Süper Lig biteli dört gün oldu, gazetelere ve ekranlara bakıyorum aynı terane devam ediyor. Bursaspor'a ve onun şampiyonluk öyküsüne sadece bir gün dayanabildiler. Anlı şanlı spor medyası yüzyılın şampiyonluğu ismiyle taçlandırdığı Bursaspor başarısını bir kenara bıraktı, dangalakça şeylerle uğraşıyor. Güzide spor kulüplerimizin yöneticileri de spor medyamızın bu dengesiz tutumuna nazire yaparcasına saçmalamaya, suni gündem yaratmaya devam ediyor. Hani bazıları lig devam ederken Bursa'nın şampiyonluğundan dem vuruyordu ya, bu şampiyonluk üç büyüklere ders olacaktı, şapkalarını önlerine alıp düşüneceklerdi. Nasıl da güzel ders almışlar hep beraber izliyoruz, görüyoruz. Bursaspor'un lig tarihine uyumlu olarak 70 puan barajını geçtiğini, normal şartlar dahilinde alınması gereken puanı aldığını herkes unutuyor. Bursaspor bütün şampiyonluk rakiplerini öyle veya böyle yenmedi mi? Sanki Bursa kötünün iyisiymiş gibi, üç büyükler rezil ve kepaze olmuş gibi bir tablo yaratılmaya çalışılıyor. Yani geçen yıl yapılan o meşhur geyik muhabbeti bu sefer dozu daha da artırılarak Bursa'ya etiketlenmeye çalışılıyor. Şampiyonluk rakiplerinin hepsini yenen, son haftalarda yaşadığı şampiyonluk stresi dışında hep aynı çizgide top oynamayı başarmış bir takım değil de dedem mi şampiyon olacaktı? Bursaspor ve taraftarına hiçbir yakınlığım yoktur, hatta sevmem bile diyebilirim. Ama benim bile burada içim yanıyor. Tarihi şampiyonluk, 5. büyük ara gazını topu topu bir gün veren spor medyası Aziz Yıldırım uşağı, polemik servisçisi, transfer fantastikosu vizyonuna hemen dönüş yaptı. Sebep de belli, Bursaspor haberi yapılırsa gazete satmaz ve televizyon izlenmez. Sen spor medyası olarak bu markaya gerektiği değeri vermediğin sürece, şampiyon takımın haber olma hakkına saygı duymadığın sürece yani bu reklam pastasını sen belirleyemediğin sürece daha çok ayıplar yaşanır, daha çok tirajlar dibe vurur. Bursaspor'u haber yapmak senin namusundur, şerefindir ey gazeteci. Türk futbolunun habis urlarının çirkef polemiklerine avuç açacağına özüne dön de biraz haber yap haber...