15 Ekim 2009 Perşembe
İnönü'de Büyümek...
Maçlara tek başıma gitmeyi sevdim en çok... Arkadaşlarım bazen alındı, kız arkadaşım kırıldı, kardeşim bana kızdı ama en güzeli tek gitmekti. Anlamıyordum grup hikayesini, maç öncesinde oluyordu da maç içinde çevremde biri olsa n'olur olmasa n'olur... Ben çevremdekilerle değil, Beşiktaşımla konuşmayı seviyorum en çok... Kah tezahürat yaparım, kah söylenirim, kime ne...
Ne var ki, İnönü'de büyüdüm ben... Bu tribünü sevdimse de, sırf siyahından beyazından sevmedim elbette... O sevdirecek unsurlardan sadece Alen'le bir defa sohbet etme şansı buldum... Tek başınalığı sevdiğimden, başkalarına sokulmadım da zaten... Alen üzerinden Çarşı güzel şeyler ifade etti bana... Öbür taraftan deplasmana giderken de, Kadıköy'de de, Sami Yen'de de grup bir şey ifade etmedi bana, keyif almanın peşindeydim, tek başınaydım... Yazı başından beri MFÖ şarkısına benzedi zaten, neticede yalnızlık hep yanında adamın...
Geldik bugüne... Uzatmayalım, Sinan'a gidildiğinde, geçen hafta o pankart açılırken bir şeyler yapılamadığında üzüldüğümüzle kalmıştık... Bugün itibariyle ise en güzelini Şairler Parkı'ndan Ege söylemiş... Müsaadeleriyle aşağı yapıştırıyorum...
Etiketler:Alen Markaryan,Çarşı,Şairler Parkı,Yuki The Zorba
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
1 Yorum:
eline sağlık. 'hesap kitap' işlerine öylesine kaptırdık ki.. es geçmiş sanki herkes yazıyı.
gerçekten beşiktaş'a bir sevgi besliyorsan, bazen de paylaşasın gelmiyor onu. senle onun arasında cereyan etsin istiyorsun sadece. başka fikirler o gün yaşadıklarına, yaşamak istediklerine yön vermesin.
maçı yalnız izlemek kadar, stada yalnız yürümek bile özel bir keyif. şairler'de veya ara sokakta bir meyhanede içtikten sonra arkadaşlara, ben bir yere uğrayıp gelirim demek.. her sokağından marşların yükseldiği köyiçi'nde sürtmek, kimse 'nereye gidiyoruz abi' demeden canının istediği her sokağa girmek, beğendiğin tezahürata katılmak... nası bitirsem, 'güzel şeyler bunlar'. şu an girdiğimiz boookk gibi durumda bile; 'bunlar geçecek, az da değil, 5 sene sonra bile olsa aynı keyfi yaşayacağım ben buralarda' diyebiliyorum bu sayede. eminim bundan da. zaten işin çekilebilir tek kısmı bu :)
gaza getirme cümlesi değil, öyle veya böyle gerçek bu: güzel günler göreceğiz, güneşli günler. yeter ki geriye dönüp baktığımızda yaptıklarından veya yapmadıklarından utananlardan olmayalım. çünkü onlardan olacak aramızda.