.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

21 Haziran 2010 Pazartesi

Borges: Roberto Hilbert

Öncelikle, Besiktas'in kimligine ve oyun karakterine uygun bir futbolcudur Roberto Hilbert. Her şeyden öte, onun en önemli özelligi, karakterinin cok düzgün olmasıdır. Fürth zamanindan bu yana, bu hic degismemistir. Sülalemin yarisi Fürth'de oldugundan, bu kucuk kasabamsi sehrin futbolcularina biraz daha yakınız. Bize verdigi sözü tutmus olmasi degil, Stuttgart'lilarin da bu adama bakisi bizden farksizdir, karakter olarak taparlar, zira sözünün eri, problemsiz, caliskan, Ernstvari bir kanat adamidir. Cok genel bir bakis acisi icerisinde iki tane problem söz konusudur. Kadro bütünlügü icerisinde yeteri kadar yaratici oyuncunuz var midir? Oyunun merkezi kenarlara mi tasinacaktir? Ve şu kesin ki Roberto Hilbert, Querasma gibi yildiz futbolcu beklentisini en son karsilayacak oyunculardan biridir. Daha da önemli olan sorun ise, onun 2006/07 sezonundaki formuna geri döndürecek bir ortamı Beşiktaş saglayabilecek midir ya da oyuncu o benim tanidigim güzel dönemin futbolcusuna geri dönebilecek midir? Bu acidan baktiginiz vakit iki farkli Roberto Hilbert profili ortaya cikiyor ve her ikisini de üzerinde durmakta fayda var. Yıllar yılı sevdiğimiz, beğendigimiz ya da pek iyi değil diye kanaat getirdigimiz oyuncuların diğer tarafa gecip nasıl bir performans gösterdiğini görerek neyin doğru neyin yanlis oldugunu anlamaya cabaliyoruz transfer konusunda. Gerek Lincoln gerekse de Meira gibi diger "yetenekli" oyuncularin cuvalladiğını görünce, futbolcu transferinin ne kadar dogru olduğu konusunda ana kriteri artik oyuncunun yeteneklerinden ziyade karakteri, oyun yapisi ve her şeyiyle bir bütün olarak bir ülkeye, bir takıma ne kadar uygun olduğuna bakıyoruz. Genel futbolcu / insan karakteri ve maliyeti acisindan Besiktas, Roberto Hilbert konusunda oldukca akıllı davranmıştır. Zira Ernst gibi savasçı, takımına elinden geldiğince tüm gücünü sahada veren ve problemsiz bir oyuncuyu takıma bonservissiz olarak kazandırmıştır. Zira bir başka deyişle, Querasma'nın her anlamda zıttı bir futbolcuyu -haber yalan değilse- kadrosuna katmıştır.Türkiye Süper Liginin mücadeleye dayanan yapısı göz önüne alındığında, Roberto Hilbert çok düzgün bir transferin nesnesi olarak durur ve fakat Beşiktaş kadro bütünlüğünün içerisinde Hagi, Querasma ve benzeri yetenekli oyuncuyu kaldırabilecek direncli bir takim oldugunu varsayarsak, yaratıcı oyuncu açısından daha iyi bir seçim olabilirdi elestirisi getirilebilir. Ancak Besiktaş'ın daha yapacaği transferleri olduğunu düşünürsek bu konuda kesin yargı vermekten kaçınmak gerekir... Fabian Ernst icin iki farkli takimda iki farkli dönemi var diye belirtmiştik. Bremen performansı ona Milli takimin kapilarini açmış ve dönemin en iyi defansif orta sahası olarak Bundesliga'ya damgasini vurmustu. Lakin Schalke'nin yaratıcı futbolcu eksikliğinin oldugu bir yerde, oyunun merkezinin orta üçlüye yıkıldığı bir sistemde, kendisiyle beraber iki defansif orta saha ile oynayıp hiç bir zaman kötü performansı olmasa da, olmayan ortalamanın çok üzeri hücum özelliklerinden dolayı haksız bir şekilde yargılanmış ve biraz da bu onu Beşiktaş'a getirmistir. Sadece Lincoln'lü Schalkeli Ernst /yaratici oyuncunun oldugu zaman/ ve Lincolnsüz Schalkeli Ernst performansi dahi farklıdır. Biraz da bunlar önemlidir, toplamda yapacagi katki açısınan bakarsak eğer.. Roberto Hilbert ise bizim kasabanin takimi Fürth'de cok güzel gecirdigi iki sezonun ardından Stuttgart'ın yolunu tutmuş ve bu takımın Armin Veh ile kazandigi şampiyonlukta emeği en çok geçen futbolcular arasinda tartışılmaz ilk üçün icerisine girecek kadar katkı sağlamıştır. Son üç yılını da bu müthiş performansının gölgesinde yaşamis, kendi taraftarlardan kendisini geliştiremeyen genç yetenek olarak biraz da elestiri almiştır... Görünürde "ortalama" bir futbolcu olarak algılanıyorsa da, kesinlikle öyle değildir. Sadece performansı son yıllarda düşüşe geçmistir. Misal Fink'ten en büyük farkı, uyum sorunu yasamaz, taraftarlar da onu bağrına basarsa ( kolay olacaktir bu ) potansiyel acisindan Alman Milli takiminin sag kenarını "yeniden" sahiplenecek bir performansı da gösterebilir oluşudur. İyi senaryo gerçekleşirse performansı sonrası tekrardan pazarlayıp üzerinden para dahi kazanabileceğiniz futbolcu olma ihtimali vardir. Fink, en iyisini verse de saha icerisinde yapabileceği sınırlıdır, Hilbert'in sınırı ise "yildiz oyuncu" kivamina gelebilir. Ama sorun, başta da belirttigimiz gibi, son sezonlarına baktıgınız vakit, durumun pek iç açıcı olmamasıdır.Eger 4-4-2 kanat oyuncusu ariyorsaniz Hilbert buraya tam ve mükemmel bir şekilde oturur ve fakat 4-3-3 icin Hilbert ne kadar uygundur, tam bir yanıt veremiyoruz. Düşüşe geçtigi son iki sezonunu ele alip bir değerlendirme yapanlar, doğru da olsa, kimyanın uyuşmasi sonucu ortaya cıkacak yeni bir Roberto Hilbert'i göremeyebilirler. Benim onu keşfedişimin arkasından altı yıl geçmiştir. Bu altı yılı tam ortadan ikiye böldügünüz zaman ortaya iki farkli oyuncu performansı çikar. İkinci Bundesliga'daki iki sezonu ve Stuttgart ile sürpriz bir şekilde Bundesliga şampiyonu olup formunun zirvesine Alman Milli takimina da seçilmis "yıldız" oyuncu ilk üç yılın tanımıdır. Geride kalan üç yıl içerisinde bu performansının gölgesinde yaşamis ve bu doğrultuda sürekli eleştiriler almıştır. Özellikle savasçılığı, sonuna kadar mücade edebilirliğinin yanında toplamda istikrarsız bir performans ortaya koymuştur. Roberto Hilbert, savunma yönü kuvvetli bir kanat adamıdır. Bu onu sağ bek de oynatabileceğiniz yanilgisina götürür ( Stuttgart denemistir bir kac kez ). Oysa o ikili mücadele kazanma oranı yüksek bir oyuncu değil, daha çok top rakipte iken defansı da düşünen bir aklın varlığindan bahsedebiliriz... Rakip takımın koşu yollarını kapatması, pas yollarını tıkamasi şeklinde.. Bu yüzden, yüzde yüz bir takım oyuncusu olarak adlandırabiliriz. İki kisilik koşar, hizlidir, mücadeleci ve yer yer asistleri göz kamaştirir lakin aynı oyuncu için Galatasaray'in Sabri algısına benzer sekilde kestiği ortalarda cok büyük bir isabetsizlik oranı da yakaladığını söyleyebiliriz. İlginc olan şu ki, ben onun ilk üç yılında daha çok izledigim icin onu en çok kenarda attırdığı goller ile sevdim ama son yılları içerisinde gösterdigi gelişim oldukca dengesiz oldu. Stuttgart'lı arkadaşlarım ile tartışıyoruz bu konu üzerinde, zira iki farklı oyuncu kimliği söz konusu. Roberto Hilbert dediginiz vakit benim çizgide golün bir önceki adımını atan adam aklima geliyor ve fakat sürekli Stuttgart'ın her maçına doksan dakika konsantre olmuş arkadaslarım son iki yılını göz önüne getirip, Galatasaray'ın gecmis yillardakı Sabrisine benzer bir orta isabet oranı ortaya koyuyorlar.. (5'te 1 diyelim) Istikrarsız bir yapısı var ama bu mücadele anlamında değil, daha cok ne kadar efektif olduğu konusundadir. Şöyle aciklayabiliriz: Dört kişinin arasina dalan bir futbolcu düşünün ( Sık sık buna yeltenir) Bazen oradan cıkıp gole koşar, bazen de o topu orada kaybeder. Ama her zaman Roberto Hilbert o topun peşinden koşar, gole dogru ya da golü engellemek üzere... Eger teknik direktör - oyuncu - sistem kimyası tutarsa muhteşem oynar ve fakat bunlar gercekleşmez, formu daha da düşerse, yine de takıma katkısı defansif anlamda, mücadeleci ruhuyla da olsa her zaman olacaktır. İki farklı tanım ve bugün itibariyle iki farkli senaryo mümkün...
Kötü Senaryo
Çok top kaybedip isabetli orta kesememesi üzerine eleştiriler olacaktir. Hücumcu yönü sorgulanacak, takıma ne kadar "efektif" katki yaptiği masaya yatırılacaktır. Tekniğini yetersiz, katkısını da istikrarsız addedip "kötü" transfer olarak yargılanacaktır. Ama burada dahi defansif katkısı, mücadelesi her zaman alkış alacaktır.
İyi Senaryo
Asistler yapıp goller attığı gibi, takımın defansif anlamda daha iyi olmasini sağlaması üzerinde durulacaktir. Yer yer skorer oyunu da göz önüne gelecek ve Ernst gibi takımın değişmez oyuncusu olacaktır. Özellikle bu başarılı performansı sonrası takıma aidiyeti konusunda Besiktaşlıların Ernst'den sonra en çok sevdiği ikinci futbolcu olabilme ihtimali bir hayli fazladır. Karakteri çok ama çok sağlam bir oyuncudur, kötü de oynasa ona toz konduramayacak ölçüde sevilecektir. Üç kisilik koşacak, takımın zor zamanlarında veya daha iyi oldugu için ya da eksiklik orada bulunduğu icin sağ bek, defansif orta saha gibi görevleri de kusursuz bir şekilde gercekleştirecektir... Oyunu iki yönüyle oynayan ve fakat Ekrem Dağ ve Ibrahim Üzülmez'in aksine, performansı onu Almanya Milli takimina götürecek seviyede "parlak" olacaktır.
Bundesliga'nin ortalamanın altında olarak yaftaladığı Ernst'in hucum performansının, bugün burada bu şekilde algılanıldığı yerde, Roberto Hilbert'in formunu yakalaması sonrası size sağlayacağı katkınin seviyesi icin, İbrahim Üzülmez, Ekrem Dağ gibi futbolcular baz alınamayacaktır. Mücadelesi olan her hücum alanında görev yapan futbolcu klişeye kurban gidip vasat hücum performansı ile özdeileştirme durumu buraya pek uymaz. Hilbert tutarsa asistleri ve golleriyle de öne çıkabilecek potansiyeli taşıyan bir oyuncudur.
Özellikle asist-gol oranları konusunda geçmişe göre burada farklı olacağını, rakamların çok daha yukarıya çıkacağı, benim kendi görüşümdür. Türkiye Süper Ligi artık karakterini ortaya koymuştur ve burada nazik, koşmayan, çabuk devrilen oyuncunun, ne kadar yetenekli olursa olsun istikrarlı bir performans ortaya koyması çok olası değildir. Bu yüzden beş büyük ligden transfer edilen oyunculardan sadece Hilbert tarzi oyuncularin burada çok daha başarılı olacağını düşünüyorum... Meira, daha yetenekli ve çok iyi bir defans olmasına karşılık, performans gösteremesini de akılda tutarak, bugün Hilbert tarzının bu ligde cok daha makbul oldugunu görebiliyoruz artik.. Kartlara uzak, disiplinli, karakterli.. Tek büyük sorun, efektif olmasında "istikrar" yakalamasıdır ve biraz da bu ve çok şey teknik adama, oynatacağı sistem içerisinde alacaği role bağlıdır. Degerlendirmeler Bundesliga üzerinden yapilir, ortalama Bundesliga oyuncusu kriter olarak ele alınır. Ben Roberto Hilbert'in burada kendisini bulacagina ve iyi bir teknik adamin ona istikrar kazandırması sonucu, Alman Milli takımına dahi yeniden seçileceğine "gönülden" inaniyorum. Beşiktaş, Ernst'in yaşindan ve yeteri kadar "modern" olmamasindan, Fink'in potansiyelinden / ortalamanın üzerine çıkamamasından dolayı belki sadece Roberto Hilbert Almanlar arasinda tekrardan Alman Milli takımına seçilebilecek konuma ulaşacaktır. İkinci bir Ernst'den ziyade Stefan Kuntz olacaktir... Hali hazirda yakın geçmişte sekiz kez bu formayı giymiş ve her zaman adaylar arasindadir. Zira 2007'de oynadığı futbol olağanüstüdür. Mesele, o futbola bu oyuncuyu bir daha kavuşturmaktır. Geçenlerde şöyle demiştim: Her takimin bir Ivica Olic'e ihtiyacı vardır. Besiktas, Ivica Olic'ine kavuşmuştur diyebiliriz. Onu biraz daha iyi tanıyan bir insan olarak, Beşiktaş takımına karşı biraz daha sempati ile bakmama neden olacaktır kesinlikle. Öyle güzel karakteri olan bir futbolcudur da.. *Ekşi Beşiktaş bloguna yazmaktan cok keyif aldığımı belirtmek isterim. Hatalar, tekrarlar olabilir ama inanilmaz bir yoğunlukta çok büyük bir keyifle hızlı bir şekilde bunu yazdım. Transfer netleşirşe ihtiyaç halinde daha teknik bir analiz de olabilir. Her türlü imla hatası ,tekrar için şimdiden özür dilerim. Borges Ekşi Beşiktaş Notu: Kısıtlı zamanında bize vakit ayırdığı ve bu güzel değerlendirme yazısını yazdığı için Borges'e çok teşekkür ederiz.

109 Yorum:

D.A dedi ki...

Borges'in analizini yaptığı Alman oyuncular hep tuttu. İnanıyorum bu uğura.Hayırlısı..

matiasemilio dedi ki...

okumaktan en keyif aldığım yazarlardan birisi borges,teşekkür ediyorum değerli vaktini bizlere ayırdığı için..(ulan blog sanki benim,nasıl sahiplenmişim:) )

ederlezi12 dedi ki...

Bilgilendirici - keyifli analiziniz için teşekkür ederim !

Stutgart şampiyon olduğunda ben de bir kaçını izlemiş ve beğenmiştim ! Bundesliga deyince aklıma gelen bir kaç isimden biridir kendisi . Umarım transferi faydalı olur Beşiktaşımıza !

devotee dedi ki...

Yorumu inanılmaz keyifle ve iştahla okudum fakat; halen hiçbir kaynakta bu transfere rastlamamamdan dolayı (5dk. önce izlediğim ntvspor transfer gündemi programında da tek kelime söz edilmedi, hoş artık kime-neye inanacağımızı da şaşırdık ya)kafam biraz karışık. Fakat; kendisi hakkında bu kadar uzun yorumlar yazılıp başlıklar açılıyorsa arkadaşlarımızın illa ki bir bildiği vardır diyorum ve takımımıza hayırlı olmasını diliyorum. Kazasız belasız..

devotee dedi ki...

goal.com hurriyet.com ve milliyet.com'da haber sözleşme imzalandı olarak verilmiş ama o kadar çok söylenti çıktı ki bu aralar, insanın adamı dünya gözüyle görmeden inanası gelmiyor artık.

tathar dedi ki...

leziz bir yazı olmuş teşekkürler.

esgo dedi ki...

Fazlasıyla bilgilendirici ve umut veren bir yazı olmuş. Eline sağlık Borges.

Bir de Almanya'da asla Hilbert'in ulaştığı yere ulaşamayan Münch üzerinden değerlendirebilir misin ? Nihayetinde o da bek oynatılmasına rağmen özünde açık oyuncusuydu. İki şekilde de ihtiyaç duyulması halinde oynatılabiliyordu.

delgado dedi ki...

hamit tarzı bir oyuncu izlenimi vermişti ilk bahsedildiğinde, şimdi biraz daha pırpırı canlandı :)

sozcelyk dedi ki...

tam bize göre bir transfer

göze hoş gelmeyen , sadece mücadele ederek yükselmeyi amaçlayan teknik konuda herhangi bir anadolu kulübüyle eşdeğer olan bir takımın değişmez parçası olabilecek kalitede bir oyuncu.

hilbertli beşiktaş holosko nihat gibi kırılgan oyunculardan oluşan sağ açığımıza ilaç gibi gelecektir topu kaybettiğinde geri koşan bir oyuncu aldığında ileri koaşn bir oyuncu profili çizilmiş.

borges demiş ki 3 sene öncesine döndürebilirseniz Alman milli takımına kadar yolu var

hilbert i alıp 3 sene öncesine döndürmek yerine quaresma yı alıp onu 3 sene öncesine döndürmeyi tercih ederdim.

ama ersnt gibiyse hep beraber burda kendisini yalamaktan imtina etmeyiz , zaten dövmeli de bişi ohş asjksdlas

Gürcan Ulusoy dedi ki...

beyler ekrem geldi. 3 yıldır kendi eksenimde dönüyorum bana böyle yazılar yazmıyorsunuz dedi.

Anladığım kadarıyla oyun stili olarak Ekrem Dağ'ın Alman pasaportlusu olanı.Keşke savunma yönü zayıf olsaydı da teknik özellikleri daha iyi olsaydı.Bu kadar mücadele gücü yüksek ve teknik kapasitesi düşük bir takımda,2006'daki performansını gösterse bile sivrilmesi bence mümkün değil.Quaresma'nın alternatifi olarak alındığına hala inanmak istemiyorum.Eğer sola Rosicky ayarında bir yıldız gelmezse bu transfer fiyasko olur.

Borges dedi ki...

Eser Gökulu: Münch tam bir bek idi. Son derece istikrarli, sinirlari olan ama her yerde maksimumunu verebilecek bir oyuncuydu. Hilbert'in defansif yönü olsa da bu "bek" gibi degil. Mücadele gücü yüksek, süratli ve iceriye sürekli dalislar yapabilen, acik özellikleri de bir hayli fazla olan oyuncu.

Arkadaslar;

Su kesin, Roberto Hilbert bir Querasma degil. Lütfen verdiginiz parayi da isin icerisine katip bir degerlendirme yapin. Bonservis ödemediginiz gibi maksimum 2 milyon euro, yüksek ihtial 1,5 milyon euro yilliga oynatacaginiz bir oyuncu. Bu kosullar altinda alabileceginiz güzel bir ilkonbir oyuncusudur. Teknik adam dogru isler yaparsa yildiz statüsüne dahi girebilir.

Querasma'nin burada söyle bir tanimi vardir:

Yutup yilin futbolcusunu secseydi tartismasiz bir sekilde kazanacak oyuncu Querasma olurdu.

Ama son yillarina baktiginiz vakit takima fayda acisindan hicbir garantisi yok.. Eger ayni maddi kosullar altinda gerceklesseydi alacaginiz risk Querasma olmasi gerekirdi ve fakat su kosullar altinda Hilbert oldukca iyi bir secimdir.

Rogon'un bu iste parmagi vardir ve bu is tartisilmasi gerekir belki de. Ernst ve Fink bir iyi bir ortalama örnegidir. Hilbert ise kisitli imkanlar/oyuncu havuzu(Rogon) icerisinde gerceklestirilen transfer olarak bakildiginda bence "sans" tir.





Yazmadigim, atamadigim bir post vardi. Bu sene belese alinabilecek bundesligist oyunculardan alinmasi gerekenler diye.. üc isimden birisi Roberto Hilbert idi.

Fink ayarinda filan degildir. Sampiyonluk görmüs, sampiyon kadroda oynamis, bugün Besiktas olmasa transfer olacagi ve adi gecen kluper Dortmund,Leverkusen ve Hoffenheim'dir. hatirlatmak gerekirse Fink bu kluplerin defansif orta sahasinin yedegi olarak geciyordu ve ömrü billah milli olamamis bir oyuncudur.

Hilbert'in sorunu son iki yilda sergiledigi performansin pek ic acici olmamasi, o yildiz günlerindeki gibi olmamasidir. Ama asla potansiyeli acisindan "ortlama" bir futbolcu degildir.

Jokond dedi ki...

Borges, eline sağlık.

@borges

Öncelile zaman ve emek harcadığını için tekrar teşekkür ederiz benim de bir sorum olacak cevaplarsan sevinirim H19'un oyun stili olarak Simpson'a bir benzerliği varmıdır ? Yaşları oynadığı ligler kulüpler çok benzer onun için soruyorum.Simpson'un biraz daha az tekniği ama daha çok koşanı diyebilirmiyiz?

esgo dedi ki...

Yok, Hilbert'e yönelik olarak gerektiğinde sağ bek mevkisinde ''kusursuz oynayabilir'' dediğin için ister istemez Münch ile bağlantı kurup, aradaki belirgin farklılıkları merak etmiştim. İkisi de gerektiğinde ön ve arkada görev yapabildikleri için. Sağ olasın.

Cartalete dedi ki...

"Bilen" birinden, kapalı kutu denilebilecek bir oyuncuyu okumak zevkliydi. Kendisini bildiğim, bugün de bir kaç geniş özetini izleyip edindiğim izlenimlerle paralel olmuş. Bunu da okuyunca kanımı sağlamlaştırdım.

Artı olarak benim verebileceğim bir özellik de: oyuncunun hücumda topsuz koşularda, en az bir forvet kadar başarılı olmasıdır. Sadece kendi kulvarına değil, rakip defansın açık verdiği ya da vereceği muhtemel bölgelere koşu yapıp, topu ayağında bulunduran arkadaşına daha rahat bir pas opsiyonu oluşturuyor ve de o koşularla, rakip savunmanın biraz daha "genişlemesini" haliyle, topu süren oyuncunun daha rahat etmesine zemin hazırlıyor...

Ayırca, her ne kadar Borges "sağbek oynatılmasına yanıltıcı" dese de, benim için bu oyuncunun sağbekte en azından "sırıtmıyor" olması önemli kriter. Rıdvan sakatlandıktan sonra, ofansif bek anlamında sıkıntı vardı. Hilbert, belki direkt olarak bek düşünülmeye bilir, fakat rakibe baskı kurulduğu anda, gerekli zamanda beke geçerek daha önemli katkılar sağlar. Hilbert'in böyle zamanlarda topsuz oyundaki pozisyon alma bilgisi ve de fiziğiyle "karşılama" gücüyle rahatlıkla bek pozisyonunu kaldırabilir... Zaten rakip baskı yemiştir ve kontralarla çıkıyordur. Burada da Hilbert'in pozisyon savunması, sürati, boyu yeterli olacaktır.

Ayırca, yarın bir süpriz olur "Quaremsa geldi" haberi çıksa dahi, bedava bir Hilbert'ten vazgeçilmemelidir...

Borges dedi ki...

Bu kadar uzun yaziyi okuyup emegi degerli kildiginiz icin ben herkese tesekkür ederim.

Kisaca Bobo:) : Simpson sezon basi cok iyiydi, sonradan göremedik daha da önemlisi yorum yapacak kadar cok fazla izleyemedim.

H19 dediginiz adam süratlidir, savascidir, mücadelecidir. yüzde yüzünü takima verir, benim Stuttgartli arkadasalrim kendisine tapar, her zaman karakteriyle digerlerinden ayrilir.

Sürati ve teknigi yetmedigi zaman cok top kaybeder, formunda olmaz, gününde olmazsa eger hücum bölgesinde gerekli katkiyi veremez.

Sunu da ileteyim, Stuttgart sampiyon oldugu zaman daha cok "takim oyunu" önplana cikmistir. Hitzslperger disinda onnumaravari oynayan oyuncusu da yoktu. Gomez'in yaninda nihatvari Cacau oynadi.

Mesele onu oynatmak, eski günlerine döndürmektir. Karakterli oyuncudur, zamaninda kendisine verilen 1,5 milyon euroluk bonservisin dahi agirligini hissedip hakkini vermeye calisan bir adamdi, ordan milli takima kadar yükselir iken bu karakteri önemli rol oynamistir. Inanin makine düzeninde isleyen bir takiminz olmasi icin bu oyuncular vazgecilmezdir.

Besiktas'ta kadrodan bagimsiz bir yildiz oyuncu istegi var ve bunu Galatasarayli olarak cok iyi anliyorum, Lincoln öncesi dönemde bizde fazlasiyla vardi. Sonrasini anlatmama gerek yok sanirim:)

Karakterlidir, basarili olacaktir ve bu konuda yapilmasi gereken ona baski kurmamak, beklentiyi belki de ortalama oyuncu olarak tutup yavas yavas gönlünüze taht kurmasini saglamaktir. Bunun icin de minumum bir yildiz oyuncu takima kazandirip onu biraz da kenarda tutup baskidan kurtarmaktir, sonrasini hep beraber görürürüz zaten..

Son: bu maliyete böyle bir oyuncu kapatmak kesinlikle dogru bir eylemdir.

Borges dedi ki...

Eser Gökulu: Ben daha cok Cartelete'nin belirledigi bicimde "Kusursuz" oynayabilir dedim, elbette "iyi gelisecek bir senaryo"nun icerisinde.

Yenik durumda iken ya da gole ihtiyaciniz oldugunda ya da daha iyi bir secenek olmadiginda bek de oynayabilir ama Münch gibi bir bek oyuncusu degildir kesinlikle. Münch, cok güzel bir adamdi, buradan bagimsiz..

özü orta saha olan bir oyuncudur.

bir daha üzerinde durmakta fayda var: Size katkisi Fink kadar olmayabilir, ihtimal bu ve hayat sürprizlerle doludur ama ALmanya'da Roberto HIlbert'i tanimlamak FInk'e göre cok daha kolaydir, cunku kendisi yasina, basarilarina ve potansiyeline göre Fink'in cok cok önündedir.

Son dönemde 8 kez milli formayi giymis ayrintisini da unutmayalim lütfen. Siradan futbolcular genelde giyemiyor da, belirtelim.

devotee dedi ki...

Borges bir sorum olacak; oyuncuyla takımının sözleşme uzatmaması hakkında bildiğin bir şey varsa bizimle paylaşır mısın.? Yani özel bir durum mu var, para mıdır nedir. Çünkü saydığın karakterde olan bir oyuncu -ki taraftar da tapıyor yorumunu kullanmışsın- kulübünden yok yere ayrılıp başka bir maceraya atılmaz gibime geliyor..

Borges,

Eline diline saglik abicim. Biz hep Alman alalim, sen hep yaz.
* * *
Bu arada transferde belirli bir ekol guduyor olmamiz cok onemli.

Italyan tezgahindan gecmis savunmacilar, Alman direncli ve gorevbilir ortasaha.

Bir tek zenci forvetimiz eksik, o da olur insallah.

ian dedi ki...

ROGON Sportmanagement GmbH & Co. KG

Kevin Kuranyi. Roberto Hilbert.

beceriksiz yönetim sayesinde bilgi kirliliği had safhada. yukarıdaki keyifli analiz boş yere yapılmış da olabilir.

gel eylül gell.

tello'nun, ekrem'in, nihat'ın, holosko'nun sözleşmeleri devam ediyor.

yabancı sayısı en son 11'di. 6+2+2 bir halta yaramaz.

schuster de yalanlanmış galiba.

sonumuz hayrola.

jessie aşka gelmiş, ah bu takımı bir bana verseler falan diyor :) bu takımı bana verseler, şişmiş kadroya transfer yapacağıma, anıtlar kurulunun kapısında yatarım stad için.

mansimov'la falan olmaz bu işler.

a2'deki potansiyelli futbolcuları sezon başı kampına götürmeyene laflar hazırlayacağım.

dünyada kalan son ofansif kanat oyuncusu ricardo quaresma değil.

ernst iyidir. fink de.

mustafa hoca'nın kalbini kırmasa bari başımızdaki kodamanlar. geçmiş olsun hocam.

son olarak; başkanım bize messi'yi al!!! td olarak da morinyo.

Unknown dedi ki...

borges eline sağlık, en ufak bir fikrim yoktu valla oyuncu hakkında. bizim takımın en önemli eksikliği zaten yetenekli oyuncu olmaması, her oyuncu için zaten aman bu sene patlayacak diye bekleye bekleye helak olduk. ama en azından maliyetin az olması iyi bir şey, yönetim sağolsun beterin beterini gördüğümüz için bu transfere karşı çıkmam.

esgo dedi ki...

Borges: Anlaşamadık :)

Benim söylemek istediğim ve merak ettiğim şey Münch'ü dönem dönem önde izleme fırsatımız olmuştu, ki buradaki performansı da en az bek performansı kadar önemli ve kıymetliydi.(Beşiktaş'ta asla sadece bir bek değildi)

Bu iki oyuncunun asli mevkilerinden bağımsız olarak ''öndeki Münch'' ile ''öndeki Hilbert'' arasındaki farklılıkları merak etmiştim ben, Hilbert'in bek performansını değil. ( Ona değinmiş olmamın nedeni, sadece senin söylediğinden yola çıkarak, önde oynamanın yanı sıra gerektiğinde geride oynamak gibi benzerliklerinin olduğunu da ifade edilmekti )

Nihayetinde Beşiktaş'a Münch'ten bu yana -iki kanat için de geçerli- Münch kadar verimli ve istikrarlı bir isim gelmedi. -Belki biraz Kaan Dobra-

Son 10 yılda gelen tüm çizgi oyuncuları, dönem dönem bek, dönem dönem kanat oynayan Münch kadar katkı sağlayamadığından ve kanat oyuncusu-kenar ortaları gibi kavramlar telaffuz edildiğinde ilk akla gelen isim Münch olduğu için -Alman da olmasından ötürü- ben de direkt o'na gittim durum bundan ibaret :)

borges'e mail yazacaktım o post girmiş beni beklemeden ellerine sağlık .

üşenmeyecek biri varsa eğer

Q7'yi alamadım , Volkan Şen ile görüşemedim ve Hilbert'i aldım mantığını ; sağ kanatta Holosko , Ekrem , Nihat varken neden Hilbert'i aldığımızı ; sol kanatta Tello'nun isteyecek canına mahkum olmadan gerçek sol açık orjinli bir adam ne zaman alınacağını ...

bana açıklarsa sevinirim .

Nasıl bir transfer mantığı var bu yönetimde , nasıl bir planlamadır bu ve nasıl bir zihniyettir ?

kombine çıkacak , formalar tanıtılıyor , sezon 1 ay sonra açılıyor , transferler başladı ama bizler gittikçe bitiyoruz a.q. !!!

(son kelime y.d. gibi okunsun aynı minvalde düşünülsün)

ayrıca batuhan gitti , mustafa denizli gitti , Q7 gitti ... eee ne diye bağıracak kapalı ?

robinho ?
sepultura ?
ayşen gruda ?
iki küpeyi unutma umursamazlık yapma !

sozcelyk dedi ki...

borges e yanlış bilgi verilmiş

bizde para çok :D

ilk alternatifi quaresma olan bir yönetiminin hilbertle kanatları iflah edeceğini söylemek hayalcilik olur.

3 sene önceki hilbertten medet umacağız.

hayallerdeki delgadoyu sahada görmek isteyeceğiz

5 yıl önceki nihat iyidir

holosko aslında iy oyuncu sakatlandı deyu böle oldu
...


ben söyleyim şimdiden , deli gibi mücadele edip deli gibi kanser olacağız

@t2

Daha 3 ay var, sol acik alinir.

Bu takimin sag acikga ne kadar ihtiyaci varsa sol aciga da o kadar ihtiyaci vardi.

Ki Quaresma hala daha gelebilir. Ben Demiroren'in cebinden kayitdisi 2 milyon Euro vererek ikna edecegini dusunuyorum kendisini. Ozellikle bu berbat PR surecinden sonra ciddi anlamda bir "Buyuk Baskan" hamlesine ihtiyaci var.

esgo dedi ki...

Şu an elimizde tek bir safkan kanat adamı dahi yokken Hilbert gibi bir adama -üstelik bu mali tabloda- dudak bükmek zaten anlamsız.

Sağa Hilbert, sola Quaresma gelse bile bizim minumum 1 adama daha ihtiyacımız var alternatif olarak, zira şu an cidden sıfır durumdayız iki kanat olarak. Yani Quaresma geldiğinde her şey eksiksiz olmayacaktı, ki ben de bu konuda Shelbyl gibi düşünüyorum ''yöneticiler alamadı, beceremedi, ben gittim noktayı koydum'' tarzı bir gövde gösterisi bekliyorum Demirören'den.

ian dedi ki...

batuhan için, bekleyelim görelim derim ben. eskişehir'de iyi oynarsa şayet, yönetim ve denizli çok tepki alacak. oynayamazsa, haklı çıkacaklar. hee illa bir "doğru" aranıyorsa eğer, takımda kalmalıydı batuhan bence.

kapalının ön sırasının ne diye bağıracağını söyliyim ben. kanatlarda oynayan oyunculara sövüp duracaklar.

hilbert 4 kişinin arasından geçmeye çalışır falan demiş borges. sabahlar olmasın. almancasını geliştirir tribünün o kısmı.

kanatları kaldırıcan abi, olmuyo böyle :p :p sistem 2-2-2-2-2 olmalı.

-----rüştü-----
toraman ferrari
---fink ernst---
---necip tello---
-delgado tabata
---nihat bobo---

td: hose "dı sıpeşıl van" morinyo

sozcelyk dedi ki...

inandırıcılığı 0 olsa da mete düren 6 +2 + 2 den sonra tek yabancı transferi yapıp yabancı transferi kapatacağımızı söylemişti.

zaten şu anda hilbertle birlikte 12 yabancımız var 2 sinin sözleşmesini feshedersek 2 sini de tribüne yollarsak 2 sini de yedeğe alırsak sahada oynatacağımız 6 safkan yabancımız olur.

bunun üstüne sol açık alınır mı ?

bence ozana fahiş bir bedel ödeyip alırız. (25 milyon avro + bütün yerliler + altyapı + nevzat demir gibi )

ian dedi ki...

sol açık demişken; ben bir erkan kaş diyim de rahatlıyım. madem kulupte para yok, rezerv takımdaki en iyi kanat oyuncusunu takıma kazandır yönetim!! vazgeçtim lan almayın messi'yi ;)

anilton dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
anilton dedi ki...

Ekrem'in fiziği,oyun zekası ve teknik kapasitesi biraz yüksek olsa bu sürat,çeviklik ve kararlılıkla Türkiye'nin en iyi kanat oyunculardından birisi olur.Bu olmayan oyun zekası ve vasat tekniği ile bile hücum oynadığı zaman rakip bekleri ne kadar zorladığını gördük.Özellikle Nobre'ye asist yaptığı Kadıköy deplasmanında G.Gönül'ü,geçen sezon G.Saray maçında Uğur Uçar'ı hırpalaması,gol attığı Kayseri deplasmanındaki etkili oyunu,yine gol attığı Eskişehir maçında onun ikinci yarı öntarafa alınması ile karşı kaleye gitmemiz aklımda kalan "açık" Ekrem performansı.Keza Antep'te ki nispeten etkili hücum oynunu...

Dolayısıyla "Almanya'nın Ekrem'i" tabirinin yanına "taktik ve oyun bilgisi,fizik ve teknik kapasitesi daha iyi olan bir Ekrem" tabirinide eklediğimizde Süper transfer olması halinde Ligde çok faydalı işler yapacağını düşünüyorum Hilbert'in...

Borges dedi ki...

devotee: Bir düsüs yasadigini söylemistik. Sag kanat hiyerarsisinde Timo Gebhard'in gerisine düstü. Burada da gecerli olan kural odur ki son sezon ve hatta son ceyrekte yaptiginla sözlesme imzalarsin. Stuttgart yönetimi ile görüstüler lakin degeri belirleme konusunda anlasma saglanilamadi. Bunda elbette onun degerini kavrayan iki Bundesliga ve iki yurt disi teklifinin de önemi büyük. (Basel ve Besiktas istiyor söylentisi vardi)

Eser Gökulu: Simdi dogru anladim sanirim.

Öndeki Hilbert, Münch kadar istikrarli degil sanirim. Yani son iki yili sürekli göz önünde oldugu icin tuhaf bir performans cizelgesi olusuyor. Münch'ün ortalari ve onlarin isabet orani inanilmazdi. "kötü günlerindeki" Hilbert ise cok savruk bir hucum performansi ortaya koydu. Stuttgartli arkadaslarimin isyani bu konuda cok büyük.. Nasil desek Münch'ün aksine inis-cikislari cok fazla olan oyuncudur.

Baska acidan kendisini bulma gibi bir durum söz konusu. Sampiyon oldugu sezon ya da bir sene öncesi Fürth'de sanirim bir mac dahi kacirmadan istikrarli, güzel bir hucum oyuncusu performansi cizdi. Ver fakat son iki yilda da ayni sekilde istikrarli bir düsüs sergiledi.

Besikas'ta bu oyuncu oturursa mac mac degil bir sezon boyunca güzel bir verim alinabilir ve belki "Münch" istikrari saglanilabilir, bu gerceklesmezse diger türlü savruk bir hucum performansi görecegiz. Golün bir önceki adimi olmasinin yaninda her ortasi rakip defansa gelen, cpl fazla top kaybeden, inisli-cikisli bir grafik..

Degerlendirme konusunda gidip geliyoruz iyi ile kötü arasinda cunku gercekten iki farkli dönemi olmustur Hilbert'in. Bir yandan Sampiyon oldugu sezon ve öncesi akla gelir iken diger yandan son iki sezonu.. Ernst'i kendime baz aliyorum ve Besiktas taraftari ile oyun karakteri nedeniyle kendisini bulup düzgün bir performans sergileyecegini ben düsünüyorum. Hatta öyle ki burada sergiledigi genel performansdan cok daha ofansif..

oturdugu zaman 34 mac o sekilde gider, ben böyle iki sezonunu biliyorum. Oturmazsa da..

Isin kotu yani ne biliyor musun Eser? Demiroren kulube borc yazdirip Quaresma'yi alacak, sonra da "Bu transfer baskanin hediyesi" olacak.

Sonra ayni baskan "Kulube borcumu almadan bir yere gitmem" diyecek.

Bizim taraftar da aptal oldugu icin yiyecek bunlari. Ben de kafayi yiyecegim tabii.

delgado dedi ki...

bi fm profili de gelse iyi olurdu, yok mu biri :)

EnisteKolaKoy dedi ki...

fm'ci arkadaslar icin gelsin: http://i46.tinypic.com/33ayyjr.jpg

Kartal Bafiler dedi ki...

Gözlerinden öpüyorum Borges , çok faydalı bilgiler edindik sayende.

Bende iyi ihtimalin gerçekleşeceğine gönülden inanıyorum.

Bende herkes gibi bu transferin cok iyi seylere gebe olmasini diliyorum fakat benim borges kardesimizin yazisindan anladigim kadari ile kendisini bir turlu gelistiremeyen serdat ozkani gonderip kendisini bir turlu gelistiremeyen hilberti aliyoruz... Tamam potensiyel super ama onu ortaya cikaracak ortam lazim en basta... Insallah sonu hayir olur...

Noat Samisa dedi ki...

''Eger 4-4-2 kanat oyuncusu ariyorsaniz Hilbert buraya tam ve mükemmel bir şekilde oturur ve fakat 4-3-3 icin Hilbert ne kadar uygundur, tam bir yanıt veremiyoruz.''

Benim için en kritik cümle bu. İster istemez gündemde olduğu için Quaresma'yla karşılaştırılıyor, doğaldır. Bu transferin tam da bu açıdan iki boyutu vardır. İlki Hilbert Beşiktaş'ın hazır takımına yapılan bir ekleme midir? Eğer öyleyse yetersiz bir transfer olduğunu düşünüyorum. Hani ben 1-2 maçını izlemişimdir, en fazla adını, boyu-posu kalmıştır aklımda; o ayrı. Borges yazmış satır satır, yanında epey hafif kalır lakin sonuçta Almanya altyapısı olan bir Alman'dır Hilbert. Mesut Özil'in Almanya ulusal takımı için öneminden yola çıkarak Hilbert ne kadar fark yaratabilecek bir oyuncudur, ben bu noktada karamsarım. Bu kötü bir özellik değil tabii, ama bizim mevcut takım tertibinde ve oyun karakterinde zaten yeterince çalışan, koşan, basan, bekine yardım eden oyuncu var. Beşiktaş takımı Quaresma'yı ya da muadili daha büyük farklar yaratma potansiyeline sahip top rakipteyken oyunu umursamaz bir oyuncu kaldırırdı.

Takım ölmüş bitmiş değil sonuçta, ihtiyaç olan kenar adamı 65 puanı 75'e çıkarması adına transfer edilecekti. Hilbert'in kendine has vasıfları bir kenara, transfer edilecek ekstra oyuncuda istikrar -bana göre- şu noktada çok önemli değil, 5 maç ekstra performans yeterdi. 2009'un Yusuf'u gibi.

Diğer boyut ise ''eğer yeni bir takım kurgulanıyorsa'' durumu...

O işi de hoca gelmeden yönetim yapıyorsa yine Hilbert transferine olumlu bakamam. Schuster arıza adamdır, başka bir şey düşünüyor olabilir mesela. İki yıl çalıştığım Guiza'yı alın derse alacaksın, Beşiktaş'ta futbolu takımın başına gelen hocalardan daha iyi bilen 1 tane adam yok. Sportif direktör, futbol şubesi falan hikaye, futbol Beşiktaş YK'sındaki takım elbiselilerin, hatta istişare heyetlerinin toplamının çapsızlık toplamının yeteceği kadar basit bir iş değil. Eğer yeni bir takım kurgulanacaksa onu hoca yapsın. Denizli ile kafa kafaya versinler. Ha Schuster gelmiş, ya da bir başkası, Hilbert'i alın demişse tamamdır ve bir sonraki transfer hamlesini beklerim. Delgado, Tabata ve Tello da böylece ıskaratay çıkar, Holosko bizimle kalır. Baklava orta saha yapılırsa Hilbert belki Gendtner gibi sağ-sol iç de oynayabilir, ona göre de ayrıca fikirler oluşur.

Borges,
Sen gel buraya abi, ben sana yerinde anlatacağım Beşiktaş takımının sorunlarını. :) (Pressure is on)

Borges dedi ki...

Noat Samisa:

"Mesut Özil'in Almanya ulusal takımı için öneminden yola çıkarak Hilbert ne kadar fark yaratabilecek bir oyuncudur, ben bu noktada karamsarım"

Mesut Özil, üst düzey bir oyuncudur derim ben. Dogustan gelen bir yetenek, bugün izledim, bugün gördüm ve her zaman bunu söyler, bunu bilirim sevgili Noat;)Bobo, misal Özil gelse on degil yirmi gol atar, tek basina bunu garanti ederim ben ;)

Ve fakat diger konularda hak veriyorum. Sistem cok önemlidir bu transferin ise yararliligi konusunda. 4-4-2 dahi olsa nasil bir 4-4-2 olacagi yine önemlidir. Iki defansif orta sahali bir 4-4-2 söz konusu oldugunda dahi..

Hic dizilimlere, sistemlere gecmeden ben sunu ileteyim.

Oyunun merkezi merkezde oldugu sürece her iki kanadin calismasini saglayacak yönetimin gösterildigi noktada cok iyi is cikarir. Yer yer ekstralarindan da faydalanilir. Bobo gibi bir golcü de bir kat daha faydali olur..

Ve fakat sürekli ice kat edip fark yaratmasi beklenildigi vakit sorunlar olusur, eski formuna dönüp skorer bir oyun tarzini benimsemesi gerekebilir ama son dönemine bakildigi vakit durum pek ic acici degil. Belirli bir zaman dilimi sonrasi bir ihtimal..

Querasma kiyasi mevki nedeniyle sürekli gündemde olmasi elbette olagan. Lakin yaklasik 8 milyon euro bonservisine verip eline de yazilanlara bakarak yillik 4 milyon euro vereceginiz bir oyuncu ile bu kiyas cok dogru degil. Bu paráyi bana verin ben size Querasmadan cok daha garanti, fark yaratan oyuncu getireyim.. Ne bileyim Marko Marin'i filan kesin bitiririm:) yillik 4 milyon bu, Almanyada kac kisi bu parayi alir ?

Roberto Hilbert, bonservisi olmadan maksimum yillik 2 milyonluk gelir karsiliginda elde edilmis güzel bir yabanci oyuncudur. BU sene ben de olsam bu adami alirdim misal.. Ya da düsen Berlin'in kalecisi Drobny..

Bunlar kaliteli olmasina ragmen bir sekilde iskartaya cikmis futbolculardir. "bir sekilde" olmasinin nedenlerini burada giderebilecegine inanan alir, getirir oynatir. Cok da dogru bir is yapmis olur.

Noat'a yine su konuda katiliyorum. bu kadar askerin oldugu yerde teknik becerisi yüksek, fark yaratacak ve sistem 4-3-3 ise kenarlara yerlestirilebilecek güzel bir oyuncu olmalidir zira bugünkü takim bu oyuncuyu kaldirabilir kesinlikle.. Ya da Ernst'in yanina saglam bir on numara, olmadi sol kenar.. Bunlar olmaz da tüm yük/beklenti bu adamin üzerine binerse baskidan dolayi oynayamaz duruma gelir, oynamadan kaybedilir zaten:)

Gelecegim zaten oraya lakin sevgili Noat, son cümlelerinin icerisinde olan eeee sikayetlerinin cok iyi farkindayim ve zaten temel sorun da buradadir. Schuster de keza belirttigin gibi dik kafali bir adamdir, hemsehrimdir, ölse bildiginden vazgecmez, bu real madrid bile olsa öyledir ama ben cok ama cok severim bu hocayi, güzel futbol oynatir cunku:) hani Augsburglu iki memleketlim var, birisi Veh'dir, nefret ederim, digerini de o kadar severim, Schuster'dir.!

Noat Samisa dedi ki...

Mesut Özil bence de A sınıfı bir oyuncudur, A+ olması için bu Dünya Kupası bir fırsat olacaktır. Benden alıntıladığın cümlenin bir öncesi var, ona bak derim. Açayım biraz daha. Mesut örneğini bu yüzden verdim, yani Almanya o yeteneği bir bakıma ithal ediyor. İngiltere'den de kolay kolay çıkmayacağı gibi Almanya'dan da Mesut Özil'ler kolay çıkmıyor. Ya da Özilvari tekniğe sahip olup, komple futbolculuk yetileri zayıf olan bile kolay çıkmaz. Bu başka bir şeydir, hani kötülemek manası çıkmasın diye söylüyorum. İngiltere'de 10 numara çıkmaz, çünkü onlar öyle oynamazlar gibi...

6 senede akıllı bir tane takım tutturulmuş, daha yeni hoca ortada yokken ben bundan sapmak istemiyorum özetle. Yeni bir takım kurgulanacaksa da iş Hilbert ile bitmez, maliyet aşağı yukarı Quaresma'yla eşitlenir derim. Esasında neredeyse tamamen anlaşıyoruz yani. :)

Borges dedi ki...

Noat Samisa: Yok, simdi anladim ne demek istedigini. Sevgili Eser'e de zorluk cikarttim bugün zira sabahtan aksama cok farkli alanlarlarda olsa da futbolla/yaziyla gecirdim günümü ama her seyin fazlasi zarar sanirim :) Algi düstükce düsüyor..

Dünya Kupasi öncesi her alanda yogunluk..

Bir üstteki yorumlara katiliyorum, bizden de keza pas yapabilen defansin cikmasinin en azindan gecmis yillarda cok ithimal dahilinde olmamasi gibi bir durum. Büyüklerin hemen hepsi eksikligini göcmenleriyle, kendi ülkesindeki yabancilariyla kapatiyorlar..

4-3-3 yildiz kenar oyuncusu denildigi vakit artik akla Portekiz gelir oldu. Querasma da heyecan verici bir oyuncu. Sunu da kabul etmek gerekir ki aritk öyle bir noktaya geldi ki Besiktas takimi, cok yararli/faydali olsa da yildizi olmayaan oyuncuyu cok kabul edemiyor, bunun yaninda cok faydali olmayacak olsa da Tabata'lardan, Delgado'lardan daha iyi ismi olan, heyecan verici bir yildiz oyuncu istiyor ki cok iyi anliyoruz biz zira Ilic-Inamato ve eski UEFA kadrosuyla gecirilen onca zaman sonra bizde de bu olmustu. Futbolun dogasi geregi böyle bir ihtiyac doguyor, üzerine askeri bol takimin bu oyuncuyu daha da "yildiz" yapacagina dair inanc var ise..

BJK4EVER dedi ki...

Mac cevirecek teknik ve kaliteli sol acik Stoch olmazmi? Adam Q7'ye nazaran cok ucuz, genc, dunya kupasinda var ve ustelik cok formda bir oyuncu, uzun yillar yararlaniriz. Onun disinda Vukcevic, Kewell ve Taddei (bonservissiz) de var. Biraz ucacak olsam J.Cole diyecegim, ama Q7 olayini gordukten sonra J.Cole demek sacma olur....

Büyük olasılıkla yalan bu haber zaten.Dün bu haber ilk DHA'da çıkmıştı.Diğerleri de DHA'yı kaynak gösterip yayınlamıştı.Bugünkü milliyet'te ise konuyla ilgili en ufak bir satır yok.Menajer oyununa geldik yine.

RuFF dedi ki...

Teknik direktör gelmeden, elinde bukadar fazla yabancı varken nasılyabancı oyuncu transferi yapabilirlerki?
Bu haber bobonun dediği gibi hikayedir.

Great White dedi ki...

Ciddi ciddi dillendirilen Quaresma söylentilerinden sonra Hilbert transferi benim nazarımda inceden züğürt tesellisidir arkadaşlar..

Tamam. Quaresma Hilbert' den çok daha risklidir. Sorun yumağıdır. Şudur, budur ama sonuçta Quaresma' dır yahu..

Kimse alınmasın ama BJK taraftarını Quaresma ile galeyana getirerek heyecanlandırıp yerine Hilbert' i getirme düşüncesi (sonucu başarılı da olsa) şu başlıkta görmüş olduğum coşkuyu hak etmiyor nazarımda..

BJK Yönetimi son yıllarda bu atraksiyonları sıkça yapıyor zaten. Anlaşılan o ki taraftar da kanıksamış artık bu vaziyeti..

Gürcan Ulusoy dedi ki...

arkadaşlar bu transferin olma ihtimali ya %100 ya %0.

hilbert'le ya 2 ay öncesinden anlaştılar bitti. veya anlaşmadılar, bu saatten sonra da zor anlaşırlar.

ama hilbert bir takımla anlaşmış gözüküyor.

hoca moca meselesi ayrıdır.

geçen sene mustafa denizli bıraksaydı yeni hoca gelecekti.

ama fink transferi şubatta bitmişti. nasıl iş.

aynı işte.

renom dedi ki...

bu adamlar yönetim de olduğu sürece olaylar da belli bir mantık aramaktan vazgeçmeliyiz bence. normal olanı ilk önce hoca transferi daha sonra futbolcu transferi şeklinde devam eder ama başkan olacak şahsın 6 senedir yaptıklarını düşününce böyle saçma bir hamlenin gerçekleşmesini ihtimal dahilinde görüyorum..

Gürcan Ulusoy dedi ki...

transferde ne anormallik var anlamıyorum ben.

şubat - mart ayında bonservisi elinde olan oyuncuyla görüşüp anlaşıyorsunuz.

sonra işler ters gidiyor hoca gidiyor. ne yapacaksınız sözleşmesi fesh mi edeceksiniz?

dünyanın her yerinde bu iş böyledir.

liverpool da bazı oyuncularla anlaştı. e şimdi benitez gitti, hata mı yapmış oldular.

burada yapacak bir şey yok.

hilbertle martta anlaşıldıysa artık hilbert in ernst ten farkı yok.

başka türlü oyuncu kapatamıyorsunuz.

%100 teknik direktör endeksli olmayı doğru bulmuyorum.

rijkaard ta servet'i harcıyor. rijkaard kim yahu? servet türkiyenin 1 nolu stoperiyse isterse rijkaard olsun, harcayamaz! rijkaard seneye olmayabilir ama servet'i kaybetmenin maliyeti çok daha yüksektir.

batuhan meselesi de benzer. denizli gidecekse batuhan kalsaydı diyenler var.

batuhan'ı sadece denizli değil, yönetim de istemiyordu.

alper dedi ki...

krasiç juveye imzayı attı.

hayırlı olsun.

RuFF dedi ki...

Necati de Antalya ile anlaşmış tekrar.Bu yönetim hakkaten gerizekalı.Adam bas bas İstanbulda oynamak istiyorum diye, bonservisi elinde neden almıyorsunki !

Gürcan Ulusoy dedi ki...

krasic juve'ye gittiğine göre artık yıldız statüsüne geçmiştir. bundan sonra talip olunabilir.

çünkü daha önce talip olsan yıldız değil derler.

başkan milanodan torinoya geçsin halletsin önümüzdeki sene için.

kma dedi ki...

necatiyi almamak yönetim yaptığı nadir akıllıca işlerden biridir bence :)

oynamayan necati kadroda sürekli sorun yaratır. antalyada oynuyor, oynadığı sürece iyi görünüyor.
gese neden elden çıkardı hiç hatırlamıyor musunuz yahu?

genç olup da furbol algısının dinazor futbol yorumcularından farkı olmayan arkadaşlar için çok üzülüyorum.. :)

RuFF dedi ki...

woavvvv inanılmaz laf koydun gerçekten.Şu inanılmaz futbol bilginle bu kadar yabancısı olan ve golcü alması gereken fakat parası da olmayan Beşiktaş ın golcü transferini bir şekillerdir bakalım üstad.

Necatiyi beğenmediğine göre şahane fikirlerin vardır senin şimdi.Ali küçik mi yoksa ?
Ya da Can erdim i çağıralım ?
Ya da en iisi sen CM yi aç oradan beğendiğin bir futbolcuyu mouse ın sol click iyle basılı tutup bjk.com.tr sayfasına sürükle.Beleşe kopyalansın bizim takıma.

kma dedi ki...

necati eğer o kadar iyiydiyse neden antalyada kaldı? hani fenerin gesenin kadrosunda yeri yok diyelim. bjk de sana göre geri zekalı. bonservisi elindeyken trabzon veya bursa neden olmadı mesela?

ispanyada 2. ligde bile tutturamadı bu adam.

necati tipi oyuncular belli bir hırsın peşinden koşan oyuncular. türk tipi gazla oynayan ve o gaza da sürekli ihtiyacı olanlardan.
necati antalya gibi en fazla orta halli hedefleri olan takımlarda yıldız olur. ama onun için de tekrar kendini göstermek için ayrı bi hırs ve gazla oynaması gerekiyor. takım içinde de diğer oyuncular onun liderliğini kabul etmesi gerekiyor falan.

beşiktaşın necati tipli oyuncuya ihtiyacı yok. gerçek kanatlara ihtiyacı var. ve hilbert quaresmadan bin kat daha yararlı olur.

şu yıldız oyuncu gazından, isim odaklı futbol algısından çıkın yahu. sistem ve taktik ne olursa olsun ilker yasin gibi "oyunun kaderini değiştirecek oyuncu eksikliği" yorumlarında tıkanıp kalıyorsunuz.

RuFF dedi ki...

kma
Hikaye anlatıyorsun ajan.Bobo ve Nobre ile UEFA ve Lig gider mi sen bana bunu anlat ?Diğer klüpleri sktir et sen.
Yabancı kontenjanım fullemiş durumda.Batuhan ı sattın.Golcü almak zorundasın.Oyun sisteminde belli değil. Yeni teknik direktör 2li forvete dönerse ne yapacaksın?.Türkiye ligindeki en ucuza mal edilebilecek en iyi golcü Necatiydi.Çok kolay şekilde anlaşabilirdin.Kontenjanın da boş kalırdı.Şimdi getirecek menejerler bir golcü bayılacaksın 5 milyon euro bonservis.

kma dedi ki...

bizim "golcü"ye ihtiyacımız yok ajan. :)

hani bu tanımlama bile içindeki dinazoru açığa vuruyor zaten ama hani bil diye söylüyorum 2'li forvet oynarsak elimizde nihat ve holosko var. kanat olarak kullanılıyorlar ama asıl karakterleri 2. forvet olmaları.
iyi bi nihatı iyi bi necatiye 10 kere tercih ederim.

hilbertin solu olacak bi adama daha ihtiyaç var. Juan Angel Albin gelirse yıldızsız uefa finali oynayıp "oyunun kaderini değiştirecek oyuncu eksikliği" yüzünden kupayı alamayacağız diye korkuyorum :)

RuFF dedi ki...

"Bizim golcüye ihtiyacımız yok" lafı muabbeti bitirdi zaten.

Bu takım her gol kaçırdığında anasına avradına küfür yiyen Nihat'a , Nobreye ve insanların içinden geçme özelliği ol(may)an x-men Holosko ya kaldıysa yandık gerçekten.

turkkant dedi ki...

kma bir bakıma haklı. Çok ciddi bir forvet sorunumuz yok, holosko-nobre-bobo-nihat dörtlüsü kullanılabilir. Öte yandan Necati kalitesindeki bir oyuncuyu -hele bonservissiz ise- ben gözüm kapalı alırdım. 4-2-3-1'de, 4-3-3'de ofans hattında her pozisyonda oynar. Gerekirse kanatta, gerekirse forvet arkası. GS'den gitmesi çok performansıyla ilgili değildi. Bence kumaş olarak çok kaliteli bir oyuncu. Bizim gibi Türk oyuncu kalitesi düşük bir takıma bence lazımdı. Bir kere risksiz bir transfer olacaktı. Kimseye 3-5-8 m. euro bayılmayacaktık. Tutmazsa kaybımız en fazla 1-2m oyuncuya verilen olacaktı. Yazık oldu.

Yönetim muhtemelen bonservisi yok diye tercih etmemiştir(!)

kma dedi ki...

@turkkant
necati'nin riski oynamadığı zaman başlıyor. yedek kalınca konuşmaya başlıyor. iç huzuru bozuyor. necati kadroda sadece alternatif olarak düşünülebilirdi. direk oyuncu değil rotasyonun parçası olacak şekilde. ama necati gibi oyuncular rotasyondan anlamıyor işte. bekleyecek profesyonelliğe sahip değil. yedek kaldıkça performansı düşüyor. kendi iç dünyasına çekiliyor. hayata küsüyor. ama en önemlisi bunu dışarı yansıtıyor.

necati yedek olarak iyi bi alternatif değil.

Unknown dedi ki...

beyler bencede bizim eksiğimiz golcü değil nobre nihat bu yıl cidden cok sanssız ve formsuzdu seneye ne olcakları belli değil ama nihat son donemde bi toparlanma gösterdi milli maçlardada bnc asıl sorun etkili bir sol kanat ve ortasahaya ernstin yanına appiah tarzı 2yönlü bir adam asıl bence kacırılmaması gereken adam aurelio dur ne olursa olsun ernst le cok iyi bir ikili olcagı acık bu sayede de istersek delgado u yuda daha vermli kullanabiliriz
orta saha da necip var diceksiniz haklısınız büyük yetenek olabilir ama bilmiyorum bi ben mi buna kafayı taktım ama tek ayaklı sol ayagını hiç kullanmıyor sol ayagıyla pas vercegi yerde sag dısıyla veriyor cok yapıyor bunu(örnek son bursa macı ugur un golundeki pası) o yüzden necip e de aurelio katkı saglar en az 2yıl değişmeli oynarlar.

RuFF dedi ki...

Ne çok 4-4-2 aşığı varmış burda akıl sır erdiremiyorum.
4-4-2 de delgado ve tabatayı ne yapacağız bir allah ın kulu anlatsın bir zahmet

Sakın solda oynarlar demeyin de :)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

niye 4-4-2 ye seviniyoruz sanıyorsun. yollicaz onları :))

RuFF dedi ki...

Yollayın tabi ya bonservislerine ve bedava ödediğimiz milyon eurocuklar az geldi birde tazminat ödeyelim onlara :)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bu adamların iyi oynama ihtimalleri % kaç sence?

ayrıca madem istiyorsun
4-4-1-1 yaparsın

tutarsın ikisini de takımda.

RuFF dedi ki...

Jessie yapma be abi bu kadar düz adamın varken ortasahanda, hiçbirşey yapamaz bu takım yazdığın taktiklerle.Quaresma gelseydi birde Guti/Rosicky gibi bir adamı 4-4-1 de 1 e koyabilseydik hakkaten ok lerdimde şuanki kadro yapısında mümkün değil istediğiniz taktikler.

Bu takım seneye 4-3-3 oynamazsa yeni gelen t.d büyük ihtimalle 4-2-3-1 oynatacaktır takımı.

kma dedi ki...

aurelio sanırım 33-34 yaşında ve son sezonu ispanya 2. liginde geçirdi. eski katkıyı yapabileceğini sanmıyorum artık.
ayrıca fenerle bi davaları vardı onların. türkiyeye gelirse fenere ciddi bi tazminat ödemesi gerekiyordu galiba.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

düz takım olsun ne olacak.

illa teknik olmak gerekmiyor ki futbolda.

Unknown dedi ki...

beyler 4 3 3 hastallıgını asıl anlayamıom ben gsaray ın dustgu durumları grduk 4 3 3 le üstelik bzm savnmamz acık alnda cok acık verıyor bunuda unutmayn

gökhan dedi ki...

resmi sitede de açılandı. anlamıyorum 6 teknik direktör ile görüşeceğiz diyorsuz, sonra futbolcu transfer ediyorsun. benim aklım ermiyor bu adamlara.

ian dedi ki...

fulham da çok düz bir takım bence, ama uefa finali'ndelerdi. aslında ne çok teknik ne de çok düz takım kuracaksın. ikisinin ortasını bulacaksın. uçlarda dolaşmanın gereği yok canlar. düz olmanın da teknik olmanın da ayrı ayrı getirileri var malum.

bacon1903 dedi ki...

Ya bunlar schusterle anlastida bizimi yiyolar yoksa????

zubi dedi ki...

çok geç kaldım ama teşekkürler borges. ilk açıklandığından beri borges ne diyecek diye bekledim. borsaya da bildirilmiş, umarım iyi olur.

sozcelyk dedi ki...

sağ kanat hilbertle çözüldü sol için yeni gelişmeler var.

http://www.haber1903.com/Haber-13733-mutlu-sona-dogru

ian dedi ki...

resmi sitede hilbert ile ilgili açıklama var. hayırlı olsun. borges'in keyifli analizi boşa gitmemiş oldu.

bi de bir fikrimi belirtmek isterim. beşiktaş büyük bir ihtimalle bir teknik adamla anlaşmıştır, mustafa hoca'nın bilgisi dahilinde.

6 teknik adam durumu olsa bile; bazı hocalar işin sadece taktik tarafıyla uğraşırlar, futbolcu transferine karışmazlar, bu konuda kulubün ya da sportif direktörün tasarruflarına göre hareket ederler. bence gayet normal bir durum.

kulüpteki saçmalıklar son hız devam ediyor. sözleşmeli 11 yabancı oyuncu varken, 12. geldi. içime sinmiyor bu durum.

BJK4EVER dedi ki...

@Ruff

Abi yollamayip ne yapacaksin? Cok para verdik diye Tabata ve Delgado omurlerinin sonuna kadar kalacak mi? 4-4-1-1 oynayacaksan o 1 Alex, Sergen, Hagi olacak aga, degilse de anca 3. veya 4. olursun. Ben kesinlikle 4-4-2'den yanayim, hem Delgado hem Tabata gitsin, Nihat forvette oynasin ve katki yapsin, adam gibi kanatlari kullanalim, orta alanda Ernst ve Fink gibi catir catir oynayan adamlar olsun, citkirildim oyuncular degil. Tum Turkiye kafayi bozdu 10 numara diye, sanki hala 80'lerde futbol dunyasi anasini satayim.

Ayrica Necati olayinda sonuna kadar haklisin. Kim ne derse desin, bu adam kaliteli golcu. Onun tutturdugu gol ortalamasini (85 mac 35 gol) bizde hangi golcu tutturdu? Ustelik yerli bir oyuncu ve bonservissiz, ayrica hem forvet arkasi, hem forvet, hatta sag kanat bile oynar. Ama bize bu tarz oyuncular yaramiyor, illa yabanci olacak ve bonservisine bir dunya para odeyecegiz, yoksa begenmiyoruz transferi...

renom dedi ki...

stuttgart tribünün de sete çıkmışlığı da varmış :)

http://www.youtube.com/watch?v=Y3dy_Tq6KqQ

cha dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş. haber1903 sitesi de alıntılamış yazıyı zaten.

http://www.haber1903.com/Haber-13735-hilbert-analizi

Unknown dedi ki...

geçen sene fink konusunda yazdığın yazı ve oyuncunun göstermiş olduğu performans % de % örtüşmesede (lider ruhlu olduğundan bahsetmiştin)hilbert 'i çok iyi tanıdığını düşünerek iyi senaryonun sahneye konması için dua etmekten başka çaremiz yok.teşekkürler

Borges dedi ki...

Gurhan: Fink konusunda örtüsmeyen kisim nedir ?(mutlaka vardir da) Hesap sorar seklinde degil, merak ettigim icin soruyorum.

AQ-47 dedi ki...

Haber1903 hala Q7'de mutlu son falan yazıyor, yoksa Hilbert başka bir mevki için mi alındı? :)

ufuk dedi ki...

Borges kardeşim,

Hilbert'i birkaç Stuttgart maçında izlemiştim, aklımda kalmışlığı vardı, bunun üstüne senin yazın da 10 numara scouting raporu olmuş, eline sağlık.

Benim için İngiliz futbolu konusunda Noat Samisa neyse Alman futbolu konusunda da Borges odur, o yüzden verdiğin bilgiler faydalı olacaktır.

İyi çalışmalar.

Borges dedi ki...

Gurhan: Bugün Fink hakkinda yazdigim yazinin tamamina katiliyorum. Sizin "lider oyuncu" konusu daha cok saha ici lideri ile saha disinda kaptanvari liderlik edecek oyuncu arasindaki ayrimin cok net olmamasindan kaynaklaniyor. Yazinin icerisinde bunu üzerinde de durmustum ben aslinda.

Fink analizinde özellikle Ballack gibi saha ici liderliginden bahsettim. Führungspieler = Lider oyuncu.

Misal eski hocasi Funkel de söyle der:

"Im Klartext: Die Eintracht hat zu wenige Führungsspieler. Einer der wenigen, Michael Fink, wird zudem den Verein womöglich verlassen. Auch wenn der Trainer sich damit noch nicht abgefunden hat. «Michael fühlt sich hier wohl, er ist von den Kollegen und vom Trainerteam als Führungspersönlichkeit anerkannt», lobt Funkel..

http://www.fnp.de/fnp/sport/special-eintracht/die-reizfigur-caio_rmn01.c.5757539.de.html

Liderkarakteri, arkadaslari ve teknik ekip tarafindan onaylanmistir. O saha icini aslinda yönetir ama bu gibi konuma erismesi icin mutlak suretle o takimin icerisinde zaman gecirmesi, takimin caylagi olmamasi gerekir. Bugün Ernst almistir ama FInk kalirsa ileride ne demek istedigimi cok daha iyi anlasilacaktir.

uku: Tesekkürler. Ama benim bütün söylediklerim aslinda birer yorum. Dogrudur, yanlistir hep tartisilir ki bunun dogrusu da yok sanirim. Amacim kabaca bilgilendirmektir aslinda, genel bir bakis acisi. Buraya gelince herkesin bir fikri olacaktir bir sekilde..

Sarp Dirican dedi ki...

Kardeşim, ellerine sağlık, çok iyi bir analiz olmuş, bizi kör kuyularda merdivensiz bırakan sığ Türk medyasına inat futbolcuyu tüm yönleriyle anlatmışsın, bir Beşiktaşlı olarak teşekkür ediyorum.

Feridun Bitir dedi ki...

illa alman olacaksa su an almanyadan alinabilecek en iyi ve Türkiye gelebilme olasiligi en yüksek olan oyuncu podolskidir. köln onu pek kesmiyor, tembel diye söylenti cikti ama köln de aradigini bulamadigi icin olabilir. al oynat 4-3-3 ün solunda canavar gibi. keske menajeri rogon olsaydi bea

Deniz dedi ki...

Ben Fink'ten çok memnunum ve önümüzdeki sene de kalacağını umuyorum. Canavar gibi koştu parçaladı içeri girdi golünü attı. Fink'in yaptığı katkıyı Hilbert yapsın, tamamdır.

Unknown dedi ki...

borges bu işte cok iyisin cidden keşke ogan tarhan gibi bi görev yapsan
ama fink le ilgili bende senin yazını okuduktan sonra daha büyük beklentilere girmiştim ama sanırım bu yıl olmadı seneye tutar ins bu aşı ben daha yırtıcı daha iyi pas atan bi adam ummustum ama belki yazıyı yanlıs anladım liderlik içinse cidden sınıfta kaldı ama umarım dediğin gibi bu yıl bunu bize gösterir
yazılarının devamını 4x4 gözle bekliyoruz borges
su schuster le ilgili de bi yazı hazırla bakalım belki yakında yazman gerekir:D

Borges dedi ki...

Mustafa Can: biraz sey de var. Insanlar transfer haberi bekliyor, ne kadar Hilbert gibi düsüste olup kötü olursa olsun son dönemi, onu milli takima cikaran ya da onda olan güzellikleri görmek istiyor, bilmek istiyor. Lakin ben Fink hakkinda cok yanlis seyler de söylemedim.

Orta sinif bir Bundesliga takinminin "degismez" oyuncusu oldugunu ve ayni zamanda misal Dortmund,Wolfsburg,Bayern,Bremen gibi takimlarin da ancak iyi bir yedek olacagini söyledim. Inatla yetenek acisindan "siradan" futbolcu oldugunun üzerine vurgu yaptim. Sampiyonlar Ligi icin alinmasinin da yetersiz/anlamsiz oldugunun üzerinde durdum. Ernst-Fink'in oldugu yerde on numara/yaratici oyuncu sikintisinin cekilecegini de gelmeden yazdik. Buna ragmen beklenti cok büyük olmussa bu biraz da bakis acisiyla ilintilidir.

Dogrudur, Lider özelliginin önünde cok durdum ama "Türkiyede saha ici liderliginin" zorlugunu da eklemistim. Fink, oyun bilgisiyle lider olur, kimin nereye nasil oynamasi gerektigin ikavramasiyla ve bunlar teknik direktörün de onayiyla gerceklesir. Ilk yilinda böyle olmasi cok da beklenilemez. Bekleyim derim ben sevgili Mustafa Can:)

Unknown dedi ki...

ben hilbert ten daha ümitliyim fink e göre hem kendini taraftara sevdiren bi oyuncu yapısına sahip yazılarından anladıgım kadarıyla hem de ne kdr isabet orani düşük olsada ne olursa olsun bizimde bi sabri ye ihtiyacımız vardı en azından kosarken orta yapabilen bi adam biz genelde bu yıl topu kanatta kosturup sonra durup etrafa bakıp biraz düsünüp orta yaptık ee bu sırada rakip yerlesti tabi...
neyse hilbert umarım bi kanadımıza çare olur uçurmasada bizi biraz havada tutsa yeter bence

Unknown dedi ki...

alman olsunda ne olursa olsun,8 kg 1200 devir çamaşır makinası koysan bile sahaya verimli işler yapar.

sozcelyk dedi ki...

adamın resmi sitesi şükela

gelsin.

bir kanat oyuncusunun ortalari kotuyse o adam topcu degildir. sabriye benzetmis bazilari ortalarini hilbertin, gozum korktu, sabri dedigimiz adamin 5 ortasinda 3u auta 2si taca gidiyor. bizde top oynadik ama benim ortalarim en kotu kavisli arka direge on direge oluyordu, bu kadarmi zor kosaken topu ceza sahasini kavisli kesmek? ortalari, taca auta atan adami kizilcik sopasiyla dovuceksin! ben hilbertin sabri kadar kotu ayaklara sahip olabilecegini dusunmuyorum

Unknown dedi ki...

@i.meric bazilari diye beni kastettin heralde kardeşim ben borgesin yazısındaki benzetmesi üzerine böyle dedim
ki orda sabri diyede sölemek istediğim aynı zamanda kaybettiği topun peşinden hunharca koşmaması takımada taraftara da ateşleyici bir güç ortaları içinse son 2 yıldır böyleymiş belki bizde şansı geri döner
ki son günlerde queresma haberleri arttı solda sırf hücümü düşünen bi queresma sağdada git gel bi hilbert bence özlenen kanatlar geri dönüyor

cha dedi ki...

o değil de alıyoruz sürekli yabancıları. kimi gönderecez bunların bize maliyeti ne olacak? holosko, tello, tabata gitmeli bence. tribündeki yabancılar sadece maaşlarını alacaklar bence. bu yüzden bedava bile gönderilse en azından maaşlarını ödemeyiz. fink ernst'in yedeği olur. duruma göre nihat hilbert rotasyonunda ernstle fink ortada sağlam durur falan.

Kalten dedi ki...

Diğer örnekte takımlar aynı olmasa da Hilbert'in Quaresma'nın yanında gelişi Ribery'nin Anelka'nın bonusu olarak gelişi gibi oldu. Umarım Hilbert'in göstereceği performans da Ribery gibi olur. Süphaneke amin.

AQ-47 dedi ki...

Şimdi,

-------------Hakan/Rüştü----------
Toraman-Ferrari-Sivok-Üzülmez
Hilbert-Ernst-Necip-İsmail
-------------Quaresma------
-----------Bobo-------------

4-4-1-1 dizilişine göre mevcut kadro, bu kadroda Ekrem, Nihat, İnceman, Rıdvan, Holosko, Delgado ve maalesef Nobre yedek...Quaresma sola yakın ancak serbest, orta dörtlüde ismail ve hilbert daha atak olmak üzere 4 oyuncu da iki yönlü oynayacak. Kadronun zayıf yeri Necip ve belki de Üzülmez...10,5'suz ve iki yönü de oynayabilen bir takım olabilir. Tabii Bob'nun Q7 ve Hilbert tarafından iyi beslendiğini varsayıyoruz. Serdal Adalı'nın dediğine göre artık transfer yok, dolayısıyla Sercan, Volkan ya da Ozan'ın alınmayacağını düşünerek belki de en geröçekçisi yukarıdaki kadro gibi geldi bir an...

sozcelyk dedi ki...

değerlendirmeyi farklı zamanlarda 3 4 kez okudum :)

hilbertin karakterinden fazlaca söz etmiş borges ayrıca aynı fink ve ernst gibi varını yoğunu futboldan çalmadan ( yazar burda elano'ya laf soktu ) sahaya koyan bir oyuncu olduğuna da değinmiş.

az önce ayak basmış istanbula , görüntülere baktım da adam daha gelmeden sevdim hatta toraman ve ernstten vazgeçebilirsem formama ismini bile yazdırabilirim o derece.

Bu yorum yazar tarafından silindi.

Konuyla alakasız ama sanırım Rogon'un en çirkin futbolcusunu aldık.

Yasli amca yorumu:

Futbolu yakisikli olsun daaaaa....

Sertug Ozgur dedi ki...

Benim Hilbert`e daha oynamadan icim isindi..Formamin arkasina ismini yazdiracagim oyuncu gibi gozukuyor.

Maliyeti yuksek sohretli bir quaresma ve maliyetsiz diyebilecegimiz alman milli takiminin formasini giymis bir hilbert. Ikisi de henuz oynamadi ama kagit ustunde iyi transferler olarak gozukuyor. Bu takim ne iki tane pahali yildiz`i kaldirabilir ne de taraftar iki tane maliyetsiz gorev adamina sabredebilirdi.

Transfer isi her zaman risktir ama kagit ustunde bence yonetim akillica is yapmistir. Quaresma ile yillarin "yildiz" gazi alinmistir. Transfer sekli,performansi her ne kadar elestirilebilir olsa da yapilmasi gereken bir isti.

Simdilik yontem tartisilir olsa da schuster,quaresma,hilbert transferleri ile yonetim iyi bir is cikariyor..Tabi batuhan olayini saymazsak.. Ligtv de duydum galiba Serdar Adali oldukca pisman/uzgunmus satilmasindan.
Kisacasi uzun bir sure sonra ilk kez sezon oncesi umutluyum, bir de rakiplerin yaptiklarina bakarsak, sanki umutlanmamak icin neden yok gibi.

Sertug Ozgur dedi ki...

Abi adam ne de olsa sag bek de oynayabiliyormus.

(bkz: besiktas`in cirkin sag bek ihtiyaci)

Valla bence cirkin falan degil yahu. ne yani fener`e iki tane gol atinca burada tassagini yalayabilecegimiz post acilmayacak mi?

Çirkin olsun daha iyi zaten tipi futbolunun önüne geçen futbolcunun her zaman takıma zararı olmuştur.(Kewell'in devre arası gönderilememesi,İlhan Mansız'ın topu topu yarım sezon futbol oynamasına rağmen efsane olarak hatırlanması vs.. )

Batistuta35 dedi ki...

Keşke 9 yerine başka numara seçseydi. 9 numara uğursuz:P

Hilbertin çok düz bir futbolcu olduğu yönündeki yorumlara katılmıyorum. Hatta inanamıyorum. Hele ki bin yıldır galaksinin en düz sağbekleriyle oynayan bir takım için Hilbert bence Maicon gibi :) Umarım form durumunu geçen sezona nazaran biraz daha yükseltir. Yoksa O da Beşiktaşın kalabalık sağbek mezarlığındaki yerini alır.

tari dedi ki...

yazıyı kaldırın beyler!

Gürcan Ulusoy dedi ki...

hilbert'in düne kadarki performansı üzerinden değerlendirme yapmak bazı sebeplerden doğru değildi.

1- borges'in oyuncu hakkındaki görüşleri.

2- hilbert'in kariyeri.

hilbert'in böyle bir performans göstereceği belliydi. bu belki yarın olacaktı, belki daha geç. ama olacaktı.

hilbert dün kendisini türkiye'ye ispat etti. bundan sonraki mesele oyununun üzerine koymasında. o da olacaktır. schuster'in hilbert'i oynatabilmenin planlarını yapması lazım. çünkü hilbert de özel bir oyuncu.

istanbulite dedi ki...

borges'in almeida incelemesini okurken aklıma geldi hilbertle ilgili yazısını tekrar okumak istedim..aklımda kalan kısmıyla gayet yerinde tespitlerdi ama tekrar okuyunca gördüm ki sanki her şey borgesin dedigi gibi olsun diye ugrasmıs durmusuz..özellikle iyi senaryo kötü senaryo kısmında sadece taraftarların degil rıdvan dilmenin bile katkısı var :) şimdi almeida ile alakalı olan yazısına dönecem ama..heyecandan elim ayagım titriyo :)

Yorum Gönder

Ara