14 Şubat 2010 Pazar
Tek Taş Beşiktaş
---
Shelbyl
- Yarın geliyorsun, değil mi?
- Ya, bilmiyorum...
- Ne demek bilmiyorsun! Kaç gündür görüşemedik özledim.
- Canım, bugün maç var.
- Tamam burada izlersin iste.
- İzlerim de...
- De...?
- Ya, seni korkutmak istemiyorum. Ondan.
Bir insanın futboldan korkabileceğini ilk defa Shelbyl'den duydum. Maçtaki oyuncular arası şiddetten, kavgadan, karşı taraftan ansızın gelen gollerden mi irkileceğimi sanıyordu? Ha! Sanki maçı izleyecekmişim gibi. Topu formadan zar zor ayırt edebilen ben, bir buçuk saatimi bilgisayarın karşısında geçirip adamların ekranın bir tarafından diğer tarafına koşmalarını izleyecek misim de, aşırı derecede olan gerilimden dolayı dehşete düşecekmişim... Esprili çocuk, biliyorum da, hiç bu kadar güleceğim yoktu.
Meğerse ben yanlış anlamışım. Eninde sonunda ikna edebildim, geldi. Masanın bir tarafında ben masum masum ders çalışıyorum, diğer tarafta da Shelbyl ekranını bugüne kadar görmediğim bir hayretle, kambur bir şekilde izliyor. Benim tam kitabıma daldığım, kendimi şiirin içinde kaybettiğim anda, yanımdan öyle bir feryat geliyor ki, arkasından da bir GÜM! Bu Shelbyl'in zıplayış sonrası koltuğuna yeniden iniş sesi. Kalbim normal atışına varana kadar küfür yağmuru dinmiş oluyor.
"N'OLDU?
KALPTEN GİTTİM BEN!"
Cevap yok. Yine dalmış. Zamanla ilişkiler yeni aşamalara geliyor. Bu ha sevgilinin yanında rahatça geğirebilmek olsun, ha utanmadan onun önünde bir büyük boy pizza götürebilmek olsun. (Amerikadayız ya, o yüzden, yoksa pizza yerine lahmacun olurdu) Bizim en önemli aşamalarımızdan biri, aynı odadayken Shelbyl'in Beşiktaş maçı izlemesiydi. Artık akıllandım tabii de, mutfağa geçtiğim halde duvarlar o çığlıkların sesini boğamıyor. Ve her bağırışla ben hayatımdan en az beş sene kaybediyorum.
Ama n'apayım, ufak bir fedakarlık.
Yeter ki Beşiktaş kaybetmesin.
---
Tribal Enfexion
8 yıl, bir Beşiktaşlı ile yaşamak...
Hmm Sevgili / Eş...
Evlilikte ne değişti meraklısı arkadaş sorusu: Bir fark var mı, değişti mi?
Cevap: Yoooo o hep aynı! Beşiktaşlı
Beşiktaşlı Sevgili: (Birlikte 2. doğum günüm) Önce Beşiktaş maçını izlesek? ........ (sesizlik)
Maç izlemek için yer bul, o maçı izlerken, ona kızamayacağın kadar kendinden geçmiş olduğunu fark et(Ben kabul etmem demeee!!! Seviyoruz, yapacak bişi yok).
Sonrasında (Allahtan kazandılar) doğum günümü kutlayabiliriz...
Beşiktaşlı’nın Eşi: Yaa aslında, ben de seviyorum galiba Kumamı!!! Nasıl sevmem, 8 yıl bilfiil beraber... Haydi bol şans, inşallah yenersiniz Galatasaray’ı (Ne diyorum ben yaa, Galatasaraylıyım ben)
Beşiktaşlı Eş: Evden yükselen sesler; ” bacağın kırılsın Nobre, Allah senin belanı versin Bobo, dağlara taşlara...” Maç sonucu galibiyet ise beraber sevinmece, mağlubiyet ise fırtına öncesi sessizlik...
Hımm bide sabaha karşı uyurken yediğim bir yumruk var ama onu anlatmayacam. Tribal anlatır artık size: ))
---
Yuki The Zorba
Bazen yolunu gozlemek sampiyonluk, kupa maclarindan; bazen yollari beraber arsinlamak
İngiltere'ye kadar. Bogaz patlatana kadar onunla ses yaristirmak maclarda- ki ne mümkün!
Her mac yureginde cirpintilarla maci izlemek, duayi dilinden dusurmeden.
Onun totemlerine kendi totemlerini eklemek, totemlerinden biri haline gelmeyi dilemek.
Besiktas'tan Dolmabahce'ye, oradan kapali girisine giden yolu ayri bir sevmek.
Her yazdigi yorumu, post'u takip etmek; eksibesiktas.com'u favorilerine eklemek...
Yuki'yle tanistigimda, mac izlemeyi, futbolu sevdigimi, futboldan anladigimi; herkesle sohbet edebilecegimi dusunurdum. Ama bu apayri birsey. Basta Besiktas ve futbol ve hatta spor; hayatimizin merkezi gibi. Haftasonu planlari yaparken fikstur acmak aliskanlik oldu. Kiskaniyorum bazen, keske benim de boylesine baglanabilecegim bir sey olsaydi hayatta!
---
Jessie
Bir of ceksem karsiki daglar yikilir' diyerek baslamak istiyorum. Sülalesi Fenerbahceli, hatta fanatik Fenerbahceli biri olarak ömrüm boyunca toplamda ondan dinlediğim kadar futbolu kimseden dinlemedim.
Bırakın dinlemeyi, gittiğim ilk futbol maçı Beşiktaş'ın , gittiğim ilk basketbol macı Beşiktas'ın. 'Hayır seni Beşiktaşlı yapmaya çalışmıyorum, demokrasi var bizde' gibi açıklamalarda bulunuyorsa da , benim bu 'ilk'lerimi kullanarak derinden ilerliyor diye düşünmüyor değilim.
Buluşmalarımızın çoğu aksam birlikte izlenen Beşiktaş maçlarıyla devam edip, mekan çıkışı bana telefonundan okuduğu ' blogdan enstantaneler ' bölümüyle sona eriyor.
Gecen gün , artik giyimimde bile siyah-beyaz kombinasyonlara ağırlık verdiğimi farkettim ki; bi sure sonra ' tatlim hadi saatlerimizi Besiktasa ayarlayip 2 saat sonra Besiktas'ta bulusalim ' kivamina gelebileceğimden endişe ettim.
Beşiktaş Jimnastik Kulubu benim icin Besiktas Romantizm Kulubu haline gelir mi acaba?
---
Thug Love
"Beşiktaş’lıydım tanıştığımızda... Ama bir futbol takımını tutkuyla sevmenin ne demek olduğunu ilk defa bu kadar yakından gözlemliyordum. Maçlar mutlaka izleniyor, gazeteler, dergiler, spor siteleri, bloglar takip ediliyor, Beşiktaş ile ilgili her şey büyük bir iştahla inceleniyordu...
“Bunun bir sonu gelecek mi acaba?” diye kendi kendime sorarken evlendik... Evimizin bir odasını kendi zevkine göre dekore etti. Ve elbette duvarına tüm oyuncular tarafından imzalanmış siyah beyaz formayı astı... O formaya uzaktan bakışı bir sanatseverin Mona Lisa’ya bakışı gibiydi... İşte o zaman anladım ki bunun sonu hiçbir zaman gelmeyecek, Beşiktaş tutkusu artarak devam edecekti...
Şimdi yeşil zeminde koşan adamlara, evin içini dolduran tezahürat seslerine, bitmek bilmeyen futbol yorum programlarına, maç karşısında uyuklayan beni ve bütün binayı “GOL BEE!!” sesiyle sıçratmasına, hafta sonu planlarımızı maç saatlerine endekslemeye alışıyorum... Çünkü bu takımın eşimin hayatında başka hiçbir şeyin yerini dolduramayacağı bir sevgiye yer açtığını biliyorum...
İyi ki varsın Beşiktaş..."
---
Jokond
Tanıştığımız gündü. Bundan 10 yıl önce üç saat boyunca süren güzel bir muhabbetin ardından telaşla saatine baktı, paltosunu giydi ve özür dileyerek gitti. Bir gün sonra, beni bırakıp gittiği şeyin Beşiktaş’ın ismi bile aklımda kalmayan bir belediye takımıyla maçı olduğunu öğrenince nasıl da sinirlenmiştim. O günden beri Beşiktaş, bizim hayatımızın ortak bir parçası ve rakibim olarak kaldı. Maç günü demek, Jokond için her şey demektir. Bütün randevularımız, planlarımız maça endekslidir. Alınan bir galibiyet bayram, mağlubiyet cenaze havası estirir evin içinde. Arkadaşlarımın “hafta sonun nasıl geçti” sorusuna verdiğim cevap her zaman Beşiktaş’ın maçına endeksli olmuştur.
Sonuçta Jokond’un gözünden Beşiktaş’ı anlayabilmem imkânsız. O nasıl Beşiktaş’ı seviyorsa ben de onu öyle seviyorum. Alçılı bacağıyla çocuk sevinciyle şampiyonluk turuna çıkan, önemli bir maç öncesi sabahlara kadar stresten uyuyamayan bir deli adamın peşinden ben de Beşiktaşkla gidiyorum işte…
---
Tathar
Tathar ile evi paylaşalı çokça bir zaman oldu, bir sürü şeyler oldu. Her şeyini bilemem bu adamın fakat Beşiktaş dediğinde, Beşiktaş duyduğunda, Beşiktaş gördüğünde ona olanları iyi bilirim, şahitlik ederim. Her defasında heyecan, her defasında parıltı, her defasında bir önceki durumdan sıyrılış, başka bir gerçeklik, belki de kaçış. Beşiktaş sihirli sözcük onun için. Beşiktaş futbol takımı için söyleyeceklerime gelince;
"Ne olacak bu Batuhan'nın hali?" ve "Beşiktaşım oley!"
---
Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun...
Etiketler:Tek Taş
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
12 Yorum:
vaovvv ...
müthiş..
bayaa yaratıcı :)
Çok hoş bi yazı:)
çok güzel yazı da hepiniz sevgilisi, eşi var valla, dikkatimi çekti. allah ayırmasın. yalnız bekar yazarlar da durmasın, 15 şubatta sevgilisizlik ne demek onu yazsın, derdimize tercüman olsun :)
Yazılar çok güzel, başlık daha da güzel. 10 numara olmuş. Ya da 10,5 mu desem acaba :)
mükemmel olmuş gerçekten..bizimki de okusa da ibret alsa biraz;vazgeçse su boş kıskançlıklardan:)
harika olmuş.
süper.ellerinize sağlık
bizim hanim bu yazilari gorunce "ohh be yalniz degilmisim" tribine girdi :o
güzel yazılar ellerine sağlık yazanların.
dün gün münsabetiyle hediye verdiğim 10 yıllık eşimin bana dediği cümleyi yazayım bende buraya.
''ben ne zaman senin hayatında beşiktaşı geçip bir numaraya oturacağım bilemiyorum ama üzülme hayatım bak fenerde takıldı.değişen bişey olmadı.''
bu hakikaten süper olmuş, yeni okuyorum... :)