.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

23 Temmuz 2010 Cuma

Delga Do Re Mi ..

Canlı yayınlanan ilk hazırlık maçı ve Vikingur karşılaşmaları göstermiştir ki, şu bilgisayar oyunlarında olduğu gibi Beşiktaş maçlarını da ekran başından tek bir tuşla durdurup, kaldığı yerden devam ettirme şansımız olsaydı, gözü kapalı ve rastgele anlarda yapacağımız pause işlemlerinde Delgado’nun bulunduğu yer, %80’in üzerinde bir oranla ‘’rakip kaleden ziyade’’ Beşiktaş ceza alanına yakın bir noktaya denk gelirdi. Şimdi bunun üzerine kalkıp da bir Delgado değerlendirmesi yapmanın sağlıklı olacağına inanmıyorum, kaldı ki geçmiş dönem deneme-yanılmaları, o mevki için sahip olması gereken pozisyon bilgisinden yoksunluğu, orta alan savunmasını kaldırabilecek dirilikte olmaması (ki bu konuda muadillerinden fazlası var) bugün beğenilmeyen performansın, -eğer bir suçlu aranıyorsa , ki bence çok erken- Delgado’nun değil de Schuster’in ve biraz da Tayfur’un eseri olduğunu ortaya koyuyor. Hazırlık maçlarının ne amaçla yapıldığı, bu maçlarda Teknik Direktörlerin planladıkları, görmek istedikleri ve oyuncuların konsantrasyonları dikkate alındığında Vikingur maçlarındaki kişisel performansları -olumlu ve olumsuz anlamda- Süper Lig ciddiyetiyle merceğe yatırmak yersiz, zira Vikingur’un kalitesi hazırlık maçı yaptığımız takımların bile çok altında. Rakip bu kadar güçsüz ve sıradan olmasına rağmen, Delgado bekleneni veremiyor. İyi de Delgado’dan beklenen nedir ? Vikingur’un kalemize şut dahi atamadığını hesaba katarsak, hücum anlamında bir beklenti içine girildiği sonucu çıkıyor. Peki bugüne kadar rakip kaleye 40-50 metre uzaklıktaki Cisse, Ernst ve Fink’ten rakip orta saha ve defansını ipe dizip de gol ya da asist beklentisi içine girilyor muydu ? Hayır ... Ama işte söz konusu Delgado olduğu vakit, kaleye uzaklığı ve savunma sorumluluğu göz ardı edilip, eleştirmek ve beklentileri yükseltmek adına sırt numarasından güç alınabiliyor. Galatasaray gibi Kewell’ı stopere kaydırmak zorunda kalsaydık, muhtemelen oralardan Bobo’yu beslemesini bekler, gerçekleşmeyince de bu nasıl büyücü falan derdik herhalde. Bu kadar takıntılı olmaya gerek yok; adam Cisse’den, Fink’ten farksız ve Hakan Arıkan’la normal ses tonuyla iletişim kurabilecek bir mesafede oynuyor, ama onlar gibi yana değil de dikine oynamayı hedeflediği vakit -tek maçlık söylemiyorum- özellikle kapanan savunmalara karşı ya top kaybı yapıyor ya da deneyip de geçirdiği toplar, asist ve pozisyon hazırlayıcı pas ile sonuçlanıyor. Bu seviyedeki bir takıma karşı –üstelik bu kadar rahatken- ve Schuster’in Delgado’yu orada ‘’deneme amaçlı’’ oynattığı apaçık ortadayken 3-5 top kaybının lafı edilecekse, bir zahmet atılan 7 golün 3’ündeki pas becerisini de ‘’kasaba manava karşı oynadık’’ sözleriyle geçiştirmektense ‘’hiç alışık olmadığı bir mevkide, rakip kaleden ve futboldan bu denli uzak olmasına rağmen yine de oyuna ve skora olumlu anlamda etki edebiliyor’’ şeklinde değerlendirilsin. Delgado atınca Buca, Rize, Konya, Kasımpaşa, Zürih vs deyip de sol beki yaz okuluna kaldığı için maça çıkamamış bir takıma karşı Tabata, Nihat ve Quaresma göklere çıkarıldığı vakit olmuyor işte. Delgado’nun Vikingur’a karşı hat trick yapması halinde dudak büküp ‘’ gitsin Fener’e atsın da görelim ’’ diyecek 1 milyon kişi bulabilirim. Sahip olduğumuz her top bu kadar kıymetli ve her pas hatası için elde kağıt kalem bekletilirken, Quaresma’nın show amaçlı ve en yakın Beşiktaşlının 1.5 metre uzağına giden rabona’sına 30bin kişi coşkuyla ayağa kalkıp, alkış tutunca bunu anlamlandırmak güç oluyor. Bugüne dek Delgado’ya pozitif yaklaşanlara karşı öne sürülen argümanlar ‘’ o kadar hoca geldi, hepsi mi yanlış yerde oynattı yaææ ‘’ minvalindeydi. Bu yüzden teşekkürlerin en büyüğünü Schuster’e gönderiyorum. Öyle ki, Delgado’yu ‘’ en olmayacak ’’ mevkide oynatmasına rağmen eleştiri okları yine bir şekilde Delgado’ya yöneltiliyor ve ezber kaldığı yerden tam gaz devam ediyor. Hem de bunu 2 sezondur Fink-Ernst / Cisse-Ernst ikilisi bozulmasın diye neredeyse açlık grevi yapacak insanlar yapıyor. ‘’ keşke 2006 Süper Kupa maçında Galatasaray’a karşı oynadığı gibi oynasa da isterse gol ve asist yapmasa … ‘’ İyi güzel de Tigana’nın o günkü oyun anlayışı ve orta saha kurgusunu (Koray-Kleberson-Fahri / Delgado ) kaç kere gördük ? Kaybetmemize rağmen yine Delgado’nun en etkili performanslarından birini gösterdiği (Koray-Kurtuluş-Kleberson / Delgado) Dinamo Bükreş deplasmanı ? veya yine Bobo’yu 2 kere al da at diye beslediği (Koray-Serdar-Cisse / Delgado) Kadıköy deplasmanı ? Delgado’dan sol iç ve ön libero yaratmaya kalkalım, ama Delgado hep o koşan, ısıran, basan 3lü orta sahanın önünde oynadığı gibi oynayıp, tüm meziyetlerini sahaya yansıtsın. Ne güzel İstanbul ... Delgado’nun, Cisse ve Uğur’un önünde gezici forvet rolüne soyunup, 4 maçta 3 gol atarak en verimli başlangıçlardan birini yaptığı sezonda bile rahat batmış olmalı ki, Ertuğrul basın ve medyaya kulak verip, yok oluşun temellerini attı. Akabinde M.Denizli, Delgado’dan sol iç yaratmaya kalkıp Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in konuğu olduğu programda Delgado’yu gerçek mevkisinin dışında oynattığını şu sözlerle kabullendi. ‘’ Evet Delgado’yu, Lincoln ve Alex’ten çok farklı bir pozisyonda kullandığım doğru, ama Delgado orada oynamayı öğrenecek, alışacak, alışmalı ...’’ Gelgelelim, Delgado Basel döneminin aksine Beşiktaş’ta rakip kaleden uzakta görevlendirilip, sisteme ayak uydurması beklenen isim olunca en verimsiz performansına tanıklık etmemiz kaçınılmaz oldu. Halbuki orta sahadan ziyade forvet özellikli bir 10 numara olarak kıymeti bilindiği vakit Beşiktaş’ın 3’te 1 bütçesine sahip bir takıma Uefa’da çeyrek final oynatıp (son dakika golü ile yarı finale veda edildi) o sezonu Avrupa’da gol kralı olarak tamamlamıştı. Tıpkı Skibbe ile arzuladığı özgürlüğe kavuşunca fark yaratan Lincoln’ün, Feldkamp ile sisteme ayak uydurması istendiği vakit ‘’problem çocuk’’tan ibaret olması gibi, ki Zico ile Avrupa’da şahlanıp, Aragones ile orta sahaya hapsedilince Şampiyonlar Ligi’nde tek bir maç dahi kazanamayan Alex’li Fenerbahçe’yi de araya sıkıştırabiliriz. (Hatta Alex bu bölgede öylesine verimsizdi ki, Alex’siz alınan 4 gollü Galatasaray galibiyeti ve Alex’siz 1 puanla dönülen Arsenal deplasmanı o dönem bu sistemde Alex’in de yokları oynadığının işaretiydi) Lafın belini kıracak olursak; farklı hocalar, farklı sistemler ve farklı beklentileri bir kenara bırakıyorum, yahu ‘’heh doğruyu buldu’’ dediğimiz adamlar bile Delgado ile okey taşı gibi oynayıp, farklı arayışlara girdi. Sağ kanat, sol iç, ön libero, 2.forvet vs .. Hâl böyleyken ve Delgado bir türlü doğru kodlanamamışken, doğru yerde oynasa dahi doğru oyuncularla desteklenmemişken ve parmak ısırtan performanslarındaki oyun anlayışı ve dizilişte ısrarcı olunamamışken ‘’istikrarsızlıkla’’ suçlanan kişinin sadece Delgado olarak gösterilmesi kendi nazarımda haksızlıktır. ‘’Efendim, Delgado iyi topçuysa çıkıp her yerde oynayacak’’ muhabbeti de dilerim ki en kısa sürede son bulur. Zira bu takımda Sivok’tan ön libero olmaz, Toraman’dan sağ bek olmaz, Bobo’dan sol forvet olmaz, Yusuf’a orta saha emanet edilmez, Ekrem’den forvet yaratılmaz deyip de söz konusu Delgado olduğu vakit ‘’kaliteli topçuysa ön liberoda da oynayacak, sağında solunda önünde arkasında oynayanlara sığınılmayacak’’ demek ayıptır.
Söz konusu Delgado'yu satmak veya sözleşmesini yarım sezon daha dondurmak olduğu vakit ''7 aydır oynamıyor ne vermesini bekliyorsunuz ki, gönderin gitsin !'' deyip de 14 ay aradan sonra ilk resmi maçında beklentileri bu denli yukarı çekmek tutarsızlıktır, komiktir, bilmiyorum daha başka nedir ... Efendim Delgado ne yapar ?
- Etkili şut atar, kendine pozisyon ve şut imkanı yaratır, savunma arkasına top bırakır, bitiriciliği iyidir, dar alanda ve ters kanatta etkindir, içe çalım atar, bire birde adam eksiltip, bunu driplingi ile sürdürür, hızlı düşünür, tek pası hızlı oynar vs ...
Delgado ne yapamaz ?
- İşte, bunları kaleden uzakta ve ön liberoda yapamaz.
Kalmalı mı gitmeli mi ?
- Ben olsam giderdim ...

49 Yorum:

BJK4EVER dedi ki...

Acikcasi katiliyorum buyuk bir bolumune. Delgado'ya yonelik elestirilerin cogu dogru, ama bu adami hic anlamak istemedik. Evet, elestirin bu adami, ama bir de degisen sartlara bakalim. Bu adam safkan bir hucumcu, dripling yapabilen, adam gecen, kale onunde etkili, surekli rakip kaleyi dusunen 'risk alan' bir oyuncu. Adam ilk senesinde Rico mu Delgado mu derken onliberoda curudu gitti, ki o orta sahanin onliberosu Koray ve Serdar'di, vasat. Ikinci senesinde yine adamin solunda Tello, saginda S.Ozkan, arkasinda tek onlibero Cisse oynuyordu ve bu adamdan top kapmasini bekliyorduk. Bu adami gercek pozisyonunda gordugumuz tek donem E.Saglam donemindeki 2. senenin basin, 4-2-3-1'de forvet arkasi oynuyordu, arkasinda da Cisse ve Ugur vardi ve Eser'in de yazdigi gibi muthis bir baslangic yapmisti, ki dogru mevkilerde kullanmamamiza ragmen hep iyi istatistikler yapti, kotu donemlerinde bile. Simdi de bu adami orta sahanin ortasinda oynatiyoruz, hep forveti en kisa yoldan topla bulusturmak isteyen adami garanti pasa zorluyoruz, calim atmak isteyen adami arkadasina kisa pas yapmakla zorluyoruz, topla oynamak isteyen adami mucadele etmeye zorluyoruz. Bu adam bu sistemde oynayacaksa ya Quaresma gibi kanatlarda serbest oynayacak ya da Nihat gibi 2. forvet rolunde oynayacak. Nihat'i sag acik oynatip sonra elestirmek ne kadar sacmaysa (son 2 mac dogru pozisyonda oynayan Nihat'in nasil bir oyuncu oldugunu gosterdi) Delgado'yu elestirmek de sacma. Bu saatten sonra Delgado bize zor fayda saglar, hem Guti'nin gelecek olmasi hem de Tabata'nin 8 milyon euro'luk maliyetten dolayi gonderilemeyecek olmasi onu 1 no'lu aday yapiyor. Bize yapabilecegi katkinin maksimumunu yapamadi, ki bunda tek suc kesinlikle kendisinde degil. Baska sartlarda gelmis olsa ve dogru kullanilsa muthis faydali olabilecek bir oyuncudan maalesef alabilecegimizin ceyregi kadar verimi anca aldik, bu saatten sonra da verim alabilecegimizi zannetmiyorum....

sozcelyk dedi ki...

ricardinho varken sağ açık denizli varken sol açık tigana varken forvet oynadı delgado.

hepsinde de kişisel kanaatim düşük performans gösterdi delgado, en akıl sır erdiremediğim bölgede schuster deniyor son 4 maçtır , bunun da mantıklı bir izahı var aslında, zayıf rakiplere karşı çift düz önlibero oynatmaktasa en azından birini top kullanmayı bilen teknik kapasitesi yüksek bir oyuncuyla değerlendirmek.

lig başladıktan sonra nerde oynatılacağı veya takımda kendisine yer bulabilecek mi yoksa sözleşmesi yine tek taraflı feshedilecek mi bilgim yok ama bu şablonda devam etmeyeceğinden edemeyeceğinden eminim.

zira en alakasız yerlerde yaptığı top kayıplarıyla takımı kontrpiyede bırakabilen bir futbolcu delgado ,oynaması gereken mevkide top kaybı yaptığında kabullenebileceğimiz bir oyuncu varsa o da delgado quaresma ve bobo'dur lakin şu an oynadığı mevkide oynamaya devam ederse ya da devam edecekse takımda yer almasına gerek yok bavullarını toplayıo kariyer planlamasını yapmaya başlayabilir.

quaresma'ya gösterilen sevgiyle delgadoya gösterilen sevgi arasında muhakkak fark olacak zira delgado yıllardır taraftarın beklentisine cevap veremedi siz buna teknik adamların farklı tercihleri deyin başkası da yetersiz olduğunu düşündüğü için desin sonuç beşiktaşa katkısı minimum olan bir delgado.

yüzünün eskidiğini de hatırlatmakta fayda var , ligin en çok isabetli orta açan adamı ümit özat'ın fenerbahçe'den gönderilip yerine carlos'un alınması gibi suç özatta değildi ama yerine gelecek oyuncu da carlos'tu şimdi de gitmesi gündemde olan oyuncu delgado yerine gelecek olan guti olunca 'delgado aslında istediği yerde hiç oynamadı o yüzden sabredelim birazcık daha' deme lüksümüz pek kalmıyor.

Delgado fizik olarak buralara uygun bir adam degil.

Benim hep Delgado'yu gormek istedigim yer 4-3-3'un sol onuydu. Oraya da Quaresma geldi.

Hadi forvet arkasi yedegi desek, bu sefer Guti geliyor.

Netekim artik Delgado'nun misyonu bitmistir benim gozumde. Olmadi, yazik oldu. Iki tarafin da hatalari var. Delgado iki vucut calissaydi, Cristiano Ronaldo kadar olmasa da bir donusum gecirseydi, bugun cok farkli seyler konusuyor olurduk.

Onurlu dedi ki...

Bu bloga ilk yorumumu da Delgado vesilesiyle yapmis olayim. Hos Delgado ile ilgili soyleyecegim pek bir sey kalmadi, Eser'in yazdiklarini senelerdir anlatmaya calisan birisi olarak artik baydim da, su Quaresma ve bir ise yaramayan rabonasina yonelik oha, herife bak neler yapti tepkileri ile ilgili bir seyler soyleyesim var...

2005-2006 sezonunun daha baslangici sayilir, Ailton o zaman ofsayti bilmiyor ilan edilmemis, 30.000 kisi kendisine tapiniyordu. Kleberson daha yere yatmayan on libero mu olurmus elestirileriyle muhattap olmaya baslamamis, rakip aut cizgisine inerken hic olmayacak sekilde topa basip duserken bile tribunlerden Kleberson tezahuratlari yukseliyordu. Butun bunlar olurken de burnu kirildigi icin pansuman yaptirmaya kenara gelmeye calisan Youla islik kiyamet tepki aliyordu...

Simdi kasedi bugune sarip milletin Quaresma gazini kacirmak istemem, ama umarim ki yarin obur gun birkac kotu sonuctan sonra Quaresma topu sola cekip solla orta yapacagi yerde rabonayla topa dis falso verip kale alanindaki forvete orta yapmak yerine penalti noktasina dusurmez topu veya dusurdugunde hali saha soytarisi lan bu diye elestiriler baslamaz tribunde. Pesinen uyarayim da sonra Quaresma icin de benzer tartismalar yapilmasin bosuna...

sozcelyk dedi ki...

@onurlu

quaresma'nın salt rabona ve triveladan müteşekkil şov oyuncusu olduğunu düşünüyorsan ve sahada yaptıklarını görmeyip senin yaptığın gibi sadece yerini bulmayan artistik ortasına dikkat çekenler çoğunluktaysa bahsettiğin gibi ıslık alması çok doğal, hatta küfür bile yiyebilir.

ama bizim porto'dan başlayıp beşiktaşa kadar uzanan kariyerinde ve son 4 beşiktaş maçında izlediğimiz quaresma rabona ve triveladan ibaret soytarı futbolcu değil , oraya odaklanırsan buz dağının altında yatanı göremezsin.

BJK4EVER dedi ki...

Bunu eninde sonunda birinin soyleyecegini bildigim icin hic soylemedim, ama Q7 o konuda oldukca bilincli. Kendisinin UEFA Skills Challenge'deki videolarina bakarsan zaten bu konuyla ilgili mantikli aciklamalarini gorebilirsin. Q7 kesinlikle asiriya kacmiyor Denilson gibi, nerede ne yapacagini cok iyi biliyor, ki Vikingur macinda istese kralini yapardi, ama 180 dakika boyunca 1x rabona 1x trivela yapti, baska yapmadi. Ama kendisi sayisiz kez adam gecti veya istabeli orta ve uzun mesafeli pas atti, yani oyle asiri showa kacacagini ve bunun problem olacagini hic zannetmiyorum.

Onurlu dedi ki...

@sozcelykk

Merak etme Quaresma'nin nasil bir oyuncu oldugunu gayet iyi biliyorum, tipki Kleberson'un aslinda on libero olmadigini veya Ailton'un zamanlamasinin ve pozisyon bilgisinin ne kadar ust duzey oldugunu bildigim gibi. O yuzden benim ne dusundugumun cok onemi yok, onemli olan tribunlerdeki cogunlugun ne dusundugu. Sonucta ben onbinlerin tribunde tapindigi adamlarin birkac ay icerisinde tribunun gozunde ne hale dusebildiklerinden somut ve henuz cok da bayatlamamis ornekler verdim sadece. Umarim benzerini de Quaresma da falan yasamayiz diye de uyarida bulundum, o kadar...

Velhasil kelam konu zaten Quaresma ve/veya rabona degil, yuzlerin eskimesiydi aslinda. Tesadufen de bundan dem vuran senin cevap vermen iyi denk geldi. Uzun lafin kisasi, isler kotu gittigi zaman yuzler cok cabuk eskiyor, o yuzden Quaresma'nin bile dikkatli olmasi gerek...

Onurlu dedi ki...

@BJK4EVER

Yalniz atladigin nokta su, ben Quaresma'nin her an sov pesinde oldugunu iddia etmiyorum. Sadece kazara arka arkaya birkac kotu sonuc gelmesi durumunda o mac icinde sadece bir kere kullanilan rabonanin bile tepki yaratabilecegine dikkat cektim, ki bu zaten bir Quaresma elestirisi degil taraftar/tribun elestirisi. Sezon basinda boyle heyecan yaratan transferlere baslangicta kimse toz kondurmaz, ben de kondurmam, ama isler biraz kotu gidince bu dengelerin cok cabuk degistigini gozardi etmemek gerek...

BJK4EVER dedi ki...

Abi ondan hic bahsetme zaten, elestirilecek birsey her zaman bulunur, rabonasi elestirilmese adamin sac sekli, giyim tarzi elestirilir. Bu ulkede sigarayi biraksin diye kurdan kullanan adamin kurdani elestirildi, daha ne olsun????

yilmaz dedi ki...

süper bir yazı tebrikler.

Delgado ceza sahasına girince alex kadar tehlikeli bir oyuncu. çok iyi top kontrolü ve bitirici vuruş yeteneği var. hatta ceza sahası etrafından da çok karizmatik golleri var. aynen katılıyorum. forvette ya da forvete yakın oynadığında çok tehlikeli olabilen bir oyuncu. yalnız beşiktaş medyasında akıl almaz bir adam yeme hastalığı var. delgado da bu hastaların elinde kurban gitti.

dün akşam turgay demirin bobo ile ilgili yorumu "bobo sırtı dönük top alamıyor o yüzden beşiktaşın en büyük sorunu bobo"

ya allah rızası için copy paste yorum yapıyosun bari biraz kuralına uydur. adam sırtında 3 kişi varken dönüp vurup gol yaptı bir de asist yapacaktı q7 denize attı topu. hangi sırtı dönükten bahsediyo aklım almıyo yahu nereye dönecek bu çocuk sırtını?

"raul gelirse dertler biter." ya raulun oynucağı 2 sene. ee sonra o gidecek bi daha arıcan. kimi alcan o zaman villa'yı mı?

aynı önyargılı ve basma kalıp yorumlar delgado için de geçerli.

ertuğrul sağlam onu 2 forvetten biri olarak ve forvet arası olarak oynattı gayette formdaydı. her maç bi asist yada gol yazıyodu adam. sonra md onu ortasahanın ortasına koydu. orda da sırıtmadı bence. mesela onun kaybettiği topla çok gol yediğimizi hatırlamıyorum.

Artık bu medyanın futbolculardan ne beklediklerini doğru dürüst açıklamaları gerek bence.

sanlı kaptandan bir alıntı. (hangi maç hatırlamıyom 1-1 berabere bitti)

Bence maçın en kötü adamı pancu...
(pancu 25. dk. da sakatlanıp çıktı ve pancu sahadayken maç 1-0 bizim lehimizeydi.)

sozcelyk dedi ki...

bu quaresma taraftar olayının fitilini saygıyla adını anıyorum jessie yakmıştı :)

'quaresma aynı futbolcuyu beş kere çalımlar sonra 6.sı için pozisyon alır , yarın rabonası tribüne giderse bu adamı da ıslıklayacaklar' diyerekten.

yerinde bir varsayım ama quaresma; ailton kleberson ya da delgado değil.

müstakbel topçumuz guti'nin bile belki ıslıklanabileceğini düşünüyorum ama quaresma taraftar ilişkisinin bozulacağından hiç şüphe duymuyorum yüzümüzü kara çıkartacağa da benzemiyor çok şükür.

Sertug Ozgur dedi ki...

Delgado için söylenen lafların benzeri Tello,Tabata,Holosko için de söylenebilir.

Ama şu vikingur maçındaki oyunundan dolayı yüksek dozda eleştirilere, hakaretlere ben de karşı çıkıyorum.

Anahtar kelime yüz eskimesi, hayal kırıklıkları olabilir.

Getafe istiyormuş sözde, doğruysa gitmesinin her iki taraf için de hayırlı olacağını düşünüyorum.

İlginçtir mesela Uğur İnceman buradaki aktif blog yazarları tarafından çok fazla eleştirilmez. Bana göre Delgado ilk yarı iyi bir performans sergiledi. İkinci yarı bozulmasının nedeni Delgado-Ernst'ten, Delgado-Uğur ikilisine dönülmesi olabilir mi? Uğur'un oyunu yönlendiremeyip sıkıştırmasını geçtim ayağındaki topu kaybedip maçın belki de en fazla faul yapan adamlarından birisiydi.

Delgado'nun mevkisine gelince, vikingur maçlarında oynamasının takım adına hiç bir sakıncası yoktu. Hatta takıma alışması açısından ve topu olumlu dağıtma, insiyatif alma özellikleri bakımında olumlu bir işti. Tabii ki lig maçlarının çoğunda orada görmeyeceğiz hatta kadroda görmeyeceğiz. Belki öne geçtiğimiz maçlarda 2 orta saha + Delgado oraya yakın oynayabilir. Topu öldürmek ve ayakta tutmak için. Ama o bölgeyi teslim edeceğimiz adam olmayacak.

Defansif mentaliteye,oyun bozmaya,rakibi karşılamaya o kadar alışmışız ki..

Bir de konudan saptım ama hep Galatasaray örneği verilip duruluyor. Baros ve Kewell sakatlanmasaydı böyle olur muydu, özellikle Baros. Kimse bunu söylemiyor. Kaldı ki Galatasaray'ın teknik kapasitesi düşük ama koşan orta saha oyuncuları, elano gibi verimsiz bir adamı vardı. Yani bakın Fink'i oynatmazsanız galatasaray gibi oluruz diyenlerin örneği çok saçma.

Atletico Madrid maçlarında galatasaray çok mu kötüydü, az kalsın eliyodu gitti şampiyon oldu o takım.

Allah aşkına başka örnek verin galatasaray örneği vermeyin.

Bu yorum yazar tarafından silindi.

delgadonun ikinci yari devamli pas hatasi yaptigindan bahsetmisler alttaki postta, o arkadaslara sesleiyorum dunku macta galatasaraylilarin nefret ettigi baris, mustafa sarp, mehmet topal HATTA FENERLI SELCUK olsaydi 90 dakikayi ortalama 2 pas hatasiyla bitirirlerdi... delgado vikingura karsida, marsilyaya karsida dikine ara pas atan adamdir, digerleri gibi 3 metre yanindaki, gerideki adama pas atmiyor delgado, allah askina son 2 maci cikartin su delgadonun tum paslarini dikkatle inceleyin, gecen sene onun olmadigi takimda hangi allahin kulu uc pas ustuste dikine oynamayi denedi? net soyluyorum gecen sene delgado bu besiktasta olsaydi biz 10 puan farkla sampiyon olurduk, 20 gol fazla atardik...

ederlezi12 dedi ki...

Peşinen söyleyeyim bu adamı beğenmeyen bir sürü insan vardır bence de Türkiye nin en yetenekli en teknik ilk 3 oyuncusundan biridir Delgado.


Ben de Delgado ' nun her zaman 4-3-3 ün sol kenar forvetinde oynaması gerektiğini düşünüyorum. Bence olası 4-2-3-1 tarzı dizilişlerde sol açıkda da oynayabilir bugünkü durumda.Lakin Schuster de Denizli gibi onu sol iç ortasaha ortası pozisyonunda deniyor.
Memleketteki 10 numara fanatikleri her maçta 10 numaraların takımı kurtarması gerektiği düşüncesini savundukça , savunduklarını medyadaki futbol alemi ikide bir dillendirdikçe Delgado ya rahat yok .

Lig baslasin, ak koyun kara koyun belli olacak zaten.

Vikingur ile ne olculur orasi mechul.

Lakin benim butun futbol tecrubem, Ernst - Delgado ortasahasinin Buca karsisinda potur potur sicacagini ongoruyor.

ederlezi12 dedi ki...

Bence de öyle olur . O yüzden Fink gitmesin kenarda dursun bari -ulan tribünde dursun ona da razıyım - diye yorumlar yapıyoruz.

M.A.F dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
akn dedi ki...

eline sağlık eser gökulu.

ilk geldiğinden beri türkiye'deki en yetenekli, en spekteküler oyuncu olduğunu düşünüyordum (evet, alex'i hiç sevmiyorum), daha yeteneklisiyle aynı takımda buluştu çok şükür.

bu adamı ne olarak aldık biz? ikinci forvet/forvet arkası olarak. ve tabi uefa kupası gol kralı ünvanıyla. sonra nerelerde oynattık? korkarım ki, önlibero olarak başladığı bu sezonu stoper ya da sağ bek olarak bitirecek. uefa gol kralı delgado. türkiye'de son yıllarda atılmış en güzel golün (antalya'ya cordoba'ya attığı gol) sahibi delgado... kaleye geçirmeseler bari.

sozcelyk dedi ki...

konudan tamamen bağımsız olucak ama

beşiktaşın mali değerlerini, iki ay önce demirören'in istifası için birbirini yiyen taraftarın şimdi başkan bize robinho'yu da getir diye tempo tuttuğunu görmezden gelmeye çalışırsak ( kolay kolay görmezden gelemem gerçi)beşiktaş bambaşka bir takım oldu.

galatasaray'ın havada kapacağı delgado ferrari fink tabata holosko tello gibi adamların takımda neden hala yer bulduğunu tartışabilecek kıvama geldik , kötü planlanan bir yabancı tayfamız var eyvallah ama hep daha kalitelisi için faydalı olanları gözden çıkarma yolunda ilerliyoruz

bugün delgado tartışılıyorsa gutinin gelecek olmasından holosko tello tartışılıyorsa quaresma'nın gelmiş olmasından hatta en iyi yabancılarımızdan bobo'yu gözden çıkarabilme ihtimalimizi konuşyorduk geçenlerde gelme ihtiali olan eduardo ve raul için yoksa quaresma ve guti gelmemiş olsa sen sıkıyosa delgado'yu holosko'yu göndermeye çalış mümkün değil göndermeye cüret edemezsin.

biz kaliteli yabancı olsun diye eldeki daha az kalitelileri elden çıkarmaya uğraşıyorken ezeli rakip ebedi düşman galatasaray 3 milyona pino 1 milyona serdarı alıyor.

gerçi onlar bizden daha bilinçli şekilde hareket ediyor en azından sistemleri var.

hülasa

kulüp iyi yönetilmiyor pek , gittiğimiz yer de iç açıcı olmayabilir ama kadro olarak vardığımız nokta tatmin edici TAKIM iyi yönetilirse futbol adına bişeyler başarabileceğimizi ümit ediyorum.

Bir de sunu asmamiz lazim. Yani Delgado da, Tabata da takimdaki gorevleri itibariyle onemli olabilecek adamlar.

Ama bir takimda hem Delgado, hem Tabata fazla. Birinden birisi gidecek.

Bu kolay bir karar degil, dogrudur.

Ama Ugur'un hali ortadayken, "Delgado da Tabata da kalsin lazim olur" diye Fink'i sutlayamayiz.

Ferrari genis alanda yapamaz derken, genis alan maharetlerini Metalist karsisinda gordugumuz Zapo'ya sarilamayiz.

Seksen tane arguman cikar: Ferrari kalirsa sorun cikaracak, Tabata giderse paraya yazik, Fink duz adam...

Ama futbol bir takim oyunu, ve gidecek oyuncuya bakarken takimdaki rolunu dusunmek zorundayiz.

ynwa dedi ki...

geçtiğimiz sene fink'e demediğini bırakmayan rıdvan dilmen bile "bana göre fink kalmalı" diyorsa olay bitmiştir zaten. merak edenler olursa zapo - ferrari konusunda ise kesinlikle ferrari kalmalı dedi.

Sertug Ozgur dedi ki...

"Turkiyede Cana gibi adam cok"

Ridvan Dilmen

cha dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
cha dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
cha dedi ki...

kör ölecek badem gözlü olacak. ama bari gitmesini bekleseydiniz.

delgado için sol forvet, ön libero, forvet arkası mevkileri geçmiş yukarda.

forvet arkasında guti, tabata'dan sonra 3. yedeğe yabancı kontenjanı harcamak saçma.

ön libero diyenler ya cimbomlu ya fenerlidir.

sol forvet konusuna gelirsek, soldaki bobo'yu aratmayacağına eminim.

oynamasın demiyorum hobi olarak yine oynasın. isterse stoperde oynasın ama beşiktaşımda değil.

son olarak delgado gitmesin diyenler; fink gitmesin, ferrari kalsın, sivok ernst zaten değişilmezimiz, zapo'dan iyi yedek stoper olur, q7, guti kral, bobo q7 ve guti'yle gol kralı olur, tabata açılıyor gibi diyenlerle hep aynı. aynı zamanda tello gittikten sonra da ağlayanlar da aynı insanlar.

AQ-47 dedi ki...

Doku uyuşmazlığı bir çok futbolcu ve takımın başına geldiği gibi BJK ile Delgado arasında da görülmüştür, isviçre'de süper oynamış olabilir,UEFA başarısı olabilir ama bu takımda olmamıştır, muhtemelen olamayacaktır...bir de şunu düşünmek lazım, her futbolcunu iyi form tuttuğu tabiri caizse nerden vursa gol attığı günleri olur, zaten çoğu oyuncu da bu dönemlerde hayatının transferini yapar...bakınız semih kaç sene yedek bekledi sonra 2 sene direk oynadı, şampiyonlar liginde goller falan...topuz da örnek olabilir tam olmasa da...bence artık Delgado'ya takımda pozisyon aramaktansa kulüp aramalıyız...

ÇETİN dedi ki...

Shelby metalist kharkiv deyince aklıma geldide.H.Arıkan'ı 40 metreden avlayan,forvette çok iyi top saklayan,her iki ayağıyla inanılmaz sert şutlar çekebilen JAJA COELHO'yu neden hiçbir yöneticimizin dikkatini çekmez,üstelik 24 yaşındaki bir adam,gelecekte iyi paralara satabileceğimiz bir adam.....

uğur inceman'a bu blogda bişey denmiyor denmiş. daha ne densin yahu? uğur işnceman'a ne diyeceksin ki? tribün de bişey demiyor.

yani adamın kapasitesi, yapamyacakları falan belli.

delgado gibi yarım sezonluk bir performansın küllerinin üflenerek kıvılcım çıakrılmaya çalışılan biri değil ki!!

delgado'yu hiç sevemedim. yok ertuğrul oynatamadı, yok sakatlandı, yok yerinde oynamadı

arkadaş şu adam yuki'nin düğünde bile oynarken zorluk çekecek, halayda sakatlanacak gibi duruyor

neymiş hep dikine oynamayı düşünüyormuş da ondan top kaybı fazlaymış

o zaman ibrahim üzülmez'e niye sövüyorsunuz yahu?? o da dikine oynuyor, hücumu düşünüyor ama işte paslar maalesef hep isabetsiz. keza erhan güven de

onlara da bu kadar destek olsanıza

ynwa dedi ki...

@ lakerda

anlamamışsın. rıdvan dilmen gibi fink antisi bi herif bile fink'e bu oyuncu kadrosunda ihtiyaç duyulacagını belirtiyor, ki fink'in rıdvan'ın anlattığı kadar kötü bir oyuncu olmadığı da su götürmez.

yoksa rıdvan'ın birebir oyuncu değerlendirmeleri çok sağlıklı değil, onu herkes biliyor.

Sertug Ozgur dedi ki...

@ynwa

yok abi anladim. sana tas atmak niyetim yoktu. fink icin de turkiyede bussuru var demisti.
ayni seyi cana icin de dedigini hatirladim yazdim.

bir de suna benzer bir diyalog gecti.

r: -cana nerde oynamis
g: -sunderland
r: -sunderland kume mi dustu.
g: -yok hocam dusmedi.(biraz dusunerek)
r: -sunderland niye satsin iyi olsa.
g: hocam cana gitti cisse geldi marsilya sampiyon oldu vs vs.

yilmaz dedi ki...

@nikim yok benim

bir ekleme de benden. sol bek tello'yu sol bekte oynatıyor diye ertuğrula sallamış, mustafa denizli onu forvete alınca "gerçek yerini buldu" demiştik.

ÇETİN dedi ki...

Delgado artık modası geçmiş klasik 10 numara pozisyonunda oynamayı seven bir futbolcudur.Günümüzün İspanya'nın trend futbolunu baz alınacak olan yapılanmalarında yeri olmayan futbolcu tiplerindendir.Bu tarz futbolcuların isviçre,danimarka,norveç gibi savunma bilgisinin çok az olduğu ligler dışında başarılı olabilmesi çok zordur.Delgado'dan bir Necip Uysal bile yaratamazsınız.Ama bir Necip'ten, şans verildiği sürece günümüz futbolu'na uygun,oyunu iki yönlü oynayabilen mükemmel bir orta saha oyuncusu yaratabilirsiniz.Bu yüzdendirki takımının hem bugününü, hemde geleceğini düşünen Beşiktaşlıların artık Delgado tarzı futbolculara prim vermemesinden yanayım.

tearkan dedi ki...

Yav yapmayın nolur. Dikine oynamaya çalıştığı için top kaybediyor diye bir adam nasıl savunulur? Dikine oynamaya çalışıyor iyi eyvallah da ee oynayamıyor ki? İbo.ya sürekli laf ediyoruz orta açamıyor diye. E o da dikine oynayıp bindirme yapıyor, orta açmaya çabalıyor işte. Niye yıllarca kafasını kaldırmıyor, orta açamıyor diye eleştirdik durduk biz bu adamı?

Yahu bir yıl boyunca sakatlığı yüzündn topa dokunamadı bu adam. Bu olaya iki farklı açıdan bakılabilir. Birisi yazıda mevcut zaten: Eleştirmeyin biraz sabredin sakatlıktan sonra kendine gelsin vs. Diğeri de yav bir yıldır topa dokunmuyorsun, maça çıkmıyorsun, antreman vs. derdin yok. Sözleşmen donduruldu para alıp yatıyorsun. Bari azıcık fiziğini geliştir be adam. Ölçü değil dediğimiz Vikingur'lu futbolculara karşı bile sürekli olarak ikili mücadele kaybetti. Ben de sürekli olarak bir umut bekledim ama artık olmayacak Delgado'dan. Beklemenin de manası yok bence. Bu fizikle 4-2-3-1 in solunda oynayıp da ters çalım attığında yada topu -sanırım içerdeki antalya maçıydı kornerden alıp cezasahasına paralel sürmüş uzak direğe güzel bir gol atmıştı- kanatta alıp cezasahasının köşesinden paralel sürüp kaleye şut çekmeye kaltığında bir omuz koyup Delgado'yla top arasına girerler. Delgado'da eli belinde bakar.

Yaz Helvası dedi ki...

Delgado'nun yetenekli futbolcu olduğuna katılıyorum; ama bir de değerlendirmeyi Schuster'in dizilişi üzerinden yapmak gerekiyor. Vikingur maçlarında gördüğümüz üzere takım bu sene asimetrik 4-2-3-1 oynayacak. Hücum yaparken forvet arkası üçlünün ortadaki ismi Nihat (Madrid'de Raul böyle oynuyordu) ikinci forvet olarak ceza alanı içine geçerken, ortadaki ikilinin oyun kurucu görevini üstlenen isim olan Delgado (Madrid'de Guti, Sneijder ve Gago bu mevkide görev aldı), ceza yayı hizasına geliyor. Eğer ceza yayı hizasına gelmemişse bu, takımın hücumu kanattan yaptığını ve Delgado'nun kanatta sıfıra inmek için kurulan üçgene katıldığını gösteriyor. Yani Delgado ofansif görevleriyle bu sistemdeki ideal pozisyonunda oynuyor ve ön liberoyla da hiç bir ilgisi yok. Ön liberomuz Ernst ve onun görevi Madrid'de M.Diarra'nın yaptığı gibi boş alanları presle kapatmak.

Ancak bu asimetrik dizilişte gerideki oyun kurucunun topsuz oyunda alan bilgisi gerektiren defansif görevleri de var ve Delgado'nun bunları da yerine getirmesi gerekiyor. Bu da itiraf etmek gerekirse oldukça zor bir iş. Delgado'dan çok daha kaliteli bir isim olan Sneijder bile, bu görevi kaldırmadığı için Madrid'de gözden düşmüştü.

Delgado'nun ikinci oynayabileceği bölge de Q7'nin ters kanadı, yani ilk maçta Tabata'nın oynadığı yer. R.Madrid'de V. der Vaart Robben'in ters kanadında oynuyordu; ama hatırlatmakta fayda var ki v.der Vaart'ın arkasında Ramos gibi kanadı tek başına kapatan bir isim vardı. Bizim Erhan Güven ve Ekrem'in önüne Delgado'yu koymak intihar olur. O nedenle Delgado'nun bu yıl kurulan takımda kalması için bu görevi hakkıyla yerine getirmesi gerekiyor, çünkü bu MC - AMC kırması pozisyona Fink veya Uğur da alternatif olmaz.

Adsız dedi ki...

vallahi kokoca 4 sene oldu delgado'nun bi olayını göremedim.nasıl bu kadar savunabiliyosunuz anlamış değilim.yeterince şans buldu,rakip yarımsahada hemen her pozisyonda oynadı ve hiçbir şekilde kendini gösteremedi.fizik gücü her zaman yetersiz,ikili mücadelelerde ezilen,sert oyun gördümü pısan,sürekli top kaptıran,sahada yok olup giden,kaptan olduğu zamanlarda dahi "sazı eline almasını" beceremeyen,sümük gibi bir herif bu delgado.elimize yapıştı,uzadıkça uzuyor.ben artık onu görmeye dayanamıyorum.

bahadır dedi ki...

@Eser Gökulu,herşey maddesel ,fiziksel değildir? ben bir kez dahi şu delgado'nun Beşiktaş için kendini vererek oynadığına inanmıyorum.aksine adam bir sene yattı(sakatlık vs yüzünden) gram ilerleme yok,o zaman bu adamın Beşiktaş'ta yeri yok.

Cherubim dedi ki...

Matrix gibi bir şey bu Delgado. Bir kısım taraftar hayallerinde süper bir şey olarak görüyor, ama gerçekte bir işe yaradığı yok durumu baltalamaktan başka..

emrh.srt dedi ki...

istatistikleri şöyle;
http://www.mackolik.com/Player/Default.aspx?id=12645&season=2010/2011

sakatlanmazsa istikrarlı ama oyunu tatmin edici mi orası tartışılır.

bLAck_eAgle dedi ki...

olımpıakos ALBER RIERA yı almış,hemde 3 mılyon paund a

Takımda TABATA ,DELGADO varken GUTI yı alacagımıza RIERA yı alsaydık keşke,hem adam 28 yasında rahat bı 4 sene oynardı...

AQ-47 dedi ki...

bravo brother ali...

ederlezi12 dedi ki...

''sunderland niye satsin iyi olsa.''

Klasik Dilmen yorumu , Primier Lig den geldi ama orada yedek , x oyuncu gibi 50 tane var , madem iyi neden sattı ? Hayır yani Villa da iyi Toure de iyi futbolcular iyi de sezon geçirdiler ama satıldılar. Topal da satılır Cana da satılır . Satılmaları kötü futbolcu anlamına mı geliyor ? ya da oyuncunun takımda yedek olması iyi transfer potansiyeli taşımadğını mı gösterir ?

alper dedi ki...

eser kardeşimizden burak yılmazı futbolcu olarak tanıtmasını isteyen bir yazı beklesek onu öyle bir anlatır ki sanırsınız pele.ama bilenler bilir ki kendisi insan bile değildir.delgado da aynen düşünürsün okursun falan dersin süper ama gerçeğe dönünce bir bakarsın bombok.bence şahsi görüşümdür delgadonun nerede oynması nasıl oynaması gerektiği gibi futbolculuğu üzerine tartışmak yerine insan olup olmadığını tartışmaya açmak lazım.defolsun gitsin yav.

Jaaaccckkk dedi ki...

delgado nun artık gitmesinden yanayım. özellikle getafe ye gitmesini çok isterim. onun için de iyi olacaktır. ama tabata da gitsin isterim, fink gitmesin. :)

dikkat çekmek istediğim nokta şudur;

delgado tipi on numaraların devrinin kapandığını düşünürdüm ben de. ta ki dünya kupasında almanya yı, mesut u izleyene kadar. bence benzer tarzlarda oynuyorlar ama mesut en rahat oynayacağı 4-2-3-1 de oynuyor.

klose gibi rakibi sürekli rahatsız eden, her topun peşine koşan bir forvet(ahh ahh batuhan) ;
podolski ve muller gibi çaprazdan ceza sahasına girebilen oldukça golcü kanat oyuncuları (quaresma, hilbert?)
ve en nihayetinde sert orta sahasıyla almanya nın forvet arkası yaratıcı oyuncusu mesut un devri ne kadar kapandıysa delgado nun da o kadar kapandı.

fakat bu adam bu sistem dışında verimli olamaz, bu da kesindir.

enteresan olan bir şey daha var,bu adam bu kadar sorun yaşadı beşiktaş ta, sözleşmeler donduruldu, gönderilecek listesinin en başındaydı vs. ama hala kalmak için mücadele ediyor. vikingur maçlarında adam ciddi ciddi takımda kalmak için oynadı.

ben bunu hayretler içerisinde takdir ediyorum. küskünlük yerine, hırslanmış. bir de gerçekten sevmiş bizi.

duygusallaştım iyice, gitmese mi? tabata gitsin. ama fink de kesinlikle gitmesin. :)

QuaresmA dedi ki...

kaç yıl oldu, hala delgado'nun yapabileceklerini yapamayacaklarını anlayamayan, bilinçaltında yarattığı delgado'yu bekleyen kişiler var. ve korkarım bu kişiler çoğunlukta, o yüzden gitmesi hem takım için hem de kendi için iyi olur.

bu arada delgado'nun büyük maçlarda 10 numara mevkisinde oynadığı oyunları genel olarak beğeniyorum ben. özel olarak kötü oynadığı bir maç aklıma gelmiyor şu an.

bu arada schuster'in biletini ilk kestiği isimler fink ve holosko'ymuş ve tabata'dan çok şey bekliyormuş ki hakkaten kendisini tebrik ediyorum ve başarılı olacağına gönülden inanıyorum. şimdilik verdiği izlenim topçudan anladığı yönünde. hala 8 milyona geldi diye tabata'nın kötü oyuncu olduğunu düşünenler var, yok olmayacaklar da azınlığa düşsünler bari.

AQ-47 dedi ki...

Şuster açıklamış, Fink, Holoşko ve Delgado gidiyor...Tabata'ya şans verilmesi bence doğru, adam 1 yıl boyunca şans bulamadı. Bir de şu Zapo ısrarından vazgeçse...

esperanza dedi ki...

delgado icin hala "yanlis yerde oynatiliyor" denmesine anlam veremiyorum. Ha yillardir oynatilaamdigi iddia edilen dogru yerde oynatilsa bile bir cacik olamaycagini dusunuyorum.

her sene 2-3 mac disinda surekli al-ver den bir adim oteye gidemeyen bir yabanciya bu kadar sene tahammul edebilmemiz gercekten ilginc.

5 yilda 20 trilyon kazandi ama onu sahada her gordugumde sagligimi kaybediyorum..

Holosko'nun hangi performansını izlemiş de kötü futbolcu olduguna kanaat getirmiş acaba?

Ha, bence de Holosko gitmeli; lakin idmanda görmediği adamın kötü olduguna kanaat getiriyorsa "kasetten" izleyip karar vermiştir ya da Hilbert ve Nihat'ı yeterli bulmuştur. Topçudan anlamak/anlamamaktan öte bir dinamik var orada.

Ve hala iddialiyim, Fink'i çok arayacağız. Umarım Uğur'a vahiy gelir.

cyan dedi ki...

öncelikle uzun yıllardan beri ilk defa beşiktaş yönetiminin bu sene gerçek anlamda bir yapılanmaya gittiğini düşünüyorum.önümüzdeki yıllarda robinho,raul,klose..gibi isimleri(yaşları ve karakter yapıları ne olursa olsun bunlar birer dünya yıldızıdır)getirmek istiyorsak bir yerden başlamak lazımdı.çünkü o isimleri bu seneki guti,q7 gibi isimler çeker beşiktaşa.delgado konusuna gelince maliyeti bakımından yukarıdaki isimlerle çok farkı olmayan,geldiği günden bu yana beşiktaşa hiçbirşey katmamış,sadece basel gibi avrupa futbol piyasasının hiç olmadığı bir takımında başarılı olmuş,avrupada çoğu kişinin ismini bile bilmediği,beşiktaşın 1,5 sene top oynamayan 10 numarası beşiktaşa yükten başka birşey değildir.beşiktaşın bir an önce maliyeti ne olursa olsun göndermesi gerekir.kalması halinde daha fazla zarara uğratacaktır kesinlikle.yabancı kontenjanı açısındanda holosko,tabata,fink üçlüsünden 1 veya 2 sinin kiralık olarak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.çünkü bonservis verip almazlar en azından gittikleri takımlarda iyi olurlarsa satarız belki:(

Yorum Gönder

Ara