.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

31 Ekim 2009 Cumartesi

Bu takıma Holosko gibi biri lazım abi

Bizim kahvede bugün bu konuşuluyordu, belirtmek isterim ki bu görüşe katılmamak elde değil! Bir düşünsenize; Tabata'nın, Tello'nun ara paslarında zıpkın gibi fırlardı Holoskomuz. Her maç en az iki tane çakardı, çakmakla da kalmaz en az bir tane de Nobre'ye attırırdı. Holosko, hızıyla ve yakışıklılığıyla Beşiktaşımızın gol sorununa kesin çözüm olurdu, Şampiyonlar Ligi'nde tur şimdiden garantiydi. Öyle değil mi? Beşiktaşlının kendi oyuncusuna olan duygusal bağından mı yoksa gidenin gözlerinin bademleşmesinden mi bilinmez... Bir süre takımda oynayıp çeşitli sebeplerden uzak kalan oyuncular takımdaşımın nazarında hemen kıymete biniyor. Tatmin etmeyen futbolun hemen ardından "ah şimdi x olacaktı", "vay şu pozisyonu x yakalasaydı ne atardı"lar... Hayır Holosko varken tatmin eden bir futbol olsaydı anlardım da bu ne be şimdi? Benzer şekilde Delgado... Geçen sene bizi nasıl hayal kırıklığına uğrattığını hatırlatmaya gerek yok. Ama şunu da biliyorum ki sezonun ilk yarısı Beşiktaş için kötü biterse Delgado takımı ikinci yarıda kurtaracak adam olarak önümüze sürülecek. Hepimizi bir umut kaplayacak, bunları yazanlar bizler değilmişiz gibi heyecanla stadlara kahvelere koşacağız. Kötü geçen bir ikinci yarı sonrasındaysa bu sefer "Delgado dönsün diye gönderilen yabancı"yı anacağız muhtemelen. Özetle: Bu takımda Holosko olsaydı ilk yarıda Nihat'ın, ikinci yarıda Ekrem'in yaptıklarından fazlasını yapmazdı. Naçizane görüşüm ya futbolcularla uğraşmayı bırakıp cümlemizi "Bu takıma x gibi bir teknik direktör lazım"a çevirelim ya da bırakalım Mustafa Denizli kendini x yerine koyacak hamleleri daha fazla zaman kaybetmeden yapsın. Futbolcularla uğraşmayı bırakalım diyorum çünkü bu kadar adam (Tello, Bobo, Nobre, Holosko, Nihat, Yusuf) sezona kötü başlamışsa bunun açıklaması tekniktir, taktikseldir, kişisel değil. Bu takıma futbolcu ve teknik adam gibi birileri lazım abi...

13 Yorum:

CDiS dedi ki...

ankaragücü maçında, tabata'nın yerine delgado, nihat'ın yerine holosko oynasa belki 5-6 tane atmazdık, ama en azından bu kanser edici, sinir bozucu bir futbol oynamazdık. beşiktaş taraftarı olarak, dünyanın en sabırlı taraftarıyız. bugünkü maç üzerine konuşursak; fenerbahçe'de uğur boral, kazım kazım, galatasaray'da sabri, beşiktaş'taki yusuf'un, nobre'nin, tello'nun oynadığı kötü futbolun yarısı kadar kötü oynasa tüm stad ıslıklardı. biz çok hoşgörülüyüz çok. bu takımdan nobre gitmedikçe bu sinir bozucu oyun bitmeyecek. (bakın yedek falan demiyorum, gitsin diyorum)

http://casteldisangro.blogspot.com

menderes mete dedi ki...

Bir topun peşinden koşan 22 adam tabiri bu maçın özetidir.Bu kadro nasıl temizlenir bilemiyorum.Bir takımın sadece 4 oyuncusu iyi kalanı kötü oynar mı? Böyle lig mi biter ?

Jokond dedi ki...

abi holosko mevzu olduğunda şu fotoğrafı koymayın asabım bozuluyor, çocuğa olan sempatim gidiyor...

kujoon dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kujoon dedi ki...

holosko maçı önde götüren her takımın kadrosunda iş yapabilecek bir oyuncu.dar alanda etkili olamayan ve pas yeteneği sınırlı bir oyuncu olduğu için berabere veya yenik götürdüğümüz maçlarda istenileni veremez.ama holosko nun ölüsünü nobre adlı futbolcumsuya tercih ederim.

amacım bilinçaltınıza haklı olduğumu yerleştirmekti o yüzden o resmi koydum. resme bakarak söyleyebilirim ki çok haklıyım :)

SirEvo dedi ki...

Bu seneki holosko tr'de hiçbir takımda oynamaz. Berbat bir form grafiği var.
Onun normal hali gibi bir adam tabii çok işe yarardı.

barış dedi ki...

zaten sinir oluyorum kim oynamasa o olsa yenerdik demeler...

Kurtulus dedi ki...

delgado-bobo-nobre-tabata-tello-yusuf-holosko-nihat bunları kilosu 10 dolardan yada bu şekilde paket halinde 5-6 milyon eurodan elden çıkarsak biliyorum olmaz ama keşke olsa aldıkları paralar bir yana kara geçeriz.25 senedir izlerim bu takımı hersene kalite düşüyor 2002 de bi tavan yaptık o kadar.ya şimdi düşünüyorum sergen pascal ilhan ahmed hassan guinti git biraz daha geriye metin ali feyyaz amokachi ertuğrul oktay mrkela şifo gibi yıldızlar vardı maç izlerken korkmazdık nasıl olsa biri çıkıp bitirirdi işi bi hafta sergen sakatlansa uyuyamazdık şimdi holosko sakatlanıyor umrumda değil.nasıl olsa oynamaması bi kayıp değil delgado mesela 10 numara 3-4 aydır yok ah dedimi kimse zannetmem.iyi futbol iyi futbolcuyla oynanır bu yüzden artık taraftar 5-10 dk lık bölümler cımbızlıyor maçlardan şu dk larda iyiydik diyor her yorumda , çok sağlam revizyon lazım bize ama asla demirörenle değil

Unknown dedi ki...

Kadro kalitesinden ne zaman bahsedilse 100. yıl kadrosuna atıfta bulunulmasına bayılıyorum.
Bir şu anki defans dörtlüsünü düşünün, bir de son 20 yılda rüyalarımıza rızamız hilafına giren, Rahim, Erkan (vanspor'dan gelen), Erman Güraçar (0-6'lık leeds maçı), Gökhan Zan, Ali Eren, Baki Mercimek adlı topçuları. Sanki hep Ronaldo-Zago ve Tayfur-Guinti gibi ikililerimiz olmuş gibi konuşmayalım. Sergen de mit olmuş, sanki sezonda 25-30 maç oynadığını sanırsınız. Metin Ali Feyyaz döneminden sonra kurulan hiç bir kadroyu beğendiğini hatırlamıyorum ben taraftarın. BJK tv'de Ertuğrul'lu dönemin maçlarını izleyince bir kaç kere, 5-6 tane iyi adamın yanında alakasız tiplerin bulunduğunu görüyorsunuz.

100.yıl kadrosunun, santroforsuz kalınca (pascal, fenere operayı tombala şeklinde tatbik ettiğinden şutlanmıştı, ilhan japonyaya satılmış, ahmet dursun'un ise pili bitmişti) ertesi yılın ikinci yarısında nasıl dağıldığını unutmadık. Sahi, şampiyon olan takımda oynayan Ahmet Yıldırım, Kaan Dobra gibi adamları en iyi halleriyle şimdiki beşiktaşa transfer eder miydiniz? O Kaan Dobra Ankara'daki GB maçında şampiyonluğu getiren 2 golü atmıştı. Bu adamlar takımı tamamlayan dişlilerdi, herkesin Guinti ve Zago kalitesinde olması gerekmemişti.

Ne anlatmaya çalışıyorum: Takımın savunma iskeleti hiç olmadığı kadar iyi bu yıl. Sorun, adam eksilten, driplingi ve pası olan kanat hücümcumuz yok, adam gibi forvetimiz yok. Nobre (sırtı dönük oynayan) Bobo (pozisyon bitiren)anca bir forvet edeceğinden, burada da habire hangisi daha iyi, ya da hangisi daha kötü diye tartışılıyor. Elde bir tek, devre arasında kondisyon yüklenir ve sakatlanmazsa Nihat var. Kadro hepten berbat demektense, eksik noktalara gerekli doğru oyuncu tipini tanımlayalım. Bu iskeletin, bundan sonra geliştirilecek kısmı net bir şekilde belli oldu bu sezon. Savunmayı muhafaza edip, gelecek sezon, kanatlara ve forvete (maalesef bir de kaleye) adam almak, dripling ve pas kabiliyeti zayıf olan (holosko), eli belinde gezen (tello) adamları elden çıkarmak gerek.

sozcelyk dedi ki...

Holosko bekleneni veremedi temali bir yazı görünce jessie sandim değilmiş pek. Bakmiyorum holosko rakibe çarpa çarpa mı gitmiş yardira yardira mı gitmiş umrumda değil, her maca çıkmadan önce o formayı open adam topu fizana atsa da ilglenmiyorum ben.iyi ki varsın holosko

@sozcelykk
Holosko'yu eleştirme amaçlı yazmadım. Zaten yazıda bu kadar oyuncunun kötü oynaması salt oyuncularla alakalı olamaz demişim. Sezon başı deyip geçiyorduk ilk başta ama Kasım ayı geldi.

mustafa denizlinin kafasındaki 4-3-3 sistemindeki kanat forvet tipine eldekilerden en uygunu diyebiliriz Holosko için.. Hızını tekniğiyle birleştirip etkili ortalar açamasada, 1'e 1'de iyi adam geçme özelliği olmasada yine de sırf hızı ve mücadelesi ile bu sistemde kanat forvet olarak oynayacak en ideal isimdir bana kalırsa.. Bu sene oynadığı süreç boyunca formsuz bir görüntü çizdiği aşikar ancak bu sene formda tek bir hücum elemanımızın olmadığı da bir gerçek maalesef..

Bu sebeplerden sakatlığına fazlasıyla üzülmüş olsamda, olaya bardağın dolu tarafından bakmaya çalışıyorum yinede :)
şöyleki; belki Holosko sakatlanıp ilk yarıyı kapatmasa şuan için takımın iskeleti olması gereken dörtlü Sivok-Ferrari / Ersnt-Fink yeniden kurulamayacaktı belkide.. yabancı kısıtlaması nedeniyle Fink'in kulübeye hapsedildiği söyleniyor ya hani o bakımdan..

Neyse yeniden Holosko'ya dönecek olursak kendi adıma onun şuan takımda Sivok-Ferrari-Ernst üçlüsünden sonra takımdaki en değerli yabancımız olduğunu düşünüyorum..Ha hayalindeki takımda Holosko'ya yer var mı deseniz ''hayır'' derim ancak eldeki yabancıları şöyle bir gözden geçirdiğimizde ona gelene kadar birçok yabancımızın gözden çıkarılmış olması gerekir bana göre..

Yorum Gönder

Ara