Deplasman Tribünü / Eskişehir
Her ne kadar o maçlardan sonra bir kere daha gelmiş olsak da bu stada insan iyi olanı tutuyor aklında, bizim aklımız hala o maçlarda.
İnönü stadında son seferimiz ise 2008 yılında, Süper Ligdeki ilk senemizdeydi. İkinci yarının ortalarına doğru küme düşme korkusu yaşamak üzereyken gelmiştik İnönü’ye ve herkesin aklı o maçtan sonra küme düşme hattında rakiplerimizle oynayacağımız maçlardaydı. Yine de kendimize ayrılan yeri tamamen doldurmuş, Eskişehir’den getirdiğimiz dev armamızı açma fırsatı bularak İnönü’ye gelen diğer takımlarla olan farkımızı ortaya koymuştuk.
O maçta Eskişehirspor senenin en kötü futbolunu oynamış, yarım bir ataktan başka bir şey yapmamış, top bizimkilerin ayağına nerdeyse hiç değmemişti. Otoriteler her zaman olduğu gibi bunu Beşiktaş’ın müthiş oyununa bağlamışlardı, onlara göre sezonun en kötü oyununu oynayan takım biz değil, sezonun en iyi maçını çıkartan takım Beşiktaş’tı. İşte bu sebepten dolayı galip geldiğimiz maçlardan sonra bile bakmıyoruz artık gazetelere. Yazılanlar belli nasılsa; Galatasaray’ı yenmişsek Galatasaray’ın nerelerde hata yaptığı, hocaların yanlış futbolcu tercihleri, Fenerbahçe’yi yenmişsek; Fenerbahçe’nin golleri nasıl yediği, O adamı nasıl olup da orada boş bırakıldığı, vs. vs. Ne de olsa o takımlar kendi kendilerine oynuyorlar, kendi kendilerine gol atıp kendi kendilerine yiyorlar.
İşte bu durumu Beşiktaş karşısında test etme şansımız olmadı ne yazık ki. Tam 30 yıldır. En son galibiyetimizi 3 Ocak 1981 yılında yine bu stadda almışız. Kadromuz: Sinan, Selahattin, Bilal, İsmail, Tayfun, Serdar, İhsan, Aykut, Burhan, Ender, Ali, İhsan. Teknik Direktörümüz ise Eskişehirspor’un efsanelerinden Nihat Atacan. İhsan’ın 33. Dakikada attığı gol ile 1-0 kazanmışız bu maçı. O günden beri galip gelememişiz, her ne kadar uzun yıllar boyunca alt liglerde oynamış olsak da uzun bir süre. Eskişehirspor taraftarı için ise çoook çok uzun bir süre.
Bunun dışında bir de 1982 yılında Eskişehir’de oynanan olaylı bir maç var Eskişehirsporluların hafızasında. Ziya Doğan’ın -görenlerin söylediklerine göre- açık ara ofsayttan attığı gol ile durumu 2-1’e getiren golünden sonra saha karışmış, yan hakemlerden birinin kafasına kalas atılması (ya da sahaya giren bir taraftarca yumruklanması) neticesinde maç tatil edilmiş ve daha sonra 3-0 Beşiktaş lehine tescil edilmişti. Bu maçla birlikte Eskişehirspor küme düşmüş, Beşiktaş ise 15 yıl aradan sonra şampiyon olmuştu. Eskişehirspor’un bütün küme düşmeleri gibi bu da tam mim noktası denen yerde gerçekleşmiş, 80’li yıllarda futbolun artık amatör ruhtan koparak profesyonelleşmesi evresini Eskişehirspor’un kaçırmasına neden olmuştu. Ayrıca 70’li yıllarda fırtına gibi esen, 3 lig ikinciliği, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık kupaları sahibi Eskişehirspor’un artık küme düşmesi demek olan bir maçtı bu maç.
2009 yılındaki 2-0’lık maçtan edindiğim izlenimlere göre, Beşiktaşlılar efsane kaptanlarından birinin Eskişehirspor’un başında olması nedeniyle sıcak bakıyorlar Eskişehirspor’a. Tribün kültürünü bilen, yaşatan bir topluluk olduğumuz için de saygı duyuyorlar taraftarımıza. Yukarıda da belirttiğim gibi kötü olanları siliyor insan hafızası, iyi olanlar kalıyor aklımızda. Son maçta yaşanan kötü olayları bir kenara bırakırsak eğer, bizim açımızdan kötü biten maçın ardından “Sen şampiyon olmasan da, kartala da koymasan da, seviyoruz işte var mı diyeceğin” şeklindeki tezahüratımızı susarak dinleyen Beşiktaşlılara da teşekkür etmek isterim.
İşte bu düşüncelerle geliyorlar Eskişehirsporlular bu sefer bu stada. Bir de Rıza Hoca’nın da kendi ağzından defalarca belirttiği üzere Hocaları için geliyorlar bu sefer...
Skor tahminim ise 0-1 :)
Ekşi Sözlük'ten tcyx
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
8 Yorum:
eskişehirspor deyince aklımadaha gol olmadan sevinen adam ekrem geliyor , günlerce gülmüştüm o sahneye.
doğa da umarım oynar.
bu yazıyı editliyin yav.ziya doğanın attığı golü tv lerde defalarca izledik.ki hayal meyal bile olsa o yılları hatırlayabiliyorum.(7 yaşındaydım).yok o golde ofsayt falan.
İnönü'deki son maç 2. yarı değil ilk yarıydı ayrıyetten. Tello'nun hayvani bir asist yaptığı maç.
Blogda deplasman tribunuyle ilgili baslik acilan tum takimlara puan kaybettik
bu yazı dizisi amacına hizmet ediyor mu acaba diye soruyorum kendime her yayınlandığında.
deplasman tribününden birinin ağzıyla bizi anlatmak amaç değil miydi? yazıda ben 'biz' i göremedim pek.
deplasman tribününden bizi niye anlatmak istesinler ki? biz deplasmana gittiğimizde rakip takımın taraftarlarıyla ne kadar ilgileniyoruz? kendi işimize bakıyoruz, onlar da bunu yapacaklar elbet.. çok fanatizm kokan yazılar yazmadıkları müddetçe (bunu yapmayacak adamlar seçilmeli zaten) bence bu deplasman tribünü olayı çok güzel bir uygulama.. uğursuz gelmiş olabilir şimdiye kadar, ama bu yüzden kaldırılması sözkonusu olmamalı.. inşallah bu hafta bu uğursuzluğu da bozarız ;)
not: ziya doğan'ın 2. golünün ofsaytla uzaktan yakından alakası olmadığını da yazıyı yazan arkadaşımızın bilmesini isterim.. malesef o dönemler küme düşmenin yarattığı travmanın da etkisiyle bu golün hazmedememiş Eskişehir taraftarı ve olmaması gereken olaylar olmuş.. ama hepsi geride kalan şeyler.. ben Eskişehir'i de görmüş biri olarak hem şehrine, hem taraftarına büyük sempati duyuyorum ve asla bir bursa-a.gücü gibi olmamalarını diliyorum..
Eskişehirspor'u seviyorum...Renklerini,taraftarını, yaptığı işleri,bu ligin haybeden değil harbiden efsane takımlarından biri olmasını...Birgün şampiyon olacaklarına da inanıyorum. Dilerim Bursa-Ankaragücü oluşumunun güdümüne girmezler, kişiliklerini korurlar. Daha iyi bir stada da kavuşurlar inşallah çünkü hak ediyorlar. Bu arada Bando Es-Es de hayranlık verici, her maça rahatlıkla girmeliler bence...