.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

22 Kasım 2009 Pazar

Sisin İçinden Çıkıp Gelen Şampiyon...

Çarşamba sabahı Manchester uçağına keyifsiz, boynu bükük binmek olmazdı... Bu akşamdan sonra uçağa gerek yok, koşarak da giderim ben...
Bu kadar keyiflisini oynamayalı tam 5 ay olmuş... En son o dördüncü golü İzmir'de attığımızda Krasotkin'le kendimizden geçmiştik, bu sefer burada, Ekşi Beşiktaş ekibinin daha kalabalığıyla aynı durumu yaşadık... Ama İzmir'le İnönü bir değil tabii... Burda tadını daha güzel çıkardık... Böyle keyfini süre süre kazanmayalı da 9 sene olmuştu... 2000'de sonradan adı "hükmen"e çıkan dangır dungur 3-0 kazandığımız maçtan beri böyle eğlenmemiştim... Muazzamdı...
Sis İnönü'yü Boğaziçi'nden, Beleştepe'den, Gökkafes'ten, Gümüşsuyu trafiğinden soyutlayınca, taraftar da maça iyi başlayınca ortam bir anda cehenneme dönüştü... Bunu çok iyi kullandığımızı söylemeliyim...
Kazım'ın ilk demecinden sonra kampta özellikle Türk oyuncularda hırs belirtileri olduğunu öğrenmiştik. Maçın içinde öyle bölümler oldu ki, İbrahimler ve Ekrem gözleri dönmüşçesine oynadılar... Taraftar da Kazım'ın "tweet"inin etkisiyle son yıllarda - ki buna Liverpool maçı da dahil - hiç olmadığı kadar maçın içine girince, sisli atmosferde Fenerbahçe için gerçek bir deplasman yaratabildik.
Özellikle ilk yarının son bölümünde Fenerbahçe topu ayağında tutmayı başardı. Tam orada, Jessie'nin beraberlik teorisinin doğru olduğunu düşünmeye başladım... Sonra ne olduysa, devre arası geldiğinde ise maça ilk yarıya başladığımız gibi başlayacağımızı ve bu defa golü de bulacağımıza inandım... Bu inancı canlı bahis oynayarak da pekiştirdim hemen! Tabii ben sahaya girme şansı bulamayan birinden kahraman olmasını bekliyordum, öbür tarafta kahraman takımın kaptanı oldu... Kapalı'nın önünde oynamaya başlayınca ve iyi işler de yapınca kaptan her saniye daha motive oldu... Önüne eğdiği kafasını kaldırdıkça delirdi, delirdikçe kaldırdı... Auttan dönen muz ortasıyla bile bu maça ne kadar konsantre olduğunu gösterdi... Oysa ilk yarının kötülerindendi... Maçın sonlarında kapalıya "daha ne yapayım" bakışını attı, hak ettiği alkışı o an kendinden geçmekle meşgul tribünden eksiğiyle aldı...
Emre - Andre Santos kavgası patlak verince, atacağımız bir golle maçı çeviremez hale geleceklerini öngörmek kolaydı, biz de aramızda bunu konuştuk doğal olarak... Bunda savunmamızın muazzam performansı da etkiliydi elbette. İlk yarıda bir kaç dakika ve ikinci yarının başında Tello'nun destek vermediği anlarda Toraman bir kaç kez tek ayakta yakalandıysa da Ferrari, Sivok, Toraman, Üzülmez, Fink, Ernst altılısı muhteşem bir maç çıkardılar...
Fenerbahçe bu sene ilk kez bu kadar sert bir savunmayla karşılaşınca ekstra oyuncuları Gökhan Gönül dışında beklenen hiç bir silahı alınan hiç bir tedbire cevap yaratamadı. Gökhan Gönül de ileri yaptığı koşuların cezasını haftalardır olduğu gibi yalnızlığında koridora dönüşen sağ kanatta yaşadı. Üzülmez'in orayı otoban yaptığı dakikaları Antep'te de Kayseri'de de televizyonda izlemiştik. İsmail'in varlığı o yüzden önemli olacaktı, İbrahim Ashley Cole gibi oynayınca İsmail'e gerek kalmadı tabii...
Allah Ernst'i başımızdan eksik etmesin...
Son cümlelerimi Fink için yazayım... Bilenler bilir, topu santradaki arkadaşına paslamaya çalışırken kornere gönderse "Olsun aslanım" diye bağırırım kendisi için... Öyle seviyorum bu adamı... Bu gol takımda kalmasını sağlayacaksa yazıklar olsun böyle futbol yönetimine... Bugün Alex'i kilitledi, Ernst'e her zaman olduğu gibi güçlü destek verdi, maçı aldı elimize getirdi. En ironik olanı, gönderilip, yerine lisanslanacağı söylenen Mati'ye de selamını gönderdi...
Kayıp Fenerbahçe derbileri yıllarına ve Gökhan Zan'a tekrar elveda olsun... Şampiyon İstanbul'a çöken sisin içinden bağıra bağıra geri geldi...

28 Yorum:

tebrikler. helali hoş olsun abi. baya baya yendiniz işte.

marpione dedi ki...

ya ne şanslı adamlarsınız şu maça gidebilenler. fink'in attığı golü stadda izlesem herhalde orda boşalır, üzerine sigarayı yakardım.

esgo dedi ki...

Kaş ve Tabata'nın gol sonrası klubedeki hallerini gördükten sonra sis perdesi kalktı resmen güneş çıktı. Şu saatten sonra kimse beni şampiyon olamayacağımıza inandıramaz.

cesc dedi ki...

zenci italyan, alman ernst....

Uzun süre kalın burada olur mu?

Adsız dedi ki...

inönüde son 4 senedir fener maçına geliyorum, galibiyet 0...sorun bende diyordum ama askerlik bitmeden önce son kez fener maçına geldim inönüye.. bu maçı da kaybetseydik bir daha fener maçına gelmeyecektim, o derece şartlanmıştım...ama maçtan sonra sorunun bende olmadığını anladım...sorunun kaynağı belliydi..GÖKHAN ZAN...adam son 3 maçta 3 asist yapmıştı fenere...

maçtan önce umutsuzdum...guiza oynamayacak haberi gelince umudum arttı çünkü fenerin kazma forvetlerinin hepsinin kariyerinde iyi bi beşiktaş maçı var...(kezman,serhat,guiza ilk aklıma gelenler)
ilk yarının sonuna yenik girmeyince olacak dedim, serdar ı dışarıda görünce iyiden iyiye maçı alacağımızı düşündüm... ve fink'in golüyle artık iş bitti...

fink lyon maçında sanırım kallström ün şutunda kendin topun önüne atmıştı ve top kafasına gelmişti...hazırlık maçında bile bunu yapacak yüreği olan adama duyduğum sevgi çok fazla, bi de derbide yılın golünü atınca gidip bi forma alıcam sanırım :)

marpione dedi ki...

yuki sen şampiyon sisin içinden geldi demişsin, sözlükte rewlofweno bir adım ileri götürüp şunları yazmış :

"denizli sahaya şampiyon beşiktaş'ı çıkardı. geçen senenin şampiyon takımı sahadaydı.takımdan ayrılanların yerine gelen ferrari ve fink dışındaki oyuncular şampiyon takımın parçasıydı. nihat kahveci, tabata, ismail köybaşı ve üç tanesi bir tane toraman etmeyecek sağ bek alternatifleri sahada yoktu. bu verilerinin anlattığı şu; beşiktaş'ın şampiyon kadrosu takım olabilmişti ve beşiktaş takımı çok kötü bir transfer dönemi geçirdi. "

bu akşamki takımda gerçekten "ruh" vardı. haklarını verelim, sezon başından beri aslında hepsi ellerinden geleni yapıyorlardı sahada, çıkıp da boş boş gezinen adam, umursamaz takılan adam çok nadir oluyordu. taraftarın ekserisinde de ne bireysel olarak bir futbolcuya ne de takıma karşı büyük bir sitem, "milyarlık eşekler" tavrı vardı.

dün gece hem mücadele ettiler hem de "şampiyon takım olduklarını" hatırladılar. unutmazlar inşallah bundan sonra. şu sezon ilk defa yüzümüz güldü resmen.

Adsız dedi ki...

@marpione

bu arada o golden sonra orgazm sigarası yakttığımı belirtmek isterim :) hatta 1-2 fırt çektikten sonra bobo da yazınca sigaram mundar oldu :)))

tanju dedi ki...

ferrari, sivok, toraman, fink, ernst, üzülmez.

insanüstü oynadılar.

simplextablosu dedi ki...

ben yuki'ye ikinci yarının başında dönüp "eve gitmek istiyorum" dedim resmen. stresten heyecandan metabolizmam bozulmuştu. Maçın heyecanı ızdırap haline gelmişti. Sonra golü (golleri) attık, ben bi müddet bulunduğumuz evreni terk ettim. birsürü arkadaşım mesaj atmış, aramış, konuşabildiklerime iyi kötü ne kadar mutlu olduğumu anlatmaya çalıştım sadece.

not: maç sonunda herkesi döverek staddan çıkarmaya çalışan, ağzından salyalar akan polis teşkilatının nadide üyelerine "allah bin türlü belanızı versin" demek istiyorum.

Adsız dedi ki...

hmm evet bi de penaltı pozisyonu vArdı ama gözden kaçmış, olabilir tabi. sis falan

Penalti pozisyonuna iki post altta deginildi zaten, her postta gunah mi cikaralim?

Galatasaray taraftari birkac hafta once ofsayttan gole sikayet edince (bkz: aglama melis) yazanlari gormek istiyordum burada, geldiler eksik olmasinlar.

Adsız dedi ki...

afedersin direk bunu okumustum görmemiştim aşagıdakini

tathar dedi ki...

yuki'cim talisman is working... :))

ugur bile gol atti, daha ne diyim :)
daha once burda da yazmistim alex ve emre pasifize edildiginde fenerin isini bitirmek cok zor degil diye.dun yaptigimiz ana is aslinda buydu.tabi ki kazim'in sacmalamalari muthis motive etmis oyunculari.eski aciktaydim.ilk yari sonunda arkadaslara iyi dedim golleri onumuzde gorecegiz.delinho topu daha sag ayagina alirken o topun fink'e gelecegini ve onun da gelisine atacagini hissettim ve gol slow motion gibiydi benim icin :)
emre'nin daha macinda ernst'in ayagina tekmesi ve biraz sonrasinda kapaliya dogru var gucuyle cektigi sut onun piskolojini anlatmaya yetiyordu.zaten sinirleri gerilince ayagina vurdu heralde cikmak zorunda kaldi.kazim da layigini aldi.
muhtesem bir galibiyet olmasina ragmen bu galibiyetin en fazla demiroren'e yaramasi beni korkutmuyor degil.balik hafizali bir toplum oldugumuz icin yasanan onca hengame bu galibiyetle unutulmaz umarim.

AQ-47 dedi ki...

Serbest vuruşu hemen kullanmak bahanesiyle Ernst'e topu 3-4 defa vurdururken Emre'nin o kızaran bozaran suratını unutmayacağım. Ernst'in yanağına dokunup gülümsemesi nedeniyle tam bir taşşak oğlanına dönmüş ve maçta kendi kendini bitirmiştir. Bu maçta şu Baroni ve Dos Santos adlı "bomba" transferlerin aslında kolpa olduğunu, Kazım'ın mücadelecilik kisvesi altında ayılık yaptığını da göstermiş olduk. Sanırım herkes sonunda Zan'ın gidişinin aslında lehimize olduğunu ve Fink'in Cisse'den aşağı kalır bir adam olmadığını anlamıştır. Selam olsun Renkli Medyaya...Şu skor Demirkol gibi girmediyse hiçbirşey bilmiyorum...

Temur dedi ki...

Öncelikle Galatasaraylı olarak rica ederim camia adına. İnşallah seneye Ayhan'ı sizde görürüz de ödeşmiş oluruz. Gerçi Zan'ı karşılamaz ama olduğu kadar.

sozcelyk dedi ki...

fink konusuna ayrıca değinmek lazım , defansif özellikleri bu kadar iyi olan bir oyuncuyu kaybetmek hele hele bonservisine para vermediğimiz böyle bir adamı kaybetmek tamamen aptallık umarım öyle bir hataya düşmeyeceklerdir.

cisse ile kıyasladığımda topu oyuna sokmada birazcık daha geride ama defansif anlayışı + şutörlüğü cissenin yanında ballack gibi kalır , umarım bu iki almanı hiç kaybetmeyiz.

helldoradotcom dedi ki...

gokhan zan faktorunu hatirlatman iyi olmus :)).. gercekten ozellikle fink'in golunden hemen sonra bu aksami kabusa cevirebilirdi.. uzun zaman sonra stressiz guzel bir mac izlettirdikleri icin futbolculara tesekkur etmek lazim... sivok-ferrari ve ernst-fink dortlusunun onlerine etkili bir forvet alinmasi halinde ikinci daha guzel maclar izleyecegimizi dusunuyorum..

open your mind dedi ki...

maç öncesi herkes sarhoş olmasına rağmen tribün baya etkiliydi maçta.
golden sonra ezdik geçtik geçen sene izmir'de fener gol gol gol diye bağırmak mmı daha keyifliydi dün gece mi henüz karar veremedik.

baba ocağına yeniden hoşgeldin fenerbahçe...

delgado dedi ki...

@sozcelykk

fink'in hücum performansı cisse'ye göre yüksek gözükmüyor ama tek topları ve atılması gereken yerlere iyi toplar atması bile yeterli ve cisse'nin çoğu maçta yapamadığı şeyler.

valla genel olarak ilk yarı üstüste top kaybı yaptığımız dönemler ve 3.golden önce ibo'nun figolaştığı bölümler haricinde arkama yaslanarak izledim maçı ilk defa. müthiş bir galibiyetti, her anlamda her şeyiyle. maçtan sonra ntv'yi açınca şeref yalçın'ı canlı dinlemek bu etkiyi biraz azalttı ama iyiydi gene iyiydi.

Adsız dedi ki...

@yuki

bu arada yenilsen de yensen de programındaki inönüdeki stad tuvaleti yorumunla beni benden aldın yine :) bu ntv mustafa doğan kazmasını çıkaracağına seni çıkarsın şu programlara bence....

alper dedi ki...

dün geceden beri belim tutulmuş koymaktan yeni kalkıyorum daha..:)

şampiyon gibi oynadık önemli olan buydu.

havada yoğun bir sisssss...
işte o sisin içinde saklı gizliyiz bizzzz...

Sertug Ozgur dedi ki...

Fink'in bence en önemli artılarından biri orta sahada rakipten gelen topları toplaması, bunu da pozisyon bilgisi ve yer tutuşuna bağlayabiliriz.

Pek bahsedilmeyen birşey var. O da uzun bir süreden sonra taraftarın muhteşem performansı. Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama gerçek bir deplasman havası yarattılar ve tempoyu iyi ayarladılar, adeta şampiyonluğun garantilendiği maç atmosferi vardı. Gerçekten önceki maçlarda tribün şov haricinde, rakibi baskı altına almak nedir onu gösterdiler, herkes maçın içindeydi.

ynwa dedi ki...

fink demişken; beşiktaş ligde fink'in ilk 11 çıktığı 9 maçta 6 galibiyet - 3 beraberlik almış. daha da dikkat çeken nokta bu 9 maçta yalnızca 1 gol yemiş.

fink'siz çıkılan 3 maçta ise 1 galibiyet - 2 mağlubiyet var, yenen gol ise 5.

at fink'e.

threepoint dedi ki...

maratonun tekrarında gördüm, şansal 89'dan bu yana Beşiktaş ilk defa bu kadar farklı yendi feneri dedi. araya da ekledi, 2000 yılındaki hükmen 3-0'lık maçı saymazsak diye. o maçı 4-0 alsaydık yine 4-0, 3-1 kazansaydık 3-0 tescil edilecekti, eee sonra hükmen galibiyet de, o gün Nihat'ın, Ahmet'in, Pascal'ın, Münch'ün, Tayfur'un ve takımın geri kalanının döktüğü terleri yok say, ahh Şansal ahh Şansal, çıldırtıyorsun adamı. bir de fener Beşiktaş'a ne zaman fark atmış onu da söyle de öğrenelim be Şansal!

yuki the zorba dedi ki...

Şansal onu bir değil iki defa söyledi. Delirdim, geberdim, sinirlendim ama napalım malzeme bu kadar adamda işte...

@Abdullah
Eyvallah, Mustafa Doğan yine iyi, NTV eski futbolcuları seçerken çok titiz değil maalesef...

Bir de bir şey diyeceğim... Bu Fenerbahçe yönetiminde bir aydınlanmışlık, bir düzelmişlik gözlemlemiyor musunuz? Bizim maçı geçtim, bundan önceki maçlarda ne olsa acaip acaip demeçler verirlerdi. Mesela Kayseri maçında aleyhlerine verilen penaltı için eski Aziz Yıldırım ve şürekası ortalığı yıkmaz mıydı?

Kupada yarı finalde Ali Koç'un imza attığı skandaldan sonra işler değişti anladığım kadarıyla. O gün Fenerbahçe için milat oldu benim gözümde. Uzun süredir beni şaşırtıyorlar...

sy dedi ki...

@yuki

Efes macindan sonraki aciklamalarini, Kerem Gonlum'e haricten satasmalarini ornekleyebiliriz. Futbolda ben de yakin zamanda acaip bir demeclerini hatirlamiyorum.

Pamukk dedi ki...

yaşasın Alman disiplini

Yorum Gönder

Ara