devre arasıydı, hava buz kesiyordu taraftarın yüreği de... altıncı sıradaydı kartal umutlar bir başka bahara yelken açmak üzereydi almanya'dan soğuk suratlı bir Ernst geldi ardından Trabzon'a medcezir yaşatan Yusuf yusuf fenerliydi, yaşlıydı ernst düz futbolcuydu, pahalıydı ve lig tekrar başladı ocak ayında beşiktaş'ın rakibi Denizli çıktı İnönü'de sahaya bir kez daha yürekler ağızlara geldi kısır futbolun göbeğinde meşin adalet kendi kalesine attı golü bir hafta daha üzüntüyle geçti denizli kahin gibi adam çıktı 26. hafta dedi cimbom maçından sonra daha bunlar birbirini yemedi bekleyin dedi adeta bir bir çıkmaya başladı dedikleri daha 17. haftada çelme taktı sivas cimboma trabzon fenerle golsüzleşti tesislerde umutlar yeşermeye başladı tarih 1 şubat 18. haftanın son maçı rakip antalya beşiktaşlı futbol manyağı olmuş önce rakipleri izliyor sonra kendi çocuklarını her hafta en az bir rakip bırakmaya başlıyor puanları ortalığa son maçta antalya dirense de tello'nun müthiş füzesi 72. dakikada ferahlatıyor yürekleri 19. haftada konya'da uğursuz pazar gündüz maçında holosko, tello dayanışması yetmiyor sararmış otların arasında berbat sahada golsüz beraberlik yüzler yine asılıyor mustafa hoca maçtan sonra yine şeker gibi gülüyor bir anda bozgunu dirence çeviriyor 15 şubat günü İstanbul'un çimlerinde 20. hafta konuğu trabzonspor hiç beklenmedik bir şey oluyor beşiktaş felaket bir futbol oynuyor trabzon sahasına mahkum sağdan, soldan ortalar göbekten paslaşmalar, şutlar ne ararsanız var dostlar peki ya sonunda? tek ataktan gol atan trabzon'a sadece bobo'nun kafasıyla cevabı var 21. haftada beşiktaş'ın yolu düşüyor ayıntab'a (gaziantep) ilk yarıda antep haşamat ediyor defansımızı beto'nun ayağından kayıyor adeta toplar ikinci yarıda bambaşka bir beşiktaş var üç gol yağıyor antep kalesine maçın bitiminde soyunma odasının kapısında mustafa hoca var gözlerinden alevler çıkıyor adeta çocuklarına sarılır gibi sarılıyor futbolculara işte o akşam bir kez daha anlıyor insan onun adı mustafa denizli ise bu takım şampiyon olacak! yılların belalısı istanbul büyükşehir inönü'de 22. haftada beşiktaş en zor dönemeçlerin birinde gökhan zan'ın fantastik kafasıyla son dakikada alıyoruz galibiyeti fener'in sivas'a çelme taktığı haftada bir basamak daha yükseliyor kartal 23. haftada beşiktaş hacettepe'ye konuk... herkes kolay lokma derken 15 dakikalık fırtına ve gollerden sonra duruyor beşiktaş basmıyor gaz pedalı adeta bülent uygun'un yedek kulübesini kırdığı haftada fırsat ha kaçtı kaçacak derken bobo 68'de farkı artırıyor 87'deki hacettepe golü bir şeyi değiştirmiyor 24. haftada evimize konuk oluyor gençler ilk yarıdaki tarife kesiliyor 3-0 bitiyor maç 62. dakikada kilidi açan ernst taraftarın gönlüne iyice yerleşiyor sivas'ın karlı yolları 25. haftada herkes tedirgin şampiyonluk yolunda beşiktaş en yakın rakibine konuk buz gibi havada buz gibi bir futbol eller, gözler donuk derken sivas atıyor golünü maç bitti bitecek derken yusuf ortalıyor, tello voleyi gönderiyor köşeye kafalarda soru işaretleri asılı kalıyor ligin bitimine 8 kala kayserispor -başbelası- inönü'de oldu, olmadı, olacak, olamaz derken yusuf "şimşek" gibi çakıyor golünü beşiktaş, tek farklı galibiyetlerin adresi rahatlatıyor inönü'yü... koceli'de skor yazarları fink atıyor şampiyonluk için geri sayımda, kağıt üstünde herkes beşiktaş'ın hanesine üç puan yazmış ama futbolun tanrılarına göre öyle değil zira agbetu diye bir adam çıkıyor sahneye taner gülleri'nin şahane asistinde topu gönderiyor köşeye yüzler asılıyor, vücutlar geriliyor allahtan hemen maçın başında taner sakatlanıp oyundan çıkıyor 70'ten sonra nefesi kesilen izmit körfezi anca dayanabiliyor art arda gelirken kartalın golleri erman toroğlu ekrandan kusuyor verilen buz gibi penaltıya çamur atıp ekmeğini kazanıyor beşiktaş'ın ayağına kadar geliyor liderlik zira bir gün sonra sivas berabere kalacak rakip bursaspor, başlarında ertuğrul gazi oyuncusu hırslı, hocası daha da hırslı top bir bu kalede bir o kalede derken kartal direkten dönüyor maç golsüz, futbol ise zevkli bitiyor sivas gündüz maçında güle oynaya trabzon'u üçlerken bir gün sorna beşiktaş es-es'in sahasında saygı duyulası taraftar hınca hınç doldurmuş tribünleri fahiş fiyatta bilete rağmen söylüyorlar türkülerini 65. dakikada önce bobo çıkıyor sahneye kartalı rahatlatan gole imza atıyor herkesin zor dediği deplasmanda beşiktaş deliler gibi oynuyor tam maç bitti derken yusuf çıkıyor ortaya orta sahadan aldığı topu şiir gibi, nakış gibi işliyor en sonunda holosko'ya çarptırıp gol de yaptırıyor eskişehir'de şampiyonluk şarkıları başlıyor olmayacak şey oluyor son dört haftaya lider giren sivas gaziantep'te kayıpları oynuyor iki saat sonra beşiktaş çıkıyor inönü'ye son zamanların en kötü, en dağınık fener'i karşısında taraftarlar fark beklerken liderlik şarkıları beklerken inönü'de fener yılın en iyi topunu oynuyor beşiktaşlı izlemekle yetiniyor liderlik şansı avuçların arasından kayıp giderken telaş sarıyor dört bir yanı acaba ile başlayan cümleler uçuşuyor havada 31. haftada nefesler tutulmuş şampiyonluk yarışında bir tek rakip sivas kalmış sivas sahasında istanbul büyükşehir'i ağırlıyor beşiktaş "ankara adı kara" yollarda rakip ankaraspor ikinci yarının en kötüsü beşiktaş'a şahin kesiliyor ilk başlarda holosko'nun klasik golüne ikinci yarıda deli ibo'nun ikram ettiği topla ediz'in cüsseli kafası cevap veriyor ankara biraz daha soğuyor işler çamura battı derken beş dakkada beşiktaş işi bitiriyor maç bittiğinde skor tahtası 4-1 diye bağırırken sivas'tan mutlu haber ulaşıyor büyükşehir belediye çalışıyor beşiktaş için ankara'da zorunlu bekleyiş zira rakip bu sefer ankaragücü gecekondu, çirkefliğin üst sınırında ankaragücü yönetimi fahiş fiyatlarıyla ortalıkta hikmet karaman eski hocasına karşı gövde gösterisi amacında ve tabelada beşiktaş'ın 3 golü var 3 forvetle oyuna çıkan ankaragücü'ne karşı... bir tarafta ilk 6'yı yenememiş beşiktaş diğer tarafta hoca kıyımına uğramış galatasaray 33. haftada beşiktaş kader maçında... tedirgin maçta oyun ortada geziyor ilk yarı golsüz bitecek derken bobo'bun yumuşak kafa vuruşu mehmet topal'ın ayağından sekiyor topal topal ağlarla buluşuyor bu sefer olacak derken şampiyonluk geliyor derken arda, nonda, kewell çıkartma yapıyor ceza sahamıza üç pasta gol geliyor, inönü susuyor 10 dakikalık sessizliği çilingir yusuf bozuyor inöinü gelen golle caddeler bayram yerine dönüyor kalıyor geriye doksan dakika... denizli'de yine bir akşam üstü ılık bir rüzgar esiyor stadyumda akıllarda üç yıl öncesi fener'in gömüldüğü yerden bizim dirilmemiz lazım her şey bizim elimizde her şey 11 adamın omuzlarında tırnakları yiyip, bitirip izlenen maçta enteresan bir şey oluyor karakartal sahayı parselliyor, top çeviriyor oyunun tek hakimi beşiktaş atakları bulan beşiktaş uçuşa geçen beşiktaş... holosko 28'de, ibrahim toraman 62'de çakıyor üçlerin beşlerin geçip gittiği ve yerine sadece acıların kaldığı arabesk bir hayatta bir anlığına süren bir sevinç de olsa beşiktaş beşiktaşım her şeyim 6 yıl sonra beni kupalarla kucaklıyor BEŞİKTAŞIM ŞAMPİYON OLUYOR...