.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

16 Ocak 2010 Cumartesi

Loser

27 Aralık 2009 Fenerbahce - Besiktas 100-92 02 Ocak 2010 Besiktas - Galatasaray 87-96 05 Ocak 2010 Besiktas - Unic Kazan 70-98 12 Ocak 2010 Telecom Bonn - Besiktas 87-86 16 Ocak 2010 Karşıyaka - Besiktas 79-77 All Star Hafta Sonu; Yerli Karması - Yabancı Karması 124-112 Son 6 maçta 6 yenilgi. Burak Bıyıktay'ı çok severim benchde uzulduğunu görsem içimi burukluk kaplar. Hep keşke hiç koç olmasaydı da menajerliğe devam etseydi derim. Ama gelinen son nokta da takımın savunmasını geçtim artık hücumda bile istenilen düzeyde değiliz. Hem playoff lara daha süre varken hemde kadro da iyi iken bence bu takımı daha tecrübeli bir koça emanet etmek iki taraf içinde daha hayırlı olacaktır.

19 Yorum:

BJK4EVER dedi ki...

Simdi de loser mi oldu? Nedir bu antrenoru elestirme meraki anlamadim gitti. Bu kadroyla cikip Kazan veya Ulkeri mi yenecektik? Keza bugun cok zor bir deplasmanda Chatman ve Baxter'siz bir takimla cok iyi oynadi ve son dakikada kaybettik maci, ki Enginin uclugu girse almistik maci. Sanki elimizde Efes'in kadrosu var, oyuncularin maasi takir takir odeniyor, son 5 senenin 4unde sampiyon olduk da antrenor basarisiz. Hey Allahim.....

asist time dedi ki...

Galatasaray Macı, dikkatlice hucum setlerini izliyoruz.

Chatman 4 numaralı hucumu gosteriyor oyuncular dışarıda sadece pas yapıyor.

Engin 2 numaralı oyunu gosteriyor direk uclugu yolluyor.

Savunmayı saymıyorum; Fatih Solak bile ustunluk kurdu ara ara.


Fenerbahce Ulker maçında;

Serhat Cetin'in 1 periyot bir numara oynadıgı Omer Aşık - Mirsad Turkcan - Green'in oynamadığı zaten Solomon'un ayrıldığı maçta son periyot da oyunun en kritik anında önce Engin'i sonra Chatman'ı çıkararak oyunun kopması.

Almanya temsilcisinin Avrupa'da aldığı ilk galibiyetde bize karşı.

En kötüsü de ne biliyor musun, yenilgilere alışmak. Yenilirken kahrolmayı üzülmeyi özledim ...

GOKHAN dedi ki...

Bu adamın koçluk yapabilecek yetisi olmadığı yönünde benim kanaatim, basketbol oynarken de fena halde kaytarırdı savunmadan, aynı takımın şu ara kaytardığı gibi. Takım sanki HARLEM...

Beraber izlediğimiz GSCC maçında gördük zaten, bu adam taktik vermiyor sadece tahtayı siliyor...

esperanza dedi ki...

5 yil onceki burak biyiktay ile simdiki arasinda fark goremedim. 10 yil baska takimlarda pistikten sonra belki bize gelip biseyler yapabilir

pseudotimes dedi ki...

Şimdi sorun şu ki: evet sene başında Bıyıktay seçimi bencede yanlıştı. Yanlışlıktan öte kolaya kaçmak gibiydi. Lakin bu kadar hafta geçtikten sonra yeni hoca gelecek, savunma yapmayı neredeyse unutan bir takıma savunma mı öğretecek ya da oynana oyun düzenine el atıp yeni bir oyun düzenine mi alıştıracak bizi. Bu saydıklarımın hepsi çok zor, hadi bunları geçtim bu saatte yeni bir hoca hemde kaliteli bulmak daha da zor. Sorun yönetimden başlıyor takımın maaşlarında tutta daha başka her isteğini yönetim sağolsun görmezlikten geliyor. İkincisi, çok dar bi rotasyonla oynuyoruz bugün mesela chatman yoktu, baxter beyfendinin keyfi yoktu oynamadı. Zaten baxter da gidici gibi. Bu kadar dar bir rotasyonla bu oyunu oynamak çok zor. Enginin maç sonunda dili yere ulaşıyordu neredeyse. Bir de Adem olsun Fletcher olsun rotasyona sokamadık tam anlamıyla. Ömeride kiraladık üstüne. Tamam hoca yetersiz ama şurda yazan maçların zaten büyük bir çoğunluğunun kazanılması zordu zaten. Avrupa maçlarına zaten laylaylom çıkıldı.

Yani bir suçlu arancaksa direk hoca demek bence biraz haksızlık olur. Ergin Ataman için deseydin bugün bunu belki doğruydu ya da tanjevic ama burak hoca direk suçludur diyemem. Hee illa burak hoca suçluysa o zaman kazanırken nereydiniz derler hocaya! Neyse ben gölge etmeyim takım uleb cup'a katılsın.

asist time dedi ki...

Kazanırken de boyle gitmeyeceğini hepimiz biliyorduk. Basketbol da iyi bir koç veya daha tecrübeli bir koç savunma yapmayı bilmeyen takıma 2 hafta da savunma yapmayı öğretir. Buyrun örnek Turk Telekom. Murat Ozyer yapamayacagını anladı ve 2-3 hafta önce istifa etti. 15 yıllık yardımcı antrenor simdi takımın başına geçip bu şansı iyi bir şekilde degerlendiriyor.

Burak Bıyıktay dediğim gibi çok iyi bir insan ama basketbol kocluk kariyerine baktığımız da daha ilk defa bir takımı kendi organize ediyor.

Bu saatten sonra yeni bir koç bulmak hiç de zor değil; belki cok zor ama bir Oktay Mahmudi veya yeniden bir şans bekleyen Ihsan Bayulgen veya kariyerinde buyuk takımlarda ki son şansı için Murat Ozyer hatta yardımcı antrenorumuz Yagızer Ulug sonucta bu insanlar altyapılardan gelen koçlar. Ve en onemlisi yardımcı koc oldugu zamanlarda her zaman tecrube kazanan koclar.

Cahey dedi ki...

iyisin hoşsun da murat özyer demişsin abi. telekom dönemini bir hatırlayalım istersen özyerin.

pseudotimes dedi ki...

Bu yazı Türk Telekom maçından sonra asılsaydı çok takdir ederdim. Evet bende o zamanlar böyle gitmeyeceğini tahmnin ediyordum ama şu maçlardan sonra böyle birşey sadece hoşuma gitmedi. Yazılan maçların hihayeleri çok ortada, fenerbahçe ve avrupa kupası maçları dışında bende galibiyet bekliyordum. Fakat şov amaçlı yapılan bir maçın üzerinden o eleştiriyi getirmek bence hoş olmamış. Hayır ne bekliyorduk ki; uleb cupta bariz en zor gruptaydık ve çıkmamız zaten çok düşük bir ihtimaldi hee daha kişilikli oynayabilirdik ama 4. maçtan havlu atınca o da olmadı. Zaten o gruptan çıksak büyük bir olaydı. Ligde Efes ve Fenerbahçenin önünde olmak zaten zor yani bu tablo zaten belliydi üç aşağı beş yukarı. Tamam en baştan bencede hataydı burak hoca seçimi ama bu saatten sonrada o isimler gelse bence çokda bişey değişmez. Oktay hoca mı bu çocuklara o savunmayı yaptıracak. Hangi tavşanla? Zaten kendi kurmadığı bir kadro için ne yapabilir. Murat hocanın istifası yerindeydi çünkü telekom yatırımına göre çok aşağıdaydı. Deplasmanda maç kazanamıyordu bir ara playoff potasının dışına dahi çıktılar.

Ya neyse; benim fikrim şu fikstür ve üzerine konan bi all star maçı üstünden burak hocayı eleştirmek şu zamanda hoş değil. Dediğim gibi Telekom maçından sonra yazılsa alkışlardım!

sozcelyk dedi ki...

bıyıktay ı murat didinden ihsan bayülkenden hepsinden çok severim ama asist time ın dediği gibi menajerliğe devam etmesi hepimiz açısından doğru bir karar olacak.

asist time dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
asist time dedi ki...

isimler sadece tecrubeli isimlerin varoldugunu gostermek icindi. Şahsi kanaatim Efes Pilsen ekolunden yetişen yardımcı kocumuz Yagızer Ulug'a şans verilmeli.

Birde rakiplerin zorlugundan bahsedilmiş son kaybedilen 5 maçta Kazan yenilgisini bi kenara koyarsak eksiklerle dolu fener,formda ama bi o kadar da moralmen cokmus galatasaray, uleb e son torbadan giren galibiyetsiz Alman takımı son olarak da karsıyaka.

pseudotimes dedi ki...

Burak Bıyıktay için "basketbol kocluk kariyerine baktığımız da daha ilk defa bir takımı kendi organize ediyor." diyosun yardımcı antrenör Yağızer hocanın takımını başına gelmesini istiyosun. Yağızer hoca da ligde 5-6 hafta kötü gitti mi yine bunlar yazılacak adım gibi eminim. Hayır zaten söylemişin Burak hocanın kendi insiyatifiyle bu takımı koçluk kariyerinde ilk defa kurduğunu, ilk defa bunu yapan hocaya bunlar deniyorsa yardımcı koçta aynı eleştirilere maruz kalacak demektir. Sabır yok ki bizde iki yanlışa adamın kelesini asarız.
Kadronun yetersiz ve dar olduğu aşikarken nasıl bu fikstürde arka arkaya maçlar kazanacağız.

-Fenerbahçe maçı: Bu eksik denilen fenerin maç boyunca en az 15 dakika oynayan oyuncu sayısı 9! En fazla oynayan oyuncu Kinsey 28 dakika! Biz 8 kişiyle oynamışız iki oyuncu sadece 5 dakika oynamış. Geri kalan 6 oyuncumuzdan en az 33 dakika oynayan oyuncu sayısı 4!

-Galatasaray maçı: Bu mağlubiyette hatalı tarafın biz olduğunu kabul ediyorum bizim onları akatlarda evire çevire yenmemiz lazımdı. Bu maçın özrünü bende kabul etmem haklısın.

-Kazan: Birşey yazayım mı(?) Galibiyeti ihtiyacı olan bir Kazan ve maç var çıkmamız lazım diye gelen bir Beşiktaş

-Bonn: Şimdi bu maçı yazmışın bakış açısıdır saygı duyarım ama bu maça takımın laylaylom havasında çıktığından sende bende eminiz. Yaa maç var yapmak zorundayız durumu. Son periyot 13 sayıdan maçı verdik. Sebebi çok açık kadro derinliği. O zayıf dediğimiz Bonn'un(ki harbiden zayıf) en az 15 dakika oynayan oyuncu sayısı 9!Bizim de rotasyonumuz 9 kişi. arın ve kerem 10 dakika altı oynamış. Chatman ve uyurgezer Baxter!(15 dakika) , cevher sahada yok. Adem Ören 35 dakika oynamış siz düşünün. Zayıf bir takıma yenilmişlerdir eleştiri getirilebilir fakat kazanmak zorunda değiliz, iki takım için dotluk maçı gibi birşey ve sıfır konsantrasyonla kaybedilmiş bir maç üzerinden vurmak. Yok ben yapmam.

-Karşıyaka: Zaten maçı gördük mağlubiyetin hiçbir mazareti olamaz ve bağırıyordu bu sonuç maç içinde. Chatman, Baxter da olmayınca ki bu oyuncuların önemini çok çok iyi biliyorsun ,ikiside 30 dakika üzeri oynayan, maksimum düzeyde skor katkısı veren adamlar yokken kazansak muhteşem olurdu. Olmadı.Sebebte o savunma yapamayışımızdır ama bu eksiklerle hücumda tıkır tıkır gidemezdi takım. Ki takımların kötü günleride olabilir.

pseudotimes dedi ki...

(tek mesaja sığmadı yazacaklarım)

All star maçını dair bir eleştiri getirmiyorum. (çünkü o maçta malum türkler karması hocası orhun ene nin muhteşem taktik bilgisi, oyunu okuması ve Burak hocanın sadece bakması sonucunda yabancılar kaybetti.vahvahvah)

Benim kendi kanaatim takım kadrolarını ligin durumunu oyun düzenlerini birarada düşününce Burak Hoca yinede başarılıdır. Takımdan dağlar yaratmasını beklemiyorum, daha ilk haftalardan savunmayı sallamadıkları belliydi, bu koş koş oyun ve dar rotasyonun gitmeyeceği belliydi, sonuçta Burak Hoca da tavşan çıkaramadı kusura bakmayın. Bunun üstüne takım içi krizleride yönetti,onarla uğraştı ki bu konuyu başka bir hocanın idare edebilmesi çok zor. Kendi kurduğu kadroya 6 ay sabredemedik, yazık gelmesin bu takıma oktay mahmudiler yeriz biz onu, Murat özyer zaten bize uzak allaha yakın olsun. Boşta olan hocalarında şu vakitte burak hocadan daha çok katkı vereceğini sanmıyorum. Katkı vereyi geç bence mesela İhsan hocayla burak hoca arasında öyle çok büyük bir fark yok. Ya olay birinin gelip gitmeside değil Burak hocanın olayı bu takımın durumu ortada cart curt ve bizde böle baktığımız sürece birileri gitmiş birileri gelmiş ne önemi var. Yine sene sonu gelir bir senedaha geçti deriz.

Daha önce dediğim gibi bu maçı Telekom maçı sonrası asardın o zaman cidden helal olsun derdim. Öyle bir yazı varki ortada sanki play off yarışı dışındayız, avrupada çok basit bir gruptan çıkamamışız falan. Bende Burak hocanın eski görevini sürdürmesini isterdim bende gelmesini istemiyordum takımın başına ama ilk defa böyle bir şans bulmuş takımını kurmuş ee bir sezon bitsin değil mi. Kimlere katlandık biz, Burak hocaya helali hoş olsun. Bende bunları isterdim ama ne kadar ekmek o kadar köfte. Bu sebeble, maçlar kaybedildikten sonra Burak hocaya bel altından vurmak bana yakışmaz.

asist time dedi ki...

Tek tek konu dahilinde irdelersek.

Futbolda Abdullah Avcı neyse Basketbol da Yagızer Ulug'da aynıdır. Altyapıların birçok bolumunde gorev almış en onemlisi basketbol bilgisi sistem bilgisi olarak bu işe sonucta eğitmen olarak başlamış biri.

Fenerbahce Macı; Zaten Tanjevic her zaman rotasyonla oynayan bir oyuncu. Her oyuncunun dakikaları bellidir. Oguz Savas 2 sezon boyunca her zaman aynı dakika sure almıştır. Belirli dakikalarda kimin gireceği kimin çıkacagı belli.

Maça geçecek olursak direk son periyodu göze alalım. Dorduncu ceyregin başına 1 sayı farkla önde giriyoruz. 4. periyodun başında Fenerbahce 4 şutor ile sahada idi. Ve bunun da karşılığını kısa sürede aldı skorda 87-79 öne fırladı. Ancak Tanjevic bu hamleleri yaparken Burak Hoca da herkesi şaşırtan hamleler yaptı. Farkın açılması süresince maçın en kritik dakikalarında önce Engin'i ardından da Chatman'ı kenara aldı. Eğer dinlendirmek için aldıysa bunu maçın en kritik dakikalarında yapması kısa ve net bir biçimde yenilgiyi getirdi. Takım tam düzeni oturmuş öne geçmişken takımın en kritik pozisyonunda oynayan ve oyunu çok iyi yönlendiren oyuncuların çıkması takımın ritmini bozdu. Tam o sırada Beşiktaş'ın molası geldi ve mola sonrası Muratcan Güler'in bir blok ve bir top kapması ile oyunda tekrardan dengeyi yakaladık ki Fenerbahce'nin molası geldi. Bu mola sırasında herkes bu savunma direnci ile maçı uzatmaya götürebileceğine hatta galibiyete bir nebze olsun inanmıştı ki ; mola sonrası ilginç biçimde Muratcan Güler'in oyundan çıktığını gördük. Tanjevic'in hamlelerine karşı Burak Bıyıktay'dan önce Engin sonra Chatman şimdi de Muratcan Guler değişikleri hayretler içerisinde bıraktı ki zaten Muratcan değişikliği ile hemen mola sonrası savunduğu kişi Kinsey'in önce bir hucum ribaundı ve gelen üçlük sonra da attığı basket ile son 3 dakika da skor tekrardan 94-83 e geldi. . Maçın sonuna doğru da karşılıklı basketlerle 100-92 lik skorla kazanabileceğimiz maçı kaybetmiş olduk.

Galatasaray maçı; dediğin gibi hiç özrü olamaz.

Bonn Macı; Ben bu maçın ciddiye alınmadıgını da dusunmuyorum. Maçı ciddiye almayan takım devreyi 51*36 3. periyodu da 59-73 gibi skorla önde tamamlayıp ev sahibi rakibini 59 sayıda tutmaz. Ve son periot da ise 15 sayıdan verilen maç.

Rotasyonun üzerinde çok duruyorsun ama işte bunu sağlayan koçtur. Sezon başında rotasyon sağlamak için Mithat Demirel alınabilirdi ama koç belli başlı oyunculara fazla süre vermeyi seçti. Ve üzerine Ömer Unver'i de yolladı. Tamam Omer hiç savunma yapmıyor olabilir ama takım çok mu savunma yapıyor.

All Star maçı bir şov maçı olsun ama yenilgiye alışmak çok kotu bir dakikadan sonra alışkanlık haline gelebilir erken havlu atmak.

Ve Son Karşıyaka maçı, direk şu soruyu soruyorum, son periyot da hücum da kaç tane doğru hücum kullandık ??

Son ifaden de çok yanlış.Burada kimse Burak Hoca'ya bel altından vurmuyor. Ust uste gelen bu kadar yenilgiden sonra hala oyunda herhangi bir değişiklik gormemek insana koyuyor. Açıkcası yenilgiden sonra üzülmeyi özlüyor insan. Ve en önemlisi de çok az olan basketbol kitlesinin de yavaş yavaş basketboldan soğuması.

pseudotimes dedi ki...

"Bel altı" ifadesini doğru şekilde kullanmamışım, bir konuyu ifade edeyim derken abartıya kaçmışım. Bu sebeble özür dilerim.

Esasında ayrıldığımız noktalar çok fazla değil. Sadece olaylara farklı açılardan bakıp, farklı izlenimler alıyoruz.Yardımcı koç gelmesini bende isterim, Burak bıyıktay'da eski görevine dönsün hem fikirim senle. Fakat üstüne basmak istediğim nokta takım öyle ya da böyle bir ivme yakalıyor ve sonunda duvara çarpıyor. Bu duvarlar da hep taraftar gelen maçlara dek gelince insanlarda umutsuzluk soğuma başlıyor. Halbuki o maçların kazanılma ihtimali kadar kaybedilme ihtimalleride var ama insanlar şartlandırılıyor maça giderken.

Bu fikstürde maç kazanman gerekirdi elbette, kazanılamadı zaten işlerde yolunda gitmiyor şu an, bir de böyle ağır fikstürde yara alınması normal.

Rotasyona takılma sebebim, bu oyun tarzımızda rotasyonu iyi kurmamız ve geniş tutmamız önemli. Bu kadar yüksek tempoda 30 dakika üstü oynatılan oyuncularla uzun sürede istikrar yakalamak zor. Kadro derin değil takımın ekonomik şartları belli burdan Burak hocaya yüklenemem. Ama bu elbette tek sebep olmamalı. Burak hocada rotasyonu maalesef kuramadı. Hatta tanjevic bile bu rotasyon hastalığından elindeki kadroyu kullanamıyor yıllardır. Fletcher çok az oynuyor ya da dediğin gibi Ömer bu takıma monte edilebilirdi ama Burak hoca hiç düşünmedi. Birde bu parasal sorunlar ve Newley, Chatman, Enginin sakatlıkları işi dahada zora soktu.

Fenerbahçe maçında yazdıklarında haklısın hemde sonuna kadar. Dikkat ediyomusun bilmiyorum bu son periyotlar geldiğinde bariz oyundan düşüyoruz. Yoruluyoruz ve çok yıpranıyoruz maç içinde. Rakip takımda biraz direnç koydu mu tıkanmalar başlıyor hücumda. ayaklar gitmemeye başlıyor hep dar kadrodan.

Yoksa Oktay Mahmudi ve Ergin ataman zamanındaki Efes Pilsen'i hatırla 6 oyuncuyla oynuyorlardı. Ömer onan gelirdi kenardan sadece. Ama onu oynuyabiliyorlardı çünkü yavaş tempoda oyunu forse edip süreyi sonuna kadar kullanmaya çalışırlardı. Maç içinde aktif dinlenmeyide bilen takımlardı. Fakat biz oyunda ne dinleniyoruz ne de kontrol altında tutabiliyoruz. Bizimki rakibi hafif yumuşattın mı nakavt etmeliyim şartlanması birazda.(banvit ve telekom maçları en iyi örneklerdir)Rakipde buna izin vermeyen kadrosu geniş bir takım oldu mu hele birde kaliteliyse oyundan kopmuyor ve maçın sonunda daha diri kalıp bizi yerlere seriyor. Bunlar sene başından beri bilinen şeylerdi.Fakat ligde dirençsiz ve bizden güçlü olmayan takımlara karşı alınan galibiyetler hele bir de Telekom karşısında alınan bence çok yalan bir galibiyet bizi ön plana çıkardı ligde. Dışardan baktığımızda evet maçlar çok zevkli oluyor izleyenler keyif alıyor bu oyundan bende bu sebeble zaten daha önce buraya yazdığım yorumda bu takımın maçlarından zevk almaya bakın demiştim. Ben o ışığı göremedim çünkü. final oynucak, stres kaldırcak, arka arkaya zor maçlardan galibiyet çıkaracak bir hava yoktu zaten bizde. Daha önceki mesajımda ekmek-köfte muhabbetide bu temel kaynaklıydı.

Karşıyaka maçında son periyot evet çok büyük oranda hücum edemedik hatta son top faciaydı bence. Sadece iyi top dolaştırıp diplerden denenen üçlükler var hafızamda iyi hücum olarak onlarda girmemişti ama doğru hücumlardı ama bir elin parmaklarını geçmez evet.Lakin bunun sebebi üsttede açıklamaya çalıştığım gibi son periyota nefes kalmıyor bu takımda ki dişlilerden iki kişide olmayınca rakipte karşıyaka taraftar desteğiyle oyundada kalmayı başarınca olmadı yürümedi. Savunmada hala şu an bile cevherin yanından geçen adamların smaçları var. Yürüyerek geçtiler Cevheri.

pseudotimes dedi ki...

yine sığmadı mesajım :D

Lafımı sonlandırayım, Burak Bıyıktay bence tek sorumlusu değildir bu kötü gidişin. İşin içinde bir çok dişli var ve bu dişliler hasar gördü. Butakımın başında o var o çözecek diyebilirsin ama sende biliyorsunki bu nerdeyse imkansız. Hocayı daha öncedende tanıyoruz o yüzden benim beklentilerim bu sezondan zaten belliydi. Şu an çok da şaşırmıyorum duruma. Açık konuşmak gerekirse bu takım şu an efes, fener, banvit ve gs den daha kötü oynuyor(şu an ama). Hatta telekomda toparlancaktır buralara tekrar aday olacaktır.Şampiyonluk ve final bu takımla zaten çok zordu(şampiyonluk hayaldi hatta). Yarı finale çıkarız gibi geliyor o kadar. Ben o yüzden maçlardan keyif almaya bakıyorum elbet kazanmakta istiyorum ama maalesef bundan çok çok iyi bir yerlere gelebileceğimizi sanmıyorum bu sebelede hocaya kızmıyorum. Sene başında ben hocanın ismine muhaliftim artık yola çıkıldı al sana ekmek kırıntıları dendi bi sene boyunca karnını doyur. O da bu işi beklediğim gibi idare edemedi. Umarım dediğimi anlatabilmişimdir. Yoksa aynı taraftayız zaten bu yolu düzeltmek için kafa patlatıyoruz

Gürkan Alkan dedi ki...

Burak Hoca'yı şu anda tartışmayı ben doğru bulmuyorum. Zihniyet değişmedikten sonra Obradovic(böyle miydi bu adamın adı) gelse ne yazar.. Ben de hatalı olduğunu düşünenlerdenim ama bu yönetim ve zihniyette devam ettiğimiz sürece fazla birşey olmaz. O açıdan kongreye kadar en azından Burak Hoca kalmalı. Sonrası.. 1 Şubat'ta konuşuruz.

Pamukk dedi ki...

başım ağrıdı sinirden.
bu maçı kaybettiğimize üzüldüm. futbolda artık gülüyorum geçiyorum

Pamukk dedi ki...

akatlardaki pınar ksk maçını 4gözle bekliyorum. belki o gün "burası kayseri değil akatlar burda atar Engin 3lükleri" cevabını ctesi kim sölediyse ona yapıştırmak kısmet olur.

Yorum Gönder

Ara