.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

10 Aralık 2009 Perşembe

Sudafed İtirafları

Bu ilaç, NHL’in kirli küçük sırrıdır. Sudafed, NHL’de yasal olarak kabul edilmesine rağmen Olimpiyatlarda yasaklı maddeler listesinde bulunuyor. Bir NHL koçunun açıklamasına göre, bir oyuncusu ilaca öyle bir bağışıklık kazandı ki son zamanlarda istenen etkiyi almak için ilaçtan aynı anda 20 tane alması gerekiyordu. Bazı oyuncular ilk devreyi bitiremez oluyorlardı, sallantı, paranoya başlıyordu. Bir tane alıyorsun, coşuyorsun. Ben en fazla 8 doz alındığını gördüm. Bu doz normal bir insanı hastanelik etmeye yeterlidir. Jari Kurri, 17 yıllık tecrübeli sağ kanat oyuncusu der ki, son yıllarda oyunun çirkinleşmesinde bu tarz ilaç kullanımların rolü olabilir. Mark Recchi de oyunun çirkinleşmesinde pseudoephedrine (Sudafed'deki madde) etkisi olmadığını iddia ediyor ama Sudafed’in etkilerini de inkar etmiyor. Biraz üst seviyeye çıkarttığını, şu an almadığını ama bir süre 10-15 maç sürekli aldığını söylüyor. Bazen buzun üstünde sizi duygusallaştırıyor, kızıştırıyor. Bir başka oyuncu da eğer 2 tane attığım maç 22:15 gibi biterse, gece 2-3’den evvel uyuyamıyorum diyor. Nagano kış olimpiyatlarında bir oyuncuda test pozitif çıkarsa, o oyuncu olimpiyatlardan men edilebilir. Takımı kazandığı maçı hükmen kaybedebilir. Eğer bir oyuncu madalya maçında kullandığı anlaşılırsa o’nun ve arkadaşlarının madalyası geri alınabilir. Kaynak: sportsillustrated.cnn.com 28 Ocak 1998
*** Şimdi bu noktada ‘’ilacın performansa etkisi olmuyor’’ iddiaları bana göre geçerliliğini yitirmiştir, nihayetinde bunu kullanan ve kullandırtan insanların açıklaması her şeyin üstündedir; diğer yandan bu itiraflara göre Sudafed’in NHL dalında çok yaygın, kullanılan ve doping etkisi bilinen bir ilaç olduğunu görüyoruz. İnsanın aklına ister istemez Rusya’da da buz hokeyinin ne denli yaygın ve sevilen bir spor dalı olduğu geliyor. Yani diyorum ki NHL liglerinde bu ilacın takım sporları üzerindeki etkisine bu kadar güveniliyorsa, tüm olan bitenin soğuk algınlığı ile geçiştirilmesi bana hiç samimi ve inandırıcı gelmiyor. Evet, ilaç şu an yasaklı madde kapsamında değil, ama 2010’dan itibaren tekrar bu listeye dahil edilecek. İlacın mimlenmiş olması, Cska'nın prosedüre uymaması ve hedef test sonrası oyuncu sayısındaki olası artış Cska takımını ne kadar etkileyecek herkes gibi ben de merak ediyorum, ama haktan hukuktan bahsedip, vicdan muhasebesi yapanlar bence tekrar düşünsünler; öyle ki an itibariyle Cska’nın bir takım sonuçları hak edip hak etmediği, Beşiktaş’ın neyi ne kadar hak ettiğinden çok daha karmaşık ve soru işaretleri ile doludur.

20 Yorum:

RuFF dedi ki...

Alla alla.
Ben soğuk algınlığında içiyordum hiç öyle çoşturmuyordu.
Bizim içtiğimiz şurup sudafed le bunun arasında fark var sanırım.
Madem bukadar etkili bir ilaç cinsellik öncesinde viagralara para bayılmasına gerek yok kimsenin :)

Adsız dedi ki...

buna ağlama melis derler

komik olmayın böyle bahanelerle

Asphalt Monkey dedi ki...

Arkadaslar birakin artik su doping olayindan medet ummayi...Hayir adamlar bizim macta yapmis olsa hadi neyse diyecegim...Bize karsi cok akilli oynayip, hak ederek kazandilar. Jessie'nin Saha Parselasyonu yazisi zaten herseyi gayet güzel anlatiyor. Su doping olayini ve UEFA'nin bu konudaki kararlarini sorguladigimiz kadar, Besiktas'in hayati önem tasiyan, final maci diyebilecegimiz maclarin cogunu neden hep kaybettigini biraz sorgulasak olmaz mi?

Unknown dedi ki...

"sudafed'in doping olarak kabul edilmesi gerek" fikrine kesinlikle katılırım. zaten gelecek yıl bu listeye girecekmiş. ama hukukun temel ilkelerinden biri, geriye doğru yürütülemez oluşudur. bu ilke olmasaydı feci sonuçlar doğardı. en basitinden; üç puanlı sisteme geçildikten sonra, iki puanlı sezonların hepsinin, "galibiyete üç puan" ilkesine göre yeniden düzenlenmesi mümkün olurdu.

cska bir takım sonuçları hak ediyor evet. ama mevcut hukuki düzenlemelere göre, şl'den ihracı hak etmediklerini düşünüyorum. uefa'nın gerekçeli kararını göreceğiz. temyiz yolu da açık.

eser'in buradaki temel derdini hepimiz anlıyoruz sanırım. beşiktaş'ı bir kenara bıraktığımızda, benim vicdanım cska'nın yaptığını da kabullenmiyor. ama bir kez daha tekrar etmek gerek, vicdan bireyseldir, hukuk ortak.

eser, son iki postta (vicdan muhasebesi yapanlar demene rağmen) sen de hukuku değil vicdanını baz alarak konuşuyor/yazıyorsun zaten. bunda da yanlış bir şey yok. ama uefa'nın vereceği karar, hukuk baz alınarak verilecek. (en azından uefa'nın iddiası o yönde olacak).

ve tabii ki şunu da unutmamak lazım, bireysel vicdanların hemfikir olduğu konular, gecikmeli olarak hukuki ilkeler haline gelirler. kadınlara seçme seçilme hakkı verilmesi, evlilik yaşı vs gibi düzenlemelerin tarih içinde değişmesi de bu yolla olmuştur. ama bu düzenlemeler geriye işlemez.

hukuk böyle paradokslar yaratıyor. bu olay gelecek yıl olsaydı başka şeyleri tartışıyor olacaktık. ama o zaman bile, ben, bir beşiktaş taraftarı olarak, vicdanen avrupa ligi'ne gitmeyi istemeyecektim. (oynanan bu korkak oyunun ödüllendirilmemesi için) ama tabii ki "hukuken gitmemeli" de demeyecektim doğal olarak.

vicdan özgürlüğü konusu türkiye'de üzerine pek fazla kafa yorulmamış bir konu. ekşi sözlük'te başlığı bile yok. "din ve vicdan özgürlüğü" diye geçiyor. bu konuda yapılmış bir akıl yürütme için gökhan özgün'ün şu yazısı okunabilir. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=239800

Unknown dedi ki...

bu arada yorumu gönderdikten sonra fark ettim, "sen" diye hitap etmişim. aynı renklere gönül vermekten ötürü herhalde. rahatsızlık vermedim umarım.

cagatay dedi ki...

hocam cska nın doping kullanıp kullanmadığını sorgulamak beşiktaşın saha parsellemesini sorgulamaya engel değil. onu da sorgulayalım ama bu atlanmayacak kadar önemli bir konu. sanırım şampiyonlar liginde bir üst tura yükselen tek rus takımı cska. bu durumda büyük rusya pazarını kaybetmemek için uefa işin üstüne gitmiyor olabilir. bence bjk ve wolsburg işin ucunu sonuna kadar takip etmeli.

esgo dedi ki...

''Bizim maçta yapmış olsalar hadi neyse diyeceğim''

Bu takım rakibimiz değil mi ? Farklı bir platformda mı yarışıyoruz ? Sanki orada aldıkları / kaybettikleri puan senin gruptaki konumunu hatta son maç için oyun stratejişine etki etmeyecekmiş gibi konuşmayın Allah aşkına..

Fb - Antep / Gs - Belediye maçlarında benzer bir durum yaşanması halinde ve rakiplerimizin 3 puan kazanmaları durumunda ''ne olacak canım bizi ilgilendirmez, nasılsa bizim maçta yapmadılar, zaten biz ne Antep'i ne de Belediye'yi yenebildik'' mi diyeceğiz ? Bence hayır. Muhtemelen sizce de hayır, ama şu an ki ruh halini cidden anlamlandıramıyorum.

yok sevgili İbrahim ben de seni çok iyi anlıyorum da, Cska henüz aklanmamışken ve bunu kullanan oyuncu adedi net olarak bilinmiyorken, biz haketmiyoruz da onlar hakediyor ve ilaç performansa etki etmiyor yorumlarından duyduğum rahatsızlığı dile getirmeye çalışıyorum.

Delgado'ya havada karada suda fet içirdik mi ikinci yarıya bomba gibi girer !

Noat Samisa dedi ki...

Yalnızca Beşiktaş ve Beşiktaşlı olarak bizler bu meselenin peşinde değiliz, en az bizim kadar veya daha fazla Wolfsburg tarafı da rahatsızlığını dile getiriyordur. Süreci etkileyebilecek açıklamalar yapıyorlar, okuyoruz. Prosedür, kanun, adil oyun amacı neyi gerektiriyorsa, tüm bunların Beşiktaş tarafınca kovalanması taraftarıyım. Örnek alınan 2 oyuncunun 2'sinde de yasak maddeye rastlanmış ise, tüm takım üzerinden şüphe oluşması gayet doğaldır. Neticede ortada kurallara aykırı bir durum var ve bunun kanun nezdinde bir yaptırımı vardır. Üzerine gidilir, takip edilir ve sonucunda ne çıkarsa bu da pekala kabul edilir. Konu hak-hakkaniyet değil benim nezdimde; asli konu suç ve cezadır.

Adsız dedi ki...

ya şimdi turu hak edip etmeme tartışmasına girmemek lazım, eğer bu yaptıkları yasal değilse ve cska ihraç edilecekse edilsin ve biz de uefa'ya gidelim. kendi adıma hiç gocunmam, ne diyeceğiz peki, yok onlar daha iyi oynadı, biz UEFA'yı hak etmedik mi diyeceğiz...

fenerlinin cimbomlunun ne diyeceği afedersiniz şeyimde bile değil, burası şampiyonlar ligi kardeşim, öyle netanya'yı yenmeye benzemez bu işler...

doping konusu çok hassas ve karmaşık bir konu. cska nın sudafedi futbolcularına verme veya futbolcuların bu ilacı kendi başlarına alma nedeni sanırım "domuz gribi" korkusu. yoksa 2 sudafed attım maçta deliler gibi koştum durumu söz konusu olamaz. onu yaptıracak çok daha değişik ilaçlar var ve özellikle güç sporlarında çok yaygın olarak kullanılır. bu yine de cskayı haklı kılmıyor elbet ama işi bu noktadan sonra uefanın vereceği karara bırakmak, buna fazla kafa yormamak en doğrusu.

Bu yorum yazar tarafından silindi.
murat özcan dedi ki...

Milyon dolar para kazanıyorlar kontrat için daha neler neler içiyolardır allah bilir. www.bendeistiyorum.com

buyrun burda da wada nın 2009 ve ardından 2010 listesi. hepsini ayrıntılı olarak inceleyemedim ama 2010 da 2009a göre 2. bölümde özellikle "growth hormonuyla" alakalı yeni maddeler eklendiğini gördüm. demek istediğim bu konu o kadar ayrıntılı ve her sene değişen bir konu ki yıllardır tartışılır durur dopingin etkisi.

http://www.wada-ama.org/Documents/World_Anti-Doping_Program/WADP-Prohibited-list/WADA_Prohibited_List_2009_EN.pdf

http://www.wada-ama.org/Documents/World_Anti-Doping_Program/WADP-Prohibited-list/WADA_Prohibited_List_2010_EN.pdf

Pamukk dedi ki...

http://www.ligtv.com.tr/Default.aspx?r=1&hid=65134

RuFF dedi ki...

Growth hormonu vucut geliştirmede profesyonel sporcular tarafından kullanılan inanılmaz bir ilaçtır.
Kas kütlesini arttırmanın yanında iç organları büyütmek gibi korkunç bir yan etkisi de vardır.

Growth hormonunun etkisi ile sudafed in etkisinin arasında ışık yılları kadar fark vardır :)

QuaresmA dedi ki...

2 tane attım bakalım ne olacak ?

bir doktor olarak pseudoefedrin'in etkilerini şöyle açıklayayım.

eskiden afedrin arsan isminde bir ilaç vardı. hala var bu ilaç. ama reçete kontrollü satılıyor.
neyse efedrin (ve bunu taklit eden pseudoefedrin)aslında bronş dediğimiz soluk yollarını açan bir amdde. bazı öksürük şuruplarında, grip semptomlarını düzelten ilaçlarda (tylol falan mesela) var.

neyse efedrin'i maradona'nın doping yaparken kullandığını hatıralyabilirsiniz mesela.

sonuçta kan dolaşımını hızlandıran, soluk yollarını açan fakat bunu yaparken sinir stress, kalp çarpıntısı yapan bir ilaç (efedrin) ve onun etkilerini taklit eden başka bir ilaç(pseudoefedrin)den bahsediyoruz.

şu gün aferin'in içinde de var. eskiden kodein fosfat benzeri bir madde olduğundan dopingti o da.

genel bi bilgi vereyim dedim

esgo dedi ki...

Bu olay biraz da f.bahçe ve Petkov olayını andırıyor bana. İstanbulspor'a 600 milyarı yollarsın, foyan ortaya çıkınca da bu aslında Petkov'un ücreti ayağına yatarsın. İşte, bu doping ve soğuk algınlığı muhabbeti de o hesap ...

Aşağıda da doping yapan Rus sporcuların listesi var..Bilmiyorum ne ifade eder, ama listenin kabarıklığına bakılırsa şüphelenmek de sonuna kadar haklıyız.

http://en.wikipedia.org/wiki/Category:Russian_sportspeople_in_doping_cases

Yorum Gönder

Ara