.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

6 Kasım 2009 Cuma

Futbolcu Değil Eşiği

Klişe ile başlayalım: Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, herkes anasının karnından teknik direktör çıkıyor. Klişe mlişe ama yalan da değil hani, hakikaten öyleyiz. Herkes az ya da çok anlıyor futboldan. Ki bu şikayetçi olunması gereken bir durum değil, aslında doğru değerlendirildiğinde futbol endüstrisinin çok kişinin ekmek kapısı olacağının da göstergesi.
Lakin bu bilgi fazlalığını insanlar materyalize edemeyince çenelerine vuruyor. Hem de ters orantıyla. Bir insan ne kadar çok futbolu bildiğini düşünüyorsa, o kadar da saçmalamaya, kati kanılara varmaya başlıyor. Bu toplum karakteristiğinin futbol bazında bireye indirgenmiş analizi.
Örnekleyeyim. Mesela kahvedeki adam bir hafta "Daum da hoca mı lan?" derken, diğer hafta adama "dahi" diyebiliyor. Çünkü bu oyunu en iyi o biliyor, gençliğinde Yılmazspor'da top koşturmuş, ne voleler gömmüş falan.
Biraz daha Avrupa futbolu görmüş, izlemiş, ve aslında ne kadar az bildiğinin farkına varmış, ya da geçmişinde aktif bir futbol kariyeri yatmayan, daha dışarıdan bakan (ben bu gruba düşüyorum) insanlar ise daha temkinli yaklaşıyorlar olaya. Onlar Del Bosque'nin teknik direktörlük lisansını elinden alma haklarını saklı tutuyorlar yani.
Gene de hepimizin sapıttığı, fevrileştiği bir nokta oluyor. İşte bu noktada bütün bilgi, bilinç, analiz falan kayboluyor. Bu noktaya ben g.tümden element uydurarak "Futbolcu Değil Eşiği" adını verdim. İşin kötüsü, nostalji ve ön yargı da genlerimize işlemiş olduğundan, bu eşiği geçenler bir daha geri de dönemiyor, tezlerine sarılıp orada ebedi ikamete koyuluyorlar.
Hepimizin sabır taşının çatırdadığı Wolfsburg maçından sonra çoğu taraftar için çoğu Beşiktaşlı futbolcu bu eşiği geçti. Hakan kaleci değil, Uğur İnceman Bank Asya'da bile oynayamaz, Fink Almanya'nın 2. ligi topçusu, Ekrem Avusturya Ligi'ne yakışır, Nobre Corinthians'a dönsün, Tabata Japon Ligi'nde asist yapsın vs. vs. Bunları her yerde gördük, duyduk, okuduk.
Birey bazında bu değerlendirmeleri yaparken, futbolun 11 kişiyle oynanan bir takım oyunu olduğunu, tabii ki, unuttuk. Şimdi öncelikle onu hatırlatmaya çalışacağım, sonra da amnezi problemimize dalacağım.
Hakan'a kaleci değil diyenlere Barcelona'dan Valdes'i; İbrahim Kaş'ı yakıştıramayanlara AC Milan'dan Oddo'yu, Fink adam değil diyenlere Man Utd'dan Fletcher'ı, forvet adam golcü olur adam geçer, çalım atar diyenlere Liverpool'dan Kuyt'ı, Nobre ve Bobo'nun yerine Bendtner'i getirsek olur mu dersiniz? Bu adamlar, geçmişlerine bakmadan "futbolcu değil" sınıfına kaç günde girerler?
Beşiktaş'ın toplam oyuncu kalitesinin nerede olacağı az çok bellidir. Beşiktaş'ın, ve de Beşiktaş bütçesindeki takımların başarıya ulaşması için "sistem", "planlama", "düzen" gereklidir. Beşiktaş'a bugün, bonservisi bizimkilerin hayli misli olacak bu oyuncuların 1-2 sene önceki hallerini getirip koysan gene laf yerler, gene eşiği geçerler. Çünkü biz futbolu o kadar iyi biliyoruz ki, biz futbolcu "kumaş"ından o kadar iyi anlıyoruz ki, çat diye hükmü kesip kalemi kırabiliyoruz. Kırdı mı da, haksız olduğumuzu kabul etmemek için fırsat kolluyoruz, performans yerine ön yargıya dayalı analiz yapıyoruz.
Facebook grubu tadında yaklaşayım: "Bahse girerim sırf Tabata'nın 8 milyon Euro ettiğinden şikayet etmek için gol atmaktan çok hata yapmasını bekleyen 10.000 Beşiktaşlı bulabilirim." İtirazı olan?
Amnezi ise ayrı bir sorun. Biz ki Runje'yi ilk yarıda beter edip ikinci yarıda ilah yaptık, Cisse'yi kah itin g.tüne sokup kah arkasından ağladık, Ronaldo'ya tapıp sonra "çok yavaş" diye postayı koyduk, Ailton çıktığı her resmi maçta gol atarken bile "tosun"du vs. vs. Bütün bu maceralarımıza karşın hakikaten akıllanmıyoruz, ahkamı kesiyoruz. "X futbolcu değil". Fink Ernst ile mükemmel oynarken "futbolcu", Ernst gidince değil. Nobre Fenerbahçe'de leblebi gibi gol atarken futbolcu, burada kazma. Hakan sene başında 3 maçta kaleyi gole kapatırken ses yok, ama ilk yediği hatalı golde "Beşiktaş'ın kalecisi değil". X bir maçta Tanrı, diğer maçta sanrı. Psikoloji, sakatlık, yorgunluk, formsuzluk yok. Kazma dedi mi bitti olay.
Sonuç mu? Beşiktaş'ın eti budu bellidir. Beşiktaş'ın birey birey oyuncularını eleştireceğinize, Beşiktaş'ın plansızlığını eleştirin. Bireysellikten öte, takım kimliksizliğinden başarının gelmediğini görün. Her maçtan sonra teker teker günah keçisi aramak yerine, iki dakika futbolu bildiğinizi unutun, susun ve oturmaya devam edin.
"Shaq adam değil" diyen Çakar'a güleceğinize, anneannemin tabiriyle, açın da kendi g.tünüze gülün. Farkınız yok çünkü.

17 Yorum:

asd dedi ki...

ellerine yüreğine sağlık!!

hepsi tamam da şu Bendtner walla topçu değil ne işi var Arsenal'da bırak Beşiktaş'ı =)

Deniz dedi ki...

Takım, sistem içerisinde değer kazanan futbolcuyla ilgili tam da düşündüğüm şeylere parmak basmışsın. Bizim Bursaspor'a yolladığımız zapotocny galatasaray'da iş yapar mesela. Ama Alex'i bu takıma getir koy tabata'yı çıkarıp, delgado'dan beter eleştrilir. Delgado'yu zico'lu fenerbahçe'de alex'in yerine koysan bonservis'i zıplar, Nobre örneği gayet taze. Ailton almanyanın gol kralı olarak buraya gelir, buradan katara gider.

Zannediyo ki insanlar, tabata'nın yerine messi geldiğinde bu takım hop diye bambaşka bir takım olacak.

Şu durum içerisinde, suçsuz olan tek kişiler futbolcular, ötesi yok. Ben Uğur İnceman'ın u-21 şampiyonasında bundan kaç sene evvel benim aklımı aldığını, adam manisaya gidince bizim yönetime küfrettiğimi hatırlıyorum. Adam tıkır tıkır oynuyordu.

sehorn dedi ki...

mükemmel bir yazı. Tebrikler.

Beşiktaş sistemsizlik, plansızlılıktan, futbolcuların potansiyellerin çok çok altına indiği bir klüptür.

Pamukk dedi ki...

hay eline koluna emeğine sağlık bu güzel yazı için.

Hani deveye demişlerya, Deve Deve boynun eğri.Devede yanıtlamış nerem doğru...?

kkskblog dedi ki...

atigol yorumcu değil ! Bentder süper golcü bence :D

yazı fevkalade...

QuaresmA dedi ki...

bendtner ve kuyt da adam değil, bobo ve nobre de.

bendtner ve kuyt'u oynatanlar wenger ve rafa değil de, sadi tekelioğlu olsa haftasında kovarlar.

Ryu dedi ki...

Futbol iyi futbolcularla oynanır. Eğer yerli futbolcularınızın kalitesi yüksek değilse başarıyı geçtim güzel futbol bekleyemezsiniz. Beşiktaş 100.yılından beri iyi futbol oynamıyor, bunun en büyük nedeni yapılan yerli transferlerin kalitesizliğidir. Üşenmeyip yazayım tam olsun. 2004'ten beri Mustafa Doğan, Ali Güneş, Adem Dursun, Veysel Cihan, Uğur İnceman, Ekrem Dağ, Okan Buruk, Burak Yılmaz, Erhan Güven, Baki Mercimek, Ali Tandoğan, Mehmet Yozgatlı, Fahri Tatan, Kürşat Duymuş, Berkant Göktan, Fatih Sonkaya, Tayfun Korkut, Çağdaş Atan gibi isimler rüyalarında göremeyecekleri Beşiktaş formasını uzun süre giydiler. Sen bu yanlış transfer politikası ve 3. sınıf futbolcuların başına Mourinho, Spalletti gibi teknik ve taktik dehası 1. sınıf hocaları da getirsen başarılı olamazsın.

jtr dedi ki...

@Ryu

Bu yazdığın adamların bir çoğu gerçekten formayı haketmeyen isimler haklısın da bunları yarısı beşiktaş da doğru dürüst maç oynamadı abartmayalım.

Bir de Okan Buruk ruyasında göremez miydi Beşiktaş'ı,heralde yemeği fazla kaçırdı yatmadan önce.

Listedeki bazı adamlar Türkiye standartların üstüne çıkmış adamlar listeyi kabartma adına fazla uçmuşsun.

Ryu dedi ki...

@jtr
Okan Buruk Uefa Kupası aldıkları dönemde bize gelmiş olsa dediğin doğru ama Tayfun, Okan gibi isimler kariyerinin en kötü döneminde Beşiktaş'a geldiler.

QuaresmA dedi ki...

tayfun transferi aslında biraz da nihat transferine benziyor. la liga'da gittiği her kulüpte düzenli forma bulduktan sonra bize geldi ve başarısız oldu. ama dönem koşulları da önemli bu durumda, tayfun tipi bi oyuncu kötü takımı alıp iyi takım yapamaz. bunu ernst yapar, ferrari yapar, hatta tabata yapar.

nihat için de benzer şekilde düşünüyorum. kendilerine uygun bi sistem içinde güzel parlarlar ama nihat'ın takım kurtaracak biri olduğunu şahsen düşünmüyorum. inşallah sonu tayfun'a benzemez.

jtr dedi ki...

Nihat bu takımın sembol oyuncularından biri olabilir ama aldığı parayı her duyduğumda tüylerim ürperiyor.3 milyon euro!!!Bonservisini de ekleyince bence herkesin eleştirdiği Tabata transferinden bile vahim bir durum ortaya çıkıyor

menderes mete dedi ki...

Hemen hemen her takımda yeteneksiz hatta çoğumuza göre futbolcu olmayan isimler oynayabiliyor.Ben mesela Real Madrid'de Salgado ve Raul Bravo nasıl oynar der dururdum.Yazıda altı çizilen konuya kesinlikle katılıyorum.Ayrıca İ.Kaş,Hakan ve Fink'in kötü oyuncular olduğunada inanmıyorum.Sene başı planlamasında ki hataların faturası bu oyunculara kesiliyor bence.

AQ-47 dedi ki...

Yönetimin plansız programsız ve aceleci davranışları futbolcuların yeteneksizliğini gölgeleyemez. Bir çok futbolcu (Ryu'nun saydığı gibi hak eden ve etmeyen) alındı. Ancak
1- bazıları kalabalık kadroda şans bulamadı aslında kaliteliydi
2- bazıları kalitesizdi ama koşup mücadele ettiği için kontenjandan oynatıldı
3- kimisinin de oynamaya niyeti yoktu ancak taraftar ve/veya hoca belki bu maç oynar diye sürekli kadroya aldı. Maçta bir iki hareket yapıp sonra saklandılar ya da hakemle falan uğraştılar.

Saydığım 3 tipten en zararlısı "belki bir gün"cüler...Delgado, Burak ve İbrahim Akın bu tip adamlar. Boş yere kadroda yer işgal eden ve yerlerine başkası da düşünülmeyen başkalarının da önünü kesen adamlar. Bu tiplere futbolcu değildir diyen varsa asla yadırgamam kızmam çünkü haklıdır. Şu an kadroda Serdar Özkan ve İnceman bu tip, "Nopre", Ekrem ve Üzülmez de koşan adam kontenjanı tipi, İsveç'ten gelen Erkan adlı esmer arkadaş da muhtemelen birinci grup yani yetenekli ama şans bulamıyor, Tabata da öyle. Saydığım gruplardan kontenjan grubu ancak yedek olabilirken, ya oynarsa grubu acilen defedilmelidir. Zira takıma zaman kaybettirmekten başka bir olayları yoktur.

kuyt forvet degil benitez onu sag kanatta kullaniyo ve rakip sol beklerifizik gucu ile her macta perisan ediyor..
ve hollanda milli takiminin vazgecilmezi saniri nobreden birazcik daha iyi...

Besiktas'ta su an "futbolcu degil" diye kategorize edilecek hicbir adam yoktur. Boyle kategorizasyonlara gidenlerle de futbol konusmayi birakiyorum su yazi itibariyle zaten, netti bu.

Bir tane futbolcu degil etiketini hak eden adam bilirim ben, o da Ali Dia. Onun hikayesini de bilenler bilmeyenlere anlatsin.

Yorum Gönder

Ara