.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

23 Kasım 2009 Pazartesi

Başkan Zihniyeti

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in açıklamasını okudum, şaşırmadım. Sonra da şaşırmadığıma şaşırdım.
Sadri Şener, Trabzonspor'un bir önceki başkanı Nuri Albayrak'tan sonra "Aklı başında, sabırlı, planlı" vs. olarak lanse edilen bir başkandı. Bir futbolsever olarak bu tür isimlerin başkanlık koltuğuna oturması, hangi kulüp olursa olsun, önemli, zira kulüp bazından önce genel anlamda futbol dünyası olarak atılması gereken adımlardan birisi de bu. Başkan dediğin kulübün finansıyla uğraşır, plan program çizer, yönetimsel düzenlemelerde bulunur, mikro işlerden çok makro işlerle uğraşır. Biz de ise tam tersi, başkan kendini Football Manager oyununda takım yöneten adam zannetmekte, her şey ile uğraşmakta.
İşte Sadri Şener bu portrenin dışında biri gibi gelmişti, ama o da şehirdeki rüzgarın yönünü değiştiremedi. Ersun Yanal'ın arkasında dururken, geçen sezonun flaş ekibi Sivasspor karşısında alınan bir mağlubiyet sonrası "Bunu hocaya sorun, kimi istediyse aldık sonuç ortada" deyiverdi. O Sadri Şener, sene başında hedefi "UEFA Kupasına katılım" olarak belirleyen Sadri Şener'di. O Trabzonspor da ligin uzun bir bölümünü zirvede geçiren bir Trabzonspor.
O "kim olsa bu takımı başarıya ulaştırır" denen kadronun başına kimse bulamadı bu sezon öncesi Sadri Şener. Sonra Hugo Broos'ta karar kılındı. Daha ilk yarı bitmeden de kendisi şu açıklamayı yaptı:
"O kulübeye ben otursam bu takım Kasımpaşa'yı mağlup ederdi."
Yani dünya üzerindeki herkes bu göz kamaştırıcı Trabzonspor futbol takımını gözü kapalı başarıya ulaştırabilir, fakat bunu yapamayacak yeteneksizlikte iki adam gelip Trabzonspor'un başına geçti son iki yılda. Şu şanssızlığa bakın.
Türk futbolunda, başkan isimlerinden önce, başkan yetkilerinin tartışılması lazım. Başkanlar bu düzeyde at koşturmaya, bu kadar gündemde kalmaya devam ederler, bu kadar "kral" havalarında açıklama yaparlarsa, günah keçileri kadro dışı bırakılan futbolcular, başkanın binbir fedakarlıkla kurduğu kadroyu yönetemeyen kazma teknik direktörler, ve de yönetimdeki sessiz sakin adamlar olmaya devam eder. Biz de "beter"leri derecelendirmeye devam ederiz.

3 Yorum:

jtr dedi ki...

Şimdi ben olaya batan geminin malları açısından bakmanın faydalı olacağını düşünüyorum yoksa Trabzon'un derdi beni hiç germedi şahsen.
Kadro dışı bırakılan oyuncular kimler

1)Egemen Korkmaz
2)Tony Sylva
3)Gökhan Ünal
4)Rigobert Song
5)Engin Baytar

Şimdi yabancıları bir kenara atalım kafadan onlardan ne hayır gelir ne de beşiktaş ın boş kontenjanı.

Engin Baytar benim aşırı yetenekli bulduğum bir oyuncu hatta salt yetenek olarak Özer Hurmacı'dan bile iyi olduğunu dşünüyorum.Ama çok uyumsuz-disiplinsiz olduğu söyleniyor.Geçen sene devre arasında Gençlerbirliği kendi takım arkadaşı ile tarıştı diye Es-es e kiralamıştı sezon sonu Trabzona attı kapağı.Bizde de sonu Burak yılmaz-İbrahim Akın örnekleri gibi olur muhtemelen.

Fakat Gökhan'la Egemen başka takıma giderse çok üzüleceğim oyuncular.
Şimdi derseniz takımın stoperleri zaten geçit vermiyor,sakatlıklara-cezalara karşı da bir sürü yedek var şöyle bir rotasyon yapılabilir:

Sivok-Ferrari ikilisi çeşitli nedenlerle bozulmadığı sürece sağ bekte Toraman oynayacak gibi görülüyor.İ.kaş ve Erhan Güven'e de (bir de sakat Rıdvan var) kenarda beklemek düşüyor.Beşiktaş ilk aşamada devre arasında Erhan Güven'i bir takıma kiraya verip (temelli yollasa da şaşırmam) ikinci aşamada da İbrahim Kaş'ı kiralık sözleşmesi bittiğinde Getafe 'ye geri yollarsa (ki kendisinin oynadığı futboldan hiç hazzetmem) Egemen gayet rahatlıkla bu takıma 3.stoper olarak monte edilebilir(Toraman ı da sayarsak 4)

Gökhan Ünal konusuna gelince çözümüm gayet açık ve net Nobre-Gökhan Ünal itinayla takas edilir.Eksi Besiktas'taki Nobre mi koyar,Bobo mu sokar polemiği de son bulur :) Amin

Bonus Track:Uğur İnceman+Serdar Özkan'ı verip Ceyhun Gülselam ı alırsak orta sahaya 3.alman panzerini koymuş oluruz da Trabzon'un onu bırakıp eşşeğin nefes borusuna su kaçıracağını sanmıyorum.

delgado dedi ki...

bu blogda da zaten ersun yanal'ın gönderilmesinin trabzon için işin sonunda bir faciayla sonlanacağını konuşmuştuk. hoş, adam geçen sene takımı şampiyon yapsaydı bu sene de maç kaybetti diye kovarlardı. üzülüyorum valla aklı başında taraftarlara.

bir de geçen haftalarda dikkat ettiniz mi bilmem, nurullah sağlam görevinden ayrılınca denizli'nin başında maça çıkan nöbetçi teknik adam maçın ortasında birden cep telefonunu çıkarıp konuşmaya başladı. konuştuğu kişi de başkan ali ipek idi.

evet. türkiye birinci futbol ligi.

@jtr

egemen alınacaksa geçen sene sözleşmesi bitince alınmalıydı bence. ceza verildiğine bakmıyoruz tabi bırakmaz onu trabzonspor kolay kolay.

Ze1903 dedi ki...

@jtr

Bence nobre koyar yok yok bobo sokar :)

Yorum Gönder

Ara