27 Ocak 2010 Çarşamba
Denizli'nin Götürdüğü Yere Git-me
Hafta içi 17:00, mesai devam ediyor, hava buz kesiyor, rakip Konya Şeker, sonunculuk koltuğunu devretmekten başka esprisi olmayan bir prestij maçı; keza bilet fiyatları da ‘’hayırdır liderliğe mi yükseliyoruz?’’ dedirtecek türden; kongre süreci, satılmışlıklar ve dansözler de cabası. Tüm bunların ışığında 5 yemişiz, 5 atmışız kimsenin umurunda olmayacak, ki tribünler de santrayla birlikte bu tavrını çok net biçimde ortaya koyuyor. Herkesin temennisi ortak; gerekirse maç öncesi Serdar Ortaç çalsın, ama yeter ki şu tezahürat artık repertuarımızdan çıksın, hakikaten artık yetsin de haykıracağımız son maç olsun ve bir daha hatırlanmamak üzere tarihin derinliklerine gömülsün.
Maç başlıyor, ama o da nesi ? Gözümüzün nuru Necip, cin olmadan Tony Adams çarpmaya kalkışıyor, halbuki biz Lampard umudu taşıyorduk; herhalde yanlış gördüm, belki de pozisyon icabı geriye sarkmıştır deyip ekrana biraz daha yaklaşıp, o’na odaklanıyorum, ama kar tavşanı ile tanışmak geç olmuyor; evet maalesef bu gözler bunu da gördü ‘’stoper Necip’’
Tamam 18 yaşındaki çocuğa sabit bir mevki bellemeyelim, zira sağ bek diye gözümüze sokulmak istenen ama olağanüstü bir gelişme göstererek orta saha performansı ile milli takıma kadar yükselen bir Serdar Kurtuluş örneği var; lâkin süre aldığı her dakikada asıl mevkisi ve nerede oynaması gerektiğine dair sayısız ipuçları veren bir adama bu kadar acımasız şakalar yapmaya da kimsenin hakkı yok.
Orta sahaya yatkınlığı ve orada sergilediği performans ile hayranlık uyandıran, fakat bir bek için yeterli sürate ve kıvraklığa sahip olamamanın yanı sıra, hamle zamanlamalarındaki başarısızlığı nedeniyle S.Kurtuluş’un bir çok kez idam sehpasına çıkarıldığını hatırlıyoruz; her ne kadar benzer endişeleri taşıyor olsam da Necip’ten stoper falan olmaz demeyeceğim, ama Necip’ten stoper olmasın arkadaş, vallahi olmasın; şunun şurasında vedasına 3 ay kalmış bir hocanın, Beşiktaş’ın geleceği ile oynamasını ve göz göre bu denli zararlar vermesini kabullenemiyorum; dahası şu çocuğun asla hak etmediği eleştirilerle, sırf inat ve ‘’ben yaptım oldu’’ sevdası uğruna yok yere kalbinin kırılmasına dayanamıyorum, her futbolcunun yaşayabileceği talihsizlik sonrası suratındaki ''formayı kaptırdım galiba'' ifadesinin bedeli her neyse bin kere feda olsun bu çocuğa.
Bunun adı şans vermek değil olsa olsa köreltmektir, hatta yok etmenin ilk adımlarıdır. Çaresiz kalırsın, hiçbir alternatifin kalmaz hadi bir nebze anlamaya çalışırız, ama Necip’i stopere kaydırmak zaten başlı başına bir hatayken, bir de tecrübesiz ve ilk kez A takım forması giyen Gökhan’la yan yana oynatmak, aynı yaş grubundan iki komşu çocuğunu bir odaya tıkıp ‘’bak burada kardeş var, hadi tanışın-oynayın’’ demekten farksızdır; zira onlar da baktı ki bozacak bir oyuncakları yok, sırf adet yerini bulsun diye çareyi ofsaytı bozmak da buldular, ki az bile yaptılar!
Bu haftanın tavşanı ‘’forvet Rıdvan’’ ya da ‘’ön libero Nobre’’ olsaydı cidden bu kadar dokunmazdı; ama Denizli’nin bu hamlesi Necip’in ihtiyacı olan orta alan sürekliliğini dizginlediği gibi, yeni yeni yakaladığı ritmi de bozmak anlamına geliyordu. O bölgenin ağırlığını kaldırmak ve devam ettirebilmek kolay değildir; önümüzde tüm mükemmeliyetlerine rağmen geri dörtlüye çekilen ve sonrasında bir türlü eski çizgisini yakalayamayan Serdar Kurtuluş ve Mehmet Topal örnekleri var ve bunlar asla tesadüf değildir; dolayısıyla gerek mental, gerekse de fiziki açıdan yerini sahiplenebileceğinin sinyallerini vermiş Necip’i, yerinden yurdundan edip de önünü kesmenin ve bir adım geriye itmenin hiç ama hiç lüzumu yoktu; hele ki tüm bunlar, ilerleyen haftalarda bize 1 maç kazandırması bile şüpheli olan orta alan kurgusu (Serdar-Tabata-Fink) uğruna yapılıyorsa.
Ne yazık ki, geçmişteki benzer denemelerinden ötürü de (stoper S.Kurtuluş - ön libero Zapo) bir kereden bir şey olmaz diyemiyorum. Bu takım, 3.bir safkan orta sahaya ihtiyacım var diye bas bas bağırıyorken Necip'e sırt çevirip, defans hattındaki mevcut sakatlık (Ferrari) ve cezalılar (Kaş - 3 sarı kartlı Toraman) sonrası stoper için Necip hazırlığı yapmak da ancak ''yılların tecrübesi'' ile izah edilebilirdi. Birilerinin dürtüp, 2010'a girdiğimizi hatırlatması şart gözüküyor.
Kongre ile yatıp kalktığımız hayati bir haftada bile saha içindeki icraatlerine odaklanmamızı sağladığı için kendisini tebrik ediyorum vallahi helal olsun; SENİ HİÇBİR ZAMAN ÖZLEMEYECEĞİM.
Etiketler:Mustafa Denizli
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
11 Yorum:
Çok güzel yazmışsın.İşten çıktığımda radyotu dinlerken kadroyu kafamda kurmaya her çalıştığımda allah allah heralde yanlış kurdum ama daha sonra tv ye bir baktığımda necip stoperde yok artık dedim.Gerçekten enterasan bir hocamız var bizi şaşırtmaya devam ediyorum umarım sene sonu onun iddia ettiği gibi olur.Eser duygularıma tercüman olmuşsun.Ayrıca bu tarz hazırlık maçları tadında hafta içi maç yapsak takıma iyi gelir.Ayrıca önemi büyük bu maçta Maç biletlerine normal lig maçı tarifesinden yapan büyük yönetim kurulunu tebrik ediyorum bu havada %0 şansı olan takımın kapalı bilet fiyatı 75.-TL yok artık diyorum.
Kendi blog sayfamı açtım bende kendimce düşüncelerimi yayınlorum nostalji goller vs. sizleride beklerim.
http://novembre11.blogspot.com/
ben de iş çıkışı radyodan dinlerken 3-5-2 oynuyoruz heralde diye düşündüm. Gökhan'a da acıdım hatta,ulan adam ilk defa(bildiğim kadarıyla) A takımda maça çıkıyor,onda da tek stoper oynuyor.yazık olmuş çocuğa dediydim.ikinci yarıya eve yetiştim bi baktım necip stoper.yok artık daha neler.abicim Allah aşkına defol git artık.çeşme'ye mi gideceksin,cehennemin dibine mi gideceksin, nereye gideceksen git.y.d'yi alıp da git giderken.
Eee tabii hem 4-4-2 oynadik (4-3-3 degil), hem gencler oynadi, simdi ne elestirilecek? Bari bunu elestirelim dediniz tabii, normal. Birsey soyleyim, hangi antrenor ve futbolcuydu bilmiyorum, ama unlu bir antrenor unlu genc bir acik oyuncusunu bir anda bekte oynatmaya baslamisti ve 1 sene oynatti, sonradan tekrar aciga cekti. Neden bekte oynatildigi soruldugunda ise; oyuncu defansif olarak cok aksiyordu, bu durumda oynatamazdim. Kendi iyiligi icin defansif yonunu gelistirmesi icin burada oynattim, belki puanlar kaybettik ama mukemmel bir kanat oyuncusu kazandik onumuzdeki seneler icin dedi. Genc oyuncularin zaman zaman baska mevkilerde olmasi bu sekilde aciklanabilir. Hos, size gore Song'u stoperde oynatan Wenger de kotu hocadir, gerektiginde Carrick'i stoper oynatan Ferguson da kotu hocadir, sag acik Fletcher'dan onlibero yaratan Ferguson da kotu hocadir, santrfor Scholes'tan onlibero yaratan Ferguson da kotu hocadir, stoper Chivu'dan solbek yaratan Mourinho da kotu hocadir vs vs.
Bu arada Necip'in oynadigi oyunu dun Inceman oynasa ve ustune kendi kalesine gol atsa yiyecegi kufur haddi hesabi da olmadi ya, neyse.
Ridvan mukemmel oynadi, sagbek olmasina ragmen en iyi adam gecen ve calim atan oyuncumuz olmasi muhtemel gozuktu. Bu oyunuyla sag acikta bile denenebilir, uzun yillardir bu kadar kolay adam gecen ve ofansif katki saglayan bir bek gormemistim BJK'da.
uğur inceman gibi bi balta o takıma her mac ilk fırsatta yedekten kurtarıcı gibi girioken necip'in şu haline ne denir ki? seçimler gelsin.seçimler geçsin.lig bitsin.başlamadan işkenceye döndü 2.yarı.
off off
Denizli’nin başvurduğu mevki değişikliklerinin ne maksatla yapıldığı çok açık; şu takımda Rüştü dışında neredeyse herkes okey taşı muamelesi görüyorken ve büyük oranda aşı tutmuyorken, Denizli’ye gereğinden fazla anlamlar yükleyip yüceltmeye gerek yok; hele hele Ferguson ve Wenger’in genç oyunculara bakış açısı ile Denizli’yi bağdaştırmak falan aman yarabbi yapmayın etmeyin. Zaten asıl sıkıntımın oyuncuların farklı yerlerde görevlendirilmesi olmadığını da açıkça belirttim, hatta mevcut alternatifler arasında Toraman bu takımın 1 numaralı sağ beki olmalı diye vakti zamanında kıçımı yırtmışlığım vardır; keza Kadıköy’de sol forvet Ekrem tercihinden ötürü o gün Denizli’nin en fanatik savunucularındandım; ama bizim şu an orta sahada ihtiyaç duyduğumuz oyuncu tipi, Ernst ve Fink’in yanında topsuz oyunda etkili olabilecek, sık ve isabetli pasa yatkın, gerektiğinde adam eksiltecek, ileri 3lüyü mümkün olduğunca rahatlatabilecek bir 3.orta saha oyuncusudur; yani Necip şu an o bölgenin ağırlığını rahatlıkla kaldırabilecek noktaya ulaşmıştır ve ihtiyacı olan orada oynama alışkanlığını kazanması ve sürekliliktir; onun dışında gerek mücadele gücü gerekse de direnci Uğur’dan belirgin bir oranda eksik değildir, hatta Tabata’dan çok daha fazladır; ama bu ülkede 3lü orta sahalar Yusuf ve Delgado ile kurulduğu için, iki Almanın yanında Necip’i koymak istesek de istemesek de Beşiktaş medyası ve taraftarları tarafınca maalesef korkaklık olarak algılanıyor; diğer yandan Topal-Sarp-Barış üçlüsü ile belirgin bir yükseliş yaşayan Rijkaard'ın G.saray'ı da hatırlanacağı üzere o dönem yere göğe sığdırılamıyor, işte doğru şablon budur naraları atılıyordu.
şu yazıdan ''her oyuncunun tek bir mevksisi olmalıdır, stoperden bek, orta sahadan forvet olmaz'' sonucunu çıkardığın için seni de hiç özlemeyeceğim BJK4EVER.
Sen biraz kendi kendine gelin guvey oluyorsun. Tirttan bir kupa macinda stoper oynadi diye hep mi stoper oynatacak? Hamburg macinda ortada, Vitesse macinda ortada, hatta Belediye macinda ortada oynadi, ki o macta senin ucgenin Fink-Ernst-Necip oynamisti.
Ben Denizli'nin yaptigini hicte yanlis bulmuyorum. Sen de yazinda deginmissin, su an Ferrari sakat, Kas cezali, Toraman inanilmaz formsuz, Sivok her an kart gorebilir, orada Necip'i denemek istemis, bu kadar masum bir hamleyi buyutup buyutup abartmak da dogru degil. Hos, zaten hepiniz teknik direktorsunuz, herseyi M.Denizli'den iyi bildiginiz icin illa elestirilecek birsey bulursunuz.....
O bahsettigin sablon da bizim icin dogru sablon degil. GS'de o uclunun onunde inanilmaz uretken bir forvet var ve hepsinden onemlisi adam eksiltebilen kanat patentli oyuncular bunlar. Bizde o bolgede oynayabilecek bana gore tek 2 oyuncu S.Ozkan ve Holosko, ki bunlar cok istikrarsiz oyuncular. Senin bahsettigin 4-3-3'te oynamak bu takimin zaten olmayan hucumunu bitirmek demek. Elimizde Bobo, Nihat, Nobre gibi ceza alani golculeri varken, Ismail, Ridvan, Ekrem gibi gidip gelen ofansif kanat oyunculari varken, Ernst gibi box-to-box oyuncusu varken bu takimdaki ideal sistem 4-4-2'dir bana gore.
arkadaş blogun yeni trollü mü?gerçi ben bayadır uğramiorm ama bi "buralar eskiden dutluktu" durumu var.
herşeye de muhalefet olmak için yorum yazılmaz ki be kardeşim.
Öyle demeyin ama belki Mustafa Denizli sayesinde Y.D.'den kurtulacağız,bu kadroyu Bursaspor ve Kayserispor'un gerisine kimse düşürmezdi herhalde. :)
Necip’i savunmada alternatif olarak düşünüyorsa bunun denemesi Gökhan’la değil; Sivok’la olur, Toraman’la olur, hatta her ne kadar itin dötüne sokulmak istense de Kaş’la olur. Bunu bilmek, yazmak görmek için Denizli olmaya gerek yok. Zan satılmasaydı Ferrari’yi kadromuza dahil etmezdik diyen bir hocanın plan programına ilişkin hiçbir açıklama ve veri ben tatmin etmeyecektir; Ümit Milli Takım ile yapılan hazırlık maçında orta 3lünün önünde deneyip de verim aldığı Tabata’dan, o günden sonra bir kez olsun aynı şekilde yararlanmak istemedi; ki bırak Nobre’yi Bobo’yu, Erkan ve Erhan gibi adamları o gün pozisyona sokabilen bir Tabata’dan bahsediyorum. Ernst’in yanında görevlendirmeye başladığı Ekrem’i aynı hazırlık maçının genelinde neredeyse forvet olarak kullandı, Erhan’ı da tıpkı Serdar ve Necip gibi stoperde kullandı. Bobo ve Nobre'yi klubeye hapsedip tek forvet Nihat ile çıktığı maçta isabetsiz ortalarından ötürü devre sonunda Erhan'ı oyundan aldı ... O yüzden Denizli’yi ve planlarını gözünüzde bu kadar büyütmeyin, hak etmediği övgüleri lâyık görmeyin; varsa macera dalında bir ödülünüz, düşünmeden teslim edin, fazlası olmaz.
Necip’in oynamaya ve sürekliliğe ihtiyacı vardır; bu tip maçlar da bunun için biçilmiş kaftandır. 2 maç 11’de oynatmış olması, çocukla istediği gibi oynayacağı ve eleştirilmemesi gerektiği anlamına gelmez. Bak kendin de diyorsun, dün Necip’in yaptıklarını Uğur yapsaydı tribünde ne anası kalırdı ne bacısı. Ne gerek var bu kumara, zaten yükselişte olan bir adamdan bahsediyoruz.
Bu takım sözünü ettiğin gibi 4-4-2'yi oynasa dahi Tabata-Delgado ve Yusuf gibi adamlar forma yüzü göremeyeceklerdir, ki bu da kenarda oturtacağın oyuncuların maliyetleri göz önüne alındığında plan ve programsızlığın daniskası olarak karşımıza çıkacaktır; diğer yandan kanat oyuncularına bu kadar güvenip Batuhan ile kanlı bıçaklı olunmasına değinmiyorum bile.
Bence Ferrari her kosulda alinacakti Zapo gittikten sonra. Zaten G.Zan'in yerine adam almaya calissak yerli stoper alirdik, G.Zan gibi rotasyonda oynayan bir oyuncu icin yabanci kontenjani acmazdik. G.Zan bence stratejik bir hamleydi, Denizli'nin aciklamalarinin da bu dogrultuda oldugunu dusunuyorum. Zaten G.Zan kendisi ile kimsenin gorusmedigini acikladi, eger ki kesinlikle Gokhan'in kalmasi istense idi coktan yenilenirdi sozlesmesi (bkz Toraman ve Holosko).
Necip bana gore de oynamali, ancak su donemde puan kaybetme luksumuz yok, ki zaten takimin form durumu ortada. Orta alanda Fink ve Ernst varken anca yedek olur. Ki istenilen katkiyi yapacak duruma gelirse zaten bir sekilde oynar.
Benim gormek istedigim 4-4-2'de 10 numaralara yer yok normalde, ama farkli seyler denenebilir. Mesela Yusuf gecen sene 4-3-3'te sol acikta gayet iyi oynadi, bu sistemin adami olmamasina ragmen solbeki cikartmak ve iceri girmek anlaminda kullanilabilir. Tabata zorlu maclarda 2. forvet olarak oynayabilir, ic sahadaki kolay maclarda orta alanin ortasinda oynayabilir. Delgado konusu ise cok farkli. Herkes Delgado'ya 2nci forvet gozuyle bakti, ama ben onu hep kanatlarda gormek istedim. Delgado gibi dripling yapabilen, adam eksilten, topla cok hasir nesir olan oyuncularin tamamini buyuk antrenorler kanatta oynatiyor.
Her halukarda takimda bir sistemin ve dusuncenin olmadigi, her seferinde bir oyuncu tipinin eksik kaldigi dogru. Zaten sezon basinda en cok para harcadigimiz 2 oyuncunun (Tabata ve Nihat) birlikte oynayabilecegi bir modern sistem olmamasi da bunu gosteriyor zaten (baklavayi ic oyuncusu olmadigi icin saymiyorum).