17 Ekim 2009 Cumartesi
Kırmızı Kartlar ve Eskişehir Maçına Etkisi
Sezon başından bu yana en istikrarlı, en başarılı, en beğendiğiniz, en , en , en … 3 oyuncu sayın deseler Ernst, Sivok, Ferrari ezici bir üstünlükle başı çekerdi; haftaya bu 3’lüden mahrum kalacak olmamız tesadüf mü, şansızlık mı yoksa hakem oyunu mu tartışılır (şahsi fikrim, Ernst’in ilk sarısı haklı ve makul bir itiraz; Ferrari’nin kırmızısı da hatalıydı) ama bu kartların Sami Yen ve Kadıköy’de ev sahibi takım aleyhine bu kadar kararlı şekilde çıkarılmayacağını da bir kenara not edelim.
Takımda bu denli sivrilen oyuncuların yokluğu her ne kadar dezavantaj teşkil etse de, şampiyonluk inancım, oyuncuların golden sonra verdiği birlik-beraberlik mesajı, iyi kullanılması halinde bol alternatifli bir kadroya sahip olduğumuz gerçeği ve bir haftalığına da olsa herkesin kendi mevkisinde oynayacak olması ‘’bunun da üstesinden geliriz’’ dedirtiyor.
Toraman, aylar sonra 11’de başlaması ve maç kondisyonuna ulaşamamasına rağmen ‘’oynayabildiği 3 bölgeden’’ en verimsiz olduğu ve mevcut koşullar altında ‘’en fazla zorlanması beklenen’’ mevki olan ön liberoda tercih edilmeyecek.
İbrahim Kaş, geldiği günden bu yana bir kez bile tercih edilmediği stoperde görev alarak geride bıraktığımız haftalara oranla daha pozitif ve yararlı bir performans sergileyip ‘’bu transfere ne gerek vardı’’ eleştirilerini rafa kaldıracak.
‘’Cisse’nin boşluğunu doldurabildik mi ?’’ tartışmalarının sürdüğü ve orta sahamızın 5 saniyede geçildiği bir ortamda yerine gelen Fink haftalar sonra hatırlanacak. Şayet Almanya'da Ernst-Fink ile başlarsak, hafta sonuna Çarşamba-Cumartesi temposundan etkilenmemiş Ekrem-Uğur orta sahası ile daha diri çıkma şansımız da alternatifler arasında yer alacak.
Kim bilir belki de Ernst’in yokluğuna rağmen Uğur yine klubenin değişilmezi olacak ve Fink – Ekrem orta sahası ile haftalardır yolunu gözlediğimiz Rıdvan sağ bekte şans bulacak. Orta sahanın tüm yükünü sırtlayan ve rotasyondan etkilenmeyen Ernst, Wolfsburg deplasmanı sonrası zorunluluktan da olsa dinlenme şansı bulacak. 30 yaşında adam ve bu yüksek maç temposu, el insaf!
Öyle ya da böyle tüm olumsuzluklara rağmen, taşların (daha düşük performans getirme ihtimaline rağmen) yerli yerine oturması (ki bana göre herkesin gerçek mevkisinde oynayacak olması, ne oynadığı belirsiz takımın 2 Ernst ile oynamasından bile önemli) ve rakiplerimizden en az birinin puan kaybedecek olmasının sağlayacağı ekstra motivasyon, hele bir de Almanya’dan puanla dönülmesi halinde …. Hoyda bre ..
İmza: Pollyanna
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
18 Yorum:
profesyonelliğinden şüphe etmediğimiz ernst bu sefer kırmızı kartı sanki bilerek mi gördü acaba diye şüphe etmiyor değilim.
çarşamba hazır almanya'da maç var. sonra bir anadolu deplasmanı için buraya dönmek sıkıntı olacaktı. almanya seyahati 3-4 gün uzarsa şaşırmayın.
Ernst bugün çok sinirliydi, alışık olmadığımız şekilde. Kartı bilinçli şekilde gördüğünü düşünmüyorum.
Ferrari'nin oyundan atılması ise tam bir rezalet. Klasik bir geyik olacak ama hakemlerimizin neden Avrupa'da görev alamadığının kanıtı sayılabilir bu. Artniyet arıyorum üstelik,bir anlık hata olarak da değerlendirmiyorum.
Bu 2o yuncunun atılması dışında esas sorun bence Sivok. Sivok her maç benzeri kartları ya görüyor ya da görmeye çok yaklaşıyor. Rakibine kasti müdahaleleri çok fazla,üstelik sertlik derecesi yüksek.Rakip takımlarda benzeri adamları görünce sinirleniyorum. Kendi takımımda böylebr oyuncu olması da rahatsızlık veriyor.
Ege
http://www.medyaspor.com/v02/news.aspx?id=33632
Bu haber doğru olabilir mi sizce ? Murat Aksu'nun daha önceden federasyonda görev yapması,babasının nüfuzu ve şaibeli geçmişi insanı şüphelendirmiyor değil.
Sivok'un sertliğinin kıvamında bir sertlik olduğunu düşünüyorum, rakip forveti biraz sindirecek türden. İtalya'da oynamış bir çek, farklı olmasını beklemem şahsen. Ha, çok kart yiyor Türkiye'de evet ama bunun sorumlusunun Sivok olduğunu düşünmüyorum. Avrupa'da ne pozisyonlar görüyoruz, faul bile çalınmıyor, burada cart dedin mi kart, curt dedin mi kart.
Ernst bikaç haftadır sinirli eşiyle mi kavga etti nedir gergin geyiği yaptım hatta.(hoş takım gergin) ama bana da 2.sarısı ağır geliyo ( başkaları aynı durumda kart görmediği için belki de)
sivok hep böyle.
ferrari nin kırmızı kartının iptali için de dava açmak lazım!el insaf! Hakem kötüydü hele kapalının önündeki yan hakem daha da kötüydü. Katlediliş maçı binebze.
eskişehir maçına etkisi; yeniliriz.
inönüde ne zaman tribün hakeme etki edebildi ki bugün de etsin. aslında kadıköyde bu kartlar niye çıkmıyo derken haksısız. çünkü onlar hakemi öyle korkutuyolar ki başarıyolar. bizse kendi evimizde rakip takım muamelesi görüyoruz.
sancak'ın fabian'ın tenasül organını dışarıya salacak kadar(ki gördük) şortundan çekmesine rağmen kart göstermeyen, ikinci yarıda kasımpaşa lehine bal gibi bir avantajı kesen, ve ferrari'nin pozisyonunda ister sarı kart ister sade penaltı ister zevkten düdüğü ağzına götüren hakemin beyninden neler geçer, neler düşünür yemin ediyorum ciddi ciddi merak ediyorum, saatlerdir düşünüyorum.
Doğrudur hakemi etki altına almak ve kartların bu denli kolay çıkarılması konusunda taraftarın da kendini sorgulaması gerekiyor; hatta Rüştü'yü ıslıklamak için safrettiğimiz eforu hakeme yönelik kullansak bile daha farklı olabilirdi, ama diğer yandan şu gerçeği de es geçmemek gerekiyor;
o komik penaltıyı çalmayı kafasına koyan hakemi hiçbir güç etki altına alamaz çünkü pozisyon penaltı mı değil mi tartışmalarına mahal vermeyecek derecede net ve PENALTI DEĞİL. O pozisyonun faul ile uzaktan yakından alakası olmadığını hakeme hissettirecek olanlar taraftarlar ise Ankaraspor küme düşürüldüğüne hiç üzülmezin ..
neticede tribün baskısıyla kararlar veren hakemlerimiz var. bu kadar kaliteli yani.
Takımın omurgası olarak nitelenen göbek bölgesinde eksiklerin olması elbette iç açıcı değil fakat endişelenilecek bir ironi varsa o da şudur ki, bu kadar eksiklikten dahi kendimizce bir mutluluk payesi çıkarıp herkesin yerli yerinde oynamasına sevinebilecek bir kitle halini aldık, öncelikle bu sebepten Allah sonumuzu hayretsin...
Bu mevzuya değişik yönlerden de bakılabilir tabi ki.Özellikle Kasımpaşa gibi gücü belli bir takıma karşı her türlü rotasyonu seven hocamız neden 3 kartlı Sivok'la başladı da burada bir tasarrufa gitmedi diye sorulabilir, uzun süre sonra formaya kavuşan Toraman neden ezbere bildiği yerde değil de kendisine oynayabildiği yerler içerisinde en fazla yük binecek yerde kullanıldı bu da sorgulanabilir...
Denizli ve Kasımpaşa maçları futbolcular üzerindeki özgüven sıkıntısına diliyoruz merhem çalmıştır, ki bunun ekstra ateşleyici olacak bir tarafı da Galatasaray'ın aynı süreçte 5 puan kaybı ve rakiplerin birbiriyle oynayacağı maçların gelecek olmasıdır.Bu bakımdan Eskişehir maçı Beşiktaş açısından bir köşe taşı olacaktır kanımca...
Göbekte eksikliğini hayli hissedeceğimiz takımın istim üzerinde 3 adamından eksik çıkacak olsak da geride Kaş-Toraman, ortada ise Fink-Uğur opsiyonları rakip bir Anadolu takımı iken çok da sırıtmamakta.Ufaktan dönüş sinyalleri veren Bobo ve Nihat'la (Nihat sağ açık olarak kullanılmak üzere, ve bu takımın santraforu Bobo'dur diyerek) Eskişehir maçının bizim için beklendiği kadar zor geçmeyeceği kanaati taşıyabiliriz.
Fink konusuna ayrı bir parantez açılmalı diye düşünüyorum.Zat-ı muhteremin Cisse kadar top çalıp rakibi bozan bir oyuncu olmadığı aşikar olsa da yine de ileri çıkışlarını ve şutlarını pozitif hanesine yazabilirim rahatlıkla.Yine de Ekrem, Toraman ya da Uğur opsiyonlarından daha fazla şans bulması gerektiği kanaatindeyim -ki Ernst'le en iyi anlaşabilecek olan da o gözüküyor kadroda.-
Özellikle Ernst'in üzerine çok yük bindiği bu şablonda Fink bir an önce araya sıkıştırılması gereken bir parçasıdır bu makinanın ve Ernst'te gözlemlediğimiz agresifliğin sebebi belki de sırtına fazla yük binmesi, Cisse'li zamanlardaki kadar rahat hissedememesi ve buna bağlı olarak kontrol mekanizmasının zaman zaman devre dışı kalması olabilir.
Ya da kimbilir, aykırılığıyla bilinen Beşiktaş tribününün son haftalarda istikrarlı bir biçimde tutturdukları Fabian Ernst oley oley oley ritmi panzerde de inceden anarşiye sebebiyet vermiştir :)
Velhasıl Eskişehir maçının -tıpkı geçen seneki Bursa maçından sonraki Eskişehir deplasmanı gibi- bir dönüm maçı olacağını düşünmekle beraber Wolfsburg maçı için ise yurdumun gaddar fakat iki tek attığı vakit Hababam Sınıfı'nda Mahmut Hoca'nın kalp krizi sahnesinde ağlayabilecek bir ağır abisinin taşıdığı hissiyat kadar değişken parametrelerde gezindiğimi belirtmek isterim.Sanırım kesin durumum maç saatinde belli olacak.
İmza: Polyanna'yı Koruma Derneği
Eser polyanna olarak yazmışsın ama ben de sana katılıyorum. Ernst'in dinlenme fırsatı bulması önemli. Son haftalarda düşüşte olduğunu düşünüyorum. Bence tek olumsuz yan Ferrari'nin oynayamayacak olması. Onu da Eskişehir maçında Rıdvan'ı izleyebilmek açısından bir fırsat olarak görüyorum. Ha tabi Erhan Güven de oynayabilir bunu da unutmamak lazım, keza Erhan'ı Kaş'tan daha çok beğeniyorum ama Rıdvan'a bir fırsat verilmesini istiyorum.
Eskişehir'de de Bülent Ertuğrul ve Ragıp sarı kart cezalısı.
Ümit Karan ve Youla'da sakatlıkları nedeniyle 2 hafta formaya giyemeyecek.
Eskişehir'de Youla yetişebilirmiş ancak oynamasının daha büyük sakatlığa sebebiyet vermesinden korkuluyormuş..Bu eksiklerine ek olarak da Serdar'da yok..Yani önümüzdeki hafta biz savunmada sıkıntılı onlar da hücumlarında sıkıntı yaşayacaklar..Basit bir mantıkla eşitlenmiş olarak kabul edebiliriz savunma ve hücum hattı kapışmasını..Bi de şu var ligde uzun zamandır deplasman yapmıyoruz..Takım geçtiğimiz sezon bu tür deplasmanlarda genelde iyi oynamıştı..Umarız sonuçlar istediğimiz gibi gelişir de Eskişehir maçının kazanarak hiç değilse yarışta olmaya başlarız..
eksi besiktas benim bloğuda sizin bloga eklermisiniz adı futbolkolik http://futbol-futbolkolik.blogspot.com/
ferrari nin penaltı pozisyonun bire bir aynısını febe yle oynanan süper kupa finalinde görmüştük.hatta o daha barizdi. ama o final şimdi 3.dk dan adam mı atılır dimi?inönü de kaplan kesilen hakem istemiyorum
maçın ikinci yarısındaki mahkum oyuna ve kasımpaşalıların kalabalık olarak rahatlıkla ceza sahamız çevresinde bitmesine izin veren taktik neticesinde kırmızı kart çıkacağını düşünmüştüm. maç esnasında bu yorumu yapma sebebim maç çok sert geçmesi değil, futbolcuların gergin haliydi. tabi serdar ve ugur hariç! o nasil topa vurma uğur ya? biraz takım arkadaşlarına uyup topa gerilseydi top çarpar gol olurdu... sonrasında hakem hepimizi gerdi tabi...
alıştık !!!
hakemlerimiz beşiktaşlı futbolculara kobay muamelesi yapadursun.dün akşam gs-ts maçında keitayı,ardayı atamayan hakem;ferraryi,sivoku net bir şekilde tokatlayabiliyor.bir de meşhur kayseri imambayıldısı maçında uzatma 6 dk(yanılmıyorsam) bjk-kasımpaşa maçında ise 5 dk.
izafiyet teorisine bile ters bir durum