Önce elimizdeki malzemelere bakalım. Gol atamayan hücum hattı, savunma yapamayan defans hattı, pas yapamayan orta saha, kadro kuramayan teknik direktör, kulüp yönetemeyen başkan. Hepsini alıyorsun bir güzel çukur tabağa koyuyorsun. Karıştır babam karıştır. Elindeki kaşık kırılıncaya karıştır. İşte o zaman ancak şu Beşiktaş taraftarının yaşadığı şeyi gerçek anlamda görebilirsin. Osur osur ipe diz demiş bir atamız, ne güzel demiş. Karşımızda bir sirk var ve biz seyirci bile olamıyoruz. Gözlerimizi kaçırıyoruz artık, bakmak bile mide bulandırıcı. Geçen senenin çifte kupalı şampiyonu ancak bu kadar beter bir duruma düşebilirdi. Rakiplerinin en iyi sezon açılışı yaptığı yılda, berbat bir açılış. Şampiyonlar Ligi kurasının en yenilebilir takımlarından Cska'ya karşı aptalca alınan bir mağlubiyet. Şanssızlık dedik, formsuzluk dedik, rehavet dedik, ayıp dedik, ah dedik, vah dedik ama bir yere kadar. Hayatım boyunca bu kadar negatif sebebin bir arada olduğu bir sezon daha yaşamadım. Bilimin bile dimağı tutulur bu kadar olmaz. 10 farklı etkenin olduğu bir ortamda her olasılığın ters gitmesi olacak şey değil ama görüyoruz ki oluyor. Olaylar, hocanın oyuncu seçimini, yönetimin beceriksizliğini, oyuncuların formsuzluğunu aştı bambaşka bir boyuta ulaştı. Ben hayatımda böyle umutsuz bir tablo görmedim...