14 Temmuz 2010 Çarşamba
Futbolun Anlamı
(Önsöz: Bu post'u esasen Ekşi Beşiktaş'a yazdım, lakin 3 gündür siyaset ile içinizi kararttığımdan biraz farklı bir dala atlamış olmak için, hem de aslında hayat görüşüme dair tatlar içerdiği için buraya da alıntılamayı uygun gördüm.)
İşte bu hikayenin o göze sokan kahramanlarından ilki benim için borges'tir. (Zaten tanımayan yoktur da, şu futbol blogu aleminde bence en sağlam iki yazardan birisidir Noat ile birlikte. Sadece spor değil, hayat konusunda da güzel şeyler yazar ve çoğunlukla da görüşlerimiz örtüşür. Yazdığının arkasını dolduran, sadece nesiresinin ebediliğinden değil esasen fikirlerinden prim yapan bir adamdır. Neyse, bu kadar övgü yeter, çok şımartmayalım.) Borges'in anlatışıyla, maçları izlemesem de Bundesliga'yı yaşar olduğumdan bir kıpırdanma olmuştu zaten.
İkinci kahraman ise FIFA 10. yuki ile yaptığımız maçlarda farklı farklı takımlar denerken (Chievo Verona olmuşluğum bile var) yolum Werder Bremen ile kesişti, ve aman Tanrım o ne kesişim. Gözüm kapalı oynayacak kadar hakim olduğumu fark ettim takıma (Bu hissi veren tek takım Beşiktaş şu oyunda çünkü her oyuncuyu donuna kadar tanıyoruz ve de 4-2-3-1'in defansif halini uygulayabiliyoruz). Oyuncular tamamen olmak istediğim yere gidiyorlar, defansın fiziği ve ortasahanın direnci tam istediğim gibi, takımın yaratıcı ayakları var... Benim futboldan anladığım sahaya yansımış durumda.
Bunun üzerine bu çok da fikir sahibi olmadığım kulüp hakkında okumaya başladım. Okudukça daha da şaşırdım:
Bir kere adamlar istikrar abidesi. 12 yıldır A takımı aynı teknik direktör çalıştırıyor, 1.likten 10.luğa kadar farklı sıralar almalarına karşın ligde. Ki Schaaf'ın teknik direktörlük kariyerine 1987'de Werder Bremen 17 yaş altı takımı ile başladığını ve sürekli kulüp içinde pozisyon değiştirdiğini düşünürsek (19 yaş altı, B takımı, yardımcılık gibi), 23 yıllık bir kariyere denk gelir bu. Ki zaten kulübün bir başka uzun soluklu teknik direktörü de Otto Rehhagel, kendisi 1981-1995 yılları arasında çalıştırmış kulübü.
Schaaf'ın mütevaziliği de cabası.
Finansal olarak baktığında, Bundesliga'nın en sağlam kulüplerinden birisi. Forbes'ın listesine göre de en zengin kulüpler arasında yer almakta zaten. Ama hikayenin başka yönü de var. Werder Bremen 1971-72 sezonunda büyük paralar harcayarak yıldız transferine yöneliyor, lakin başarı gelmiyor ve kulüp kendisini 2. ligde buluyor. Sonra Otto Rehhagel geliyor, takımı 1. lige çıkartıyor ve deyim yerindeyse sıfırdan başlayarak güce kavuşturuyor bu ekibi. (Bizde Süper Lig'e çıkar çıkmaz teknik direktör değiştiren kulüplere de hafiften laf soktum sayın burada.) Sağlam bir büyüyüş sözkonusu yani.
Kulübün kültürüne gelirsek, Borges'in "Werder Mafyası" başlıklı yazısından bir alıntıyla açıklayayım:
"Mafya kim Werder kim? Kupa finalinden sonra milli takimin kamp yaptigi Sicilya'ya topluca gelislerinden dolayi böyle bir baslik.. Bayern Mafyasi ne kadar uygun düserse Werder topcularindan da mafya olmasi o kadar uygunsuz.. Kluplerin ilginc bir sekilde karakterlerini futbolcularina yansittigini dusunuyorum. Bremen'li Pizzaro,Klose ile Bayern'li Pizzaro,Klose arasinda cok buyuk farklar vardir misal.. Borowski'nin gönderilecegi zaman pek cok Bremenli arkadasim söyle demisti: "
"O Bayern'e gitmelidir, havasindan gecilmiyor, buraya uygun degil.. Aksine tam da Bayern'e göre""
Bu kulüp, benim futboldan beklediğim her şeyi özetler işte. "Akıl" denilen mefhuma kulübün her aşamasında rastlayabiliyorsun. Bugüne kadar bu tarihi okumamama yazıklar olsun, ne heyecandan, ne zevklerden mahrum kalmışım futbol adına.
Ha, belki kulübün içine girdikçe şu anki cazibesini kaybedecek, orasını da bilemem; fakat şu saygı duyulasılık başkadır, o değişilmez.
Etiketler:Beşiktaş,Futbol,semioticus,Shelbyl,Werder Bremen
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
15 Yorum:
Sezon başı dua ediyordum mustafa denizli gitsede thomas schaaf gelse diye....ama nerde TUPCU ve yönetiminde o kafa....bence schaaf dünyanın en iyi hücum oynatan 3-4 hocasından biri.......
Orada hucum ya da savunma oynatmaktan farkli bir olgu var.
Ben Schaaf, bu kisiligi ve karakteriyle (olumlu anlamda) Turkiye'ye gelsin kesinlikle istemem. Tas yerinde agir kalsin.
Bu adam werder de inanılmaz hücum varyasyonları yaptırıyo bence eşeği versen eline hücum oynatır..
http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=31551
bu yazıyı yeni okudum, konular çok uzak da değil sanki birbirine, örtüşmese de...
teşkkürler shelbyl, bu yazı ile werder'i daha yakından takip etmeme sebep oldun.
yazmak kolay aslanim, darmaduman ettim werder bremenini dun aksam :)
Aguero'nun her vurdugu girdi abi ben ne yapayim? :)
@ceyhun
Rica ederim.
* * *
Aklima gelmisken soyleyeyim: Benim bu yaziyi yazmamdaki amac "Werder soyle iyi boyle super" falan demek degil.
Bir, simdiye kadar futbola genel bakisa dair yazdigim yazilarin ozeti bir takimmis, onun heyecani.
Iki, benim gibi bakanlar varsa olaya onlara yardim.
Uc, "Quaresma gitti, Robinho geldi, Tello kaldi" gibi transfer sezonunun donemlik heyecanindan biraz da olsa bir silkinis.
Bana almanya milli takımı ile werder bremen in oyundaki taktik anlayışları, dizilisleri,kadro yapıları çok birbirine yakın gibi geliyo....
ekürisi kesinlikle luciano spalletti'dir.
şartlandırılmış alışkanlıklar..
benim icin david moyes'tir. thomas abi sonradan gelir.
bu arada guti kesinleşmiş, 2 yıllık sözleşme imzalanmış.
Harbiden guti yi almışız....hangi yabancılar oynuyacak hangileri gidecek çok merak ediyorum....
takım karakterinin futbolcuya yansıması;
bkz.toraman..
takım karakterinin futbolcuya yansıması;
bkz.toraman..
@blackeagle
Raul da geldi.
Harbiden bir arkadas demisti ne zaman kusacaz diye. Bence yarindan sonra oyle bir kusacaz ki, ortalik berbat olacak:)