.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

26 Ocak 2010 Salı

ZevzekleşiYorum

Kara Basma İz Olur
Vay be sevgili okur. O kadar zaman ortadan kayboldum, biriniz de "Nerede bu beautiful freak yaa?" demediniz. Alınıyorum arkadaşım, ilgi bekliyorum. Ne yazık ki fazla gelemiyorum buralara artık, sistemi oturttum. Artık sadece akşamdan akşama kasayı kapatmaya geliyorum, "z raporu"nu alıp evime gidiyorum. Bir yerden sonra insan her şeye yetişemiyor ne yazık ki, ben dünyalığımı yaptım. Şu jessie ile yuki'cimin de mürvetlerini bir görsem, başka da bir şey istemem.
Lig plan program işi. Önceden ayarlanıyor maç tarihleri ama işte ufak bir şanssızlık oldu ve "Hani nerede küresel ısınma yaa?" diyenlerin ortada cirit attığı dönemlerde tatil yapılırken, haber bültenlerinin "Kar İstanbul'da Hayatı Felç Etti" başlıklı haberlerinden başka bir şey göstermediği dönemlerde de ligler başladı. Başlangıç, lig lideri Fenerbahçe ile "bir zamanlar horozdu" diyebileceğimiz Denizlispor arasındaki maç ile gerçekleşti. Ve tahmin edebileceğiniz üzere maçtan çok, kar dövüşü şeklinde geçti.
Ligler kapanırken benim açımdan ligin favorisi konumunda olan Fenerbahçe devre arasında yaptığı ufak bir operasyonla "Yok aga işim olmaz favori olmakla!" demeyi başarmış gözüküyor. Ligin en zayıf ekiplerinden birine karşı son dakikalara karşı sinir, stres içinde yaptıkları maçta, Beşiktaş maçlarının aslanı Özden'in yardımıyla galibiyete ulaşmayı başardılar. Başardılar ancak, "Sivas deplasmanına bu soğukta kim gidecek?" diyen bazı futbolcularını da İstanbul'da bıraktılar. Gerçi onlar da haklı, sanki şu Sivas maçlarını hep kara kışta oynuyor Fenerbahçe. Ben olsam yaratıcı Fenerbahçe taraftarı yerinde, federasyonu istifaya davet etmek için bir fırsat yakaladığım için mutlu olurdum.
Galatasaray "Aslan Yürek Haldun Üstünel" transferleri ile ikinci yarıda yine yeniden favori konumuna geldi. Artık bu konuda bir yorum yapmak istemiyorum, tamam lan; aslan yürek ise aslan yürek. Şu trust in müessesesine yönelik kelamlarımı sonraya saklıyorum. Zaten şu kar kıştaki maçtan sonra da bir eleştiri getirmek de yakışık almaz. Belki hakeme bel altından iki üç laf sokulabilir ancak o da tepki alır, hep gereksiz polemik olur. Aman öyle derler, aman böyle derken, bir şey diyemez oldum farkındayım ancak, beni de böyle kabul edin.
İkinci yarının ilk haftasındaki maçlarda toplam 12 gol olurken, bu gollerin 9 tanesi son yarım saatte gelmiş. Son dakikada beraberliği kurtaran ekiplerden biri de liderlik şansını ilk yarının son maçında kaybeden Kayserispor. İşte Anadolu ekibi olmak böyle bir şey. Biraz kazanıyorsun, sonra kaybetmeye başlıyorsun falan. Şimdi Kayserispor'un teknik direktörü Ersun Yanal olsaydı, klasik Ersun Yanal'ı düşüşü başladı denirdi. Halbuki klasik Ersun Yanal yükselişinin sürekli olmasına kimse şaşırmıyor da, kazanın öldüğüne şaşırılıyor.
Trabzon'da Güneşli Günler... Yani sayın okuyucu, eğer Beşiktaşlı isen şükretmen lazım, Ertuğrul Sağlam'ın soyadından kurtulduğumuza. Trabzonsporlu isen de geçmiş olsun, Güneş artık yakanı bırakmayacak. Güneş tutulması, güneş açması, güneş operasyonu, güneş çarpması derken ne kadar bunalacağınızı tahmin edemezsiniz. Trabzonspor, değerlendirilirse güzel bir kadroya sahip benim açımdan. Zira kadroyu Ersun Yanal kurdu, kendisine itimatım yüksek. (Bugün de amma Ersun Yanal dedim farkındaysanız, beni andı galiba kendisi.)
Mesut Bakkal enteresan bir isim. Bir parıltı var gibi ama bir türlü de o parıltı yeterli ışık yayılmıyor ne yazık ki. Hadi utanmadan lafı yine Ersun Yanal'a getireyim. Klasik Ersun Yanal yükselişi ve inişi varsa, klasik Mesut Bakkal saman alevi ve sönmesi gibi bir şey de söz konusu benim açımdan. Bu hafta Atom Karınca'nın Es-Es'i tek atıp 3 alırken, Mesut Bakkal'a yine bavulları toplamak kaldı. Ne diyelim, hayırlısı olsun...
Ankaragücü ise bir Ankaralı olarak, benden aldığı fazla EGO paraları ile yaptığı transferlere rağmen pek ışık vermiyor. Vermesin zaten. Daha da beter olsun hatta da dünyaca ünlü gülümsemeye sahip aile o gülümsemesini biraz azaltsın. Çok mu ağır oldu? Olsun...
Bu haftalık bu kadar. Bizim maç iptal oldu, asıl maçımız ise 31 Ocak'ta. Şubat ayında farklı bir Beşiktaş'ı konuşmak dileğiyle... Hoşçakalın!

6 Yorum:

delgado dedi ki...

klasik Mesut Bakkal saman alevi ve sönmesi

harika :))

Gökhan dedi ki...

Halbuki klasik Ersun Yanal yükselişinin sürekli olmasına kimse şaşırmıyor da, kazanın öldüğüne şaşırılıyor.


madem mesut bakkal benzetmesi zaten beğenildi bari ben de a.gücü döneminden beri istediğim ersun yanal'a torpil geçeyim de onla ilgili bu güzel sözü tebrik edeyim.

Sezon sonu ersun yanal bize gelmesin sakın:)

Gökhan dedi ki...

ne sakını be abi keşke gelse bence.

"Klasik Ersun Yanal dususu" yalani ile ilgili istatistiksel bir calismam vardi, buyurun:

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=16056994

Pamukk dedi ki...

mesut bakkalın takımını yenemicek miyiz şimdi hırsım içimde patladı

Yorum Gönder

Ara