.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

6 Kasım 2009 Cuma

Herkes Hikaye Anlatıyor

Büyük başkanın eşi Revna hanım soruyor; Geçen sene büyük başkandı da şimdi mi böyle oldu" diyor. Revna hanım, Yıldırım Demirören'e büyük başkan diye hitap eden hiç kimseye rastlamadım. Lakin şunu da söyleyeyim, ben Jokond'u yolda görsem ve eşinizi kastederek "Büyük Başkan" desem karşılıklı güleriz. Ancak o anlamda kullanılır "Büyük başkan" kelimesi. Bunda hakaret yok, kızmayın. Eğer bir spor kulübünün başkanı 2 kupa kazandı diye kendisine "Büyük başkan" diye hitap edilmesini normal karşılıyorsa, alamadığı 2 kupa nedeniyle de eleştirilmeyi kabul edecek. Geçtiğimiz sene Beşiktaşımız şampiyonluğa giderken bir araştırma şirketi tutup kendinize verilen desteği ölçseydiniz o zaman. Bugün ciddi her firma, marka imajlarıyla, bilinirlikleriyle ve çeşitli diğer sebepler nedeniyle kamuoyu araştırmaları yapıyor. Sizin aklınıza gelmedi mi? Peki o gün bu araştırmayı yaptırmadınız da bugün nasıl çıkıp "geçen sene büyük başkandı" diyebiliyorsunuz? Neye dayanarak. Elbette hiç bir yere dayanarak söylemiyorsunuz bunu. Sadece 2 kupanızın arkasına saklanmışsınız. O 2 kupanın sizi koruduğu, gizlediği fikrine kapılmışsınız, yanılıyorsunuz. Gelin bana sorun. Geçtiğimiz sene Beşiktaş şampiyonluğa giderken Yıldırım Demirören için ne düşünüldüğünü ben çok iyi biliyorum. Bir tarafta iki kupa, diğer tarafta eşinizin istifası dense büyük çoğunluğun hangisini seçeceğini çok iyi biliyorum. Bunu herkes biliyor zaten. Lakin bu ülkede herkesin bildiği şey yok farzedilip, afaki, "ben yaptım oldu" tavrı hakim olur topluma. Kimi manipule edeceksiniz? Beni mi? Beni etseniz sizi tribünde protesto eden binleri nasıl etkileyeceksiniz? Neyle etkileyeceksiniz? Varsayalım ki Beşiktaş taraftarı vefasız. Çözümünüz nedir? Vefa mı enjekte edeceksiniz taraftarınıza? Bu konuların çözümleri bunlar değil. Eğer vefasız bir kitleye hitap ediyorsanız ya bunu kabul edip ona göre strateji üreteceksiniz ya da "kardeşim ben bu vefasız yerde durmam" diyeceksiniz. Vefasızlık üzerinden yorum yapmaya ve eleştiride bulunma hakkınız yok zira. Kabul, ben vefasızım. Hadi değiştirin beni. Sadece Revna hanım ve büyük başkanın seçim stratejisi değil elbet. Her alanda bu böyle. Medya dediğin "başkana küfrettiler, çok ayıp diyor". Bugün flaş haber diye tribün liderlerinin ifadeleri haberleştiriliyor. Sorarlar adama daha 15 gün önce orada onlarca insan dayak yedi, kimden yedi peki diye. Ondan haber yok ama. Olmadı öyle bir şey çünkü. O dayak yiyenler, stadyumda hiç var olmadılar. Tribün lideri kim? Ben onları tanımıyorum, onlar beni tanımıyor. 20000 kişinin ettiği küfrün sorumlusu neden onlar? Yoksa alt metinde "kardeşim siz bağırtmazsanız bunlar bağıramaz" fikrini mi okuyoruz? Oldu, bu anlayışla temizlersiniz tribünleri zaten. Benim anladığım tribün temizleme işi "tribün liderlerini gönder / yeni tribün liderleri getir" boyutunda gelişecek. Bu sinyaller bu yönde. Bir akil adam tribünü temizlemek isterse tribündeki grupları bitirir. Sadece "Beşiktaş taraftarlığı" kimliğini bırakır. Yoksa tribünü temizlemek demek tribüne daha da hakim olmak değildir. Zaten tribünlerin temizliği, yönetim mekanizmalarına yakınlaşmalarıyla değil, uzaklıklaşmalarıyla olabilir o da ayrı konu. Alen Markaryan "bundan sonra gereğini yapacağız" demiş. Gereği nedir anladıysam Arap olayım. Sadece tribün liderleri mi küfretmişti o gün, tam çözemedim. Şu tribün liderlerinin ifade verme/verdirilme hadisesi o kadar tehlikeli ki... Yakında bir kulüp şeması çıkaracağım. Birbirine bağlanan oklarla. Üzerinde isimler değil, pozisyonlar olacak, görev tanımları olacak. Sade taraftardan kulüp başkanına kadar nasıl bir organizasyon şeması içerisinde bulunduğumuzu ortaya koyacağım. Tamam bunu yapacağım da, bunu herkes bilmiyor mu sanki? Benimki de hikaye işte...

15 Yorum:

Kurtulus dedi ki...

keşke şampiyon olmasaydık gecen sene keşke o kupaları almasaydık ama siz gene bişey bulursunuz ben ÖMRÜMDE REVNA VE YILDIRIM DEMİRÖREN KADAR YÜZSÜZ İNSANLAR TANIMADIM.bu adamın niyeti başkanlık filan değil yıllardır gölgesinde kaldığı babasının bişeyleri kendisi başarmış yakın çevresinin ezikliğiyle Beşiktaş ı bir statü unsuru olarak kullanmak istiyor arkadaş siz hiç AZİZ YILDIRIMIN KARISININ ADINI DUYDUNUZMU YADA ADNAN POLAT IN bu nedir ya revna hanım şöyle dedi revna hanım böyle dedi herşey tamamdı bide hanımı üzerinden ajitasyon başladı büyük başkan değil hatta bşakan bile değilsin malesef baban olmasa hiçbişeysin yıldırım efendi

erol1903 dedi ki...

Geçen sene Denizli'de YD maçtan sonra yanında yancılarıyla beraber tribünün önünden geçerken 2 tribünden de çoğu kişinin "Büyük Başkan" diye bağırdığına şahidim.

kma dedi ki...

revna hanım, konuya sadece kendi penceresinden bakıyor. yıldırım mesaisinin büyük bölümünü klüpte geçiyor. harcadığı paranın yanında büyük bir manevi bedel de ödüyor. bu uğurda kendi asıl işini, ailesini ihmal etmiş ama ne yaptıysa da olmamış. bu noktadan sonra aynı ülkemiz insanlarındaki gibi "türkün türkten başka dostu yok" gibi bir moda giriyor heralde insan. her eleştiri artık onların gözünde bir "küfür", hadi en masumane şekilde bunu yapan “vefasız”...
başarısızlığın ardında hep başka bir neden var sanki: “bizi engellemeye çalışan güçler!” başarısızlığı kendi basiretsizliğine bağlamıyor çoğu insan gibi. komplo teorileri var beşiktaşın üzerinde. onun ötesi de olsa olsa şanssızlıktır.
son wolfsburg maçı. fotograflarda bir kare var. demirörenin yanında ihsan kalkavan ... kalkavan, beşiktaşın durumuna değil de demirörene acımış resmen. bu seviyedeki insanlarda başkana karşı bakış şöyle sanırım: “adam iyi niyetli şekilde maddi manevi herşeyini vererwk başkanlık yapıyor ama olmuyor bi türlü.”

norton dedi ki...

Revna Hanım kocasını savunma icgüdüsüyle onun yanında kararlı bir durus! sergilemeye calısıyor;zira bu zor gunlerde kocasının ona cok ihtiyacı var.Bundan dolayı onun sitemkar sozlerini mazur karsılamak gerekir.

Ben de cogu Besiktaslı gibi Demiroren'in istifa etmesini cifte kupaya tercih ederim.Benim asıl anlamadıgım nokta,muhalif kimligiyle tanınan Besiktasımıza tamamen despot bir anlayıs hakimdir.Besiktasımızın muhalefet kanadı yasanan olayları seyirci gibi izlemektedir.Bu kadar sure Demiroren'in baskanlık koltugunu isgal etmesini baska bir seyle acıklayamıyorum ben.Sivas macına paf takımla cıkacagız diyen,fikirleri cebr-u siddetle oldurecegini sanan,her ortamda Besiktas'ı ele gune rezil eden,sacmasapan transferlere milyon dolarlar harcayan,basiretsiz bir adam bunca sene nasıl klubun basında kalır aklın sınırları bunu almıyor.Hala inadına inadına yeni donemde devam edecegini deklare etmesini ise politikacı-koltuk iliskisine yoruyorum.
Kongrede muthis bir demokrasi ortamı tahmin ediyorum.Klubun caycısından,soforune herkesin oy kullanması ne guzel,demokrasi ne kadar tabana yayılmıs,degil mi?
(Blogu mutemadiyen takip ediyorum yine,herkese selam olsun!)

Adsız dedi ki...

"Eğer bir spor kulübünün başkanı 2 kupa kazandı diye kendisine "Büyük başkan" diye hitap edilmesini normal karşılıyorsa, alamadığı 2 kupa nedeniyle de eleştirilmeyi kabul edecek."

her yapılan eleştiriye, işte 2 kupa hedehödö diyen başkanın özellikle bu kısmı okumasını o kadar çok isterdim ki...

menderes mete dedi ki...

Son 6 yıla dönüp baktığımda komedi filmi gibi hatalar,saçma açıklamalar,milyon eurolar,giden gelen hoca ve oyuncular,tarihi hezimetler vsair fiyaskolar dışında hiçbir şey görmedim.Teraziye 2 kupa ve bunları koyunca terazi bozuluyor dengesizlikten.2 kupanı alda git diyorum ALLAH AŞKINA...

yuki the zorba dedi ki...

@Erol

Ben de mactaydim. Maalesef bir grup "Buyuk Baskan" diye bağırdı. Ama o bağıranların cogunluk olduğunu söylemek imkansız...

Ayrıca Denizli'deki macın biletini 1 gün evvelden100 TL basıp alan bir taraftar olarak o gün kapidaki polise "Ben İstanbul'dan geldim" deyip girebilen adamlar için Demiroren pek tabii ki büyük baskan olacaktır...

johnwayne dedi ki...

inönüdeki şampiyonluk kutlamalarında da bağrıldı diye hatırlıyorum "büyük başkan" diye.
ve maalesef ki kuruçeşmede başkandan queresma deco dilendikten(evet tam olarak dilenmek diyorum), yer yer büyük başkan dedikten, takım şampiyon olduğu zaman kupayı alkışlarken "demirören yeter" diye bağıramadıktan sonra gün itibariyle bu bağrış çağrışın ayyuka çıkması çok tabi sportif başarısızlığa bağlanır.
ısrarla "demirören yeter" dik duruşuna sahip olanlar hep "takım iyi giderken aman çatlamayalım destek olalım birlik olalım hedehödö" diye bastırıldılar.tamam demirören iyidir cicidir denmedi ama şampiyonluktan sonra da bu dik duruşu gösteren arkadaşlara yine destek olunmadı.
bu tepkinin; basket takımının adının satılmasına,futbolda yapılan saçmalıklara tonla para saçılırken amatör şubelerin kan ağlamasına hatta ydnin "amatörde de çok iyiyiz" derken voleybol erkeklerin küme düşmesine,şerefli ikinciliklerle övünürken yönetim kurulu üyenin çıkıp "teşvik primi etiktir" lafından sonra istifasını isteyememesine,ülker grubuyla yapılan o çok "kazançlı" sponsorluk anlaşmalarına,fulya fiyaskosuna, bjktv'ye, takımı taraftardan askerle korumaya vsssss olduğunu kimse hatırlamadı.çünkü istifa sesi stadda takım kötü giderken başladı.
zafer sarhoşluydu acı kahveyle ayılıyoruz.

theotheo dedi ki...

forza'da biri yazmış, başbakan'ın yaptıklarını beğenmiyorum, toplanıp küfür mü edelim diye.

beşiktaş başkanına kimse küfür edemez.

helldoradotcom dedi ki...

haftaya fener macinda olasi bir kotu skorda gorursun :))... bu sefer ana avrat vs. kalmayacak gibime geliyor... kar maskeleriyle tabiki...

JeromeRothen dedi ki...

bir topluluk düşünün.10 bin 100 bin 1 milyon.içerisindeki insan sayısı değişken olabilir.bir lider bir başkan seçecekler.en çok oyu alan en çok destek gören kişi başkan seçilir değil mi?

dönün türkiyeye bakın.48le tayyip geldi.şu anda oyu dahada düşük seviyede.seveni var sevmeyeni var.ama neden iktidarda sorusunu soramayız.çünkü ciddi bir kitle tarafından destekleniyor.demokratik bir durum yani.

birde beşiktaşa bakalım.10 milyonu aşkın beşiktaşlı var diyelim.kaç tanesi demiröreni destekliyor şu anda?cevap net.bir tanesi bile değil.kongrede durum değişir mi peki?bence değişebilir.demirören 5 yıldır başkan ve bu klübe binlerce yeni üye kayıt oldu.hangi takımları tuttukları seçimlerde neye göre oy kullanacakları muallak.neye dayanarak bunları söylüyorum.hiç bir destek olmamasına camianın her yerinden çatlak ses çıkmasına karşın demirörenin ısrarla tekrar aday olmasına dayanarak.bu adam halen cesaretle o koltuğa aday oluyorsa güvendiği şeyler vardır.klübü nasıl 5 senede borç bataklığına kafasına estiği gibi çevirdiyse başkan olabilecek kalabalığıda sağlamayı başarmıştır.beşiktaş kimsenin babasından oyuncak olarak alınacak ve oynanacak bir camia değildir.

son 2 senedir ciddi bir şekilde protestolar var.yeter demirören,yönetim istifa,antepe başkan olsana gibi yaratıcı ve tam yerinde protestolar yapıldı.bunlar yanlızca mağlup olunca değil gol atıncada tekrarlandı.sorun sonuçlar değildi çünkü zihniyetti.o yüzden ne tigana ne ertuğrul nede denizli taraftardan hiç bir dönemde tepki görmemiştir.suçun teknik direktörlerden çok idare yapısında olduğunu taraftar rahatlıkla sezebilmiştir çünkü.bütün bu tepkilerin sonunda pişkinlikle o tribünleri temizleyeceğim diyebilen,seyircilerin arasına tuttuğu köpekleri sokup kavga çıkartan onları dövdüren bir başkana yapılacak şeyler malesef demokratik kalamaz.bu başkan alenen kendi seyircisinin dövdürmüştür.sadece kendisine yeter dedi diye hemde.ve ısrarla o koltukta kalacağını belli etmiştir.olaya bu noktalardan baktığımızda sürecin sonundaki şerefsiz demirören,s.tir ol git başkan tezahüratları anlam kazanıyor.evet beşiktaş başkanı makam olarak hiç bir zaman küfür edilecek bir makam değildir.ancak makamdaki kişi öyle noktalara düşmüştür ki beşiktaşın geleceği için yaka paça döverek küfürle nasıl olursa oradan indirilmesi şarttır.

Early Grayce dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Feridun Bitir dedi ki...

sirf bu demirören yüzünden gecen sene sampiyonluga zerre kadar sevinmedim. biliyordum o sampiyonlugu kullanip daha yillarca orada oturacagini. Al iste adamda yüz ve utanma yok ki.

Bu arada nedir bu kimse besiktas baskanina küfür edemez geyigi. kimler küfür yiyor bu Türkiyede. Ayrica adamsa ettirmesin. Karizmasi, sayginligi olsa eder mi insanlar. Gitmesini bilmezsen daha ne küfür yiyeceksin bak gör tüpcü!!!

Nush ile uslanmayani etmeli tekdir/
Tekdir ile uslanmayanin hakki kotektir.

Sadece asamalarin hangisinde oldugumuzda hemfikir degiliz saniyorum.

tearkan dedi ki...

demirören.e büyük başkan dememek adına o kdr çok şey söyleyebilirim ki.. ama konu basketbol olunca sadece cola turkanın verdiği sponsorluk parasını futbola ve delgado.nun bonservisine kaynak yaratmak adına kullanan ve uleb cup.a 10da 10 yaparak başlayan, tabiri caizse yaldır yaldır gelmekte olan takımın motivasyonunu yerle bir eden bir zihniyete sahip olduğunu belirtmek bile yeterli olur snrm 'büyük!' başkanın 'büyüklüğünü' göstermeye...

Yorum Gönder

Ara