.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

18 Aralık 2009 Cuma

Maçın Analizi: Sulu bir İstanbul şakası

İstanbul'da oluşan olağanüstü hava şartları sonucunda bu maça seyircinin gelmemesi normal. Yerine cefakar "taraftar" gelmiş onlar da görevlerini layıkıyla yaptılar sağolsunlar. Bu karşılaşmayı sahada oynanan futbol üzerinden değerlendirmek ne kadar doğru olur bilemiyorum. Bir teknik direktör bu sahayı gördükten sonra ne taktik verse boş. Nereye pas yapacaksın, kimi sürpriz adam yapacaksın? Sahanın her yeri, maçın her anı sürpriz. Hal böyleyken dikkat çekenleri yazmak da yeterli olacaktır: -Maçın ilk 15 dakikasını gören çoğu futbolseverin aklından Nobre geçmiştir muhakkak. Futbol şartlarının çok ama çok kötü olduğu bir karşılaşmada gözlerin Nobre'yi araması da enteresan. -Bursaspor'un ilk yarıda atak yaptığı yarı saha, diğer yarı sahaya göre daha fazla sıkıntılıydı. -Yusuf'un oyuna girişi intihardı. Top tutmanın imkansız olduğu bir sahada, top tutsun diye Yusuf'u oyuna almanın hiçbir mantığı yok. -İbrahim Toraman penaltı pozisyonunda kendisini yere attı. Bursalı oyuncunun hareketi çok kontrolsüzdü. Penaltı da o hareketten geldi zaten. -Hakem bu maça hiç hazır değildi. Her hareketi, her kararı bir öncekini aratıyordu. -Sercan, aşırı motivasyonun kurbanı oldu. Yüzde yüzlük iki gol pozisyonunu çöpe attı. -Maç 2-1 olduktan sonra yaklaşık bir 10 dakika boyunca Beşiktaş, Bursa üzerinde çok iyi bir baskı kurdu. Üçüncü golün gelmemesi için hiçbir sebep yoktu. İbrahim Üzülmez'in dellenerek harika çalımlarla Bobo'ya al da at diye verdiği topun gol olmaması maçın kırılma anıydı. -Ferrari şanssız bir şekilde sakatlanıp oyundan çıkmasaydı bu maç en kötü ihtimal berabere biterdi. Sonuç olarak son üç haftada 7 puan pisi pisine çöpe gitti. Rakiplerin puan kaybetmeye meyilli olduğu bir son haftada alınacak her puan altın değerindeydi ama ne yazık ki olmadı. İkinci yarıya Beşiktaş birçok rakibin gerisinden başlayacak. Bu avantaj mı dezavantaj mı olacak hep beraber göreceğiz...

53 Yorum:

esgo dedi ki...

Günler sonra 2010’a gireceğiz, ama maalesef Denizli hala daha 80’lerde .. Bunu görmek cidden çok acı. Geçtiğimiz hafta Manisa’da rakibe orta sahada üstünlük kuramayınca orta sahayı kısa yoldan geçmenin çaresini doldur boşalta buldu ve Nobre’nin hemen ardından defanstan sekecek topları karşılamak ve rakibi yarı alanına hapsetmek adına Fink ve Ernst’in yanına taze güç olarak Uğur’u sürdü; çok eleştirilmesine rağmen bence son derece doğru ve yerinde bir hamleydi …

Şimdi böyle bir durum karşısında orta saha hakimiyetinin farkında olan Denizli, nasıl olur da Ertuğrul’un aynı hamlesi karşısında çaresiz kalabilir akıl sır erdiremiyorum. Resmen kendi elleriyle hediye etti. O dakikalarda Ferrari’nin yerine girecek adam için Ertuğrul’un fikrini sorsalar, Beşiktaş klubesine bakar ve %10000000000000 Yusuf girsin derdi.

Nitekim girdi de ...

Tavşanların yüzme bilmediğini eminim kendisi de öğrenmiştir. Herkese mutlu noeller ..

kma dedi ki...

ferrarinin elmacık kemğinde kırık varmış sanırım.

denizliyi doğru argümanlarla eleştirelim. ferrariyi değiştirmek zorundaydı.

@kma

Ferrari'nin yerine girecek adam Yusuf muydu peki? Oradaki esas arguman bu.

esgo dedi ki...

Ferrari'nin çıkmasını kim eleştiriyor ki ?

Sertug Ozgur dedi ki...

denizliyi yanlış argümanla eleştiren mi var yahu, yusuf yerine niye uğur girmez diyoruz, niye ferrari çıkıp yusuf girer demiyoruz.

bi de etraf adam gibi adam ertuğrul sağlam diyenlerle doldu. sözüm meclisten dışarı,yani diğer net ortamları. yahu ne sığ adamlar var sanki rıza, aykut adam gibi adam değil.

adam gibi adam diye bir teknik direktör sıfatı veya özelliği mi var.

esperanza dedi ki...

ferrari den sonra Yusuf degisikligiyle hem hucum becerimiz , ekrem ve toroman in gorev yerlerinin degismesiyle defans becerimiz bitti. Yusuf yerine Ugur u oyuna sokup Fink i Ferrari nin bolgesine cekebilirdi.Ama yok illa Yusuf un girmesi gereken yerde Ugur u, Tabata nin girmesi gereken yerde Yusuf u, sokarak bu 3 u arasindaki paradoksal rotasyonda israr etmemiz lazim.

sy dedi ki...

Teknik direktor etkisi bu sahada da olabiliyor iste. Ertugrul'un Sercan'i cikarip ileriye stoper Omer'i koymasi... O Omer'in Bursa'nin 2. golundeki topu indirmesi... Ertugrul'u teknik direktor olarak begenmezdim, ama bu hareket superdi.

kma dedi ki...

yahu ben de yusufun girmesine doğruydu demedim ki.. burda maç postunda ve sözlükte ferrarinin çıkarılmasına bi sürü laf edilmişti. en üstteki post bu olduğu için buraya yazdım.

yusuf değişikliği anormaldi ama bence inceman da bu sahada olmazdı. normal dahada bile olmuyor ki..

Sertug Ozgur dedi ki...

klasik ertuğrul taktiğidir bu. batuhanı koymalar son 5-10 dakikada. doğru değil demiyorum, yanlış anlaşılmasın. ama sürpriz bişey değildi.

volkan şen'i oyundan aldı, maçı veriyodu, ben bu taktiği anlayamadım, iboyu coşturdu. bobo fezaya yollamasa ne konuşulurdu bilmiyorum.

bir de her maç hakemi konuşan birine adam gibi adam demiyolar mı deli oluyorum.

işte yürü ya kulum meselesi...

esperanza dedi ki...

Hoca ile Tabata arasinda alacak-verecek davasi var herhalde ?

kma postu yarim gozle okumussun hocam, olur oyle. Burada elestirilen Yusuf kismi. Zaten Ferrari neden oyundan cikti diyen adam maci totosuyla izlemistir, herif iki saat burnunu tuttu, sonra da hastaneye gitti yani.

Bellamy. dedi ki...

adam ömer erdoğan'ı forvete sürüyosa zaten önlibero oynayan nobre'yi veremez miydin üstüne?

bursa'nın golünü atan adam 5 dakika önce 2. sarıyı hakediyor tık yok.

tello düdüğü beklemeden kullanıyor, hakem durdurmaktan korkuyor. tello'ya bir de sarı.

bu penaltıyı alex yıllarca aldı. bence penaltı.

hüseyin'in ve sercan'ın 2. sarıları yine atlandı.

ekrem'in ne oynadığı hala meçhul.

kma dedi ki...

@shelby

postu okudum, ama ordaki ana fikir yorum kısmını sınırlamıyor. gen azından genel tahamüller bu şekilde.

şimdi denizlinin bir türlü belirlenemeyen kadro süprizi taktiğini, rakibe göre taktik anlayışını, adam markajı mantığını hiç sevmiyorum.

ama bazen öyle noktalara geliniyorki eleştiri o kadar mantıksız ve yüzeysel oluyor ki, ahmet çakar'ın "x futbolcu değil" tarzında dayanaksız ve saçma sapan şeyler ortaya çıkıyor. Bu eleştiriler de çok kolay savuşturulabiliyor.

adamın biri çıkıp "yahu senelerin teknik direktörü siz ondan daha mı iyi bileceksiniz?" noktasında daha yüzeysel bir mantıkla bile denizliyi savunabiliyor.

bu maç aslında yönetimin basiretsizliğini göstermesi açısından o kadar çok ibret içeriyor ki, görmek için bakmak lazım.

denizliye gelene kadar neler var neler...

sozcelyk dedi ki...

m.demirkol an itibariyle twitterda ferrariye geçiriyor.

Hocam soru net:

Defansiniz sakatlanmis. Yerine adam alip taktik degisiklige gitmek zorundasiniz. Toraman stopere gececek. Ekrem de sag beke. Kadronuzdan ancak bu cikiyor.

Siz oyuna 20'lik Ismail Koybasi, 22'lik Serdar Ozkan, 28'lik Ugur Inceman ve 35'lik Yusuf Simsek'ten hangisini alirsiniz?

Serdar Ekrem'in onunu kapar, Ismail sol on oynar, Ugur ortayi kuvvetlendirir. Yusuf'un alinmasindaki dusunce nedir? "Sahada top tutsun." Bu sahada. Tabii.

Su "top tutsun" faktoru, tek sansin "fiziksel mucadele" oldugu bir sahada, diger tercihlere gore agir basmamalidir bir "teknik" adamin kafasinda. Yardimcilari da mi dusunemedi bunu?

Hayir sen devre arasinda Nobre'yi almissin sirf "mucadele" sebebiyle. Nobre hamlesini tamamlayici hamlen Yusuf mu yani?

Ben futbolun taktigini falan bilmem, inovatif degilimdir oyle. Maclari izlerim, oyuncularin ozelliklerini, yaptiklarini ve yapamadiklarini gorurum; istikrara inanirim.

Ferrari - Yusuf degisikligi benim inandigim herseye ihanettir. Bunu kabul edemem.

Sertug Ozgur dedi ki...

@bellamy

Hocam, Denizli Nobre'yi önliberoda değerlendirdi 2-1den sonra. Bu yüzden İncemanı almadı heralde. Ciddi ciddi böyle düşünüyorum.

Tekrar yazıyorum, nobreye defansif stoper dedim,kızdım niye bu kadar geliyo diye ama denizli böyle görev veriyor,buna emin oldum. Bu kadar gözü tırmalamaz ne işi var o adamın orda?

Bu arada Fabian düşüşünü sürdürdü.

Pamukk, fikrine katilmakla beraber, malum sebepler yani :)

sembolist dedi ki...

Arkadaşlar Galatasarylyım,Bursadan zerre kadar hazetmem.Maç öncesi il güvenlik spor kurulunun toplanması bi sıradan takıma yükleyceği özgüveni geçtim,medya tarafından bir derbihavasında algılanması dahi BJK'nin büyüklüğünde denk bir takımmış havası yaratmaya yetiyor bu ülkede.. Sadece ezeli derbilerde olan veya olcak bişeydir 'rakip taraftar' alınmaması. fener-gs derbilerinde bile artık uygulanmıyor..(sıardan bir takım için bulunmaz bir fırsattır,çünkü tüm ülkeye kendisini korkulan,büyük bir klüp gibi nakletmenin fırsatıdır)
eveetttt medyamzın da desteğiyle nurtopu(?) gibi bir derbimiz oldu.yazıklar olsun bu rezilce 'sözde rekabeti' yaratanlara.
geçmiş olsun beşiktaş..
sürç-i lisan ettiysek affola..

Bu yorum yazar tarafından silindi.

denizli bi mucize tuttururum diye düşündü ama bu sefer olmadı.
diyarbakır 2
manisa 2
bursa 3

sen toplamda 7puan kaybediyorsun 3 haftada
denizli'nin zihniyetiyle şampiyon olacaksak şimdiden söyleyeyim benim zerre sevinesim yok o şampiyonluğa.

bir an önce demirören ve denizli eziyeti biter de bu kadar insanın canı sıkılmaz.

esperanza dedi ki...

Hoca nin hamlesine gore ''top tutmakla'' gorevli yusuf topa 1,5 dk sahip olabildi

Sertug Ozgur dedi ki...

Bu Demirkol'un yaptığını 5 yaşındaki çocuklar yapmaz. Bu adam tam bir troll.

Ersin Düzen verilmesi gereken cevabı vermiş.

Hayır kardeşim Ferrari babamın oğlu değil, ama göz var nizam var.

Evet ikinci yarı başında yaptı hata ama nedir bakın ben haklıyım yırtınması. Kınaları getireyim belki de ilk bariz hatasını yaptı 25 maçtır.Kime neyi kanıtlamaya çalışıyosun?

İyice iğreniyorum bu heriflerin para kazandığını görünce. Hoş Türkiye'de zaten köşeyi dönen adamların büyük kısmı başka ülkelerde aç kalır, neyse konudan sapmayalım.

Git Gökhan Zan'ın omzuna başını koy Mehmet! Şefkat bulursun.

kma dedi ki...

@shelbly

söylediklerinin çoğuna katılıyorum. sorun yok..
ama değiştirilme olasılığı olarak tabatayı saymıyorsun mesela. 8,5 milyon avroluk bir rezillik olduğu için.

şu an ertuğrul göklere çıkarılıyor. onu da biliyoruz. onu beşiktaşa getiren de yönetim, arkasında duramayıp istifa etmesine neden olsan da.

gitmesi gereken yönetimdir. denizli şu anda sorunlardan belkide en küçüğü..

Bellamy. dedi ki...

ersin düzen'in yaptığı kapaklar tefal'i geçti. adam susmak bilmiyor.

@kma

Orasi oyle. Tabata'yi saymiyorum, cunku Tabata da bu sahada bir halt edemez. Islak sahada oynayanin halini islak sahada oynayan bilir, sadece kafa goz yarmaca oluyor oyun, Tabatacigim o fizigiyle bir sey yapamazdi zaten.

Ertugrul'un "taktik zekasi" konusuna ben de deli oldum. Bu stoperi forvete sokma cok da "Oww" dedirtecek bir hamle degil, bilakis en basit hamle. Tutarsa ya vezir olursun, ya rezil. Ertugrul'un Volkan'i niye cikarttigini anlayan beri gelsin mesela.

Sorun komple sorun. Bugunku mactan sonra kafayi yiyen tribun de sorun mesela. Ben utandim kufurlerden.

3 macta gene kazanlar kaynamaya basladi. Herkes bir dengesiz kulupte, istisnasiz.

Pamukk dedi ki...

rüştü bidaha da bu kaleye geçmesin.

sn.denizli tavşanlar bitti geçti papaz her zaman pilav yemez o devir bitti

ne kadar hakem varsa hepsine saygılar bu kadar kötü olmayı nasıl başarıyorlar anlamıyorum

çöp ilk yarı. bizim takım o sahada nasıl oynayacağını bilemez halde ürkmüş düzeldiği de yok bak 2. yarıya

biz geçen
ernst-fink
bobo-nobre
ikilileriyle aldık şampiyonluğu. nihat üzgünüm ama bu halinle seni de keserim artık bu takımdan.

hala daha ısınamadım. lanet olsun hakkaten şaka gibi maçtı.
demirkol da kafayı yemiş ona bakarsan ferrari çıktı 2 gol yedik. körmüsün. sanki adam hiç hata yapmicak ayrıca hayret bişe.

Adsız dedi ki...

denizli maç sonrası yağmuru bilseydim farklı kadro çıkartırdım diyor. hocam rica ederim maçları fıçının içinde bekleme. bütün gün yağmur yağdı, demek ki hiçbir plan yapmamışsın.

bu maç sonu açıklaması taraftarla kafa bulmak değilse nedir? ferrari çıktı, toramanla sivok'a kaldık demek ne demektir hocam?

bıktıysan bırak hocam...

Sertug Ozgur dedi ki...

Şu denizlinin yorumunu izliyim bari. Anlaşılan iyi stand up çevirmiş..

Pamukk dedi ki...

yağmuru bilmiyomuymuş? yok yok dedim ben denizli bunamış.

Pamukk dedi ki...

ermanı izliyorum da penaltıya o kdar laf etti ki; bilmiorum soruyorum, kköyde alexin gs maçında aldığı penaltıdan ne farkı var? ve o pozisyona erman ne dedi?

kma dedi ki...

devre arasında neler olacak cidden merak ediyorum.

9. yabancı ne olacak?
tabata muhtemelen gidcek ama ne koşulda gidecek. yer açabilmek için eskişehire üstüne para vererek gönderebiliriz. tam demirören tarzı. :)

kma dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
erol1903 dedi ki...

tabata ve batuhan + 6.5 milyon euro veriliyormuş, sercan yıldırım ve volkan şen alınıyormuş. mactan dönerken babam söyledi, nerden duydun dedim, istihbarat dedi. bu yonetim herseyi yapar, bekleyip gorucez :)

Pamukk dedi ki...

10.dakikada 10kişi kalmalıydı bbursa ben de onu söylerim o zaman.

neyse ne de. bu maçı bizim takımımız kendi elleriyle vermiştir.hepsi bu.

kma dedi ki...

ya tabata gidecek ya..

o gittiği takımdayken bize gol atar söylemedi demeyin :)

Pamukk dedi ki...

sercan bize gelirse şaşırmam. ama pardon denizli takviye istememişti.

takım çok yorgun ernst fink artık taşıyamıyo takımı. hakkaten aklım almıyo deliricem neden uğur girmedi neden yusuf girdi

ferrari ameliyat olcakmış. göz kaslarından mı ne dedi

totemim boşa gitti yerimi değiştirdim ayağımı attım,kafamı kaldırdım nobre attı. ben tutturdum da hoca engelledi

Pamukk dedi ki...

çok kızgınım çok üzgünüm çok sinirliyim. RUff kulakların çınlasın benim yüzümden gitmedi maç ama artık gelmicem küstüm takımıma

Pamukk dedi ki...

zaten tribünler her maç sinirimi bozuyo..

Denizli gitsin,delgado gelmesin,tabata ve batuhan kalsın mümkünse.

Pamukk dedi ki...

ferrari 1,5 ay yokmuş :s:s:s:S:s:S.s.SS.S:s:S:s:Ss

sy dedi ki...

Ben yine de Ertugrul'u bu mactan sonra overim.

"Genelde" kendisini begenmem, ama belli ki kendini gelistirmis. Omer Erdogan'i forvet oynatmasi aklina geldiginden degil, bu tip oyun ici degisiklikleri yapmaya cesaret ettigini gordugumden. Besiktas'dayken en begenmedigim yonu bunu yeterince yapamamasiydi.

cesc dedi ki...

Artık seçimle, başkan ve başkan adaylarıyla ilgili daha fazla yazı okuyabiliriz sanırım. Ben kendimi bu maça hiç vermedim misal. Çünkü perşembe günü ODTÜLÜKARTALLAR olarak Murat AKSU'yla birebir görüşme fırsatı yakaladık. Murat AKSU, yönetimde yer alacak arkadaşlarından bazıları ve benim için en önemlisi:) Ali GÜLTİKEN oradaydı.1 saatten fazla sorular sorduk karşılıklı görüşler bildirdik. Yapmayı düşündükleri, planları projeleri hakkında konuştuk. Bunlar hepsi öğrenilir ama 12sinden sadece birisinin kongre üyesi olduğu bir öğrenci topluluğunu karşısına alıp, içtenlikle yapacakalrını düşüncelerini aktarması benden bi artı oy aldı. Belki bu birebir orada olup bunu hissettiğim içindir ama bilmiyorum bana her haliyle samimi geldi. Düşüncelerimizi dinledi sorularımızı yanıtladı.


Ben bu görüşmeden önce sizin burda onunla attığınız hiçbir postu okumadım o yüzden bahsettiğiniz şeyleri tekrar ediyo olabilirim ama, aklımda kalanlar şunlar:
-üyelik giriş ücretini düşürüp, aidatı kabul edilebilir miktarda artırıp üye sayısını artırmak
-stadın isminnin önüne(atıyorum:avea inönü stadı) reklam alıp gelir sağlamak
-Scout (ki scout kelimesinin anlamını bilmesi bile beni ümitlendirmiştir) sistemi kurmak
-bedava bilet olayını engellemek
ve daha bir sürü plan ve projeleri var.
-altyapı konusunda uzman bi ekiple çalışılmaya gidilecek

Bunların ne kadarını gerçekleştirir ne oranda gerçekleştirir göreve gelebilirse göreceğiz.

Stadın ismi konusunda karşıt görüş bildirdik ve birçok kişinin de böyle düşünebileceğini söyledik: ''ben taraftar ne der, kongre üyeleri ne der diye düşünürsem bu kulübü yönetemem'' diye bir cevap verdi. Bu cevap ise acaba yıldırımdemirören'den pek farkı yok diye mi yoksa kararlı diye mi yorumlanmalı ben hala karar verebilmiş değilim.

Gelgitli bi yazı yazdım çünkü hala hakkında kararsızım ve şu şartlarda en iyisi demekten başka bişi bulamıyorum, şartlarımız da ne kadar iyi orası ayrı konu.(tabi önemli olan etrafındakiler oluyo böyle durumlarda)

Ocak'ta güneş de açabilir, sis de çökebilir üzerimize. Ben hala Ali GÜLTİKEN'le tanıştığım yerdeyim o ayrı:)

Not: ODTÜLÜKARTALLAR, hiçbir kişi, kuruluş,topluluk ve dernekle bağlantısı olmayan, tamamen kendi imlanlarıyla Beşiktaş'ın arkasında yer almaya çalışan bi topluluktur. Seçim sürecinde hiçbir aday ya da başkanın destekçisi değildir.

Tomek dedi ki...

Malum; FB-GS maçları, son yıllarda her iki camianın da fazlasıyla kendini kaptırdığı maçlar haline gelmeye başladı. Hatta bu sezonki FB-GS maçından sonra, her iki takım da adeta sezonu kapattı. Sanki bütün eforlarını bu maçta harcadılar. Ondan beri iki takım da düşüşte.

Bu akşamki maç da, BJK'nin son yıllarda giderek artan FB takıntısı dolayımıyla, benzer bir izlenimi bende uyandırdı: FB'yi -yıllar sonra nihayet- yendiğimiz o maçtan sonra da sanki biz kontağı kapattık. Takım o maçtan beri puan kaybediyor.

Bu izlenimin dışında, bir de, Jokond'un özlü maç analizine bir katkı mahiyetinde, kadrodaki yapısal sorunların bu kayıplardaki rolüne değinmek isterim: BJK, bu sezon İnönü'de oynadığı maçlarda çok baskı yemeye başladı. Hele bir Ankaragücü maçı vardı ki, evlere şenlik. Maç 1-0 BJK'nin galibiyetiyle bitti, ama aynı zamanda; son yıllarda İnönü'deki lig maçlarında BJK'nin rakiplerinden hiç görmediğimiz kadar uzun süreli bir bunaltıcı oyuna da sahne oldu. İşin kötüsü; böyle geriye yaslanarak oynadığında, BJK, eldeki mevcut kadroyla kontraatağı da pek iyi oynayamıyor ve ilk golü atan taraf olsa bile, 2'yi, 3'ü bulması çok zor oluyor.

Bugün de benzer şeylere tanık olduk: BJK 2. yarıya 2-1'den sonra iyice geriye yaslandı ve peşinden de iki kontraatak (Üzülmez'in Bobo'ya adrese teslim servis yaptığı, Ekrem'in ise sağdan yine koklatıp vermediği akınları) ziyan oldu. Ama bu kez Bursa cezayı kesti.

Böyle anlarda maçın seyrini değiştirmek, bence bu kadro yapısıyla çok zor. O yüzden asıl sorun, "Yusuf mu İnceman mı girmeliydi"den ziyade, yedek kulübesinde oturan isimlerin ne kadar umut verici olup olmadıkları. Yedekler üç aşağı beş yukarı belli, maalesef büyük çoğunluğu, bir maç zora girdiğinde oyuna dahil olup bir fark yaratacak çapta oyunculardan kurulu değil. İlk 11'deki formsuz oyuncuları ve sakatları da hesaba katarsak, BJK'nin bu haliyle puan kaybetmesi çok da anormal değil aslında.

esperanza dedi ki...

Takimin basinda Salvador Dali olsa takim bundan farkli oynamazdi heralde.

pseudotimes dedi ki...

Hala gözüme uyku girmiyor hala mağlubiyeti içime sindiremiyorum. Yazık değil mi bana Mustafa hocam? :( Millet gece alemlerinde takılıyor, ben hala gecenin bu saatinde aklımdan Ferrari-Yusuf değişikliğini doğruluğunu sorguluyorum.

AQ-47 dedi ki...

Saçma sapan 2 golümüz dışında doğru dürüst pozisyonumuz dahi yok, inanın Bursa'nın maçı almasına ya da bizim vermemize hiç üzülmedim. Takımda düşüş olduğu Diyarbakır maçında belliydi, bu maçta artık dibe vurdu. Son söz "Adam gibi adam" için, hazretleri dedi ki "Bu galibiyette bizim rolümğz de en az futbolular kadar"..breh, breh, breh...Sus da adam sansınlar taktiğini düne kadar iyi uyguladın Ertuğrul...Ulan bırak da bunu futbolcular desin.

dün beşiktaş taraftarının artık iyice dibe vurduğunu gördüm. bu gözler neler gördü? rosenborg'lar, psv'ler, valerenga'lar, malmö'ler...dün akşam maç sonundaki taraftar kadar üzmedi beni. sercan'a hırslı oynadı diye mi sövüldü? ali tandoğan topu köşede sakladı diye mi ana avrat küfür yedi? zapotocny kovulduğu takıma karşı gol atınca sevindi diye mi kötü adam oldu? dakikalarca küfredildi. artık beşiktaş taraftarı mantık kavramından iyice uzaklaşmıştır. şişmiş egoları gereksiz kompleksleriyle el ele. oyundan çıkarken dimitar berbatov'u alkışlamak kolay da, gol attığında sevinen eski futbolcuna sövmemek zor değil mi? kimse senden gandhi olmanı beklemiyor ama deniz baykal misali uçan kuşa da çemkirme be birader. hazımsızlığın tarifini yapmıştır dün akşam beşiktaş taraftarı. o kapalı tribün tam da bu yönetimin kalemi. yemesinler beni; 5 sene boyunca beni susturmak için dayak atanlar, forza'da yönetime laf söyledi diye yazarları ihraç edenler bunlar değildi sanki. iki "yıldırım demirören" diye bağırdı ya, biz de inandık samimiyetine. geçiniz birader.

mustafa denizli'nin dün akşamki hamleleri içinse çok söylenebilecek bir şey yok. sadece "öyle başa böyle tarak" denilir herhalde.

threepoint dedi ki...

şişmiş ego gereksiz kompleks... "Beşiktaş taraftarı hata yapmaz" diye bir iddia yok ortada. Türkiye için Abdurrahnman Çelebi olan bu kitlenin her hatasında benzer eleştiriler geliyor, diğer takım taraftarlarının her hatası "taraftar işte" diye geçiştirilirken, 85. dakikaya kadar önde oynadığı kaybettiğinde saçmalayan Beşiktaş taraftarını hop kaldır çöpe at. Adamlar, böyle diyince başkasından bahsediyor gibi oldu; BİZ "Irkçılığa karşıyız Beşiktaşlıyız" dediğimizde bile," ne yani siz karşısınız diğerleri ırkçı mı yææ" diye saçmasapan bir öneriyle gelenler, her hatada bizleri kompleksli ve şişirilmiş egolara sahip olmakla suçluyorlar... Sercan hırslı oynadı diye değil, kendini net biçimde yere attığı için patladı tribün, ali tandoğan -zamanında elmacık kemiğini kırarak bizim uefada yarı finali kaçırmamıza neden olan VE SEVGİLİ Y.D.'nin takımımıza kazandırdığı müthiş futbolcu- deli ibrahim itip kaktığı için sövüldü, hea ekleyeyim, kendisini sevmem ama ona sövülürken set başındaki şevşek bunu engellemeye çalışıyordu. Ve Zapotocny... Geçen sene yedekken bile atılan gollere kenarda bütün samimiyetiyle sevindiğini gördüğümüz bu altın saçlı adam dün takımının son dakikadaki golünü attı ve maçı kazandırdı... Golü atınca, bence o da ne yapacağını bilemedi... Golü attıktan sonra koşarken, yanına gelenlere 2 eliyle dur dedi kapalının önüne geldi, ben sanırım elini kalbine götürecek sandım, kapalıyı transit geçti ve numaralının aynı zamanda kendi kulubesinin önünde geçen sene şampiyonluk kutlamasında yaptığı şekilde sevindi. Shelbyl de yazmış, sonrasında yerine geçerken ellerini kalbine götürdü. Ben Zapo'ya kızmadım ancak bana göre ne yapacağını o da bilemedi. Zapo'ya küfür edilmişmiş... Evet toplam 100 kişi 15 saniye kadar sövmeye uğraştı, o cılız sesi buraya yazmak olanı çarpıtmaktır, başka bir şey değil. bir de bu adamlar "iki demirören diye bağırdı" denilecekten daha fazla bağırdılar, parayla adam tutulup dayak attırılacak kadar bağırdılar. bu adamlar zamanında evet Demiröreni eleştirmediler, hatta biz yeter diye bağırırken işaret parmağını gözümüze sokarcasına uyardılar bizleri, ne zaman yeter diye bağırdılar, çoluk çocuk kadın dayağı yedik orada. eleştirmekle; ha bunu kaldır çöpe at tanımını kullanmak arasındaki farkı bilmek gerek...

Arkhe dedi ki...

Penaltı net penaltı. Adam mal mı, niye adamın üzerinden atlayıp pozisyonu kaybetme riskini alsın? Alex'in Gs maçında aldığı penaltının aynısı ve Erman ona da penaltı değil demişti.

Arkhe dedi ki...

Bu zeminde futbolu değil sadece mücadele gücünü ve oyun zekasını değerlendiririm. Bursa'lılar topa daha korkusuz giriyorlardı, daha çok mücadele ettiler.

Zeki futbolcu zemini çözer. Top nerede seker, nerede sekmez anlar. Nasıl oynayacağını, sahanın hangi bölümünü nasıl kullanacağını bilir. Dün Bursa'lı futbolcular bunu becerdi, Beşiktaş beceremedi. Futbolcular ve teknik direktörler arasındaki zeka farkı da skoru belirledi.

@threepoint

Her hatada benzer elestiriler gelmesinin sebebi zaten "Turkiye icin Abdurrahman Celebi" olunmasi. Lakin dunku kadar galiz kufurler ben ne Fenerbahce, ne Galatasaray tribununde duydum uzun zamandir. Ozellikle Ali Tandogan gibi senin de formani giymis bir adama -ki rakibi cekistiriyor diye kufur edeceksek Ibrahim Uzulmez'in her mac 3.5 ton kufur yemesi lazim-, Zapo gibi takimdan adeta "kovarak" uzaklastirmaya calistigin bir adama, Sercan'a falan kufur edilmesi bir sorundur. Bu hatalarin tartisildigindan emin olunmasi lazim.

Ben "tribunde kufur olmasin" tatavasini sevmem. Kufur, yaratici kullanildiginda guzeldir. Ama bireylere ana avrat duz gidilmesini kabul edemiyorum ben.

natura kadar sinirli olmasam da, tribunun dunku hali beni de cok uzdu.

Unknown dedi ki...

bu şekilde yenilmek gerçekten üzücü. ama yönetim seçiminden önce böyle bir mağlubiyet belki bişeyleri değiştirir. nasılsa herkes skora göre hareket ediyor birbirimizi kandırmayalım. tabi y.d gidince tello daha mı iyi oynayacak, hoca nihat ısrarından vaz mı geçecek diyorlar ama belki tabata gibi adamlar ya da, takımın bir(1) mevkisine 8 kişi alınmayacak. bu tarz hareketlerden uzak duran bir yönetim gelirse tabi. en azından bundan kurtulmuş olabiliriz.

aamet jr. dedi ki...

Geçen Nihat yuhlandığında da yazmıştım. Biz farklıyız olum diyorsak bu farklılığı asıl zor anlarda göstermek lazım.

Bu maç özelinde Sercan'a atladığında falan değil de, kapalının önünde taç atılırken sahaya giren topa kapalıya doğru sert vurduğu için küfredildi. Doğru bir hareket olarak görülmese de, o an için kabul edilebilir bir tepki.

Zapo'da threepoint'in dediği gibi ne yapacağını bilemedi bence. Keşke öyle kayıp abartmasaydı ama Zapo'dan da bir Mansız vakası beklemek haksızlık bence. Ki Mansız farkı iki ya da üçe (tam hatırlamıyorum) indiren bir gol atmışken, Zapo 5 dakika önce mağlup durumdan galip duruma getiren bir gol atmıs hem de son dakikada. Yanında bir de 5 ay önce bu kulupten kovulmasının psikolojisi.

Zapo'ya küfür edilmedi aslında maçtan sonra benim gördüğüm. Zapo maç sonu alkışladı alkışladı sonra baktı ki uğultular ve el-kol hareketleri şeklinde tepki geliyor, ben napıyım dercesine ellerini açarak girdi soyunma odasına. Formasını alana küfür edildi. Bence yersizdi. Olmamalıydı. O an Zapo'yu alkışlayabiseydik olum biz buyuz diyebilirdik başımız tamamen dik bir şekilde.

He o gol son dakika da gelmese, hatta son dakikayı geçtim Bursa değil de atıyorum Manisa'da oynayan Zapo o golu atsa belki bu kadar tepki görmezdi.

Yorum Gönder

Ara