Dünden beri forum, blog, gazete ne varsa okuyorum. Arapsaçına dönüşmüş bir Q7 transferinin hazin sonucu nasıl telafi edilecek diye merak ederken, bunca skandalın ve şok haberin üst üste geleceğini tahmin etmemiştim. Denizli'nin sağlık sorunları (ya da bahanesi), istifa mı edecek sportif direktör mü olacak tartışması, "yüzde 99 Schuster" manşetinin hemen yanıbaşında yönetimin birinci ağızdan yaptığı yalanlamalar, Hilbert 3 yıllık anlaşma imzaladı bombası, Albin geliyor heyecanlanmaları...vs
Yukarıda yazan her şey yalan olabilir ama bir gerçek var. Beşiktaş'ta yönetimden kimi değiştirirseniz değiştirin, biz kriz yönetmeyi bilmiyoruz. Quaresma görüşmesini birebir gerçekleştirilen yöneticiler, belki de daha görüşmenin yapıldığı binadan bile çıkmamışken Mete Düren Anadolu Ajansı'na son gelişmeleri aktarıyor. Hemen akabinde Yıldırım Demirören, Beşiktaş menşeli bir haber sitesine özel açıklamalarda bulunuyor.
Mustafa Denizli olayı ise tam bir skandal. Şu ana kadar bu durumla ilgili birden fazla sayıda yönetici demeç verdi. Açıklamaların genel havası aynı gibi gözükse de ayrıntılar farklıydı. B planımız var diyene karşılık başka bir yönetici B planımız yok çünkü hocanın hastalığını yeni öğrendik açıklamasını yapıyordu. Gaflet, dalalet, atalet ne ararsanız var.
Haldun Üstünel'i sevmeyebilirsiniz, yaptığı işleri beğenmeyebilirsiniz. Sezon ortasında yapmış olduğu transferlerin ne kadarı isabet buldu orası da tartışılır. Ama bir gerçek var, spor basını transfer edilen futbolcular sözleşmeye imza atana kadar asla bilgi sahibi olamadı. Üstünel, fanatik evladından, eşinden, dostundan, çakal muhabirlerden operasyonu sakınmayı bildi. Çok doğru bir politikayla futbolcuların fiyatının pazarlık dışına çıkmasını engelledi, menajerlerin abukluklarına ve şovmenliğine fırsat vermedi.
Ama ne yazık ki Beşiktaş'ta durumlar böyle değil. Yönetimde ağzı olan konuşuyor, öyle veya böyle konuşulanların en azından yarısı yalan. Kurumsal yapı, profesyonel ekip, organize operasyon martavalları yine çöpe atıldı. Mustafa Denizli'nin Çeşme'de mi yoksa İstanbul'da mı olduğunu bile 24 saatte ancak belirleyebilen bir medyaya da anca bu yönetim yakışır zaten.
5 yıl önce
7 yıl önce
8 yıl önce
10 yıl önce
10 yıl önce
11 yıl önce
11 yıl önce
12 yıl önce
12 yıl önce
16 Yorum:
nerdeymiş Denizli ist.mu çeşme mi? ciddi soruyorum:)
başkan şu anda madrid'te mi, milano'da mı, yoksa istanbulda evinde istirahat mi ediyor.
bu soru da benden gelsin.
olaya olumlu yönden bakmak lazım birazda.gece yatıyorsunuz sabah bi kalkıyorsunuz teknik adam gitmiş.heyecan verici değil mi?1 saat sonra shuster geliyor.aksiyon heyecan süpriz entrika herşey var.monoton bir hayat hayli sıkıcı olsa gerek.ferguson mesela 25 senedir manuda.adamlar her şeyi makina düzenine bağlamışlar.yağmurun hangi saate yağacağını bile önceden haber veriyorlar.süprize yer yok.oysa beşiktaş öylemi.her an her saniye süprizler olabiliyor.fena mı? :)
mesela demirörenin bir anda madridde ortaya çıkması nasıl heyecan verici bir olay.çok şanslısınız çoook.
Sağlık sorunları sebebiyle Beşiktaş'ın teknik direktörlük görevinden ayrılması gündeme gelen Mustafa Denizli, yarın basın mensuplarının karşısına çıkacak.
ben olsam şu an mümkünse ki mümkündür ve kararın çoktan alındığını düşünüyorum dünkü toplantıdan sonra, hemen yaparım basın toplantısını. bu gündemi perşembeye de taşımış oluyoruz böylece.
Geçen seneki rezaletten sonra belki çok ufak bir ihtimal akılları başlarına gelmiştir derken bu sene olanlar geçen senenin bile boyunu aşıyor. Her tarafta başka bir haber, abuk subuk sitelerde hala "Q7 Q7" diye ağlayan insanlar, yabancı sorunu, teknik direktörlük karmaşası yani tam anlamıyla bi "kaos" ortamı. Bu kargaşadan doğacak çocuğun sağlıklı olmasını beklemek çok zor fakat; biz beşiktaş taraftarı olduğumuz için yine umut etmekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok.
Q7 , Q7 diyte ağlayan zırlayan bardağın ''bomboş '' tarafını görmeyen taraftara da bu yakışır.
demirören'in şirketi nasıl kar ediyor ben ona şaşıyorum! Bir insan bu kadar mı profesyonellikten uzak olur ya!
Halı saha maçlarındaki takım kurguları bile bu kadar baştan savma yapılmıyor.
Son acıklamalardan sonra Mustafa Denizli'nin basket takımının basına geçmesinden korkuyorum.
iki senedir rakiplere göre daha vasat oyuncular almamıza rağmen (ferrari hariç) transfer dönemlerin de ki rezillikle basına en çok malzeme veren kulüp olmayı başardık. transfer dönemin de bile taraftarını strese , sıkıntıya sokmaya başaran ender yönetimlerden birine sahibiz gerçekten. takımın teknik direktörü görevinin başında mı belli değil , her gün farklı oyuncular gündeme geliyor ama kulüpte yaprak kıpırdamıyor üstelik bu takım temmuz 15'te avrupa macerasına başlayacak...
p.s: hala querasma diyen varsa kursun bilgisayarına fm ve pes kendi takımına alsın. gelmek istemeyen adamın peşinden bir aydır koşuyoruz halen daha querasma diye sayıklayan insanlar var bu camia da. nasıl bir gösteriş merakı varmış millette ben anlamadım gitti...
Mustafa hocanin aciklamalarini bekliyorum.Allahim ne yaptik biz de bizim basimiza boyle bir baskan getirdin mi dicem???Yoksa gercekten hastami hoca???O zaman haklilar gecen senede boyle dedi dinlemedik mustafa hocayi???
resmi sitedeki dünkü mustafa denizli açıklamasını okursanız anlarsınız ne kadar kurumsal olduğumuzu.
yöneticimizin "kurumsal üsluplu" açıklamasını...
"hocamızla allahına kadar beraberiz" cümlesini bekledim açıklamayı okurken sonuna kadar.
kaçtadır bu toplantı?
MD lütfen çık ve gerçekleri açıkla bize koruma sakın bu yönetimi Beşiktaşı koruyacağım diye.
futbolcularına 14 milyon dolar ödenecek borcun varken Q7 peşinden koştular de.
arkamdan iş çevirdiler ben de gittim de.
mete düren herzamanki gibi birini yemek isterse sağlığının bozuk olduğunu söyler de.
metin keçelinin haline sevindim ama beter olsun o kadar attın tuttun yönetimin arkasından sonra döneklik ettin şimdi ağla dur müstehak sana.
ibrahim seten enteresan bir şekilde, futbolun üst yönetimiyle iyi ilişkileri olan birisi... bugün de bu konuyla ilgili bir yazı yazmış. okumanızı tavsiye ederim. yönetime de basın ilişkileriyle de bu konuda daha eğitimli, yol yordam bilen birini getirmelerini tavsiye ederim. basından rica ederek haber kirliliğini önlenemeyeceğini birinin öğretmesi lazım.
http://www.sporyazarlari.com/FFutbol/besiktas/ibrahim-seten/04-06-2010/iste-gercekler/234182.aspx
denizli-dören 18.00'de ortak basın toplantısı düzenleyecek. miş
yusuf da denizliyle anlaşmış
haberleri sundum iyiakşamlar
şu uefanın sitesinden beşiktaş, galatasaray ve fenerbahçe'nin olduğu bölümlere girip bir allahın kulu kontrol etmez mi acaba?
hadi gs'nin kupaları var da detaylı anlatılmış. fener'in nesi var avrupa'da da bizden farklı olarak tarihi ile ilgili bilgi verilmiş ama bizim tarihimize atıf yok. iletişim komitesi vs. yok mu bu kulüpte?
Yönetime bu konuyu iletebilecek olan varsa lütfen bizim sayfamıza da tarih bölümü eklenmesi sağlansın.