25 Ocak 2010 Pazartesi
Zemin Futbol İzlemeye Müsait
Geçtiğimiz hafta Arsenal'in iç sahada oynayacağı lig maçı ertelendi. Zemin futbol oynamaya müsaitken hem de. Zira Arsenal'in stadyumu alttan ısıtmalı. Çok çok ciddi ve ani yağışlar dışında zemin futbol oynamaya müsait oluyor.
Emirates Stadyumu'nun konforunu daha önce şurada anlatmıştım. Görüyoruz ki burada konfor sadece tribünlerden ibaret değil. Asıl konfor zihinlerde. Bunun maddi güçle falan da alakası yok. Arsenal'in milyon dolarlık stadyum yaptırması, böyle bir hassasiyeti göstermesini zorunlu kılmaz. Ama öyle değil işte. Hem de tam tersine, zaten bu zihniyet stadyumun konforunu, insanların rahatlığını artırmak üzerine kafa yorup uyguluyor.
Bakın Arsene Wenger'in yaptığı açıklamaya; "Maçı oynamamızda sorun yok. Sorun, taraftarların stadyum içerisindeki durumları ve maçtan sonra evlerine gitmelerinde yaşanacak problemler..."
Bu bağlamda İngilizlerin bahsettiği "zemin" le bizim zeminimiz bir değil. Bunu salt bir Avrupa hayranlığı olarak düşünmeyelim, oraları anlamaya çalışmadan gelişim sağlanması mümkün değil.
SAHA ÇİZGİLERİ GÖRÜNÜYOR MU?
Türkiye'de "zemin" futbol oynamaya elverişli ise o futbol oynanır. Zira "zemin" futbol oyununun temel ögesi kabul edilir. O varsa, her şeyin "tamam" olduğuna kanaat getirilir. Saha çizgileri çizilir, fileler kontrol edilir, sahanın içerisinde futbol oynanmasına engel bir durum var ise kaldırılır ve o maç oynatılır...
İngiltere'de ise futbol ögesinin baş aktörü "taraftar"dır. Taraftar eğer o maça gelemiyorsa, gelmesinde bir takım engeller varsa, o maç bir başka tarihte oynatılır. Kulüpler ve federasyon o stadyuma gelirken yaşanacak problemleri kendi sorumluluk alanında değerlendirir. Taraftarın stadyum dışında da kendi sorumluluğu altında olduğunu bilir ve ona göre kararlar alır.
TARAFTAR YOKSA FUTBOL DA YOKTUR
Aynı şekilde, Beşiktaş taraftarı yoksa Beşiktaş yoktur. Bunu daha benim başkanım anlamamış, federasyon anlasa ne yazar...
2010 yılında parke ve çimden ibaret olan sportif zeminimizin, "Akıl / Fikir / Vizyon" zeminine kayması dileğiyle...
Etiketler:Türkiye Futbol Federasyonu
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
8 Yorum:
Güzel bi yazı olmuş.
Bu zihniyet değişmedikçe ülke futbolu hiçbiyere gitmicek maalesef
tabii ki sebep ne olursa olsun erteleme yapılırken, bu seviyede bir kar yağışı beklenirken( bence tartışılır yağışın etkisi) hiç olmazsa 1 gün önceden açıklansın ki, benim yaşadığım gibi gece trene binip gelen bir taraftar, sabah istanbul'a varıp, maçı izleyemeden, gece tekrar arıza yüzünden 12 saat süren bir yolculukla geri dönmek zorunda kalmasın...
Cok basarili.
değinmeden edemeyeceğim. taraftarın da zihninde benzer bir devrim olması lazım. öyle ilginç ki "cefakar" taraftar maça az da olsa geliyorsa ve maç erteleniyorsa bu sefer o az taraftar celalleniyor. biz buraya bu şartlarda geldiysek siz de oynarsınız tarzında bir yaklaşımları oluyor. bu kişilere yahu siz geldiniz ama binlerce kişi gelemedi dense, gelemeyenleri taraftardan saymayacaklar emin olun. taraftar demek çile çekmek demek çünkü..
kma, taraftarın ''cefekar'' olmasına gerek yok böyle bir duruma sinirlenmesi için. ayrıca,kimsenin gelmeyenleri taraftardan saymama gibi bir hakkı ve lüksü olamaz ve olmamalı. o yüzden taraftardan saymazlar emin olun şeklinde konuşmana bence gerek yok.burada kastedilen gelip ya da gelmemek değil, burada kastedilen jessie'nin dediği gibi ingiliz futbolunda olması gerektiği gibi taraftara verilen değerdir. mesela ingilterede ki son ertemelerde arsenal dışında, liverpool ve sunderland maçları 1 gün önceden duyuruldu. özellikle sunderland erteleme sebebi çevre illerden ya da şehir içide ki farklı noktalardan gelen taraftarların yollara düşmemesi idi.yani bu konuda taraftarın zihninde bir devrim olmasına gerek yok,..taraftara gelene kadar tartışılacak çok konu var çünkü. Senin taraftarın zihninde devrim olması gerektiği fikrinde,aklıma demirören'in taraftarı eğitme fikrini getirdi..belki tekrar başımıza gelip, bizi eğitirse geçer di mi:)boşversene..
pirate,
ben zaten demirörenin ajanıyım ekşibeşiktaşa kadar sızdık. burdaki taraftarları da temizleme operasyonunun bi parçasıyım. nasıl da fark ettin yae?
hay allah..
yahu manyak mısın? söylenene katılıyorum zaten. katılmıyormuşum gibi gibi bana orda yazılanı açıklamaya çalışmışsın. eyvallah ya.
bunu iyi oku bari. öncelikle zihinlerdeki devrim bir "temizlik" değildir. bir gelişim sürecinden bahsediyorum.
ingilterede trafik kuralları ile türkiyedeki kurallar arasında trafiğin sağdan işlemesi dışında fark yok. ama orada yaya geçidinde duran sürücüler varken biz de kırmızı ışıkta bile geçerler. trafik kültürü oluşmuş. "nezaket" iyi açıklayabilir belki bunu.
bu örnekten hareketle taraftar profilleri de benzer medeniyet seviyesinden karşılaştırılabilir.
bu sadece futbol meselesi değil, eğitim ve zaman meselesi. taraftara gelinceye kadar çok şey var diyorsun. asıl insandan başlamak lazım aslında..
anlatabildim mi?
bence biraz daha dikkatli oku yazımı..çünkü demirören'in temizlik değil ''taraftarı eğiteceğim'' fikriyle açıklamıştım yazdıklarını. ve halen o mantıkta eğitim ve zaman'ın bahsettiğin o ''zihinsel devrim'' de ki yerini inkar etmiyorsun..o zaman fark nerede diyorum:)
taraftar demek yeri geldiğinde çile çekmektir kma, sevgin ve bağlılığın için..ve bu hiçbir şekilde geçmez.. eğer taraftarlık biraz da çile çekmek olmasaydı, bir mağlubiyet sonrası 2 gün sürmezdi di mi kendimize gelmemiz ya da herkes lig tv'nin başına geçer,öyle izlerdi macını..di mi? ama o zaman ertelenen kasımpaşa-bursa maçına bursadan gelen yüzlerce taraftar, trenle çevre illerden BJK macına gelen onlarca ve ben dönerken hacettepe-kocaeli macına giden yaklaşık 50 kocaeli taraftarı yollarda olmazdı mesela..ya da istanbul'un herhangi bir ilçesinden semte gelmek için 4 saat uğraşmazdı insanlar değil mi o lanet havada? Çünkü taraftar takımı için çile çeker, seyirci çile çekmez. Ve bu çile çekme bazen uzun bir yolculukla gösterir kendini, bazen gidemediğin için radyodan dinlemekle ya da ekrandan izlemekle gösterir çok sevdiğin Beşiktaşının maçını. Ama çile çekmeden hiç bir takımın taraftarı olunmaz.
yazacak çok şey var ama burda kesiyorum..Çünkü maalesef anlayamayacaksın..