.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

7 Kasım 2009 Cumartesi

Söylesene hoca bu takım ne oynadı?

Bir takım stratejik olarak 90 dakika savunma yapabilir. Ya da tam tersi, aşırı hücum düşüncesiyle bir oyun düzeneği kurabilir. Her futbolcunun kendisine ait meziyeti vardır, iyi oynadığı bir mevki vardır. Ayrıca her futbolcunun kendi performansından çok üste çıktğı veya dibe battığı zamanlar olmuştur. Hepsine eyvallah ama biri çıkıp bana anlatsın bugün Beşiktaş ne oynadı? Beşiktaş'ın maça çıkan ilk 11'inde kim, hangi mevkide görev aldı? Savunmada alan markajı mı yoksa adam markajı mı yapıldı? Oyun kurucu var mıydı, varsa kimdi? Uğur İnceman, Fink ve Enrst'in maç içinde görevleri neydi? Toraman bek mi oynadı yoksa stoper mi? 4-5-1? 6-4-0? 5-5-0? Nedir yani? Beşiktaş, Mustafa Denizli döneminde hiç bu kadar mahkum bir futbol oynamamıştı. Tempolu, hızlı oynayamayan bir rakibe karşı bu kadar korkak oynamak akıl ve mantık işi değil. Her ne kadar sakatlıklar olursa olsun kadroda Bobo, Nobre, Tabata ve Yusuf varsa böyle ne idüğü belirsiz bir anlayışla sahaya çıkmanın anlamı yok. Bugün Beşiktaş'ı futbolun ilahları kurtardı. Bu sezonun en rezil futbolu iki farklı galibiyetle ödüllendirildi. Beceriksiz Trabzonspor hücumcuları bugün duvar gibi bir savunmaya takılmadı ki? Beşiktaş ceza sahasına atılan her top pozisyon oldu, araya atılan her top kaleye vuruş oldu. Dönen topların tamamını Trabzonsporlu oyuncular topladı. Takımın yarısından fazlası Mustafa hoca sayesinde zaten ne oynadığını, yaptığını bilmiyordu gelişen atakların birçoğunu da Ferrari hariç izlemekle yetindiler. Trabzonspor'un bu maçı alamamasının en büyük sebebi Umut ve Gökhan ikilisidir. Maçın tekrarını imkan bulursanız oturup izleyin, Trabzon savunmasının ve orta sahasının büyük bir kısmın gerekeni yaptğını görecektir. Çizgilere indiler, göbekten bastırdılar, top Beşiktaş'a geçtiğinde özellikle ilk yarıda iyi pres yaptılar. Fakat son vuruşlarda hem beceriksizdiler hem de Hakan Arıkan hayatının en iyi maçlarından birini oynadı. Hakan'a ayrı bir paragraf açmak lazım. Wolfsburg maçında adeta ayakları titreyerek oynayan, savunmasına güven vermeyen, ilk dakikalarda acemice hatalar yapan, sürekli üzerine gelen toplara ikinci vuruş şansı veren de bu Hakan Arıkan'dı. Bugün ne kadar iyi oynarsa oynasın, bir takımın as kalecisi istikrar sahibi olmak zorundadır. Her karşılaşmada belli bir düzeyi tutturmak zorundadır. Hakan halen bu düzeyi tutturabilmiş, her geçen gün üstüne katan bir kaleci görüntüsü vermiyor ne yazık ki. Sonuç olarak, futbolun adaleti yok ama elbette bir Beşiktaşlı olarak iyi ki yok diyebiliyoruz bu maçtan sonra. Ama peki ya gelecek? Wolfsburg maçından sonraki karamsarlığın dağılmasını sağlayacak hiçbir şey yoktu bugün Trabzon'da, maç sonucunda yazan skordan başka...

17 Yorum:

Temur dedi ki...

Düzeltme: Geçen sene yine Avni Aker'de oynanan 2-1'lik kupa maçında da bu kadar mahkum oynamıştı diye hatırlıyorum

kma dedi ki...

jokond eline sağlık.
maç postunda şu tespitleri yapmak için çırpınıp durdum ama senin gibi kaleme dökemedim bi türlü.
aynen imza..

bu maç sevinilecek bir maç değildir..

ceyhun dedi ki...

hakan'ın bu sene istikrar sağlayamamasının nedeni denizli'nin onu en iyi oynadığı dönemde sebepsiz yere yedeğe alması bana kalırsa. sene başında üst üste iyi maçlar çıkarırken rüştü'ye döndü denizli ve hakan ilk defa kazandığı özgüveni tekrar kaybetti.

Bu maçtaki 5li defansımız ve oynanan oyun 100.yılımızdaki İbrahim'in sağ ayakla attığı golle kazandığımız gs maçını getirdi.

--------------Cordoba-------
-----AhmetY---Roni---Zago---
-Kaan----------------------İbo
-----Amaral-Ali Eren-Yasin
--------------Pancu----------
--------------İlhan M.-------

Kurtulus dedi ki...

dünyada afrika da dahil böyle çağdışı futbol anlayışıyla sahaya çıkan takım sayısı bir elin parmaklarını geçmez.nerde kanat bindirmeleri, set hücumları,ileride baskı sanırım dünya futbolu ilerlese de mustafa denizli 80 ler mantalitesinde kalmış.hocam yapma gözünü seveyim yayın orda defans yapmak hangi devirlerde kaldı haftasonları iki tanme maçtamı izlemiyosun avrupa liglerinde,la liga millet barca ya karşı böyle oynamıyor..

One Shot dedi ki...

ne tür bir sistem ve mantaliteyi sahaya yansıttıgımız konusunda jokond ile hem fikirim. macı 90 dakika izledim. ernst in bir ara sol acık oynadıgını dusundum. sonra chealseade lampard gibi sola yakın oynayan AMC oldugun sandım. sonlara dogru dml-dmc-cb oynadıgınıda gördüm. sahada hakan arıkan haricinde nerde oynamasını gerektiğini bilen tek bir oyuncu yoktu. ferrari atari oyunlarında ki kahraman gibiydi nerde adam görse gitti öldürdü geldi. bayagı bri xp topladı bu gece. umut adlı arkadasın bitirciliği sanırım 20 üzerinden 5-7 arası olması lazım... allah kendisinden razı olsun.

quanch dedi ki...

ben belki de dünyadaki her beşiktaşlıdan farklı düşünüyorum arkadaş!! tamam ilk yarıda herkes haklı olabilir tamamen rezalet herkes haklı ama takımın zor halide ortada!!!!! 2. yarıyı ise baştan bir daha izleyin beşiktaş tam baskı kurmaya başlıyacak top trabzon yarısahasında daha çok derken baskı gelmezden gol geliyor ve ardından bir kaç tehlikeli pozisyonlara da giriyoruz ernst ve trabzon defansının kendi kalesine atabilcek pozisyon ve sonra geri çekiliyoruz zaten çok iyi bir savunma hattına sahibiz tamam adamlar ağzımıza sıçtılar ama hakan süperdi ve açıkcası 1. viteste hatta boşta maç kazanıyoruz tüm gücümüzü fenere saklamış oluyoruz herkes görecek o maçın akibetini!!!!!! hatırlatırım bu yazdıklarımı!!!! ayrıca bu kaostan çıkartsa çıkartsa takımı mustafa denizli çıkartır başka kimse değil

Jokond dedi ki...

iyi de niye bağırıyorsun:)

kujoon dedi ki...

skor haricinde olumsuz geçen bir maçtan sonra söylenebilecek en olumlu şey ismail in futbolu sanırım.deli ibo nun barca maçı performansından ve marcus munch den beri bu şekilde işleyen bir sol kanadımız olduğunu hatırlamıyorum.ismail ve tello yu birkaç maç önlü arkalı oynatırsa hoca hücüm gücümüz çok artar bence.mustafa hoca fantazileri bir kenara bırakıp oyuncuları max. performans sağlayabilecekleri yerlerde oynatsın.denizli fm oynasa taktik dizilişte kırmızı ve turuncudan geçilmez :)

en belirgin ornek olarak ikinci yari ibrahim kas sag acik mi oynadi mesela,anlayan varsa bana da anlatsin.sablona baktigimizda oyle duruyor sanki ama denizli'den baska bilen yok galiba.

alper dedi ki...

temur un dediği doğru geçen yıl 2-1 kazanılan kupa maçıda aynı idi hatta daha mahkumduk.demek ki denizlinin trabzon deplasmanı oyun formatı bu.ve işe yarıyor..:))

defansta hatta bazen orta sahada stoper kullanılmasını anlıyordumda bir takım forvetinde de nobre isimli stoper ile oynarmı yahu..

tebelaya bakalım göbek atalım..

alper dedi ki...

5-4-1 oynadık.ilk yarı ernst orta dörtlünün solunda oynadı.ikinci yarı göbeğe fnkin yanına gelince hem kendi hemd etakım az da olsa toparlandı.

"Geçen sezonun ilk yarısını 28 puanla kapattıklarını ve şu anda 24 puana ulaştıklarını ifade eden Denizli,"

bakın bu laf tamamen skandaldır. sanki cl'de yæ 7 puan bizi üst tura çıkarır diye hesap yapıyor adam. geçen senden başarılıyız demek istiyor net olarak.

lan şampiyon takımsın lan

quanch dedi ki...

@ jokond
yok canım estafurullah niye bağırayım:D
sadece bence haklıyım ben yazdıklarım doğru ne dersin?

jtr dedi ki...

bakın nasıl oynmaışlar hatta birbirlerinin nereleriyle oynamışler:)

http://www.maraton.com.tr/haberler/92420/kartalda-skandal-gol-sevinci.html


bazı gazeteler vardır dağda-ormanda sıkışıp bir yere yaptıktan sonra kıçını silmeye bile değmez.işte öyle birşey

Ze1903 dedi ki...

Bir Denizli klasiği olarak 2 hafta sonra solda üzülmez kalede rüştü oynar.

Bu takımın sorunu kaliteli futbolcu,zaten ileri çıkmaya niyetimiz yoktu üstüne birde 3 pas yapamayan her topu adamlara veren oyuncularımız var.Hadi bugün skoru koruduk yarın nasıl koruyacaz.Herkes trabzon değil.

Pamukk dedi ki...

totemci denizli

Yorum Gönder

Ara