.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Kasım 2009 Pazartesi

Bir Sıfır Olsun Bizim Olsun Da Boku Da Çıkmasın!!!

Cumartesi akşamı özellikle ikinci yarısı bol karın ağrılı bir Süper Lig maçını daha geride bıraktık. Dün akşam Fenerbahçe'nin Kayserispor'a puan kaybetmesi ve önümüzdeki günlerde İnönü'ye gelecek olması Beşiktaş'ı bir kez daha şampiyonluk yarışının içine sokmuş görünüyor görünmesine ancak takım sahada kaç kişiye bu sene de bu iş olur izlenimi veriyor orası oldukça soru işaretli. Öncelikle ne olursa olsun bu maçların hepsinin tek golle dahi olsa kazanılabiliyor olması takımın üzerindeki baskının dağılması ve oyuncularının kendilerine olan güvenlerini geri kazanması adına önemli bir adım. Ayrıca öyle ya da böyle takım şu an iki büyük hedefinin de içinde kalabilmiş gözüküyor. Ama şu da çok bariz ki bu oyun kalitesi ve özellikle hücum opsiyonlarının hemen hemen sıfıra yakınlığı sizi bugün kurtarır, yarın kurtarır ama elbet bir yerde yarı yolda bırakır. Ankaragücü maçının son dakikasında Yusuf'un kaleleri şaşırması ile başlayan Başkent ekibinin atağı gol olsa, bugün çok farklı şeyler yazılır çizilir konuşulurdu bu net. Transfer yanlışları yapıldı, daha önemlisi planlama yanlışları yapıldı ki Jessie çok güzel söyler bunu, Zapo'nun yerini Ferrari ile cilalama lüksüne sahip takımın nasıl oyun kurucusu olmaz forveti olmaz diye, bunları hepimiz yer yer belirttik zaten ama olan oldu, kadro şu an için değişmeyeceğine göre, bu malzemeden bir şeyler çıkartması gerekiyor Mustafa hocanın. Sezon başından beri Mustafa hoca'nın efsanevi kadro seçimleri son 2-3 haftada biraz da eksiklerden ötürü biraz daha kabul edilebilir takımlara bıraktı yerini ama hala ben Beşiktaş'ın bir sonraki maç çıkacağı 11'den 7 oyuncu tutturamıyorum tahminlerimde. Bu çok negatif bir unsur hem de bir sezon önce çifte kupa yapmış nisbeten derli toplu olması beklenilecek bir takım için. Şu an için takımda en kabul edemediğim nokta ofans oyuncularının hepsinin yerlerde sürünüyor olması. Yahu bir takımın bir hücum oyuncusu da formda olmaz mı, ne yaptığının farkında olmaz mı, ben Delgado'ya sabah akşam söven insandım yemin ediyorum Delgado'nun o beni delirten performansı şu an Kaka etkisi yapar Beşiktaş'a, o kadar şuursuz bir hücum düzeni var Beşiktaş'ın. Ve ben bir takımda Nihat'ından Yusuf'una, Bobo'sundan Nobre'sine, Tello'sundan sSerdar'ına Batuhan'ından Tabata'sına bütün oyuncuların bu kadar ruhsuz ve isteksiz olmasını kabullenemiyorum. Biraz nihat kıpırdanır gibi oldu 2-3 haftadır, o da hala çok kötü oynuyor ama sahadaki mücadelesi bile biraz kabul edilebilir kılıyor adamı, Bobo Tello falan öyle içler acısı haldeler ki... Kısacası kasım ayı Beşiktaş için birbirinden zorlu maçların olduğu bir ay. Kasım ayından çıkıldığında Süper Lig'in tepesine gelmiş, Şampiyonlar Ligi'nde 2. tura en azından Uefa Avrupa Ligi'ne gitmiş bir Beşiktaş da bulabiliriz. Tek hedefi almayı bir hastalık haline getirdiği ve benim bir türlü ısınamadığım her sene adı değişen Türkiye Kupası kalmış bir Beşiktaş da bulabiliriz. Ne olur ne biter bilemiyorum, bilemediğimiz için bu oyun gezegenin en zevkli sporu, şu Beşiktaş'ın bile CL'de 2. tur şansı olabilmesi, 8 gol atmasına rağmen 30 gole yaklaşan Galatasaray ile arasında neredeyse 1 maç puanı fark olması bu oyunun büyüsü elbette. Ancak ne olur ne biter bilemesek dahi gözle görülen gerçekler de var ki, Beşiktaş'ın güçlü ve sert takım savunması ile bir yere kadar gidebileceği. Takımın oyunun iki yönü de oynamaya acil olarak başlaması ve oyununun toplam kalitesini derhal yükseltmesi lazım. Yoksa bu 1 aylık yol geçtiğimiz 1 aya benzemez, atılacak 1 goller buradan mutlu haberler getirmez.. Kazanmak çoğu zaman her şeyin üzerini örter, klasik deyişle kazanan her zaman da haklıdır ve evet eskilerin de dediği gibi bir sıfır olsun bizim olsun amaaaaaa boku da çıkmasın beyler, biraz da top oynayın..

6 Yorum:

çok şaşırtıcı bir yorum. aslında yorum değil de yorumu yapan isim şaşırtıcı asjkdghjsd.

şöhret karın doyurmuyor değil mi sayın gonzalez

raul gonzalez dedi ki...

lan olm fırsat buldukça yazıyoruz işte, kolay değil bir yandan eurosport, bir yandan ntvspor, bir yandan cnn bir yandan la gazzatte dello sport!!!jdhdskffsdfksdhjkfhskfhdjkkkk

habua_bakhala dedi ki...

aynı şekilde bende gole kadar oyunu çok beğenip ondan sonra ki oyunu beğenmeyenlerdenim. tabii eskişehir maçı hariç. o tamamen falso bi maçtı.

aamet jr. dedi ki...

Ya o değil de Erkan Zengin denen adam hücum hattı yerlerde sürünen bir takımda 15 maçtır 1 -yazıyla bir- dakika bile görev alamıyorsa ne zaman görev alır?

Sezon arasında kiralık geliyorsun. İkisi turu ilk maçta garantilediğin formaliteden kupa maçı olmak üzere sadece 3 devre oynuyorsun. Ertesi sezon bonservisin alındığı halde negatif anlamda tarihe geçecek bir hücum performansına rağmen 1 dk. oynamıyorsun.

Bu adam şerefsizim tez konusu.

Pamukk dedi ki...

blogun yorum yazma şekli bi bendemi değişmiş zorlanıyorum böyle :)

abi şimdi bobo yusuf tello nobre nihat holosko... bu 5 ismin de ileri 3lüde kullanılıyor olması tesadüf olabilir mi? soruyorum size bu allah'ın varlığının ispatı değildir de nedir... defans iyi ortasaha iyi, neden ofans kötü? çünkü ya*ak gibi bi dizilişle oynuyoruz, yukarıda saydığımız isimlerden nobre dışında doğal mevkiinde oynayan adam yok. yeter ulayn ne bu eziyet... ileri üçlüden birini amc'ye çekse ve ofansif kanatsız bir taktikle oynasak yeminlen kralı oluruz ortamların.

Yorum Gönder

Ara