüz metreden gelen giden kim olursa olsun ne kadar faydalı olursa olsun ben hep muhalefet kalacağım diye bağırıyor

quaresmanın ve gutinin beşiktaşı daha 4 maçta ileriye taşıyabilmesinden bahedeceğine plzen maçını kazanmak için ve quaresmanın etkin olması için rakibin on kişi kalması gerektiğinden bahsetmiş ama quaresmanın o golü 4 kişi arasından attığını görmek istememiş , algıda seçicilik bu olsa gerek.

antidoto gibi quaresma ve guti'nin yeteneklerini gençlere aktarabilmesinden bahsetseymiş bizim bildiğimiz tanıdığımız altınsay profiline tam otururmuş , yazık etmiş kendine.

.

BJK4EVER dedi ki...

Bu adami baskanlik secimlerinden beri ciddiye almiyorum, siz de almayin. Hayir kardesim, elestirel bakis acisi guzel de, herseyin siniri var, elestirecegim diye komik duruma dusuyorsun. Tamam anladik, futboldan az cok anladigin belli (yazidaki tutarsizliklara ragmen), Premier Lig de takip ediyorsun, tamam, ama bu kadar yukaridan bakmak sacma, kusura bakma. Madem begenmiyorsun BJK'yi seyretme o zaman, git Spormax'e bak ve sabahlara kadar tekrar dahil Premier Lig izle.
Bu adamin halini kendine entellektuel havasi katmak icin Recep Ivedik'i elestiren, ama ayni anda evinde gizlice o filmi izleyen, ayrica eski Kemal Sunal filmlerine gulen sahislara benzetiyorum.

@nikim yok benim,

Sahane karsilastirma olmus, tebrik ederim.

Pamukk dedi ki...

Guti her maç 90 dakika çıkaramaz
Realde ki gibi sonrada girip oyunu çevirme şansı burda zor. 2.Guti kim olcak?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

delgado'yla tabata olacaklarmış... mükemmel kadro yokmuş.

Pamukk dedi ki...

hö hı anladım ok tşk kib bye. :/

BJK4EVER dedi ki...

@Pamukk

Guti'nin kontratinda 90 dakika oynamaz diye bir madde mi var? Scholes, Hagi, Alex, Murphy oynuyor da Guti mi oynamayacak? Real'de yedek olmasi fiziksel yetersizliginden degil, onunde hayvan gibi oyuncular olmasindan.....

@Jessie

Cok konusuyorsun, ama bos konusuyorsun. O zaman cozum ver ayni zamanda. Delgado, Tabata nasil gidecek, bu saatten sonra Guti'ye kim alternatif olacak vs, bunlari da yaz. Hepimiz biliyoruz ki Delgado ve Tabata gonderilse bir sekilde ve onlarin yerine bir yabanci daha alinsa sen burada Delgado ve Tabata'nin bize olan maliyetinden baslayip Demiroren'e olan toplam borctan cikip elestirel bir yazi yazacaksin. O yuzden yorma kendini hic.....

Pamukk dedi ki...

doğrudur abi. allah korusun sakatlanmasın ve hep her maç 90dkyı çıkarcak güçte olsun diye duaya oturdum ben. başka yapcak bişi yok .

tearkan dedi ki...

Değişmeyen tek şey sanırım İbrahim Altınsay'ın mütemadiyen eleştiride bulunması. Belki haklı da olabilir; ancak verilen örnekler cidden çok komik. 22 milyon euroluk genç yetenek örneği ise son nokta olmuş.

Genel olarak her şeyin süt liman gözükmesine neden olan Guti ve KÜ7 transferlerini eleştirenlerin kafasında bu adamlar iki yıl sonra gidince ne olacak düşüncesi var haklı olarak. Buraya kadar tamam; ama ne yapılmalıydı bunu neden söylemiyorsunuz? İbrahim Altınsay'ın dediği gibi defansif yönleri kuvvetli Ernst yerine 22m. euroya genç transfer mi yapılmalıydı? Guti La Liganın temposuna ayak uyduramıyor düşüncesiyle Guti yerine kim alınmalıydı? Ramires örneğini düşününce Canales'i alsaydık keşke di mi? KÜ7 avrupanın temposuna ayak uyduramadıysa temposuna ayak uydurabilen ne bileyim Ronaldo'yu falan mı almalıydık?

Çana'ya rehabilitasyon oyuncusu demiş.Skandal ötesi bir gaf.Aynı lafı Rıdvan dese ekşisözlükteki ergenler başlamıştı kafa mikmeye.
Bir de 2001 yazında Beşiktaş tarihinin en kötü kadrosu kurulurken Futbol şubesinin başında değilmiydi Altınsay ? Ne kadar etkindi,transferlerde onayı var mıydı bilemem ama transfer yanlışarında madem hep yöneticiler suçlanıyor.Kendisi de suçluydu o zaman.Zira Beşiktaş tarihi boyunca ben daha kötüsünü görmedim.

Baya,Khlestov,Peter Kjaer,Arild Stavrum

Şu an beğenmediğimiz Zapo bile bu adamlar yanında kaliteli kalıyor.O sene ilk 5'e girebilmişsek piyangodan çıkan İlhan ve Tümer'in performansları ve hocaların hocası Daum sayesindedir.Bu seneden önceki sene de Nouma,Münch,Karhan,Shorunmu gibi üstteki yabancılara göre çok daha kalite yabancıların da gönderildiğini hatırlatayım.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

abicim o 5 adamın toplam maliyeti zapo'nun 3'te 1'iydi yav.

lütfen yani neyle neyi kıyaslıyoruz?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ne yapılmalıydı sorusuna benim vereceğim cevap şudur;

beşiktaş'ın yapması gereken transferin örneği roberto hilbert'tir. ama ne komik biz ilk onu göndermeye çalışıyoruz.

Ben Demirören başkanlığındaki yönetimle,o zamanki yönetimi karşılaştırma amacında değilim.Sadece İbrahim Altınsay'ın içinde yer aldığı futbol şubesinin de başarısız olduğunu belirtiyorum.O zamanlar küçüktüm ben hatırlamıyorum ama belli ki mali sorunlar varmış o dönemde fakat bu Khlestov,Stavrum gibi adamların transferlerini makul kılmaz.Beşiktaş bonservis parası vermeden ve makul sayılabilecek maaşlarla aynı sezon içinde Tello ve Cisse'yi de getirebilmiş bir takımdır.Şüphesiz ki 01-02 sezonunda Beşiktaş markasına hiç yakışmayan transferlerin yapılmış olduğu açık başta belirttiğimi sonda bir daha belirteyim niyetim Demirören'i aklamak veya övmek değildir zaten aynı futbol şubesinin içinde Demirören'de vardı.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

konu esasında altınsay'ın kim olduğu değil.

ama madem konu açıldı.

altınsay'ın geçen sene yönetime girmeme sebeplerinden biri buydu.

başkanlar parayı kendi ceplerinden verip istediklerini yapmak istiyorlar. senin orada yönetici olarak bir vasfın olmuyor diyordu.

yani stavrum, khlestov transferlerini altınsay'a maletmek doğru olmaz.

o dönemki şartlar öyleydi.

ayrıca khlestov'da en sevdiğim futbolculardandı. kemikti. kazanmadığı ikili mücadele hatırlamıyorum.

ama 3-5-2 oynayan takıma sağ bek olarak alınmıştı :)

Onurlu dedi ki...

Khlestov boyle bir tartismaya konu olacak bir oyuncu degildi, Besiktas'ta hakki yenmis ve transfer budalaligina kurban edilmis oyunculardan biridir bence, o ayri...

Lakin ortada soyle cok somut bir gercek vardir ki, o da Altinsay'in da icinde bulundugu yonetim iki sene ust uste sampiyonlugu son haftalarda kacirmis takimi almis ve Nouma, Karhan gibi bugun bile ic gecirilen adamlarla Besiktas tarihinde muhtemelen son 20-25 senenin Avrupa kupalarina katilamadigimiz tek sezonunu yasatmistir. Ustelik bu sezon bizi batma asamasina getirmis; o sezonun yarattigi nakit sikintisi yuzunden 2001-2002 sezonuna baslarken Ilhan-Tumer-Ronaldo (ki ilk ikisi de daha sonra siklikla elestirilmis Anadolu yildizi transferlerindendir aslinda, ama istisnai bir sekilde Besiktas'la uyum saglamislardir) disinda gayet dandik transferler yapilmak zorunda kalinmis; Nouma yerine Stavrum, Karhan yerine Veit getirilerek en az 2 seviye asagi oyunculara gecilmis; bir sezonda uc yabanci kaleci transfer edilerek tarihe gecilmis; Asper-Kjaer-Veit-Marinho-Stavrum gibi yabancilarin hic biri 10 mac bile tam sure alamamis, hatta Marinho 15-20 dakika giydigi forma ile efsaneler arasina girmistir, ki bu olaylar bununla bitmemis nakit akisini toparlamak icin sezon ortasinda teknik direktorun "Nihat'i satan sampiyonlugu satar" soylemine ragmen Nihat satilmak zorunda kalinmistir. Kaldi ki bunlar isin sadece futbol boyutunu ilgilendiren kisimlari, yoksa Demiroren'in cok elestirilen teknik direktor hamlelerinin benzerleri o donemde yasanmis, nakit akisindaki sikisiklik yuzunden borsaya acilmak icin hic de dogru olmayan bir zamanda borsaya acilarak ciddi halka arz gelirinden olunmustur. Haaa bu noktada dogru halka arz yontemini sectigi icin Husnu Gureli'ye ne kadar tesekkur etsek azdir, o ayri. Sirf bu icraat Besiktas'in en saglikli finansal yapiya sahip olmasini saglamistir...

Ozetle Altinsay bu yoneticilik referanslari ile bu kadar romantik ve bohem soylemlere sahip bir elestirmen kiyafeti giymeye calistigi zaman kelimenin tam anlamiyla sakil duruyor. Altinsay bu kulube populizmi sokmus yonetim anlayisinin icinde neredeyse 4 sene yer almis; bu donemde en basitinden Scala'ya ayip edilmis, cuvalla para harcanmis (o gun harcanan paralari bugun harcanan paralarla nominal olarak kiyaslayinca buyuk fark cikiyor olabilir, ancak Bilgili harcamalari/Seba harcamalari ile Demiroren harcamalari/Bilgili harcamalari oranlari kiyaslandiginda o kadar da radikal bir fark olmadigi gorulur), bir suru oyuncu gelmis/gitmis, kazara Galatasaray Lucescu'yu kapinin onune koymasa 100. yildaki planimizin mechul oldugu bir ortamda egri gemi dogru sefer Cordoba gelmis, gayet populist sekilde Sergen-Nouma geri getirilmis, 100. yildaki sampiyonluktan sonra kadronun nasil yenilenecegi gayet supheli bir sekilde yas ortalamasi cok yuksek bir kadro kurularak en sonunda bir sampiyonluk yasanmis ve sonrasi ise benden sonrasi tufan seklinde gozardi edilmis. Altinsay bu yonetim felsefesinin ortaya ciktigi birinci, maksimum ikinci senede "Beyler, hop ne yapiyorsunuz, bu boyle gitmez, kendinize gelin, yoksa bu anlayis devam edecekse ben yokum" demeyip goreve devam edecek, sonra 100. yilda sampiyonluk gelince sahaya cikip diger yoneticilere cak yapacak, el ense cekecek, sonra da simdi planlamadan, uzun vadeli yapilanmadan, makro politikalardan bahsedecek, sizi bilmem de bu resim bana epey egreti duruyor, kimse kusura bakmasin...

gutinin yedegi yusuf simsekten baskasi degil..

akn dedi ki...

@onurlu

adam ne yazdı bee! helal olsun. altınsay rüyasından uyanmamız gerek artık.

Unknown dedi ki...

altınsay ın yonetimde durumu ve yazıları arasındaki ucurumu guzel dile getirlmiş.. ama bende sunu eklemek istiyorum beşiktaş bu sene oynadıgı macı kaanır ama oynadıgı oyunla değil oyuncuları yaratıcılıgıyla.. tabi oyuncuları sakatlanmadıgını dusunerek yazıyorum..schuster takıma oyun oynatmak isteyeektir ama hangi futbolcularla ..yabancılarımız cok iyi ama yerliler ?

Yorum Gönder

Ara