.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

30 Aralık 2009 Çarşamba

Ayıp Oluyor Sanlı Kaptan

Önsöz: Sanlı Sarıalioğlu'nu Beşiktaş'ın efsanevi kaptanlarından biri olarak hatırlamak isteyenler bu yazıyı okumasınlar! --- Sanlı Sarıalioğlu'nun bugünkü yazısını okurken tüylerim diken diken oldu. Yazdıkları için değil, kendisi için. Bu yazıyı yazmaya neden ihtiyaç duydu? Neden Beşiktaşlı köşe yazarları diğer köşe yazarlarını eleştirir gibi yapıp döndürüp dolaştırıp taraftara vuruyorlar? Sanki medyada layıkıyla Demirören eleştirisi yapılıyormuş gibi böyle yazılar kaleme alıyorlar. Sanki medya, taraftarın tavrının binde birini yansıtabiliyormuş gibi... Sanki Yıldırım Demirören'e "taraftar" dışında ciddi bir muhalefet yapılıyormuş gibi... Yazının muhatabı kim Sanlı kaptan? Kim vuruyor Demirören'e? Medya vuruyorsa isim ver bundan sonra onları okuyalım. Yok, taraftar vuruyorsa, hatta taraftarın büyük çoğunluğu vuruyorsa, sen milyonlarca taraftarın çığlığını mı eleştiriyorsun Sanlı kaptan? Neyi eleştiriyorsun sen? Kulübü arayıp oradan gelen rakamları nasıl köşene koyarsın Sanlı kaptan? Bu mudur gazetecilik? Amatör branşlara ayrıldığı söylenen 10 milyon euronun şu an nerede olduğunu da sorgulayamaz mısın acaba? Kulübün geliri artmış. Artar elbet, bundan 10 sene önceki Türkiye ile, o dönemki spor endüstrisiyle bugünkü bir mi? Fulya'yı, Akatlar'ı Beşiktaş'a kazandırmış. 20 senelik projeleri hem de yüzüne gözüne bulaştırarak bitiren Demirören mi başarılı? Artı hanesinde Fulya olan bir yönetimin başka icraatına bakmaya gerek te yok aslında. ---
"Vurun Demirören'e"
Elimizin de dilimizin de ayarı yok. Vurduk mu tozu dumana katıyor, geride enkaz bırakıyoruz. Vur beline kazmayı düşsün gitsin. İnsanları harcama, yok etme konusunda maşallah(!) uzmanlaştık. Yıldırım Demirören, 5.5 sezondur Beşiktaş`ın başında. Zaman zaman ben de kendisini en ağır biçimde eleştirdim. Transfer yanlışlıklarını, profesyonel birimlerin olmayışını, kulübün tam kurumsallaşamamasını, borcun durmadan yükselmesini, başkanlık sistemini sık sık dile getirdim. Ancak bu arada yapılan doğru işleri de alkışlamasını bildim. Son günlerde şöyle bir bakıyorum, Demirören hep olumsuz yönleriyle gündemde. Peki, yerden yere vurulan bu Demirören kabinesinin hiç mi olumlu yönü yok, hiç mi iyi işler yapmadılar? Artılarla eksileri birlikte değerlendirmek acaba daha doğru olmaz mı? Oturdum, sayfaları teker teker geriye doğru çevirmeye başladım. Eksileri ezbere biliyoruz. İki paragraf yukarıda da zaten bunu bir kez daha belirttim. Sayfaların içinden Demirören dönemine ait artıları çekip çıkardım. İşte altına kırmızı çizgi çektiklerim: # İnönü Stadı`nın 21 bin kişilik kapasiteden, 32 bine çıkarılması. # Akatlar Spor Tesisi`nın bitirilmesi. # Yılda 14 milyon dolar kira geliri elde edilecek Fulya Projesi`ni gerçekleştirmesi. # 1 Türkiye Ligi şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası ve 1 Süper Kupa elde edilmesi. Satırbaşlarıyla bunları belirledikten sonra yetkili birkaç Beşiktaşlı yöneticiyi arayıp kulübün toplam borcunu, bunun ne kadarının başkana olduğunu, amatör şube giderlerini, sponsorluk gelirlerini öğrendim. Sponsorluk gelirlerinin 15 milyon dolara yükseldiğini, toplam gelirin 100 milyon doları geçtiğini, basketbola ayrılan bütçenin 10 milyon TL olduğunu, diğer amatör şubelere 10 milyon TL civarında harcama yapıldığını, kulübün toplam borcunun 181 milyon TL`ye ulaştığını, bunun 60 milyon TL`sinin Demirören`e olduğunu belirttiler. 60 milyon TL`nin, başkandan değil de bankadan alınması durumunda her yıl 10-12 milyon TL faiz ödeneceğini de özellikle vurguladılar. Evet, son durum değerlendirmesinde artılar, eksiler bu şekilde. Tek gözle bakanlara duyurulur. http://yenisafak.com.tr/yazarlar/Default.aspx?t=30.12.2009&y=SanliSarialioglu

20 Yorum:

Pamukk dedi ki...

başlığı gördüm
satır başlarına baktım
ve anında kapadım
yuh olsun

selo dedi ki...

sanlı kaptan artık yaşlandı maalesef bi dediği bir dediğini tutmuyor.artık bence bıraksın kendinide nefret ettirmesin taraftara.

BJK4EVER dedi ki...

Acikcasi kulubumuze hizmet etmis ve yasini basini almis kisilere saygi gostermek onemli, ancak Turgay Seren ve Sanli kaptan gibi bunama noktasina gelmis kisilerin artik televizyona cikmamasi lazim. Sanli Sarioglunu ne zaman gorsem:

1 Nobre bu takimda oynamaz.
2 Cift onlibero niye oynuyoruz, niye korkuyoruz.
3 Bobo sol acik oynamaz (arkadan bir esogluesek lafi da gelebilir)

Hep bu elestirileri yapar, kendini tekrarlayip durur. Simdi bu tur adamlara gunumuz futbolunda pivot santrforun onemini, orta alanda hakimiyetin onemini, 4-3-3'te Bobo'nun sol acikta kullanabilecegini (sikistiginda) anlatabilirsin, ama modern futbola ve Avrupa liglerine uzak oldugu icin anlamaz.

Zaten bu adam sadece Lig TV'de cikiyor, onlarin dikkat etmesi lazim biraz. Onlarda FB maclarini Oktay, BJK maclarini Sanli yorumluyor. Ugur Meleke, Ogan Tarhan, Ali Ece (hatta tum Total Futbol ekibi) dururken bunlarin mac yorumlamasi zaten birtek bizim ulkede olur herhalde.

sanlı'ya geçenlerde beşiktaşlı yöneticier röportaj yaparken sardırmışlardı galiba. radyodan dinliyordum. sanlı eleştirir gibi yapıyordu, yönetimdekilerden biri yayın odasının camına vurup bişeyler demiş bu bozuldu

o günden sonra nedense iki kupaı unutma vefasızlık yapmaya dönü iş.

Emrah D dedi ki...

Sanli kaptan tiganayi yollamak icin topla tufekle kulup binasina yurumenin sozunu ettigi zaman bitmisti bence. Zaten duse duse yazdigi gazete de durumu guzel ozetliyor bence.

Cetin dedi ki...

Rakamlar doğru olabilirde bence borcun birimi yanlış.Borcu Euro yapsak zaten yönetimin başarısız olduğuna dair hesaplar tutuyor.

purplepurple dedi ki...

sanlı sarıalioğlu yaşlanmadı, hep böyleydi. her zaman samimiyetsiz. kimsenin tavuğuna kışt demediği, sadece saha içini anlattığı yorumlarda dahi samimiyetsiz olabilir bu adam.

Sercan dedi ki...

Madem hesap yapıyor biz de hesap yapalım da kim tek gözle bakıyor ortaya çıksın.

# İnönü Stadı`nın 21 bin kişilik kapasiteden, 32 bine çıkarılması.

*3 senedir de stad için izin aldım sene sonu kazma vuruyoruz diyor bir gelemedi o sezon sonu

# Akatlar Spor Tesisi`nın bitirilmesi.


# Yılda 14 milyon dolar kira geliri elde edilecek Fulya Projesi`ni gerçekleştirmesi.

Uzun zamandır üzerinde uğraşılan emek verilen bir projenin üzerine konmuş ve eline yüzüne bulaştırmıştır. Piyasasının çok altında kiralanan yerler,
Aşçioğlu'nun değrleri yerleri kapıp değersiz alanları klube vermesi vs vs.



# 1 Türkiye Ligi şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası ve 1 Süper Kupa elde edilmesi.

Ya kaçırdığı şampiyonluklar?


Sponsorluk gelirlerinin 15 milyon dolara yükseldiğini, toplam gelirin 100 milyon doları geçtiğini, basketbola ayrılan bütçenin 10 milyon TL olduğunu, diğer amatör şubelere 10 milyon TL civarında harcama yapıldığını, kulübün toplam borcunun 181 milyon TL`ye ulaştığını, bunun 60 milyon TL`sinin Demirören`e olduğunu belirttiler. 60 milyon TL`nin, başkandan değil de bankadan alınması durumunda her yıl 10-12 milyon TL faiz ödeneceğini de özellikle vurguladılar.

Bu rakamlara ulaşabilir ama burada TEK GÖZLE bakmamak için ne kadardan ne kadara çıkardığını net bir şekilde ortaya koyması gerekmez miydi Şanlı kaptan?
Borç 5 10 milyondan 200milyona nasıl çıktı?
Gelecek yıllardaki gelirlerin ne kadarına temil koyuldu?
Yöneticilik başarısı kendi cebinden para verip faizini almamak değil, Gelir ve gideri dengeleyip sağlıklı bir Kurumsal yapı oluşturmaktır.


**Evet, son durum değerlendirmesinde artılar, eksiler bu şekilde. Tek gözle bakanlara duyurulur. diye bitirmemiş mi "Allah davul etmesin" den başka ne denir ?

Ya dalga geçiyor, ironi yapıyor, ya da bunadı (bilimsel anlamda kullanıyorum bu lafı, hakaret değil)

Stadın büyütülmesi, büyütülürken bence çok doğru bir hareketle stad gelirini artırmak için İnönü'nün en güzel yeri olan kapalı ortanın üstünün loca yapılması Serdar Bilgili yönetiminin icraatıdır. "Kapalıyı sahiplerine geri vereceğiz" diye, o locaları ordan yıktıran da müthiş Demirören.

Fulya projesini, o izinler alındıktan, onca proje, plan emeği yapıldıktan sonra ben de bitirirdim, üstelik etrafımdaki kafası çalışan bir kaç inşaat mühendisi çok daha gelirli bir şekilde yapabilirdi o projeyi, Aşçıoğluna peşkeş çekmek yerine. İstanbulun en değerli arazilerinden birine, koskoca iki tane kule dikiyorsunuz, hayvan gibi kullanma alanınız var, ve yılda 14 milyona para diyorsunuz. Ulan kargalar güler buna, hemen yanıbaşındaki tek bir binadan oluşan Polat Residence'da daireler 500bin dolardan başlıyor, varın siz hesap edin.

akatlar spor tesisi, gene çoook uzun zaman önce proje izinleri alınmış, yapımına başlanmış bir projedir. Annem ben küçükken başka bir işle uğraşacağı zaman bana "yemeğe bak, köpürünce altını kapat" falan derdi; şimdi altını kapatınca ben mi yapmış oluyorum yemeği? Ona benziyor.

Kupaları saymış, teyallaam. 5 sezonda sadece bir kez şampiyon olabilmişsin. %20 başarı. 4 Süper kupa finalinde sadece bir kere süper kupaya ulaşabilmişsin. %25 başarı. Ne başarı, oh bebek, ne başarı.

Sponsorluk gelirleri 15 milyon dolarmış da dünyada bir ilki başardığımız "sponsorluk giderleri"ni de yazsınlar öğrenelim. (bkz: Delgado)

Vedat Okyar olsa bu sabah telefona sarılır, "Lan Sanlı ne içtiysen ben de ondan isiyorum" derdi, eminim.

purplepurple dedi ki...

whatmakesyouthink:
'Stadın büyütülmesi, büyütülürken bence çok doğru bir hareketle stad gelirini artırmak için İnönü'nün en güzel yeri olan kapalı ortanın üstünün loca yapılması Serdar Bilgili yönetiminin icraatıdır. "Kapalıyı sahiplerine geri vereceğiz" diye, o locaları ordan yıktıran da müthiş Demirören'

@whatmakesyouthink:
demirören loca yıktırmadı. kapalıda tek loca dahi yıkılmadı, localardan çivi dahi sökülmedi. yıkılan tek oda var orada; o da canlı yayın odası. dilimizde tüy bitti şunu söylemekten be abi :)

Unknown dedi ki...

Sanlı kaptan ve Demirören destekçileri Murat Aksu'nun bugün sabah gazetesine verdiği röportajı okusunlar..Bildiğimiz şeyler ancak belki kulübün durumunu anlamaları açısından yardımcı olur..

Adsız dedi ki...

bu para konusu çok düşündürücü, Nevzat Demir tesisleri yaptırdı sağolsun, ama kendi ismi verildi. Beşiktaş tarihinde olmayan bir uygulama, ama neticede kulüp önemli bir tesis kazandı. Şimdi Demirören kulübe verdiği ve bir şekilde geri alacağı 60 milyon lirayla karşımızda. bu paranın dışında 120 milyon lira kadar da bir borç var. bu borçların karşılığında Beşiktaş'ın dikili ağacı nedir peki? cevap yok.

yeni gelen yönetim hem yeniden yapılanma için, hem demirören için, hem de bu büyük borçlar için kaynak yaratmak, para harcamak zorunda. peki hangi parayı? 2014'e kadar temlik altına alınan gelirleri mi? ben rahmi koç olsam bu işin altına girmem.

bu ortamda başkan olmaya çalışan insanlara şaşıyorum. demirören parasını istiyorsa önce pisliğini temizlesin. oh ne iyi, içine et sonra başkası temizlesin, sözümona verdiğin parayı da bir tamam ödesin!

Beşiktaş çiftlik değildir, eğer bu iş böyle neticelenirse, tek kuruş ödemeden başkan olmak isteyen bir sürü haybeci peydah olacaktır. kurumsal yapı yerlerde süründüğü müddetçe, bütün hesap sorma mekanizmaları da yerlerde sürünmeye mahkumdur.

siyah dedi ki...

Sanlı kaptan Demirören yönetimlerinin yaptıkları diye saydığı 3 icraatın da bilgili döneminde bitme noktasına getirildiğini bilmeyecek kadar uzak mı Beşiktaş'a
vay anasını

esperanza dedi ki...

bizim camianin asil problemi bu iste. Ne elestirmeyi biliyoruz ne elestiriye katlanabiliyoruz. Hem kulup sahipsiz kalmaz diyoruz hem elimizi tasin altina koymayi birak tasin yanindan bile gecmiyoruz. Hem demokrasinin olmamasindan sikayet ediyoruz hem de secimlere tek aday ben olursam girerim diyoruz. Ornekler cogaltilabilir. Besiktasli spor yazarlari da boyle maalesef. 2 iler 1 geri bazen 1 ileri 3 geri. Sanli kaptan in yazisina cok uzuldum. Hernekadar yazarken utansam da sanirim emeklilik vakti gelmis.

oncelikle sunu soyliyeyim yasim itibari ile sanli kaptani izleme sansim olmadi, ama bende bir baba hakki'nin, voleci serefin, vedat okyarin yada suleyman sebanin biraktigi etkiyi hicbirzaman birakmadi. belkide bunun sebebi kendini spor programlarina 200 tl karsiligi extra saksakci olarak meze etmesiydi. bu yazisina acikcasi pek sasirmadim. hata asil samet aybaba, sanli sarioglu, ziya dogan gibi siradan isimleri bizlere birer efsane olarak sunan medyada. besiktasli adam kendini uc bes kurusa satmaz. satani da besiktas taraftari asla unutmaz..

Mehmet Dinler dedi ki...

Basketbola ayrılan 10 milyonun nerede olduğunu, neden her sene maaş alamayan basketbolcularımızı duyduğumuzu da söylesin o bunak.

şanlı(!) kaptan boşuna yalakalık yapma sana yönetcilik felan vermez demirören.

biri leri dedi ki...

Mamasını vermiş yazdırmışlar besbelli, takılmayın fazla.

bozuk bi saat bile günde 2 kere doğru zamanı gösterir. ama bu saatin bozuk olduğu gerçeğini değiştirmez. demirören yönetimide tıpkı bozuk bir saat gibi. elbette bunca sene içerisinde yaptığı doğru işlerde muhakkak vardır. yine de bu onu savunmamızı gerektirmez.

@purplepurple;

benim değil, o dönem yönetici olan Kıvanç Oktay'ın röportajından:

...Kapalı eski haline döndü. Ortadaki 7 loca yıkıldı. Kapalının eski ruhu geri gelecek...


http://arsiv.fotomac.com.tr/2004/07/09/bes101.html

Yorum Gönder

Ara